Bilinen üzere burada yazan pek çok arkadaÅ?ımız var. Bazı arkadaÅ?lar yeni yazanlara ve yazacak olanlara tavsiye verebilirler, Bir çok hikaye oluyor burada ve yeni yazanları da görmek, ileride olacak olan yarıÅ?malar açısından, ufak tavsiye niteliÄ?inde bir bölüm olması için açtım bu bölümü. ileride bir akademiye dönüÅ?ebilir, bunu zaman gösterecek.
�stadları beklemek niyetiyle ilk Tavsiye benden gelsin bakalım...
Yazmak.... DüÅ?üncelerin kelimelere dökülmesi, tabi bunu becerebilmek içinde kelime daÄ?arcıÄ?ınızın iyi olması gerekmekte. Bunun içinde çok okuyup çok yazmalısınız.
"Tabi yazmak, için önce kendi araçlarınızı belirleyeceksiniz." der S. King, doÄ?rudur bu önce kelime bilgisi, gramer ondan sonra üslup, diyologlar gelir ve bunların bir bütün olmasını istiyorsak, bir Kurgu gereklidir. Bütün araçlarınızı bilÅ?etirebilecek olan kurgu.
Kurgu nedir ? Ã?ykünün gidiÅ? yönüdür, ama bu yönü tamamen sen belirleyemezsin, Å?öyle düÅ?ün Siz Su deÄ?ilsiniz suyun aktıÄ?ı borusunuz. Olayları yönlendirebilirisiniz, ama sonuç sizin istediÄ?iniz gibi olmamamlı. Sizi bile Å?aÅ?ırtmalı hikayenin sonu. Yoksa sıradan ve basmakalıp olmaktan kurtulamazsınız. Unutmayın hikaye sizin bile olsa onun Tanrısı deÄ?ilsiniz.
Kurgu oluÅ?turmak için kitap okumak size fayda verebilir aynı Å?ekilde konusu farklı farklı olmakla birlikte, "Orjinal" diziler izleyebilirsiniz. Bu sizi ister istemez etkiler. Beyinimiz bütün izleyip okuduÄ?umuz görüntüleri, kurguları karekterleri alır harmanlar, birleÅ?tirir, kendi içindende parça katarak, kurgularını karekterlerini oluÅ?turur. Ä°nanın bana karekteriniz size özgün olacaktır.
Yazarken çoÄ?u zaman müzik dinlemek iyi gelir, Olaya göre müzik dinlemek sizi dıÅ? ortamdan soyutlar - ki yazabilmek için bunu yapmanız gerekmektedir- Sadece siz ve hikayeniz kalır aklınızda ve bilinç altındaki bilinmeyen kurgunuz ön plana çıkar. Ardından yazarsınız, yazmak hararetli bir iÅ?tir. O an aklınıza ne gelirse yazarsınız, kelimeleri yalnıÅ?ta olsa yazarsınız, çünkü beyninizde bir ana önce dıÅ?arı çıkamaya çalıÅ?an bir hikaye vardır, parmaklarınız o hikayenin hızına yetiÅ?emeyebilir - ki genellikle yetiÅ?ilemez- O yüzden en sonunda hikayeyi bir kez daha kontrol etmek gerekir. Hatalar , anlatım bozukluklar düzeltilir ondan sonra hikayeniz hazırdır demektir. Okunmaya hazır.
En nihayetinde yazmak bir yetenek ve sanattır. YeteneÄ?ini fark edenler onu sonuna kadar kullanmalı. Yazmalı okumalı, bunları bu kadar anlattım ama yazmanın ilk Å?artı yetenek ve bunun bir sanat olduÄ?unu bilmekten geçer. Ayrıca yazıya saygı duyun. O, sizi ölümsüz yapacak Å?eydir....
BaÅ?arılar......
_________________ BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
Yazarlık konusunda pek tecrübeli olmadıÄ?ım için yazarlık tavsiyesi vermek aslında çok haddime olmaz. Ama genel olarak yaratıcılıkla ilgili bir Å?eyler söyleyebilirim belki...
Yazacak bir Å?ey bulamamanızın sebebi yaÅ?adıÄ?ınız hayatın çok sıradan olması deÄ?ildir. Bu tamamen sizin gözlem yeteneÄ?iniz anlama beceriniz ve daha sonrasında yaratıcılıÄ?ınızla alakalıdır. Saydıklarımdan hiçbirinin sadece doÄ?uÅ?tan gelen Å?eyler olduÄ?una inanmıyorum. BaÅ?tan itibaren geliÅ?tirebilirsiniz.
Ä°yi bir dinleyici olun. Size anlatılan her Å?ey aslında bir hikaye yada bir hikayenin parçasıdır. Å?u anda kulaÄ?a yeterince ilgi çekici gelmeyebilir ama bu size kalmıÅ?
Okuduklarınızı sadece okumayın inceleyin ve düÅ?ünün. Gözlerinizin gördüÄ?ünü de görüp geçmeyin bakın. En basit ayrıntı bile beyninizin olaÄ?anüstü süzgecinden geçerek olaÄ?anüstü bir Å?eye dönüÅ?ebilir.
Bunu cesurca ve yaptıÄ?ınızı bilerek yaptıÄ?ınız sürece esinlenmekten çekinmeyin. Oscar wilde Å?öyle demiÅ?:
"Good artists copy, great artists steal" yani "İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar"
Bir de Isaac Newton Å?öyle demiÅ?:
"EÄ?er daha ileriyi gördüysem, devlerim omuzlarında durduÄ?um içindir."
YarattıÄ?ınız eserin en önemli özelliÄ?i belki de size özgü olmasıdır. Ne kadar güzel olduÄ?unu düÅ?ünürseniz düÅ?ünün eÄ?er size özgü bir Å?ey yoksa pek anlamı olmaz.
Hayal edin, hayal edin, hayal edin...
Å?imdilik aklıma gelenler bunlar. Güzel bir baÅ?lık olmuÅ?. Hepimizin birbirimizden alabileceÄ?imiz bir Å?eyler var belki de yöntem konusunda.
_________________ Chaos is the law of nature,
Order is the dream of man.
Hmmm... Bu konudaki goruslerimi zamaninda sitede diger arkadaslarla epey bir tartismistim... Ama yeniden yazayim... Oncelikle hikaye ya da oykuden cok siir yazmayi sevdigimi belirtmeliyiz, siirin kuralsizligi ve ozgurlugu acikcasi beni cekiyor... O nedenle daha once daha cok sairlik hakkinda yazmistim, ama ayni fikrim yazarlik icin de gecerli....
Oncelikle yazmaya baslayan bir kisi, bu ise kendini kucumsemeden baslamalidir bence... Yazar olmak ya da sair olmak icin bence tek sart vardir o da yazmaya baslamak... Elbette buyuk yazar ve buyuk sairlerin, ya da benim sevdigim sekilde ifade edecek olursak ustadlarin varligini reddetmiyorum. Ama soyle dusunuyorum, her zaman daha iyi yazar, daha iyi sair olmak mumkundur ama yazar olmak ya da sair olmak icin gecilmesi gerekilen bir esik yoktur. Yani yazarlik ya da sairlik varilacak bir hedef degil yurunecek yoldur.. O nedenle yazmaya basladiginiz andan itibaren kendinizi yazar ya da sair olarak gormekten cekinmeyin bence...
Ikincisi... Bazen oykuler veya siirler oylesine akip gider.... Ozellikle siirde buna daha fazla rastlarsiniz, ama oykulerde de olabilir bazen bu... Yani oturursunuz masanin basina kalemi veya klavyeyi alirsiniz, aklinizdan gecen kendiliginden yaziya dokulur... Ve kimi zaman cok guzel bir oyku veya siir de cikabilir. Bu cogu insanin yapabilecegi bir seydir bence... Hemen her insan icinde beliren guclu bir duyguyu veya fikri ifade etmek istedigi anlari yasar. Bu ani tam yasadiginiz sirada, aslinda onu oykulestirmek, siir haline getirmek cok da zor degildir....
Ama bazen, baska cok daha karmasik bir seyi, cok daha ayrintili uzun bir oyku ya da siirde ( eh siirler de bazen romanlar kadar uzun olabiliyor ) anlatmak isteyebilirsiniz... Bu durumda oncelikle insanin anlatmak istedigine konsantre olmasi en dogrusudur bence... Buyuk bir hikayede ya da siirde zaten bircok yan hikaye, yan duygu ve dusunce de belirir. Ama gerek ana hikaye, gerekse yan hikayede asil anlatmak istediginize konsantre olmak en dogrusudur bence... Ve hikayenin ana cercevesi ve yonu bence bu anlatmak istenilen tarafindan cizilmelidir.... Yani hikayedeki karakterinize sempati duymak, ya da hikayede bir seyin olmamasini istemek insanin yasayabilecegi bir seydir... Ama hikayede olmasi gereken hep olmalidir.
Hikaye veya siirlerdeki ayrintilara gelince, tasvirler mesela benim icin cok zordur. Hic tasvir yapmamakla, cok ayrintili tasvir yapip, asil oykuyu bir tarafa birakmak arasinda gelip giderim genelde.... Ama aslinda tasviri de anlatmak isteginizi anlatacak bir arac olarak gormek belki en dogrusu... Ne kadar tasvir yapilacagini her yazar kendisi belirlemeli... Ama bu konuyu da bence gelisi guzel yapmamali, yani zihninin bir kosesinde surekli gerekli tasvir miktarini sorgulamali, cunku bir karakter veya mekani anlatma isteginin, asil oykunun onune gecme ihtimali hep var.
Son olarak, oyku guncel ya da tarihi bir mekan, bilimsel bir konu, bilinen bir insan, ya da canli uzerine ise... Kimi zaman bir parca arastirma yapmak gerekebilir... Ama konu hakkindaki bilginizin dort dortluk mukemmel olmasina gerek yok. Hicbir oyku gercegi butunu ile yansitamaz bazen bilerek isteyerek yansitmaz hatta... Boyle bir arastirmadan sonra da gercegi evirip cevirip zihninizdeki oykunun uzerine oturtmaya calisin bence... Tersi olmasin, yani gercek Dunya sizin oykunuzu esir almasin...
Eh iste arkadaslar kendi halindeki bir yasli gnom ozanin tavsiyeleri bunlar... Son olarak da hadi tavsiyeleri cok ciddiye almayin diyerek bitireyim.. Yukaridaki tavsiye de buna dahil... ( Bu paradoksu hep sevmisimdir. ) Onlari bir rehber olarak gorun, ama en son ne yapacaginizi belirleyen hep kendi kafanizin icindeki ses olsun, bir baskasinin dusunceleri degil...
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Joined: Mar 10, 2005
Posts: 2585
Location: YalnızlıÄ?ın hüküm sürdüÄ?ü yerden
Posted:
Thu Nov 18, 2010 9:16 pm
Madem aday olacaklar, o zaman tek bir tavsiyem var; ne Å?art altında olursa olsun yazın, yazın, yazın...Ä°yi kötü farketmez, her daim yazmalısınız.
Saygılarımla...
_________________ And i still wonder if you ever wonder the same!...
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum