Sirdar için en son gittiÄ?i gezegende gördüklerini unutmak zor olacaktı. Felaketi, acıyı ve ölümü bir arada gördüÄ?ü gezegende savaÅ?ın gerçeÄ?ini de iyice anlamıÅ?tı.
Sadece önemli Å?ahıslar için kullanılan özel bir yolcu gemisiyle evrenin merkezindeki gezegen CoruscantÂ?a dönüyordu. Bu özel uzay aracının güvenliÄ?inde bile CumhuriyetÂ?in en önemli askerlerinden olan klonlar bile yer alıyordu.
Å?öyle bir göz attıÄ?ında yolcular arasında siyasetçilerin, padavanların ve hatta bir kaç tane kendisi gibi usta jediÂ?ların olduÄ?unu fark etmiÅ?ti.
Â?Kim bilir onların hikayesi ne, CoruscantÂ?a neden dönüyorlar?Â? diye düÅ?ünmüÅ?tü Usta Sirdar.
Yanında oturan genç padavanı OheidonÂ?a döndü: Â?Bu fırsatı bir daha bulamayabiliriz, sakin ortamı yakalamıÅ?ken uyumak lazım.Â?
"Evet usta, haklısın." dedi. Sanki boÅ? gözlerle hiçliÄ?e bakıyordu. Gözlerini kapadı. SavaÅ?ın getirdiklerini görmek onu epey etkilemiÅ?ti. Herkesi koruyamayacaklarını anlamıÅ?, sadece ellerinden geldiÄ?i kadarını yapabileceklerini görmüÅ?tü, ki o da ona yeterli gelmiyordu.
_________________ Ben gelecek için hiç endiÃ…?e duymadım.O yeterince hızlı geliyor zaten.
Albert Einstein
Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Sun Sep 05, 2010 7:01 am
Sev kaskı yerde, koltuÄ?a oturmuÅ?, dalgın dalgın silahını temizliyordu. Sonra silahı duvara dayadı. Bacak bacak üstüne götürdü ve kafasını geriye atıp derin iç çekti. Bir süre sonra ayaÄ?a kalkmıÅ? volta atıyordu. Koruma görevi yapacak adam deÄ?ildi Sev. Burada olmaması gerekirdi, eskisi gibi savaÅ? hattında öldürdüÄ?ü droidleri sayması gerekirdi. Å?imdi ise burada boÅ? boÅ? oturuyordu iÅ?te.
Joined: Nov 29, 2006
Posts: 864
Location: Istanbul
Posted:
Mon Sep 06, 2010 9:29 pm
Kendisine babası kadar yakın gördüÄ?ü Gant Luss tarafından üstelik hiç de aÅ?ina olmadıÄ?ı bir gezegende beÅ? parasız, belindeki blasterı, pek bir övündüÄ?ü Pazaak destesi ve hemen her türlü hinliÄ?i yapmasını saÄ?layan tam teÅ?ekküllü küçük takım çantası dıÅ?ında hiç bir varlıÄ?ı olmadan terk edilen Jix Wade, CoruscantÂ?a gitmek için önünde sadece iki yol olduÄ?unu çok iyi biliyordu.
Ya risk alıp bu yabancı gezegende kendisine onurlu bir Å?ekilde para kazandıracak bir iÅ? bulacak ve kazandıÄ?ı para sayesinde aklının hayalinin alamayacaÄ?ı bir sefalet ve kelle koltukta bir yolculuk vaad eden bir konserve kutusunda yolcu olacaktı, ya da Pazaak oynayıp iÅ?ini Å?ansa bırakmayacaktı.
Böylece Jix besin zincirinin en altından baÅ?layarak teker teker kantinaları dolaÅ?mıÅ?, daha ikinci gününde ortalama bir yolculuk yapabilmesi için gerekli olan parayı kazandıysa da bununla yetinmeyip yüzü tanınana, önüne oturacak rakip bulunmayasıya kadar ortalıÄ?ın tozunu alıp nihayet yolu buraya düÅ?en bir diplomatın, kaybettiklerini son bir umut geri almak uÄ?runa Â?CoruscantÂ?a giden çok özel bir gemideÂ? diyerekten masaya sürdüÄ?ü bir yolcu geçiÅ? kartını da kırpınca volesini tamamlamıÅ?tı.
Esasında kazandıÄ?ı kredilerle çok rahat, belki de çok daha güvenli bir yolculuk yapabilirdi ama böyle ucra gezegenlerde ücretler ederinden çok daha pahalı olurdu. Bu yüzden cimriliÄ?inden midir, yoksa merakından mıdır bilinmez, diplomattan üttüÄ?ü geçiÅ? kartı ile Â?çok özel gemiyiÂ? seçmeye karar verdi. Parasını ise bu çok özel geminin çok özel yolcuları arasında sırıtmamak için üst baÅ? almaya harcadı.
Nihayet hiç abartmadan, bir gezegenin senatörü gibi gözükecek kadar Â?mütevaziÂ? ve pahalı Å?eyleri alıp üstüne geçirdikten sonra geminin yolcularının arasına katıldı.
Gemide gerçekten de çok önemli insanlar var gibiydi... Ã?zellikle Jedi ustalarını ve onların Padawanlarını fark etmemek imkansızdı. JediÂ?ları görünce eski günler gelmiÅ?ti aklına ve bir an gemiden çıkıp baÅ?ka bir gemi bulmayı geçirdi aklından, ama bundan daha güvenli bir gemi bulamayacaÄ?ı da son derece açıktı. Klon askerleri de görmüÅ?tü, zaten galaksinin her tarafında mantar gibi pörtlemeye baÅ?lamıÅ?lardı. Hepsi birbirine benziyordu ama kiÅ?iliklerinin farklı olduÄ?unu duymuÅ?tu bir arkadaÅ?ından. KarÅ?ısındaki asker derin bir iç çektiÄ?inde JixÂ?in de sıkıntıdan içi burkuldu. JediÂ?lar, askerler, politikacılar arasında bitmezdi bu yolculuk.
Â?Carbonite bloÄ?una gömseler bari..Â? diye kendi kendine söylenirken gözleri siyah saçlı beyaz tenli bir hatun yakaladı.
Â?Pazaak!! Yine yirmiyi gözünden vurdun oÄ?lum Jix!Â? DuruÅ?u dikleÅ?miÅ?, aÄ?zı kulaklarında, pek bir mutlu insan diÅ?isine bakyordu.
_________________
ÇıÄ?lıkta henüz umut vardır, çıÄ?lık atmak güç ister. Tehlike, fısıltıdadır. Çünkü fısıltı bir tükeniÃ…?in ifadesidir.
Coruscant gezegeninin her bir yeri binalarla istila edilmiÅ? gibi görünürdü uzaydan bakıldıÄ?ında. BoÅ? bir arazi bırakılmamıÅ?tı. Evrenin merkezi sayılan bu gezegen Å?imdi en çalkantılı dönemini yaÅ?ıyordu. Ä°lk defa bu kadar ziyaretçisi olmuÅ?tu, çünkü herkes bu savaÅ?ın gidiÅ?atını tartıÅ?mak üzere elçilerini gönderiyordu.
Â?Sonunda vardık.Â? diye düÅ?ündü, içine bir rahatlama gelmiÅ?ti. Nedense bir kuÅ?ku vardı yolculuk boyunca içinde SirdarÂ?ın.
Å?üpheleri haksız deÄ?ildi aslında, uzay aracının aniden sarsılmaya baÅ?laması sadece uyarıydı. Saldırıya mı uÄ?ruyorlardı yoksa bir arıza mı olmuÅ?tu anlaÅ?ılmıyordu. Ama yere sert bir Å?ekilde inmek zorunda kalmıÅ?lardı. Atmosfere hızlıca inmek araçta aÄ?ır hasara yol açmıÅ?tı ve sert iniÅ? yüzünden aracın büyük bir kısmı parçalanmıÅ?tı.
Merkezden uzakta bir yere inmiÅ?lerdi. Padavanı ile beraber araçtan herkes gibi indiler. Yaralanmadan kurtulmuÅ? olsalar da çok az kiÅ?inin bu kazadan canlı çıkması yüzünden pek durumlarına sevinemiyorlardı.
Â?Sadece beÅ? kiÅ?i mi kurtuldu yani?Â?
Ã?ncelikle Å?ehrin bu güvensiz bölgesinden çıkmalılar ve yetkililere haber vermeleri gerekiyordu. Birileri kasıtlı mı saldırmıÅ?tı, hem de CoruscantÂ?ta böylesine bir saldırı nasıl olabiliyordu?
Aralarında bir klon askeri olduÄ?unu da fark etti ve padavanına diÄ?erlerinin durumunu kontrol etmesini söyledi ve kendisi de klonun yanına yöneldi: Â?Ä°yi misin, asker?Â?
Bu iniÅ?e hem aÅ?ırmıÅ? hem de sinirlenmiÅ?ti. Ã?len insanlar görmüÅ?ler Å?imdi yine görüyorlardı. BeÅ? kiÅ?inin canlı kalabilmesi sinirini daha da arttırmıÅ?tı. Gözlerini kapadı kendini sakinleÅ?tirdi. Ustasının söylediÄ?i gibi kurtulanları kontrol etmeye koyuldu.
Ã?nce gemiden saÄ? çıkan bayanın yanına gitti. Ä°yi görünümlü siyah saçlı biriydi.Yanına gidip:
"Ä°yi misiniz hanımefendi?" diye sormuÅ? görünürde yarası var mı diye bakıyordu. Bu arada gemiden saÄ? çıkan diÄ?er kiÅ?iye döndü. O da iyi giyimliydi. Ä°lk bakıÅ?ta ikiside politikacı görünüyordu. Adama bakıp durumunu sorarcasına:
"Bayım?" dedi.
_________________ Ben gelecek için hiç endiÃ…?e duymadım.O yeterince hızlı geliyor zaten.
Albert Einstein
Bir ara yorgunluÄ?a yenik düÅ?üp kapanmıÅ?tı gözleri. Sonra büyük bir gürültüyle uyandı. Ä°nmiÅ?lerdi! Ä°ndi, Å?aÅ?kındı.. Birinin " iyi misiniz?" sorusuyla kendine geldi. Etrafına bakındı. "Galiba iyiyim."
Joined: Nov 29, 2006
Posts: 864
Location: Istanbul
Posted:
Wed Sep 08, 2010 2:20 am
Jix kendisine geldiÄ?inde hiç de zevkini yansıtmayan zengin iÅ?i kıyafetler içinde buldu kendini. Eli hemen Blaster'ına gitti ama neyse ki zincirinin ucunda, cüppesinin altında gözlerden uzak her zamanki yerinde, belindeki kılıfında duruyordu.
"Pazaak!" diye mırıldandı sonra. Ama neyse ki canından çok sevdiÄ?i destesi de cebindeydi. "SoyulmamıÅ?ım demek!" diye düÅ?ündü, çünkü iÅ?ini bilen hiç bir hırsız o desteyi almadıysa gerçek anlamda hırsız sayılamazdı. Ancak aptal veya iyi niyetli bir meslektaÅ?ının gözünde "acemi" olabilirdi.
Nihayet takım çantasının da olması gerektiÄ?i yerde, baldırına sardıÄ?ı bir kemerin üzerinde -ki bu da zengin iÅ?i cüppenin altında kalıyordu - bulunca hiç bir eksiÄ?inin olmadıÄ?ını gördü.
Ancak çok geçmeden en büyük eksik kendisini gösterdi. Ã?rülmüÅ? saç tutamından bir Padawan olduÄ?unu anladıÄ?ı genç bir Jedi baÅ?ına dikilmiÅ?, ona "Bayım" diye seslenmiÅ?ti ve zavallı Jix bu Padawan'ı ve etrafındaki hemen her Å?eyi, ki buna tuhaf kıyafetleri de dahildi, hayatında ilk kez görüyordu.
Bir Padawan bana "Bayım" diyorsa henüz tutuklanmamıÅ?ım demektir diye düÅ?ündü. Her ne kadar nerede olduÄ?unu ve burada ne halt ettiÄ?ini bilmese de daha önce bu durumda çok bulunduÄ?undan nasıl kırıtması gerektiÄ?ini de iyi biliyordu. Zaten mesleÄ?i bir nevi "doÄ?açlama" olan Jix için bunu da atlatmak zor olmayacaktı. Son hatırladıÄ?ı Å?ey bir diplomattan üttüÄ?ü yolcu geçiÅ? kartıydı ve Jix'de oyunu bu karta oynadı.
"Ucuz atlattık." dedi ve ayaÄ?a kalktı.
Bu sırada hemen yanından, tanımadıÄ?ı bir kadın sesi duydu. "Galiba iyiyim."
Jix yanına dönüp sesin geldiÄ?i yöne baktıÄ?ında gözleri siyah saçlı, beyaz tenli bir hatun yakaladı.
"Pazaak! Yine yirmiyi gözünden vurdun oÄ?lum Jix!" dedi kendi kendisine.
Ama sonra nedendir bilinmez, sanki bu anı daha önce yaÅ?adıÄ?ını hissetti.
_________________
ÇıÄ?lıkta henüz umut vardır, çıÄ?lık atmak güç ister. Tehlike, fısıltıdadır. Çünkü fısıltı bir tükeniÃ…?in ifadesidir.
Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Wed Sep 08, 2010 2:49 am
Yüzüstü yatarken ne kadar yorulmuÅ? olduÄ?unu fark etti. Oracıkta uzanıp biraz yatmak istedi, ama kendisini zorlayarak ayaÄ?a kalkmayı baÅ?ardı. Geminin enkazından biraz uzaÄ?a fırlamıÅ?tı anlaÅ?ılan. Gemiyle arasında on metrelik bir mesafe vardı. Gemiye doÄ?ru yürüdü. O sırada dürbünlü tüfeÄ?ini kaybettiÄ?ini fark etti ve ses çıkarmadan aÄ?zını küfür ediyormuÅ? gibi hareket ettirdi.
Usta Sirdar'ın kendisine seslendiÄ?ini fark edince ona döndü.
Kafasını çevirip düÅ?tüÄ?ü yere ve ötesini taradı ama hiç bir Å?ey göremedi. "Neler olduÄ?u hakkında bir fikrimiz var mı?"
"Saldırıya uÄ?radık gibi görünüyor ama bu da kulaÄ?a çok saçma geliyor. SavaÅ? zamanında olsak bile ayrılıkçılar bir gemiye Coruscant yakınlarda saldırmaya teÅ?ebbüs edemezler."
Sirdar böyle düÅ?ünüyordu. Bakımı geciktirilmiÅ?, bu yüzden de gemi dönüÅ? yolculuÄ?unu kaldıramamıÅ? olmalıydı. Saldırıdan daha olasılıÄ?ı yüksek görünüyordu bu durum.
"Herkes iyiyse en iyisi daha gündüzken yürümeye baÅ?layalım. Buralar tekin bölgeler deÄ?il, birazdan yaÄ?macılar buraya doluÅ?maya baÅ?larlar. Hatta herhangi bir saldırıya karÅ?ı hazırlıklı olsak iyi olur."
Jedi kılıcını genelde pek kullanmazdı, daha çok hekim olarak tanınıyordu zaten. YeÅ?il rengine uygun yeÅ?il bir ıÅ?ın kılıcına sahipti.
Padavanına: "Birbirimize yakın duralım." dedi, sonra da: "Hatta herkes birbirine yakın dursa iyi olur." dedi.
Elini ıÅ?ın kılıcına attı. Mavi gözleriyle uyum içindeydi. Kılıcı elinde kapalı tutarak ilerlemye baÅ?ladı herkes gibi.
"Merak etme usta. Burada kalanlardan kimseye artık bir zarar gelemez." dedi. KaÅ?larını çatarak. Sonra belirsiz bir Å?ekilde yüz ifadesi yumuÅ?adı. Bu sinirini kontrol altına aldıÄ?ının belirtisiydi. Ustasına yakın duruyor diÄ?er kiÅ?ileride izliyordu.
_________________ Ben gelecek için hiç endiÃ…?e duymadım.O yeterince hızlı geliyor zaten.
Albert Einstein
"Beyler, bir dakika, nereye gidiyoruz? Å?unu açıklıÄ?a kavuÅ?turalım kimsiniz?"
Kara gözleri iyice kararmıÅ?, derinleÅ?miÅ? bakıyordu. AyaÄ?a kalkmıÅ?, meydan okur gibiydi, elleri ise iki yanında avuçları karÅ?ıya bakar Å?ekilde açıktı. Ne tedirgin olsa bunu gizlemeye çalıÅ?ıyordu.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum