Modules
  • Ana Sayfa
  • AvantGo
  • Downloads
  • FAQ
  • Feedback
  • Forums
  • Journal
  • Private Messages
  • Recommend Us
  • Search
  • Statistics
  • Stories Archive
  • Submit News
  • Surveys
  • Top 10
  • Topics
  • Web Links
  • Your Account

  • Who's Online
    Şu an sitede, 2 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

    Henüz üye değilseniz, Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

    Languages
    Site Lisanını Seçin


    FrpWorld.Com :: View topic - Büyü Konseyi (RPG)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Büyü Konseyi (RPG) View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Efla
    Site Admin
    Site Admin





    Joined: Apr 10, 2004
    Posts: 3913
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Nov 03, 2005 8:02 pm Reply with quoteBack to top

    Sitedeki veri kaybından dolayı rplerin devam edebilmesi için açılmıÅ?tır...

    _________________
    Chaos is the law of nature,
    Order is the dream of man.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    yeminer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 01, 2003
    Posts: 4316
    Location: istanbul

    PostPosted: Fri Nov 04, 2005 9:44 pm Reply with quoteBack to top

    Yeminer The Lich Kara Toprak'tan geri dönmüÅ?tü. Kara toprakta hiç beklemediÄ?i bir kiÅ?iyle karÅ?ılaÅ?mıÅ?tı, Quel-Shin ??

    Diyardan çoktan silinmesi gereken bu adamın ne iÅ?i vardı buralarda, amacı neydi, sakladıkları... Belirsizdi ve bir süre daha belirsiz kalacaklardı çünkü habis varlık için ilgilenilmesi gereken daha acil konular vardı. Ã?ncelikle üzerinde yaÅ?adıÄ?ı diyarın geleceÄ?i ile ilgili konular vardı, diyarın yapısı bozuluyordu ve bu bozulma içine büyüyü de alıyordu. Binlerce yılını verdiÄ?i bu diyar sanki çürümüÅ?, etleri kalmamıÅ? parmaklarının arasından kayıp giden ve asla tutamadıÄ?ı kum tanecikleri gibiydi. Kayıyordu, gerçeklik bozuluyordu ve kudretli Lich bu durum karÅ?ısında kayıtsız kalamazdı. Büyücüler bu konuda birÅ?eyler yapmalıydı, acil bir toplantı, evet belki bu konuda acil bir toplantı yapmak yerindeydi. Ustalar bu konuda söyleyecek bir çift lafı olması en muhtemel kiÅ?ilerdi ya da yetenekli yeni yetmeler iyi çözümler üretebilirlerdi.

    Konu büyü ve diyarsa, her büyücünün fikrini almakta fayda vardı. Ama bu konuda çabuk davranmalıydı.

    Bu konuda lich'in fazla seçeneÄ?i yoktu, her zaman yaptıÄ?ı gibi kulenin engin gücüne baÅ?vurdu kudretli lich ve de ikisinin güçlerinin birleÅ?imi ile sözleri diyarlardaki büyücülerin zihinlerinde Å?ekillendi.

    "Büyünün kudretli yolunda yürüyenler, ben kara cüppeli olanların lideri ve de büyücüler konseyinin liderlerinden birisi olarak tüm büyücüleri toplantıya çaÄ?ırıyorum. Büyü yolu ile ya da doÄ?rudan katılarak, sizin için hangisi daha uygunsa yedi gün sonra bu binada yapacaÄ?ımız konsey toplantısına hepiniz davet ediyorum. Diyarımızın geleceÄ?ini tartıÅ?ıp önemli kararlar alacaÄ?ımız bu toplantıda bulunmanız sizin yararınıza olacaktır"

    sözleri yavaÅ? yavaÅ? diyardaki tüm büyücülerin zihinlerinde oluÅ?tu.

    _________________
    her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
    güç amacın, k
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    Lord Necros
    BaÅ?büyücü





    Joined: Apr 29, 2005
    Posts: 1916
    Location: Necropolis

    PostPosted: Sat Nov 05, 2005 6:35 am Reply with quoteBack to top

    Necros, baÅ?büyücünün odasından fırtına gibi çıkıp odanın kapısını merdivenleri inleten bir gümlemeyle çarptı. HıÅ?ımla merdivenleri iniyordu ama nereye gittiÄ?inin, ne yaptıÄ?ının farkında deÄ?ildi, yada dostça olmayan gözler tarafından izlendiÄ?inin. GörüÅ?ü buÄ?ulanmıÅ?tı. Tek gördüÄ?ü bir renk anaforuydu. Zihninde sürekli olanları bitenleri tartıyordu. Piç bir kardeÅ?, omzunda sızlayan bir yara, onca uÄ?raÅ? ve karÅ?ılıÄ?ında eline geçen siyah bir kumaÅ? parçası! En çok da kafasına koyduÄ?u hedefleri gerçekleÅ?tirememesi onun içini yakıyordu, zira ne kardeÅ?ini öldürebilmiÅ?ti, ne ölümbüyücüsünü, ne de komutanı. Böyle topyekûn bir baÅ?arısızlık kabul edilemezdi. Bu haksızlıktı!

    GörüÅ?ünü engelleyen buÄ?u biraz aralandıÄ?ında, YılmaxÂ?ın odasının bulunduÄ?u koridora geldiÄ?ini fark etti. Ä°Å?te pencere oradaydı. Lanet güvercinin sınav duyurusunu getirirken kuleye girdiÄ?i pencere. Necros öfkeyle titredi. Güvercine, baÅ?büyücüye, sınava, hatta kuleye lanet etti. Sonra hızlı adımlarla YılmaxÂ?ın odasına yöneldi.

    Odaya geldiÄ?inde doÄ?rudan içeri girdi. Sınavı aldıÄ?ı için kendine ait bir odası olması gerektiÄ?ini biliyordu, ama böyle bir Å?ey ona bildirilmemiÅ?ti. Garip gelmesi gerektiÄ?i halde, öfkesinden bunun sebebini düÅ?ünememiÅ?ti Necros. Sanki tüm aklı selim yok olmuÅ?tu.

    Odayı kapatıp YılmaxÂ?ın yataÄ?ına gitti. Oda hala bıraktıÄ?ı gibiydi. Belli ki drow buralarda deÄ?ildi. Necros yürüyüÅ? asasını yataÄ?ın ucuna dayadı ve elindeki cüppeye kayıtsızca baktı. Cüppenin kumaÅ?ı nadide bir kumaÅ?tı. Tıpkı giydiÄ?i gibiydi. Ã?ok kaliteliydi. Büyücü bir an Å?aÅ?ırdı. Cüppeyi daha yakından incelediÄ?inde ise bir Å?eyin farkına vardı. Cüppe, kendi cüppesinin tıpatıp aynısıydı.

    Büyücü hafifçe gülümsedi. Kim bilir, belki de hâlâ birileri ona saygı gösteriyordu. Necros üzerindeki delik deÅ?ik ve kirlere bulanmıÅ? cüppeyi çıkartıp bir köÅ?eye fırlattı. Ardından yepyeni cüppeyi taktı üzerine. Yepyeni cüppesi ve pelerini ona eskisi kadar yakıÅ?mıÅ?tı. Eski cüppeyi de ne yapsaydı acaba? Cüppeyi almak için döndü ve elini uzattı ama cüppe orada yoktu. NecrosÂ?un yüz ifadesi deÄ?iÅ?ti. Bir hırsızın çevrede olup olmadıÄ?ına bakmak için etrafa bakındı ama odada kimse yoktu. Görünmez birisi olabilir miydi? Emin deÄ?ildi. KaÅ?ları çatıldı büyücünün. Burada bir an daha oyalanmaya niyeti yoktu. YürüyüÅ? asasını kaptıÄ?ı gibi odadan hızla çıktı. Ama bir baÅ?kasının dıÅ?arı süzülmesine müsaade edecek kadar açmamıÅ?tı kapıyı.

    Ä°yi de Å?imdi ne yapacaktı? Nereye gitmeliydi? Kararsızca merdivenlere doÄ?ru yürüdü. Ve bir anda zihninde bir imge belirdi. Bir baÅ?ka odaya gitmesi gerekiyordu. Kulede çok az yeri görmüÅ?tü ve bu odayı bilmiyordu. Ama her nasılsa bir Å?ekilde odanın yerini biliyordu iÅ?te.

    Merdivenlere atıldı Necros. Ä°ki kat yukarı çıktıÄ?ında karÅ?ısına çıkan koridora daldı. Koridor pek tekin görünmüyordu. Burada çok az kapı vardı ve kapıların hepsinden de yayılan büyü aurası saçlarını diken diken ediyordu. Kapılardan birkaçına yaklaÅ?tı Necros. Bazılarından hoÅ? bir huzur duygusu hissediyordu, bazılarında ise korku.

    Â?BaÅ?büyücülerin odaları.Â? diye mırıldandı Necros.

    BakıÅ?ları koridorun sonundaki odaya yöneldi NecrosÂ?un. Gitmesi gereken oda o odaydı. Ama odanın kapısı bile karanlıÄ?ın içinde kalıyordu. Odaya yaklaÅ?maya baÅ?layan büyücü, her adımında yoÄ?unlaÅ?an bir korkuyla yüzleÅ?ti. KulaÄ?ına tekinsiz fısıltılar geliyordu. Koridordaki gölgelerde ise kıpırtılar gözüne çarpıyordu.

    Fısıltılar arttı, kıpırtılar çoÄ?aldı. Necros gittikçe büyüyen bir korkuyla kapıya yaklaÅ?ıyordu ama kendini yaklaÅ?maktan alıkoyamıyordu. Sanki kapı onu kendine çekiyordu. En sonunda karanlıÄ?ın içinde, kapının önünde durdu Necros. Elini kapı tokmaÄ?ına uzatırken omzundaki yara sızladı ve diÅ?lerini sıkıp bir ıslık çıkartarak durdu büyücü. Kapıya uzattıÄ?ı elini omzuna götürdü. Ä°Å?te tam bu sırada yanından fısıldayan bir rüzgar geçti NecrosÂ?un. Aceleyle o tarafa döndü ama hiçbir Å?ey göremedi. KaÅ?larını çatarak yavaÅ?ça kapının tokmaÄ?ını çevirdi ve odayı açtı Necros. İçerisi tek bir küçük mumun solgun ıÅ?ıÄ?ı dıÅ?ında karanlıktı. Necros içeriye birkaç adımını attıÄ?ı anda odanın kapısı bir gümbürtüyle kapandı ve büyücü yerinden sıçrayarak arkasını döndü. Odayı aydınlatacak bir büyüye baÅ?lamayı düÅ?ünerek tekrar arkasını döndü. Burnunun dibindeki bir çift sarı gözle göz göze geldi. Pis bir kıkırdama duyuldu.

    Â?Neler olu-Â?

    Bir pençe büyücüyü kaldırdı ve bir köÅ?eye fırlattı. NecrosÂ?un atmakta olduÄ?u korku çıÄ?lıÄ?ı, duvara sertçe çarpıp nefesinin kesilmesiyle yarıda kaldı.

    Gözlerini bir an sıkıp sonra açan Necros ayaÄ?a fırladı ve yanıbaÅ?ına düÅ?tüÄ?ü mumu kavrayıp ileri uzattı. YaratıÄ?ın Å?ekli yoktu. Karanlıktı.

    Â?Gölgeler.Â? diye mırıldandı büyücü. O sırada çevresindeki sarı gözlerin sayısı da artmıÅ?tı. Bu yaratıklara karÅ?ı büyülü olmayan silahlar iÅ?ine yaramazdı. Haliyle hançerini veya yürüyüÅ? asasını unutabilirdi. Ama yaratıklar o kadar yakınlardı ki bir büyüyü zamanında yapması da olanaksızdı.

    Yaratıklardan birisi ileri atladı. Necros yürüyüÅ? asasını savurarak karÅ?ılık verdi. Asa, yaratıÄ?ın belinin içinden geçti ve Necros hayret içinde gölgenin ikiye ayrılmasını izledi. Gerçekten onu öldürmüÅ? olabilir miydi?

    Ayrılan iki parça, eksik uzuvlarını tamamladılar ve ayaÄ?a kalktılar. Artık iki gölge vardı.

    Necros öfkeyle yürüyüÅ? asasını fırlattı. Asa döne döne bir gölgeye çarptı ve onu ikiye ayırdı. Parçalar anında tamamlandı.

    Yaratıklardan birisi onu tutup yukarı kaldırdı. Å?amdan yere düÅ?erken gölge onu sertçe zemine vurdu. Sonra boÄ?azından tuttuÄ?u NecrosÂ?u kaldırdı. Sarı gözler NecrosÂ?un gözlerine dikildi ve korkunç bir ses odada yankılandı.

    Â?Bizden deÄ?ilsin. Buraya ait deÄ?ilsin. Bizden olana saygısızlık ettin. Burayı terk etmeni söyledik sana, ama bizi dinlemedin. Å?imdi öleceksin ve ölümünün acı dolu olduÄ?undan emin olacaÄ?ız.Â?

    Necros tekrar yere düÅ?tü. Sonra omzundaki yarada büyük bir acı hissetti. YaratıÄ?ın buz gibi pençesi, yarayı deÅ?iyordu.

    NecrosÂ?un iÅ?kence dolu çıÄ?lıÄ?ı karanlık tarafından yutuluyordu. Kendi sesini duymuyordu bile. Kimse ona yardıma gelmeyecekti.

    Serbest eliyle yaratıÄ?a vurmaya çalıÅ?ıyordu ama iÅ?e yaramıyordu. Eli gölgenin içinden geçiyordu. Necros artık yeri dövmeye baÅ?lamıÅ?tı ki eline metalin soÄ?uk sapı geldi. Gölge onu yere fırlatırken düÅ?ürdüÄ?ü Å?amdan. Å?amdanı gölgeye doÄ?du savurdu. Rüzgarla titreÅ?mekte olan mumun alevinin isabet ettiÄ?i yaratık uluyarak geri çekildi. Necros duvara dayanarak ayaÄ?a kalktı.

    Â?Ne kastettiÄ?ini anlamadım ucube, umurumda da deÄ?il. Ama Å?unu biliyorum ki birkaç tane ucubeye yenik düÅ?meyeceÄ?im!Â?

    Mumun alevi sönmüÅ?tü artık. Oda, gölgelerin gözlerindeki ıÅ?ık dıÅ?ında zifiri karanlıktı. Gözler hareket etti. Hepsi de NecrosÂ?un üzerine hücum etti.

    Ve Necros daha önce hiç duymadıÄ?ı, bir daha da asla hatırlayamayacaÄ?ı sözleri söyledi.

    Mumun ucunda bir parlaklık belirdi. Parlaklık giderek güçlendi, bakılamaz oldu. Necros gözlerini kapamak zorunda kaldı. Å?amdanın ucunda mum eriyordu. Bir sızıntı NecrosÂ?un parmaÄ?ına gelip yakmıÅ?tı çünkü. Parlak ıÅ?ık, NecrosÂ?un sımsıkı yumulmuÅ? gözkapaklarının arasından bile giriyordu. Isı o kadar fazlaydı ki Necros kavruluyordu. Saçlarının alazlandıÄ?ını, etinin kavrulup buruÅ?tuÄ?unu, cüppenin küle dönüÅ?tüÄ?ünü hissediyordu. Gölgelerin çıÄ?lıkları ise kulaklarını patlatıyordu. Acı dayanılmazdı. En sonunda büyücü rüyasız bir karanlıÄ?a gömüldü.


    Gözlerini açtıÄ?ında yumuÅ?ak bir yatakta yatıyordu. Gürül gürül yanan bir ateÅ?in çıtırtıları odadaki sessizliÄ?i bozarken, tavana ateÅ?in oynaÅ?an ıÅ?ıÄ?ı vuruyordu. Necros doÄ?rulup çevresine bakındı. Muhtemelen hala aynı odadaydı. BoÅ? Å?amdan yerde duruyordu çünkü. Ama bulunduÄ?u oda Å?imdi karanlık ve korkunç deÄ?ildi. Bir Å?öminede gürül gürül bir ateÅ? yanıyordu. Oda Å?ık bir Å?ekilde dekore edilmiÅ?ti. Sıcacıktı. Neler olmuÅ?tu? IÅ?ıÄ?ı ve acıyı hatırlıyordu. TelaÅ?la bedenine bakındıÄ?ında omzundaki dıÅ?ında hiçbir yara izine rastlamadı. Cüppesi de sapasaÄ?lamdı.

    Ã?antasını yataÄ?ın üzerine koydu Necros ve odada gezindi. Odada toplam üç kapı vardı. Birisi dıÅ?arı koridora açılıyordu. DiÄ?er ikisi ise...eh, bakmadan bilemezdi.

    Kapılardan birisine yöneldi ve kapıyı açtı. HoÅ? bir ıÅ?ıklandırması olan bir kütüphanedeydi. Raflara bakındı Necros. Türlü türlü baÅ?lıklar vardı: Ä°leri Seviye Lanetler ve Korunma Yolları, SavaÅ? BüyücülüÄ?ünün Püf Noktaları, Ã?lümBüyücülüÄ?ü: Hediye mi Lanet mi?...

    Necros normalde bunların hiçbirine dokunmazdı. Ama içinde garip bir his vardı. Bu kitaplar...hepsi onundu. Oda onundu Her Å?ey onundu.

    Necros bu bilginin sarhoÅ?luÄ?uyla sendeleyerek kütüphaneden çıktı ve kapısını kapatıp diÄ?er odaya geçti. Zifiri karanlıktı oda. Ama bir kez içeri adımını attıÄ?ında birden pek çok meÅ?ale alevlendi. İçinde bulunduÄ?u oda bir laboratuardı. Raflarda türlü türlü deney malzemeleri yer alıyordu. Uzakta bir sunak vardı. Pek çok masa bulunuyordu. Deney Å?iÅ?eleri masaların üzerini kaplıyordu. Bunlar ve benzeri daha pek çok Å?ey, laboratuardaydı. Ã?evresine bakınırken birden karÅ?ısında sarı gözleri yeniden gördü Necros. Ama bu kez gölgeler düÅ?manca gelmemiÅ?ti. Hepsi baÅ?larını yavaÅ?ça eÄ?di. En öndeki gölge Â?BaÅ?büyücü...Â? diye mırıldandı. BaÅ?büyücü. Evet, bunu sevmiÅ?ti. Necros kulenin hizmetkârlarını alt etmiÅ?ti. KarÅ?ılıÄ?ında da kule ona sırlarını vermiÅ?ti. Ve tuhaf bir Å?ekilde Necros daha...güçlüydü.

    Necros önünde eÄ?ilen yaratıklara ve kulenin ona sunduklarına baktı. Ve sonra güldü. Manyakça, hezeyan geçirir bir kahkahaydı bu kulenin koridorlarında yankılanan. Sonra kahkahası tiz bir zafer çıÄ?lıÄ?ına dönüÅ?tü. Sonunda nefesi tükenince vücudunu sarsan bir kıkırdamayla sustu. Kendine ait olan bu yerin masalarından birine hafifçe dokunup pürüzsüz yüzeyinde elini dolaÅ?tırdı. O artık diyarın sayılı baÅ?büyücülerinden birisiydi. Necros zaferinin sarhoÅ?luÄ?undan kurtulurken sahip olduÄ?u gücü daha iyi anlıyordu. Elini salladı. Gölgeler de itaat ederek kayboldular. Necros onlar artık onun hizmetine mi girdiler, yoksa sadece kulenin hizmetkarları olan yaratıklar mıydılar bilemiyordu. Belki tekrar karÅ?ılaÅ?ırlardı.

    Necros elindeki güçle neler yapabileceÄ?ini düÅ?ündü. Å?imdilik elindeki kitapları çalıÅ?sa iyi olacaktı. Kütüphanesine döndü ve çalıÅ?maya baÅ?ladı. Saatler süren bir çalıÅ?manın ardından da yataÄ?ına döndü ve dinlendi.


    NecrosÂ?u rüyasından uyandıran, zihninde yankılanan bir çaÄ?rı olmuÅ?tu. Gözlerini hızla açtı ve çaÄ?rıyı daha dikkatle dinledi.

    "Büyünün kudretli yolunda yürüyenler, ben kara cüppeli olanların lideri ve de büyücüler konseyinin liderlerinden birisi olarak tüm büyücüleri toplantıya çaÄ?ırıyorum. Büyü yolu ile ya da doÄ?rudan katılarak, sizin için hangisi daha uygunsa yedi gün sonra bu binada yapacaÄ?ımız konsey toplantısına hepiniz davet ediyorum. Diyarımızın geleceÄ?ini tartıÅ?ıp önemli kararlar alacaÄ?ımız bu toplantıda bulunmanız sizin yararınıza olacaktır"

    Â?Yeminer.Â? diye tısladı Necros kule efendisinin ismini. O lanet lichin sesini asla unutamazdı. O iç ateÅ?le yanan parlak gözleri, tiz sesi, korku dolu aurayı, ve çürüme kokusunu asla unutamazdı. O deli varlıÄ?ı asla unutamazdı.

    Yedi gün. Yedi gün sonra burada büyük bir toplantı olacaktı. Yedi günden önce tapınaÄ?a gidip gelmeliydi. Eski Necros, zamanının yetmeyeceÄ?ini düÅ?ünür ve aceleyle kuleyi terk ederdi. Ama BaÅ?büyücü Necros deÄ?il. Kendini tapınaÄ?a nakledebilirdi.

    BaÅ?büyücü gülümseyerek kütüphanesindeki çalıÅ?malarına geri döndü.

    _________________
    All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.

    Power demands sacrifice.
    Back to top View user's profileSend private message
    Lord Necros
    BaÅ?büyücü





    Joined: Apr 29, 2005
    Posts: 1916
    Location: Necropolis

    PostPosted: Sun Nov 06, 2005 10:44 pm Reply with quoteBack to top

    Å?öminenin yaydıÄ?ı gevÅ?etici sıcaklıÄ?ın karÅ?ısında, rahat bir koltukta oturan Necros, kucaÄ?ındaki kitabı bir kadeh sıcak Å?arabın eÅ?liÄ?inde okuyordu. Kitap demeye bin Å?ahit gerekti aslında. Cildi son derece yıpranmıÅ?, küçük bir günlüktü bu. Natt Wichberman isimli bir çıraÄ?a aitti. Günlük ilk baÅ?larda oldukça sıkıcıydı. Ã?ırak sürekli ustasını övüp duruyordu ama ustasının pek de düzgün bir Å?ey olmadıÄ?ı aslında tariflerinden belli oluyordu. Usta böyleyse çıraÄ?ın nasıl olduÄ?unu bilmek bile istemediÄ?ine karar verdi Necros. Ama onu kitabı okumaya iten rezil bir büyücü ve daha da rezil bir çıraÄ?ı deÄ?il, bir sayfada okuduklarıydı.

    Ve böylece ustamın parmaklarından fırlayan büyülü oklar, karÅ?ımızdaki kara cüppeliye isabet etti. DüÅ?manımız inildeyerek yere düÅ?tü. Ustam gardını gevÅ?eterek can çekiÅ?en büyücüye yaklaÅ?maya baÅ?ladı. Kendinden emin görünüyordu. Biz de onu takip ettik. Büyüden ve büyücülerden hoÅ?lanmayan cüce homurdanıp duruyordu. Ustam, büyücünün önüne geldiÄ?inde kara cüppeli aniden baÅ?ını kaldırdı. Gözlerinden nefret okunuyordu. Ã?lürken öldürmeyi amaçladıÄ?ı kesindi. Aniden sol elini yumruk yaparak kaldırdı ve ustama doÄ?rulttu. Elinde, ucunda bir koç baÅ?ı figürü bulunan bir yüzük vardı. Ben bir Å?ey anlamadan baktım ama ustamın gözleri faltaÅ?ı gibi açıldı ve hiçbirimiz bir Å?ey yapamadan yüzükten hayali bir koçbaÅ?ı çıkarak büyük bir Å?iddetle ustama vurdu. Ustam bir çıÄ?lıkla geriye doÄ?ru uçarken arkadaki duvara çok sertçe çarptı. Kemiklerin kırılma sesi odada yankılandı ve ustamın çıÄ?lıÄ?ı kesildi.

    Burada ben gözyaÅ?ları içinde ustamın yanına koÅ?tum ama çoktan ölmüÅ?tü o. Tekrar kara cüppeliye döndüÄ?ümde cücenin bir savaÅ? narasıyla baltasını büyücünün koluna indirdiÄ?ini gördüm. YüzüÄ?ün olduÄ?u kol iÄ?renç bir sesle bedenden ayrılırken kara cüppelinin canhıraÅ? çıÄ?lıÄ?ını hayal meyal duydum. Sonra yanımızdaki bir baÅ?ka savaÅ?çı kılıcını büyücünün kalbine gömdü ve kabusu sona erdirdi.

    Aynı savaÅ?çı pelerinini ustamın üzerine örterken ben Å?aÅ?kın adımlarla kopuk kola doÄ?ru yürüdüm. Kolun çevresindeki kan birikintisine basınca ayaÄ?ım kaydı ve sertçe yere düÅ?tüm. YattıÄ?ım yerde yüzüÄ?ü kopuk koldan çıkardım ve sakladım.

    Uzun zaman sonra kendime gelip yüzüÄ?ü dikkatlice incelediÄ?imde yüzüÄ?ün sadece basit, demir bir yüzük olduÄ?unu gördüm. İçerisinde ne gibi bir büyü saklıyorduysa artık gitmiÅ?ti.


    Necros kitabı pat diye kapattı. Görmek istediÄ?ini görmüÅ?tü. GünlüÄ?ün bundan sonrasında çıraÄ?ın o yüzüÄ?ü tekrar iÅ?levsel hale getirme denemelerinden bahsediliyordu. Hepsi de baÅ?arısızlıkla sonuçlanmıÅ?tı elbette. GünlüÄ?ün son sayfalarına çıraÄ?ın bir çiftçinin kızına aÅ?ık olmasıyla ilgili bir Å?eyler karalanmıÅ?tı. Sonra günlük aniden bitivermiÅ?ti. NecrosÂ?un tahminince çırak o kızla evlenip onunla çiftliÄ?e gitmiÅ? ve büyü çalıÅ?mayı bırakmıÅ?tı.

    Â?Ne büyük kayıp.Â? diye mırıldandı BaÅ?büyücü alayla.

    Necros kitabı ve bitirdiÄ?i sıcak Å?arabı barındıran kadehi yanındaki sehpaya koydu. Sonra çenesini sol eline dayayarak gözlerini Å?öminenin ateÅ?ine dikti. ParmaÄ?ındaki aile sembolünü barındıran yüzük, ateÅ?in titrek ıÅ?ıklarını yansıtıyordu.

    BaÅ?büyücü sözü geçen yüzüÄ?ü biliyordu, onu ve pek çok baÅ?kasını. Onun geldiÄ?i yerde pek çok büyülü eÅ?ya vardı. Büyülü eÅ?yalara aÅ?inaydı. EÅ?yaları yaratma konusunda tecrübesizdi, bunu inkar edemezdi. Ama teorik olarak ne yapması gerektiÄ?ini biliyordu. Büyükbabası büyülü eÅ?yalar yaratırken onun yaptıklarını ilgiyle izlemiÅ?ti.

    Bir keresinde, henüz çok gençken, büyükbabasının gözüne girmek amacıyla minik bir büyülü eÅ?ya yaratmaya çalıÅ?mıÅ?tı. EÅ?yanın içeriklerini büyükbabasının çıraklık dönemi kitaplarından bulmuÅ?tu. MumyalanmıÅ? elf eli gerekiyordu. Necros çocukluk anılarıyla gülümsedi. Büyücünün Eli adı verilen bu büyülü eÅ?yayı yaptıÄ?ında hevesle büyükbabasına koÅ?muÅ?tu. Ama büyükbabası eÅ?yaya horgörüyle bakmıÅ?tı. Yine de yaÅ?ından beklenmeyecek bir iÅ? yaptıÄ?ını söylemiÅ?ti. Necros ondan sonra bir daha hiç eÅ?ya yaratmaya çalıÅ?mamıÅ?tı ama büyükbabasının yaptıklarını ilgiyle izlemiÅ?ti.

    Belki aynı eÅ?yayı yeniden yapmakla baÅ?layarak becerilerini geliÅ?tirebilirdi BaÅ?büyücü. Pek çok farklı eÅ?ya aklına geliyordu. Ama sabretmeliydi. Onların çoÄ?unu yapabilecek kabiliyete sahip deÄ?ildi henüz.

    Evet, Büyücünün EliÂ?ni yeniden yapmakla iÅ?e baÅ?layabilirdi. BaÅ?büyücü hevesle oturduÄ?u yerden kalkıp laboratuarına yöneldi. Bir elfi öldürüp elini almak kolaydı, ama onu mumyalamak...

    Dustmenlerin tekniklerinden hatırladıÄ?ı kadarıyla mumyalamak için özel bir karıÅ?ım gerekiyordu. Organın sıvıyla kaplanması gerekecekti. KarıÅ?ımın içeriÄ?ini bilmiyordu ama oldukça geniÅ? olan laboratuarda bu karıÅ?ımın bulunacaÄ?ını düÅ?ünüyordu.

    Nitekim haklıydı da. Rafları tararken mumyalama sıvılarının olduÄ?u bir tarafa geldi. Pek fazla deÄ?illerdi ama iÅ?ine yarayacak kadar vardı. BaÅ?büyücünün yüzüne hoÅ?nut bir gülümseme yerleÅ?ti.

    Peki ya bir elf elini nereden bulacaktı? Necros normalde pek kuledeki bir elf büyücüyü öldürüp elini alabilirdi. Ama kahrolası lichin üzerine yerleÅ?tirdiÄ?i lanet yüzünden... Kule dıÅ?ına çıkması gerekecekti.

    Necros laboratuardan çıkarken durdu. Arkasını döndü ve ilerideki sunak olarak kullanılan açıklıÄ?a baktı. Bir anda aklına parlak bir fikir gelmiÅ?ti. Ä°Å?e yarayabilir miydi gerçekten de? Belki de... Necros pis pis sırıttı. Görülmeye deÄ?er bir deneyim olacaktı.

    BaÅ?büyücü laboratuardan çıkıp süzülürcesine kütüphaneye girdi. Ä°lerideki masaların birinin üzerinde kitaplardan birisinin arasından bulduÄ?u bir harita serilmiÅ?ti. Bu diyarın bir haritası olmalıydı. Haritanın üzerine eÄ?ildi.

    Â?Burası YükseliÅ? DaÄ?ı. Yeminer TapınaÄ?ıÂ?nın olduÄ?u yer.Â? diye mırıldandı ve bir parmaÄ?ını oraya koydu. Â?Burası da Büyücülük Kulesi.Â? DiÄ?er elinin iÅ?aret parmaÄ?ını da oraya koydu.

    �Arada oldukça mesafe var. Ah evet, On Kasaba.�

    Tapınakta göz attıÄ?ı karalamalara bakılırsa On Kasaba üzerine oldukça fazla oyun dönüyordu. KargaÅ?a içinde bir yerdi. Orayı geçmekten kurtulmuÅ? olması iyi olmuÅ?tu.

    Necros bakıÅ?larını Büyücülük Kulesi çevresine yoÄ?unlaÅ?tırdı. Minik bir köy iÅ?ini görürdü. Büyücülük KulesiÂ?ne giden çölün sonunda Druid Koruları baÅ?lıyordu. Haritaya göre bu koruların kuzeydoÄ?u kıyılarında bir, iki tane küçük köy bulunmalıydı.

    �Druidler, orman ve köy. Elf olmaması için mucize lazım.�

    Necros haritayı kaptıÄ?ı gibi hemen kütüphaneden fırladı ve odasında eÅ?yalarını toparlamaya baÅ?ladı. Yolculuk pek fazla sürmeyecekti. Lazım olanları alıp geri gelmesi uzun sürmezdi. Nasıl olsa deli lichin toplantısına yetiÅ?mesi gerekiyordu.

    Odasından fırlayıp kapıyı kapattı. Kapıyı odaya sahip olduÄ?unda büyüsüyle kilitlemiÅ?ti zaten. Kapı arkasından kilitlenirken BaÅ?büyücü hızlı adımlarla merdivenlere yöneldi. Bir an durup arkasını döndü. Odaya geldiÄ?inden beri ilk defa çıkıyordu. Kapısı yine gölgeler içindeydi; ama gölgeler bu sefer ona aitti. BaÅ?büyücü tebessüm ederek merdivenlerden aÅ?aÄ?ı indi.

    Tıpkı kuleye ilk geldiÄ?indeki gibi kimseyle karÅ?ılaÅ?mamıÅ?tı. Necros kulenin neden bu kadar boÅ? olduÄ?unu düÅ?ünmeden edemedi. Kuleden çıktıÄ?ında yerde at toynakalrının bıraktıÄ?ı izler gördü. Ã?ç ata aitlerdi belli ki. Buralarda bir yerlerde bir ahır olmalıydı.

    Kısa bir aranmadan sonra ahırı bulmuÅ?tu. İçeride ilk rastladıÄ?ı atı aldı. At onu bekliyormuÅ? gibi eyerliydi zaten. Kapkara bir attı. Daha önce bineklere çok az binen Necros, ata çıkarken biraz zorlandı. Atı sürmekte de ilk baÅ?ta zorlandıysa da zaman geçtikçe alıÅ?tı. Atı kontrol altında tutmaya çalıÅ?arak güneye doÄ?ru hızla inmeye baÅ?ladı. Yedi gün içinde geri gelmesi gerekliydi.

    _________________
    All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.

    Power demands sacrifice.
    Back to top View user's profileSend private message
    calis
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 21, 2004
    Posts: 738
    Location: Ä°zmir

    PostPosted: Sun Nov 06, 2005 11:50 pm Reply with quoteBack to top

    Estalus yüzünü karanlıÄ?a nadiren çeviren elfler den biri idi.Kim bilirdiki iyi kalpli bir elfin yüzünü karanlıÄ?a çevirebileceÄ?ini.Estalus daha küçüklükten içi kin,nefret ve öfkeyle dolu bir elfti.HerÅ?ey büyü gücünü kullanabilmesi ile baÅ?lamıÅ?tı.Kullana bildiÄ?i büyü gücü sayesinde yaÅ?adı Ä?ı barıÅ?,huzur ve mutluluk dolu enaber adındaki elf diyarında 5 elf i katletmesi ile baÅ?lamıÅ?tı.Kısa süre sonra elf ler tarafında dıÅ?lanmıÅ? hatta avlanması bile istenmiÅ?ti.

    Estalus artık kara bir elf olduÄ?unu kendiside farkındaydı ve her zaman seyahat etmiÅ?ti.Ve Å?imdide yolu bu diyara rastgelmiÅ?ti.Diyarda az da olsa büyü gücünü hissetmiÅ?ti.Ve bu büyü gücünün merkezine gitmeye karar vermiÅ?ti belki ordan yardım alabilirdi.Buraya gelmeden önce girdiÄ?i sayamadıÄ?ı kadar çok ogre ile baÅ?a çıkamamıÅ? vede aÄ?ır yaralanmıÅ? canının zor kurtarmıÅ?tır.

    Kısa fakat kendisine çok uzun gelen yürüyüÅ?ün ardından diyardaki büyünün merkezi olan eÅ?siz kuleye geldi.Asasına dayanarak kule nin giriÅ?ine doÄ?ru yürümeye baÅ?ladı.Fakat artık ayakları kendisini kaldıramayacak kadar yorgundu.Gözleri yavaÅ? yavaÅ? buÄ?landı ve bir un çuvalı gibi kulenin giriÅ?indkei soÄ?uk betona kapaklandı...

    _________________
    No one hears him cry so he turns to evil...
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    zignarutsilver
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 23, 2005
    Posts: 27

    PostPosted: Wed Nov 09, 2005 5:50 am Reply with quoteBack to top

    Zignarut karÅ?ılaÅ?tıÄ?ı yaratık ve güç hakkında söylediÄ?i Å?eyleri hatırlıyordu; "EÄ?er buraya güç kazanmak için geldiysen hemen git."

    Zignarut yaratıÄ?a verdiÄ?i cevabın kendi sözleri olduÄ?undan bile emin deÄ?ildi. Fena halde kafası karıÅ?mıÅ?tı. Hatırlıyordu. O'na kem küm ederek aptal bir cevap verdiÄ?inin farkındaydı. Ancak buraya onu tapınaktan efendileri yollamıÅ?tı. Artık iÅ?i buradaydı.Neyi bekliyordu? Hafızası neden bu kadar boÅ?tu? Neden olup biteni hatırlayamıyordu?

    _________________
    Ä°sim: Zignarut Silver
    Yetenek:Büyücü
    Irk:Ä°nsan
    Chaos TapınaÄ?ı
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Fri Nov 11, 2005 7:17 pm Reply with quoteBack to top

    Vampir lordu Å?aÅ?kın büyücüye ters ters bakmaktaydı.

    "Büyü konseyi ne alınacaksın büyücü. Ama yalnızca bir toplantıya katılma vesilesiyle. Ondan sonra tekrar bu topraklardan ayrılacaksın. Nedenini sende biliyorsun."

    Sonra vampir lordu keskin dudaklarından hızla bir büyünün sözlerine baÅ?ladı. Zignarut büyücüye herhangi bir tepki vermemeyi uygun gördü. Ki o bunları düÅ?ünürken büyü zaten köprü sözleri ile bitiÅ?e ulaÅ?mıÅ?tı.

    Ve teleportasyon bittiÄ?inde ikili Büyü Konseyinin o dev kütüphanesinde, lich yeminer in yanında belirdiler.

    Zignarut ve Zakhurr Ã…?imdi konseydeydiler.

    Zakhurr Yeminer i görünce baÅ?ını önüne eÄ?di, belden selamını verdi.

    "Saygılar sunarım üstadım. Bu büyücü Zignarut... Henüz eÄ?itimini almamıÅ?. Bense Zakhurr D'haarsz... Efendi Eldarin' in çıraÄ?ıyım ve Efendi Dareth, Efendi Erethan, Efendi Ereshin ve Efendi Eldarin in vekili olarak buradayım."

    Zakhurr keskin gözlerinin ardından lich in neler düÅ?ündüÄ?ünü kestirmeye çalıÅ?ıyordu.

    Ã?ldü denilen baÅ?büyücülerin vekilliÄ?ini yapmak üzere konsey toplantısına gelmiÅ?ti...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülü
    Back to top View user's profileSend private message
    yeminer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 01, 2003
    Posts: 4316
    Location: istanbul

    PostPosted: Fri Nov 11, 2005 8:15 pm Reply with quoteBack to top

    Lich yeni gelen ikiliye göz attı, bir çırak getirmiÅ?ti bu yeni gelen. DavranıÅ?ları kendinden emindi ve de birilerini temsil etmek üzere burda olduÄ?unu söylüyordu.

    EÄ?er gerçekten tanıdıÄ?ı birisi olsa ve onun istekleri doÄ?rultusunda beyanatta bulunacak olsa dahi buna izin verip vermeyeceÄ?ini düÅ?ündü lich. Muhtemelen o zaman da cevabı Å?imdiki gibi olurdu ama nedense bundan o kadar emin olamıyordu.

    "Eldarin'in çıraÄ?ısın demek ölemeyen, bir çırak bulabildiÄ?ine sevindim... özellikle senin gibi bir tane... "dedi lich, özellikle kelimeler arasında boÅ?luklar bırakıor, bu arada çıraÄ?ı inceliyordu. Eldarin gibi birisinin bunun gibi bir çıraÄ?ı olması pek de beklediÄ?i birÅ?ey deÄ?ildi ama sonuç olarak adamın deli olduÄ?unu cümle alem biliyordu. Bunun için çoÄ?u kiÅ?i biraz meraklanıp olayı geçiÅ?tirirdi ama lich hiç de öyle düÅ?ünmüyordu. Kendisi ne kadar deliyse Eldarin de o kadar deliydi ve de bu tür delilere dikkat etmek gerekirdi.

    "Konseyde sadece kendini ve bizzat sana yetki verenleri temsil edebilirsin çırak" dedi Lich ölemeyenin suratına diktiÄ?i kızıl gözlerle onu incelerken.

    "Böyle bir yetkin var mı ? Ã?zellikle de ustanın dıÅ?ında saydıÄ?ın yüce efendiler konusunda ?" diye bitirdi konuÅ?masını.

    _________________
    her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
    güç amacın, k
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Sat Nov 12, 2005 6:00 am Reply with quoteBack to top

    yeminer wrote:

    "Konseyde sadece kendini ve bizzat sana yetki verenleri temsil edebilirsin çırak" dedi Lich ölemeyenin suratına diktiÄ?i kızıl gözlerle onu incelerken.

    "Böyle bir yetkin var mı ? Ã?zellikle de ustanın dıÅ?ında saydıÄ?ın yüce efendiler konusunda ?" diye bitirdi konuÅ?masını.


    Zakhurr baÅ?ını önüne eÄ?miÅ?, üstadının sözlerini dinlemekteydi. Sözlerinin bittiÄ?ini düÅ?ündükten sonra hafifçe baÅ?ını kaldırdı, söze girdi.

    "Evet saygıdeÄ?er baÅ?büyücü. Dört usta da beni vekil tayin ettiler. Birincisi de, sonuncusu da... Onları burada ben temsil edeceÄ?im.

    Sizin de mutabakatınızla elbete ki... Kulenin baÅ?büyücüleri kendilerini konseyi ilgilendiren konularda hep mutabık kalmak zorundadırlar ne de olsa deÄ?il mi..."

    Cüppesini kenarından kavradı...Lich in önünde baÅ?ı eÄ?ik beklemeye devam etti...Onun kanının soÄ?ukluÄ?unu hissetmiÅ? miydi acaba, bunu merak ediyordu...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülü
    Back to top View user's profileSend private message
    yeminer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 01, 2003
    Posts: 4316
    Location: istanbul

    PostPosted: Sat Nov 12, 2005 6:56 am Reply with quoteBack to top

    Bu düÅ?ünülmesi gereken bir konuydu. Acaba bir usta yetkilerini, konuÅ?ma hakkını baÅ?kalarına devredebilir miydi ? Ä°lk bakıÅ?ta çok masum ve de makul bir düÅ?ünce gibi geliyordu ama bu birçok soruna neden olabilirdi. Bu yetkiler ileride çok olmadık kiÅ?ilerede bırakılabilir ve bu da büyü adına oldukça kötü Å?eylere sebep olabilirdi. Ama yine de kosey liderlerinin büyüye zarar verecek kiÅ?ileri görevlendirmeleri de pek olasılık dahilinde görünmüyordu.

    "DiÄ?er baÅ?büyücülerle birlikte karar veririz buna çırak" dedi lich, bu konuda tam bir karar verememiÅ?ti. Ä°ki durum da pek iyi görünmemiÅ?ti gözüne.

    _________________
    her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
    güç amacın, k
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Sat Nov 12, 2005 7:08 am Reply with quoteBack to top

    Zakhurr göÄ?sünü kapatmıÅ? olan cüppesinin iki yanını izlerken birden baÅ?ını kaldırdı. Lich Yeminer durumu uygun görmemiÅ? miydi?

    "Efendim, elbetteki sizlerin buyurduÄ?u olur, biz çıraklar siz bilge olanların yolunda ilerleriz. Lakin durumu açık, efendilerimiz çaÄ?rınıza cevap verecek pozisyonda deÄ?iller..."

    Lich in kıymetli zamanını boÅ?a harcamak istemiyordu; sözler açıktı, Å?üphelerde...

    Å?imdi toplantıya baÅ?anmalıydı...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülü
    Back to top View user's profileSend private message
    Lord Necros
    BaÅ?büyücü





    Joined: Apr 29, 2005
    Posts: 1916
    Location: Necropolis

    PostPosted: Sun Nov 13, 2005 1:34 am Reply with quoteBack to top

    Zırıltılar.. Ã?ocuk zırıltılar.. Bunu hak etmek için ne yapmıÅ?tı acaba?

    En sonunda kuleyi çevreleyen koruya vardıklarında BaÅ?büyücü Necros SpellweaverÂ?ın aklındaki düÅ?ünceler bunlardı. Kuleden ayrıldıÄ?ında Å?u anda da altında bulunan atla ayrılmıÅ?tı. Ama dönüÅ?ü on iki çocuk ve üç bakire genç kızla olmuÅ?tu.

    Sirenlerin büyülerini etkileyen masum sesler. Necros alayla güldü. O kasaba halkı ne kadar da aptaldı. Eh, belki de o kadar aptal deÄ?illerdi. Ã?ocukların haylazlıklarına ve gürültülerine bakılırsa herhalde aileler onlardan kurtulduklarına daha da memnun olmuÅ?lardı.

    GidiÅ?inin sadece beÅ? saat aldıÄ?ı düÅ?ünülürse dönüÅ?ünün bu kadar uzun sürmesi BaÅ?büyücüÂ?yü Å?aÅ?ırtmamıÅ?tı. Yanında böyle bir grupla geliyorsa yavaÅ? ilerlemesi doÄ?aldı. Sık sık çocukları korkutmak zorunda kalmıÅ?tı. Bu bile onları yıldırmamıÅ?tı.

    Ama en sonunda kuleye gelmiÅ?ti ve diyarın tüm tanrılarına Å?ükürler edebilirdi. Kulenin kapısına geldiÄ?i zaman attan inen NecrosÂ?un, atı ahıra geri götürmeyi düÅ?ündü ama at zaten Å?aha kalkarak ahıra doÄ?ru koÅ?maya baÅ?lamıÅ?tı bile. BaÅ?büyücü atı garip koÅ?ullar altında aldıÄ?ını hatırladıÄ?ından omuzlarını silkti. Ã?ocuklara yaptıÄ?ı bir baÅ? iÅ?aretiyle kapıya ilerledi.

    NecrosÂ?u Å?aÅ?ırtan ilk Å?ey burada olmuÅ?tu. Kulenin giriÅ?inin önünde birisi baygın bir halde yatıyordu. Necros eÄ?ilmedi, yabancıyla ilgilenmedi. Kim olduÄ?una bakmaya bile yeltenmedi. Onu burada bırakıp gidebilirdi, ama kahrolası lichin üzerine yerleÅ?tirdiÄ?i lanet düÅ?ünülürse, böyle bir davranıÅ?ın bedeli aÄ?ır olabilirdi.

    Â?Onu yerden kaldırın ve benimle gelin.Â? dedi BaÅ?büyücü çocuklara buz gibi. Yolculuk boyunca BaÅ?büyücüÂ?ye resmen meydan okuyan çocuklar, kulenin ihtiÅ?amını ve korunun caydırıcılıÄ?ını görünce dut yemiÅ? bülbül kesilmiÅ?lerdi. Ancak kızlardan birisi baÅ?ını salladı ve diÄ?erlerini ittirerek adamın yanına gitti. BaÅ?büyücü endiÅ?elenmiyordu. Küçük de olsalar on beÅ? kiÅ?ilerdi. Bir zahmet, bir adamı kaldırsınlardı.

    Necros buz gibi bir ifadeyle kulenin kapısındaki tokmaÄ?ı tutup üç kez vurdu. Kulenin kapıları gürültüyle aralandı. BaÅ?büyücü arkasına bile bakmadan içeri girdi. Arkasından gelen zorlu solumalardan, çocukların da onu takip ettiklerini anlayabiliyordu. O adamı bir de merdivenin üstüne kadar taÅ?ımaları ayrıca eÄ?lenceli olacaktı.

    BaÅ?büyücü merdiveni çıkarken hızını bile bile arttırdı. AÅ?aÄ?ıda çocuklar ve kızlar birbirlerine daha hızlı olmalarını yoksa onu kaybedeceklerini fısıldıyorlardı. Gerçekten endiÅ?elenmiÅ? olmalılardı çünkü Necros baÅ?büyücülerin odalarının bulunduÄ?u kata geldiÄ?inde grubu da neredeyse hemen arkasındaydı.

    TaÅ?ıdıkları-muhtemelen büyücü olan-adamı NecrosÂ?un odasının zeminine un çuvalı gibi bıraktıklarında, çocuklar ve kızlar da kendilerini yere attılar ve soluklanmaya çalıÅ?tılar. Yedi gün olmuÅ?tu. Buraya çok daha önce dönmesi gerekirken, ancak Å?imdi gelebiliyordu BaÅ?büyücü. Ã?ocuklara, kızlara ve baygın büyücüye hor görerek baktı. Kızlara döndü.

    Â?Adamı yataÄ?a yatırın ve ayılana kadar bekleyin. Bir yarası olup olmadıÄ?ını kontrol edin. EÄ?er varsa Å?uradaki dolapta bandaj bulabilirsiniz.Â? Necros odanın köÅ?esinde duran bir dolabı gösterdi. Â?Ayrıca bir kadeh Å?arap da verebilirsiniz. Ben gelene kadar ona mukayyet olun. Odadan çıkmaya veya Å?u diÄ?er iki kapıya girmeye çalıÅ?mayın. Zaten üç kapı da büyüyle kilitlidir. Ama eÄ?er açmayı denerseniz ben anlarım ve bu sizin için hiç iyi olmaz.Â?

    BaÅ?büyücü hepsine ateÅ? saçan gözlerle baktı. Onlar yüzünden bu kadar geç kalmıÅ?tı. Elbette ki bilemezlerdi, ama olsun. Onlara karÅ?ı mantıklı davranmak istemiyordu. Nasıl olsa yakında çoÄ?u ölecekti.

    Â?Ah unutmadan, büyücüyü yataÄ?a yatırmadan önce kıyafetlerini çıkartın. O kirli kıyafetlerle yataÄ?ımda olmasını istemiyorum.Â?

    Kızlar endiÅ?eyle baÅ?ını sallarken Necros dinlenme fırsatı bile bulamadan odasının kapısını açıp dıÅ?arı fırladı ve kapıyı kapattı. Kilit büyüsü onu etkilemiyordu. Ama baÅ?kaları bu kilidi kolay kolay aÅ?amazdı.

    Å?imdi, toplantı nerede yapılıyor olabilirdi? Deli lich sadece kulede olacaÄ?ını söylemiÅ?ti ama kule kaybolmak için yeterince büyüktü. Demek ki tüm büyücülerin bildiÄ?i ve akıl alabileceÄ?i bir yerde toplanılıyor olmalıydı. Evet, kulenin dev kütüphanesi.

    Necros merdivene doÄ?ru ilerledi ve aÅ?aÄ?ı inmeye baÅ?ladı. Kütüphane birkaç kat aÅ?aÄ?ıdaydı. Acele etmeliydi. En sonunda kütüphanenin olduÄ?u kata vardıÄ?ında-bu katta koridor yoktu, doÄ?rudan kütüphaneye açılan bir kapı vardı-Necros kendini kütüphaneye attı. Kütüphanenin sessizliÄ?inde yankılanan sesleri duyabiliyordu.

    "DiÄ?er baÅ?büyücülerle birlikte karar veririz buna çırakÂ?

    Deli lich! Necros onun cehennemin dibine gitmesi için neler feda etmezdi. Lichin üzerine yerleÅ?tirdiÄ?i laneti unutmamıÅ?tı ve unutamayacaktı da. Bir gün mutlaka bunun intikamını alacaktı BaÅ?büyücü. Bu sırada ona cevap veren baÅ?ka bir ses duydu. Bu seste de tıpkı uÄ?ursuz lichinkisinde olduÄ?u gibi ölümün soÄ?uk yankısı bulunuyordu.

    "Efendim, elbette ki sizlerin buyurduÄ?u olur, biz çıraklar siz bilge olanların yolunda ilerleriz. Lakin durumu açık, efendilerimiz çaÄ?rınıza cevap verecek pozisyonda deÄ?iller...Â?

    Bir sessizlik oldu. Necros durduÄ?u yerden hareketlendi ve yürüyüÅ? asasının tıkırtılarıyla birlikte hızla iki ölünün görüÅ? sahasına girdi. Artık diÄ?er sesin sahibini görebiliyordu: Bir vampirdi.

    NecrosÂ?un gözleri lichin gözlerine gittiÄ?inde bir an için, tek bir an için, büyük bir nefretin ateÅ?i alevlendi gözlerinde. Sonra anında söndü. Lichin korku aurasını hissedebiliyor, çürüme kokusunu alabiliyordu Necros. Bir kez daha midesi bulanmaya baÅ?lamıÅ?tı ve aÄ?zında acı bir tat belirmiÅ?ti. Ama yumruklarını sıktı. Korkusunu liche göstermeyecekti. Ona bu zevki tattırmayacaktı. BaÅ?büyücü ikisine de hafifçe reverans yaptı. Gözlerini YeminerÂ?in gözlerinden ayırmadı.

    Â?Arzu ettiÄ?iniz gibi buradayım, Kule Efendisi. Bir toplantı yapılacaÄ?ını haber etmiÅ?tiniz.Â?

    Necros ilk defa bakıÅ?larını lichten ayırdı ve oturacak bir yerler bakındı.

    _________________
    All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.

    Power demands sacrifice.
    Back to top View user's profileSend private message
    calis
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 21, 2004
    Posts: 738
    Location: Ä°zmir

    PostPosted: Tue Nov 15, 2005 7:33 am Reply with quoteBack to top

    Estalus gözlerini yavaÅ? yavaÅ? gözlerini açmaya baÅ?ladı.GörüÅ?ü ilk açtıÄ?ında puslu olmasına raÄ?men yavaÅ? yavaÅ? daha iyi görmeye ve etraftaki olanları algılamaya baÅ?lamıÅ?tı.Ä°lk hissetiÄ?i soÄ?uk zemin yerine yumuÅ?ak ve temiz bir yatakta yatmakta oldunu anladı.

    Estalus yavaÅ? yavaÅ? kalkmaya hareket etti.Fakat üstünde hiç birÅ?eyin olmadıÄ?ını son anda fark etti.Birden odanın içinde kıkırdamalar yükseldi.Oda da yannız deÄ?il oda fazla küçük olmasada etraf kalabalık olduÄ?u için oda biraz küçük görünüyordu.Estalus yüzünün kızarmadıÄ?ını ümit ederek hırçın bir Å?ekilde baÄ?ırarak

    -Lanet cüppem nerede.Hemen bana ona geri verin!

    Oda da bulun kızlardan biri yi Estalus a fazla yaklaÅ?arak ona cüppesini verdi.Estalus hırlayarak cübbeyi aldı ve hızlıca üstüne geçirdi.Daha sonra yataÄ?ın baÅ?ına dayanmıÅ? olan asasına dayanarak ayaÄ?a kalktı.

    "Buraya nasıl geldim bu lanet yer umarım kulenin içindeki bir odadır" dedi içindne baÅ?ını ovuÅ?turarak.Daha sonra kapıya yöneldi ve kapıda ki büyüyü hissedince geriledi diÄ?er 2 kapıya yöneldi ve bunlardkai büyüyü hissedince tekrar yataÄ?a giderek oturdu."Peki tamam sanırım kuledeyim ve lanet bir büyücü dıÅ?arı çıkmamam için buraya beni kilitlemiÅ?" dedi içindne ve iç geçirdi....

    _________________
    No one hears him cry so he turns to evil...
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    yeminer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 01, 2003
    Posts: 4316
    Location: istanbul

    PostPosted: Wed Nov 16, 2005 12:53 am Reply with quoteBack to top

    "Konseyde yüce seslerini duyamayacaÄ?ımız yücelerimiz adına üzüldüm ama bahsi geçen ustaların varlıklarından bile emin olmadıÄ?ımız halde böyle bir zamanda konsey üzerindeki sözlerini hem de fiziksel bir baÄ?lantı olmadan baÅ?kalarına aktarmaları çok anlamsız ölemeyen. Bu kabul edilemsi zor bir durum, sesin üstadın Eldarin'in sesi kabul edilecektir fakat bundan fazlası konusunda fazla ümitlenme." diye seslendi lich ve salona yeni giren kiÅ?iye bir göz attı.

    "Bu surat tanıdık, bu nefretle bakan gözler de" diye düÅ?ündü lich keyifle ve de yeni gelene çevirdiÄ?i alayla çürük yeÅ?il bir renkle iÄ?renç bir Å?ekilde parlayan göz deliklleri birkaç saniye büyücünün üzerinde oyalandıktan sonra kemikleri dıÅ?ında çok az Å?eyi kalmıÅ? kafatasını tekrar vampire doÄ?ru çevirirken konuÅ?maya baÅ?ladı.

    "Evet sizi buraya topladım, çünkü önemli Å?eyler olacaÄ?ını hissediyorum ve diyardaki büyücüler buna hazırlıklı olmalılar."

    _________________
    her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
    güç amacın, k
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    Lord Necros
    BaÅ?büyücü





    Joined: Apr 29, 2005
    Posts: 1916
    Location: Necropolis

    PostPosted: Wed Nov 16, 2005 1:12 am Reply with quoteBack to top

    Necros kendine bir sandalye çekti. Lichin tam karÅ?ısına oturdu, yürüyüÅ? asasını sandalyesine sayadı. Uzun, kemikli parmaklarını çıtlattıktan sonra parmaklarını birbirine geçirdi ve çenesini dayadı. Biraz sessizce kalıp dinledikten sonra fısıltı gibi bir sesle konuÅ?tu.

    "Evet Kule Efendisi, benim de bazı uyarılarım olacak. Tüm kardeÅ?lerimizin bilmesinin uygun olduÄ?unu düÅ?ündüÄ?üm bazı uyarılar."

    _________________
    All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.

    Power demands sacrifice.
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     


    All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2005 by me.
    You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt

    Sayfa Üretimi: 0.20 Saniye