Modules
  • Ana Sayfa
  • AvantGo
  • Downloads
  • FAQ
  • Feedback
  • Forums
  • Journal
  • Private Messages
  • Recommend Us
  • Search
  • Statistics
  • Stories Archive
  • Submit News
  • Surveys
  • Top 10
  • Topics
  • Web Links
  • Your Account

  • Who's Online
    Şu an sitede, 2 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

    Henüz üye değilseniz, Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

    Languages
    Site Lisanını Seçin


    FrpWorld.Com :: View topic - Gerçekler
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Gerçekler View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Mon Dec 13, 2010 7:39 am Reply with quoteBack to top

    Sımsıkı elini tutuyorum onun, yanımda olarak o da beni hayatta tutuyor aslında.

    Seni asla bırakmayacaÄ?ım, ne olursa olsun...

    Bunu söylerken gözlerinin içine bakamıyorum, ama yalan söylediÄ?imden deÄ?il, çünkü söylediklerim gerçek. Gözlerinin içine bakamıyorum çünkü korkuyorum, kendimden mi? Belki de. Neden korktuÄ?umu ben de bilmiyorum aslında.

    KarÅ?ımda Gelibolu duruyor. Ã?anakkale BoÄ?azı'nın akıntısını seyrediyorum, durgun görünen bir deniz ama dikkatli bakınca akıntı anlaÅ?ılıyor.

    Bu deniz gerçek mi? Gerçek diyorlar. Peki bunu gerçek yapan Å?ey ne? Benim ona baktıÄ?ımda hissettiÄ?im ürperti mi, yoksa elimi deÄ?dirdiÄ?imde elimdeki üÅ?üme ve ıslaklık duygusu mu?

    Å?evval'in gözlerine bakıyorum.

    Biliyorum beni bırakmayacaÄ?ını... Seni seviyorum.

    Ben de onu seviyorum, ama nedense bu içimdeki korkuyu daha da artırıyor. Å?evval'in ses tonu biraz daha yumuÅ?uyor:

    Korkma, asla gitmeyeceÄ?im.

    KorktuÄ?um o deÄ?ildi benim.

    Ya ben gidersem? Ya olur da vazgeçersem?

    Å?evval gülümsüyor, denizdeki dalgaların köpürmesi gibi sanki, ya da bu sonbahar gününde bulutların gökyüzünü kapatıp yaptıkları dans gibi.

    Beni seviyorsun, sevdiÄ?ini biliyorum. VazgeçmeyeceÄ?ini de. O yüzden korkma.


    """"""""

    Å?evval ile bir kütüphanede tanıÅ?mıÅ?tım. Esmer bir kızdı. Ben bir kitap okuyordum o sırada. Hangi kitaptı? Kahretsin, hatırlayamıyorum. Ã?nemli miydi ki sanki?

    Kitabın son sayfası sandıÄ?ım yere gelmiÅ?tim ki yanıma geldi. Kitabın son 10 sayfasının eksik olduÄ?unu söyledi. Ä°stersem anlatabilirmiÅ?, zaten pek bilinen bir kitapta deÄ?ildi. Anlattı, Å?imdi düÅ?ünüyorum da, muhtemelen yanlıÅ? anlatmıÅ?tı.

    Daha sonra telefon numarasını aldım. Ve kordonda bir çay bahçesinde buluÅ?tuk. Koca gün boyunca sadece kitaplardan konuÅ?tuk. Ã?ok ilginçti ki kitap zevkimiz tam olarak aynıydı. OkuduÄ?um bütün kitapları okumuÅ?tu. Kültürlü birisine benziyordu.

    Onu sevdim. YaklaÅ?ık bir yıldır ilk kez bir kıza baÄ?lanıyordum. GeçirdiÄ?im trafik kazasından beri. Annemi, babamı ve kardeÅ?imi kaybediÅ?imden beri. O kazada sadece baÅ?ımdan yaralanmıÅ?tım Å?ans eseri, o da çabucak geçti. Ama o kazada sinirlilik gibi bir huya sahip olmuÅ?tum. Bu da o zamanki sevgilimden ayırmıÅ?tı tabiî beni.

    Emre ve Furkan, en yakın iki arkadaÅ?ım. Bir kızla olduÄ?umu duyunca benden çok sevinmiÅ?lerdi. Ä°kisinin de sevgilisi vardı. Aslında Emre günübirlik iliÅ?kilerin peÅ?inde koÅ?uyor, Furkan'sa ümitsiz bir Å?ekilde, sevgilisi olan bir kızın.

    Ama onların sevinci de, benimki de kısa sürdü.


    """"""


    Gerçeklik nedir? Bu soruyu sormak istiyorum öncelikle.


    Ama her ne kadar çevremdeki insanlar, en yakın arkadaÅ?larım bile bana Å?evval'in bir halüsinasyondan ibaret, yalan olduÄ?unu söyleseler de biliyorum. Å?evval gerçek.





    Devam edecek....

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Tue Dec 14, 2010 2:39 am Reply with quoteBack to top

    Å?u yüzümdeki sırıtıÅ? da gitmedi gitti. Hani insanlar psikatriste gidiyor olduÄ?umu bildiÄ?i için, tümden deli diyorlar güldüÄ?ümü görünce.

    Ama ne yapayım yani? Komik. Tedavi istemeyen bir hastayım belki de? Her ne kadar hastalık dedikleri Å?ey eÄ?er mutlu olmaksa, o zaman saÄ?lıÄ?ın ne manası olduÄ?unu sorsam da, tedavi istemeyen bir hastayım yine de. Devletin beni tımarhaneye kapatmasının tek sebebi arkadaÅ?larımın zararsızdır Å?eklinde belirtmesi beni. Devlet de aÄ?ır Å?izofreni hastalıÄ?ına sahip olmama raÄ?men tımarhaneye kapatmamak için, düzenli olarak psikiyatriste gitmem Å?artını koydu.

    Komik olan ne mi? Psikiyatriste kendimi tedaviye karÅ?ı koymak için hazırlayarak gitmem. Å?evval'in söylediÄ?ine göre hiç korkmama gerek yok, ben onu zaten asla unutamayacak kadar çok seviyorum.

    Ama korkuyorum, onu kaybetmekten, ya olur da doktor bir Ã…?ekilde bana onu unutturursa diye? O zaman ben biterim.

    Ã?ünkü kim ne derse desin, o benim sevgilim, bir yalan mı? TartıÅ?ılır, ama eÄ?er bir yalansa, ve hatta yanlıÅ?sa, ben doÄ?ru olmak istemiyorum. Haklı olmak istemiyorum. Mutlu olmak istiyorum. Bir yalana baÄ?lanarak mı? Belki de. EÄ?er gerçek dediÄ?iniz Å?ey sizi mutsuz ediyorsa, niye ona bu kadar takılıkalıyorsunuz?

    Å?urada beklemeyi seviyorum. Ä°nsanlar doktorun odasına giriyor, çıkıyor, sırası gelmeyenler bu garip, yazın ortasında bile buz gibi olan taburelerde bekliyor. Kimisinin kendisi hasta -artık ne demekse hastalık?- kimisinin çocuÄ?u.

    İçeri girdikten sonra her seferinde ilk dikkat ettiÄ?im saÄ? tarafta duran akvaryum, ve ona bakması zorunlu olan bir koltuk oluyor. Herhâlde balıkların var psikoloji üzerinde iyi bir etkisi. Ama bu neyi deÄ?iÅ?tirecek?

    HoÅ?geldiniz Ä°smail bey.

    Sesindeki mutluluk gözlerimi yaÅ?artacak neredeyse, ne kadar gerçekçi çıkıyor sesi. Ama o adamın hayatını biliyorum. EÅ?inden ayrılmak üzere. Acı, ama gerçek.

    "Hâlâ görüyor musunuz halüsinasyonları?"

    Gülüyorum.

    Maalesef öyle bir halüsinasyon var ki, kurtulamıyorum.

    Doktorun gözbebeklerinin büyüdüÄ?ünü görebiliyorum. Gözlerimi akvaryumda tutmama raÄ?men. Bir his olmalı bu.

    Yeni bir halüsinasyon mu yoksa?

    Hayır, devletin Å?art koÅ?tuÄ?u bir Å?ey, bir doktor.

    Doktor bozuluyor.

    Benim gerçekten halüsinasyon olduÄ?uma inanmıyorsunuz deÄ?il mi?

    Neden inanmayayım, sizi gerçek yapan Å?ey ne?

    Doktorun aÄ?zının kenarlarının hafifçe yukarı kıvrıldıÄ?ını fark etmek güç deÄ?il. Ã?ne geçtiÄ?ine inanıyor.

    Ã?ünkü bakın, hastanedeki bütün insanlar, hatta sizin dıÅ?ınızdaki milyarlarca insana sorarsanız, benim gerçek olduÄ?umu söyleyebilirler size, ama peki hayali aÅ?kınız için de öyle mi?

    Ã?evremde milyarlarca halüsinasyon olmadıÄ?ını nereden bilebilirim? Belki de bu hastane aslında yok? Bana bunun olmadıÄ?ını söyleyebilir misiniz?

    Doktor bozuluyor.




    Devam edecek...

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Wed Dec 15, 2010 7:02 am Reply with quoteBack to top

    Anlayamıyorum neden insanların bu kadar katı olduÄ?unu. Hani senin inanmadıÄ?ın bir Å?eye, baÅ?kası inanıyor diye o kiÅ?iyi deli ilan etmek ne kadar zekicedir ki?

    Hem ben Å?u an mutluyum. Hayatımda hiç olmadıÄ?ım kadar. Ve bana bunun için deli diyorlar, mutlu birisine deli diyen birisi ne kadar zekidir?

    Hayatta bazı Å?eyler hiç deÄ?iÅ?miyor zannederdim. Fakat insanlar çok deÄ?iÅ?iyor. Bir ben çocuk ruhlu kaldım sanırım.

    Bir hikaye geliyor aklıma, bir deney daha doÄ?rusu.

    Bir laboratuvara 5 maymunu tıkıyorlar, ve yukarıdaki bir ipe muz azıyorlar. Maymunlar zıplıyor eriÅ?mek için, fakat tam eriÅ?ecekken su sıkıyorlar maymunlara ve maymunlar düÅ?üyor. Kısa zaman sonra vazgeçiyorlar ve o muzlar yokmuÅ? gibi davranıyorlar.

    Aradan zaman geçiyor, maymunlardan birisini çıkarıp yeni bir maymun sokuyorlar. Yeni maymun direk muzlara zıplıyor ama, yandaki maymunlar bu yeni maymunu tekme tokat dövüyorlar. O da muza ulaÅ?maya çalıÅ?maktan vazgeçiyor.

    Biraz daha zaman geçince ilk maymunlardan birisini daha çıkarıyorlar ve yeni bir maymun daha sokuyorlar. Yeni gelen maymun tekrar muzlara atlıyor ve bu kez geçen sefer dayak yemiÅ? maymun da dayak atıyor. Sebebini bilmeden.

    Bu Å?ekilde bütün maymunları deÄ?iÅ?tiriyorlar, hiçbir maymun muzlara eriÅ?meye çalıÅ?mıyor ve sebebini de bilmiyor.



    Ama ben size söyleyebilirim, çünkü korkuyorlar. Sebebini bilmedikleri bir Å?eyden, zincirlerini kıramıyorlar. Ve insanların bu 5 zavallı maymundan hiçbir farkı yok. Yeniliklere kapalılar, düÅ?ünmeye, yaÅ?amaya hatta! Bana hiçbir Å?ey acı vermiyor, Å?u sokaktaki insanların hayatta hiçbir amacı olmadıÄ?ını bilmek kadar.



    Kordonda, dalgakırandaki kayalıklarda otururken bir anda Å?evval'in üstüme serptiÄ?i su ile kendime geliyorum. Ne zaman geldi fark etmedim bile. Ã?stündeki mont biraz ince sanki? Bu soÄ?ukta hasta olabilir.

    Ã?Å?üyor musun?

    Yüzündeki hafif gülümsemeyi hissedebiliyorum. Ama bozuntuya vermemeye çalıÅ?ıyor.

    Ã?ok deÄ?il, güneÅ?e aldandım yine.

    Ã?Å?üdüÄ?ünü görebiliyordum, burnu kızarmıÅ?tı hafifçe. Ama buna raÄ?men kahverengi gözlerinde en ufak bir üÅ?üme belirtisi yoktu.

    Gel bir kafeye girelim, burada donarsın.

    Ã?anakkale'deki kafelerin beni içeri alıyor olmasının tek sebebi vardı. Her seferinde parayı tam olarak ödüyordum ve kulaÄ?ımda kulaklık vardı. EÄ?er ki kendi kendime konuÅ?uyor olsaydım Å?imdi hiçbir yere giremezdim. Ä°kinci bardaÄ?a gelince çay'da, hep sevgilim beni ekiyordu. Buna inanmaları kolaydı, zaten paralarını aldıkça pek umurlarında da olmazdı.



    Dalgakırandan ayrılırken insanlara dikkat ettim. Kaçı istediÄ?i gibi bir hayat yaÅ?ıyordu?

    Bir çocuÄ?a sorduÄ?unuz zaman size ne olmak istediÄ?ini söyler.

    Fakat aynı kiÅ?iye aynı soruyu 15 yıl sonra sorduÄ?unuzda hangi iÅ?te ne kadar para olduÄ?unu söyler.

    Bu insanın büyüdüÄ?ünü anlatır. Artık hayaller yoktur, yalnızca ot gibi yaÅ?amak vardır. Para için yaÅ?amak. Parayı harcamak deÄ?il, kazanmak için yaÅ?amak.

    Böyle bir hayatta ne denli mutlu olunabilir? Ve mutluluÄ?u paraya baÄ?lamak! paranın yaÅ?am için Å?art olduÄ?unu anlayabiliyorum ama, mutluluk için de vakit Å?art deÄ?il mi sonuçta? Tüm vaktini para kazanmaya harcayan bir insan, yaÅ?amasın daha iyi. EÄ?er ki derdi hayatta kalmaksa bunu anlayabilirim ama, zengin olmak için çok çalıÅ?an bir insan, yalnızca tabutunda deÄ?erlendirebilir zenginliÄ?ini gibi geliyor bana.



    Devam edecek...

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Thu Dec 16, 2010 7:06 am Reply with quoteBack to top

    AlacakaranlıÄ?ı sevmem. Ya zifiri karanlık olmalı, ya da gündüz vakti. Ã?ünkü bir duyu organımın bozuk çalıÅ?ması hep sinirimi bozmuÅ?tur. Bulanık gelen bir ses, ya da tam anlayamadıÄ?ım bir koku, hep beni rahatsız etmiÅ?tir. Å?imdi odam zifiri karanlık. Saat kaç bilmiyorum. Uyuyamadım ama. Duvardaki adi saatimde fosfor namına hiçbir Å?ey yok zaten. Floresan lambaya dikkatlice bakıyorum, ama onu bile göremiyorum. Perdeler açık, fakat ev bir sokaÄ?a deÄ?il, doÄ?rudan daÄ?a bakıyor. Hiçbir ıÅ?ık yok bu sonbahar gününde.

    Evdeki tek ses Emre'nin klavyesinin tıkırtıları. Ã?ylesine net geliyor ki çok uzak olmasına raÄ?men. Kısa süre sonra insan bir ritim uyduruyor kafasından. BoÄ?ulmaya baÅ?lıyorum yavaÅ?ça o sesin içinde. Aslında çok sessiz fakat ev o kadar sessiz ki çok net geliyor ses.

    Bir anda bir ses geliyor. Asturias'ın o mükemmel müziÄ?i evin içinde inliyor. KomÅ?ular az sonra baÅ?lar oklavayla vurmaya. Hemen telefonumu açıyorum. Å?evval. O da sıkılmıÅ?, kordona çıkacakmıÅ?.

    Ben "Alo?" dedikten sonra Emre'nin klavye sesleri kesilmiÅ?ti. Telefon çaldıÄ?ında deÄ?il.

    Ã?stümü giyiniyorum ve odamın kapısını açıyorum. Emre kimi aradıÄ?ımı soruyor.

    Ben aramadım, Å?evval aradı.

    Ama onun telefonun sesini duymadıÄ?ı muhakkak, duyamaz da zaten. Ä°lk anda Å?aÅ?ırsa da, alıÅ?tıÄ?ı gerçeÄ?e uyum saÄ?lıyor.

    Nereye gidiyorsun?

    Å?evval'in yanına.

    Korkuyor ama yapacak bir Ã…?eyi yok.

    Artık eskisi gibi samimi deÄ?iliz onunla, ya da Furkan'la. Benden uzaklaÅ?tıklarını fark edebiliyorum. Korkuyorlar, hak vermiyor deÄ?ilim ama, yine de eÄ?er ki dostunun hasta olduÄ?unu inandıÄ?ında ona yardım edeceÄ?ine ondan uzaklaÅ?ıyorsan, hiçbir zaman dostun deÄ?ildir o senin.

    Bu saatte otobüs geçmiyor. Ã?arÅ?ıya inmek için yürümem gerekecek. YaklaÅ?ık 1 saat sürebilir. 1 saat de dönüÅ? sürse, bu gece sabahlıycam demektir. Ã?arÅ?ıda kalmak daha mantıklı eve döneceÄ?ime.

    Å?evval'i bu soÄ?ukta kordonda bekletmek istemiyorum. Zaten pek giyimine dikkat etmiyor.

    Birden bir düÅ?ünce saplandı beynime.

    "Ne olur ki?"

    Durdum. Denizden vuran buz gibi rüzgar kulaklarımı kesiyor, ama kıpırdayamıyorum.

    "Ne yani? Hastalanırsa n'olur, bir hayal altı üstü!"

    Atamıyorum bu lanet düÅ?ünceleri beynimden.

    Atkıyı iyice dolayıp boynuma koÅ?maya baÅ?lıyorum. Å?evval'i görmem lazım.

    Fakat o zamana kadar ilk kez olan bir Ã…?ey oluyor.

    Å?evval yanıbaÅ?ımda.

    Benim bir halüsinasyon olduÄ?umu neden reddediyorsun?

    Hava çok soÄ?uk, ama ne kadar soÄ?uk olursa olsun, bu sözün yarattıÄ?ı irkilmenin yanında hiçbir Å?ey.

    Ã?ünkü seni seviyorum. Sen benim tek gerçeÄ?imsin. Tek dayanak noktam.

    Å?evval gülüyor. Ä°lk kez böyle güldüÄ?ünü görüyorum, Å?u ana kadar hep gülümserdi.

    Bir yalanım ben, yalan. Bir yalana baÄ?lanmak, seni gerçekten mutlu eder mi sanıyorsun? GerçeÄ?in içinde yaÅ?adıÄ?ın acılar daha fazla mutlu etmez mi?

    Gözlerimi kapatıyorum. Bana hiçbir söz bu kadar acı veremez. Å?evval devam ediyor.

    Ben seni seviyorum, ama bilmen lazım, ben bir halüsinasyonum. Yalanım, bu yalan ile yaÅ?ayabilecek misin?

    O an ilk kez Å?evval'in, benim gerçekliÄ?imden kaydıÄ?ını hissettim.

    Bunun ölümüm demek olduÄ?unu biliyordum. Tutunmam lazım o gerçekliÄ?e. Yalan bir aÅ?ka.

    Gerçek dedikleri dünyadaki aÅ?klar daha mı gerçek? Senden daha gerçek kimse olamaz. Sen, bir hayalsin belki. Ama bu seni ölümsüz bir aÅ?k yapar.

    Å?evval Å?aÅ?ırıyor.

    Ve yok oluyor.

    Kordona koÅ?uyorum, koÅ?uyorum, Å?evval'in yanına gitmem lazım.



    "


    Emre'nin sesiyle uyanıyorum. Saat 4, kabus gördüÄ?ümü söylüyor. TerlemiÅ?im.

    Å?evval bir yalan olabilir. Ama diÄ?er her gerçeÄ?in de yalan olma olasılıÄ?ı var.

    Å?evval Å?u zaman kadar hiçbir Å?ekilde bir halüsinasyon gibi davranmadı. Yoktan var olmadı. Onu yalan yapan tek Å?ey, diÄ?er insanların ona yalan demesi. Peki bu, gerçekten bir Å?eyi yalan yapmak için yeterli mi? Bütün insanlar dünyanın düz olduÄ?unu söylerse, dünya durur, güneÅ? dünyanın etrafında dönmeye baÅ?lar mı?

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Tue Dec 21, 2010 7:17 am Reply with quoteBack to top

    Ã?Ä?rencilerimden birisinin yanıma geldiÄ?ini fark etmiyorum bile.

    Peki Sicilya'nın e6 varyantındaki amaç ne?

    Kafamı kaldırdıÄ?ım zaman zeka ile parıldayan bir çift göz görüyorum. Alp. Henüz 14 yaÅ?ında olan bu çocuk, geleceÄ?in en iyi satranç oyuncularından birisi olacak. Satrancı her Å?eyden çok seviyor. Anlatıyorum ona. Bıkkın olduÄ?umu hissedebiliyor ama bir Å?ey diyemeden rakibinin karÅ?ısına oturuyor. O kadar kısa ki sandalyeye oturamıyor, üstüne çıkıp diz çöküyor. Her gördüÄ?ümde gülüyorum ben de.

    Derken kapının çift kanatlarının açıldıÄ?ını duyuyorum. SessizliÄ?in içinde o kadar gıcırtı çıkıyor ki kapılardan, çocukların hepsinin irkileceÄ?ini düÅ?ünüyorum. Hiçbiri irkilmiyor, herhângi birisinin kaÅ?ı bile oynamıyor. Fark etmiyorlar bile. Gülümsüyorum, kapı arkamda olmasına raÄ?men kimin geldiÄ?ini anlıyorum.

    AyaÄ?a kalkıyorum, hiçbir Å?ey demeden çıkıyorum. Å?evval çocuklara bakmak istiyor ama koluna girip geriye döndürüyorum gülümseyerek.

    Alt kata iniyoruz. Koca salon bomboÅ?. Sessizlik inanılmaz. KarÅ?ı karÅ?ıya oturuyoruz.

    Ya altı üstü çocukları görmek istedim ne var bunda?

    Ã?ocuklar neden sürekli boÅ?luÄ?a bakıp gülümsediÄ?imi merak ediyorlar çünkü, gitgide açıklama yapmak zorlaÅ?ıyor. Yani anlayacakları dilden bir periye âÅ?ıÄ?ım diyesim geliyor.

    Gülüyor, zerre yapmacıklık yok gülüÅ?ünde. Fakat gülüÅ?ünün söylediklerimden olmadıÄ?ını hissedebiliyorum. Masumiyetin gülüÅ?ü bu, aÅ?kın.

    O sırada acı olan bir gerçeÄ?i tekrar hatırlıyorum. Å?evval yalnızca benim gördüklerimi görebilir, duyduklarımı duyabilir. Alp'in arkamda olmasını bu yüzden bana söylemiyor sanırım. Aslında salon çok sessizdi fakat Alp kısa boyu ve çevik hareketleriyle daha sessiz. Zaten o sırada Å?evval'e odaklanmıÅ?ım.

    Kiminle konuÃ…?uyorsunuz?

    Ben diyecek bir Å?ey bulamıyorum. Alp yanımdan geçip karÅ?ıma oturuyor. Å?evval kibarca yer veriyor gülerek. Zaten zerre kadar umrunda deÄ?il benim dıÅ? dünyam. Daha önce birkaç kez kaçmayı teklif etti bana. Ya da bir akıl hastanesine yatıp özgürce onunla olmamı.

    Siz Akıl Oyunları filmindeki gibi bir hastalıÄ?a mı yakalandınız?

    Evet.

    Gülmeye baÅ?lıyor. Gitgide Å?iddetleniyor gülmesi. En sonunda kahkaha atıyor, bu kahkahalarda bir çocuÄ?un aptalca bir espri karÅ?ısında gülmesi gibi bir masumiyet var.

    Bilmiyorum neden güldüÄ?ünü, kötü niyetle olduÄ?unu sanmıyorum ama yine de sinirleniyorum.

    Niye gülüyorsun? Komik bir Å?ey mi?

    Bir satrançcının baÅ?ına gelebilecek en güzel hastalık, hele hele karÅ?ınızdakine satranç öÄ?retirseniz.

    Duraklıyorum. Hiç böyle bir Å?ey düÅ?ünmemiÅ?im. Ben de gülmeye baÅ?lıyorum.

    Ã?ok mu seviyorsunuz onu?

    Diyecek bir Å?ey bulamıyorum.

    Evet.

    Hiçbir zaman kıskanmayacaksınız, hiçbir zaman gitmeyecek, çok Å?anslısınız.

    Hayata ilk kez bir çocuÄ?un gözünden baktıÄ?ımı hissediyorum. Bu duygu, masumiyetin duygusu, gerçek ile yalanın henüz karÅ?ılaÅ?madıÄ?ının duygusu, hatta belki de henüz bir sevgilisi olmamasına raÄ?men, henüz lekelenmediÄ?i için sahip olduÄ?u aÅ?kın duygusu.

    Gülüyorum. Sadece bunun için de deÄ?il, bir insanın, karÅ?ısındakini anlayabileceÄ?ini gördüÄ?üm için. Sadece düÅ?ünmesi yeterli belki de. Å?evval söze giriyor.

    Bir çocuÄ?un binlerce insandan daha akıllı olması, daha mantıklı düÅ?ünebiliyor olması ne garip deÄ?il mi?

    Alp, Å?evval'in bir Å?ey söylediÄ?ini, ya da benim bir Å?ey duyduÄ?umu fark ediyor.

    KeÃ…?ke ben de duyabilsem onu.

    KeÃ…?ke diyorum, keÃ…?ke...

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Sun Dec 26, 2010 8:38 am Reply with quoteBack to top

    Å?u kapının yanında kocaman harflerle yazan "Seçkin Berkay - Psikiyatrist" yazısı nedense ilk günden beri bana komik geliyor. Henüz adamı görmediÄ?im zamanlar da komik gelmiÅ?ti.

    HemÅ?irenin elindeki listeye bakarak: "Ä°smail Tunçer, Doktor Seçkin beyin yanına." diye sesleniyor. HemÅ?irenin sesi çok güzel, o kadar net ki, fakat onu kötü yapan bir Å?ey var. Bilemem bunun ismi nedir psikolojide, içeri girince sorarım bari.

    Akvaryuma bakıyorum. Bir farklılık anında gözüme çarpıyor.

    Eski balıklara ne oldu?

    Doktor Å?aÅ?ırıyor.

    Aynı türdeki ve neredeyse aynı ebatlardaki balıkları birbirinden ayırabilmeniz enteresan.

    Gülümsüyorum.

    Aynı türdeki ve neredeyse aynı ebatlardaki insanları ayırabilmem aslında daha normal bir Å?ey deÄ?il.

    Doktor bir an düÅ?ündükten sonra balıkların deÄ?erinin benim gözümde, onun için olduÄ?undan daha önemli olduÄ?unu fark ediyor. Daha sonra sanki kırk yıllık arkadaÅ?ını görmüÅ? gibi bir gülümseme konduruyor yüzüne, arkadaÅ?ım böyle cana yakın gelmezdi herhâlde bana.

    Nasılsınız Seçkin Bey?

    Gözlerinin içine bakıyorum, baÅ?ımı hafif sola çevirmem gerekiyor.

    Sizin de bir oÄ?lunuz var. En sevdiÄ?i oyuncaÄ?ı elinden almaya kalktıÄ?ınızda nasıl oluyor?

    Bir an düÅ?ünceli oluyor yüzü. Sonra cevap veriyor.

    �zülüyor belki, ama ya o oyuncak ona zarar veriyorsa?

    Gözbebeklerimin büyüdüÄ?ünü görmemesi için hemen gözlerimi hafifçe öne eÄ?iyorum. Satranç oynamanın yararları. KarÅ?ındaki yüz ifadelerini yansıtmamalısın.

    Peki ona verdiÄ?i mutluluk, bu zarardan daha fazlaysa? Bu zarara deÄ?mez mi?

    Doktorun yüzünde bir acıma görüyorum. Benim hâlen bir çocuk gibi olduÄ?umu düÅ?ünüyor olmalı. Haksız diyebilir miyim?

    Ama o oyuncaÄ?ın gerçeÄ?ine sahip olduÄ?u zaman, bir zarar duymayacak, ve hatta daha fazla mutlu olacak.

    Nefret, insanın saklayamadıÄ?ı tek duygudur aslında. MutluluÄ?unuzu gizleyebilirsiniz, hüznünüzü ya da. Ama nefret zordur. EÄ?er gizlerseniz, kaybolur zaten.

    Fakat gizlemem lazım. Ellerimi koltuÄ?un kolluÄ?una atıyorum ve sertçe tutunuyorum.

    Devam ediyor.

    Dünden önceki gün bir hasta sinirlendi. Ve önünüzdeki küçük masayı akvaryuma fırlattı. Aynı akvaryumu alabildik, zaten hastanelere tek tip veriyorlar, ama ölen bir canlının doÄ?ması imkânsız.

    Anlıyorum ne demek istediÄ?ini. Benim de o hastalardan farkım yok. GeçirdiÄ?im o kazadan beri sinir problemim var. Hafifçe korkuyor benden. Fazla üstüme gelmek istemiyor ama tedavi etmek zorunda. Bunun da tek yolu benimle tartıÅ?ması.

    Fakat bir oyuncak çocuÄ?a aittir, ama öte yandan o istediÄ?i oyuncaÄ?ın gerçeÄ?i elinden gidebilir. Mutluluklar büyüdükçe koptuÄ?unda verdiÄ?i acılar da büyümez mi?

    Doktorun yüzündeki acıma duygusu gitgide artıyor.

    Ama acıdan korktuÄ?u için mutluluktan uzak durmak, gerçekten mantıklı mı? GerçeÄ?in mutluluÄ?unu yaÅ?amak varken? Yalanlar içinde korkulardan uzak durmak adına, gerçek mutluluÄ?u terk etmek, sence doÄ?ru mu?

    Diyecek bir söz bulamıyorum. Elimi kaldırıyorum, parmaÄ?ımı çıtlatmam lazım. Ama yapmamam lazım, ona yenildiÄ?imi hissettirmemeliyim. Hayır, olamaz... Elimi tekrar kolluÄ?a koyduÄ?umda ne kadar terlediÄ?imi ve kolluÄ?un ıslandıÄ?ını fark ediyorum. Hemen sonra bütün bedenimin ter içinde kaldıÄ?ını, ateÅ? basıyor.

    Doktor bana bakıyor, aÄ?lamaklı bir yüzü var Å?u an.

    Gidebilirsin, görüÅ?mek üzere.

    KoÅ?arak kapıdan çıkıyorum.

    Å?evval'in yanına gidiyorum.


    """


    Devam edecek...

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Thu Dec 30, 2010 8:02 am Reply with quoteBack to top

    Kapıyı açtıÄ?ım zaman karÅ?ılaÅ?tıÄ?ım boÅ?luÄ?u tarif etmemin imkanı yok. KastettiÄ?im yalnızca evdeki, koridordaki, odalardaki boÅ?luk deÄ?il, içimdeki boÅ?luÄ?u anlatamam size. Bu, insanların size ihanet ettiÄ?inde, kalbinizden giderken bir parça et sökmelerine benziyor. Ufak bir soÄ?ukluk hissediyorsunuz. Aslında aÅ?aÄ?ıda taÅ?ınma için gelmiÅ? olan kamyonu görmüÅ?tüm, içinde duran televizyon sehpasını görmüÅ?tüm, anlamıÅ?tım ama, insan yine de irkiliyor.

    Yerlerdeki halılar Furkan'a aitti. İçeri girdiÄ?imde bu yüzden öncelikle yerler parlayıveriyor gözüme. Daha sonra saÄ?ımda duran bavullara bakakalıyorum. Hiçbir Å?ey yapamıyorum, sanki çocukluÄ?umun gidiÅ?ine bakar gibiyim.

    Ben eve girmeden önce salonda bir ses vardı, kesildi, utancın sesi olmalı. Sesin yanına gidiyorum.

    Emre ile Furkan'ın baÅ?ları öne eÄ?ik benim koltuÄ?umda oturuyorlar. Onları anlayabiliyorum, bir akıl hastası ile aynı evde kalmak, geceleyin evden çıkması, odada yapayalnızken konuÅ?ması, hatta sevgilimin evine gidiyorum diyip çıktıÄ?ında yıkık dökük bir fabrikaya girmesi, girerken de ayakkabılarını çıkarması...

    Emre aÄ?zını açacak gibi oluyor. Onu konuÅ?turmak, daha büyük bir ayıp olur sanki. Zaten ne gerek var ki? Yerlerdeki halıların, televizyonun altında olması gereken sehbanın yok oluÅ?u, ama benim olan televizyonumun aciz bir Å?ekilde yerde oturuÅ?u, arkasındaki kabloların acı içinde arkasından görünmesi her Å?eyi söylüyor zaten.

    Gerek yok kardeÅ?im, söylenecek sözlerini aÅ?aÄ?ıda duran kamyona ve bastıÄ?ım Å?u çıplak yerle söylediniz siz, 2 kiÅ?i benim koltuÄ?uma oturmanız, her Å?eyi anlatıyor. KonuÅ?manıza gerek yok, bunca yılın ardından daha büyük bir kavga etmeden gidin. Size dargın deÄ?ilim diyemem, ama sizi anlayabiliyorum. Siz beni anlamadınız, ama ben sizi anlayabiliyorum, elveda beyler. Ben döndüÄ?ümde hiçbir Å?ey kalmasın geriye bu evde sizden.

    Emre söze baÅ?layacak, baÅ?layamıyor, sanki ben demek istediklerini söylememiÅ?im gibi, farklı bir Å?ey söyleyecek, benim evimi de isteyecek deÄ?il ya benden?

    Söyleyemiyor, susuyor. Bir nebze kardeÅ?lik kalmıÅ? içinde. Uzatmasının bana zarar vereceÄ?ini anlayabiliyor demek ki. Ya da "daha fazla" zarar vereceÄ?ini.

    Geri dönüyorum. Kapıdan çıkmak için. Kapının önünde Å?evval, gözleri yaÅ?lı bana bakıyor. GeldiÄ?ini fark etmemiÅ?im. Yanından çıkarken elini tutuyorum. Benimle iniyor hızlı adımlarla. Tek teklime etmiyorum. Ama biliyorum, bir boÅ?luÄ?un elini tuttuÄ?umu görüyor eski dostlarım. Ya da hiç dostum olmuÅ?lar mıydı acaba? Å?imdi bana ihanet ettilerse geçmiÅ?te de edebilirlerdi. Ama öte yandan, geçirdiÄ?imiz anları silip de atamam ki...

    Artık yalnızım, yapayalnız. Artık hastalıklı olduÄ?um için Å?ikayet geldiÄ?i zaman kimse lehime bir Å?ey söyleyip tımarhaneye girmeme engel olamayacak.

    Kordona çıkıyorum. Golf çay bahçesine. Hava soÄ?uk, aslında eve girerken kendimi atmıÅ?tım içeri, üÅ?ümüÅ?tüm, hatta içeri girdiÄ?imde yaÅ?adıÄ?ım irkilme yüzünden donacak gibi olmuÅ?tum. Fakat insan o hıÅ?ımla çıkarken her duyguyu unutuyor, her hissi yok oluyor sanki, beyninin içindeki bir parça kıvılcım gözlerini kapatıyor, hiçbir Å?ey kalmıyor geriye.

    Ã?ay istiyorum, 2 tane. Adam beni tanıyor. Getiriyor iki çayımı. Gülüyorum kendi kendime. Neden bilmem, güldükçe gülesim de geliyor. Ã?ayı içicem, içsem rahatlıycam ama tutamıyorum ki kendimi. BardaÄ?ı elime alsam dökülcek.

    1 lira 50 kuruÅ?u masaya bırakıp çaylara hiç dokunmadan (aslında yanımda hiçbir Å?ey demeden, -ben gülerken ya da sinir krizi geçirirken- duran Å?evval bardaktaki çayın yarısını bitirmiÅ?ti fakat çayları almaya gelen adamın bunu gördüÄ?ünü zannetmiyorum) kalktım. Å?evval bir hayalet gibi takip ediyordu beni.

    Å?evval'e dönüyorum.

    Sen de terk edecek misin beni? AkÅ?am saat altı, güneÅ? batmak üzere, bir diÄ?er akÅ?am da sen mi gideceksin? O fabrika dedikleri saraya gittiÄ?imde kapının önünde duran hoÅ?geldiniz yazısını göremeyecek miyim yoksa bir sabah? Bembeyaz duvarlar bir anda dökülmüÅ? kireçlerle griye mi boyanacak, ve hiç yaÅ?amamıÅ?sın gibi o evde, bomboÅ? mu kalacak o ev?

    AÄ?lıyorum, hıçkıra hıçkıra. Yapayalnızım artık, tek sevdiÄ?im kalmıÅ? geriye, sevgilim, kendim, ya da aslında hiç kimse, benim gibi...[/i]

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Fri Jan 07, 2011 1:02 am Reply with quoteBack to top

    Okuldayım.. herkes koÅ?turuyor.. çocukluÄ?umun en güzel anları, tekrar yaÅ?ıyorum..

    o müzik.. Zil çalıyor.. girmek istemiyorum. Kaçıyorum, kurtuluyorum okuldan..


    Ve uyanıyorum. Kapı zilini Beethoven'dan Fur Elise yapmak zorunda bırakan apartman yöneticisine söverek.

    Kafamı saÄ?a çevirdiÄ?imde saatin dörtten biraz çok olduÄ?unu fark ediyorum. Dakikayı görüyorum, aÅ?aÄ?ıda bir yerde fakat algılayamıyorum. Ã?ok uykum var.

    Å?arkı kesiliyor. Å?evval'i uyandırmadan kalkıyorum. Ã?ok derin bir uykusu var, zaten yorgundu, zili duymadı bile. Ã?stüme bir tiÅ?ört alıp kapıyı açıyorum. DıÅ?arıdan gelen soÄ?uk keÅ?ke tiÅ?ört yerine kazak alsaydım dedirtiyor.

    Doktoru görünce yaÅ?adıÄ?ım Å?aÅ?kınlıÄ?ı anlatamam. Å?u zamana kadar hastanenin dıÅ?ında hiç görememiÅ?tim onu. Ã?stünde önlük yerine siyah bir mont var. Altında da açık renkte kadife bir pantolon.

    "Ho..hoÃ…?geldiniz?"

    Aslında Å?evval'i bana unutturmaya çalıÅ?an bu adamın geldiÄ?ini bilseydim (keÅ?ke Kim o? diye sorsaydım diyorum içimden) kapıyı asla açmazdım. Ama yine de nezaketen, bana iyilik yapmaya çalıÅ?an bu adamı buyur etmem gerekirdi. Sonuçta o, benim unutmamın daha iyi olacaÄ?ını düÅ?ünüyor. Bense unutmamamın. Benimle aynı düÅ?üncede olmadıÄ?ı için ona "Kötü" demem ancak yeÅ?ilçam filmlerinde mantıklı.

    "HoÅ?bulduk, içeri girebilir miyim?"

    Ne diyeceÄ?imi bilemiyorum.

    "Tabiî, fakat ev biraz boÅ?, kusura bakmayın."

    Seçkin Bey, gülümsüyor ve ayakkabılarını çıkarıyor. İçeriye hızlıca giriyor ve ben kapıyı kapattıktan sonra da hemen montunu çıkarmıyor. DıÅ?arısının ne kadar soÄ?uk olduÄ?unu tahmin edebiliyorum artık.

    Saate tekrar bakıyorum, acaba yanlıÅ? mı gördüm diye, 4, gerçekten de henüz sabahın körü. Zaten hava henüz karanlık.

    "Umarım hastalıÄ?ım için gelmediniz?"

    Doktorun bana bakıÅ?ından, bana ne kadar acıdıÄ?ını anlayabiliyorum.

    Bu esnada Å?evval uyanıyor. Yanıma geliyor. Doktoru görünce istemsizce irkiliyor.

    "Ã?nce bir çay demleyebilir misiniz? uykunuz açılınca daha rahat konuÅ?uruz böyle Å?eyleri."

    MutfaÄ?a gidiyorum. Å?evval yanıma geliyor.

    "Mutlaka bir ilaç bulmuÅ? olmalı. Ä°smail, eÄ?er seni tedavi etmesine izin verirsen sonsuza dek kaybedersin beni. Ã?ek git evden, kaç, çabuk!"

    O an fark ediyorum ki, doktor eninde sonunda beni tedavi edecek, kaçarsam da, kaçmazsam da. Anlıyorum ki doktordan kurtulmam gerek. Bunu yapmayı istemezdim.

    Ã?ekmeceden bıçaÄ?ı çıkarıyorum. Ne kadar parlak olduÄ?unu hiç fark etmemiÅ?tim. O kadar güzel görünüyor ki gözüme Å?u an.

    "İsmail bunu yapamazsın! O adam suçsuz!"

    Å?evval beni anlayamaz. Onu kaybetmemek için ne gerekiyorsa yaparım. Evet, belki doktor "Kötü" diye tabir edebileceÄ?im bir insan deÄ?il, fakat benim Å?evval'i kaybedersem öleceÄ?im kesin. Ve ölmemek için gerekeni yapmaya hazırım.

    Oturma odasına doÄ?ru sessizce gidiyorum. Doktor televizyonun karÅ?ısına geçmiÅ?, eski bir dizinin tekrarı oynuyor. KoltuÄ?un ters olması çok büyük bir avantaj. Beni görmüyor doktor. BıçaÄ?ı kaldırıyorum. Å?evval önüme geçiyor.

    "EÄ?er önü öldürmek istiyorsan beni geçmen gerekir. Geç öyleyse! Fakat doktorun seni fark etmemesine dikkat et! Lütfen onu öldürme!"

    Lanet olsun, eÄ?er böyle yaparsa doktora asla yetiÅ?emem. Kurtulabilir. Fakat doktoru öldürmem lazım.

    Ama?

    Å?evval zaten yok. Bıçak, onu delip geçecek, doktoru öldürebilirim. Evet, Å?evval her ne kadar ruhen yanımda olsa da, madden yok.

    Doktorun aklıma aÅ?ıladıÄ?ı bu düÅ?üncenin onun sonunu getirecek olması ne acı!

    BıçaÄ?ı bütün gücümle indiriyorum.

    Hiçbir Å?ey yok.

    Kimse..

    Bıçak boÅ?lukta ilerliyor, koltuÄ?un üstünden tepetaplak düÅ?üyorum. Bıçak elimden gidiyor.

    Ev sessiz, TV hiç açılmamıÅ?.

    Doktor yok, hiç gelmemiÅ?.

    Hayır..Olamaz.. Doktor vardı.. Biliyorum.. Hastane, onca insan!

    KoÅ?uyorum.. Evden çıkıyor ve hastaneye koÅ?uyorum..

    Ä°nsanlar var yollarda gecenin bu saatinde. Hayır, gerçek deÄ?iller! Ya da gerçekler mi? Asla bilemem!

    Hastaneye varıyorum.

    Gülümsüyorum, sonra gülmeye baÅ?lıyorum ve en sonunda kahkahalar alıyor yerini.

    Devletin kim bilir kaç yıllık boÅ? bir arsası.

    Kahkahalar atıyorum.

    Geri dönüyorum. Eskiden bir saray gibi olan Å?evval'in evine gidiyorum.

    Kahkahalar atıyorum.

    Fabrika, yıkık dökük.

    Sonrasını hatırlamıyorum.


    ..


    UyandıÄ?ımda, kordonda bir banktayım. AyaÄ?a kalkıyorum. Saat öÄ?leni bulmuÅ? olsa gerek, insanlar var.

    Hayır, yoklar! Hepsi halüsinasyon. BakıÅ?larımı üstüne diktiÄ?im insanlar bana bakıyorlar. Korkarak, bazıları yönlerini deÄ?iÅ?tiriyor.

    "Hayır, hepiniz halüsinasyonsunuz! Hiçbiriniz kandıramazsınız beni!"

    BaÄ?ırıyorum, insanlar bana bakıyorlar.

    KoÅ?uyorum. Ä°nsanların yanından geçiyorum.

    SoÄ?uk. Bunu yeni hissediyorum. Ã?stümde tiÅ?örtle -4 derecede yatmıÅ?ım. Ä°nsanların üstündeki montları Å?imdi fark edebiliyorum.

    KoÅ?uyorum, koÅ?abildiÄ?im kadar. Bir apartman var, gerçek! Bunu içimde, en derin yerimde hissediyorum.

    KoÅ?arak merdivenleri tırmanıyorum. Teras katının kapısı açık. Ã?ıkıyorum. Hemen korkulukların yanına gidiyorum. O an saymadım fakat, biliyorum, 9. kat.

    AÅ?aÄ?ıya bakıyorum. AÅ?aÄ?ıda yüzlerce insan koÅ?uÅ?turuyor. Küçücük Å?ehrin muazzam gürültüsü kulaklarımda.

    BaÅ?ımı aÄ?rıtıyor. Hepsi birer halüsinasyon.

    Hiçbir Å?ey gerçek deÄ?il, ve hiçbir Å?ey yalan deÄ?il.

    o insanlar birer halüsinasyon mu? Yoksa ben bir halüsinasyon muyum? Bu düÅ?ünceler beynimin içinde.

    Hayır, daha fazla dayanamam. Bu acıyı sizlere anlatmam da mümkün deÄ?il.

    Ve özgürlük. Sonsuz bir özgürlük. Rüzgar yüzüme çarpıyor, aÅ?aÄ?ıya doÄ?ru düÅ?erken ben; Alp, Doktor, Å?evval, Furkan ve Emre bana bakıyor, beni bekliyor.

    Acı hissetmiyorum, rahatlama duygusu, artık düÅ?ünce yok. Halüsinasyonlar yok. Ã?ünkü onları var eden bendim. Aynı gerçekleri var edenin ben olduÄ?um gibi. Hiç düÅ?ünmemiÅ?tim, benim halüsinasyonlarıma yalan diyenlerin de halüsinasyon olabileceÄ?ini.

    Benim Å?evval'ime yalan demiÅ?ti dünya. Yalan dünya.

    Elveda.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     


    All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2005 by me.
    You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt

    Sayfa Üretimi: 0.18 Saniye