Joined: Jan 07, 2004
Posts: 808
Location: istanbul
Posted:
Tue May 04, 2010 1:49 am
Yıl 2008, aylardan eylül, yaÄ?murlu bir Londra gününde Caitlin, dıÅ?arıdaki insanları izliyordu. Å?ehrin keÅ?mekeÅ?ini, insanların koÅ?uÅ?turmasını gördü, Å?ehir bu geç saatte bile yaÅ?ıyordu. Ä°nsanlar, uyuyan Å?ehrin damarlarındaki akan kan gibi bir o yana bir bu yana gidip geliyorlardı.
Ziyaret ettiÄ?i yerlerde, bin yıllarca sessiz duran uygarlıkları aklına getirdiÄ?inde ne garip bir durum olduÄ?unu fark etti. Yarın, üniversitede dersi vardı. Arkeoloji bölümünü kazanmıÅ? gençlere belki de ilk defa o uygarlıklardan bahsedecekti. Kimi inanacak, kimi ise inanmayıp eleÅ?tirecekti. EleÅ?tirilere sunacak somut kanıtı ne yazık ki yoktu. Yıllardır somut kanıtlar peÅ?inde koÅ?tu. Her seferinde Kara adamlar denen grup, ya da kaderin ta kendisi onun amacına ulaÅ?masını engelledi.
Ama pes etmiyordu, mutlaka baÅ?aracaktı, hayatını buna adamıÅ?tı.
Derin bir nefes aldı, içinde bir huzursuzluk, bir boÅ?luk vardı. DüÅ?ündü, düÅ?ündü...
Yıllardır anlattıÄ?ı bu konuları ezbere biliyordu, fakat titiz bir insan olduÄ?u için gene de hazırlanmıÅ?tı aynı konulara. Kim bilir kaçıncı kez...
Fakat bu garip his gitmiyordu bir türlü, bu hissi bir yerlerden hatırlıyor gibiydi. Tanıdıktı bu his, zihnini zorlamaya baÅ?ladı...
"Leydim, ben izin verirseniz istirahate çekiliyorum." Bunları söyleyen kahyası Alfred idi.
Kendisi daha cevap veremeden, telefonun rahatsız edici sesi odada yankılandı.
Hınzır Alfred mutlaka bir Å?eyler yapmıÅ?, bir Å?eyleri tetiklemiÅ? olmalıydı. Ã?ünkü Alfred ne zaman mantıksız bir zamanda gelip, gereksiz bir Å?ey söylese heyecan baÅ?lardı.
Telefonun bu geç saatte çalması ise, gerçekten heyecan verici bir durumdu.
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Tue May 04, 2010 2:36 am
Omuzlarını silkeleyerek pencerenin önünden ayrıldı, aÄ?ır adımlarla telefonun üzerinde durduÄ?u mermer sehpaya yürüdü. Bu saatte arayanın kim olduÄ?unu iyice merak ettiÄ?inden hiç beklemeden telefonu açtı. Yine de gözleri Alfred'in az önce çıktıÄ?ı kapıdan gölgesini takip ediyordu.
Zaten içinde garip bir his vardı, nedense bu telefonun pek hayırlı olmadıÄ?ını düÅ?ünüyordu. Derin bir nefes alarak konuÅ?tu.
Joined: Jan 07, 2004
Posts: 808
Location: istanbul
Posted:
Wed May 05, 2010 2:30 am
- Merhaba, kusura bakma bu saatte rahatsız ettim. Ama çok önemli olaylar oluyor...
tanıdık bir sesti bu, Adı Dean Mystery'di. Ä°lham AldıÄ?ı ünlü Arkeolog Martin Mystery'nin oÄ?lu. Birlikte bir kaç araÅ?tırmaya gitmiÅ?lerdi. Dean, okumayı babası kadar sevmezdi. Kıpır kıpır genç bir çocuktu, sürekli bir Å?eyler peÅ?inde koÅ?tururdu.
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Wed May 05, 2010 5:14 am
Dean'ın sesini telefonun öbür ucunda duyunca ister, istemez heyecanlanmıÅ?tı. Sesinin titremeden konuÅ?abilmesi için bir kaç saniye beklemesi gerekmiÅ?ti. Sesi biraz azarlar biraz da Å?aka yapar gibiydi.
Bu sırada aklından hızlı bir saat hesabı yaptı. Muhtemelen Å?u an Dean'ın aradıÄ?ı Washington'da saat akÅ?am 5:30 civarıydı. Kendisinden önce aradaki saat hesabını yapıp rahatsız ettiÄ?ini düÅ?ünmesi gerçekten büyük incelikti.
Yine de bu telefon içinin merakla kemirilmesine yol açmıÅ?tı.
Joined: Jan 07, 2004
Posts: 808
Location: istanbul
Posted:
Sat May 08, 2010 6:56 pm
karÅ?ıdaki ses çok heyecanlıydı.
"çok önemli bir geliÅ?me oldu. Peru hükümeti bu bilgiyi gizli tutmaya çalıÅ?ıyor fakat yayılması an meselesi. Nazca çizgileri tekrar çizilmeye baÅ?lamıÅ?. Ã?abucak gidip görmemiz lazım. Bu büyük bir olay. Ne zaman gelebilirsin Peru'ya?"
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Sat May 08, 2010 8:24 pm
Å?aÅ?kınlıktan kısa bir süre ne diyeceÄ?ini bilemedi, bu haber karÅ?ısında nefesi kesilmiÅ?ti. Nazca çizgileri demek!
Aklında kısa bir plan çıkarttıktan sonra yeniden konuÅ?abildi.
"Dean, bir saat içinde yola çıkıyorum. Lima'da sın sanırım. Oradaki Sheraton Otel'de buluÅ?alım. On sekiz saat sonra görüÅ?ürüz."
Ardından telefonu kapattı ve var gücüyle baÄ?ırdı. Alfred'in henüz uyumadıÄ?ını biliyordu.
"Alfred! Ã?antalarımı hazırlamaya baÅ?la, sonra uyursun. Benim Lima'ya gitmem gerekli!"
Nitekim Alfred pijamaları ile salona geldiÄ?inde ona hiç bir Å?ey söylemedi. Tek eliyle telefonda yardımcısının telefonunu çevirirken, bir yandan ayaÄ?ının altına gelen kedisi Wivi'yi kucaÄ?ına almıÅ?tı.
"Lucy, iyi geceler. Kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorum ama bir saat içinde yola çıkmam gerekiyor. Benim Heathrow'daki Boeing'i hazırlayın, Lima'ya gideceÄ?im. Evet, gerekli izinleri halledersin. Lima'daki Sheraton Otel'de bir de suit ayırmalarını söyle. Orada Dean Mystery ile buluÅ?acaÄ?ım. Bir de Cusco hava alanında inice çabuk yolculuk edebilmem için bana bir cip ayarlasınlar. Biliyorum Lucy. Sen bir tanesin. Tamam sen de hava alanına geleceksen orada görüÅ?ürüz. HoÅ?ça kal."
Telefonu kapatınca kucaÄ?ındaki beyaz Wivi ile yatak odasına gitti. Alfred iki büyük bavulu yataÄ?ı üzerine açmıÅ?, genelde arkeolojik araÅ?tırmalara gittiÄ?i zaman giydiÄ?i tarzda pantolon ve tiÅ?örtleri düzenle katlayarak buraya yerleÅ?tiriyordu. Yine de resmi bir elbisenin de iÅ?ine yarayacaÄ?ını düÅ?ünen Caitlin, bir etek-ceket takımı ile kibar bir çift ayakkabının kutusunu bavula sıkıÅ?tırdı. Sonrasında giyinme odasına geçerek siyah pantolon, mavi uzun kollu penye bir kazak ve su geçirmez kumaÅ?tan siyah montunu üzerine geçirdi Peru'da sık sık yaÄ?mur yaÄ?dıÄ?ını biliyordu. Sonra yatak odasındaki silah çekmecesini açtı, siyah Glock'u buradan kılıfıyla birlikte kemerine taktı. Son derece rahat çizmelerini giyerken Alfred bavullarını yerleÅ?tirmeyi neredeyse bitirmiÅ?ti.
Sonunda iki bavulu da kapatıldıÄ?ında Wivi'yi Alfred'in kucaÄ?ına bıraktı.
"Oxford'a önemli bir iÅ?im çıktıÄ?ını söylersin. Bir aydan aÅ?aÄ?ı dönebilir miyim hiç bilmiyorum. Wivi'ye iyi bak. Arada sana haber veririm.
Bavullarını alarak evden çıktı, asansöre bindi. Garaj katına indiÄ?inde hızla Jaguar'ın yanına ilerledi. Bavullarını arka koltuÄ?a atarak sürücü koltuÄ?una geçti, arabayı çalıÅ?tırdıÄ?ında motordan çıkan homurtulu müthiÅ? ses kendisine büyük bir keyif verdi.
Durum ne kadar acil olursa olsun, yeni bir maceraya çıkmanın keyfini hiç bir Å?eyde bulamıyordu. Kendisini çaÄ?ıran Dean olunca, ayrıca konu en sevdiÄ?i yerlerden birisi olan Peru'da geçince ve üstelik en çok merak ettiÄ?i Å?eylerden birisi olan Nazca çizgilerini içerince, yarın sabaha kadar bekleyememiÅ?ti....
Sabırsızlıkla içini çekti ve yol boyunda Peru Hükümetinin neden bu Nazca çizgilerini saklandıÄ?ını düÅ?ündü...
Joined: Jan 07, 2004
Posts: 808
Location: istanbul
Posted:
Tue May 11, 2010 3:21 am
Dean, hayır Limada deÄ?ilim deme fırsatını bulamamıÅ?tı. Caitlin'i aramak çok heyecan vericiydi. bir an önce onunla buluÅ?mak için sabırsızlanıyordu. Aceleyle havaalanına doÄ?ru yöneldi. Hava alanına giderken tatsız bir olayla karÅ?ılaÅ?acaktı.
Limada hava sıcaklıÄ?ı gerçekten yüksekti. Pasifik okyanusundan gelen nem ile birleÅ?en bu sıcaklık, Caitlin'in terlemesine sebep olmuÅ?tu. Å?ehrin görüntüsü nefes kesiciydi.
Å?ehirde, havaalanından indiÄ?i andan itibaren ciddi oranda bir kalabalık gördü. Ã?lke ciddi bir kalabalık turist akınına uÄ?ramıÅ? olmalıydı.
Perception -1 Check = 9 baÅ?arılı (Caitlin'in perception'u 13 idi, 12 ve ya altında atarsa tutturuyordu 3d6'da, nitekim de tutturdu)
Ä°nsanlar aralarında konuÅ?uyolardı. Nitekim bir kaç kiÅ?inin konuÅ?maları kulaÄ?ına çalındı.
- çizgiler... çizgili... yasak...
kırık ispanyolcasıyla konuÅ?maların anca bu kadarını yakalayabilmiÅ?ti.
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Tue May 11, 2010 4:26 am
Sıcaklayıp terlemesine raÄ?men belindeki silahın gözükmemesi için montunu çıkartamıyordu. Ä°ki bavulu da elinde taÅ?ırken uçakta uyumasına raÄ?men kendisini yorgun hissediyordu.
Ã?izgiler... Tabii ki insanlar Nazca çizgileri hakkında konuÅ?uyordu, baÅ?ka ne olabilirdi ki bu çizgiler? Sonunda dayanamayıp birisine kırık Ä°spanyolcasıyla genç bir adama yaklaÅ?tı. Suratında bozuk bir ifade vardı, baÅ?ı ile az ilerideki kel ve göbekli bir Ä°spanyolu gösterdi.
"Afedersinz bayım, bu dilde pek iyi deÄ?ilim. Ama sanırım Å?u adam bana "çazgılı" dedi. Bu bir hakaret mi, yoksa baÅ?ka bir Å?ey mi?"
Beklentiyle genç adamın gözlerine bakıp kirpiklerini kırpıÅ?tırdı. DoÄ?rudan bu bilgiyi alamayacaÄ?ına göre biraz lafı dolandırmanın daha iyi olacaÄ?ını düÅ?ünüyordu.
Ortasında v Å?eklinde yakası olan beyaz ve ince bir t-shirt giymiÅ?, pis sakallı ince uzun olan turist adam, güler yüzle Caitlin'e baktı.
"Yok hayır hanfendi, çizgi demek istedi. size herhangi bir hakarette bulunmadılar. Ama siz bir dakika bekleyin. Ben hemen ne konuÅ?tuklarını öÄ?renip geliyorum."
Genç adam, elindeki bavulu hemen yere bırakarak, konuÅ?an grubun yanına doÄ?ru ilerlemeye baÅ?ladı.
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Mon May 17, 2010 8:56 pm
İçini hafifçe çekerek adamın bavulunu kendisininkiler in yanına çekti, bir yandan düÅ?ünüyordu. Dean acaba bu konuÅ?malardan birisini duyup araÅ?tırmıÅ? mıydı? Bir anda aklına geldi, kendisini aradıÄ?ında Washington'da olmalıydı, ama konunun heyecanına kapılınca hemen aklından planlar yapmıÅ?, zavallıyı apar-topar Lima'ya getirmiÅ? olmalıydı. Gerçi mesela çok acilse zaten hızla Lima'ya geleceklerdi ama olsun. Ä°spanyolu beklerken Dean'den özür dilemesinin yollarını düÅ?ünüyordu. Umuyordu ki adam, Nazca çizgileri hakkındaki söylentileri öÄ?renebilsin, kendisiyle Ä°ngilizce konuÅ?ması iyi olmuÅ?tu çünkü, Ä°spanyolcası gerçekten berbattı. Adamın deminki hatalarla dolu konuÅ?masını anlaması bile mucize gibiydi...
Joined: Jan 07, 2004
Posts: 808
Location: istanbul
Posted:
Wed Sep 29, 2010 2:23 am
Ä°spanyol adam heyecanla, konuÅ?an grubun yanına doÄ?ru ilerledi ve onlara durumdan bahsetmeye baÅ?ladı. Bu sırada Caitlin meraklı gözlerle onu izliyordu. Fakat birden etrafta sirenler çalmaya baÅ?ladı. Askeri bir araç hızla havaalanı önüne doÄ?ru geldi, hoparlörden bir duyuru yayınlanıyordu.
Araçtan inen askerler hızlı bir Å?ekilde turistleri havaalanı içine sokmaya baÅ?ladılar.
Bu sırada hızla gelen bir jip
Caitlin'in önünde durur, içinde siyah düz saçlı, esmer, hafif toplu suratlı bir adam vardır.
"Caitlin hanım, ben Eduardo Guanalez, asistanınız Lucy size yardım etmem için beni aradı. Arabaya bir an önce binseniz iyi olur. olayları yolda açıklarım." diye seslendi.
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Wed Sep 29, 2010 6:24 am
Caitlin bir an hava alanında yaÅ?anan kargaÅ?aya baktıktan sonra bavullarını arka kapısını açtıÄ?ı cipten içeri attı, sonra kendisi de öne oturdu. Herhangi bir sorunda kendisini savunabileceÄ?ini düÅ?ündü. Hengameye girmekten iyiydi.
Joined: Jan 07, 2004
Posts: 808
Location: istanbul
Posted:
Wed Sep 29, 2010 2:29 pm
Jipe binen Caitlin, Eduardo'nun hafif göbek sahibi birisi olduÄ?unu gördü. Adamın atik bir Å?ekilde gaza basmasıyla Jip aniden hızlandı.
"Efendim, ordu yönetimi ele geçirdi. General Juarez Manila hükümet binasına girdi. Å?u anda yönetimi saÄ?lamlaÅ?tırmaya çalıÅ?ıyorlar, bu amaçla tüm yabancıları ülkeden çıkartacaklardır. EÄ?er bu ülkede kalmak istiyorsanız saklanmanız iyi olur." dedi giderken.
Jip çok hızlı bir Å?ekilde Å?ehirde ilerliyordu, hareket eden tek tük araç vardı sokaklarda, bir çoÄ?u park halindeydi.
"Sizi otele götürmem gerektiÄ?ini biliyorum efendim, fakat dediÄ?im gibi burda çalıÅ?malarınıza devam etmek istiyorsanız otele gitmenizi tavsiye etmem. Nereye gitmemizi önerirsiniz?"
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Wed Sep 29, 2010 4:57 pm
Caitlin, Eduoardo'ya cevap vermeden önce cebinden çıkarttıÄ?ı telefondan hızla Dean'ın numarasını çevirdi, tam da düÅ?ündüÄ?ü gibi cep telefonuna ulaÅ?ılamıyordu.
BaÅ?ını iki yana salladı, Peru'ya geldiÄ?i gibi darbe çıkması çok kötü olmuÅ?tu. Halbuki bunun o çok sevdiÄ?i sorunsuz gezilerden birisinden olacaÄ?ını düÅ?ünüyordu.
"Sheraton Oteline gitmemiz lazım, arkadaÅ?ım da orada olmalı. Ã?nce onu bu karmaÅ?adan çıkartalım, sonra Å?ehir dıÅ?ına çıkarız."
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum