Modules
  • Ana Sayfa
  • AvantGo
  • Downloads
  • FAQ
  • Feedback
  • Forums
  • Journal
  • Private Messages
  • Recommend Us
  • Search
  • Statistics
  • Stories Archive
  • Submit News
  • Surveys
  • Top 10
  • Topics
  • Web Links
  • Your Account

  • Who's Online
    Şu an sitede, 1 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

    Henüz üye değilseniz, Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

    Languages
    Site Lisanını Seçin


    FrpWorld.Com :: View topic - Gladyatör Arenası (Rp)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Gladyatör Arenası (Rp) View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Sylvos
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Nov 21, 2004
    Posts: 1073
    Location: Darkon

    PostPosted: Mon Apr 24, 2006 11:45 pm Reply with quoteBack to top

    Quote:
    "Kasabadaki tüm nüfuzlu insanlar Axon'u sever. Adam tüccar ama aynı zamanda kaçakçı diye duymuÅ?tum. Yoksa o kadar parayı nereden bulacaksın? Axon hakkında sakın yetkili birine bu Å?ekilde konuÅ?ma yoksa hapsi boylarsın, hatta asılırsın! Onun adamları her yerde, her yerde!"


    John’ un bir gözü yan taraftaki masaya doÄ?ru kaydı: Ã…?ömine tarafındaki masada oturan esrarengiz kiÃ…?i ehemmiyetle onları dinliyordu. John ve Remy bir süre sonra bunu fark ettiler. Bu Axon’ un bir adamı olabilirdi açıkçası. Ya da bir ispiyoncu.. Bu tür adamlar birkaç gümüÅ? için bile her Ã…?eyi yaparlardı. Fakat adamın, dediklerini duyduklarını bilemezlerdi. Hiçbir tepki vermeden sadece tedirgin bir Ã…?ekilde birbirlerine bakmak ile yetinebildiler…
    * * * * * * * * *

    Karavanlar Thorgoriath istikametinde düzenli bir Ã…?ekilde ilerliyorlardı. Axon’ un bu en büyük kaçakçılık iÃ…?i kusursuzca iÃ…?liyordu. EÄ?er bu iÃ…?i baÃ…?arırlarsa (ki, baÃ…?armamaları olanaksız gibiydi) eline sayamayacaÄ?ı kadar altın ve platin geçecekti. Açıkgöz cüce parmakları Ã…?imdiden altın ve platinin o soÄ?uk dokunuÃ…?ları için adeta kaÃ…?ınıyordu.
    Bu büyük iÅ? için aylar önceden planlar ve hesaplamalar yapmıÅ?tı. Ä°Å? yeterince basit idi; Karavanlar Thorgoriath sınırlarına vardıÄ?ında daha önceden ayartılmıÅ? muhafızlar geçiÅ?ine izin verecekti ve iÅ? baÅ?arı ile saÄ?lanacaktı.

    Fakat bu iÃ…? ayarlaması Axon’ a pahallıya patlamıÅ?tı. Elinde tek kalan Ã…?ey, arena geliri idi. Ama kazanacaÄ?ı paranın hayalini kurunca bunu unutuyordu ve ne kadar tatlı bir düÅ? olduÄ?undan Ã…?üphe duymuyordu.

    Tak. Tak.. Tak…

    Karavanlar engebeli yollardan giderken tekerleklerin çıkardıÄ?ı gıcırtılı ses sükûneti bozan yegâne Ã…?ey idi. Thorgoriath’ a yaklaÃ…?ık 3 saatlik bir yol kalmıÅ?tı ve hiçbir sorun yoktu.
    En azından Å?imdiye kadar..

    "Nhahaha!"
    Bir at kiÅ?nemesi ve ani bir geliÅ?im.. En öndeki karavan ani bir panik ile önüne çıkan atlıya çarpmamak için arabayı saÄ?a doÄ?ru kaydırttı.
    "Lanet olası serseri!" diye tısladı içindeki adam mırıldanarak.
    2. sıradaki araba bu yol deÄ?iÅ?ikliÄ?ine son anda ayak uydurmayı baÅ?ardı.
    Å?övalye ilk olarak öndeki arabanın arka tekerleÄ?ine kılıcı ile sert bir darbe indirerek kırdı. Karavan, sürüklenerek birkaç metre ilerledikten sonra durdu, arkadakiler ona çarparak zincirlendi. Ardından birkaç metre öteden 25 kadar Å?övalye daha geliyordu. Karavan koruyucuları ne olduÄ?una bakmak için dıÅ?arı çıktılar. Ã?nlerine çıkmaya cüret eden kiÅ?i de kimdi böyle? Fakat tahmin ettikleri gibi deÄ?ildi.
    Zırhındaki desenler.. Adamın maÄ?rur ve soylu duruÅ?u..
    Bu bir Thorgoriath Ã…?övalyesi idi…
    Karavan güvenliÄ?i hazırlıksız yakalanmıÅ?lardı. Ve bu onların sonu olacak gibiydi. Yine de arbedeye katılmak için arabadan inerek ilerlediler. Å?övalyeler büyük bir hızla üstlerinden geçti ve karavanları parçaladılar.
    Fakat bunlar olurken en sondaki araba sürücüsü fırsattan yararlanarak atı arabaya baÄ?layan ipi kopartarak gerisin geri hızla uzaklaÃ…?tı…
    Å?övalye, yaralı kervan sürücüsünü yakasına yapıÅ?arak yerden kaldırdı.
    "KonuÃ…?," dedi otoriter ve emreder bir ses ile...
    * * * * * * * * *

    Axon, o gün tersinden kalkmıÅ?tı. AkÅ?am eline geçeceÄ?i paraların Å?erefine birkaç Å?iÅ?e cüce birası devirmiÅ?ti. Bu nedenle baÅ?ı aÄ?rıyordu. Kapının onu yerinden kaldırabilecek kadar sert çalınması ile homurdanarak doÄ?rulmaya çalıÅ?tı ve elleri ile zonklayan baÅ?ını tuttu. Yüzlerce goblin dans ederek etrafında dönerken, ellerindeki küçük çekiçlerle kafasına darbeler indirerek onunla alay ediyordu sanki. Å?evkle gelen kölelerin eline geçeceÄ?i paraların haberini vermelerini düÅ?ünerek, aksak adımlarla kapıya doÄ?ru yürümeye çalıÅ?tı. Kapıyı açtı ve arena muhafızlarından biri ile yüz yüze geldi.
    "Ne var?" dedi sertçe sinirli cüce eli kapıda.
    "E.. Efendim. Karavanlar basılmıÅ?…" dedi kekeleyerek tedirgin bir sesle.
    Muhafızın sesi, durgun bir suda aniden yüzüne çarpan bir dalga gibi cüceyi afallattı. Gözleri fal taÅ?ı gibi açıldı, yorgunluÄ?unun ve sarhoÅ?luÄ?unun simgesi olan kanlanmıÅ? gözü hayretle büyüdü. AÄ?zı açık bir Å?ekilde donakalmıÅ?tı adeta. Tüm iÅ?i, tüm parası mahvolmuÅ?tu!
    Muhafız aynı tedirgin-kekeleyen ses tonu ile devam etti.
    "Bunu, bu sabah gelen karavan sürücüsü dedi. Kaçmayı baÅ?armıÅ?.."
    "Salaklar!" diye böÄ?ürdü Axon sinirle.
    Hemen odanın saÄ? köÅ?esinde bulunan sandıÄ?a ulaÅ?tı ve onu yere çarptıra çarptıra peÅ?inden sürükleterek ilerletti. Muhafız bu arada onu izliyordu. Cüce onu bir yana ittirerek yolunu açtı ve koridoru geçerek sol bölmeden ilerlemeye baÅ?ladı..
    Birkaç dakika bu Å?ekilde ilerledi. Sonunda meÅ?ale ıÅ?ıÄ?ı ile aydınlanan sıkı duvarlar ortasından bulunan kaba fakat saÄ?lam bir kapının kilidini titrek ellerindeki bir düzine anahtarı kapının açılması için denemeye çalıÅ?arak açmayı denedi.
    Koridordan ayak sesleri geliyordu. Tıngırdayan zırhlar ve aceleci ayak sesleri. Cüce tedirgince umut arayıÅ?ları içinde idi. Ona yaklaÅ?an ayak sesleri cücenin öfkesini, aynı zamanda da korkusunu gittikçe yükseltiyordu. Sonunda kapıyı açmayı baÅ?ardı. Kapıyı arkasından kapattı ve kilitledi. Acele ile içeri girdi. Burası arena dövüÅ?leri için hazırlanmıÅ? atların bulunduÄ?u bir ahırdı. Dört-beÅ? kadar at burada besleniyordu. Yeterince saÄ?lıklı ve güçlü görünüyorlardı. Axon, ahırın dıÅ?arıya açılan kapısını açtı ve en iyisinden bir atı alarak aynı zamanda ortaya sayılamayacak kadar küfür ederek kaçtı..
    O günden sonra cüceyi ne gören, ne duyan oldu. DıÅ?arıyı kollayan Ã…?övalyeler hemen atlarına binip peÃ…?inden gittiler. Bazıları yakalandıÄ?ını ve Thorgoriath’ da bir hapishanede tutuklu olduÄ?unu söylüyorlardı. Fakat bunlar söylenti olmaktan ileri geçememiÃ…?ti. Halk bu olaya olumlu-olumsuz sevinç duyuyordu. Axon’ un baskısından kurtulmuÃ…?lardı. Arena ise kapatılmıÅ?tı...
    * * * * * * * * *


    Batmakta olan güneÅ? arena kolezyumundan bakılınca hoÅ? bir mehtap görüntüsü oluÅ?turuyordu. TaÅ?tan yapılmıÅ? bina pek eski gözükmüyordu ama kimse binanın ilk bakıÅ?ta ne amaç ile yapılmıÅ? olabileceÄ?ini bilmiyordu. DövüÅ?lerin ve kayıtların yapıldıÄ?ı günler taÅ? kuleler üzerindeki bayraklar dalgalanır, stadyum üzerindeki dev meÅ?ale yanardı. Duvarları gri-renksiz bir Å?ekildeydi.
    Arena epey bir süredir boÅ? ve mühürlü idi. Ama o gün arena nasıl olduysa mühürü açılmıÅ?tı. Ã?evredekiler ise bunun nasıl mümkün olduÄ?unu öÄ?renmek merakı ile içeride bulunuyorlardı. Arena sahasında yaklaÅ?ık 30 kiÅ?i vardı ve ortalarında saÄ?lam yapılı, iri ve etkileyici bir görünüme sahip bir adam duruyordu. Ã?zerinde zincir bir zırh vardı ve iri yapısı ile o kadar kiÅ?inin arasından bile net görünür Å?ekildeydi. Koca ellerini göÄ?sünde birleÅ?tirmiÅ?, baÄ?daÅ? kurmuÅ?tu.
    Etrafta bir takım fısıldanma ve mırıltılar dolaÅ?ıyordu..
    "Adam, arenanın kendisine ait olduÄ?unu söylüyor." Dedi birisi.
    "Elinde bir takım belgeler varmıÅ?. Mühürün açılma sebebi de bu olmalı." Dedi bir diÄ?eri.
    5 çapulcu bu söylentilere kulak misafiri oluyordu. Bir süre söylentilere kulak verdikten sonra ortadaki adama doÄ?ru ilerlediler..
    "Ne yaptıÄ?ını sanıyorsun?!" dedi öndeki sertçe, elini kemerindeki Å?övalye kılıcına götürerek.
    "Benim olanı almaya.." dedi adam sakin bir Å?ekilde istifini bozmayarak. Bir kaÅ?ını hafif kaldırdı, gözü adamın kemerindeki kılıca kaydı. Bu resmen bir tehdit idi.
    �apulcu adamın bu küstah hareketine daha fazla dayanamadı.
    "Arenanın tek bir sahibi var. O da sen deÄ?ilsin!"
    Dedikten sonra öndeki silahını çekerek adama doÄ?ru bir mesafeye kadar yaklaÅ?tı. Adam iri yapılı ve saÄ?lam duruÅ?lu idi fakat silahı yok gibi gözüküyordu. Tehdit amacı ile kılıcını birkaç santim ötesine havada salladı.
    "EÄ?er hemen buradan kaybolmazsan, bir dahaki sefere daha yakınından geçer."
    Kalabalık ister istemez bu olayı fark etmiÅ?ti. Mırıldanmalar ve fısıltılar Å?imdi kesilmiÅ?ti ve yerini bir sükûnet havasına bırakmıÅ?tı.
    Fakat adam buna karÅ?ın hiçbir tepki vermemiÅ?ti. DoÄ?rusu bu çapulcuyu oldukça Å?aÅ?ırtmıÅ?tı.

    Barbar o ana kadar hiç bir Å?ey olmamıÅ? gibi elleri ile göÄ?sünde baÄ?daÅ? kurmuÅ? duruyordu. Bir anda, koca ellerini yumruk haline dönüÅ?erek kasıldı.. Kasları hafif gerilmeler ile sertleÅ?ti ve barbarın olaÄ?an gücü gözler önüne serildi.
    Ã?apulcu tedirgin bir Å?ekilde ne yapacaÄ?ını bilemeden yanındaki arkadaÅ?larına baktı. ArkadaÅ?ları da destek olarak silahlarını çekerek bir adım öne çıkarak kendilerini gösterdiler. Her ne kadar güçlü olsa da beÅ? silahlı kiÅ?iyle baÅ?a çıkamazdı.
    Barbar soÄ?uk bir eda ve aÄ?ırbaÅ?lılıkla onları izledi. Suratında çarpık bir ifade oluÅ?tu. Ve ani bir hareketle yumruÄ?u havaya kalktı ve öndeki adama çarptı ve barbarın etkileyici gücü ispatlanmıÅ? oldu..
    Kalabalık bu saldırı karÅ?ısında etkilenmiÅ? ve hayret etmiÅ?lerdi. Adam ise bir çıÄ?lık ile neredeyse bir metre geriye uçtu. Koca yumruk tüm suratını kaplayacak biçimde idi. Ve barbarın o müthiÅ? gücünün verdiÄ?i o acı.. Katlanılamaz bir Å?eydi. DiÄ?erleri saldırmak için öne atılacaktı ki, gelen ıslık sesleri ile oldukları yerde durdular.
    4 tane muhafız gelerek kalabalıÄ?ı daÄ?ıttılar. Yaban adamına gelince.. Ona kimse bir Å?ey söylemeden gitmiÅ?ti. Bir muhafız ona sadece bakmakla yetinmiÅ? ve ortamdakileri daÄ?ıtma iÅ?ine devam etmiÅ?ti. Birazdan arena sahasının ortasında yalnız baÅ?ına kalmıÅ?tı...
    * * * * * * * * *


    Birkaç gün sonra, Arena’ da bir deÄ?iÃ…?iklik yaÃ…?anmıÅ?tı. Arenanın dev meÃ…?alesi yakılmıÅ?tı. Bayraklar ise tıpkı eski günlerdeki gibi, kuzey rüzgârlarının etkisinde havada dalgalar çiziyordu. Etraftakiler meÃ…?aleyi göstererek fısıldanıyorlardı. Bir-iki grup Arena yakınlarında toplanmıÅ? konuÃ…?uyorlardı. Arena kapısının sol yanındaki kayıt baÃ…?vuruları için ayrılmıÅ? yer açılmıÅ?tı. Bunun tek bir anlamı vardı; Arena yeniden açılmıÅ?tı. OluÃ…?an yeni muhafız birliÄ?i, tutuklu kölelerin ilk günden gelen iniltileri bunu yeterince belli ediyordu açıkçası.
    Ve baÅ?vurular için Å?imdiden bir kuyruk oluÅ?muÅ?tu...

    _________________
    -I grow tired of shouting battle cries when fighting this mage. Boo will finish his eyeballs once and for all, so he does not rise again! Evil, meet my sword! SWORD, MEET EVÄ°L!!
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Sylvos
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Nov 21, 2004
    Posts: 1073
    Location: Darkon

    PostPosted: Mon Jun 12, 2006 4:43 am Reply with quoteBack to top

    O gün köle pazarı herzamanki gibi kalabalıktı. Soylular kendilerine hizmet edecek köleleri seçmek için pazarı dolaÅ?ıyor, köle tüccarları soylularla iÅ? baÄ?lamak için ellerinden geleni yapıyorlardı.

    KalabalıÄ?ın arasında büyük bir suret dikkat çekici bir özellikteydi. O ilerlerken insanların suratlarında komik ve anlamsız bir ifade oluÅ?uyordu.

    Adetherin köleleri teker teker süzüyor, aralarında en iyilerini arıyordu.
    Bir köle tüccarı yanına yaklaÅ?tı. Gözü hafif çekikti ve boyu 1.60 civarındaydı.
    Ã?nce iri yarı adama sonra da ilerideki kafesteki gümüÅ? tenli barbar kılıklı olan insan kırmasına baktı.

    "Dikkatinizi çeken birisi varsa size ayarlayabilirim efendim" dedi fısıldarcasına göz bebekleri açgözlülükle büyüyerek.

    Adetherin pür dikkatle yarı ejder kırmasını izliyordu. Boyut olarak ondan büyüktü ve ortamın sıcak havası onu bunaltıyor gibiydi. Bu yarı ırkından olsa gerek diye düÅ?ündü Adetherin.

    Bir dakikaya yakın süren sessizlikten sonra Adetherin konuÅ?masını sürdürdü.

    "Å?u köle.. Nereden geldi?"

    Tüccar suratını ekÅ?iterek yarımkana pis bir bakıÅ? attıktan sonra Adetherin' e döndü.

    "Onu Büyük YeÅ?ilin Kayalıkları yakınında avcılarımız yaralı ve bitap bir Å?ekilde buldular efendim. BulunduÄ?u ortamda bir grup elf ve goblin ölüsü de vardı. Size. Iııı. Pek önereceÄ?im tipten biri deÄ?il, efendim. Ä°sterseniz daha iy-"

    Aderherin koca elini havaya kaldırarak tüccarın sözünü kesti.

    "Onu istiyorum, dönüÅ?üme kadar onu hazırla." dedi emreder bir tonda o katı ve lisandan dolayı insana deÄ?iÅ?ik gelen konuÅ?masıyla.

    Tüccar iki elini birleÅ?tirerek selam verircesine baÅ?ını öne eÄ?erek arkasını döndü.

    Kalabalık içindeki baÄ?ırtılar, kölelerin acı ve susuzluk inleyiÅ?leri... Bunların hepsi Adetherin' in canını sıkmaya yetiyordu. Ä°stediÄ?i tek Å?ey buradan çabuk bir Å?ekilde ayrılmaktı.

    Bir tüccar kaalbalık içinde koca barbarı farketti ve ona yetiÅ?ebilmek için insanları itip kalka ilerledi.
    Adetherin onu gördüÄ?ünde yolun ortasında duraksadı ve tek kaÅ?ını kaldırarak soru sorarcasına tüccara baktı.

    "Efendimm. Tam size göre iki köle buldum. BeÄ?eneceÄ?inizden Å?üphe duymuyorum." dedi nefes nefese.

    "Bak bu gerçekten ilgimi çekti Edrec, bizi onlara götür."

    "Hay hay efendim." dedi Edrec topuÄ?unun üstünden geri dönerek Adetherin e yol gösterirken.

    Kafesin içinde üstündeki paçavraları tamamen çamur ve kan karıÅ?ımıyla renklenmiÅ? üç tane insan bulunuyordu. Adetherin onları ilgiyle inceledi. Pekte fena gladyatör olmazlardı hani. Fakat bir hafta eÄ?itimden sonra tamamen hizaya gelirlerdi. Ã?zellikle Å?u fazladan yaÄ? tabakaları kaslara dönüÅ?tüÄ?ü zaman.

    Yarımkan birkaç dakika boyunca köleleri inceledi ve kafasında tarttı. Sonra tüccara dönerek kararını açık bir Å?ekilde belirtti.

    "Onları hemen hazırla, üçünü de alıyorum." dedi, para dolu bir keseyi adama atarak.

    Biraz sonra-köleler kafesten çıkarılıp getirildiÄ?inde Adetherin sanki nedense hiç orada yokmuÅ? gibi duran koca cüsseli ogre Bara-Katal' a döndü.
    "Hadi gidiyoruz.."
    Ogre homurdanırcasına kaba bir ses çıkarttıktan sonra yarımkanın peÅ?inden kölelerle ilerledi...

    * * * * * * * * *

    Onlar dönerken diÄ?er köle olan koca insan kırması da hazır bir Å?ekilde duruyordu. Elleri ve ayakları diÄ?er kölelerdekinden daha kalın demirler ile kelepçeliydi.

    Gerçi nereye gittiklerini ve gelecekte neler olacaÄ?ını tahmin edemeseler bile Amarthrimbor ve Zul'gurub ise Å?u an için durumları iyi sayılırlardı. Bara-Katal en önden giden yarımkana ayak uydurmak için kölelerin hepsinin birden baÄ?landıÄ?ı elindeki uzun zinciri çekiÅ?tirerek onları hızlandırdı.

    Fakat bu Zul'gurub Adetherin' e nefretle bakmasını engellememiÅ?ti bile...

    _________________
    -I grow tired of shouting battle cries when fighting this mage. Boo will finish his eyeballs once and for all, so he does not rise again! Evil, meet my sword! SWORD, MEET EVÄ°L!!
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Sylvos
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Nov 21, 2004
    Posts: 1073
    Location: Darkon

    PostPosted: Mon Jun 12, 2006 4:19 pm Reply with quoteBack to top

    Gladyatör Arenası kayıtları bu sene geçen senelere oranla daha çok ilgi görüyordu. Bu Adetherin' in iÅ?ine gelecekti doÄ?rusu. Parayla satın alınan köleler yerine kendi ayaklarıyla ona gelen insanlar(onun için arenaya gelen herkes köle sayılırdı) onu masraftan kurtaracaktı.

    Kayıt binasının önü Å?imdi doluydu. Ä°nsanlar tek sıra halinde kayıt yapabilmek için kuyruÄ?a girmiÅ?tiler. Fakat içeride onları neyin beklediÄ?inden haberleri dahi yoktu..

    "Sıradaki.. Adın nedir?"

    "Harlech" dedi adam duru bir tonda

    "Bir soyadın yok mu senin?"

    "Yok."

    Arka sıradaki insanlardan gülüÅ?me ve kahkaha sesleri gelirken Harlech yumruklarını sıktı.

    "Å?unu da içeri götürün."
    Muhafızlardan birisi Harlech' e eÅ?lik ederek onu Arena sahasından geçirdi ve içeri soktu.
    Birkaç saate kadar tüm kayıtlar kapanmıÅ?tı. Gladyatör Arenası bu sene oldukça ilgi duyulacak gibiydi. DoÄ?udan gelen soylular da bu dehÅ?et verici eÄ?lenceyi kaçırmayacakalardı..

    * * * * * * * * *

    Zindan odası Arena' nın en alt katıydı. Burası yerin altına yapılmıÅ? rutubetli bir ortamdı. Zindan odası hapisten farklı deÄ?ildi. SaÄ? ve solda 2 tane hapis hücresi bulunuyordu-ortada ise odanın sonuna kadar giden bir koridor vardı. Kölelerin iniltileri zemin kattan rahatça duyulabiliyordu.

    Zindan' ın kapısı açıldı ve Henrik Yensen-kölelerin eÄ?iticisi olan kaslı vücuda sahip ve bir insana göre normal bir boyda olan adam içeri girdi. Deri eldiven takmıÅ? olduÄ?u ellerini arkasında birleÅ?tirmiÅ?, aynı anda dikenli bir kırbacın sapını tutuyordu..
    O koridorda aÄ?ır adımlarla ilerlerken köleler nefretle onu izliyorlardı. Bir süre sonra biri konuÅ?maya cesaret edebildi.

    "Hey! Biz buraya hücreye kısılmak için deÄ?il, gladyatör olmak için baÅ?vurmuÅ?tuk! Burası ise iÄ?renç bir yer. Tamamen karanlık ve-"

    Havayı delen bir ses ve bir acı çıÄ?lıÄ?ı..
    Henrik hızlı ve ani bir hareketle dikenli kırbacı kölenin saÄ? omuzuna indirmiÅ?ti. Sonra sükunetini bozmadan diÄ?er köleleri inceledi. Hepsi yüzünü çevirerek ondan kaçınıyorlardı. Kırbaç yiyen köle ise sadece birkaç saniye ayakta durabilmiÅ?ti. Sonra dizi üstünde düÅ?erek sol eliyle acıyla sızlayan saÄ? omuzunu tutarak yerde kıvranmaya baÅ?ladı..

    Bunun dıÅ?ında hücrelerdeki iki kiÅ?i onun dikkatini çekmiÅ?ti. Biri bir buçukluk kadınıydı ve diÄ?eri ise barbar görünümündeki bir insandı. O ikisi dıÅ?ında diÄ?er hepsi hücrelerinin en ücra kısmına çekilmiÅ?lerdi.

    Henrik onları bir süre süzdükten sonra topuÄ?u üzerinden arkasını dönerek zindan odasından ayrıldı...

    _________________
    -I grow tired of shouting battle cries when fighting this mage. Boo will finish his eyeballs once and for all, so he does not rise again! Evil, meet my sword! SWORD, MEET EVÄ°L!!
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Sylvos
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Nov 21, 2004
    Posts: 1073
    Location: Darkon

    PostPosted: Fri Jun 16, 2006 3:39 pm Reply with quoteBack to top

    Yarım saat kadar bir süre zarfında diÄ?er kölelerde gürültü patırtı ile Bara-Katal eÅ?liÄ?inde hücrelere getirildi. Bara-Katal köleleri hiçte kibar olmayan bir Å?ekilde ittirerek hücreye tıktı ve kapıyı kilitledi..

    Ã?Ä?le geçmiÅ?ti ve akÅ?am olmuÅ?tu. Arena için yapılan hazırlıklar zindanlarda hala duyuluyordu. Tüm kölelerin karnı açtı, bu midelerinin guruldamalarından açıkça belli oluyordu. Ama çoÄ?u bu açlıÄ?a dayanabilecek kadar çok yaÅ?amıÅ?tı bunu.

    Hücrelerde hiçbir ıÅ?ık yoktu. Neredeyse göz gözü görmüyordu. Rutubet kokulu o pis zindan odası Å?imdi akÅ?amın o karanlıÄ?ıyla tamamen kararmıÅ?tı.
    Zul' gurub' un keskin ve doÄ?aüstü görüÅ?ü ile zaten küçük olan zindanın istediÄ?i yerini görebiliyordu.

    Chihiro ve Amarthrinbor ise hücrenin bir köÅ?esinde boÅ? karanlıÄ?a bakarak düÅ?üncelere dalmıÅ?lardı.

    Sabah, erken saatte Henrik yine o kendini beÄ?enmiÅ? Å?ekilde yürümesi ile Arena muhafızları eÅ?liÄ?inde zindanlara girdi. Tüm köleler çıkartılarak Arenanın bir üst katındaki-yerin üstündeki kata çıktılar. Tahta bir kapıdan geçtiler ve karÅ?ılarına pekte saÄ?lam gözükmeyen, çürümüÅ?ümsü görünümdeki 10 kadar tahta masa ve birkaç düzine sandalte bulunuyordu.

    Masalar üzerinde yarımÅ?ar somun ekmekler ve aynı sayıda birer parça peynir duruyordu.

    Henrik kölelerin yemeklerini yemesiyle ilgili kaba birkaç kelime böÄ?ürürken, o ve muhafızları odadan ayrıldı.

    Å?imdi-sonunda güneÅ? yüzü görebilmiÅ?lerdi. Tüm köleler sıkkınlıkla masalara oturdu ve yemekler hakkında kötü yorumlar mırıldanarak yemeye baÅ?lamıÅ?lardı.

    Zul'gurub vahÅ?i ortamda her zaman kendi avını kendi bulma zahmetine giriÅ?tiÄ?i için hiç birÅ?ey söylemeden önündekileri yemeye koyuldu.

    Buçukluk Chihiro için önündekiler onun karnını doyurabilecek nitelikteydi. Fakat bu yemek, shao-lin tapınaÄ?ındakilere benzemediÄ?i aÅ?ikardı.

    Barbar Amarthrinbor hala kendine gelememiÅ?ti ve ortama alıÅ?amamıÅ?tı. DüÅ?ünceli biçimde yemeÄ?ini sıkkınlıkla yemeye koyuldu...

    _________________
    -I grow tired of shouting battle cries when fighting this mage. Boo will finish his eyeballs once and for all, so he does not rise again! Evil, meet my sword! SWORD, MEET EVÄ°L!!
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     


    All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2005 by me.
    You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt

    Sayfa Üretimi: 0.17 Saniye