Modules
  • Ana Sayfa
  • AvantGo
  • Downloads
  • FAQ
  • Feedback
  • Forums
  • Journal
  • Private Messages
  • Recommend Us
  • Search
  • Statistics
  • Stories Archive
  • Submit News
  • Surveys
  • Top 10
  • Topics
  • Web Links
  • Your Account

  • Who's Online
    Şu an sitede, 1 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

    Henüz üye değilseniz, Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

    Languages
    Site Lisanını Seçin


    FrpWorld.Com :: View topic - !! SavaÅ?çı özgeçmiÅ?i yarıÅ?ması: (Rp)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     !! SavaÃ…?çı özgeçmiÃ…?i yarıÅ?ması: (Rp) View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Horcoel_Baator
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Oct 22, 2004
    Posts: 673
    Location: BoÅ? boÅ? gezindigi Ankara sokaklarından..

    PostPosted: Mon Nov 20, 2006 10:26 pm Reply with quoteBack to top

    Evet arkadaÅ?lar..Sonunda beklenen gün geldi..Saklı hikayelerimizi birbirimize anlatacagımız ve en yetenekli savaÅ?çıyı belirleyeceÄ?imiz gün..

    Henüz onu bulamasak da birçok adayımız bu konuda kendini ispatlamaya hazır gibi görünüyor..Ve eminim ki içlerinden birisi hak ettiÄ?i mevkiye ulaÅ?acak..

    En yetenekli ve en azimli savaÅ?çı..Kılıcıyla oldugu kadar yüreÄ?iyle ve hayatındaki gizemlerle içimizi titreten savaÅ?çı..Sana sesleniyoruz..Sesimizi duy..Saklandıgın yerden çık ve anlat öykülerini bize..Anlat ki sesini tüm diyara duyuralım..Anlat ki seni birdaha hiç unutulmayacak olmak üzere ismini diyara kazıyalım..


    Bundan böyle bu baÅ?lık altında yarıÅ?macılar hikayelerini yayınlıyacaklardır..

    1-Katılımcıların hepsinin yazılarının yetiÅ?ememesi üzerine yarıÅ?ma sonlandırımı ayın 4 üne uzamıÅ?tır..
    2-Ancak hazırladıgınız hikayeyi parça parça atmayacaksınız..Tek ve bütün bir halde atmanız gerektiginden zamanınızı iyi kullanıp iyice emin olmadan hikayenizi göndermemenizi öneririm
    3-Bu baÅ?lık altına katılımcıların hikayeleri dıÅ?ında hiçbir yorum vs yazılar atılmayacak..YarıÅ?ma hakkında yorum yapılacak ayrı bir topic açılacaktır..
    4-Gün geçtikçe favori adaylar sitenin yorum kısmında duyurulacaktır..Ancak birinciyi Haftaya pazartesi gününe dek açıklamamayı tercih ediceÄ?iz Smile

    BaÅ?arılar dostlarım Smile

    _________________
    ''No matter what I do, no matter how hard I try,
    the ones I love will always be the ones who pay..''

    Last edited by Horcoel_Baator on Mon Nov 27, 2006 4:44 am; edited 1 time in total
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    buzdaglarininleydisi
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Sep 21, 2006
    Posts: 204
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Fri Nov 24, 2006 8:11 pm Reply with quoteBack to top

    KAN LEYDÄ°SÄ°

    En Kanlı savaÃ…? meydanında bir leydi elinde kılıcı karnında dünyaların tanıyacaÄ?ı bir canlı ona raÄ?men kanın ve çeliÄ?in çekiciliÄ?inde kaybetmiÃ…? kendini destanlara yaraÃ…?ır savaÃ…? sarhoÃ…?u bir diÃ…?i savaÃ…?çı. Ama karnındaki de oldukça hevesli bu savaÃ…? meydanını tanımaya belli baÃ…?ladı sancıları en kanlı savaÃ…?ta , Ã…?imdi ne daha çok önemli çocuÄ?umu,destansı savaÃ…?ı ve mücadelesi mi , yoksa kendi canımı. Kararı bir tanrı verdi onun yerine biranda kızıl bir ıÅ?ık kapladı sanki kandan gölün yansıması gibi tüm çevresinde ve yanında belirdi savaÃ…?ın en Ã…?anlı tanrıçası . Ve doÄ?umu gerçekleÃ…?tirmek için geldi savaÃ…? tanrıçasının isteÄ?iyle yerlerin ve göÄ?ün Ã…?ifacıları. Onlar ki biliyordu ama karÃ…?ı gelemedi SavaÃ…? Tanrıçasına bu çocuÄ?un doÄ?maması konusunda ki ısrarlara karÃ…?ı verdiÄ?i büyük tepkiye. Ve çocuk doÄ?du bu kan gölünün tam içinde güzeller güzeli bir kız çocuÄ?u görenin tekrar dönüp baktıÄ?ı bir güzelliÄ?in sahibi, ama biliyorlardı ki o annesinin dıÅ?ında Tanrıçanın Korumasındaki tek çocuÄ?u kanların arasında açan tek çiçek “Kan Leydisi” onun adı.Göbek kordonunu Tanrıça Kendi kutsal kılıcıyla kesmiÃ…?ti “Kan Leydisi”’ nin. DoÄ?umdan sonra kalktı savaÃ…?ına devam etti savaÃ…?çı anne bu sefer Tanrıçasınca Kutsanan çocuÄ?unun hayatı içindi savaÃ…?ı. Kalkan kalkmıÅ?tı çünkü Ã…?imdi kanlar içinde yatan bir bebek ve elinde kılıcıyla dimdik bir annenin savaÃ…?ıydı bu savaÃ…?. Kanlar içindeki bebeÄ?in ilk tadını aldıÄ?ı besinse kuÃ…?kusuz kandı, annesinin onun için döktüÄ?ü kanın oluÃ…?turduÄ?u bir göldü Ã…?uan ki yataÄ?ı geleceÄ?in yenilmez savaÃ…?cısının.

    O ki zaferlere adını yazmayı büyüdüÄ?ü savaÅ? alanlarında öÄ?rendi tek öretmeni annesi deÄ?ildi tabi, Tanrıçanın tek çocuÄ?uydu o tanrıça tarafından doÄ?urulmasa da. Ve elinden hiç düÅ?meyen kılıcı onun tek arkadaÅ?ı , doÄ?umunda Tanrıçanın ona bahÅ?ettiÄ?i hediyelerden sadece biriydi bu . DiÄ?erlerini zaman ve savaÅ?ları kanıtladı. Ã?lümsüzlük deÄ?ildi tabi bahÅ?edilen sadece zekasını doÄ?ru kullanabildiÄ?i sürece keskin zekası , çevik vücudu , kassız kurssuz kadın görüntüsünün altında saklı güçlü bileÄ?i ve savaÅ? eÄ?itimi ile geliÅ?en acımasızlıÄ?ı. Ä°Å?te bunlardı onu devleÅ?tiren her gözün savaÅ? meydanında aramasını saÄ?layan en güçlü rakiplerini korkutan namının yayılma sebebi ve inanılmaz çekiciliÄ?i dilden dile gezen. Ama onun mutsuzluÄ?u iÅ?te buradan gelen kendini yenecek güçte bir tek erkek rakibi bulamamak çünkü onu bulduÄ?unda atacaktı elinden kılıcını tek aÅ?kının önünde. Ama yoktu bunu bulmasının bir yolu iÅ?te buda bedeliydi Tanrıçanın hediyeleri için aldıÄ?ı , yada laneti demeli beklide ondan daha güzel oluÅ?unun karÅ?ılıÄ?ı.
    Ama belki bir gün bulacaktı kendi gibi bir lanetli bozulacaktı büyüsü aÃ…?kın gücüyle, ve o bekledi azimle . Yüceltti tanrıçasını elde ettiÄ?i tüm galibiyetleriyle. Beklide duramıyordu artık savaÃ…? meydanlarından düÅ?ündü savaÃ…?çımıydı yoksa eli kanlı bir barbar mı ve her soruÃ…?unda hüzünle daldı çünkü bulamıyordu cevabını. Yine bir savaÃ…? meydanındaydı elinde küçüklüÄ?ünden beri elinden düÅ?meyen kılıcı , dimdik dikilmiÃ…?ti bir tepede izliyordu aÃ…?aÄ?ıdaki muharebeyi ve savaÃ…?çılarını. Onlardı ki gelmiÃ…?lerdi peÃ…?inden beklide akıllı geçindiklerinden bu kılıcın karÃ…?ısında deÄ?il yanında olmayı seçmiÃ…?lerdi bir kısmı da umutsuz aÃ…?ıklardı ama bileÄ?i güçlüsünden olanlar sadece zayıflara tahammülü hiçbir zaman olmamıÅ?tı Kan Leydi sinin ve hiç de olamayacaktı bunu bilirdi tüm tanıyanları. Kesinlikle ve kesinlikle onunla savaÃ…?anlar bilirdi Kan Leydi sinin kurallarını ve buna uymak için uÄ?raÃ…?ırlardı çünkü bedeli belliydi mutlak bir ölümdü , fakat bilirlerdi en azından onun elinden ölüm onurluydu çünkü acı çektirmeyi sevmezdi en hızlı ve ancısızı tercih ederdi kendisi. En önemlisi ise tez canlılıÄ?ıydı eÄ?er ki savaÃ…? meydanında karÃ…?ısındaysa bir canlı ve bir silahı varsa üzerinde kesinlikle ölümdü bedeli, eÄ?er ki o silahı kullanamayacak kadar korkaksa onurlu bir ölümdü onun elinden kaderi . EÄ?er ki savaÃ…?mayacaksa silaha gerek yoktu , eÄ?er ki silahı varsa hakkını vermeliydi ölüm olsa da bedeli . Evet düÅ?üncelerinde buluyordu belki bir nebze cevapları o savaÃ…? için disiplin için doÄ?muÃ…?tu ve duygulara gerek yoktu düÅ?ünmeye gerek yoktu onun için sadece karÃ…?ısındakinin hangi tarafta olduÄ?u ve silahlı olup olmadıÄ?ıydı tüm ilgisi , silahsızlarsa onu hiç enteresan gelmiyordu ona. Aklından düÅ?ünceler gelip gidiyordu ve aÃ…?aÄ?ıda savaÃ…?çılarının elinden yada karÃ…?ı tarafın güçlü savaÃ…?çılarının elinden ölümü tadanlar vardı onları izliyordu hiçbir zevk almadan. Ve aÃ…?aÄ?ıdaki kan rengiydi sadece onun ilgisini çeken doÄ?duÄ?u günün lanetli rengi kahverengi gözlerinde parlıyordu alev alev. Sonunda orada neyi beklediÄ?ini anımsadı tekrar daldı kahve gözleri kargaÃ…?anın ortasına karÃ…?ısından savaÃ…?çıları yararak ve savaÃ…?çılarına komutlar vererek gelen zırhlı idi aradıÄ?ı ve iÃ…?te o zaman çarpık gülümseyiÃ…?i yerleÃ…?ti yüzüne. Ä°Å?te zevk zamanı ona gelmekteydi hem de kendi ayaklarıyla oda bunu seviyordu zaten , gururlu , bilinçli gerçek bir savaÃ…?çı ve ne olursa olsun savaÃ…?çılarının önünde veya onlar olmasa bile önüne çıkabilecek kadar onurlu bir savaÃ…?çı ki bundan daha büyük bir zevk yoktu onun için ve iÃ…?te yavaÃ…? yavaÃ…? geliyordu önüne. Vücudundaki tüm kaslar kasılmaya baÃ…?lamıÅ?tı yavaÃ…? yavaÃ…? savaÃ…?ına adapte etmeye çalıÅ?ıyordu kendini ve gözleriyle süzmekteydi en aciz noktaları neresiydi. Tabiî ki hemen hileli bir saldırıyla bitirmeyecekti sonuna kadar tadına varacaktı ve savaÃ…?arak onuruyla ölmesi için ona uzun bir dövüÅ? sahnesi yaratacaktı, yaratacaktı ki bu savaÃ…?ın destanında kendine en üst sıralarda bir yer bulsundu bu deÄ?erli savaÃ…?çı kumandan. KarÃ…?ısındakinin grurlu bakıÅ?ını izliyordu Ã…?uan gözlerini kaçırmadan bakıyordu gözlerine , nekadar yazıktı bu magrur bakıÅ?lı 30 ‘ una yaklaÃ…?mıÅ? armasını onurla taÃ…?ıyan kumandana, çok yakıÅ?ıklı olmasada belliydi yüzündeki yara izlerini utanmadan taÃ…?ıdıÄ?ından güçlü karakterliydi, ama ne yazıktı oda geçmiÃ…?in sayfalarında bir kahramanlık öyküsü Ã…?anslıysa bir destanda üst düzey ölü kahraman rolü ne yazık dedi kendi kendine. Tekrar zırhına ve silahlarına baktı rakibinin kasları çok iriydi bu sebeple üzerine yüklenmesine izin vermemeliydi , yani çok yakın savaÃ…?mıyacaktı bu rakibiyle. Ama en zevk aldıÄ?ı da yakın savaÃ…?tı Leydi’nin , kısa çift yönlü bıçaÄ?ının giriÃ…?i ve fıÅ?kıran kanın sıcacık soÄ?uktan katılaÃ…?mıÅ? tenine deÄ?mesi en sevdiÄ?i Ã…?eydi iÃ…?te bu. Olsun kılıcını kullanma zamanıydı iÃ…?te kıvılcımların çakma zamanı da denebilirdi buna. Artık savaÃ…?çı karÃ…?ısındaydı , ve hazırım diyordu kafasıyla verdiÄ?i selamıyla. Leydi selamı aldı ve kaldırdı kılıcını baÃ…?lasın dı gösteri, o anda etraflarındaki savaÃ…?çılar durdu ve izlemeye baÃ…?ladı hepsi unutmuÃ…?tu rakibini ve savaÃ…?ını. Kılıçlar ilk buluÃ…?malarını yakaladılar 1 kaç saniye içinde ve mavi kıvılcım parladı tepede kan gölünün kızıllıÄ?ını biran yendi mavi ıÅ?ıltı, ilk hamleyi püskürtmüÅ?tü savaÃ…?çı ve Leydinin keyfi daha bir yerindeydi. SavaÃ…?çının etrafında dönmeye baÃ…?ladı Ã…?imdi onu gerçekten tartmaya baÃ…?lamıÅ?tı beyninde, hamle yapmadan tanımak içindi bu süre onun için. Ä°kinci hamleyi bekliyordu rakibi, Ã…?aÃ…?ırtmalı numaralarından birini denemek için hızla kendi etrafında döndü ve rakibinin omzuna bir hamlede bulundu, rakibi sersemlemiÃ…?ti ama yara almamıÅ?tı henüz ama hamleyle zırhın kol kısmı ile olan baÄ?lantısını koparmıÅ?tı açıkça görülüyordu. SavaÃ…?çı kayan ve onu rahatsız eden zırh parçasını sıyırıp atmak zorunda kaldı, Ã…?imdi umutsuzca zırhının parçalanmasının sonucu alabileceÄ?i yaraya odaklı olarak savunmadaydı savaÃ…?çı . Leydi adamın ilgisinin diÄ?er tarafa odaklandıÄ?ını fark ettiÄ?i için hızlı bir atakla dikkat etmesi gerekenin zırhı olmadıÄ?ını kanıtlamak istercesine kılıcını boyun hizasının çok yakınından geçirmiÃ…?ti, rakibi acıyla önce sendeledi ama bunun sadece bir uyarı olduÄ?unu anladı istese bu hamleyi keskin bir Ã…?ekilde tamamlayıp kafasını uçurabilirdi Leydi ama o uzamasını istiyordu ve sadece boynunda küçük bir kesik izi bırakmıÅ?tı. Onunla antrenman oyuncaÄ?ı gibi oynuyordu ve savaÃ…?çı bundan çok rahatsızdı, ama elinden pek bir Ã…?ey gelmeyeceÄ?inin bilincindeydi açık seçik, bir çok savaÃ…?ta bulunmuÃ…?tu ve bu armanın onurunu kendinden üstte tutmuÃ…?tu yenilmek ona çok kötü geliyordu hele de bir böcekle oynayıp sonrada onu ezmeyi planlayan bir kadının elinde ölmek ne kadar büyük bir Ã…?anı olsa da bu savaÃ…?çının bunu kaldıramıyordu. Kendini topladı ve adeta dans eden kadına baktı ve o da eÄ?lenmeye karar verdi belki ölüm geldiÄ?inde yüzündeki gülüÅ? bir Ã…?ey ifade ederdi, örneÄ?in katliamlarının karÃ…?ısında kazandıÄ?ı bir hiçliÄ?i ki kendisinde ne kadar onurlu bir savaÃ…?çıda olsa o hiçlikte yok olacaktı. Bu sefer hamle savaÃ…?çınındı Leydinin kılıcını düÅ?ürmek içindi hamle , ama kıvılcımlar içinde sol yanına biranda savrulmuÃ…?tu kolları kılıcıyla birlikte , son anda sahip çıkmıÅ?tı kılıcı elinden düÅ?ürmemeyi ancak baÃ…?armıÅ?tı ki, saÄ? kolunda bir kesik hisseti derin ve kanların fıÅ?kırmasından anlaÃ…?ılacaÄ?ı üzere atar damara ulaÃ…?an bir kesik , hafif bir hissizlikle kılıcı sola almak zorunda kaldı savaÃ…?çı. Leydi savaÃ…?ında memnun deÄ?ildi besbelli yüzünden , nasıl olmuÃ…?ta bu rütbeye gelmiÃ…?ti bu adam soruyordu kendine, o kadarda heveslenmiÃ…?ti öyleki savaÃ…? meydanlarındaki yaÄ?macılardan bile daha iyileriyle savaÃ…?mıÅ?tı ki bu savaÃ…?çı yaÄ?macılar kadar bile baÃ…?arılı deÄ?ildi onun deÄ?erinde. Hafif hafif sallanmaya baÃ…?lamıÅ?tı kan kaybından ölecekti zaten , besbelli iki yönlü kısa bıçaÄ?ını çıkarıp aldı sol eline. Kılıcını kaldırdı ve hızla kılıç tutan ele yöneltti , artık kılıç yoktu rakibinin elinde ve kılıç daha yere deÄ?meden dönmüÅ?tü kendi etrafında savruluyordu Ã…?uan ateÃ…? kızılı saçları kendi etrafında rakibi dahil herkes ona odaklanmıÅ?tı , onun güzelliÄ?ine sadece ama onun hamlesi belliydi gözeliÄ?i deÄ?ildi savaÃ…?çının ölüm nedeni hayranlık ifadesi taÃ…?ıyan bir surat ifadesiyle açık gözlerle kendinden hayatından vazgeçerken , Leydi büyük bir ustalıkla geri çekiyordu bıçaÄ?ını zırhın kaburga bölümünde nefes alırken zorlanmasın diye serbest bırakılmıÅ? zırh baÄ?lantı bölgesinden ve iÃ…?te en sevdiÄ?i zafer anı savaÃ…?çının kalbinden fıÅ?kıran kandı yüzüne serpilen. Ã…?uan savaÃ…?çı yere serilmiÃ…?ti Leydi ise onun yüz ifadesine dönüp bakmamıÅ?tı bile çoktan arkasında bir anı olarak bırakmıÅ?tı bu anı Ã…?imdi tepeden aÃ…?aÄ?ıya iniyordu ifadesiz kanlı yüzüyle, hiçbir savaÃ…?çı yaklaÃ…?amadı sadece saygıyla çekildi önünden ve savaÃ…? meydanından evet savaÃ…? kazanılmıÅ?tı artık onun için baÃ…?sız bir orduyu yok edebilecek kapasitedeydi savaÃ…?çıları artık onu sadece sıcak bir banyo bekliyordu, güzel bir bardak Ã…?arapla birlikte. Ä°Å?te yazılmıÅ?tı bir savaÃ…? öyküsü daha adını besleyen “Kan Leydisi”’ne itafen.Oysa geceden daha siyah atının üstünde evinin yolunda, beklide yeni bir rakibin önünde dimdik alaycı gülümsemesiyle.

    _________________
    Kalbinin esiri bir bilge
    gözlerinin esiri bir kalp
    iradenin esiri bir beden
    arzularını hapsetmiÅ? iki göz,
    ve sevgiden bir haber sözler prensi sana selam...

    http://tr2.monstersgame.net/?ac=vid&vid=34051957

    http://www.knightf
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Eliathor
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 07, 2006
    Posts: 48

    PostPosted: Sat Nov 25, 2006 9:40 pm Reply with quoteBack to top

    MiÄ?ferli Cellatın Hikayesi

    GüneÅ?, kendini bulutların ardından korkarcasına gösterirken, diyar o sabah sessizliÄ?in keyfini çıkarıyordu. Kanlı Dere Kasabası'nın dar sokaklarında gün boyunca koÅ?uÅ?turan çocuklar henüz güneÅ?e merhaba dememiÅ?, yaÅ?lı satıcılar insanları avlamak için mallarını sergilemeye baÅ?lamamıÅ?lardı. Ne çok soÄ?uk bir gündü ne de çok sıcak. Sıradan bir günün erken saatleriydi. Sislerin lordu, uÅ?aklarını Kanlı Dere Kasabası'nın sokaklarına salarken, günün ona ne getireceÄ?i umurunda bile deÄ?ildi.
    Ä°ki katlı ahÅ?ap evinin verandasında oturan Ralard, yüzündeki çiziklere güneÅ?in pervasızca dokunmasına aldırmadan, kasabanın boÅ? sokaklarını izliyordu. Bu diyarda altın kraliçe diye adlandırılan güneÅ?, adamın savaÅ? yaralarına her dokunuÅ?unda, eski mücadeleleri görüyor ve bir kere daha adama hayranlıkla bakıyordu. Eskiden çok iÅ?e yarayan kasları Å?imdi tembelleÅ?miÅ?, kılıç tutan eli güçsüzleÅ?miÅ?ti. Aklı, zamanın kum taneleri arasında yolunu bulmaya çalıÅ?ıyor, içtiÄ?i tütünün dumanının ardında bir giz arıyordu. Kasabalının eski bir tüccar diye tanıdıÄ?ı adam, zenginliÄ?ini ticarete borçlu deÄ?ildi kuÅ?kusuz. O, iÅ?e yaramayan zenginliÄ?ini güçlü kollarına borçluydu. Eskiden güçlü olan kollarına. Å?imdilerde o kollar sadece zihnini uyuÅ?turmaya yarayacak içkileri kaldırmaya yarıyordu. Ama kimin ne yaptıÄ?ı sadece insanın kendisini ilgilendirirdi. Ralard da, kendisini yavaÅ? yavaÅ? öldürmek için içkinin tanrısıyla adil bir antlaÅ?ma imzalamıÅ?tı. Bu belki de bir monologdu ama yine de antlaÅ?ma antlaÅ?maydı.
    Ralard, ne çok ünlü bir savaÅ?çı ne de asil bir Å?övalyeydi. O, ne güç mızraklarını ellerinde tutmuÅ? ve birkaç ejderhayı öldürmüÅ?, ne de cehennemin zebanilerini geldikleri yere geri göndermiÅ?ti. Ne karanlıÄ?ın tekrar kaçmasını saÄ?lamıÅ? ne de sonsuz iyiliÄ?i diyarın halkına sunmuÅ?tu. Ne önemli bir büyücü kardeÅ?i olmuÅ?, ne de üst düzey bir ordunun komutanlıÄ?ına yükselmiÅ?ti. O sadece bir savaÅ?çıydı. Ä°nsanlıÄ?a göre basit ama kimine göre önemli bir hayat sürmüÅ?tü. Å?imdi adam, elinde tuttuÄ?u tütünün dumanını içine çekerken, geçmiÅ?in karanlıÄ?ı ve dayanılmazlıÄ?ına geri dönüyordu. Zamanın durdurulamayan elçileri onu kollarından tutmuÅ? geçmiÅ?in karanlık çukurlarına götürürken, adamın olayları tekrar izlemekten baÅ?ka bir çaresi yoktu.
    Å?imdi adamın zihninde çocukluÄ?u ona bakıyordu. Ã?illi suratı ve kirli elbiseleriyle Å?ehrin ara sokaklarında sıradan bir çocuk. Å?ehirlerine gelen yabancılara taÅ? fırlatan, çok yaramaz olmadıÄ?ı zamanlarda ise onlara bir yerler tarif edip, ceplerinden bir Å?eyler indirmeye çalıÅ?an bir çocuk. Küçük Ralard o zamanlar hiç yaÅ?lanacaÄ?ını düÅ?ünmüyordu kuÅ?kusuz. Ama zamanın kumları, kristal saatin içinde kimseye aldırmadan akardı. Bu tanrıların kanunuydu. Ve eÄ?er bir tanrı deÄ?ilseniz, bunu asla deÄ?iÅ?tiremezdiniz. Ralard oturduÄ?u ahÅ?ap sandalyede piposunun içindeki dumanı bir kez daha derince çekti içine. Ã?ocukluÄ?u yavaÅ?ça gözlerinden silinirken, artık bir delikanlı olmanın gücünü görüyordu kendi suratında. Her zaman bir Å?övalye olmak istemiÅ?ti genç adam. Tüm kurallar ve birbirinin içine zincirlenmiÅ? yasaların içinde, zırhının parlaklıÄ?ını tüm dünyaya göstermek istiyordu. Ä°Å?te o yüzden on altı yaÅ?ında evi terk edip Karanlık Kovanlar Å?ehrine gitmeye karar verdi. Babasından aldıÄ?ı uzun kılıcı beline asarken ona bir Å?övalye yemini saçmalıÄ?ı aktarmıÅ?tı. Dilinin döndüÄ?ü kadar iyi tanrılardan ve gelecek olan adaletten bahsetmiÅ?ti. Babası Å?övalyelerden hoÅ?lanmazdı. Onların söylediÄ?i ya da vaat ettikleri Å?eylerin gerçekleÅ?tiÄ?ini hiç duymamıÅ?tı. Ve biliyordu ki bu saçmalıklar hep birer saçmalık olarak kalacaktı. Ama oÄ?luna hiçbir Å?ey söylemedi. Ona sadece metin olmasını ve hayatını tehlikeye atacak Å?eylerden uzak durmasını öÄ?ütledi. Bir çiftçiden de baÅ?ka ne beklenebilirdi ki? EÄ?er annesi hayatta olsaydı mutlaka ona bir Å?eyler zırvalardı. Ama annesi birkaç sene önce bilinmeyen bir hastalıktan ölmüÅ?tü. Å?imdi Ralard, hem hayatının kara anlarını geride bırakıyor, hem de gelecekte ona göz kırpan umutlarına yelken açıyordu.
    Uzun yollar adamın ayaklarının altından aktı. Nice Å?ehirler ve insanlar gördü genç adam. Nice tehlike ve tehdit ona sokulmaya çalıÅ?tı. Göllerde yıkandı ve kimi zaman aÄ?açlarla konuÅ?tu. Tam iki yılı harcamıÅ?tı Å?övalye olabilmek için. Ve Å?imdi istediÄ?i o görkemli Å?ehrin önündeydi. Daha önce babasına sokulurkenki temiz suratı Å?imdi sakallarla kaplıydı. Ä°ki sene insan hayatını deÄ?iÅ?tirebilirdi. Bir çok Å?ey olabilir ve zaman insana ilginç oyunlar oynayabilirdi. Ama Ralard sadece büyümüÅ?tü. Ne çok gizli bir sır öÄ?renmiÅ?, ne büyük bir savaÅ? atlatmıÅ? ne de âÅ?ık olmuÅ?tu. Sadece büyümüÅ?tü genç adam. Å?imdi kılıcını daha sıkı tutabiliyor, kadınları daha fazla düÅ?ünüyor ve sakallarını kaÅ?ıyabiliyordu. Hayatının ona sunduklarını reddetmeden almıÅ?tı. Å?imdi ise kaderinin önündeydi. Yıllardır kurduÄ?u hayallerin çok yakınındaydı. Genç Ralard, Å?ehre girmeden kervanın içinde traÅ? olmaya çalıÅ?tı. Oraya bu denli kötü görünerek giremezdi. Daha önce hiç sakallı bir Å?övalye görmemiÅ?ti ve ilk olmak da istemiyordu. Sallanan vagonun içine traÅ? olmaya çalıÅ?tı. Birkaç yerini kesmiÅ?ti ama daha iyisini de yapamazdı. Sonunda Å?ehre girmiÅ?ti. Å?övalyelerin Å?ehrine.
    Yüksek rütbeli bir Å?övalyeyle görüÅ?türüleceÄ?i günü beklemeye koyulmuÅ?tu genç adam. Å?övalye olacaÄ?ından çok emindi. Az olan parasını kaldıÄ?ı yere veriyor, olması gerekenden daha az yiyor ve birayı aÄ?zına koymuyordu. Hikâyelerdeki Å?övalyeler gibi davranıyordu. Kibar ve asil. Günü geldiÄ?inde iri beyaz kuleye doÄ?ru gitmiÅ?ti. Ona cevabı verecek olan kutsal yere. Dünyada Å?övalye olabilmek için belli kuralları yapmalı ve ustaların onayını almalıydınız. Ä°Å?te buna artık çok yakındı adam. Kırmızı bir halının üzerinde, yanındaki refakatçiyle geniÅ? salona ulaÅ?tıÄ?ında, bayılmamak için yoÄ?un çaba sarf etmiÅ?ti adam. Hayatında hiç bu kadar büyük bir salon gördüÄ?ünü hatırlamıyordu. Evi kadar büyük heykeller zaten yeterince görkemliydi. Burası gerçekten kutsal bir yer diye aklından geçirdi. Büyük masanın ardında oturan kiÅ?ilerle arasında sadece birkaç adım vardı Å?imdi. Onların gözlerine bakmakta her ne kadar zorlansa da, yine de bakıÅ?larını kaçırmamaya çalıÅ?ıyordu. Oturan ustalar ise adamı dikkatle süzüyorlardı. Ralard çok yakıÅ?lıklı bir adam sayılmazdı ama iyi konuÅ?urdu. AÄ?zı iyi laf yapardı. Ve temiz bir kalbi vardı. Ama biraz aceleciydi. Ä°radesi de çok güçlü deÄ?ildi.
    O büyük salondaki konuÅ?ma sonunda Ralard, bir Å?övalye olamayacaÄ?ını öÄ?rendiÄ?inde, bunu efendilikle ve büyük bir irade ile karÅ?ılamamıÅ?tı. KeÅ?ke bunu yapabilseydi. Ama o sinirine hakim olamamıÅ? ve büyük ustaları hiçbir Å?ey bilmemekle, hatta aptallıkla suçlamıÅ?tı. Aslında bu çıkıÅ? Ralard'ın yapacaÄ?ı türden bir çıkıÅ? deÄ?ildi. Fakat genç adam, günlerdir heyecandan bir Å?ey yememiÅ? ve sadece Å?övalye ilan edileceÄ?i günü beklemiÅ?ti. Sonunda adamı apar topar kulenin dıÅ?ına attıklarında, iÅ?te o zaman aÄ?lamıÅ?tı genç Ralard. Hiç olmadıÄ?ı kadar aÄ?lamıÅ? ve tanrıları sorgulamıÅ?tı.
    O günden sonra hayat, adamın çervesinde daha farklı akmaya baÅ?ladı. Para için savaÅ?ıyor ve kimi zaman da, yine para için korumalık yapıyordu. Acımasız hayatın içinde yaÅ?am savaÅ?ı vermenin bir çok yolu vardı. Ralard da bunlardan sadece bir tanesini yapıyordu. Zengin adamlar için dövüÅ?üyordu. Å?övalye kalesinde onu kalbinden hançerleyen ustaların acısını asla unutmadı. Kim daha fazla para verirse onun için savaÅ?ıyor ve kimi zamanda karÅ?ısına çıkan savaÅ?çıları düÅ?ünmeden öldürüyordu. Dünyanın düzeni böyleydi. EÄ?er dünya ona acımadıysa, artık o da dünyaya acımayacaktı. Bu adil bir kuraldı ona göre.
    Ralard verandada otururken yıllar yine akmaya baÅ?ladı. Piponun içideki tütün deÄ?iÅ?tirildi, boÅ? olan kasaba yolları yavaÅ? yavaÅ? canlanmaya baÅ?ladı. Artık Ralard geçmiÅ?e döndüÄ?ünde, kendini büyük bir krallıÄ?ın emrinde çalıÅ?an bir asker olarak görüyordu. Yıllar içerisinde çok kan dökmüÅ?, bir çok çocuÄ?u yetim bırakmıÅ? ve bir sürü kadının ellerinden kocalarını almıÅ?tı. Bir kere can aldıktan sonra bir daha duramamıÅ?tı adam. Bunu istemsizce yapmaya baÅ?lamıÅ? ve artık geçmiÅ?i düÅ?ünmekten vazgeçmiÅ?ti. Ne babasını bir kez daha görmüÅ? ne de köyüne uÄ?ramıÅ?tı. Artık kendisi için yaÅ?ıyordu. Kanlı kılıcı elindeyken ona çok az kiÅ?i karÅ?ı gelebiliyordu. Å?imdi büyük bir krallık adına hiç de hoÅ? olmayan bir görevi yapmaya gidiyordu. Siyah atının üzerinde, parlak bir zırhın içinde, güneÅ?in ona korkakça baktıÄ?ını hissediyor, bu da adamın gücüne güç katıyordu. GittiÄ?i yer bir kasabaydı. GeliÅ?mekte olan bir kasaba. Ä°nsanların çalıÅ?kanlıkları ve iyilikleriyle tanındıkları bir yer. Bu yerin adı Ilık Dere kasabasıydı. Kasabaya aylık vergi toplama iÅ?i için gidiyordu. Her ay düzenli Å?ekilde vergi topluyor, eÄ?er karÅ?ı çıkan olursa da, ona hiç de hafif olmayacak bir ceza veriyordu. Ama onları öldürmeye kalkıÅ?mıyordu. KrallıÄ?ın emirleri kesindi. "Köylüleri soy ama onları öldürme. Ã?lülerle antlaÅ?ma yapamazsın."
    O gün Ralard kasabaya gittiÄ?inde ortalıkta kimseyi göremiÅ?ti. Yanında getirdiÄ?i iki asker kasabanın çeÅ?itli kesimlerine ayrılmıÅ?, insanları arıyordu. Ralard ise yüzündeki korkutucu miÄ?feriyle boÅ? kasaba sokaklarını süzüyordu. O gün hayatını deÄ?iÅ?tirecekti ama Ralard bundan kesinlikle habersizdi. Bir süre geçitikten sonra adamın savaÅ?çı duyuları bu iÅ?te bir terslik olduÄ?unu fark etmeye baÅ?ladı. SavaÅ?çılar dönmemiÅ?lerdi. Sesleri duyulmuyordu. "Ey rüzgarların tanrıçası, üzüntüyü ve mutluluÄ?u getiren, boÅ? sokaklarda gezin, evlerin içine gir ve tekrar dıÅ?arı çık. Ä°nsanların korkularını bana getir. Bana oynanan oyunun sorumlusunu ver!" diye haykırdı adam. Kasabanın sokaklarında sesi yankılanmıÅ?tı. Korkutucu bir baÄ?ırıÅ?tı adamınki. Bu sesleniÅ?in ardından kasabalı, Ralard'ın askerlerinin kafalarını adamın önüne atmıÅ?tı. "Buradan git ve bir daha dönme. Senin yaÅ?amana izin vereceÄ?iz. KrallıÄ?a söyle artık burası askerleri olan özgür bir kasabadır." Ralard'ı çileden çıkaran Å?ey, ne kasabalının özgürlük isteÄ?i, ne de ona karÅ?ı koyuÅ?larıydı. Onun hiddetini arttıran Å?ey, askerlerin öldürülüÅ?üydü. Kafalarının ahlaksızca kesiliÅ?i ve deÄ?ersiz bir malmıÅ? gibi önüne atılıÅ?ıydı. Ä°Å?te bu hareket sonrasında Ralard tanrıları bile hayrete düÅ?ürecek bir Å?ey yaptı. Kasabalının tuttuÄ?u askerlerin hepsini acımadan öldürdü. Sonra evlere girerek tüm yetiÅ?kin adamları katletti. Kinden ve öfkeden deÄ?iÅ?miÅ? suratı kanla kaplanmıÅ?tı. MiÄ?feri hala kafasında olduÄ?undan, kimse adamın suratını görmemiÅ?ti fakat yıllar boyunca artık o çocuklara anlatılan, onları yataÄ?a erken götürmek için tekrarlanan korkunç hikayenin baÅ? kahramanı olacaktı. MiÄ?ferli cellatın hikayesi.
    O gün o kasabada daha önce hiç dökülmediÄ?i kadar kan döküldü. Hiç duyulmadıÄ?ı kadar çok çıÄ?lık duyuldu. Ve tüm erkekler öldürülünceye kadar da bunlar dinmedi. Sonunda Ralard iÅ?ini bitirdiÄ?inde, kendine gelmeyi baÅ?armıÅ?tı. Adam yaptıklarına inanamıyordu. Ã?zerindeki kan ne yaparsa yapsın bir daha artık temizlenmeyecekti. Kadınların çıÄ?lıklrını duyuyor, çocuklaının aÄ?lamaları ve feryatları kafasnın içinde yankılanıyordu. Artık bir zombiden farkı kalmayan kasabalı, adamın atıyla uzaklaÅ?ıÅ?ını izlerken, ilerleyen yıllarda artık kasabanın ismi Kanlı Dere olarak anılmaya baÅ?lanacaktı.
    O günden sonra adam krallıÄ?a bir daha uÄ?ramadı. Ne onun için verilen ölüm ilanlarını gördü ne de baÅ?ka bir kervan ya da krallık için çalıÅ?tı. Yıllarca bir deli gibi baÅ?ıboÅ? Å?ekilde ormanlarda ve ovalarda dolandı. Hayatın ona oynadıÄ?ı oyunun adil olup olmadıÄ?ını tartıÅ?tı içinde. Yapılan haksızlıkları ve umursamazlıkları düÅ?ündü. Yıllardan sonra babası aklına geldi. Kasabasına gitti. Babasının ölüm haberini öÄ?rendi. Onun son zamanlarında bile yanında olamamıÅ?tı. Ã?ıÄ?lıklar ve feryatlar adamın aklından hiç çıkmıyordu. Geceleri o çıÄ?lıklarla uyanıyor, kasabanın kanlı akan nehrini görüyordu. Yıllarca bir dilenci gibi dolaÅ?tı. Neredeyse her gün aÄ?ladı. Yıllar sonra ise dönmeye karar verdi. Kasabaya yaptıÄ?ı acımasızlıÄ?ı telafi edebilirdi. Hala yapacaÄ?ı bir Å?eyler vardı. Uzun zaman önce kazandıÄ?ı altınları ve deÄ?erli eÅ?yeları sakladıÄ?ı yerden bulup çıkardı. O eÅ?yalar hala çok deÄ?erliydi. Hatta bir kısmı daha da deÄ?er kazanmıÅ?tı. Belki bu kıymetli eÅ?yalarla kasabaya giderse, Å?u anda bir viraneden farkı olmayan kasabayı düzeltme Å?ansı olabilirdi. Kulaklarındaki çıÄ?lıkları dindirme Å?ansı doÄ?abilirdi.
    Ä°Å?te Ralard o yüzden bu kasabada bir tüccar olarak tanınıyordu. Halk onu çok seviyor, neden böye zengin bir adamın bu denli köhne bir yerde bulunduÄ?u anlamaya çalıÅ?ıyorlardı. Ralard asla gerçeÄ?i söyleyecek gücü kendinde bulamamıÅ?tı. Onun yerine durmadan içiyor ve gençliÄ?inde çok güçlü olan kaslarını geride bırakmak istiyordu. Ralard piposunu derin derin içine çekti bir kez daha. Az sayıda çocuk kasabanın sokaklarında oynamaya baÅ?lamıÅ?tı. O zamanlar kundaklarında rahatsızca yatan çocuklar olmalıydı bunlar. Aile kavramını yaÅ?amayan bu köyün mimarıydı Ralard. Å?imdi eski savaÅ?çının tek yapmak istediÄ?i, tekrar kasabayı eski günlerine getirmekti. Eskiden olduÄ?u gibi mutlu insanlar ve zengin bir yaÅ?am. Bunun için çok çalıÅ?acaktı. Ne gerekiyorsa yapacaktı. Tek istediÄ?i ölürken çocukların çıÄ?lıkları yerine, onların kahkahalarını duymak ve suratlarındaki o mutlu ifadeleri görebilmekti. Tek istediÄ?i buydu...
    Back to top View user's profileSend private message
    mikael
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 07, 2006
    Posts: 692

    PostPosted: Mon Nov 27, 2006 4:03 am Reply with quoteBack to top

    GüneÅ?in Å?övalyesi

    SoÄ?uk, rüzgarlı bir sonbahar günüydü. Kalın hayvan postlarına sarınmıÅ? iri bir adam, elindeki oduncu baltasını beline atmıÅ?, uzun, canlı adımlarla, bir yandan ıslık çalarak kasabanın dıÅ?ındaki ormanlık araziye giden düz yolda yürüyordu. Ormana varınca, yaÅ?lı, kuru bir aÄ?acı gözüne kestirdi ve baltasını iki eliyle kavrayıp aÄ?aca doÄ?ru ilerledi.

    Henüz birkaç adım atmıÅ?tı ki, durdu ve gözlerini kısıp aÄ?acın bitiÅ?iÄ?indeki çalılara dikkatlice bakmaya baÅ?ladı. Orada, çalıların önünde, küçük bir çocuk, onu soÄ?uktan zar zor koruyan ince, siyah bir kumaÅ?a sıkı sıkı sarınmıÅ?, yatıyordu.

    Ä°ri adam aceleyle çocuÄ?un yanına gitti ve kollarını ona dolayıp kolayca yerden kaldırdı. Hala uyumakta olan çocuÄ?un neredeyse donmakta olduÄ?unu farkedince yüreÄ?i hem acıma, hem de hiddet duygusuyla kabardı.

    "Kimse yok mu? Heey!" diye kükredi, rüzgarın uÄ?ultusunu bastıran bir sesle. Ama, beklediÄ?i gibi, bir cevap gelmedi.

    Bariton sesiyle çocuÄ?u uyandıracaÄ?ını farkeden adam, seslenmeyi derhal kesti ve endiÅ?eyle kucaÄ?ındaki çocuÄ?a baktı. Ancak çocuk, adamın sesinden hiç rahatsız olmamıÅ? gibi, yoÄ?un bir uykudaydı. Ã?ocuÄ?un yüzünü inceleyen adam, bunun en fazla sekiz yaÅ?ında bir erkek çocuÄ?u olduÄ?unu gördü. Daha dikkatli bakınca, aklını karıÅ?tıracak Å?ekilde, çocuÄ?un normalden uzun kulaklarını ve çekik gözlerini de farketti.

    Bu tür bilmecelerle daha sonra da uÄ?raÅ?abileceÄ?ini düÅ?ünen adam, sırtındaki kalın pelerini çıkardı ve onunla çocuÄ?u sıkıca sarmalayıp ormana arkasını dönerek hızla kasabaya doÄ?ru ilerledi.

    O gittikten sonra, saklandıÄ?ı çalıların arasından siyah giysiler içinde, zarif bir suret çıktı. Suret, adamın arkasından uzun uzun baktıktan sonra, yavaÅ?, kederli adımlarla ormanın içine doÄ?ru yürüyerek uzaklaÅ?tı.

    ---

    "Å?övalye adayı, Beneir Braton!"

    Ä°sminin okunduÄ?unu duyan savaÅ?çı, gerginlikle volta attıÄ?ı bekleme odasını taht salonuna baÄ?layan kapı açılınca, eli ayaÄ?ına dolandı ve bir süre hareket edemedi. Bu gibi durumlara alıÅ?kın olan hizmetçilerden birisi yanına gelip, "Sizi bekliyorlar, efendim." diyerek nazikçe sırtından itekledi. Kendisine efendi sıfatıyla hitap edilmesine alıÅ?kın olmayan genç adam, hizmetçinin temasından irkilerek kaçındı ve aceleyle kapıdan geçip taht salonuna girdi.

    Salonun göz alıcı dekorasyonu, Beneir'in hafif bir ıslık çalmasına neden oldu. Görkemli, mermer heykeller, her pencerenin iki yanına yerleÅ?tirilmiÅ?ti. GeniÅ? salonun duvarlarındaki boÅ? kalmıÅ? her yer, usta elinden çıkmıÅ? yaÄ?lı boya tablolar, duvar halıları ve gösteriÅ?li, süslü silahlarla doluydu.

    Kral ve kraliçe, odanın ucundaki görkemli tahtlarında, yerden yüksek bir platformdaydı. Bu platformun etrafında beyaz, parlak zırhları ve beyaz pelerinlerinin içinde, bellerinde taÅ?ıdıkları iÅ?lemeli kabzalarındaki kılıçları ve sırtlarındaki büyük, çelik kalkanları ile beÅ? Å?övalye duruyordu. Beneir özlemle iç çekti. Ã?ok yakında, o da bu parlak zırhları giyecek, o muhteÅ?em silahları taÅ?ıyacaktı. Kralını ve krallıÄ?ı korumak için yoldaÅ?larının yanında hayatı pahasına savaÅ?acak, kılıcının Å?arkısıyla dünyaya adalet daÄ?ıtacaktı.

    Kapının kapanma sesiyle hayal dünyasından çıkan Beneir, nerede olduÄ?unu hatırladı ve derhal harekete geçip dengeli, zarif adımlarıyla, kralın önüne kadar yürüdü. Ona öÄ?retildiÄ?i gibi, "Kralım." diyerek tek dizi üzerine çöktü ve bekledi.

    YaÅ?lı kral, karÅ?ısındaki adamı düÅ?ünceli bir Å?ekilde, baÅ?tan aÅ?aÄ?ı süzdü. Ã?nünde duran savaÅ?çının, bir yarı elf olduÄ?unu biliyordu. Sınırları oldukça geniÅ? topraklara ve dillere destan bir zenginliÄ?e sahip olan Kral Ranellion bile, yirmili yaÅ?larının ortasında görünen, yeÅ?il, badem biçimli gözleri, sarı, uzun saçları, bakımlı, kısa sakalı olan ve yapılı bir vücut ile keskin yüz hatlarına sahip bu adamı kıskanmadan edemedi. Basit bir pullu zırh giymiÅ?, belindeki bir kılıç ve sırtındaki bir yay ile sırt çantası dıÅ?ında birÅ?ey taÅ?ımayan bu savaÅ?çı, krallıÄ?ına baÄ?lı küçük kasabalardan birinde, sıradan bir oduncunun yanında evlatlık olarak yaÅ?ıyordu. Ender rastlanılan türünün yanı sıra, kılıç kullanmadaki yeteneÄ?iyle de o yörede nam salmayı baÅ?armıÅ?tı.

    Beneir, kralın, "AyaÄ?a kalk, genç savaÅ?çı." dediÄ?ini duyunca hazırol vaziyetinde ayaÄ?a kalktı. Gözleri gayri ihtiyari, kırmızı ve mavi, çarpıcı elbiseleri içindeki kral ve kraliçe yerine, etraflarındaki Å?övalyelere kayınca, Å?övalyelerin ona hiç de dostane olmayan bakıÅ?lar attıÄ?ını gördü. Ancak bunun için onları suçlamaması gerektiÄ?ine karar verdi. Ne de olsa bugün basit bir demirci çocuÄ?una yenilmiÅ?lerdi.

    "Hangi gerekçeyle, Å?övalyeliÄ?i hak ettiÄ?ini düÅ?ünüyorsun?" diye sordu kral, Beneir'e, cevabı bildiÄ?i halde. Daha bunu sorarken, yarı elf kendinden emin bir Å?ekilde gülümseyerek elini gömleÄ?inin cebine götürmeye baÅ?lamıÅ?tı. Beneir, cebinden küçük, cam bir Å?iÅ?eciÄ?in içinde duran pembe yapraklı bir çiçek çıkardıÄ?ında, kralın gözlerini kapayarak arkasına yaslandıÄ?ını ve dudaklarının, muhtemelen tanrısı Pelor'a ettiÄ?i bir duayla, kıpırdadıÄ?ını görünce Å?aÅ?ırmadı.

    Ä°ki hafta kadar önce, Kral Ranellion'un en küçük kızı, ender görülen, korkunç bir hastalıÄ?a yakalanmıÅ?tı. HastalıÄ?ının ilacı için gerekli en önemli bileÅ?en de, sadece bazı, en yüksek daÄ?ların tepelerinde yetiÅ?tiÄ?i rivayet edilen, pembe yapraklı, varlıÄ?ından bile emin olunamayan bir çiçekti. Kral, bu çiçeÄ?i bulup getirene büyük bir ödül sözü vermiÅ?ti.

    Elbette ki bu yarıÅ?manın favorileri kralın yetenekli Å?övalyeleri ve güçlü büyücüsüydü. Ancak Beneir, her zaman istemiÅ? olduÄ?u Å?övalyeliÄ?e adım atması saÄ?layabilecek bu fırsatı kaçırmamıÅ? ve, herkesi Å?aÅ?ırtan bir sürpriz yaparak, henüz kimse bir ipucu dahi bulamamıÅ?ken çiçeÄ?i bulup getirmiÅ?ti.

    Beneir'in kulaÄ?ına, "Onu ben alayım evlat." diye bir ses geldi. Bu kadar yakından gelen ani ses karÅ?ısında, genç savaÅ?çının refleksleri hızla tepki verdi. Beneir Å?iÅ?eyi havada bir tur attırıp sol eline geçirdi ve sesin geldiÄ?i yöne dönüp sol bacaÄ?ını bir adım geri atarak Å?iÅ?eyi güvenceye aldıktan sonra, saÄ? eliyle kılıcına hamle yaptı.

    Ancak karÅ?ısında mavi cübbesi içinde, yaÅ?lı bir adamın durduÄ?unu ve ona gülümsediÄ?ini görünce sakinleÅ?ti. Bu adam, sarayın ünlü baÅ?büyücüsü Heltrin'di. Biraz önceki tepkisi yüzünden utanan yarı elf, Å?iÅ?eyi büyücünün bekleyen eline uzatırken, keskin kulaklarıyla Å?övalyelerin durduÄ?u bölümden hafif bir ıslık sesi duydu. BaÅ?ını çevirip bakınca, bu çeviklik gösterisinden etkilendiÄ?i bariz olan ve aralarında en genç olarak görünen Å?övalyenin kendisine gülümseyerek baktıÄ?ını gördü.

    YaÅ?lı büyücü, Å?iÅ?eden çıkardıÄ?ı çiçeÄ?i elinde evirip çevirerek bir süre inceledikten sonra, "Bu doÄ?ru çiçek, kralım." diye ilan etti. Kral Ranellion, Å?övalyeleri kılıçlarını havaya kaldırıp "Beneir Braton" için, oldukça gönülsüz bir Å?ekilde, "Ã?ok yaÅ?a." nidaları atarken, gözlerini kapalı tutarak Pelor'a son bir kez daha dua edip Å?ükranlarını sundu.

    YaÅ?lı kral, son iki haftadır ilk kez rahat nefes alıyordu. KarÅ?ısında duran bu yarı elf sayesinde, kızı o lanet hastalıktan kurtulacak ve yaÅ?ama dönecekti. Ama deneyimli kral, duygularını iÅ?ine karıÅ?tırmaması gerektiÄ?ini biliyordu. Sadece bu görevi yerine getirmesi, bir adamı Å?övalye yapmaya yetmezdi.

    Ranellion, elini kaldırıp Å?övelyelerin tezahüratlarını keserek, "Demek ödül olarak Å?övalye sıfatını istiyorsun, genç savaÅ?çı." diye sordu Beneir'e.

    "Bu, benim için en büyük ödül olur, kralım." diye yanıtladı Beneir, eÄ?ilip reverans yaparak. "EÄ?er benim için bunun dıÅ?ında bir ödül düÅ?ünüyorsanız, kibarca reddedecek, ve çiçeÄ?i size bırakıp, prensesin iyileÅ?mesi için Pelor'a dua edeceÄ?im."

    YaÅ?lı kral, çenesindeki sakalları kaÅ?ıyarak düÅ?ünmeye baÅ?ladı. KarÅ?ısındaki savaÅ?çının hareketlerinden ve sözlerinden, onun gerçek bir Å?övalyede bulunması gereken asil bir kan taÅ?ıdıÄ?ını sezmiÅ?ti. Bu yarı elfin geçmiÅ?i hakkında, bir ormanda terkedilmiÅ? halde bulunmuÅ? olması dıÅ?ında hiçbir Å?ey bilinmiyordu, bu yüzden soyunun nereye dayandıÄ?ını sadece tahmin edebilirdi. Kim bilir, belki de babası bir Å?övalyeydi, veya annesi soylu bir elf hanımıydı.

    Ã?stelik, bir yarı elfin yanında Å?övalye olarak bulunmasının getirilerini de inkar edemezdi. Böyle bir olay, krallıÄ?ının elflerle yapacaÄ?ı herhangi bir barıÅ?çıl anlaÅ?maya güzel bir reklam saÄ?layacaktı.

    "Kararımı verdim." diye duyurdu kral, salondaki herkesin Å?ahit olması için gür bir sesle konuÅ?arak. "Beneir Braton, sana acemi Å?övalyelik rütbesi veriyorum. Bundan böyle, Å?övalyeliÄ?e geçiÅ? için hazır olana kadar, Å?övalyelerim tarafından eÄ?itim görecek ve görevlere atanacaksın.".

    Beneir, kendisine yapılan tezahüratların arasında, baÅ?ını önüne indirip bu mutlu anın üzerinde yarattıÄ?ı etkiyi sindirmeye çalıÅ?tı. "Sizi asla yüzüstü bırakmayacaÄ?ım, kralım." diye fısıldadı, yanaklarından aÅ?aÄ?ı gözyaÅ?ları inerken. Kelimeler, Å?övalyelerin gür tezahüratları arasında kayboldu. Ancak Ranellion, savaÅ?çının bu sözünü, yüreÄ?inde hissetti ve, "Pelor yanında olsun." diye gülümseyerek karÅ?ılık verdi.

    ---

    GüneÅ?in ilk ıÅ?ıkları, küçük çadırın içine sızmayı baÅ?ardı, ve masasına daÄ?ılmıÅ? haritalar ile kaÄ?ıtların üstünde uyumakta olan adamın üzerine düÅ?tü. Ã?adırın kapısı açıldı ve içeri, elinde uzun bir mızrak taÅ?ıyan, zırhlar içinde bir savaÅ?çı girdi.

    "Efendim, uyanın." diyerek masada uyuyan adamı dürttü savaÅ?çı, "Efendim, Sör Beneir.".

    Sör Beneir. Bu son sözler uyuklayan adamı, rüya aleminden çıkarıp, gerçeÄ?e döndürdü. Kafasını çalıÅ?ma masasından kaldıran yarı elf, onu dürten adama baktı, "Ne var, ne oldu?" diye sordu huysuzca.

    "GüneÅ? doÄ?arken sizi uyandırmamı emretmiÅ?tiniz, efendim." diye cevapladı savaÅ?çı, saygılı bir ses tonuyla.

    "Evet," dedi Beneir, kaslı kollarını iki yana açıp iyice gerinerek uykuyu üstünden atarken, "Evet, öyle istemiÅ?tim.".

    SavaÅ?çı, izin alıp ayrıldıktan sonra, yarı elf masasının üstündeki notları ve planları toplayıp sandıÄ?ına kilitledi. Levha zırhını üstüne giyerken, gece görmüÅ? olduÄ?u rüyayı düÅ?ündü. Å?övalyelik için ilk adımını attıÄ?ı o günle ilgili rüyayı. O zamandan beri aradan yıllar, yıllar geçmiÅ?, tahta eski kralın büyük oÄ?lu geçmiÅ?, eski Å?övalyelerden sadece birkaçı kalmıÅ?tı.

    Bir süre sonra, Beneir'in üç subayı çadıra girdi. Her biri kıdemli Å?övalyeyi uygun bir Å?ekilde selamladıktan sonra hazırol vaziyetinde karÅ?ısına geçtiler.

    "Kamplar birkaç saate kadar toplanmıÅ? olacak." diyerek rapor vermeye baÅ?ladı subaylardan biri, "Å?ehre varmamız öÄ?len vaktini bulacak. Ã?ncülerimizin raporlarına göre, orklar, umduÄ?umuz gibi, Å?ehre sızmayı henüz baÅ?aramamıÅ?lar. Planlarımızı Å?ehirdeki askerlerin komutanına ilettik. EmrettiÄ?iniz gibi, orkların kamplarına saldırdıÄ?ımız sırada Å?ehrin ordusu bize destek yollayacak.". "Pelor yanımızda olsun." diye bitirdi sözlerini, ve diÄ?er iki subay da ayrılmadan önce aynısını yaptılar.

    Birkaç saat içinde, ordu yola çıkmaya hazırlanmıÅ?tı. Beneir ve arkasından gelen subayları, atlarını ordunun önünde sürerken, Å?övalye baÅ?ını kaldırıp yeÅ?il gözlerini kısarak güneÅ?e baktı. Bugün güneÅ? parlaktı, çok parlaktı. Å?övalye elini boynunda duran madalyona, Pelor'un, güneÅ? tanrısının sembolünün üstüne koyup memnuniyetle gülümsedi.

    Bugün zafer kazanmalıydı. Biliyordu ki bugün, Pelor onları bizzat izliyordu. Bu savaÅ?, tanrısının gözündeki deÄ?erini yükseltmesi için iyi bir fırsattı.

    Sör Beneir Braton, bu tür fırsatları kullanma konusunda deneyimliydi.
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Mon Dec 04, 2006 8:10 am Reply with quoteBack to top

    Rüzgarın Lordu Ulfhan DüÅ?avcısı


    Efsane olabilmek için ölmek gerekir derler.

    Bir rüyayı yaÅ?ıyorsanız eÄ?er, gerçekten hissedebilirsiniz.

    Bunun olması gerekli miydi peki?

    EÄ?er açsaydım gözlerimi, onun ölmüÅ? olduÄ?unu bilecektim. Tüm hayatımın bir rüya
    olmasını bu yüzden diledim. Kaçmayan bir adamı ya öldürürsünüz, ya ölmesine göz
    yumarsınız, ya da ölmeye göz yumarsınız.

    �lmeye cesaretim yoktu benim, bu yüzden üzgündüm. Kollarımın arasında, o kanlar
    içinde yatarken, göz yaÅ?larım ıslatıyordu bedenlerimizi. Asla yaÅ?amak istemeyeceÄ?im
    türden bir rüyaydı bu. Ama yaÅ?ıyordum iÅ?te.

    Rüzgarın Lordu Ulfhan DüÅ?avcısı efsane oluyordu.

    Ama önce, size onun nasıl öldüÄ?ünü deÄ?il, nasıl yaÅ?adıÄ?ını anlatacaÄ?ım.

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------

    DoÄ?duÄ?unda hiç aÄ?lamadıÄ?ı söylenirdi. Emeklemeden yürümeye baÅ?ladıÄ?ı, koÅ?madan
    konuÅ?tuÄ?u, konuÅ?madan silah tuttuÄ?u söylenirdi.EÄ?itim gördüÄ?ü akademiyi 1.likle
    bitirdiÄ?ini, ona denk hiçbir rakibi olmadıÄ?ını ve hep en güzel kadınlara sahip olduÄ?unu
    duymuÅ? olabilirsiniz. Tüm bunlara inanmak isterdim ama öyle olmadıÄ?ını biliyorum. Hayat
    kurtarmaya küçük yaÅ?ta baÅ?ladı. Babası Barat DüÅ?avcısı, onun bir rahip olmasını istiyordu.
    Alınan her hayata karÃ…?ı bir hayat vermek…

    17.kıÅ?ında rahip akademisinden alınarak Morsilyon ticaret Å?ehrine gönderildi babası
    tarafından. Kılıç tutmayı orada öÄ?rendi. DoÄ?anın Gözü hanında baÃ…?ladıÄ?ı “Koruma” iÃ…?inden
    2 sene sonra “Kapı Gardiyanı” bundan 3 sene sonra “Kapı Komutanı” oldu. 4 sene
    sonrada “Yok ediciler” isimli gruba katılmak için yeterli cesareti gösterdiÄ?ine
    inanan Morsilyon halkı onu Å?eref Madalyonuyla onurlandırdılar.

    Babası Barat’ın gizemli ölümü üzerine Ulfhan 28 yaÃ…?ında Thuh-Saka’ya
    döndü. Bir büyücü avcısı olan babasının nasıl öldüÄ?ünü öÄ?renmek üzere loncaya
    gitti.Loncanın lordu babasının büyücüler tarafından öldürüldüÄ?ünü anlattı
    Ulfhan’a. Büyücü nefretini onun kalbine tam anlamıyla soktu. Ä°ntikam duygusunu
    Ulfhan orada öÄ?rendi. Ve bir yemin etti.

    Ulfhan, babasını hayal kırıklıÄ?ına uÄ?rattı. Bu yüzden size kurtardıÄ?ı hayatları deÄ?il,
    aldıklarını anlatacaÄ?ım.Ulfhan, babasının mesleÄ?ine devam etti. Böylece aldıkları her iki
    hayata karÅ?ı, hiçbir Å?ey vermediler.

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------

    Thuh-Saka’nın büyücü lordları yüksek meblaÄ?lar ödeyerek kiralık katillerle
    hallederlerdi öldürme iÅ?lerini. Ve her zaman en aÅ?ırı Å?ekilde korunurlardı yine bu para
    verdikleri adamlardan. Ã?ldürmenin bir sanat olduÄ?u kadar, hayatta kalmak da bir
    sanattır. Ve Thuh-Saka’nın büyücü lordları bu sanatın hakkını fazlasıyla
    veriyordu. Yinede bazen bu lordlarında öldürülmesi gerekir. DüÅ?avcıları böyle ortaya çıktı.

    Ve Å?imdi babasının iÅ?ini Ulfhan devam ettirecekti. Å?eref Madalyonu, öldürülmesi gereken
    büyücünün rüyasına gitmesini ve iÅ?i bittiÄ?inde o rüyadan çıkmasını saÄ?layacak olan
    büyüyle donatılmıÅ?tı. Ä°lk görevi bir kasabanın üzerine Meteor DüÅ?üÅ?ü büyüsünü yapıp
    çocuklu kadınlı her Å?eyi yok etmiÅ? bir büyücüyü öldürmekti. Hazırlıklar tamamlandı ve
    Ulfhan büyücü lordu Davy’nin rüyasına gitti. Bir düÅ?avcısının geri dönüÅ?ünü
    beklemek, büyücü avcıları için her zaman zor olmuÅ?tur.

    Bir insanı düÅ?ünde öldürmenin bazı riskleri vardır. EÄ?er rüya bir kabussa %50 ölürsünüz.
    EÄ?er rüyada geri dönüÅ? için gerekli olan mücevheri kaybederseniz %90 ölürsünüz. EÄ?er
    öldüreceÄ?iniz kiÅ?i rüyada olduÄ?unuzu anlarsa, ölürsünüz.

    Davy gibileri çok fazlaydı. Birkaç yıl boyunca Ulfhan öldürdü. Artık bir anlamı yoktu hiçbir
    Å?eyin. Ã?ldürdüÄ?ü her adamın babasının katili olduÄ?unu düÅ?ünüyordu. Ä°yilik yapmak önemli
    deÄ?ildi onun için. Dünyaya zarar veren bu adamların ölmüÅ? olması deÄ?ildi onun için önemli
    olan. Ulfhanın her gece yataÄ?ına yattıÄ?ında uyuyabilmesini saÄ?layan tek Å?ey öldürdüÄ?ü
    büyücülerin ölmeden önceki yakarıÅ?ları ve her seferinde merhamet dilemeleriydi. Ancak 4
    sene içinde yok edilen yüze yakın büyücü lordu – ki bunların sadece 6 tanesi Thuh-
    Saka sınırları içerisindeydi- , Ulfhana haklı bir unvan getirmiÅ?ti.


    Rüzgarın Lordu…



    Bir büyücü lorduna aÅ?ık olmuÅ?tu.

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------


    “Merhamet dile, pislik.” … “Babamı sen öldürdün
    biliyorum.”

    “Ulfhan, tatlı bebeÄ?im… Ben Beatriz’im.”

    “Kapa çeneni.” Elinin tersiyle yüzüme sertçe vurdu. Kan tadı…

    “Lütfen, biliyorsun bunu yapmak zorunda deÄ?ilsin. UzaklaÃ…?abiliriz.” Bir
    kahkaha patlattı. Elleriyle yakama yapıÅ?tı ve beni havaya kaldırdı. Yüzüme baktı, bir Å?ey
    soracakmıÅ? gibi oldu, sustu, tekrar yeltendi, sustu. Sonra.. “Neden yaptın bunu
    Beatriz ha? Seni çok sevmiÃ…?tim.” Gözleri yaÃ…?landı. Daha önce hiç aÄ?ladıÄ?ını
    görmemiÃ…?tim. Güçlü kaslarına dokunarak cevap verdim. “EÄ?er söyleseydim beni
    hala seviyor olur muydun?” Bir tokat daha yapıÅ?tırdı. Canımı acıtıyordu. Ama
    fiziksel olarak deÄ?il. Bana burada zarar veremezdi. Hele ben biliyorken.

    “Tüm hayatımı buna adadım ben.” Beni yavaÃ…?ça yere indirdi. Sonra
    aÄ?lamaya baÃ…?ladı. Güçlü omuzları acı dolu hıçkırıklarla sarsılıyordu. “Tüm hayatımı
    buna adadım ben.” Koca adam, Rüzgarın Lordu, yavaÃ…?ça düÅ?üyordu sanki.
    “Tüm hayatımı…” Ä°zliyordum. Canım acıyordu. Ä°zliyordum.Kafasını
    çevirip bana baktı. Bir anda hıçkırıkları kesildi. Gözlerinde ki nefreti o zaman gördüm. Sesi
    bu sefer çok kesin çıkmıÅ?tı. “Tüm hayatımı…” Kılıcını havaya
    kaldırdı. BaÅ?ımı saÄ?a sola salladım.

    “Hayır aÃ…?kım lütfen.”

    Beni dinlemedi. Kılıcı baÅ?ımın hemen üstünde durduruldu, baÅ?ka bir kılıç tarafından. Ulfhan
    Å?aÅ?kınlıkla kılıcına baktı. Yanımdaki bir savaÅ?çı onu durdurmuÅ?tu. Etrafında 20 baÅ?ka
    savaÅ?çı daha vardı.

    “Benim rüyamdaysan bebeÄ?im, benim kurallarımla oynarsın.”

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------


    Bazen gözlerimi kaparım güneÅ?e karÅ?ı uzanmıÅ?ken. DüÅ?lerimde gördüklerim, asla sahip
    olamayacaklarım, güzel anılar bulur beni. Hepsini anlatmak isterdim size. Rüzgarı anlatmak
    isterdim. Hayatında oradan oraya nasıl savrulduÄ?unu anlatmak isterdim. Geriye dönmek
    isterdim. Babası beni öldürmek için düÅ?üme girdiÄ?inde, kaçmasına izin vermek isterdim.
    Acımasızca katlettim onu orda. Hiçbir çıkıÅ? yolu bırakmadım.

    Bunun olması gerekli miydi peki?

    Bir rüyayı yaÅ?ıyorsanız eÄ?er, gerçekten hissedebilirsiniz.

    Efsane olabilmek için ölmek gerekir derler.

    Rüzgarın Lordu Ulfhan DüÅ?avcısı efsane oluyordu…
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Horcoel_Baator
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Oct 22, 2004
    Posts: 673
    Location: BoÅ? boÅ? gezindigi Ankara sokaklarından..

    PostPosted: Tue Dec 05, 2006 6:36 am Reply with quoteBack to top

    Süre bitmiÅ?tir arkadaÅ?lar baÅ?lıÄ?ı kitliyor ve yazılarını yollayan arkadaÅ?ların hikayelerini incelemeye alıyoruz.. Smile

    _________________
    ''No matter what I do, no matter how hard I try,
    the ones I love will always be the ones who pay..''
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Horcoel_Baator
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Oct 22, 2004
    Posts: 673
    Location: BoÅ? boÅ? gezindigi Ankara sokaklarından..

    PostPosted: Sun Dec 17, 2006 5:31 pm Reply with quoteBack to top

    Yapılan incelemeler sonucunda Juri üyelerimizin oyları ile Artemis Entreri isimli yarıÅ?mamız '' Rüzgarın Lordu Ulfhan DüÅ?avcısı '' isimli yapıtıyla yarıÅ?ma birincisi ilan edilmiÅ?tir.. Smile Kendisini kutluyor ve gelecek yarıÅ?malarımızda da bekliyoruz Smile

    Tebrikler Artemis.. Smile
    Yorumlarınızı yorumlar bölmüne atabilirsiniz arkadaÅ?lar..
    Saygılarımla..

    _________________
    ''No matter what I do, no matter how hard I try,
    the ones I love will always be the ones who pay..''
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     


    All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2005 by me.
    You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt

    Sayfa Üretimi: 0.20 Saniye