Genç rahip Aleas, bu sözleri söylemeyi artık adet edinmiÅ?ti. Her defasında topuzunun ve altın kalkanının yanında olduÄ?una emin olmak istercesine elini silahlarında gezdiriyordu.
Yola çıkalı dört saat olmuÅ?tu; ancak bir yorulma belirtisi göstermemiÅ?ti.
Yürürken gece çöktü, hızını bozmadan devam etti yoluna. SaÄ?ında bir yokuÅ? ve bu yokuÅ?tan inen bir atlı gözüne çarptı.
"Selam gezgin."
"Selam." Dedi adam, ifadesini bozmadan. Uzun sakallı bir insandı; omzunun ardında ok ve yaylar dizilmiÅ?ti. Adam deri bir zırh kuÅ?anmıÅ?tı, ifadesi sert ama dostçaydı.
"Koruyucu'nun sembollerini taÅ?ıyorsun..." Dedi adam kalkana ve zırha bakarak.
"Helm rahibiyim."
"Sahi mi? Tehlikeli bir yolda bir Helm rahibine rastlamak çok büyük br Å?anstır." dedi adam. Gülümsedi.
Aleas iltifatı kabul ederek reverans yaptı. "Beraber yolculuk edelim dostum."
"Pekala...Ardeep ormanına giriyoruz, çabuk olsak iyi olur."
Relod atında, Aleas yürüyerek ilerlediler. Gece çökmüÅ?tü.
"Yüksekorman artık eskisi gibi deÄ?il..." Dedi Relod. "Fazla tehlikeli... YoldaÅ?larım garip bir nedenle ölmekteler... Yükselen bir karanlık var. Bilemiyorum..."
"Yola bu yüzden mi çıktın?" Dedi Aleas.
"Evet, efendi Druid Joras'ın mesajını Å?ehre ulaÅ?tırmalıyım. Ya sen dostum?"
"Ben..." Rahibin sesi dikkatinin daÄ?ılmasıyla kesildi. Karanlıkta birÅ?eyler hareket etti.
Aleas elini topuzuna götürerek gözlerini kapattı; birÅ?eyler mırıldandı.
Az sonra büyük bir ıÅ?ık hüzmesi etraflarını sardı. Saldırganların kimliÄ?i açıÄ?a çıkmıÅ?tı.
Dört tane normalden uzun ama ince goblin, baltalarını sallayarak üzerlerine geliyordu.
Relod, derhal yayını ve okunu hazır etti.
"Koru kendi!"
Aleas, parlak kalkanını ve topuzunu savurarak aralarına korkusuzca daldı. Goblinlerden birinin kafası gürültüyle ezildi.
Relod dikkatle niÅ?an alarak ona yardım etti, oklarını yaÄ?dırdı.
Birkaç saat sonra Derinsu surları gözükmüÅ?tü.
"Ne garip" dedi Relod. "BU Å?ehre her girdiÄ?imde ilk kez girmiiÅ?im gibi hissederim..."
"Derinsu, deÄ?iÅ?ken bir Å?ehirdir...Ama tehlikelidir de."
Koca surların hemen ardında Lord Khelben'in kulesi yükzeliyordu.
"Å?u Karaasa...Dedikleri kadar güçlü mü?"
"Evet ve daha fazlası" dedi Aleas. Büyücü, BaÅ?rahip Efendi Aryonas'ın yakın arkadaÅ?ıydı. Aleas Khelben Arunsun un nelere kadir olduÄ?unu çok iyi bilirdi...
"Benimle birlikte savaÅ?tın Relok. Minnet borçluyum ve görevimi paylaÅ?acaÄ?ım."
Relok memnunca gülümsedi. "Ã?nemli ve gizli olduÄ?una eminim Aleas. Ben de Yüksekorman'daki beladan bahsetmek isterim."
"Pekala... Yıllar önce Derinsu 'altından' bir ölümbüyücüsü belirmiÅ?."
"Karanlıkaltından mı?"
"Evet, DaÄ?altı bölgesinden...O zindanı bilirsin. Deli büyücü Halaster'ın yaratısıdır."
Handa birkaç kiÅ?inin dikkatini çekmiÅ?lerdi. KuÅ?kuyla rahip ve korucunun masasına döndüler.
Aleas, sesini alçalttı. "DaÄ?altı deÄ?iÅ?ken ve sonsuz biryerdir. Derler ki, girdiÄ?in zaman geldiÄ?in yollar bile deÄ?iÅ?ir; yolunu unttururmuÅ? sana..."
"Evet dostum. Bu yaygın bir öyküdür."
"BahsettiÄ?im ölümbüyücüsü..." sesini daha da alçalttı. "Yıllar önce hazine ve hırs uÄ?runa DaÄ?altına giren bir maceracıdan geride kalanlardır."
"Ne?"
"Evet Relok. O uÄ?ursuz dünyanın kuralları belli ve açıktır. Güçlü olan hayatta kalır; zayıf varlıkları er geç tespit ederler ve öldürürler. Ama bu kez..."
"Maceracı ölmedi mi?"
"Ã?yle diyebilirsin sanırım" Acı acı güldü rahip. "KimliÄ?i belirsiz bir tarikat onu bulmuÅ? ve uÄ?ursuz bir deÄ?iÅ?ime tabi tutmuÅ?lar."
"Fakat, Derinsu'nun güneyinden geliyordun... Bu büyücünün o bölgelerdeki etkisi nedir?"
"..." Aleas söze baÅ?layamadan birkaç gri giysili adam tepelerinde bitmiÅ?ti.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum