Modules
  • Ana Sayfa
  • AvantGo
  • Downloads
  • FAQ
  • Feedback
  • Forums
  • Journal
  • Private Messages
  • Recommend Us
  • Search
  • Statistics
  • Stories Archive
  • Submit News
  • Surveys
  • Top 10
  • Topics
  • Web Links
  • Your Account

  • Who's Online
    Şu an sitede, 2 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

    Henüz üye değilseniz, Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

    Languages
    Site Lisanını Seçin


    FrpWorld.Com :: View topic - Krallar Laneti
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Krallar Laneti View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Tue Jul 15, 2008 7:59 am Reply with quoteBack to top

    GüneÃ…? koyu renkli denizin arkasından alçalmaya devam ediyordu. Hemen kıyısındaki çöl sessizdi. Yakınlardaki vahanın palmiye aÄ?açları lekesiz gökyüzüne doÄ?ru uzanıyor, bütün kumlar güneÃ…?in oyunu ile altın tanecikleri gibi gözüküyordu. Vahanın yakınına kurulmuÃ…? kamp hariç çöl sessizdi. O doÄ?aüstü, insanın ruhuna iÃ…?leyen büyülü sessizlik…

    Ã?ıplak ayaklı bir karaltı kamptan çıkarak denizin kıyıcıÄ?ına doÄ?ru ilerledi. Kısa bir süre sonra anlamsız bir Å?ekilde yere eÄ?ildi ve avuçladıÄ?ı kumları, içindeki hisleri yansıtırcasına denize fırlattı. Sonra üzüntüsü ve öfkesi içini tüketmiÅ? gibi yere çöktü. Kendisini karın üstü kumlara teslim etti. Kıpırtısızdı.

    Kamptan çıkan bir baÅ?ka karaltı, kıpırtısız yatan kızın yanına geldi ve baÄ?daÅ? kurarak oturdu. Kız baÅ?ını kaldırıp bakmasa da, ona konuÅ?tu.

    “Kötü gözüküyorsun.”

    Cevap boÄ?uk bir Å?ekilde geri geldi.

    “Ã?öl beni mahvediyor.”

    “O kadar da sıcak deÄ?il. Hem krallar vadisini görmeyi çok istiyordun?”

    “Hala istiyorum ama…”

    “Seni mutsuz eden nedir?”

    “Hiçbir Ã…?ey.”

    Ama sesindeki minicik bir titreÅ?im yalanını ele veriyordu. Ã?ocuk bunu anlasa da bir Å?ey söylemedi.

    “Bir sorun olduÄ?unu tahmin ediyorum ama aÄ?zını açmıyorsun.”

    “Ã?ünkü paylaÃ…?mak istemiyorum.”

    “Yapma, dost olduÄ?umuzu sanıyordum.”

    “Ã?yleyiz…”

    “Ã?yleyse?”

    “KonuÃ…?mak istemiyorum.”

    “Kumlara yatmıÅ? bir Ã…?ekilde ölmeyi mi tercih edersin?”

    Kız doÄ?ruldu ve yüzünü denize dönerek kolları ile dizlerini sardı.

    “Asla bilemezsin. Ã?lmeyi öylesine isterdim ki…”

    “YaÃ…?amak bu kadar güzelken mi?”

    Kız bir süre cevap vermedi, sam yeli ile karıÅ?an kırık dökük bir Å?arkı sözü mırıldanmaya baÅ?ladı. Melodik sesi, büyülü sessizlikte daha olaÄ?anüstü duyuluyordu.

    “Ve sonsuza kadar sana dokunmaktan vazgeçtim
    Ã?ünkü seni bir Å?ekilde hissedeceÄ?imi biliyorum
    Sen cennete en yakın olansın, benim asla olamayacaÄ?ım gibi
    Ve sadece bu gece eve gitmek istemiyorum

    Tek tadabildiÄ?im Å?ey senin kokun
    Nefes alabildiÄ?im yer ise yaÅ?amın
    Biliyorum er ya da geç bu bitecek
    Sadece bu gece seni özlemek istemiyorum…”

    Sonra baÅ?ını sallayarak ayaÄ?a kalktı ve gerisingeri kampa döndü. Bu sırada güneÅ? aniden batmıÅ?, lekesiz gökyüzü kanayan bir lacivertten, siyah bir kadifeye dönüÅ?müÅ?tü. Bu gece ay yoktu, yıldızlar ise çok uzak gözüküyordu.

    Kamptaki diÄ?er kiÅ?iler sessizdi. YolculuÄ?un gerginliÄ?i ve çöl herkesi yoruyordu. Gece çöktükten sonra gelen soÄ?uk bütün yolcuları periÅ?an etmiÅ?ti. Sam yeli daha da Å?iddetlenmiÅ?ti. Hatta kamp lideri gece yarısında bir kum fırtınasından bile Å?üphelendi. Ama geceyi saÄ? salim atlatabildiler.

    Sonraki gün güneÅ? yeniden parlak kumlar üzerinde yükselerek çölü altın rengine boyadı. Krallar vadisine yapılan yolculuk devam ediyordu...

    (devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Wed Jul 16, 2008 3:20 am Reply with quoteBack to top

    Yolculuk olması gerekenden daha uzundu. Ã?ünkü kamp lideri böyle istemiÅ?ti. Cipler kızgın güneÅ?in altında ilerliyor, on beÅ? kiÅ?ilik kamp yavaÅ?ça yol alıyordu. Rüzgarın hissedilmediÄ?i anlarda, güneÅ? ve nem insanın tenine tuhaf Å?eyler yapıyor, ama ciplerin gidiÅ? hızı ile birazcık olsun rüzgarı hissedip rahatlayabiliyordu yolcular.

    Tekrar akÅ?am çökerken bir baÅ?ka vahada kuruluyordu kamp. Bu sefer Lucie kamptan ayrılmadı. Bunun yerine kendisini iÅ?ine verecek, burada olma sebebi olan Å?eyle uÄ?raÅ?tı. Kumların üzerine serdiÄ?i haritalar ve kitaplar arasında, kimse ile ilgilenmez, üzüntüsünü belli etmezken, Depek yanına gelmiÅ?ti yine.

    "Bu gün daha iyi görünüyorsun."

    "Ã?alıÅ?mak iyi geliyor biraz."

    "Ã…?imdi neredeyiz?"

    Kız eli ile haritada bir yeri iÅ?aret etti.

    "Ä°Å?te tam burada."

    "Kaç günlük yolculuÄ?umuz kaldı?"

    "YaklaÅ?lık yedi. Ä°ki gün sonra nehri geçeceÄ?iz."

    Depek yanına oturarak dikkatle haritaya eÄ?ildi.

    "Sonunda anladım! Bob'un sır gibi sakladıÄ?ı yolculuÄ?un uzama meselesini..."

    Lucie cevap vermek yerine hafifçe gülümsedi.

    "Giderken Karnak tapınaÄ?ına uÄ?rayacaÄ?ız!"

    "Evet, en azından orasını görmemizi istedi. Her açıdan çok deÄ?erli bir yer."

    Depek baÅ?ını yana yatırarak incelercesine kıza baktı.

    "BaÅ?larda neden Bob'un senin bu yolculuÄ?a katılmanda bu kadar sırar ettiÄ?ini anlayamamıÅ?tım. Sonuçta bir arkeoloji kazısına ya arkeologlar ya da onların stajyerleri katılır..."

    "Ben ise sanat tarihi son sınıfındaydım öyle deÄ?il mi?"

    "Evet, ama o kadar çok Å?ey biliyorsun ki..."

    Lucie baÅ?ını hafifçe önüne eÄ?di.

    "AraÅ?tırdım sadece..."

    Bu sırada kamptaki diÄ?er arkologlardan birisinin sesi duyuldu. Bu Claire idi. Depek onun yanına gittiÄ?inde, Lucie sarılmalarını görmemek için baÅ?ını yana çevirdi. Rüzgar dün akÅ?am söylediÄ?i Å?arkıyı tekrar kulaklarına taÅ?ımıÅ?tı. Bütün haritalarını ve defterlerini toplayarak çadırına gitti.

    Bu akÅ?am kum tepelerinin arkasından alçalan yakut güneÅ?i ve nefes kesici renkleri görmek için dıÅ?arı çıkmamıÅ?tı. İçini yakan çölün ateÅ?i deÄ?ildi, içini yakan ruhuna sarılmıÅ? tutkunun ateÅ?i ve umutsuzluÄ?un boÄ?ucu hissiydi...

    Sonra her Å?eyden vaz geçerek rahatsız yer yataÄ?ına attı kendini. Uyku dertlerine kısa da bir süre olsa çare olabilirdi...

    (devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Wed Jul 16, 2008 6:20 am Reply with quoteBack to top

    GüneÅ? tekrardan yükseliyordu. Ani doÄ?uÅ?u ve batıÅ?ının alıÅ?ılmadık etkileri rehber ve dört yardımcısı hariç kazı ekibini serseme çeviriyordu. Kızgın Top'un yükseliÅ?inden hemen sonra gelen o sıcaklık dalgası ise dayanılır gibi deÄ?ildi. Grubun lideri Derek, insanların eski zamanlarda nasıl cesaret edipte bu çölleri aÅ?tıklarını, hatta çöllerde savaÅ? yaptıklarını düÅ?ünyor ama çıkıÅ? noktaları olması gereken mantıkla pek örtüÅ?müyordu.

    En öndeki cipi kullanan Steven, aynadan arkadaki ciptekilere baktı. Kendisi Depek, Claire ve Liam, gurubun arkeologları olarak beraber yolculuk etmeye karar vermiÅ?lerdi. Bir gerideki cipte kamp lideri Derek, Ejiptoloji uzmanı Bob, sanat tarihçileri Lucie ve rehberleri Cabbar vardı.

    Ã?ok zaman geçmeden Depek dün akÅ?am öÄ?rendiÄ?i süprizi açıkladı.

    "YolculuÄ?un uzama sebebini öÄ?rendim. Ã?nce Karnak'a gidiyoruz."

    Bu yolcular arasında bariz bir heyecan yarattı. Tek heyecanlanmayan Liam oldu.

    "Neden? Karnak'ta ki hemen her Å?ey açıÄ?a çıkartıldı. Orada fazla bulunacak bir Å?ey yok. Açıkçası ben yapacaÄ?ımız özel izinli kazı için daha fazla hevesliyim."

    "Krallar vadisinde sadece mezarlar var, Karnak ise bir sanat harikası sayılır Liam."

    "Ama hepsi bulunmuÅ?. Ben ise o uÄ?runa yola çıktıÄ?ımız Hatishesput'un gizli mabedini daha çok merak ediyorum."

    Steven konuÅ?mayı devraldı.

    "Hatishesput, kliÅ?eler hariç tamamen bir sır sayılır. Biliyorsunuz oÄ?lu tahta geçtiÄ?inde onunla ilgili her heykeli ve röleyfi tek tek kırdırmıÅ?."

    "Bence oÄ?lu hırstan kafasını kırmıÅ?."

    Diye cevabı yapıÅ?tıran Claire'nin arkasından gülüÅ?tüler...

    Bir arka arabada, Derek gülmeye baÅ?ladı.

    "Bizimkiler iyne iyi eÄ?leniyorlar Bob."

    "Ne zaman ciddi oldular ki?"

    Bu sırada kendisi ile beraber cipin arkasına oturmuÅ? Lucie'ye hiyeroglifleri öÄ?retmek için kendi not defterini açmıÅ?, sıcaÄ?ın altında ders veriyordu. Lucie arkaya baktıÄ?ında üç stajyer arkolog ve rehberlerinin asistanları olan dört arap çocuÄ?un gitgide geride kaldıklarını gördü.

    "Sanırım bir sorun var. DiÄ?erleri bizi takip etmiyor."

    Böylece iki araç geriye döndü ve ne olduÄ?unu anlamak için ciplerin yanına gittiler. Sorun ciplerden birisinin benzin deposunun delinmesiydi. Yapacakları baÅ?ka bir Å?ey olmadıÄ?ından eÅ?yaları diÄ?er araçlara yerleÅ?tirdiler ve biraz sıkıÅ?mıÅ? bir Å?ekilde yolculuÄ?a devam etmeye baÅ?ladılar.

    AkÅ?am çökerken uzaktan görünen Nil Nehri içlerine yeni bir enerji vermiÅ?ti. Bir kaç gün bile olsa, sadece kumların olduÄ?u bir yerde yolculuk etmek içlerinde ruhaf bir boÅ?luk duygusu uyandırmıÅ?tı. Ne de olsa çöl bir kaç zehirli havyan dıÅ?ında tamamen boÅ? sayılırdı.

    Tekrar yeni bir kamp... Bu sefer Lucie kum tepelerinin birisinin üzerinden Nil'i seyrediyordu. Kulaklarında tuhaf bir çınlama vardı. Bunun çölün sessizliÄ?inden olabileceÄ?ini düÅ?ündü. Ama bu o kadar tuhaf bir Å?eydi ki... Sanki biraz düÅ?ünse, biraz çabalasa bu çınlamayı anlayacak gibiydi...

    GüneÅ? battıÄ?ında ve ince bir ay düz siyah gökyüzünde belirdiÄ?inde üÅ?üyerek kampa geri döndü. Hemen battaniyesini üzerine örttü ve arapların yemek piÅ?irmek için yaktıÄ?ı ateÅ?in kenarına sokuldu. Bu sırada Steven tam yanına oturmuÅ?tu.

    Bir süre sessizce ateÃ…?i seyrettiler. Alevler Lucie’nin gözlerinde dans ediyor ve içindeki alevler ruhunu yakıyordu. Sonunda Steven konuÃ…?tu.

    “Yolculuktan hoÃ…?lanıyormusun?”

    “Pek sayılmaz.”

    “Neden?”

    “Ã?öl yüzünden. Beni tedirgin ediyor.”

    Steven omuzlarını silkeledi.

    “Bitmesine az kaldı.”

    “Ã?yle.”

    Lucie hiçbir Ã…?ey söylemeden uyumak için gitti…

    Ama bu gece uyku dertleri için çare deÄ?ildi…

    Rüyası onu rahat bırakmıyordu. Hatta gün batımında kulaÄ?ında hissettiÄ?i çınlama rüyada daha baskındı. Tıpkı bir melodi gibi deÄ?iÅ?ip duruyordu. Ayrıca kendisini kovalayan bir Å?ey vardı. Sürekli kaçıyordu. Ama nereye gittiÄ?ini bilmiyordu. Uçsuz bucaksız çölün içinde yön duygusunu kaybetmiÅ? bir Å?ekilde sadece yaÅ?amak için koÅ?uyordu.

    Bir diÄ?er yandan kendisini çaÄ?ıran bir Å?ey olduÄ?unu hissediyor ama bir türlü ona ulaÅ?amıyordu. BenliÄ?i ikiye bölünmüÅ? gibiydi. Sonunda uyandıÄ?ında güneÅ? henüz doÄ?mamıÅ?tı. Ã?adırından dıÅ?arıya çıktıÄ?ında henüz ateÅ?in sönmediÄ?ini ve hiç kimsenin uyanmadıÄ?ını fark etti.

    �ok geçmeden Kamp Lideri Derek çadırından çıktı.

    “Bu sabah erkencisin.”

    “Evet, uyku tutmadı.

    “Sen hastamısın?”

    “Bütün gece kabus gördüm. Onun etkisi olmalı.”

    Derek bilmiÅ? bir Å?ekilde kafasını salladı.

    “Böyle bir ortamda normaldir bunlar. Neyse bu gün Karnak’a varıyoruz, sonunda medeniyet yüzü görebileceÄ?iz. Düzgün bir yatakta uyumak eminim sana iyi gelecektir Lucie.”

    “Umarım.”

    Ama Lucie iyi gelmeyeceÄ?inin farkındaydı, bunun normal olmadıÄ?ınında. Ã…?imdi çınlama baÃ…?ında daha Ã…?iddetli dansını devam ettiriyordu. BaÃ…?ını salladıÄ?ında saçlarını iki yana savruldu ve ıÅ?ıÄ?ın kırılması ile olanaksız bir Ã…?ekilde, altın rengine büründü…

    (devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Thu Jul 17, 2008 6:14 am Reply with quoteBack to top

    Ayakları Karnak kompleksinin karıÅ?ık taÅ? döÅ?emelerine deÄ?diÄ?inde hepsinin içini bir huÅ?u kaplamıÅ?tı. Nesiller önce mısırlıların buraya yaptıÄ?ı, inÅ?ası iki bin sene süren ve her firavunun devralıp yeni bir bölüm eklediÄ?i kompleks gerçekten muhteÅ?emdi. Tam Nil nehrinin kıyısında, Karnak köyünün içinde...

    Lucie Karnak'ta biraz huzur bulduÄ?unu hissetti. Gökyüzünün sonsuzluÄ?una uzanan büyük taÅ? sütunlar ve serin koridorlari ruhunda bir yerlere dokunmuÅ? kendisini neredeyse evindeymiÅ? gibi hissetmesini saÄ?lamıÅ?tı. Neredeyse Depek'i bile unutmuÅ?, büyük Hipostil salonundaki devasa sutülardan birisine yaslanmıÅ? ve gözlerini kapatmıÅ?tı.

    Ama gözlerini açtıÄ?ında Depek tam karÅ?ısındaydı.

    "Sanırım artık iyisin."

    "Tabii ki."

    "Buna sevindim."

    "Peki, sen beÄ?endin mi?"

    "Hayran oldum."

    Depek kısa bir süre düÅ?ünüp ekledi.

    "Ã?zel izinlerimizi gösterip girebileceÄ?imiz Amun'a adanmıÅ? bir sunak odası var. Görmek ister misin?"

    "Tabii ki."

    Böylece Hispotil salonundan çıkarak tapınaÄ?ın ziyarete kapalı bölümlerine doÄ?ru ilerlemeye baÅ?ladılar. Burasının güvenliÄ?i özel kazı izni belgelerine bakınca geçmelerine izin verdi ve pek az kiÅ?inin gördüÄ?ü bölümlere doÄ?ru ilerlemeye baÅ?ladılar. Yeni bir Å?eyleri keÅ?fedecek olmanın heyecanı ikisinin de benliÄ?ini sarmıÅ?tı. Az sonra Amun'a adanmıÅ? sunak odasına giden yapının serin ve loÅ? koridoruna girmiÅ?lerdi.

    Kısa bir süre sonra odaya vardılar. Bütün kumtaÃ…?ı duvarlar Amun'u öven ve yaptıklarından kesitler sunan kabartmalar ile kaplıydı. Ã?oÄ?u yerde solup gitmek üzere, örümcek aÄ?ları gibi hiyeroglifler vardı. Amun için adanmıÅ? sunak, Ã…?imdi parçaları dökülmüÅ? olan altınla kaplıydı. Amun'un frontal heykeli ise tam sunaÄ?ın arkasındaydı. Burada ıÅ?ık yoktu, yılların kapalı havası ile biraz pis toprak kokuyordu ve çok fazla serindi. Lucie büyülenmiÃ…?çesine heykeli seyrederken omzunda Depek’in elini hissetti. KonuÃ…?tuÄ?unda sesi normal olandan bir Ã…?ekilde farklıydı.

    “BeÄ?endin mi?”

    “Evet.”

    Bir süre sessizce sunaÄ?ı ve heykeli seyrettiler. Ardından tuhaf bir boÃ…?luk hissi ile koridordan çıkarak ziyaret alanına geri döndüler. Hispotil’e geri dönerken Lucie aniden durdu ve iki elini de kulaklarına götürdü. Depek endiÃ…?eyle sordu.

    “Bir sorun mu var?”

    “Emin deÄ?ilim. Kulaklarımda sürekli bir çınlama var.”

    “Sanırım çöl sana gerçekten dokundu. Senin iyi bir uykuya ihtiyacın var.”

    “Sanırım.”

    “Ä°lerleyebilecek misin?”

    “Evet, evet.”

    Lucie kendisini toplayarak devam etmeye baÅ?ladı. Sunak odasından çıktıktan sonra çınlama daha belirgin bir hal almıÅ?tı ve sanki buna git gide baÅ?ka sesler ekleniyordu.

    Depek önden ilerlerken Lucie tam yerde parıldayan bir Å?ey gördü. EÄ?ilip aldıÄ?ında bunun büyük sütunlardan birisinin üzerinden düÅ?müÅ? mavi boyalı taÅ? bir Ankh olduÄ?unu fark etti.

    “Depek.”

    Ã?ocuk hızla arkasına döndü, tekrardan Lucie’ye bir Ã…?ey olduÄ?unu zannetmiÃ…?ti.

    “Ne oldu.”

    “Bak ne buldum.”

    “TaÃ…? mı?”

    “Bence sütunlardan düÅ?tü.”

    Depek çevresine bakındı, hiç kimse yoktu. Sonra gülümsedi. Lucie’nin içini alt üst ederek.

    “Bence onu sakla. Senin Ã…?ansına denk geldi.”

    Lucie aynı gülümsemeyle ona karÃ…?ılık verdi ve Ankh’ı çantasına koydu.

    Herkes Karnak çıkıÅ?ında buluÅ?tuÄ?unda kendi keÅ?if deneyimlerini diÄ?erleriyle paylaÅ?maya baÅ?lamıÅ?tı. Gece çöktüÄ?ünde ise yakınlardaki rahat otellerden birisine yerleÅ?miÅ?, akÅ?am yemeÄ?i yiyorlardı. Sadece kumlardan sonra medeniyet hepsine iyi gelmiÅ?ti. Uyumaya çekildiklerinde hepsi çok rahattı.

    Ama Luice yine aynı kabusu görmüÅ?tü hem de daha belirgin bir Å?ekilde. Bu sefer onu kovalayan varlıÄ?ın kötülük hissini duyumsayabiliyor, çaÄ?ıranın ise kendisini korumak için ne kadar uÄ?raÅ?tıÄ?ını anlayabiliyordu. Yine arada felç olmuÅ? bir Å?ekilde kalmıÅ?tı.

    UyandıÄ?ında üÅ?üyordu. Ã?ünkü odasının camı açılmıÅ?tı ve gece rüzgarı perdelerini savuruyordu. Sıkıntı ile camı kapattı. Ve o gece bir daha uyuyamadı.

    Aklını kurcalayan Depek’in gülüÅ?ünün mükemmeliyeti ve bakıÅ?larının anlamları ile ilgili Ã…?eyler ve kulaklarındaki git gide artan tuhaf çınlama bütün zihnini dolduruyordu…

    (devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Fri Jul 18, 2008 5:53 am Reply with quoteBack to top

    Nil nehrinin derin mavisi üzerinde, bir teknedeydi kazı ekibi. Karnak ve ardından serin nehir daha da iyi hissetirmiÅ?ti. Ama Lucie, dün o sunak odasına girdiÄ?inden beri içinden bir Å?eylerin eksildiÄ?ini hissediyordu. Sanki içinden bir parçayı orada bırakmıÅ?tı. Å?aÅ?kınlıkla fark etti ki hep o odada kalmak istiyordu. Sonra Depek'in de aynı hissedip hissetmediÄ?ini merak etti ve onu bulmak için teknenin içinde gezinmeye baÅ?ladı.

    Depek, geminin arkasındaydı. Nehrin derinliklerine bakıyordu. Lucie gelip yanına yaslandıÄ?ında, onun nehiri takip eden bakıÅ?larındaki deÄ?iÅ?ikliÄ?i fark etti. Her zaman yaÅ?am dolu ve neÅ?eli olan gözleri endiÅ?e ile buÄ?ulanmıÅ?, düÅ?ünmekten alnı kırıÅ?mıtÅ?ı.

    "Depek bir Ã…?ey sormak istiyorum."

    BaÅ?ını çevirip Luice'ye gülümsedi.

    "Tabii ki..."

    "Bu çok tuhaf bir Å?ey... Dün... Amun'un sunak odasından çıktıktan sonra içimde bir Å?eylerin eksildiÄ?in hissettim. Sanki içimden bir parça orada kaldı. O andan beri kendimi öyle boÅ? hissediyorum ki... Hep orada olmak istiyorum. Sen de öyle hissediyormusun?"

    Depek kızın tam gözlerine baktıÄ?ında, günlerce Lucie'nin gözlerinde görülen acı ifadesi kendi bakıÅ?larındaydı. Sonra bakıÅ?ını kaçırdı.

    "Hayır Lucie. Tam terisini hissediyorum. Sanki üzerime bir aÄ?ırlık yüklendi. O kadar aÄ?ır ki, adım attıÄ?ımda yerdeki taÅ?ların kırılacaÄ?ından korkuyorum. Ve bir daha ne kadar güzel olsa da Amun'un sunak odasını görmek istemiyorum."

    Lucie onaylarcasına baÅ?ını salladı. Sonra konuyu deÄ?iÅ?tirdi.

    "Nil nehri çok güzel deÄ?il mi?"

    "Kesinlikle. Nil bir armaÄ?an."

    "Mısır Nil'in bir armaÄ?anıdır."

    "Lucie?"

    "Evet?"

    "Kazı bittikten sonra ve yapmayı düÅ?ünüyorsun?"

    "Dönüp mevzun olmayı..."

    "Peki sonra?"

    "Ã?alıÅ?acaÄ?ım. Okulda kalmak için..."

    "Bir daha bir kazıya çıkmayacakmısın?"

    "Zannetmiyorum."

    "Anladım."

    YolculuÄ?ın kalanı olaysız geçti. Cipler karaya çıktıÄ?ında ve kumlardaki gizemli yolculuk yeniden baÅ?ladıÄ?ında, hepsinin içine aynı sıkıntı çökmüÅ?tü. Ã?öl gerçekten insanları yoruyordu.

    Gece olduÄ?unda sıkıntıyla yataklarında döndüler.

    Lucie'nin kabusları ise daha belirgindi. Kendisini kovalayan ve çaÄ?ıranı biraz daha uÄ?raÅ?sa bulabilecek gibiydi. Ve kabusun tam orta yerinde asılı duran Depek'in yüzü....

    (devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Mon Jul 21, 2008 8:46 am Reply with quoteBack to top

    Biraz rahatlık ve medeniyetin arkasından çölde yolculuk yapmak kazı ekibinin midesini bulandırmıÅ?tı. Aynı zamanda Lucie, Depek'in de kendisi gibi iyi uyumadıÄ?ını yüzüne baktıÄ?ı anda anlamıÅ?tı... SıkıÅ?ık düzen yüzünden Bob derslerine ara vererek onu stajyerlerden birisi olan Eric'le konvoyun en önÄ?ne göndermiÅ?ti. Düzen hiçte rahat deÄ?ildi ama ellerinden gelen baÅ?ka bir Å?ey yoktu...

    Lucie her Å?eyi garipsiyordu. KulaÄ?ındaki çınlama artık felaket bir hal almıÅ?tı ve artık dikkatini toplamakta zorlanıyordu. Gözleri yarı kapalı, Eric ve Liam arasına sıkıÅ?mıÅ? bir halde, nefes almaktan baÅ?ka hiç bir Å?ey yapamıyordu.

    Ã?Ä?leni biraz geçmiÅ?ti ki biraz dinlenmek ve soluklanmak için durdular. Rehberleri Cabbar'ın yardımcılarının kurduÄ?u gölgelik sadece sıcaktan biraz korunmalarını saÄ?lıyordu. Sonunda devam etmek için toplanırken Lucie kendisi bile farkına varmadan adımları onu yüzünü yıkayan Depek'in yanına götürdü. NeÅ?eli çocuk her zamankinin aksine asık yüzlü ve yorgundu. Kızın yanıbna geldiÄ?ini fark ettiÄ?inde baÅ?ını kaldırdı.

    "Senmiydin? Nasılsın?"

    "Yorgun. Sanırım sen de dün gece uyuyamadın."

    "Hayır beÅ? dakika bile gözümü kırpamadım..."

    "�ok üzücü..."

    Depek elini kızın omuzuna koyduç BakıÅ?ları çok uzaktaydı.

    "Sanırım yolculuk stresi yüzünden. Hepsi yakında bitecek."

    "Umarım."

    GüneÅ? batmaya yaklaÅ?tıÄ?ında yeniden kampları kuruluyordu. Aniden soÄ?uk çöktüÄ?ünde sıcaktan kurtulduklarına sevinemediler bile.

    Gece Lucie için yeniden kabus doluydu. Å?idetti giderek artıyordu... Sesler... Hisler...

    UyandıÄ?ında henüz gecenin sona ermesine çok vardı. UyuyamacaÄ?ını anladıÄ?ında yemek ve aydınlatma amacı ile yakılmıÅ? ateÅ?i baÅ?ına oturdu... Sabaha kadar da üzgün gözlerini o ateÅ?ten çekmedi...

    (devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Tue Jul 22, 2008 9:40 am Reply with quoteBack to top

    Sabah olduÄ?unda, Lucie'yi ateÅ?in baÅ?ında kıpırtısız gören Bob kız için iyice endiÅ?elenmeye baÅ?lamıÅ?tı. AnlaÅ?ıldıÄ?ı kadar pek kendisinde deÄ?ildi. Yarı kapalı gözlerinin bütün ıÅ?ıÄ?ı sönmüÅ?, dudakları çatlamıÅ?tı. Yine de iyi olduÄ?unu söylüyordu.

    Bu sefer Depek ile Liam arasına sıkıÅ?mıÅ?tı yine. O kötü halinin içinde bile Depek'in kolunun kendisine deÄ?diÄ?ini hissediyor ve bu durumda gülse mi aÄ?lasa mı bilemiyordu. Tek istediÄ?i güneÃ…? hala gökyüzündeyken, kâbusların korkusu olmadan rüyalar âleminde yolculuk edebilmekti. Yine de bu mümkün olmadı…

    Bu gün diÄ?erlerinden daha erken mola verdiler. Ã?ünkü çöl ortasındaki eski küçük bir kaleyi sıcaktan sıÄ?ınak olarak kullanabileceklerdi. Ã?stelik kalenin kuyuları ve biraz piste olsa suyu vardı. Küçük dinlenme kampı kurulurken küçük gruplar halinde harabe kaleyi geziyorlardı. Lucie, bodrum katlara bakacak olan Liam'ın peÃ…?ine takıldı. Eski ve nemli bodrum katlarda tozdan baÃ…?ka görülecek pek bir Ã…?ey yoktu. Yukarı çıkarken bir takım baÄ?rıÅ?malar duydular. Ama nereden geldiÄ?i belli olmayan bir uÄ?ultu yüzünden insanların sesleri bulanıyordu. Tam merdivenin yarısına gelmiÃ…?lerdi ki, tepede duran Depek’in sesi duyuldu.

    “Fırtına!”

    Duydukları gibi bunun bir kum fırtınası olduÄ?unu anladılar. Liam peÃ…?indeki kızı unutmuÃ…? bir Ã…?ekilde kendisini merdivenlerden yukarıya fırlattı. Lucie olduÄ?u yerde donup kalmıÅ?tı. Depek’in kendisini çaÄ?ırdıÄ?ını duyuyor ama yine de olduÄ?u yerden bir adım atamıyordu, sanki bütün vücudu taÃ…? kesilmiÃ…?ti.

    Depek hızla merdivenleri inip yanına geldi ve onu kolundan çekerek yukarı çıkmaya baÃ…?ladı. Ama merdivenin giriÃ…?i fırtınanın etkisi ile yıkıldı, ikisi de karanlıkta kalarak aÃ…?aÄ?ı doÄ?ru savruldular. DüÅ?üÅ? pek sert olmamıÅ?tı. Artık kıpırdayabilen Lucie karanlıkta el yordamı ile Depek’in elini buldu. Depek ise söyleniyordu.

    “Ã…?ansa bak. Lanet olası Ã…?ansa bak!”

    Lucie bir süre hiçbir Å?ey söylemedi. Sonra karanlıÄ?ın içinde hıçkırık sesleri duyuldu.

    “Burada öleceÄ?iz. Burada sıkıÅ?tık ve öleceÄ?iz!”

    Ama Depek hiç beklemediÄ?i bir Å?ekilde ona sıkıca sarılmıÅ?tı.

    “Sakin ol. Belki de burada daha güvendeyiz. Fırtına bittiÄ?inde kapıyı açabilirler.”

    “Hayır, biliyorum öleceÄ?iz…”

    Belki saatlerce o karanlıkta birbirlerine sarılarak kalmıÅ?lardı, belki de günlerce. Lucie Depek’in kokusunun üzerine sindiÄ?ini hissediyor, korkudan çok üzüntüden aÄ?lıyordu. Depek ise onu teselli edip sakinleÃ…?tirmek için elinden geleni yapıyordu.

    Sonunda merdivenlerin baÅ?ından bir ses duyuldu. Hızla ele ele çıktılar yıkarı. Bob ve Derek, Cabbar ile taÅ?ları kaldırıyordu. GünıÅ?ıÄ?ı merdivenlerden aÅ?aÄ?ı süzülürken hala parmakları birbirine kenetlenmiÅ? Å?ekilde dıÅ?arıya çıktılar. Ani bir hareketle Claire üstlerine koÅ?tu ve bariz bir öfke ile ellerini ayırarak erkek arkadaÅ?ına sarıldı.

    Olanlar bitenler anlatıldıktan sonra fırtınanın iki saat sürdüÄ?ünü öÄ?rendiler. Sonra Nil’e doÄ?ru devam etmiÃ…?ti. DiÄ?erleri harabenin duvarlarına saklanmıÅ?lardı.

    Fırtınanın heyecanı ve korkusundan dolayı geceyi harabe duvarlarının içinde geçirmeye karar verdiler. Ama Lucie biliyordu ki, Depek’te bu gece kendisi gibi uyuyamıyordu…

    (devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Fri Jul 25, 2008 8:58 am Reply with quoteBack to top

    YolculuÄ?un son günü herkesin sabrı sonuna gelmiÅ?ti. GüneÅ? battıÄ?ında bile yolculuÄ?a devam ettiler. Ã?ünkü az bir yolları kalmıÅ?tı. Ã?öl karanlıÄ?a boyandıÄ?ında ve yıldızlar ayın yanına serpildiÄ?inde sonunda krallar vadisine varmıÅ?lardı. Hiç deÄ?ilse buradaki konaklamaları turistik bir otelde olmuÅ?tu ve hepsi rahat uyumuÅ?tu.

    Tabii ki Lucie hariç. Aynı kabusu görüyordu. Ama tek farkla. Artık çınlamanın seslerini duyabiliyordu. Kendisini kovalayan Å?eyin söylediklerini iÅ?itebiliyordu. Bu bir erkek sesi gibiydi. Ama sanki çaÄ?ların yankısını taÅ?ıyordu.

    "Gel buraya! Sana yaptıklarını ödeteceÄ?im. Kendi elinde ayaÄ?ıma kadar gelmiÅ?ken seni ASLA bırakmam. Kaçmanın faydası yok."

    DiÄ?er taraftan kendisini çaÄ?ıran sesi de duyabiliyordu. Bu yumuÅ?ak bir erkek sesiydi ve Lucie'nin içine iÅ?liyordu.

    "YaptıÄ?ın doÄ?ruydu. Ondan kokrma. Bana gel. Ben seni korurum..."

    Artık kabuslardan bunalmıÅ? zihni uyumayı red ettiÄ?inde zaten güneÅ? doÄ?muÅ?tu. DıÅ?arıda herkesin hazırlandıÄ?ını duyabiliyordu.

    Hatishesput'un gizli mabedinin olduÄ?u bölüme gitmeleri pek uzun sürmemiÅ?ti. Kazı için çevreleri kapatılmıÅ?, malzemeler çıkartılmıÅ? ve her Å?ey hazırlanmıÅ?tı. Lucie, Bob'un yanında dikiliyor, onunla birlikte gizli madebe giden koridorun duvarlarındaki resimler ve hiyeroglifler hakkında konuÅ?uyordu.

    Sonunda madebe geldiklerinde gün ıÅ?ıÄ?ı kadar parlak elektronik ıÅ?ıklarla her yeri aydınlattılar. Odanın hissi tıpkı Amun'un sunaÄ?ı gibiydi. Aynı Å?ekilde toprak kokuyordu. Lucie kimse kendisine bir Å?ey söylemeden duvarları incelerken Hatishesput'un bu mabedinin Horus'a adanmıÅ? olduÄ?unu anladı. Aslında bunu tuhaf bulmaması gerektiÄ?ini biliyordu ama yine de garipsiyordu. Neden Horus?

    Ä°ncelemler neredeyse ürkekçeydi, zamanın dokunamadıÄ?ı odadaki eÅ?yalara hepsi dokunmaktan çekiniyordu.

    Sonunda gün bitip gece olduÄ?unda kazı alanının içinde kurdukları çadırlara yerleÅ?tiler.

    Lucie diÄ?er gecelerin aksine bu akÅ?am çok sakindi. Kulaklarındaki çınlama sonra ermiÅ?ti. Uzun zamandır - Depek'e tutulduÄ?undan beri- hissetmediÄ?i huzuru hissediyordu. Uyku vaktinden önce Depek'e göz attıÄ?ında onun da huzurlu olduÄ?unu görerek rahatladı. Yolculuk bittiÄ?ine göre kabuslar da sona ermiÅ? olmalıydı. Gerçekten o gece hiç kabus yoktu...

    (devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Wed Aug 20, 2008 7:11 am Reply with quoteBack to top

    Ertesi sabah çadırında uyandıÄ?ında yalnız baÃ…?ına deÄ?ildi. Yanında ona sarılıp uyumuÃ…? birisi vardı… Arkasına döndüÄ?ünde hala uyuyan Depek’i gördü. Ã…?aÃ…?kınlıkla onu salladı. Bu çok kötü bir Ã…?eydi… Claire görse ne derdi?

    Depek uyanmak istemiyormuÃ…? gibi biraz homurdandı ama sonra gözlerini açtı. Gülümseyerek Lucie’ye baktı, elini uzatarak yüzüne düÅ?müÅ? saçını ittirdi.

    “Günaydın hayatım.”

    Lucie Å?ok olmuÅ? bir Å?ekilde donup kalmıÅ?tı. Depek gülüyordu.

    “Hey bu suratta ne böyle? Gülümse biraz, bu gün kazının ikinci günü.”

    “Ama Claire…”

    “Claire’de kim?”

    Depek kaÅ?larını çatmıÅ? kendisine bakıyordu.

    “Claire iÃ…?te arkeolog… Senin kız arkadaÃ…?ın.”

    Depek gülmeye baÅ?ladı yeniden.

    “Ã…?aÃ…?kın ördek, benim kız arkadaÃ…?ım sensin. Hayatım boyunca Claire diye birisini tanımadım.”

    Lucie cevap veremeden onu yanaÄ?ından öperek çadırdan dıÅ?arı çıktı. Lucie kendisini çıldıracak gibi hissediyordu. Å?aÅ?kınlık, olması gereken mutluluÄ?u alıp götürmüÅ?tü. Nasıl böyle bir Å?ey mümkün olabilirdi ki?

    DaÄ?ınık saçları ve üstü baÅ?ıyla çadırdan çıktı. Derek ve Bob iÅ?tahla kahvaltı ediyordu. Gidip onların yanına oturdu. Bob onu gördüÄ?üne sevinmiÅ? gibiydi.

    “Günaydın. Bu gün daha iyisin ya?”

    “Emin deÄ?ilim.”

    “Bir sorun mu var?”

    “Claire’e ne oldu?”

    Derek ve Bob aynı anda kaÅ?larını çatarak cevap verdi.

    “Claire’de kim?”

    “Bizimle kazıya gelen arkeolog kız.”

    “Hayır, bizimle öyle bir arkeolog gelmedi. Lucie sanırım güneÃ…?ten dolayı iyi deÄ?ilsin. YapabildiÄ?in kadar kazı odasında kal en iyisi.”

    EndiÃ…?eli Bob ona bu tavsiyeyi verdikten sonra eline biraz yemek sıkıÅ?tırarak kazı odasına gönderdi. Yapay ıÅ?ıkları açtı Lucie, ardından sırtını duvarlardan birisine yaslayarak yere oturdu. Bu gün olanlar kendisine mümkün gelmiyordu. Ama o biliyordu, Claire diye birisi vardı ve Depek’in kız arkadaÃ…?ıydı o. Biliyordu, buraya gelmeden önce bile Depek’i tanıdıÄ?ı zamanlardan biliyordu. Kendisi onunla sadece arkadaÃ…?tı, her zaman hislerini belli etmekten korkarak konuÃ…?tuÄ?u birisi. Ama bu sabah Depek onun kız arkadaÃ…?ının kendisi olduÄ?unu söylemiÃ…?ti. BaÃ…?ını iki yana salladı. Ne kadar düÅ?ünürse düÅ?ünsün bu olayın içinden çıkamıyordu.

    Sessizce ayaÄ?a kalktı, aydınlatmanın eÃ…?liÄ?inde duvarlardaki hiyeroglifleri incelemeye baÃ…?ladı. EÄ?er biraz daha uÄ?raÃ…?ırsa okunabilecek gibiydi… Ã?ok geçmeden odaya giren bir baÃ…?kasının ayak sesleri duyuldu. Az sonra Depek yanına gelmiÃ…?ti. Ona sarılarak yanaklarından öptü.

    “Bunlar senin için çok yorucu olmalı.”

    “Biraz. Biraz da delirmiÃ…? gibi hissediyorum.”

    “O neden.”

    “Hiçbir Ã…?ey…”

    “Hiyeroglifleri çözebildin mi?”

    “Bob dururken bana mı kalır.”

    “Bari gidip diÄ?erlerini yerinden rahatsız edeyim.”

    Bu sırada Lucie iyice konsantre oluyordu. Her Ã…?ekil sanki anlamını içeriyordu. Ve yavaÃ…?ça bu Ã…?ekillerin kendisine anlamlı gelmesine Ã…?ahit oldu. Evet, anlayabiliyordu… Anı ile baÃ…?layan bir cümleyi yakalamıÅ?tı… Bu nefes kesici olaÄ?an üstü anı kaçırmadan kelimenin gerisini okudu.

    “Anı diÄ?er belleklerden silindiÄ?inde ve ruh bunun farkına vardıÄ?ında bilsin ki Kralların Lanetine uÄ?ramıÅ?tır. Büyük bir ceza gerektirir bunun gerektirdiÄ?ini ödemek… Ã?demek için…”

    Ama gerisini okuyamadan diÄ?erleri içeriye gelmiÅ?ti ve bir daha baktıÄ?ında o hiyeroglifleri yerinde göremedi. Å?aÅ?kınlıkla gözlerini dikip bakmaya devam etti ama artık hiyeroglifler çok anlamsız geliyordu.

    Gece olduÄ?unda artık Claire’nin yanlarında olmadıÄ?ı gerçeÄ?ini kabullenmiÃ…?ti. Peki ya okudukları? Neden her Ã…?ey bu kadar saçma geliyordu? Mısır’dan kilometrelerce uzakta yaÃ…?ayan birisinin durup dururken kralların lanetine uÄ?ramasının sebebi ne olabilirdi?

    Huzursuzlukla Bob’un yanına gitti.

    “Krallar laneti nedir?”

    “Ã?ok eski bir Ã…?eydir. Gizler Kitabında bundan bahsedildiÄ?ini duymuÃ…?tum ama günümüze kadar gelen bir Gizler Kitabı maalesef ki yok. Yine de bildiÄ?im kadarından bahsedebilirim. Krallar bazen ellerine hakları olmayan bazı Ã…?eyleri geçirirlermiÃ…?. Bir obje veya bir insan olabilirmiÃ…? bu. Horus ise bunu hoÃ…? görmezmiÃ…?. Ama Seth firavunun tarafını tutarmıÅ?. Horus seçtiÄ?i bir savaÃ…?çı gönderir ve bu hak etmediÄ?i Ã…?eyi ondan alırmıÅ?. Ama buna karÃ…?ılık Seth seçilen savaÃ…?çıyı zihinen lanetlermiÃ…?. EÄ?er savaÃ…?çı Horus’un korumasına varamazsa laneti ömürleri boyunca devam edermiÃ…?.

    Horus’un korumasına yetiÃ…?emediÄ?i zamanlarda ise Seth’e cezasını ödemek zorunda kalırmıÅ?. Bunun içinse kanını akıtırmıÅ?. Ä°Å?te Krallar Laneti budur.”

    Lucie bakıÅ?larını Depek’e kilitlemiÃ…? Bob’un anlattıklarını düÅ?ünüyordu. Kendisini günlerce çaÄ?ıran iki ses… Ama bu imkansızdı… Nasıl olabilirdi ki?

    O gece boyunca gözlerini kırpamadı. Yanında uyuyan Depek’in sakin yüzünü seyretti huzurla. Sabah olduÄ?unda sanki ne yapması gerektiÄ?ini biliyordu. Cabbar’ın belinden sessizce bıçaÄ?ını alarak Horus’un odasına gitti. IÃ…?ıkları yakmamıÅ?tı. SunaÄ?ın üzerine oturdu…

    Ve bıçaÄ?ı hızla kalbine sapladı…

    (son bölümü ile devam edecek)

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Sun Sep 14, 2008 5:11 am Reply with quoteBack to top

    Yeniden gözlerini açtıÄ?ını hissediyordu. Ama aÄ?rısı yoktu. Sızısı yoktu. Ã?evresi karanlıktı ve bir su sesi duyuyordu. OlduÄ?u yerden doÄ?ruldu. Ã?stü tenteli bir kayıÄ?ın içindeydi. Ã?nüne baktıÄ?ında iri yarı kürek çeken birisini gördü. Kürekçi ona döndüÄ?ünde korkudan iki adım geriye gitti, neredeyse kayıÄ?ın dengesini bozuyordu. Bu hep kitaplarda, tasvirlerde görmüÅ? olduÄ?u Mısır tanrısı Toth’tu. Uzun gagası ile uÄ?ursuz bir Ã…?ekilde Lucie’ye bakıyordu. Lucie kendisini tutan iki insan eli hissetti. Arkasına dönüp baktıÄ?ında müthiÃ…? Ã…?ahin suratı ile Horus’u gördü. Horus ona fısıldadıÄ?ında bu sesin, rüyasında duyduÄ?u, onu koruyacaÄ?ını vadeden ses ile aynı olduÄ?unu anladı.

    “Sakin ol Lucie. Yargılanmaya gideceksin.”

    Sanki taÅ? kesilmiÅ?ti. Nefes almadıÄ?ını hissetti. Ama tüm belleÄ?i silinmiÅ? gibiydi. Horus sıkıca bileklerini kavramıÅ?tı.

    Kayık bir süre sonra Karnak’taki havuza benzer bir yere geldi. Horus ve Toth ile birlikte kayıktan çıkarak devasa iki altın kapıdan içeri girdi. Lucie o sırada arkasından kendisini takip eden bir Ã…?ey gördü. Gölgesi gibiydi, ama sanki ayaklanmıÅ? ve kendisini takip ediyordu…

    İçerisi çok büyüktü. Tavan o kadar yüksekti ki nerede bittiÄ?i gözükmüyordu. Oda daire biçimindeydi. Ã?evrede çift sıralı oturma yerleri vardı. Ve bu taÃ…? sıralara oturmuÃ…? tam kırk iki adet mısırlı Lucie’yi izliyordu. Daire Ã…?eklindeki odanın ortasında üç basamakla çıkılan kocaman bir platform vardı. Platformun üzerinde ise bir tartı.

    Tartının yanında, kanatlı bir kadın bekliyordu. Lucie tüm hafızası yok olmuÅ? olmasına raÄ?men bu kadının Maat olduÄ?unu anlamıÅ?tı. Horus ve Toth onu kadının yanına götürdüler. Kadın bir süre kendisini inceledi, sonra salona dönerek kırk iki mısırlıya konuÅ?tu.


    “Eski yaÃ…?amı ile Touth ve yeni yaÃ…?amı ile Lucie olan kiÃ…?inin ruhu yargılanmak üzere buraya gelmiÃ…?tir. Touth’ken, Horus’un seçilmiÃ…? savaÃ…?çısıydı ve firavundan “Güç Asasını” almak üzere yollanmıÅ?tı. Görevini baÃ…?arıyla tamamlamıÅ? olmasına raÄ?men Horus’un himayesine yetiÃ…?emedi, böylece Seth’in laneti ile delirerek kendisini öldürdü. Bu yüzden kendisine ikinci bir yaÃ…?am hakkı tanındı. Ä°kinci yaÃ…?amından Lucie isimli bir kadındı. Hala Seth’in lanetini üzerinde taÃ…?ıyordu. Kendisi için özel bir insan olan Depek’in Claire isimli birisini sevdiÄ?ini zannediyordu, ama aslında Claire sadece kendi aklında var olmuÃ…? birisiydi. Vadiye geldikten bir gün sonra, Horus’un himayesine varmıÅ? olduÄ?undan lanet üzerinden kalktı. Ama Touth laneti ve içeriÄ?ini öÄ?renmiÃ…?ti. Ve bunu Seth’e ödemek için kendi kanını akıttı.”

    Kırk iki mısırlı gözünü kırpmadan Lucie (ve ya Touth’a) bakıyordu. Maat yeniden devam etti.

    “Ã…?imdi ise ne olacaÄ?ına karar vermek için ölünün kalbini tartacaÄ?ız.”

    YavaÃ…?ça elini Lucie’nin alnına koydu. Ã…?imdiye kadar hatırlamadıÄ?ı Ã…?eyler su yüzüne çıkmıÅ?tı. Bir asker olduÄ?u günler… Karısı… Horus’un kendisini seçmesi… Güç Asasını alıÅ?ı… Delirmesi… Ve kendisini öldürmesi… Sonra yeniden doÄ?uÃ…?u… Büyümesi… Depek ile tanıÅ?ması… Krallar Vadisine yaptıkları yolculuk… Aniden Claire’nin ortadan kaybolması… Ve sonunda… Kalbine sapladıÄ?ı soÄ?uk bıçak…

    Artık hepsini biliyordu… AÄ?lamak istemesine raÄ?men aÄ?layamıyordu…

    Bu sırada Maat büyük kanatlarından bir tüy kopartarak terazinin bir kefesine koydu. Ardından Lucie’ye teraziyi iÃ…?aret etti. Ne yapacaÄ?ını bilemiyordu… Ama gölgesi (Ka’sı) aniden önüne geçerek ona avuçlarını uzattı. Ka’nın ellerinde, ortadan ikiye ayrılmıÅ? bir kalp duruyordu… Ne yapacaÄ?ını anlayarak kalbini aldı ve terazinin diÄ?er kefesine koydu.

    Kırk iki mısırlı, Maat, Toth ve Horus gözünü kırpmadan tartıya bakıyordu. Ama henüz tartı kıpırdamamıÅ?tı. Maat’ın sesi yeniden salonda çınladı.

    “Ä°kinici yaÃ…?amında yaptıÄ?ın iyilikleri ve kötülükleri anlat bize.”

    Lucie anlatmaya baÅ?ladı.

    “Kimseyi öldürmedim, hırsızlık yapmadım. Ä°nsanları dolandırmadım, Nefsime sahip oldum…”

    Lucie anlattıkça tüy tartıda aÄ?ır basıyor, kalp git gide havaya çıkıyordu.

    Sonunda tüy olan kefe en dibe kadar inmiÃ…?ti…

    Maat, Horus ve Toth birbirlerine baktılar. Bir konuda anlaÃ…?mıÅ? gibiydiler… Maat yeniden salona döndü.

    “Birinci yaÃ…?amında Touth’ken ölü aynı yargılamadan geçmiÃ…? ve aynı karar alınmıÅ?tı. Touth iyi birisiydi ve tüy, vicdanından daha aÄ?ır gelmiÃ…?ti. Böylece kendisine ikinci bir yaÃ…?am hakkı tanınmıÅ?tı. Ã?lü ikinci yaÃ…?amında Lucie iken, benzeri iyi kalpli bir yaÃ…?am gerçidi. EÄ?er bir itirazınız yoksa ölünün ruhu yaÃ…?aması için yeniden dünyaya gönderilecek.”

    Kırk iki mısırlı bir onay manasında asalarını aynı anda birer kere yere vurdular.

    “O zaman ölü günahsız bulunmuÃ…? ve yeniden yaÃ…?aması için dünyaya gönderilmesi birlik ile karar verilmiÃ…?tir… Yargılama sona ermiÃ…?tir…”

    Lucie bir anda rahatladıÄ?ını hissetti. Ama yeniden anıları yok olmuÃ…?tu…

    ~SON~

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     


    All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2005 by me.
    You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt

    Sayfa Üretimi: 0.20 Saniye