Modules
  • Ana Sayfa
  • AvantGo
  • Downloads
  • FAQ
  • Feedback
  • Forums
  • Journal
  • Private Messages
  • Recommend Us
  • Search
  • Statistics
  • Stories Archive
  • Submit News
  • Surveys
  • Top 10
  • Topics
  • Web Links
  • Your Account

  • Who's Online
    Şu an sitede, 2 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

    Henüz üye değilseniz, Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

    Languages
    Site Lisanını Seçin


    FrpWorld.Com :: View topic - KUYU
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     KUYU View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    bulents
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 12, 2009
    Posts: 14

    PostPosted: Fri Oct 23, 2009 6:43 am Reply with quoteBack to top

    Gölge e-dergi'nin öykü özel sayısı için hazırlamıÅ?tım bu öyküyü. Umarım seversiniz. Ä°yi okumalar!


    Kuyu

    Beynimin ta içinde dipsiz, karanlık ve en az ruhum kadar yaÅ?lı bir kör kuyu var. VarlıÄ?ı ve mahiyeti ruhun kendisi kadar gizemli ve ruhun sırları arasına kendini de katmıÅ? bir kuyu bu. Belki beynin sayısız kıvrımlarından kıvrım beÄ?enip gizlenmiÅ?, belki de ruh gibi kendini görünmez etmiÅ?. Bilinen bir yol yok ona giden. Sadece piÅ?manlıklarla, acılarla, en çok da kötü olmanın, kötülük yapmanın utandıran hazlarıyla kanat açılıp varılabiliyor onun kayıp ülkesine. Bu hisler -hem de en hükümran halleriyle- yoksa eÄ?er, kuyunun baÅ?ına varma çabaları beyhude uÄ?raÅ?lar.

    Ben bunu çok denedim. Yani kendi irademle ona gidebilmeyi. Beceremedim. Sadece kendimi bildim bileli garipliklerle dolu olan hayat oyunuma her perde iniÅ?inde, gözümün önünde, beynimin içinde, ruhumun derinliklerinde mutlaka rastladım o kuyuya. Bir hayal miydi, yoksa bedensizce ona mı gittim, hiç bilmiyordum. BildiÄ?im tek Å?ey -ki bu da ona varmayı delicesine isteyiÅ?imin ana sebebidir- onu her görüÅ?ümden sonra beni sarıp sarmalayan huzur duygusunun varlıÄ?ıydı. Henüz yere ulaÅ?amamıÅ? bir kar tanesi kadar beyaz, dünyaya gözlerini yeni açmıÅ? bir bebek kadar temiz ve bir ananın yavrusuna sevgisi kadar saf bir huzur duygusu bu. O yüzden sıkça varmak istedim kuyuya. Böylesi duygulara ulaÅ?acaÄ?ını bilen hangi âdemoÄ?lu istemezdi ki?

    O beyaz önlüklüye kuyudan bahsedene kadar, kuyu hakkında hissettirdiklerinden fazla bir Ã…?ey biliyor da deÄ?ildim. Dilim tutulsaydı da ‘kuyu’ demeseydim, o geveze dilim ensemden çekilseydi de adını telaffuz etmeseydim. BoÃ…? bulunup varlıÄ?ının yabancı kulaklara çalınmasına sebebiyet veriÃ…?ime kadar kuyu gözümün önünde beliriverirdi, sonra kaybolurdu ve ben bahsettiÄ?im o huzura boÄ?ulurdum. Ne öncesini, ne sonrasını hatırlardım. Umursamazdım da. Kör deÄ?neÄ?ini beller gibi kuyuyu sadece görürdüm. Ona dokunmaya kıyamazdım. Altın yumurtlayan tavuÄ?unu kesen adamın öyküsünü duymadınız mı hiç? Ben o öykü ezberimde büyüdüm ve yetinmeyi bilirim. O yüzden kuyu neden var, ruhumda nasıl böylesine güzel duygular uyandırıyor; kaybederim endiÃ…?esiyle hiç sorgulamadım. Ama Allah’ın belası doktor sorguladı. Hem de beynimin içindeki kuyu objesine mal bulmuÃ…? MaÄ?ribî gibi atlayarak sorguladı.

    “Kuyu” demeden önce de benimle çok konuÃ…?tular, nice abes sorular sordular.

    “Söyle! Kadını neden öldürdün?” dediler.

    “Zavallının canına neden kıydın?” dediler.

    Ã…?aÃ…?kın Ã…?aÃ…?kın baktım. Kafamı saÄ?a sola salladım. “Ben kimseyi öldürmedim” dedim. “Ã?ldüremem ki!” dedim.

    Ä°nanmadılar. Güya suçüstü yakalamıÅ?lar. Bıçak elimdeymiÅ?. KanlıymıÅ?. Kadın yerdeymiÅ?.

    “Ah kuyu! Nerdesin?” diye fısıldadım. Sandım ki kendi kendime idi.

    “Ne kuyusu?” diye sordu doktor. KulaÄ?ına kar suyu kaçtı bir kere.

    Ser verip sır vermedim ama ben de. Direndim. Kuyumu beynimin en sapa köÅ?elerine ittim.

    Günler sonra o topraÄ?a bakası gözlerini gözlerime dikti ve “Uyu!” dedi. “UyuduÄ?unda da sesimi duyacaksın. Kuyuyu ilk gördüÄ?ün ana gideceksin ve uyandıÄ?ında her Ã…?eyi hatırlayacaksın.”

    Uyudum ve kendimi dört bir yanımı saran alevlerin içinde buldum. Ã?ocuk halimle. Yıllar öncesinde. Küçücük ben, gecenin bir yarısında, elimde bir kutu kibrit, kulaklarımda anne ve babamın imdat çıÄ?lıkları, salonun orta yerinde kalakalmıÅ?tım. Ben sadece sobayı yakmak istemiÅ?tim.

    Sonrasında aman dilemiÅ?tim, dualar etmiÅ?tim. Annemle babamı öldürmeyi hiç istememiÅ?tim.

    Ä°Å?te bahsettiÄ?im perdelerden ilkinin iniÃ…? anıdır o an. Bir elim baÃ…?ımda, diÄ?er elimde kibrit kutusu, yere çökerek kaldıÄ?ımda gördüm o kuyuyu ilkin. Beynimin içinde; taÃ…?ları acıdan, piÃ…?manlık harcıyla örülmüÅ? o kuyu beni kendine çaÄ?ırdı. “At o kibrit kutusunu içime” dedi, “At ve her Ã…?eyi unut!”

    MeÄ?er kuyu sayesinde o lanetli günün acılarıyla, piÅ?manlıklarıyla, korkularıyla hiçbir zaman yüzleÅ?memiÅ?im ben. Kibriti bilinçaltımda ördüÄ?üm kör kuyuya atmıÅ? ve beni geçmiÅ?in karanlık gerçeklerinden kaçıran o hayali kuyu sayesinde her Å?eyi bir çırpıda unutuvermiÅ?im. Hafızamda hiçbir iz kalmamacasına hem de.

    Sonra yere çöküp kalmıÅ? biçare beni cehennemi alevlerin arasından kurtarıÅ?larını da gördüm, evimizin kararan duvarlarını da, evden cansız çıkan bedenleri de. Ben kuyu sayesinde bütün bunları hiç bilmemiÅ?im. O yüzden yangınla ilgili bana sorulan sorulara hiç anlam verememiÅ?im. O yüzden anne-babamı bir daha hiç görmemiÅ?im.

    Å?imdi söyleyin bana, o doktordan nefret etmekte haksız mıyım? UnutulmuÅ?, küllenmiÅ? acıları harlayan adamdan iÄ?renmekte haksız mıyım?

    Ã?stelik bana o acıları yaÃ…?atmakla da yetinmedi. “Yürü,” dedi, “kuyuya in!”

    Bunu yapmayı hiç istemedim. Kuyuyu bulabilmek her zaman iyiydi fakat içine zorla itilmek… BenliÄ?imi bütünüyle sarsacak bu ifÃ…?aatın kıyısındayken gönülsüz olmamdan doÄ?al bir Ã…?ey olamazdı herhalde. Ã?stelik kuyu derindi, kuyu zifiri karanlıktı ve kuyu leÃ…? gibi kokuyordu. Ã?ürümüÅ?lüÄ?ün, nefretlerin, kötücül hazların her zerresinde vücut bulduÄ?u pis bir koku, kuyunun varlıÄ?ı meçhul dibinden yükselerek dıÅ?arı taÃ…?ıyordu sanki.

    Doktor istedi, mecbur kaldım ve kuyuya sarkıtılmıÅ? ip merdivenle aÅ?aÄ?ılara doÄ?ru indim. Bu merdivenin kuyuya önceki varıÅ?larımda orada olmadıÄ?ına adım gibi eminim. Doktorun iÅ?i olmalıydı bu. Ä°stençsizce tutunduÄ?um bu merdivenle indikçe indim. Kuyuya hâkim olan o iÄ?renç kokuya, karanlık sayesinde ne mutlu ki göremediÄ?im garip, yapıÅ?kan, kıpırdayan, sürekli ilenen kuyu duvarlarına raÄ?men dibe varmayı da hiç istemedim. Orada bulacaklarımdan korktum. Dibe varınca, ruhen de dibe vuracaÄ?ımı hissettim.

    Zaman kavramını yitirtecek kadar uzun bir süre, mekândan soyutlanarak koyu bir siyahlıÄ?ın içinde aÅ?aÄ?ılara doÄ?ru yol aldıktan sonra, iyiden iyiye mekanikleÅ?miÅ? adımlarımdan biri ip yerine zemini buldu.

    VardıÄ?ım yeri hakkıyla tarif edebilmem için dünyevi kelimelerin ötesinde bilgilere sahip olmam gerektiÄ?ini düÅ?ünüyorum. Kâinat içinde Yaratanın sevgi ve ilgisinden yoksun bıraktıÄ?ı tek bir yer varsa eÄ?er, bilin ki o yer indiÄ?im kuyu dibi olmalı. Ã?yle bir yerdi ki, aklımı nasıl olup da o kuyunun dibinde bırakmadıÄ?ıma bugün hâlâ Ã…?aÃ…?ıyorum. Bir ıÅ?ık zerresinin, bir gram nimetin barınamayacaÄ?ı; esenliÄ?in esamisinin okunamayacaÄ?ı bir yer orası. YoksunluÄ?un evi, bütün Ã…?eytani düÅ?lerin kaynaÄ?ı… Orada göz hiçbir Ã…?ey göremez, ama ruh kuyuya hâkim fenalıklar altında ezilir de ezilir.

    O lanetli dibe varır varmaz can havliyle, umutsuzca, bilinçsizce saÄ?ımı solumu yokladım. Ayaklarımın dibinde elime çarpan Ã…?ey, belki o an en çok isteyebileceÄ?im Ã…?eydi. Fakat bugün bildiklerimi biliyor olsaydım, emin olun ona kesinlikle elimi sürmez, karanlıÄ?ın biçeceÄ?i yazgıma razı olurdum. Bir kutu kibritti parmaklarıma deÄ?en. Kuyuya benim attıÄ?ım bir kutu kibrit…

    Sanki bir kibrit çöpünün yayacaÄ?ı ıÅ?ık beni kurtaracak. Sanki kuyuda neler olduÄ?unu görmem elimi güçlendirecek. Hemen bir kibrit çöpünü yaktım ve yere doÄ?ru tuttum.

    Kuyunun dibinde kuyuya atmakla hafızamdan kazıdıÄ?ım kibrit kutusundan baÃ…?ka, yine benim attıÄ?ım ve böylece hatıralarımdan sildiÄ?im bir sürü Ã…?ey vardı. GördüÄ?üm her nesne, kendime unutturduÄ?um kötü anıları canlandırdı zihnimde. Bir kâÄ?ıt para hırsız beni, boÃ…? bir bira Ã…?iÃ…?esi alkolik beni, kırık bir gözlük kavgacı beni hatırlattı ve tanıttı bana. GördüÄ?üm bastonla, çarpıp kaçmakla sakat bıraktıÄ?ım adamı hatırladım. Ve anlatmaktan çekindiÄ?im daha nicelerini…

    Kuyunun içinde “Yeter!” diye haykırdıÄ?ımı hatırlıyorum son olarak. Haykırdım ve o sırada doktorun beni çaÄ?ıran sesini iÃ…?ittim.

    “Uyan!”

    Uyandım. Gerçeklere uyandım. Hayali kuyumun karanlıÄ?ının gerçekte benim içime ait olduÄ?una, ondan taÅ?an kokuların geçmiÅ?imdeki pisliklere ait olduÄ?una ve kuyunun verdiÄ?i sahte huzurun kendime söylediÄ?im kahrolası yalanların eseri, bilinçsizce kaçadurduÄ?um lanetli geçmiÅ?imin gizleyici perdesi olduÄ?una uyandım.

    UyandıÄ?ımda doktorun gözleri fal taÅ?ı gibi açılmıÅ?tı. Eminim bu kadarını o da beklemiyordu. Gözlerinden okuduÄ?um tiksintiyi yüz misliyle, bin misliyle, milyon misliyle hak etmiÅ?im ben.

    Doktorun odasından götürülürken gözüm masasının üzerindeki gazeteye iliÅ?ti. SürmanÅ?et haberde kocaman bir fotoÄ?rafım vardı. Yanımda da bir kadının. Dikkat kesilip altındaki yazıyı okudum:

    “Sokak Ortasında VahÃ…?et!

    Bilinmeyen bir sebeple tartıÅ?tıÄ?ı yanındaki A.O. adlı kadını insanların gözü önünde defalarca bıçaklayan M.E. halkın Ã…?aÃ…?kın ve korku dolu bakıÅ?ları arasında tutuklandı. Ä°Å?lediÄ?i cinayetten sonra olduÄ?u yerde kalakalan M.E.’nin yüzündeki gülümseme, bu vahÃ…?ete tanık olanları iliklerine kadar titretti.

    Haberi 3. sayfada”

    Gazetede fotoÄ?rafı olan kadını da kuyuda görmüÅ?tüm. Ama onun kanlara bulanmıÅ? halini anlatamayacaÄ?ım.
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     


    All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2005 by me.
    You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt

    Sayfa Üretimi: 0.19 Saniye