Fantastik Edebiyat: Kara deliÄ?in içinde; küçük, oyuncu ıÅ?ık toplarının peÅ?inde...
Oylum Yılmaz
Fantastik edebiyata duyduÄ?u ilgiyle Tzvetan TodorovÂ?un Â?FantastikÂ? kitabını eline alanlar, kısa süre içinde ciddi bir hayal kırıklıÄ?ına uÄ?rayacaklardır. Ã?ünkü Todorov, yapısalcı bir yaklaÅ?ımla bu edebi türü incelerken, her Å?eyden öte onun alegorik ve Å?iirsel okumaya kapalı olduÄ?unu belirler. Ve türü ortaya koyan ilk eserleri ele alır: MaupassantÂ?ın, Henry JamesÂ?in, HoffmannÂ?ın öyküleri, Balzac, Nerval gibi yazarların bu türe giren romanlarıdır bunlar ve günümüzün fantastik anlatılarıyla hiç ilgileri yoktur. Ã?alıÅ?manın nihayetinde ise fantastik edebiyatın KafkaÂ?yla birlikte bittiÄ?ini belirtir Todorov. Ã?ünkü, fantastik anlatılar doÄ?al bir olaydan yola çıkarak doÄ?aüstüne varırken, Kafka (DönüÅ?ümÂ?ü masaya yatırarak)doÄ?aüstü bir olaydan yola çıkarak anlatı boyunca bu doÄ?aüstü hali doÄ?allaÅ?tırmıÅ?tır. Yani Â?türün sorunlaÅ?tırdıÄ?ı karÅ?ıtlıÄ?ı Kafka askıya almıÅ?Â? ve fantastiÄ?e son vermiÅ?tir.
Oysa ki malumunuz, fantastik için her Å?ey daha yeni baÅ?lıyordur. J.R.R. Tolkien Yüzüklerin EfendisiÂ?nde görkemle ve onun ardından Ursula K. LeGuin Yerdeniz BeÅ?lemesiÂ?nde zarafetle giriÅ? yaparlar fantastik edebiyatın tam içine. Ã?stelik alegorik (her ne kadar Tolkien bunu reddetse de) ve Å?iirsel okumanın kapılarını açarlar türe. Yanlarında birisi daha var dır: Mervyn Peake. Bu eksantrik yazar, Gormenghast Ã?çlemesiÂ?yle fantezi edebiyata onun en lirik-satirik ürününü armaÄ?an eder. Fantastik kurgu ile bilimkurgu arasındaki sınırlar bellidir belli olmasına ama fantezinin tarihine göz atarken Frank HerbertÂ?ın Dune serisi ile AsimovÂ?un Vakıf serisi de içimizden geçer ister istemez. Ã?zellikle Dune serisinde fantastik kurgunun izleri çok belirgindir. C.S. Lewis her ne kadar masal türüne daha çok yaklaÅ?sa da Â?Narnia GünlükleriÂ?yle, Anne McCafreyy ise Pern serisi ile türün temelini atanlar arasında yer alırlar. 80Â?li yıllara geldiÄ?imizde fantastik edebiyata Tery Prancet adının ve Disk Dünya kitaplarının damgasını vurduÄ?unu görürüz. Son yıllarda ise Fantastik edebiyat okurlarının gönlündeki isim kuÅ?kusuz Robert Jordan olur. Zira kendisi dünya üzerindeki en uzun fantastik seriye imzasını atmıÅ?tır: Zaman Ã?arkı.
Fantastik, ama niçin?
TodorovÂ?un yanılgıları ile yapısal çözümlemelerini bir yana bırakırsak, düÅ?ünürün fantastiÄ?e dair belli bazı yargılarının günümüz anlatılarını da kapsayabildiÄ?ini görürüz. Ona göre fantastik, yazarın ve edebiyatın bir anlamda elini kolunu baÄ?layan iki tür sansür biçimini aÅ?mıÅ?tır: Yazarın gerçekçi bir dille aÅ?mayı baÅ?aramayacaÄ?ı bazı izlekler doÄ?aüstü anlatı yoluyla aÅ?ılır: ensest, eÅ?cinsellik, çoklu birleÅ?me, ölüsevicilik, vampirizm ve aÅ?ırı Å?ehvet gibi toplumsal olarak sansürlenmiÅ? sen izlekleridir bunlar. DiÄ?er bir sansür biçimi ise yazarın kendi kendine uyguladıÄ?ı sansür biçimidir; yani ben izlekleri. Her türlü taÅ?kınlık biçimi, Å?eytanın, karanlık tarafın hesabına yazıldıÄ?ı sürece dile getirilebilir olur. Â?DoÄ?aüstünün iÅ?levi, yasanın kıskacından kurtararak metnin yasayı delmesini saÄ?lamaktırÂ?, TodorovÂ?a göre.
Dolayısıyla hiç Å?üphesiz bir karÅ?ı çıkıÅ?tır fantastik edebiyat. Edebiyat zaten baÅ?lı baÅ?ına bir muhalefet etme biçimiyse eÄ?er, fantastik anlatı da onun en muhalif kollarından biridir. Hayal kurmak ne kadar özgürleÅ?tiriyorsa benliÄ?imizi, fantezi de o ölçüde özgürlüÄ?ün peÅ?indedir. Hayal kurmak ne denli uzaklaÅ?tırıyorsa bizi gerçeklerden ve hayattan iÅ?te fantezi de ancak o denli kaçıÅ? edebiyatı yapıyor demektir.
DüÅ?ünürün bir baÅ?ka saptaması ise dile dairdir. Ona göre, Â?DoÄ?aüstü, dilden kaynaklanır, aynı zamanda hem bir sonucu hem bir kanıtır: Å?eytanlar ve vampirler yalnızca sözcüklerden ibaret olmakla kalmaz; dil, aynı zamanda hiçbir zaman olmayanı, Â?doÄ?aüstüÂ? yü algılamamızı saÄ?larÂ?. Ã?yleyse fantastik anlatıya karÅ?ı duyduÄ?umuz yoÄ?un ilginin sebeplerinden biri de açık seçik ortada demektir: En baÅ?ta yarattıÄ?ımız dilin doÄ?asındadır, doÄ?aüstü. Biz onu kim bilir belki de hiç olmayacak hikayelerimizi anlatabilmek için icat etmiÅ?izdir! O zaman fantastik anlatılardan kaçmak, onu kaçmakla suçlamak, edebiyatın kötü çocuÄ?u ilan etmek niye?
Kim korkar ejderhalardan?
Ursula K. LeGuin, Â?Kadınlar, Rüyalar, EjderhalarÂ? adı altında topladıÄ?ı seçme yazılarından birinde bu sorunun cevabını incelikle verir. Â?Amerikalılar Ejderhalardan Niye Korkar?Â?, diye sorar önce ve sonra bu korkunun sadece Amerikalılara ait olmadıÄ?ını, teknolojik olarak ilerlemiÅ? tüm toplumların az ya da çok fanteziye karÅ?ı olduÄ?unu belirler. Hatta sadece fanteziye deÄ?il, kurmacaya da karÅ?ıdırlar. LeGuinÂ?e göre bunun temelinde püritenlik, çalıÅ?ma ahlakı, her Å?eyden kar etme zihniyeti ve hatta cinsel eÄ?ilimlerimiz yatar. Daha doÄ?rusu bugün dünyayı yöneten otuz yaÅ?ını geçmiÅ? beyaz-erkeklerin eÄ?ilimleri... Ä°Å? adamlarının dünyasında Â?SavaÅ? ve BarıÅ?Â?ı da Â?Yüzüklerin EfendisiÂ?ni de okumak -eÄ?er bu edime bir eÄ?itim ya da kendini geliÅ?tirme deÄ?eri yakıÅ?tırılmıyorsa- Â?iÅ?Â? deÄ?ildir. Ve dolayısıyla da bunları okuyanlar ya kendi içlerine kapanıyorlardır sapkın bir biçimde ya da kaçıyorlardır, tabii eÄ?er bir edebiyat öÄ?retmeni ya da eleÅ?tirmen falan deÄ?illerse. LeGuin, zamanımızın asıl kaçıÅ? edebiyatının Â?sahte gerçekçilikÂ? olduÄ?unu söyler. Bunun en baÅ?arılı örneÄ?ininse, Â?o bütünüyle gerçekdıÅ?ı Å?ahaseri, günlük borsa raporlarını okumaktır.Â? Oysa fantezi ile para birbirleriyle ters orantılı olarak geliÅ?irler. Hayat anlayıÅ?ınız sadece gündelik dertlerden, maddi baÅ?arılarınızdan ve iÅ?, para, ev gibi onun türlü göstergelerinden ibaretse, bir hobbitin sihirli bir yüzüÄ?ü bir yanardaÄ?ın derinliklerine atmak için gösterdiÄ?i çaba elbette ki sizi ilgilendirmez, tıpkı iktidara ve hırsa karÅ?ı gösterilen tüm insani çabaların ilgilendirmediÄ?i gibi... Â?Fantezi elbette hakikidir. Olgulara dayanmaz, ama hakikidir. Ã?ocuklar bilir bunu. YetiÅ?kinler de bilir, zaten çoÄ?u bu yüzden fanteziden korkar. Fantezideki hakikatin, yaÅ?amaya mecbur edildikleri ve kabullendikleri hayatın sahteliÄ?ine, kofluÄ?una, gereksizliÄ?ine, sıradanlıÄ?ına karÅ?ı bir meydan okuma, hatta tehdit oluÅ?turduÄ?unu bilirler. Ejderhalardan korkarlar, çünkü özgürlükten korkarlar.Â? Yerdeniz BeÅ?lemesinin dördüncü kitabı Tehanu, yazarın bu görüÅ?lerinin en etkileyici alegorisidir belki de. BaÅ?ına kötü, çok kötü Å?eyler gelmiÅ? bir kız çocuÄ?unun etkileyici bir ejderhaya dönüÅ?ümünü anlattıÄ?ı bu hikayede, ruhumuzdaki özgürlük arayıÅ?ını, ejderhalar ve dolayısıyla olaÄ?anüstü anlatıyı yansılar LeGuin. Dünyanın cümle kötülüklerine karÅ?ın, içimizde yaÅ?attıÄ?ımız ejderhaları uyandırmaya çaÄ?ırır gibidir bizleri...
Hal böyleyken, tüm bu korkulara ve toplumsal dıÅ?lamalara raÄ?men, fantezi anlatıya karÅ?ı çılgınlıÄ?a varan toplu ilginin kaynaÄ?ında ciddi bir karÅ?ı çıkıÅ? olduÄ?unu görmemek mümkün deÄ?il. Kimi eleÅ?tirmenler, bu karÅ?ı çıkıÅ?ın temelinde artık tamamen çökmüÅ? olan modernizm projesini görürler. Teorik olarak akıl çaÄ?ıyla baÄ?daÅ?an, bilime ve teknolojiye büyük bir inanç ve hayranlık besleyen insan zihni, tüm bunların kültürel karÅ?ılıÄ?ı olan modernizmle uyum saÄ?layamamıÅ?, bu uyumsuzluk postmodernizmi doÄ?urmuÅ? ve bu doÄ?um ise beraberinde kocaman ruhsal kara delikler yaratmıÅ?tır gönüllerimizde. Fantezi anlatılar, postmodern yaÅ?amın kara delikleri içinde, gönlümüzü umutla dolduran, küçük, oyuncu ıÅ?ık toplarıdır öyleyse.
Fantastik edebiyatın baÅ?yapıtları
Yüzüklerin Efendisi - En büyük kaçıÅ? destanı
Ä°ngiliz edebiyatı profesörü ve dilbilimci J.R.R. TolkienÂ?in, çocuklarına güzel bir masal yazmak için kalemi kaÄ?ıdı ilk eline aldıÄ?ı an, edebiyat tarihinde yepyeni bir dönemin açıldıÄ?ı ana denk düÅ?er. Bugün kabul ettiÄ?imiz anlamda fantastik edebiyatın kurucusudur Tolkien ve yine kabul etmek gerekirse henüz onun yapıtını gölgede bırakacak, onu aÅ?acak bir eser verilmemiÅ?tir. Ama açılan yol öylesine geniÅ? öylesine zengindir ki, pek çok farklı bakıÅ? açısını, türü kucaklar ister istemez. TolkienÂ?in HobbitÂ?le baÅ?layıp Yüzüklerin EfendiÂ?siyle süren, Silmarillion ve Güç Yüzüklerine Dair adlı kitaplarıyla derinleÅ?en anlatısının en belirleyici özelliklerinden biri, normal bir dünyada baÅ? gösteren olaÄ?anüstülükleri anlatmak yerine tamamen olaÄ?anüstü bir dünyaya ve o dünyada geçen olaylara dair olmasıdır. Günümüzde fantastik anlatıları tanımlamak için konulmuÅ? genel geçer bir kural haline gelen bu özellik yine bugün bize pek sıra dıÅ?ı gelmese de eserin yayımlandıÄ?ı 1950Â?li yıllar için kendi çapında bir sansasyon anlamına da gelir. Yapıtın ikinci baÅ?at özelliÄ?i ise insanı bir Â?türÂ? olarak ele alması ve hikaye içinde ona ikincil hatta daha da aÅ?aÄ?ı sıralarda bir yerlerde yer vermesidir. Yüzüklerin EfendisiÂ?nin baÅ?kahramanları tartıÅ?masız hobbitler ve Orta DünyaÂ?yı terk ettikleri için hüzünlendiÄ?imiz elflerdir. Tolkien, insanı, Â?türlerden, bir türÂ? olarak ele alırken, varoluÅ?umuzdan bu yana aklımızı ve yüreÄ?imizi kurcalayan, evrendeki baÅ?ka akıllı varlıklara olan özlemimizi, ihtiyacımızı vurgular. DiÄ?er yandan da Â?dünya sadece bize ait deÄ?ilÂ? düÅ?üncesine yönlendirir okurlarını.
Yüzüklerin Efendisi, güce ve iktidara karÅ?ı verilen büyük bir savaÅ?ımın hikayesidir. Yazarına göre ise baÅ?lı baÅ?ına bir tarih kitabıdır. Yazımı on yedi yıl süren, yazarının ölümüyle yarım kalan Orta Dünya tarihiÂ? Lehçeleriyle birlikte kendine ait dilleri, koskocaman bir tarihi, kendine özgü türleri olan, tıpkı bizim yaÅ?adıÄ?ımız dünya gibi karmaÅ?ık ve zorlu bir yerdir Orta Dünya ve Yüzüklerin Efendisi Orta DünyaÂ?da geçen en dramatik, en görkemli epik hikayedir. Fedakarlık ve dostluk, doÄ?a sevgisi ve barıÅ? üzerine yazılmıÅ? bir yolculuk, bir büyüme hikayesi.
Tolkien, kovuÄ?unda oturan basit bir hobbitin 111Â?inci yaÅ?günü kutlamasının hazırlıklarını anlatmaya baÅ?ladıÄ?ı daha ilk anda, belki de romanın daha ilk satırında, bize büyük, tahmin edemeyeceÄ?imiz kadar büyük bir hikayenin içinde olduÄ?umuzu sezdirir. Bu sezdiriÅ?, roman ilerledikçe artarak devam eder, heyecanımıza heyecan katar. En Å?ahanesi ise yazarın bizi bir kere bile hayal kırıklıÄ?ına uÄ?ratmayacak olmasıdır. Hikayenin hiçbir yerinden eli boÅ? dönmeyiz ve belki de yüz milyonlarca insan sırf bu sebepten Yüzüklerin EfendisiÂ?ni böylesine çok severiz. BoÅ?luk kelimesi, TolkienÂ?in literatüründe yok gibidir. Bir büyücünün her zaman tam vaktinde olması gereken yerde olduÄ?unu, her altının parlamadıÄ?ını ve her gezginin yolunu yitirmediÄ?ini çok iyi biliriz.
Narnia Günlükleri - Olmayan ülkede büyüme savaÅ?ı
C.S.Lewis, Yüzüklerin Efendisi ile aynı yıllarda kaleme alır Narnia GünlükleriÂ?ni. Onun TolkienÂ?le iyi arkadaÅ? olduÄ?unu ve iki yazarın sık sık bir araya gelerek görüÅ?lerini paylaÅ?tıklarını biliyoruz. Narnia Günlükleri, özellikle kahramanlarının çocuk olması ve kurgusu itibariyle fantezi bir hikayeden çok masal türüne yaklaÅ?sa da fantastik kurgu olarak kabul edilir. Kahramanlarımız NarniaÂ?ya gerçek dünyanın içinden geçtikleri gizli bir kapı aracılıÄ?ıyla girerler. Burası, kötü bir hükümdarın emrinde, halkının tarihini unuttuÄ?u bir ülkedir... Kahramanlarımızın kötülükle yüzleÅ?ip, tamamen kurtarmakla yükümlü oldukları büyüleyici, içimizdeki o yok ülke ve bu yok ülkede geçe masalsı, kendin özgü bir büyüme hikayesidir bizleri bekleyen.
YazıldıÄ?ı dönem ve üslubu göz önüne alındıÄ?ında Narnia GünlükleriÂ?nin türün temelini atan eserlerden biri olduÄ?u kabul edilir. Bu kabul ediÅ?te hikayenin bugün bile hala çok sevilip okunmasının da önemli bir rolü olduÄ?u söylenilebilir.
Yerdeniz - Yeryüzüne bir zarif dokunuÅ?
Ursula K.LeGuin, bir üçleme olarak tasarladıÄ?ı, zaman içinde altı kitaba ulaÅ?tırdıÄ?ı Yerdeniz serisini 1960Â?lı yılların sonunda yayımlar. Fantezi hikayelerinin hala bir edebiyat türü olup olamayacaÄ?ının tartıÅ?ıldıÄ?ı bu yıllarda Yerdeniz Büyücüsü edebiyat çevrelerine verilmiÅ?, lafı gediÄ?ine oturtan etkili bir yanıt olur. Ã?stelik dili öyle etkileyici bir biçimde kullanmıÅ?tır ki yazar, türün saygınlık derecesini o zamana dek görülmemiÅ? bir biçimde yükseltmiÅ?tir.
YerdenizÂ?in öyküsü fantastik edebiyatın klasik kurgusu olan kahramanın epik yolculuÄ?u temeline oturur. Yazarın deyiÅ?iyle yolculuk üzerine uzun helezon biçiminde bir kurguÂ? Efsanevi kahramanımız genç büyücü GedÂ?in olgunlaÅ?ma yolculuÄ?unun hikayesinde, onun üzerinde yaÅ?adıÄ?ı adalardan mürekkep Yerdeniz dünyasını ada ada tanımaya baÅ?larız ilkin. Zira tanımak önemlidir çünkü, LeGuin bu fantastik öykünün merkezine isimlendirme dediÄ?i Å?eyi koymuÅ?tur. Ä°simlendirme, Yerdeniz dünyasındaki büyü sanatının temelinde yatan unsurdur. Yerdeniz dünyasının büyücüleri kiÅ?ilerin, hayvanların, bitkilerin ve nesnelerin gerçek isimlerini bildikleri zaman büyü yapabilirler ancak. Büyü, bir anlamda tanımak, bilmek, daha doÄ?rusunu söylemek gerekirse bilgi demektir. LeGuin anlatısı boyunca bilginin gücünü vurgulamaktan vazgeçmez. DiÄ?er yandan da dil ve gerçeklik iliÅ?kisini, dilin aynı anda hem hapsedici hem de özgürleÅ?tirici tavrını sorgular ustalıkla.
Ejderhaların ve büyünün özel bir yeri vardır Yerdeniz serisinde. Ejderhalar, olgun, güçlü, bilge yaratıklar olarak karÅ?ımıza çıkarlar ve iÅ?te tam da bu nedenle kayıptırlar. Ruhumuzun ta en gerilerine sürgün ettiÄ?imiz, Â?ötekiÂ?leÅ?tirdiÄ?imiz yanlarımızın birer temsilcisi gibidirler. Büyücülük ise bir anlamda sanatçılık demektir. Bu baÄ?lamda LeGuin, Yerdeniz serisinin sanat, yani yaratıcı tecrübe ve yaratıcı süreç üzerine olduÄ?unu söyler.
Ancak bu temel izleklerin yanı sıra YerdenizÂ?in her kitabı ayrı ayrı izlekler üzerine kuruludur. Yerdeniz Büyücüsü, büyümek üzerinedir; Atuan Mezarları, cinsellik ve cinsel kimliÄ?ini bulma savaÅ?ına dair yazılmıÅ?tır; En Uzak Sahil ölümü, Tehanu, kötülüÄ?ü ve o kötülükle yüzleÅ?ebilmeyi, Ã?teki Rüzgar ise, dönüÅ?ümü ve yaÅ?amı anlatır.
Gormenghast Ã?çlemesi - TartıÅ?masız özgün
Edebiyat dünyasının en gizemli, en eksantrik ve belki de en kadri kıymeti bilinmemiÅ? kalemlerinden biri olan Mervyn PeakeÂ?in elinden çıkma Gormenghast Ã?çlemesi için; kimileri fantastik edebiyatın gelmiÅ? geçmiÅ? en iyi yapıtlarından biri olduÄ?unu, kimileri onun gotik yazın kategorisine sokulması gerektiÄ?ini, kimlileri eserin kategori dıÅ?ı kabul edildiÄ?ini, çoÄ?unluk ise fantastik edebiyatın tahtına oturmada Yüzüklerin Efendisi dıÅ?ındaki tek aday olabileceÄ?ini söyler. Hepsi temelde haklıdır aslında. Zira Gormenghast bu yargıların aynı anda hem hepsi hem hiçbiridir çünkü. Ve iÅ?te tam bu noktada elimizde ve aklımızda yapıta dair tek bir Å?ey kalacaktır: Yapıtın tartıÅ?masız özgünlüÄ?ü.
Ã?çlemenin iki kahramanı vardır: Steerpike ve Titus. Steerpike, ahçı yamaklıÄ?ından Gormenghast Å?atosunu ele geçirmeye dek yükselecek, hırslı, hasis ve bir o kadar Å?ahane bir anti-kahramandır. O GormenghastÂ?ı içten içe yıkmaya ve fethetmeye koyulduÄ?unda karÅ?ımıza Gorgmenhast tarafından yutulmuÅ? nice tuhaf karakter çıkacaktır. Titus ise, binlerce yıldır hüküm süren bir hanedanın tek varisi ve Å?atodan, tüm o geleneklerden kurtulup dıÅ? dünyayı tanımaya can atmaktadır. Bu iki kahramanın, üçleme boyunca sürecek gerilimi arasında gözlerimizin önünde tekrar tekrar tek bir Å?ey yükselir: Gormenghast, Â?eklemli surların yumrukları arasından parçalanmıÅ? bir parmak gibi yükselen ve saygısızca göÄ?e iÅ?aret edenÂ? o Å?ato. Bilinmeyen bir zamanda, bilinmeyen bir diyarda var oluÅ?unu sadece ve sadece kendisini bilmekle bulan bir Å?ato... Nereden çıktıkları bile bin yıllar önce unutulmuÅ? gelenekler ve adetlerle ayakta duran; kendini, içinde yaÅ?ayan belki de yarı-deli tüm karakterleri, delicesine ciddiye alan...
Anthony BurgesÂ?e göre üçlemenin anlatımı, eski pagan hikayelerine yakındır. Ã?len ritüel ustası, çıkagelen kahraman, Å?ato, hizmetçiler koridoru, daÄ?, göl, çarpık aÄ?açlar, tuhaf yaratıklar, önseziler ve karanlık... Bunların hepsi tarih öncesi bir AvrupaÂ?ya aittir. Ã?çlemeye hem bu baÄ?lamda, hem de yazarın kullandıÄ?ı son derece görkemli dilin etkisiyle epik terimini yakıÅ?tırabiliriz.
Sözün kısası, diÄ?er fantastik serilerden okuyucu kitlesinin azlıÄ?ıyla da ayrılan Gormenghast Ã?çlemesi, hem fantastik kurgunun hem de modern edebiyatın tartıÅ?masız klasiklerinden biri. Ayrıca, Dost Körpe tarafından TürkçeleÅ?tirilmiÅ? eserin çevirisi de ne mutlu ki Yüzüklerin Efendisi ile Yerdeniz serisinin çevirisi kadar etkileyici.
Diskdünya Serisi - Fantezi bir Å?aka olsa!
YaÅ?am ve ölüm, tanrı ve öteki dünya üzerine yazılmıÅ?, bu kavramları mizahi bir dille sorgulayan, Â?komikÂ? yanı aÄ?ır basan farklı bir fantastik seridir Tery PratchettÂ?in DiskdünyaÂ?sı. Yazar, komik ve sakar büyücü kahramanıyla asil duruÅ?lu, vakur ve bilge büyücü imgesini bir güzel kırar zihinlerimizde. Ve kimilerine göre, daha önce fantezide görülmemiÅ? bir Å?ekilde, Shakespearevari bir yergi ustalıÄ?ı gösterir seri boyunca.
Disk dünya, bir kaplumbaÄ?anın sırtında uzayda yol alan, dümdüz bir dünyadır. Yazarının deyiÅ?iyle Â?bir dünya ve tüm dünyaların aynasıÂ?. Günümüzün mega-metropollerine; hırsızları, fahiÅ?eleri, karanlık sokakları, hiç oturmamıÅ? altyapısı ve iç bulandırıcı tüm mezbelelikleriyle pek benzeyen, DiskdünyaÂ?nın baÅ? mekanı Ankh-Morpork ekseninde etkileyici bir sistem eleÅ?tirisi yapar Pratchett. Yazarın keskin dilinden ürün verdiÄ?i edebiyat türünün kendisi de nasibini alır. Pratchett, fantastik kurgunun trajedinin ve destanların içinden çekip çıkararak yeniden yarattıÄ?ı kılıç ve kral mitlerini yerden yere vurmaktadır. Ve bu baÄ?lamda Diskdünya serisi aracılıÄ?ıyla, fantastik kurgu içinde oldukça farklı bir kapı açmıÅ?tır.
Ejderha MızraÄ?ı Destanı - Hiç durmaksızın büyüyen bir destan
Â?Kahinin GülüÂ?, Â?KarakılıçÂ?, Â?Ã?lüm KapısıÂ? serileriyle de tanıdıÄ?ımız fantastik anlatının efsanevi ikilisi Margaret Weis ve Tracy HickmanÂ?ın en önemli serisidir Â?Ejderha MızraÄ?ıÂ?. Krynn adlı dünyanın Ansalon kıtasında geçen ve edebi olarak o kadar da güçlü olmayan bu anlatının önemi hiç durmaksızın büyümesinde yatar. Å?öyle ki, Weis ve Hickman bu seri için öncelikle üç ana kitap yazmıÅ?lardır (Güz AlacakaranlıÄ?ının Ejderhaları, KıÅ? Gecesi Ejderhaları, Ä°lkbahar Å?afaÄ?ı Ejderhaları), ancak yarattıkları dünya o kadar sevilip benimsenmiÅ?tir ki hem kendileri hem de pek çok farklı yazar bu dünyada geçen çeÅ?itli hikayeler kaleme almıÅ?lar ve almaya da devam ediyorlar. Ejderha MızraÄ?ı adı altında seriler serileri, tarihçeler tarihçeleri kovalıyor. Ve Ansalon hep yaÅ?ıyor.
Ejderha MızraÄ?ı serisinde son durum: Ä°ngilizcede basılmıÅ? tam 190 kitap!
Zaman �arkı - Bırakın Ejder bir kez daha zamanın rüzgarlarına binsin
Yazarı Robert JordanÂ?ın 2007 yılındaki ölümüyle 11. ciltte kalan, dünya üzerindeki en uzun fantastik serilerden biri:Zaman Ã?arkı. Ama hayranları ve takipçileri zaten biliyordur, JordanÂ?ın tamamlayamadıÄ?ı serinin son cildi (ki onun da üç kitaptan oluÅ?acaÄ?ı ilan edildi), yazarın notları eÅ?liÄ?inde Brandon Sanderson tarafından tamamına erdiriliyor. Bu baÄ?lamda elimizde Zaman Ã?arkı serisinin 12. Kitabı: Fırtına Toplanıyor var. Mürekkebi kurumadan söyleyelim, SandersonÂ?un kaleme aldıÄ?ı kitap Jordan hayranlarını hayal kırıklıÄ?ına uÄ?ratmayacak düzeyde.
Zaman Ã?arkı dünyasında Tanrı yoktur. Ã?ark dünyanın ve üzerinde yaÅ?ayanların kaderlerini dilediÄ?i gibi dokur. Bizler bu olaÄ?anüstü dünyayı Â?YenidendoÄ?an ejderÂ?in yeniden doÄ?duÄ?u zamandan itibaren tanımaya baÅ?larız. Roman baÅ?lar baÅ?lamaz anlarız ki Ä°ki Nehir adı verilen yerde basit bir çiftçi ailesinin oÄ?lu olarak dünyaya gelen, koyun çobanlıÄ?ı yapan kahramanımız Rand AlÂ?ThorÂ?un kaderi, çarkın dokuduÄ?u desenler arasında belki de en görkemlisi olacaktır. Zira o Zaman Ã?arkı dünyasında yüzyıllardır beklenen, kehanetlerde dillendirilen Â?YenidendoÄ?an EjderÂ?in ta kendisidir. RandÂ?ın ondan önce dünyaya gelen, Karanlık VarlıkÂ?la yaptıÄ?ı savaÅ?ın sonucunda gücün eril yarısını lekeleyen ve yeryüzünü kaosa teslim eden bir önceki Â?ejderÂ?in baÅ?arısızlıÄ?ına uÄ?ramaması mümkün müdür? Gücün temiz diÅ?il yanını kullanan Aes SedailerÂ?den birisi tarafından bulunan ve kaderine yönlendirilen RandÂ?ın yolculuÄ?una Ä°ki NehirÂ?den dört arkadaÅ?ı daha katılacaktır ve bu beÅ? toy insan Karanlık Varlıkla yapılacak Son SavaÅ? da dahil olmak üzere insanlıÄ?ın kaderini etkileyen önemli görevlerde bulunacaklardır.
Zaman Ã?arkı, liderlik, siyaset, savaÅ?, hırs, entrika üzerine yazılmıÅ? bir eser, dünya üzerinde hala hüküm süren ataerkil, savaÅ?çı politikaları tıpkı bizimkine benzer bir dünya yaratarak eleÅ?tirir Jordan. Anlatının kahramanları iyi bir siyasi mücadele kurguladıkları ölçüde baÅ?arılı olurlar. Ancak baÅ?arının bedeli kendine ve sevdiklerine yabancılaÅ?makla ödüllendirilir ne yazık ki. KiÅ?inin kendini tanıması, içindeki zayıflıkla da güçle de yüzleÅ?mesi gerekliliÄ?inin altını çizer gibidir yazarımız. Rand, hem dünyanın kurtarıcısı hem yıkıcısı olarak beklenir. Açık ki, Jordan gücün erkeklikle birleÅ?iminden savaÅ? ve yıkım, kadınlıkla birleÅ?iminden siyaset, entrika ve bir parça da bilgelik öngörmektedir.
Gelelim beklenen o büyük Son SavaÅ?Â?ın ilk kitabına. Fırtına ToplanıyorÂ?da savaÅ?ın bir adım öncesinde saflar sıklaÅ?ıyor, taraflar daha da belirginleÅ?iyor ve kahramanlarımız görevlerini tamamen kabulleniyorlar. Hikaye birbirlerini hiç görmeseler de YenidendoÄ?an EjderliÄ?iyle barıÅ?maya çalıÅ?an Rand ve Beyaz KuleÂ?nin en tepesine Amirlyn Makamına ulaÅ?maya çalıÅ?an Egwene arasında geçiyor, yani gücün diÅ?il ve eril yarısının karanlıÄ?a karÅ?ı kendilerini tamamen bulma ve güçlendirme süreci iÅ?leniyor. Beyaz KuleÂ?nin Seancan baskınına karÅ?ı verdiÄ?i mücadele ve EgweneÂ?nin kuleyi birleÅ?tirmek yolunda attıÄ?ı adımlara dair yazılmıÅ? bölümlerin özellikle etkileyici olduÄ?unu söylemeden geçmeyelim.
_________________ Chaos is the law of nature,
Order is the dream of man.
Okuyunca Å?öyle düÅ?ündüm. Fantastik olanın olaÄ?anlaÅ?tırılması da bazen öyküyü çok ilginç hale getirebiliyor. Ã?rneÄ?in Kafkanın DönüÅ?üm ve Davası çok hoÅ?uma giden kitaplardı... Bilmiyorum belki ben bu tarz hikayeleri daha çok seviyorum.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum