Modules
  • Ana Sayfa
  • AvantGo
  • Downloads
  • FAQ
  • Feedback
  • Forums
  • Journal
  • Private Messages
  • Recommend Us
  • Search
  • Statistics
  • Stories Archive
  • Submit News
  • Surveys
  • Top 10
  • Topics
  • Web Links
  • Your Account

  • Who's Online
    Şu an sitede, 1 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

    Henüz üye değilseniz, Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

    Languages
    Site Lisanını Seçin


    FrpWorld.Com :: View topic - Türkiye Günlükleri
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Türkiye Günlükleri View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Jan 07, 2010 4:36 am Reply with quoteBack to top

    ArkadaÅ?lar ben epey geziyorum Türkiyede... Dedim ki gezdiÄ?im yerleri bir yazayım. Siz de bir Å?eyler eklersiniz. Hem fikir olur gitmeyi düÅ?üneceklere... Anteple baÅ?lıyorum.

    Antep Ã…?ehri

    Kesinlikle fanatiÄ?i olduÄ?um bir Å?ehir yılda iki defa gitmek sanırım artık alıÅ?kanlık oldu. Niye bu kadar seviyorum? Sanırım önce yemeklerinden dolayı... Antepin en azından merkez bölgesi benim günde altı öÄ?ün yiyip yine aç hissedebileceÄ?im bir yer. Oldukça farklı yemek çeÅ?itleri var ve bunları da çok güzel sergiliyorlar. Ä°nsan kahvaltıda ciÄ?er yer mi? Yiyiyor iÅ?te... Ã?stelik de ben ciÄ?erden nefret ederdim. Hayatımda ciÄ?erini yiyebildiÄ?im tek yer Antep sanırım. Hatta Antepten özenip New Yorkta da ciÄ?er yemeÄ?e kalktım bitiremedim. Olmadı mı olmuyor iÅ?te...

    Å?ehrin merkezi bölgesi eski Å?ehirle yeni yerlerin dengesini bence çok güzel kurmuÅ?... Sokaklarında kesinlikle kabolunabilecek bir bölge... Zaten de kayboluyorum. Å?öyle iyice bir Å?eyleri düÅ?ünmek gerektiÄ?inde Antep sokakları cidden iyi geliyor.

    Gezmek isterseniz kalesi var. Kale hastası olan her gittiÄ?i yerde kalelere çıkan birisi olarak içimde kalmıÅ?tır gezemedim. Ama her seferinde ertesi gün buradan ayrılmam gerektiÄ?i için Å?öyle boÅ? zamanda iyice gezerim diye erteliyorum.

    Mutfak müzesini gezdim ama.... Ã?ok hoÅ?uma gitti. Sadece yemeklerin tarlada yetiÅ?mesi, kurutulması piÅ?irilmesi ve yenilmesi gibi aÅ?amaların gerçekleÅ?tiÄ?i ortamları canlandırmıÅ?lar. Ã?rneÄ?in gezerken bir kileri, ya da bir düÄ?ün sofrasını görmek mümkün. Vallahi benim çok çok hoÅ?uma gitti. Kale hastası olduÄ?u kadar müze hastası biri olarak en azından Antepte gezdiÄ?im bir yer olmuÅ? oldu.

    Belki en güzel yanı, hem post modern bir eda ile yapılmıÅ? binalar, eski tarihi pırıl pırıl binalar ile kazılmıÅ? yollar yıkılacak gibi görünen küçük evler yanyana... Bilmiyorum ben böyle herÅ?eyi içiçe Å?ehirleri daha çok seviyorum.

    Unutmadan benim gördüÄ?üm Antep Kalesinin civarı arka planda koca bir yeni Antep var. Onu neredeyse hiç görmedim.

    Neyse frpworldün kadrolu gezgini olarak bir dahaki sefere buluÅ?mak üzere diyelim. : ) ) ))

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    catboy
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jan 19, 2007
    Posts: 3268
    Location: Izmir

    PostPosted: Tue Jun 01, 2010 11:24 am Reply with quoteBack to top

    ses ses bir iki üç dört Very Happy buna devam etmemen çok üzücü aslında onu demek istedim, New York'a geri döndün biliyorum ama eskiden de olsa gezmiÅ? olduÄ?un yerleri yazmaya devam etseydin keÅ?ke mesela izmiri filan yazsaydın ne iyi olurdu izmir hakkında ne düÅ?ünüyorsun hep merak edip dururum da Smile
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Tue Jun 01, 2010 11:47 am Reply with quoteBack to top

    Hmm tamam... Görüdükten hemen sonra yazmak daha çok hoÅ?uma gidiyor ama...... Å?imdi olsa Antep e de epey Å?ey eklerdim ama Ä°zmiri yazayım.

    Ä°zmir

    Ä°zmir'e çok uzun süre çok istememe raÄ?men gidemedim, yani her seferinde bir sorun çıkıp gitmemi engelliyordu. En sonunda orada yaÅ?ayan bir akrabamı ziyaret için uzun süreliÄ?ine gidebildim.

    DoÄ?rusunu yazayım. Å?ehir yapısı olarak benim çok hoÅ?uma giden iki Å?ehir vardır, Antep ve Antalya...

    Ä°zmir bana karmaÅ?ık ve zaman zaman yolumu kaybetmeme neden olan bir Å?ehir gibi göründü orada kaldıÄ?ım bir hafta içinde... Ama yine de kendimi en rahat hissettiÄ?im Å?ehirlerden birisi idi. Belki de kalacak bir yerim olduÄ?u için... Ama Ege kıyısı insanlarının kendilerini hayatın akıÅ?ına bırakmasının da bunda bence rolü vardı kesin.

    Kordun u meÅ?hurdur... Ama ben asıl gidilecek zamanında deÄ?il, kıÅ?ın gitmiÅ?tim. Bol bol yaÄ?mur yaÄ?dı ben yine de Kordon u gezdim. Biraz daha uçsuz bucaksız bir yer bekliyordum, ama küçük de olsa çok hoÅ?uma gitti. Hatta küçük olması daha da hoÅ?uma gitti. Hem Ä°zmir Körfezi Manzarası çok güzel, hem de Kordonun etrafındaki binalar... Sanıyorum Kordonun biraz ötesinde de meÅ?hur saat kulesi vardı ki, kulenin hemen yanındaki vapur iskelesini de çok sevdiÄ?imden civarında epey oturdum.

    Ä°zmir bildiÄ?im kadarı ile Ä°stanbul dıÅ?ında Å?ehir içi vapurun olduÄ?u tek yer. Vapur Ä°stanbul anılarımın vazgeçilmez bir yanıdır. O nedenle burada vapura birkaç defa bindim. Vapurun iskeleye halatı atıÅ?ı iskeledeki adamın halatı tutamayıÅ?ı, sonra birkaç defa atıÅ? tutuÅ?tan sonra nihayet halatın iskeledeki demir çıkıntılara sarılması, kısacası yaklaÅ?ık sanırım en az beÅ? dakika süren vapurun yanaÅ?ma seremonisini izlemeyi çok çok seviyorum, Ä°zmirde de bunu izleme olanaÄ?ı buldum.

    Bunun yanında tabii Kumru var. Yani bildiÄ?imiz sandviç de denebilir ama Ä°zmirin deÄ?iÅ?ik bir Å?ekli olan ekmeÄ?ine yapılınca tadı deÄ?iÅ?ik geliyor, belki içine konulanlardan dolayıdır aynı zamanda.... Sonuç olarak Ä°zmir de birkaç defa yemiÅ?imdir Kumru.

    Å?ehrin deniz kıyısından uzak içlerdeki bölümüne bir defa girdim. Her Å?ehirde üniversiteleri gezmeyi severim burada da sanırım Ege Ã?niversitesini gezmek için Å?ehrin içlerine girmiÅ?tim. Kayboldum önce, sonra üniversiteyi buldum. Açıkçası üniversitenin özellikle sanırım ziraat fakültesi beni etkiledi. Bunun dıÅ?ında üniversite kampüsü de sanırım Türkiyenin en büyük kampüslerindenmiÅ?, yine de tabii üniversiteye gitmek Å?ehri bilmeyenler için macera gibi.

    Eh son olarak Ä°zmirin meÅ?hur asansörü var onu da gördüm. Yani meÅ?hur dediÄ?im Ä°zmirdeyim buranın neresi görülür diye araÅ?tırdıÄ?ımda asansör diye bir Å?eyin olduÄ?unu duydum. Efendim Å?imdi bu asansör meÅ?hur uçurum gibi dümdüz bir yamacı olan kayalık bir tepeye yapılmıÅ?, eskiden bu kayanın tepesinde yaÅ?ayanlar aÅ?aÄ?ı merdivenle inermiÅ?, sonra kim olduÄ?unu hatırlamadıÄ?ım sanırım zengin birisi, yanlıÅ? hatırlamıyorsam hamile ya da yaÅ?lı kiÅ?ilerin zorlandıÄ?ını düÅ?ünerek bir asansör yaptırmıÅ?. Å?imdi üstüne çıkarsanız, tepesinde hayli pahalı bir ücreye çay içmek mümkün ama yukarı çıkıÅ? ücreti fazla deÄ?il. Eh yukarıda asansörden azıcık uzaklaÅ?ıldıÄ?ında klasik bir Ä°zmir veya Ä°stanbul mahallesini andırıyor.

    Å?ehre anneannemle geldiÄ?im ve anneannemin teyzekızında yani yine anneannem yaÅ?ında bir akrabamızda kaldıÄ?ım için sınırlı düzeyde gezebildim. Ama güzel bir yolculuktu, en çok aklımda kalanlardan biri idi. Açıkçası tekrar gitmeyi de isterim.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    catboy
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jan 19, 2007
    Posts: 3268
    Location: Izmir

    PostPosted: Tue Jun 01, 2010 12:07 pm Reply with quoteBack to top

    izmir gerçekten de harika bir Å?ehir ya, baÅ?ka hiç bir Å?ehirde yaÅ?ayamam burada 12 yıl yaÅ?adıktan sonra bir de yalova vardır tabi orada da ilk 10 yılm geçmiÅ?ti Smile tabi belki b,ir de karabükte de yaÅ?ayabilirim, orası da fena deÄ?ildir ama istanbul, ankara hayatta umarım oralara yerleÅ?mek zorunda kalmam Smile

    yazın çok güzel olmuÅ? hatta ben de ileride bir "izmir günlükleri" bile yazablirim yani heveslendirdi bana bu yazın Smile
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Tue Jun 01, 2010 12:25 pm Reply with quoteBack to top

    Yaz yaz aslında ben öyle baÅ?lıkların olmasını isterim. YaygınlaÅ?ırsa ayrı bir bölüm bile açabiliriz... Ä°stanbulun da ayrı bir güzelliÄ?i vardır gerçi... Onu da yazmak lazım bir ara...

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Jun 03, 2010 10:53 am Reply with quoteBack to top

    Benim Ilk Sehrim Bursa

    Bursa ile ilgili hatirladigim ilk ani..... Ozdilektedir... Ucsuz bucak bir yesil alanin ortasinda, uzaklarda kalmis sehir ve onun otesindeki Uludag in manzarasini seyredebileceginiz kucucuk bir tekstil fabrikasi ve onunde kurulmus kucuk bir satis magazasi idi. Icinde eski dokuma tezgahlarinda bir teyze hali dokurdu, ben ve benim gibi bes yaslarindaki veletler basina ususurduk... Sonra magazanin onundeki uc bes sallanan koltukta sallanirdik, bir de ufak cay bahcesinde Bursanin efsanevi Kafkas Kestane Sekerini yerdik.

    Bu manzara bana ne kadar yasli oldugumu hatirlatiyor biraz da... Bes yasindayken Bursadan tasindik, Cekirge Mahallesinden ayrildigimiz son dakikalari komsularimiza el sallayisimizi da hatirlarim, sonra arabadan Istanbula indigimde ne oldugunu hatirlamam.

    Ozdilek in civari da cok farkli bugun... Etrafinda bircok fabrika, alisveris merkezi, lokanta tarzi yer var. Ozdilekin kendisi de dev bir fabrika ve arkasinda dev bir tesis haline geldi... Hala diger konularda olmasa da havlu konusunda en iyi markalardan biri sanirim. Dokuma tezgahi hala duruyor magazada ama artik basinda teyze yok. Eeee artik cok daha fazla kisi geliyor magazaya, benim gibi uc bes velete kadin katlanmis olabilir, ama velet sayisi 30 40 oldugunda insan dayanabilir mi degil mi?

    Neyse arkadaslar sanirim buraya kadar yazdiklarimdan tahmin etmissinizdir, Bursanin cok ozel bir yeri vardir benim icin dogdugum sehirdir.. Ayrica babannem burada yasiyor. Aslinda 15 yasindan sonra yeniden kesfetmeye basladim, Turkiyenin diger sehirleri ile beraber ve bir kere daha cok sevdim..

    Simdi Bursa deyince ilk akla gelen Uludagdir... Uludag denince de teleferik... Yani daga oyle birkac saatligine gidiyorsaniz mutlaka telefrikle cikmak gerek... Bursa sehrinin iyice daga yakin yerinde... Ozellikle sisli havalarda binmek cok zevkli... Dagda da telefrikten indikten sonra... Once soguk havanin tadini cikarin. Sonra telefrigin hemen ilerisinde satilan turlu Uludag ani esyalarina bakin ama bence hicbirini almayin. Sonra biraz dolanip civardaki en iyi Kendin pisir Kendin ye ciyi kesfedin, kafaniza gore bir seyler alin ve yeyin. Hicbir sey Uludagda gecen boyle bir gunun yerini tutamaz benim icin...

    Kente gelince... Simdi sehrin iki ana noktasi vardir. Heykel... Kalabaliktir trafigi yogundur. Ama sokaklarinda dolastiginizda eski dar, tastan binalarla kapli Bursa da dolastiginizi hissedersiniz.. Her ne kadar yakinina bir piramit seklinde Zafer Plaza yapilmis olsa da...

    Bu civarda da yurumenizi tavsiye ederim... Burada Bursanin unlu Iskendercisi var... Yani Iskender yemegini olusturan adamin cocuklarinin yeri... Eeee Iskender adamin adiymis zaten yemege de adamin adi konmus.... Kucucuk bir dukkandi, ve en son gittigimde de oyle idi. Sadece Iskender vardir, bir de yaninda uzumun sarap olmadan onceki alkolsuz hali dedikleri Sira vardir, ondan icmenizi tavsiye ederim. En azindan bize adabini ole ogretmislerdi Iskender yemenin.

    Eee Iskenderi daha ferah yerde yiyeyim derseniz, Yesil denen yere gidin... Burada meshur Yesil Turbe var, tam olarak kimin turbesi idi hatirlamiyorum. Buranin cok guzel bir Bursa Manzarasi vardir. Bir de bizim Yesil diye bildigimiz baska bir lokanta.... Burasi da Bursanin ikinci meshur Iskendercisidir ve o da sadece Iskender satar.

    Daha cok apartmanlarin bulundugu cok ilginc seyin olmadigi bir mahalledir... Ama ne de olsa benim mahallem Cekirgeyi de cok severim... Ozellikle aradan gecen onca yildan sonra 5 yasinda bana mahallenin nasil gorundugunu hatirladigim icin gormenin ayri bir tadi oluyor. Buranin beni ikinci en cok etkileyen yeri Hacivat Karagozun Mezaridir. Hacivat ile Karagozu oldum olasi cok severim. Hikayelerini de isime geldigi sekilde oldugunu varsayarim gerci. En cok etkilendigim yere gelince... Zubeyda Hanim Dogum Evi... Nedenine gelince... Ben burada dogmusum... Eh yillar sonra dogdugu yeri gormesi insanin cidden tuhaf oluyor..

    Neyse iste... Bursa benim ilk sehrimdi. Ikinci Istanbul... Ucuncu de Ankara oldu... Akademisyenlik degil muhendislik yonunde ilerleseydim, en cok oturmak istedigim sehir Bursa idi.. Ama iste yolumuz okyanusun otesine uzaniyormus demek ki... : ) )

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Fri Jun 11, 2010 2:57 pm Reply with quoteBack to top

    KardeÅ? Å?ehrim Ã?orum

    Ã?orum, kardeÅ?im gibi sevdiÄ?im bir dostumun yaÅ?adıÄ?ı ildir. Dolayısı ile bu Å?ehre sık sık gelirim. ArkadaÅ?ım Ã?orum un merkezinde deÄ?il... Ama ben önce bir merkezine gelip bazen bir gün kalıp kendime çeki düzen veriyorum.

    ArkadaÅ?lar Ã?orum HattuÅ?aÅ? Harabelerinin olduÄ?u Å?ehir... Bir de Alacahöyük burada... Tüm bunlar eklenince nisbeten iyi oteller var... Ama güzel yanı bu nisbeten iyi hotellerde Ä°stanbul ve hatta Ankaradaki benzerlerinden çok daha ucuzlar. Ä°ki Å?ehirde de otelde kalmayı denediÄ?imden biliyorum.

    Ã?orumun merkezinde otogardan Å?ehrin ortasındaki saatli meydana kadar uzanan dümdüüüüz bir cadde ya da bulvar var. Ama bu caddenin üzerinde evet bazı dükkanlar var, ama doÄ?ru dürüst bir Å?ey yiyecek, ya da tıraÅ? olacak yer bulmak mesele oluyor. Ama caddenin hemen bitiÅ?iÄ?inde bir sürü dükkanın olduÄ?u bir tür Ã?orum un açık çarÅ?ısı sayılabilecek bir yer var.

    Bunun dıÅ?ında Å?ehrin en güzel yerleri sanırım tarihi evleri... Bu açıdan Ã?orum tek deÄ?il, birçok Å?ehirde tarihi konaklar sanırım bir Å?ekilde kullanılıyor....

    Belki son olarak leblebisinden bahsetmek lazım. Burada leblebi bir çılgınlık.. Leblebinin üzeri belki 20 30 farklı Å?ekilde kaplanabiliyor. Ben genellikle Å?ekerli olan çeÅ?itlerden yiyiyorum. Leblebinin bir farkı var mı derseniz, bence var. Nasıl desem, Ä°stanbulda yediklerimin tadı biraz fazla yavan geldi Ã?orumdan sonra, hani benzetmede hata olmaz derler iki leblebi arasındaki fark bir gün beklemiÅ? pilavın taze pilavdan farkı gibi. Ama bunun dıÅ?ında tabii, Ã?orumda üstü Å?ekerle kaplanmıÅ? leblebiye benzeyen bir Å?eyi Ankarada almayı denemiÅ?tim, Ankarda aldıÄ?ım Å?eyin içinde leblebi yoktu sadece Å?ekerdi... Ki içinde leblebi olamayınca insanın içini bayıltacak kadar tatlı Å?ekeri yiyemedim.

    Böyle arkadaÅ?lar Ã?orum. Küçük bir Å?ehir, etrafında bir zamanlar Anadolunun merkezi olmuÅ? eski bir Å?ehrin de biraz sanki gölgesinde.... Ama bilmiyorum her gittiÄ?imde beni heyecanlandıran bir Å?ehir her nasılsa da...

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Mon Jun 14, 2010 4:12 pm Reply with quoteBack to top

    Bir Gençlik YolcuÄ?u ve Trabzon

    ArkadaÅ?lar, aslında gençliÄ?imde pek çok yolculuÄ?um olmuÅ?tu, ama bu nisbeten özgürce Türkiyeyi gezdiÄ?im ilk yolculuktu, lise yıllarındaydı, teyzem beni DoÄ?ru Karadeniz Gezisine götürmüÅ?tü.

    Trabzon ikinci gün gördüÄ?ümüz Å?ehirdi... Korkunç düzeyde bir nem... Durmadan yaÄ?acak gibi duran ama hiç yapmayan bir yaÄ?mur... Trabzonla ilgili ilk hatırladıÄ?ım bu...

    Sonra da Aya Sofya yı hatırlıyorum. Bizim otelin hemen ilerisindeydi, İstanbuldaki Aya Sofyaya göre çok daha harabe halinde ama yine de güzel bir kilise idi.

    Ama en iyi hatırladıÄ?ım Trabzonun surlarıdır. Rehberimiz saÄ? olsun surların tepesine tırmanıp oradan Trabzon Å?ehrine bakmıÅ?tık. Å?ehrin iç içe geçen üç sur hattı vardı yanlıÅ? hatırlamıyorsam. Bu surlar Trabzonu Anadolunun en iyi korunan Å?ehirlerinden biri olarak yapıyormuÅ?. Ki bu Å?ehir Ä°stanbuldan bile sonra alınmıÅ?. Genellikle deniz kıyısındaki iyi korunan Å?ehirlerde olduÄ?u gibi zayıf yanı deniz bölgesiymiÅ?, dolayısı ile Å?ehir de oradan alınmıÅ?.

    Geride kalan anılar biraz bulanıyor zamanla o nedenle kusuruma bakmazsınız. Bir daha zaten gördüÄ?üm zaman, gördüÄ?üm yerleri taze taze yazarım.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Fri Jul 09, 2010 9:19 pm Reply with quoteBack to top

    Bir Yaz Günü İstanbul a Dönmek

    Aradan beÅ? ay geçti ve Ä°stanbul a döndüm. Aslında bu ilk deÄ?il. Dokuz senedir Ä°stanbul a yeniden dönüp yeniden ayrılıyorum. Dolayısı ile bu Å?ehirden gelme ve buradan ayrılma duygusunu epey yaÅ?adım.

    Uçakla gelmek tabii farklı... ABDden geldiÄ?inizde uçak Trakya üzerinden biraz gittikten sonra Marmaranın üstüne dönüyor ve oradan alçalmaya baÅ?lıyor. Denizin üzerinde alçaldıÄ?ını fark etmek her zaman kolay deÄ?il, o nedenle kıyıya gelindiÄ?inde kayıkların ve evlerin ne kadar büyük olduÄ?unu görmek tuhaf oluyor. Ä°lk defa geldiÄ?imde evlere çarpacaÄ?ımı bile düÅ?ünmüÅ?tüm.

    Yani uçakla gelirken, topu topu denizi evleri görüyorsun neden etkileniyorsun denebilir, ama etkiliyor kesinlikle etkileniyor insan. Tabii indikten sonra da en tuhaf olan herkesin Türkçe konuÅ?ması... ABDden dönünce... Telefonda ya da zaman zaman karÅ?ılaÅ?tıÄ?ım birisi ile Türkçe konuÅ?maya alıÅ?kınım, ama örneÄ?in bir bakkala gittiÄ?imde zaman zaman Å?aÅ?ırıp Ä°ngilizce konuÅ?abiliyorum... Ki daha önce böyle yapanlara sinir olurdum... Kendime de sinir olurdum.

    Ailem ellerinden gelse, 24 saat 365 gün evde oturmamı isteyecek o nedenle ilk günlerde daha çok onlar da beni görsün diye evde oturdum. Sonra Ã?sküdar a geldim. Ã?zellikle internete girebilmek için. ABDde internet su kadar rahat bulunabilecek bir Å?eyken, Ä°stanbul da internete girmek ne yazık ki sorun. En azından benim için.

    Ã?sküdar.... Ã?oÄ?u insan için bir Å?ey yoktur burada ama ben çok severim. Belki de geleneksel Ä°stanbulu en iyi özetleyen yerlerden birisi. Belki bir de Eminönü var.

    Ã?sküdar ın özellikle balık çarÅ?ısında dolaÅ?mak çok hoÅ?uma gidiyor. Açıkta satılan peynirler, zeytinlere bakmak bile çok hoÅ?.. Ã?arÅ?ıdaki balık kokusunu da çok seviyorum. Sahildeki Mihrimah Sultan Camisini de çok seviyorum. Vapurları, motorları, bir Å?eyler satmak için baÄ?ıranları.... Yani bir Å?eyler satmak isteyenler ABDde de var ama burada sanki daha içten... Ya da bana öyle geliyor.

    Eh Å?imdilik Ã?sküdar ı yeniden görmenin nasıl olduÄ?unu anlatmıÅ? olayım sonra daha farklı yerler anlatırım.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Sat Sep 18, 2010 1:27 pm Reply with quoteBack to top

    Bir Gordeon Macerasi

    Arkadaslar bu yazacagim maceraya FRPworld vesile olmustur. Belki bilirsiniz, zamaninda benim frpworldde Pan in fludu isimli bir hikayem, daha da once bir oyunum vardi, insallah devam edecegim hikayeye... Hikayenin onemli bir bolumu Gordiyon denilen Frigya'nin baskentinde geciyor. Ben biraz daha nasil desem, o doneme ait gorunsun diye, Gordeon dedim... Tabii o donem nasil konusuluyor bilmiyorum ama iste icimden oyle geldi...

    Efendim, bu oyun ve sonraki hikayeyi planlarken, benim icin birden Frigya cok ilginc bir ulke haline geldi, hani Lidya ve Hititler cok daha meshurdur Frigyadan, ama bilmiyorum iste Frigyayi daha cok sevdim, hakkinda hikaye yazdigim icin, ve biraz da o nedenle bu Gordeon neymis ne degilmis diye gideyim goreyim dedim...

    Arkadaslar bilmeyenler icin ( Ben bilmiyordum ) Gordeon Ankara'da, ama sehirde degil, ilin en bati tarafinda Polatli ilcesine bagli... Sehirde Gordiyon Oteli var, guzel bir otel diyorlarmis ben hic gitmedim...

    Ama Gordeon'a gideyim deyince, once Polatliya gitmek gerekiyor. Polatliya ASTIden yani Ankara Sehirler Arasi Otobus Terminaline gidiliyor. Ki terminal asagi yukari havaalani gibi... Yani iki adim ileri gidecekken sanki ulkenin obur ucuna gidecekmis gibi hissediyorsunuz.

    Neyse otobuse binip Polatliya gittim, Polatli da yanlis hatirlamiyorsam, terminal yoktu, ya da ben terminalde inmedim. Polatli kucuk bir ilce merkezi... Ben buranin tadini hic cikaramadim ne yazik ki, cunku zaten ogleye vakit yaklasmisken Gordeon a gitmem gerekiyordu. Arkadaslar bu antik sehrimiz bir koyun hemen yaninda... Eger arabaniz yoksa , veya Gordeon a giden bir tur otobusunun icinde degilseniz, sanirim tek yolunuz koy minibusleri ile gitmek...

    Burada sunu yazmaliyim sanirim, topu topu bir nesil once, soyum koye dayansa da yani babam koyde buyumus olsa da, ben tam anlami ile sehir hatta sehrin de otesinde buyuk sehir cocuguyum... Universite yillarina kadar nufusu 1 milyonun altindaki sehirlerde bile bulunmuslugum azdir. Sonra biraz merak ettim, biraz da arkadaslarim oldu, gidip gordum kucuk sehirleri... Simdi butun buyuk sehirlileri tohmet altinda birakmayayim, ama buyuk sehirliligin bana biraktigi en kotu miraslardan birisi de beceriksizlik. Koylerde yetismis veya en azindan tatillerde bile koy gormus insanlara, mesela babama kolay gelen isler benim icin cok zordur.

    Dolayisi ile basit bir is olan koy minibusunu bulma isi bir saatimi buldu. Sonra minibus ile koyleri dolasa dolasa Gordeon un oldugu koye kadar gittim. Gormus olanlar bilir, Ankara'nin koyleri genelde bozkirin uzerindedir. Bozkir ilk gorene, eger daha once col gormemisse ( eh ben simdi colun dibinde yasadigim icin gordum ) col gibi gelir. Ama biraz icinde durunca uzerinde insani hayran birakan bir hayat vardir, o nedenle bazen bozkirda yolculuk yapmak, ormanda yolculuk yapmak kadar guzel olabiliyor.

    Eh bir de minibusle muzik dinleye dinleye, koyleri ve insanlari gozleye gozleye, kucagimda bir sirt cantasi gitmek ayrica zevkli idi... Neyse minibus beni ilk etapta muzenin onunde birakti... Muze ufak icinde neredeyse kimse olmayan bir bina idi.. Anadolunun bu yanini seviyorum.... Ufacik bir bina, ve siradan bir Orta Anadolu koyu gibi gorunen bir koy.... Burasi arkadaslar Anadoluda kurulmus en onemli devletlerden birisinin baskenti, simdi zaman, ve toprak neredeyse ustunu tamamen ortmus...

    Neyse muzeyi gezdim, muzeye daha farkli zamanlardan, ornegin Buyuk Iskender doneminden de bazi seyler koymuslar ( Buyuk Iskender Frigyadan 300 yil sonraydi sanirim ) Acikcasi en ilgi cekici buldugum seyler muzede mozaiklerdi... Mozaikleri bu muzede gordugumden beri cok severim, daha once dikkat etmemistim, burada zaten kucuk gelmisim iyice gezeyim diye iyice inceledim herseyi... Zaten bilen vardir sanirim, ben burada ogrendim, mozaik, her biri tek renk taslardan olusuyor. Ama taslari birlestirince bazen cok karmasik ve cok guzel resimler cikiyor. Antepin muzesinde de epey mozaik var, daha sonra New Yorkta da ozellikle mozaikleri inceledim,...

    Ama Gordeon un asil nasil derler, ana parcasi muzenin icinde degil karsisinda, hikayeyi okuyanlar gormustur bu ana parcayi oraya da koydum. Bahsettigim sey, koskocaman tepe, ama bu aslinda insan yapimi bir tepe... Frigyalilar bu tepeyi, krallari icin bir mezar olarak insaa etmisler... Yani aslinda once tabutu ve tabutun yanina kralin esyalarini koymuslar sonra etrafa tahta bir klubemsi bir yapi insaa etmisler, sonra kimse icine girmesin diye bir de ustune eh epey ciddi boyutlarda bir tepe yigmislar. ( Bunun benzeri Adiyaman Nemrutta var, onu da bir dahaki yazida yazarim. )

    Ama bizler ne yapmisiz, tepeyi yarmisiz, yetmemis tahta yapiyi da yarmisiz, ve icindekilerin hepsini Ankara Anadolu Medeniyetleri muzesine tasimisiz. Simdi giris anahtari muzedeki gorevlide olan bu tepenin, ya da onlarin degimi ile tumulusun icine giden bir tur tunel var, eh ben de tabii ki icine girdim tepenin.. Tepenin icinde, tahta yapinin ici bos, ama yine de oraya bakmak, 2000 kusur yildir bu tepenin icinde aslinda bir mezarin oldugunu dusunmek insani gercekten etkiliyor.

    Tepeye de girip ciktiktan sonra muzeyi gezmis oluyorsunuz, ama muzeyi gezmek Gordeon u gormek degil, cunku asil Gordeon ileride koyu boydan boya gecmeniz, sonra koyun ilerisindeki bir tepeye cikmaniz gerekiyor.... Koyden gecerken, sirt cantamla, etrafa daha once orayi gormemis kisiler gibi bakisimla sanirim koydeki cogu kisinin aklinda kim bu herif sorusu uyandirdim, neyse sonunda koyde benim yaslarimda bir arkadas asil Gordeon un oldugu tepeyi gosterdi, ben de ciktim tepeye.... Ki ben kendim o tepenin uzerinde bir sehir kalintisi oldugunu kesinlikle tahmin edemezdim.

    Sehri ilk gordugunde ne hissettin derseniz? Aslinda hani cok buyuk bir sey beklyeni hayal kirikligina ugratacak bir sehir.... Uzaktan baktiginizda bir tas yigini sadece... Sehirde calisma yapan bir arkeolog, ya da orada bekleyen bir gorevli falan yok. Girilmesi yasak yaziyor, ama yasagi delerseniz sizi gorecek kimse, en azindan benim gordugum kadari ile, en azindan o gun yoktu. Acikcasi orada durmak ruzgari ve sessizligi dinlemek cok degisik bir duygu idi benim icin... Bir zamanlar bu sehrin bugunun Istanbul u gibi, koca bir bolgenin en kalabalik muhtemelen de en gurultulu sehri oldugunu dusunmek...

    Ne kadar kaldim bilmiyorum, ama aksam oldu son minibusu kacirdim, neyse koyde yasayanlar yine yardimci oldu, bir taksi buldum o da beni mantikli bir fiyata Polatliya birakti, hatta sehri gormek icin geldigimi duyunca bir de tanidigi bir lokantada doner ismarladi...

    Bu da boylece Ankara yillarimin bir macerasi tamamlanmis oldu.... Eh otobuse gidip yine Ankaranin havaalanini andiran terminaline dondum ve oradaki yasamima devam ettim.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Tue Sep 28, 2010 1:59 pm Reply with quoteBack to top

    Bir Nemrut Macerası

    Nemrut DaÄ?ı denince aklıma hep meÅ?hur Å?arkı geliyor. Nemrutun Kııızı diye baÅ?layan... Eh ilk daÄ?a gittiÄ?imde sanırım o Å?arkı daha meÅ?hur deÄ?ildi. Ã?niversitenin ilk yılları ki epey geride kalan yıllar artık o yıllarla. Ailemle gitmiÅ?tim. Amacımız GüneydoÄ?uyu farklı Å?ehirlerde kalarak gezmekti, ama Urfanın ilerisine akrabalarımız bırakmadı. Adıyaman ve Nemrut DaÄ?ı Urfanın batısında olduÄ?u için orayı gezebildik.

    ArkadaÅ?lar Nemrut DaÄ?ını gezmek isteyenler için günün iki farklı vakti öneriliyor, Gün Batımı ve Gün DoÄ?umu... EÄ?er yeterince çılgınsanız, ki ailemle birlikteyken benim öyle olmam imkansızdı. Günbatımında gelip gece kalıp gün doÄ?umunu izleyebilirsiniz.

    Biz nisbeten ikinci derecede çılgınca bir Å?ey yapıp gündoÄ?umunu izlemeye gittik.

    EÄ?er Nemruta gidecekseniz ve gündoÄ?umunda gidecekseniz, geceyi geçirmek için en yakın yer sanırım Kahta. EÄ?er sizi götürmek için birisi ile anlaÅ?tıysanız zaten sabah dört beÅ? gibi sizi kaldırıyorlar. Sonra daÄ?a doÄ?ru önce arabayla sonra yürüyerek uzun bir yol gidiyorsunuz.

    DaÄ?ın tam tepesine çıktıÄ?ınız zaman.... Ã?ncelikle yazılması gereken havanın soÄ?uk olduÄ?u... Annemler GüneydoÄ?uya anca eylülde gidilir dedikleri için Eylülde gitmiÅ?tik... Ama eylül için bile çok soÄ?uk gelen bir havaydı.

    Ä°kincisi Nemrut DaÄ?ının üstündekinin aslında bir mezar olduÄ?unu daÄ?a çıktıktan bir süre sonra fark ediyor, ya da en azından Å?üpheleniyorsunuz. DaÄ?ın en tepesinde çakıl taÅ?larından bir kule var... Ã?akıl taÅ?larının güzel yanı, tepenin bir yanını delip de yol açmayı zorlaÅ?tırıyor. Dolayısı Ankara Gordiyondaki gibi birileri tepeyi delip mezarın içini açmamıÅ?. Mezarın iki yanında Tanrı heykelleri var. Heykellerin bir grubu doÄ?uya bakıyor, diÄ?eri batıya... Yani mezarın iki yanından gün doÄ?umu ve gün batımını izliyor, bir yandan da burada mezarı olan kralın krallıÄ?ını gözlüyorlar.

    Efendim, buradaki krallık, Büyük Ä°skender öldükten sonra Anadoluda kurulan bir dizi krallıktan biri imiÅ?. Boyut olarak da en küçüklerinden biri imiÅ?. Genel olarak günümüz Adıyaman çevresinde. EÄ?er isterseniz, mezarın ardından krallıÄ?ın baÅ?kenti olan, yıkılmıÅ? ve içinde fazla bir Å?ey kalmamıÅ? kenti de görebiliyorsunuz.

    Dolayısı ile mezar tüm krallıÄ?a hakim, aslında Adıyamandan ki Adıyaman çok yakın deÄ?il, çok net gözüküyor. Emin deÄ?ilim ama Urfadan da daÄ? görünüyor olabilir. Fırat Nehri Nemrut DaÄ?ından bakınca tam anlamı ile insanın ayaklarının dibinde görünüyor.

    DaÄ?ın üzerinde Gün DoÄ?umunu izledikten sonra, dilerseniz, daha önce yazdıÄ?ım gibi baÅ?kenti, sonrasında da bir iki yeri daha görebiliyorsunuz, aslında programa dahil ve bedava olduÄ?u için genelde gidiyorsunuz, ama açıkçası diÄ?er yerler biraz daÄ?ın gölgesinde kalıyor. EÄ?er acı seviyorsanız, Adıyamana gidip çiÄ?köfte yemenizi öneririm sonrasında ama o ayrı bir hikayedir.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Sep 30, 2010 1:35 pm Reply with quoteBack to top

    Antalya Sehri ve Matematik Yarismasi...

    Turkiyede en sevdigim iki sehirden biri Antalyadir oburu de Antep... Aslinda Antalyaya neredeyse yillardir hic gidemedim. En son gidisim lise yillarindaydi, OSSden hemen onceki sene ve cok guzel bir yolculuktu acikcasi...

    Lisenin sondan bir onceki senesi benim icin cok dalgali ve cok zor bir sene idi... Aklimda bircok problem vardi, cogu da ders disi idi... Dolayisi ile okulun ( Alman Lisesi ) matematik koluna katildigimda amacim sadece kafami dinlemekti... Her hafta karmasik bir matematik problemi aliyor ve cozmeye calisiyorduk... Ama pek de iddamiz yoktu aslinda...

    Yine de okulun da destegi ile, Antalyada yapilan Matematik Olimpiyatlarina katildik. Yarisma dedigim aslinda 20 soru 3 saat veriliyor, ve yazili sorulari bu surede cevaplayip siniftaki gorevliye teslim ediyorduk, yani oyle televizyon yarismalari gibi degildi... Ama bu olimpiyatlari sanirim bircok okul cok ciddiye aliyordu, en azindan yarismaya katilan diger okullarin ogrencileri cok heyecanli idi.. Biz ise cok cok cok rahattik, aslinda amacimiz Antalyayi gezmekti... Tam bir kollej veleti idik yani...

    Antalya Sehri Bey Daglari denilen daglarin etegine kurulmus. Daglar sehre cok yakin degil, ama siradaglar oldugu icin sehrin arkasinda bir uctan bir uca uzaniyorlar, bu da onlari epey etkileyici yapiyor. Sehrin asil bizim icinde bulundugumuz bolumu surlarin icindeki bolge... Hangi tarihte oldugunu bilmiyorum ama sanirim bir zamanlar Antalya etrafi surlarla kapli bir sehirmis. Simdi sehir surlarin disina da tasmis ama surun icindeki bolum kendine ozgu bir tarihi dokuyu koruyor. Ufak evlet, oteller, dar sokaklar var...

    Sokaklarda dolasmak basli basina zevkli ama Antalyada olunca insan ister istemez deniz kiyisina gidiyor. Sehrin liman bolgesi ise buyuk bir ucurumun hemen altina kurulmus. Limana merdivenlerden inerek gidiliyor.

    Sinav sabahi hocamiz bizi indirip spor yani jimnastik hareketleri yapmisti, sinava zinde girin diye. Sabah saatlerinde, nemli havayi hissederek, jimnastik hareketleri yapmak, evet biraz tuhaf ama guzel bir sey....

    Acikcasi yillar onceki bu yolculuktan aklimda en cok bu jimnastik kalmis, bir de portakal suyu... Portakal suyunun seven kisilerden birisi degilimdir, yine de Antalya Sehrine giden, ve kale icinde ozellikle sabah saatleri vakit geciren herkese portakal suyu icmeyi oneririm. Ne bileyim sanki Antalya da portakal suyunun tadi bir farkli oluyor.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Wed Oct 06, 2010 1:01 am Reply with quoteBack to top

    Urfa, Cok Iyi Bildigim Ama Goremedigim Sehir

    Yani sonunda gordum, zaten gorusumun hikayesini anlatma amaci ile basladim yaziya... Ama cok uzun yillar boyunca gitme sansim olmamisti. Simdi arkadaslar Urfa aslinda benim annemin memleketidir. Gerek yemekleri gerek muzigi, gerekse adetlerini bildigim bir sehir, o nedenle bana cok yabanci degil. Dogrusunu soylemek gerekirse belki Turkiyede en kendine ozgu sehirlerden birisi sanirim.

    Sehri diger sehirler gibi kendi basina gezme imkanim olmadi tabii. Annemin akrabalari ( Dayi oglu ) bizi bir an bile birakmadilar. Gerek Urfayi gerekse Guneydogunun geri kalanini onlarla gezdik...

    Urfa'nin merkezi, denilecek yer sanirim Balikli Gol. Burasinin Hz Ibrahim'in atese atildigi, atesin mucizevi sekilde suya odunlarin baliga donusmesi ile olustuguna inaniliyor. Etrafinda bircok dini acidan onemi olan yer var. Ama ayni zamanda bircok oturulacak, eglenilecek yer de var. Golun uzerinde kayiga binebiliyorsunuz mesela... Ki ben Ankarada, Bursa ve New Yorkta da boyle sehir icindeki goletlerde kayiga binme firsatini hic kacirmamis birisi olarak bindim.

    Ama sehirin geri kalani, nasil desem, hem kendince daha batiya benzemeye calisiyor, hem de bir sekilde kendi adetlerini korumaya calisiyor... Yani bunu Turkiyedeki butun sehirler az veya cok yapiyor, ama bu iki cabanin en fazla goze carptigi yer Urfa sanirim.

    Ornegin benim annemin dayioglunun bizi goturdugu lokantada, hem klasik masada hem de yer minderinde oturmak mumkun. Eh babam Balikkesirli, ama babannemin evinde de yakin zamanda yer sofrasinda yerdik. Ama burada yer sofrasinda oturu yiyince sanki tamamen Urfaya ozgu bir sey yapiyormus gibi hissediyor insan, ya da ben en azindan hissettim. Hayatimda ilk defa burada Ayran i tasta ictim, sonra Diyarbakir, Antep ve Istanbulda da ictim gerci, ama kasikla ayran icmek denince benim aklima once Urfa geliyor yine de...

    Kebaplarina ve yemeklerine gelince... Oncelikle ben bunlarin hepsini zaten biliyordum. Yemeklerin hemen hemen hepsinin aslinda asil, tadiyla yenecekleri yerler Urfanin etrafindaki diger sehirler, ozellikle de Antep... Urfa'nin bence asil basarisi yemegin yenecegi ortami diger sehirlerden cok daha etkileyici sekilde kurmasi.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Tue Oct 12, 2010 1:19 pm Reply with quoteBack to top

    Sivasta GüneÅ? Tutulursa...

    Bilmiyorum belki bazı arkadaÅ?lar için bu bir çocukluk anısı olabilir. Geriye baktıÄ?ımda, ben o zamanlar deÄ?il ABD, ODTÃ?yü bile hayal edemiyordum. Lisenin ikiden üçe geçtiÄ?im sene idi. ( bizim lisemiz dört sene sürüyordu ) Yıl 1999. O sene Türkiyede tam GüneÅ? Tutulmasının olduÄ?u senelerden biri idi. Yıllar sonra bir GüneÅ? Tutulması daha oldu, ama onu tam tutulmanın olduÄ?u yerden izleyemedim.

    Neyse o sene dört liseli arkadaÅ?, ve birimizin ortaokullu kardeÅ?i ile Sivas a gidelim GüneÅ? Tutulmasını izleyelim dedik. O zamanlar trene binmeyi çok seviyorum. Å?imdi de severim ama o zamanlar bir yerden bir yere trenle gitmek için yolu iki kat uzatmayı bile göze alırdım. Sivasta da olan o oldu.

    O zamanlar trenlerde kompartımanlar dört kiÅ?ilik, tabii biz beÅ? kiÅ?iyiz normalde bir kiÅ?inin baÅ?ka bir kompartımanda kalması gerekiyor. Eh o gün, aslında bir tren kompartımanında altı yataÄ?ın olduÄ?unu keÅ?fettik, yataklardan biri tavanın hemen altında... Dolayısı ile beÅ? kiÅ?i dört kiÅ?ilik kompartımanda kaldık akÅ?am....

    Tren yolculuÄ?unun en güzel yanı ne diye soracak olursanız... Gece ıÅ?ıklar söndüÄ?ü sırada trende gezip gökyüzüne bakmak... Gerek Å?ehirde gerekse otoyollarda gökyüzünde ıÅ?ıktan hiç yıldız görünmüyor. Trende öyle deÄ?il. EÄ?er trenin içi karanlıksa, trenin kendisi çoÄ?u zaman ormanların daÄ?ların ortasından geçiyor. Dolayısı ile yakınlarda hiç ıÅ?ık yok.

    Sivas bozkırın ortasında birden insanın karÅ?ısına çıkan bir Å?ehir. Ã?rneÄ?in Ankara veya Ä°stanbul öyle deÄ?ildir kilometrelerce önceden kendini hissettirir. Bursa, hatta Antep de öyle. Sivas deÄ?il...

    Å?ehrin ortasında sanıyorum belediye binasının hemen önünde büyük bir meydan var. Gece kalacaÄ?ımız yere eÅ?yalarımızı bıraktıktan sonra oraya gittik. Belediye binasına girdik. Belediye binasının içi karmaÅ?a içindeydi. GüneÅ? tutulması Sivas a çok sayıda turist getirmiÅ?ti sanırım. Biz de birisini bulduk GüneÅ? Tutulması sırasında ne yapalım diye sorduk. Adam epey yüksek bir fiyata bizi bir yerlere götürmeyi önerdi. Biz de kendi aramızda konuÅ?tuk, hayatımızda ilk defa Sivasa gelmiÅ?iz zaten, tutulmayı izlemek için baÅ?ka bir yere gitmeye gerek yok tutulmayı Å?ehirden izleyelim dedik.

    Orta ve DoÄ?u Anadolu Å?ehirlerinde kaleler çoÄ?u zaman Å?ehrin dıÅ?ındaki tepelerde oluyor. Sivasta öyle deÄ?ildi. Kale Å?ehrin tam ortasındaydı. Kalenin üzerinde lokanta ya da eÄ?lence yeri tarzı yerler vardı. Kalenin en üst noktasından tüm Å?ehir görülebiliyordu. GüneÅ? Tutulmasının olduÄ?u sabah kaleye çıktık. Tabii en büyük korkumuz, havanın kapalı olması... Aksine hava çok açıktı. Gözlüklerimizi de almıÅ?ız. Adım adım dakika dakika güneÅ? tutulmasını seyrettik. Oradaki turist abiler diyeyim, teleskopla da gözlemlememize izin verdiler.

    GüneÅ? tutulmasının en kritik anı Ayın GüneÅ?i tamamen kapattıÄ?ı an. Ay GüneÅ?i kapatınca, öncelikle sanki hava birden kararmıÅ? gibi hissediliyor. GüneÅ?in olması gereken yerde, etrafı rengarenk ıÅ?ıklarla kaplı simsiyah bir boÅ?luk görmek, kısacası anlatılmayacak ancak yaÅ?anacak bir Å?ey. Rengarenk ıÅ?ıklar, GüneÅ?in etrafındaki bir gaz tabakasıymıÅ?. Normal zamanlarda GüneÅ? çok parlak olduÄ?u için, etrafındaki bu tabakayı göremiyormuÅ?uz.

    Tutulma akÅ?amı Sivas'ın belediye binasının önünde konser verdiler. Sivasın ozanları da meÅ?hurmuÅ?. Benim Å?imdi içlerinden aklıma gelen AÅ?ık Veysel ama baÅ?ka meÅ?hur ozanları da varmıÅ?. Meydanda da Sivas ozanlarının türkülerini çaldılar.

    Ben de Sivasın çarÅ?ısından tahtadan oyma bir kalemlik aldık. Ã?zerine istediÄ?imi yazabileceÄ?imi söylediler ben de tutulma hatırası diye yazdırdım. Böylece bir lise macerasını da bitirdim. 11 AÄ?ustos 1999 Tutulma tarihi idi, arada Ankaraya da uÄ?rayarak, 14 AÄ?ustos günü Ä°stanbul a döndüm. 16 AÄ?ustos günü üniversiteye hazırlık için dershaneye baÅ?ladım. Ama dershaneye sadece bir gün gidebildim.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     


    All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2005 by me.
    You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt

    Sayfa Üretimi: 0.24 Saniye