Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Wed Nov 17, 2010 11:53 am
BaÃ…?larken...
"Gece karanlık, yaÄ?mur yaÄ?ıyor ve bütün odalar soÄ?uk. Bu geç saatte kahve istediÄ?im için mutfaktayım, caddenin ıÅ?ıkları ıslak ve bulanık gözüküyor. Uykum yok, çoÄ?u zaman olduÄ?u gibi. Hislerim kalbimin içinde öyle hızlı dalgalanıyor ki bazen hiç birisini anlamıyorum. Hayatımın merkezini oluÅ?turan büyük bir boÅ?luk hissi. Sonra hepsi arka arkaya sıralanıyor; yalnızlık, sevgisizlik, güvensizlik, kendimi deÄ?ersiz hissetme... Her zaman için beni en çok üzen Å?ey zaten "yalnız deÄ?ilsin" demem olmuÅ?tur, çünkü tam o anda bile çok net bir Å?ekilde yalnız olduÄ?umu bilirim. Kahve hazır...
İçimi parçalayan o Å?arkıyı dinleyerek kahvemi içiyorum. YataÄ?ım nedense bana çekici gelmiyor, yumuÅ?ak mavi yorganım ve melekli yastıÄ?ım... Odada içtiÄ?im onca sigaranın kokusunu bastırmak için oda spreyini kullandıÄ?ımda hafif koku kahveyi bile bastırıyor, maalesef ki artık bir lezzeti kalmadı. Biraz da piÅ?man olmuÅ? bir Å?ekilde en sevdiÄ?im mor kardan adamlı bardaÄ?ımı masaya bırakıp TV'yi açıyorum. Evet salonda uyuyorum, uzun bir süredir, kendi yatak odam güven duygumu tamamen sarsan bir yer olduÄ?u için. TV'de ilgimi çekecek hiç bir Å?ey yok, aynı sıradan programlar, diziler. Bir an için piramitleri anlatan bir belgesel gördüÄ?ümde son sese kadar açıyorum, ama üst kattaki komÅ?u gecenin dördündeki ses seviyesinden olsa gerek tavana vuruyor.
Kendimi daha fazla yalnız hissediyorum. Onca yaÅ?adıÄ?ım güzel Å?eylerden sonra zaten hayatımın normal olmasını bekleyemezdim deÄ?il mi? Her zaman yaptıÄ?ım gibi istemeden aÄ?lamaya baÅ?lıyorum. Ne bana sarılacak kimse, ne de gözyaÅ?larımı silip beni sakinleÅ?tirecek kimse var. Bu kadar kırılgan olmam beni hayrete sürüklüyor, halbuki eskiden çok güçlüydüm...
Ä°nsanların içinde olduÄ?um sürece normal sayılırım, ama galiba yine de farklılıÄ?ımı biraz anlıyorlar gibi. Ã?alıÅ?ıyorum, arkadaÅ?lık kuruyorum, espriler yapıyorum. Kısacası rol yapıyorum. Ama eve döndüÄ?ümde yine kendim... O insanların hiç birisinin inanmayacaÄ?ı ve unutulması gereken anılar zihnimde dolaÅ?ıp duruyor.
En kötüsü ise, daima yalnızlıÄ?a mahkum olduÄ?umu bilmem...
Saat geç ve bunca Å?eyden sonra bir Å?ey anlamak Å?öyle dursun, aklınız iyice karıÅ?mıÅ?tır. O zaman izin verin hikayemi sizlerle paylaÅ?ayım, rüyalarınız da bile göremeyeceÄ?iniz bir peri masalını size anlatayım.
Bu belki de beni gerçekten mutluluÄ?a ulaÅ?tıracak tek Å?ey olabilir...
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Thu Nov 18, 2010 10:22 am
Bölüm I - Avalon
Tipik bir sonbahar günüydü. Ã?niversiteye baÅ?layalı bir kaç ay olmuÅ?tu, her zaman yaptıÄ?ım gibi otobüse binip evime yakın olan kampüse gitmiÅ?tim. Tuhaftır, her zaman okulu sevmiÅ?tim zaten. Binlerce metrekarelik alanın içindeki aÄ?açlı patikalar, öÄ?rencilerin, Å?imdiki gibi yaÄ?murlu zamanlarda bile üzerine yayıldıÄ?ı yeÅ?il çimenler, alanın içine saçılmıÅ? alçak, beyaz binalar... Buraya ilk geldiÄ?imde kendimi zaten evimde gibi hissetmiÅ?tim. Hiç yabancılık çekmeden amfideki en ön sıray kaptıÄ?ımda, bazı öÄ?retmenler benim bu okul hevesimi tuhaf karÅ?ılasa da, çoÄ?unun hoÅ?una gitmiÅ?ti. Grafik tasarım bölümün de kaç kiÅ?i böyle heves gösterirdi ki?
Ama genelde resim atölyesinde daha çok eÄ?leniyordum. KırıÅ?mıÅ? bezin üstündeki çaydanlıÄ?ı ve ya sanldayede kıpırtısız duran güzel kızı çizmek bir sürü vakit almasına, insanın elleri ile gözlerini meÅ?gul etmesine raÄ?men zihnini açıyordu. Bir sürü Å?eyi düÅ?ünmek için bana zaman kalıyordu. Aklımda birbirinden saçma bir sürü felsefe geliÅ?tirebiliyordum böylece. Tabii ki okulda özellikle sevdiÄ?im üç Å?ey bunların hiç birisini geçemezdi.
Bir kafeterya; bütün gün en sevdiÄ?im içecek olan sıcak kahveyle oturup pencereden yemyeÅ?il çimenler ile yaÄ?muru izleyebileceÄ?im yer. Aynı zamanda buradaki kalabalıkla aram iyiydi. Sürekli yanımdakilerle sohbet eder, espriler ve dersler hakkında dedikodular yapardım.
İki kütüphane; boydan boya devasa raflarla kaplı odada nedense kendimi çok güvende hissediyordum.
Ã?ç sanat tarihi sınıfı; eski tabloların ve minik tapınak maketlerinin olduÄ?u sınıf benim için vazgeçilmezdi. Tabii ki Sanat Tarihi Profesörü Bekir Bey ile aram sınıfa ilk girdiÄ?im andan beri çok iyiydi. Ne de olsa Sanat Tarihi liseden beri en sevdiÄ?im dersti.
Bembeyaz saçları, sakalları ve yeÅ?il parlak bakıÅ?lı gözleriyle zaten hemencik ona için ısınmıÅ?tı. Sanırım en ön sırada olduÄ?um için çoÄ?unlukla dersi anlatırken bana bakıyordu. Sınıf arkadaÅ?larımın baÅ?ka teorileri vardı ama bunları duymamayı tercih ettim. Benim, yaÅ?lı baÅ?lı bir öÄ?retmeni bile çileden çıkartacak kadar güzel olduÄ?umu söylüyorlardı. Beni zaten en çok kızdıran buydu.
Ã?nce atölyede çanak-çömlek resmi çizdikten sonra kafeteryada bir bardak sıcak kahve içip, son günlerde hep yanımda biten, boyu neredeyse iki metreye varan Berkay ile sohbet ettiÄ?imde kendimi huzursuz hissetmiÅ?tim. Bana bu gün derste -tabii ki sanat tarihi- arka sıraya onun yanına oturmamı söylediÄ?inde, ima ettiÄ?i iki Å?ey yüzünden de midem bullanmıÅ?tı. Bu yüzden pek sevdiÄ?im kahvemi biraz da piÅ?manlıkla yarım bırakarak kafeteryadan çıktım. Sanat tarihi sınıfına giden patikaya saptıÄ?ımda temiz hava beni kendime getirmiÅ?ti. Sınıf boÅ?tu, bende kitabımı açarak, dersi beklerken yeni bölümü okumaya baÅ?ladım. Eski Ä°ngiltere'de Arthur zamanında olan mimariyi anlatıyordu.
Kamelot, Kral Arthur, Guinevre özellikle Merlin'e karÅ?ı nedense hep özel bir ilgi duymuÅ?tum. Geçenlerde izlediÄ?im bir film de bunu pekiÅ?tirmiÅ?ti. Acaba gerçek hayatta büyü ve ya büyücülük olsa nasıl bir Å?ey olurdu? Hem acaba Arthur, anlatıldıÄ?ı kadar yakıÅ?ıklımıydı? Bir kraliçenin bile kalbini çalabildiÄ?ine göre Lancelot nasıl birisi olmalıydı? Az bir zaman sonra kitaptan uzaklaÅ?mıÅ? bunları düÅ?ünürken zil çaldı. Henüz sınıfa kimse gelmemiÅ?ti.
Bekir Bey sınıftan içeriye girip paltosunu çıkarttıÄ?ında boÅ? sıralara Å?öyle bir göz attı. Sonra bana döndü.
"Demek tek sen buradasın Bilge."
Buna verecek bir cevap bulamadım. Cidden diÄ?erleri neredeydi ? Bana yaklaÅ?tıÄ?ında endiÅ?e duymadım deÄ?il, acaba kendi aralarında fısıldaÅ?tıkları Å?eyler doÄ?ru olabilir miydi?
Bekir Bey, ben cevap vermediÄ?im için sıramın önüne kadar gelmiÅ?ti. Kitabı çekerek neyi okuduÄ?uma Å?öyle bir baktı.
"Demek Kral Arthur dönemi. Evet çok güzel bir dönemdi... Mimari olsun, efsaneler olsun..."
Sıramdan biraz uzaklaÅ?arak bana bakmaya devam etti, bense her an kapıdan birisinin girmesini bekliyordum, yanaklarımın kızardıÄ?ından emindim. Bekir Bey ise gayet sakindi.
"Avalon'u bilirmisin?"
"Evet. Å?u anda haritalarda bulunamayan ve Göl'ün Leydisinin yaÅ?adıÄ?ı sisler adası deÄ?il mi?"
"Ã?yle de diyebiliriz. Ama yerinin bilinmediÄ?i konusunda yanılıyorsun."
"Kitaplar öyle yazıyor..."
"Benim kitaplardan daha güvenilir kaynaklarım var."
Bu kaynaklar ne olabilirdi acaba? Merakım, tedirginliÄ?imi bastırmıÅ?tı.Yutkunarak sordum.
"Ne gibi?"
Bana dönerek doÄ?rudan gözlerimin içine bakınca, kendimi hayatımda hissetmediÄ?im kadar tuhaf hissettim. Sanki ruhumun derinliklerine iniyor gibiydi. KonuÅ?tuÄ?unda sesi fısıltılıydı.
O sırada Berkay sınıftan içeri girince konuÅ?mamız yarım kesilmÅ?ti. Biraz da ters bir Å?ekilde ona bakarak kitabıma döndüm. Az sonra bütün boÅ? yerler dolmuÅ?, ders baÅ?lamıÅ?tı. KesiÅ?en tonozlar, oluklu sutünlar, ejderha motifleriyle dolu geçen dersin sonunda Bekir Bey, aceleyle sınıftan çıkınca hayal kırıklıÄ?ına uÄ?ramıÅ?tım. Kampüs içinde onu aradım ama arabasına binip gittiÄ?ini öÄ?rendim.
KonuÅ?tuÄ?u tuhaf Å?eyler içimi kemirmeye baÅ?lamıÅ?tı. Ä°ki seçenek vardı, ya öÄ?retmenim çok okumaktan kafayı kırmıÅ?tı ki bu sıkça rastlanır bir Å?eydi... Ya da, anlamayı bile beceremeyeceÄ?im bir Å?eyler biliyordu. Eve gidene kada bu mesele kafamı kurcalayıp durdu. Ama kendim kendime buna hiç bir cevap bulamadım. Ã?Ä?retmenimin manyak çıkması ihtmaliyle birlikte bunu öÄ?renmeye deÄ?er bulmuÅ?tum. Haftasonu geldiÄ?i için iki gün beklemek zorundaydım. Ama pazartesi günü Bekir Bey' i bulup bu konu hakkında konuÅ?mayı iyice kafama takmıÅ?tım...
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Mon Nov 22, 2010 4:25 am
Bölüm II - DeliliÄ?in Kıyısında
Cumartesi sabahı uyandıÄ?ımda yaÄ?murun devam ettiÄ?ini gördüm, dolukça da keyifli bir Å?ekilde giyinerek bir bardak kahve içtim. O sırada annem yaptıÄ?ım sesten uyanmıÅ? olmalı ki, mutfaÄ?a geldi. Son zamanlar da beni pek göremediÄ?i için endiÅ?elendiÄ?ini biliyordum. Genelde okulda oluyordum, eve geldiÄ?im zaman da odama kapanıp ders çalıÅ?ıyordum. Sosyal hayatım ise tam bir fiyaskoydu, lise arkadaÅ?larımın hiç birisiyle görüÅ?müyordum. Ailem, benim en yakın arkadaÅ?ımdı.
"Nereye gidiyorsun?"
"Kütüphaneye uÄ?rayayım dedim. Son iÅ?lediÄ?imiz derse baÅ?ka bir kitaptan bakacaÄ?ım."
"Tabii."
Annemi yanaÄ?ından öperek merdivenlerden indim. YaÄ?mur pek Å?iddetli deÄ?ildi bu yüzden Å?emsiyemi evde bırakmıÅ?tım. Kütüphaneye gitmek için metroya binmem gerekiyordu. Biraz da fazla neÅ?eli bir Å?ekilde metro merdivenlerinden inip durakta beklemeye baÅ?ladım.
Ä°ki durak sonra indiÄ?imde yaÄ?murun daha da arttıÄ?ını fark ettim, bu yüzden koÅ?arak eski kütüphanenin merdivenlerin tırmandım. İçerisi tam da tahmin ettiÄ?im gibi ıssızdı. Sadece kütüphaneci kadın gözlükleri üzerinden bana Å?öyle bir bakmıÅ? sonra da kitabına geri dönmüÅ?tü. Islak montumu çıkartıp sandalyenin birisinin arkasına astıktan sonra raflar arasında gezinmeye baÅ?ladım. Tarih bölümünü bulmam zor olmamıÅ?tı. Her zaman tercih ettiÄ?im gibi eski bir basım olan Sanat Tarihi kitabını alıp, montumun yanına yerleÅ?tim.
Kral Arthur dönemini bulmak için indeks kısmını açıp parmaÄ?ımla takip etmeye baÅ?ladım.
Ä°lk çaÄ?larda sanat, cilalı taÅ? devri, mısır sanatı, yunan sanatı, roman sanatı, gotik sanat....
KaçırmıÅ? olabilirim diye bir daha okudum. Ama Kral Arthur dönemi diye bir Å?ey yoktu! Belki sonradan eklenmiÅ?tir diye gidip yeni basım bir kitap aldım ama, konular aynı Å?ekilde devam ediyordu! Belki bizim okula özel bir Å?eydi... Mutlaka öyle olmalıydı... Yine de geçenler de telefon numarasını benimkisine kaydeden Berkay'ı arama ihtiyacı hissetmiÅ?tim.
"Günaydın Bilge."
"Uyandırdıysam kusura bakma."
"Ã?nemli deÄ?il. Bir Å?ey mi vardı?"
"Evet. Sana bir Ã…?ey sormak istiyorum."
"Tabii."
"Dün Sanat Tarihin'de hangi konuyu iÅ?lediÄ?imizi hatırlıyormusun?"
"Evet... Roman Sanatını iÅ?ledik."
"Eminmisin?"
"Kesinlikle."
Tabii ki, sesimi çıkartamamıÅ?tım.
"Bir sorun mu var?"
"Yok, yok."
"Ä°stersen buluÅ?up bir Å?eyler içeriz."
"TeÅ?ekkür ederim ama iÅ?im var."
"Sen bilirsin."
Telefonu kapatıp bir süre düÅ?ünmüÅ?tüm. Sonra koÅ?a koÅ?a metroya binip eve döndüm. Fırtına gibi kapıdan içeri girdiÄ?imde annem ve babam korkmuÅ?tu. Babam gazetesini elinden atıp ayaklanmıÅ?tı.
"Ne oldu?"
"Bir Ã…?ey yok."
Hemen odama gidip kitabın sayfalarını karıÅ?tırdıÄ?ımda... Gerçekten öyle bir bölümün olmadıÄ?ını gördüm. Bu... Aynı kütüphanede gördüÄ?üm Å?eklide devam ediyordu. Defterimi açıp baktım. Dün yazdıÄ?ım notların hiç birisi yoktu. Bir daha Berkay'ı aradım.
"Böyle arayıp durmandan sa, buluÅ?mamız daha iyi olacaktı."
"Dün derste ne yaptıÄ?ımı hatırlıyormusun?"
"Kafanı bir yerlere çarpmadıÄ?ından eminmisin?"
"Eminim."
"Uyuyordun."
Bu cevapla iyice beynimde vurulmuÅ?a dönmüÅ?tüm. Berkay'ın konuÅ?an sesini duymadan telefonu kapatıp kendimi yataÄ?ıma attım. Bu kadarı fazlaydı. Ã?nce deli olduÄ?unu düÅ?ündüÄ?üm öÄ?retmenim, sonra olmayan bir dersi sınıfça iÅ?lememiz, sonra da bu dersten tek haberdar olan benim de uyuduÄ?umu öÄ?renmem... Ben hayatım da hiç bir derste uyumamıÅ?tım ki! O zaman tek bir cevap vardı, ben delirmiÅ?tim. EÄ?er öyleyse bunu kendime söylemem bile tuhaftı, deliler, deli olduklarını kendilerine itiraf etmezlerdi deÄ?il mi?
Gözlerimi kurulamak için doÄ?rulduÄ?umda penceren içeriye bir zarf süzüldüÄ?ünde, muhtemelen o anda kafam yerine olmadıÄ?ından bu bana pek tuhaf gelmemiÅ?ti. Kalın, dokulu kaÄ?ıttan yapılmıÅ? bir zarftı. Arkasında adım yazıyordu. Bilge Kara.
AçtıÄ?ımda içinden dörde katlanmıÅ? bir kaÄ?ıt çıktı. Gotik, zor okunu bir el yazısıyla Å?unlar yazıyordu.
"Saat dörtte, Taksim'de ki Mahzen'de.Yalnız gel."
Ne gönderen nede baÅ?ka bir Å?ey...
Bizim evimiz en üst katta olduÄ?una göre, bu mektup nasıl içeri gelmiÅ? olabilirdi...
Yeniden yerimden fırlayıp teras katına koÅ?tum. Ama, tabii ki bomboÅ?tu. DelirdiÄ?im resmileÅ?meye baÅ?lamıÅ?tı... Å?imdi de uçan mektuplar...
Bekir Bey'in sesi gittikçe daha rahatsız bir Å?ekilde duyuluyordu beynimin içinde. En azından metubun doÄ?ruluÄ?undan emin olmak için yeniden odama gittim. Son bıraktıÄ?ım gibi yataÄ?ın üzerinde duruyordu...
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Tue Jan 04, 2011 9:08 am
�nceki Bölümlerde...
Rüyalarım, gerçekten olmayan Å?eyler... Derste baÅ?ka bir konu iÅ?lendiÄ?ini zannederken, uyuduÄ?umu öÄ?renmiÅ?tim, ama o kadar gerçekçiydi ki! Sonunda da iyice çıldırmaya baÅ?ladıÄ?ımı düÅ?ünürken, penceremden içeri süzülen mektup... KimliÄ?i belirsiz birisinden gelen, ıssız bir kafeteryaya davet...
Bölüm III - SıradıÅ?ı Sır
Tik, tak, tik tak...
Zaman kendine has, düzenli melodisi ile akıp gittikçe, buna oranla dünyam da her saniye derinleÅ?meye, güneÅ?im solmaya baÅ?lamıÅ?tı. Aklımda tek bir düÅ?ünce vardı, zihnim buna kilitlenmiÅ?ti.
"BEN DELÄ°YÄ°M."
Ne zaman, ne olmuÅ?tu da böyle kaçırmıÅ?tım?
Belki de hiç kıpırdamadan saatlerce öyle durmuÅ?tum, çünkü yeniden düÅ?ünebilmeye baÅ?ladıÄ?ımda, her yerim uyuÅ?muÅ?tu, pencereden içeri süzülen hava da kararmıÅ?, sokak ıÅ?ıkları yanmıÅ?tı. Etraf karanlık olmasına raÄ?men, yataÄ?ın öteki ucunda duran, zarfı görüyordum. Birden panikle ayaÄ?a kalktım, ama ayaklarım da uyuÅ?tuÄ?u için sendeledim, kendimi zorlayarak kapıya gittim. Bunların hepsini anneme anlatsam, belki de en doÄ?rusu bu olurdu.
Annem... Ben bunca saat burada oturmuÅ?sam, annem hiç ne yaptıÄ?ımı merak edip, bakmak için gelmemiÅ?miydi? Neden hatırlamıyordum... BaÅ?ım aÄ?rımaya baÅ?ladı. Aceleyle kapıyı açıp kapatmam da bir oldu.
Bir süre nefesimin sakinleÅ?mesi için bekledim, sonra da gözlerimi ovuÅ?turdum. Ardından kapıyı bir daha açtım. TaÅ? koridor hala önümde uzanıyordu... Bu olanlarn tek bir açıklaması vardı... Rüyadaydım...
Buna inandıÄ?ımda her Å?ey daha kolaydı. Böylede taÅ? koridora adımımı atarak, yavaÅ?ça yürümeye baÅ?ladım. O kadar soÄ?uktu ki, diÅ?lerim birbirine çarpıyordu. Sıcak baharatlı Å?arap kokusunu da keskin bir Å?ekilde hissediyordum. Sanki bir rüyada bunların olması imkanlıymıÅ? gibi!
Etrafta hiç kimse yoktu, sadece saÄ?a giden koridordan gelen hafif mırıltıları iÅ?itiyordum. Korkarak koridora saptım, küçük odada eski tahtadan bir masa ile üç sandalye vardı. Sandalyelerden birisine Berkay oturmuÅ?tu, bana hafifçe gülümsüyordu. DiÄ?er taraftan Bekir bey, oturmam için boÅ? olan sandalyeyi iÅ?aret edince, ben de gidip oturdum. Hiç konuÅ?madan yüzlerini inceliyordum. Sonunda Bekir bey, sakin, bu mahzen odasında yankılanan bir sesle sordu.
"Nasılsın Bilge?"
"Bilmiyorum" diye cevap verdim.
"Ã?ünkü neler olduÄ?undan emin deÄ?ilsin?"
"Kesinlikle..."
Bir süre Berkay'a baktım. Bana durmadan gülümüsüyordu, bu da çok sinir bozucuydu.
"Neler oluyor?"
"Bunu öÄ?renmeden önce sormak istediÄ?im bir Å?ey var?"
"Nedir?"
"Yeterince güçlümüsün?"
BaÅ?ımı iki yana salladım.
"Nasıl bir güçten bahsediyorsunuz? Ve neye göre? Kas gücü belirli bir Å?ekilde ölçülebilir, ama insanın irade gücünü ölçmek imkansızdır."
Bunu Berkay cevapladı.
"Ve böylece asıl istediÄ?imiz cevabı almıÅ? olduk. Adının Bilge olması, öylesine bir tesadüf deÄ?il..."
"Ne?" dedim boÃ…? boÃ…? bakarak.
"Ben kas gücüyüm, koruyucuyum, Bekir irade gücü, yapıcı, ve sen eksik parçasın, bilgelik..."
AyaÄ?a fırlayıp baÄ?ırdım.
"Bu saçmalık neyin nesi?"
Bekir bey kolumu yakaladı.
"Sinirlenme. Bu bir sır."
"Sır?"
"Evet, sıradıÅ?ı bir sır hem de. EÄ?er dinleyecek kadar sabırlıysan, sana anlatacaÄ?ım."
"Ã?nce bir soru sormak istiyorum."
"Sor bakalım."
"Rüyadamıyız?"
"Kısmen. Bir diÄ?er kısmın uyuyor, ama Å?u anda bizlerle birliktesin."
"Berkay'ın bu olanlarla ne alakası var?"
"Bir soru demiÃ…?tin?"
Berkay'a dönüp kaÅ?larımı çattım. O da bana gülümsemekle yetindi yine.
"BaÅ?ından beri ben de seni kolluyordum çünkü."
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum