Türkler’in, Abbasiler ile Ã?inliler arasındaki savaÃ…?ta Abbasilere destek vermesiyle hayatlarında yaptıkları çoÄ?u Ã…?eyde bir takım düzeltmelere gitmiÃ…?lerdi. Ã?adırlarının baÃ…?köÅ?elerinde bulunan, taptıkları paslı Ã…?eyleri çöpe atmıÅ?lar ve yaÃ…?lı Ã…?amanları da tek tek kafalarını kesmek suretiyle susturmuÃ…?lardı. Böylece ıÅ?ıÄ?ı arayıÅ? sürecine girdikleri bu dönemde kanlı eylemler birbiri ardına takip ederken bir kavim Asya’da büyük bir güç toplamaktaydı!
Gür-Han, koca ordusuyla ve göçebe halkıyla tüm Asya’da belli bir sınırlar içerisinde yaÃ…?amamıÅ? ve hem Ã?in, hem MoÄ?ol hem de Türkler için büyük bir dert olmuÃ…?tur. YaÄ?maladıÄ?ı Ã…?ehirlerde ele geçirdikleri Prenslerin kafalarını kesip yiyeceklerine katkı maddesi olarak ilave ettirmesi bir süre sonra gelenek haline gelmiÃ…?tir. Ardından düÅ?man ülkelerin prenseslerinden oluÃ…?an koleksiyonuyla Asya’da bahsi geçen zalim bir bey diye adı geçmiÃ…?tir.
Ã?ldüÄ?ü zaman bindiÄ?i veya birkaç dakikalıÄ?ına da olsa elinin deÄ?diÄ?i tüm atlar tespit edilmiÅ? ve kılıçtan geçirildikten sonra mezarına konmuÅ?tur. O da yetmemiÅ? eÅ?leri, köleleri ve tüm deÄ?erli eÅ?yaları da mezarına gömülmüÅ?tür. OÄ?ullarına hiçbir Å?ey miras olarak bırakmamıÅ?tır.
Ama herkes onu saygıyla hatırlamıÅ?tır, tabi ki oÄ?ullarından biri akıllılık edip diÄ?er kardeÅ?lerini zehirleyip yeni Kara-Hitay Beyi olana kadar. O da babasının izinden gitmiÅ? ve bundan sonra tüm Kara-Hitay beylerine Gür-Han diye hitap edileceÄ?iyle ilgili bir kural getirmiÅ?ti. Bu kural beyliÄ?in yıkılıÅ?ına kadar sürmüÅ?tü.
Bu kadar acımasızlık ve barbarlık içeren tarihleri boyunca bir kavmin yaptıÄ?ı hiç mi iyi Å?ey olamazdı? Ã?inliler artık pek umurlarında olmasa da kayıtlarına göre soyları tükenmiÅ? bir sürü beylik keÅ?fetmiÅ?ti. Bunlardan bazıları da MoÄ?ol ve Ã?inlilere baÄ?lı beyliklerdendi.
En sonunda Gür-Han tüm Asyayı (o zaman göre Dünya sadece Asya’dan oluÃ…?tuÄ?u için) ele geçireceÄ?ini belirterek tüm ordusuyla Ã?in’e yürümüÅ?tü. Ã?nündeki en büyük engel Ã?inlilerdi. Ã?ünkü MoÄ?ollarla akrabalardı ve Türkler yakın zamanda inandıkları yeni dinleri gereÄ?i daha bir mütevazı ve hoÃ…?görülü olmuÃ…?lardı. Yani Ã?inliler kadar diÄ?erleri pek bir tehlike teÃ…?kil etmiyordu.
1. Bölüm “Büyük Kedi”
GüneÅ?in doÄ?uÅ?uyla köy yavaÅ? yavaÅ? canlanıyordu. YaÅ?lı adam yataÄ?ından doÄ?rulurken güneÅ?in getirdiÄ?i huzur ve güzellikle içinin bir hoÅ? olduÄ?unu hissetmiÅ?ti. Tabi bir süre sonra bu hissinin ona tek getirdiÄ?i Å?eyin çarÅ?afındaki ıslaklık olduÄ?unu fark etmiÅ?ti.
Aynada saçı ve sakalını beÅ? dakika süren ayırma sürecinden sonra çadırından çıkmayı baÅ?armıÅ?tı. Heyecanla bir gencin onun çadırına doÄ?ru koÅ?tuÄ?unu gördü. Yirmili yaÅ?larda, açık yeÅ?il gözleriyle oldukça yakıÅ?ıklı bir gençti. YaÅ?lı adam gence seslendi:
“Gene ne oldu sabahın bu kör vaktinde?”
Genç, yaÅ?lı adamın alt taraflarındaki ıslaklıÄ?ı fark etmiÅ? olsa da saygısından bir Å?ey söyleyemedi bir süre.
“DudaÄ?ının ve dilinin belli bir iÃ…?levi daha vardır yemek yemek dıÅ?ında. O iÃ…?levin sayesinde soruma yanıt verebilirsin sanırım.” Dedi yaÃ…?lı adam alay edercesine.
“Yok efendim. Sadece düÅ?ünüyordum.” Diye sonunda genç
“Bu düÅ?ünüyorum tarzı cümleleri kafanıza o filozof beyniyle Lydronk Efendi mi sokuyor yoksa hocan olacak o cücemsi bey mi, Clicks yeÄ?enim?”
“Cücemsi diye hitap etmeyin bir daha ona Bigcat Dede! Onun adı Bay Büyük Ã?stat SaygıdeÄ?er Dwaxer ve ben onun en gözde öÄ?rencisiyim.”
“Bırak Ã…?imdi gevezeliÄ?i! Sen neden koÃ…?turduÄ?unu söyle daha güneÃ…?in bize huzur ve kardeÃ…?lik duygularını aÃ…?ıladıÄ?ı bu sabah vaktinde?”
“Alenthas kardeÃ…?e günaydın ve iyi Ã…?anslar demeye gidiyordum. Büyük Ã…?efimiz ona bugün çok önemli bir görev verecekmiÃ…?!”
“Herkese kardeÃ…? diye diye en sonunda bazı kesimler anan baban hakkında bir takım yanılgılara düÅ?ecek benden söylemesi! Peki, büyük Ã…?ef bu güneÃ…?in huzur ve kutluluk dolu hislerimizi kuvvetlendirdiÄ?i bu sabah vaktinde vereceÄ?i çok ama çok önemli görevi neymiÃ…??”
“Ä°Å?te eÄ?er beni biraz tutarsa öÄ?renemeyeceÄ?im?” diye sıkkınlıÄ?ını dile getirdi Clicks ve baÃ…?ka bir Ã…?ey de söylemeden uzaklaÃ…?tı.
“Bak Ã…?una terbiyesiz yeni neslin bir o kadar terbiyesiz dolu davranıÅ?larını sergiliyor!” diye söylendi Bigcat Dede arkasından.
O sırada karÃ…?ı çadırdan güneÃ…?in ıÅ?ınlarını yansıtan koca kalkanıyla biri çıktı. Ä°lk baÃ…?ta gözleri kamaÃ…?an Bigcat güneÃ…?e küfür ettiÄ?inden çadırdan çıkanın kim olduÄ?unu anlayamadı. Ã?adırdan çıkan Ã…?efin bir dolunay gecesinde çadırın önünde bulduÄ?u sonra onu manevi kızı ilan ettiÄ?i Illyra Hanım’dı.
“Günaydın!” dedi gülümseyerek, ama Bigcat Dede kendi söylediÄ?i küfürleri yüzünden kulaÄ?ına Illyra’nın hoÃ…? ve narin sesi ulaÃ…?amamıÅ?tı.
Kulakların nadir yapısı gereÄ?i kimse hangi soydan geldiÄ?ini çözememiÅ?ti. Bazıları efsanelerde geçen elf prenseslerinden biri olduÄ?unu söylese de Bigcat bu laflara söyleyeceÄ?i tek Å?eyin bir dolu küfürle destekleyebileceÄ?ini belirtirdi.
Illyra çadırının kenarına oturup Å?efin ona yakın zamanda olan doÄ?um gününde hediye ettiÄ?i kılıcına göz gezdiriyordu.
“Alenthas yine benden izin almadan kılıcımızı almıÅ? anlaÃ…?ılan. Her tarafı çentik çentik olmuÃ…? gene!”
Bir Å?iir kulaklarından yankılanmaya baÅ?lamıÅ?tı birden:
Dost olan bir gün
Gece gelse de sana dost
Kara bir fısıltıdır belki de
Hainin taÅ?ıdıÄ?ı silah
Anlarsın o zaman o kiÅ?i
Sana bir dost mu,
Yoksa bir düÅ?man mı?
Edmond mutluluk dolu bir ifadeyle geleni tanımıÅ?tı, ama hislerini derinlere gömmüÅ? ve beklemiÅ?ti usulca.
Bigcat bile tepeden atıyla yavaÅ?ça aÅ?aÄ?ıya ineni fark ettiÄ?inde belirgin bir Å?ekilde gülümsemiÅ?ti.
Firble, uzun ve daÄ?ının saçları ve turkuaz rengindeki gözleriyle uzaktan bile fark edilebiliyordu. Atını köyün biraz dıÅ?ında durdurdu ve yürüyerek köye indi. Hala uyuyanlar vardı, ondan fazla sesçıkartmak istemiyordu.
“Ooo, HoÃ…? geldin Firble Efendi! Gözlerimiz tepelerde kalmıÅ?tı. En sonunda geri gelebildin! Bu sefer neler keÃ…?fettin?” diye sordu Bigcat.
“Ã?nce bir soluklanmasına izin ver, Bigcat Dede! Belli ki uzun yollardan gelmiÃ…?.” Diye hafifçe azarladı Illyra.
“HoÃ…? bulduk!” dedi önce Firble, sonra Edmond’a döndü: “Sesim kara bir fısıltı mı taÃ…?ıyor sence? O zaman söyle bana ben bir dost muyum yoksa bir düÅ?man mı”?
“Dudaklarından dökülen dostluÄ?un fısıltısı! Oradan asla bir hainlik çıkmaz, Firble Efendi!” dedi Edmond gülümseyerek ve ikisi uzun bir süre sarıldılar.
“Neyse artık nerelerdeydin anlat hadi. Ã…?imdi diÄ?erleri de doluÃ…?madan kısa bir özet geçsene!” diye sıkıÅ?tırdı Bigcat.
“Yeni yerler gördüm. Uzaklara kadar gittim. Bu yüzden uzun yıllar geçti buralara dönemedim. Ama sonunda yine evimdeyim, güneÃ…?in bize huzur ve kardeÃ…?liÄ?in o yüzde duygusunu hissettirdiÄ?i bu kutsal sabahta!”
“Ã?ok uzak dediÄ?in ne kadar uzak? Bu Asya dedikleri yerin bir sonu var mıymıÅ??” diye sordu bu sefer Bigcat.
“Asya’nın diÄ?er yarısına sürükledi yolculuk beni. Orada insanlar Avrupa diye bahsediyorlar bulundukları yer için. Sonra denizlerde yolculuk ettim ve sonunda kader beni unutamayacaÄ?ım yerlere kadar götürdü.”
“Nereye? Bulutlara mı?”
“Hayır. Tüm ayak basılabilecek yerlerin en sonuna kadar gittim!”
(Devam Edecek….)
2. Bölüm “Firble’den Ä°nciler”
Starfell yataÄ?ından doÄ?rulduÄ?unda dıÅ?arıdan gelen seslere bir anlam veremedi ilk baÅ?ta. Omuzları aÄ?rıyordu. Ã?ünkü gece yarısına kadar kılıç dövmüÅ?tü. Haftaya kadar yüz tane kılıcı hazır hale getirmesi gerekiyordu ve daha sadece yirmi tanesini bitirebilmiÅ?ti.
Köydeki tek demirci o olduÄ?u için herkes iÃ…?ini yaptırmak için ona geliyordu. DıÅ?arı çıktıÄ?ında kargaÃ…?anın sebebini de anlamıÅ? oldu ve o da Firble’yi karÃ…?ılamak için kalabalıÄ?ın arasında karıÅ?tı.
Köyün en yaÃ…?lısı Bigcat Dede ve Ã…?efin kızı Illyra Hanım’ı uzaktan fark etmiÃ…?ti.
“Ã…?u budala olmasa Ã…?aÃ…?ardım zaten. Yüz yaÃ…?ına geldi hala nefes alıyor domuz herif!” diye düÅ?ündü. Sonra Illya’dan yayılan daÄ? çileÄ?i kokusuyla kendine geldi.
Firble herkese tek tek sarıldı. Sonra yolculuklarını anlatmaya geçmeden önce getirdiÄ?i hediyeleri vermek istedi. Torbasından uzun bir kılıç çıkardı:
“Hindistan’daki yolculuÄ?um esnasında Prens’le bir iki sohbet etme fırsatı bulmuÃ…?tum. Kara kuru bir Ã…?eydi, ama muhabbeti bayaÄ?ı zevkliydi kendisinin. Neyse bana kendi kılıç koleksiyonundan kendi elleriyle bizzat verdiÄ?i bu Ã…?ahane kılıcı…” diye anlatıyordu ki Bigcat Dede kılıcı kaptı.
“Ooo, kaliteli malmıÅ?. Bunu Starfell’e kakalayabilirim.” Diye sesli düÅ?ündü.
Firble bu sefer kara inciden yapılma bir kolye çıkardı ve kolyeyi Illyra’ya vermek için ileri giderken Bigcat Dede’nin hıÅ?mına uÄ?radı: “Vay! Ne biçim bir kemer bu ya! Yoksa intihara özendirmek için artık ipleri böyle süslüyorlar mı?”
Illyra, inci kolyede gözü kalsa da yaÄ?lı elleriyle onu inceleyen Bigcat Dede’den onu geri istemenin saygısızca olacaÄ?ını düÅ?ündüÄ?ünden vazgeçti.
Firble bir Ã…?ey demeden torbasından Ã…?arap çıkardı: “Bu Avrupa dedikleri yerden bir Ã…?arap. Kara Ã?zümden yapılıyor ve yolculuÄ?um sırasında rastlaÃ…?tıÄ?ım bir esnaf kardeÃ…?im bana bunu verdi karÃ…?ılıÄ?ında ise bir Ã…?ey istemeden.”
Bigcat Dede, Ã…?arabı önce kokladı sonra: “Ah, en sevdiÄ?im Ã…?araptan hem de! Ben bunu her gece sıcak su dolu leÄ?ene birkaç damla damlatıp ayaklarıma masaj yapıyorum. Ã…?u ayaÄ?ımdaki mantar ve nasırlara nasıl iyi geliyor bir bilseniz?” diye açıkladı.
Illyra midesini tutarken Bigcat Dede anlatmaya devam etti: “Merak etmeyin, Ã…?arabı ziyan etmiyorum. LeÄ?endeki sıcak suyla iÃ…?im bitince tamamını içiyorum bir güzel. Hafif acımsı bir tadı var, ama bir akÃ…?am beklerim hepizini Ã…?araptan tattırmak için. Tabi önce ayaklarımla iÃ…?i bittikten sonra…”
Firble daha fazla Bigcat Dede’nin konuÃ…?masına müsaade etmeden sözü aldı: “Hadi Edmond kardeÃ…?, bir Ã…?iir söyle de keyfimiz yerine gelsin!”
Edmond kulaklarından çıkardıÄ?ı pamukları cebine soktuktan sonra Firble’ye: “Elbette gelsin! Kim nereye geliyor?” diye sordu.
Bigcat Dede somurtarak çadırına doÄ?ru yürümeye baÃ…?ladı kılıcı ve Ã…?arap Ã…?iÃ…?esini de yanında götürerek. Ã?adırına girmeden önce: “AkÃ…?am olunca gelirsiniz çadırıma! Bigcat Dede, uykumuz kaçtı bize masal anlat diye.” Diye söylendi.
Edmond sonra baÅ?ladı hoÅ? bir Å?iir söylemeye:
Bir güneÅ? doÄ?uyor, gecenin ardından
Ã?yle bir güneÅ? ki, doÄ?umu andıran
Hayat dedikleri Å?ey, herhâlde buymuÅ?
MeÄ?erse nefret, akan bir damla suymuÅ?
Edmond Ã…?iirini bitirirken Clicks ve Alenthas da gelmiÃ…?ti ve Firble’ye hoÃ…? geldin dediler sırayla.
“SaÄ?olun dostlar!” diye karÃ…?ılık verdi Firble mutlulukla.
O sırada köyün biraz uzaÄ?ında birkaç eÅ?kıya toplanmıÅ?tı. Uzun boylu ve alnından Å?imÅ?eÄ?i andıran bir yara izi olan liderleriydi ve kılıcını parlatmaktaydı.
“Artık eminiz ki bilgi doÄ?ruymuÃ…?. Bu iÃ…?ten dönüÅ? yok artık, çocuklar! Bize sırtını dönmek neymiÃ…? o Starfell olacak haine gösterelim?”
Kılıcınını parlatması bitince kalın deri eldivenlerini giydi. Sol eldivenindeki Mark yazısı güneÅ? ıÅ?ıÄ?ıyla parlamaktaydı.
Mark kara atına doÄ?ru ilerlerken: “Starfell’i canlı istiyorum. Tüm köyü de yakın! EÄ?er hoÃ…?unuza giden bir at, silah veya kadın olursa yanınıza alın. Sonra ben adil bir Ã…?ekilde hepinize pay ederim.” Dedi ve haince gülümsedi.
(Devam Edecek….)
3. Bölüm “Alenthas’ın YolculuÄ?u”
Efla, sur inÃ…?aatıyla ilgili sorunlardan bahseden yardımcısı Bogus’u susturdu. YeÃ…?il gözlerinden öfkelendiÄ?i belliydi.
“Dün Gür-Han Bey bir elçi yollamıÅ? bana. Kara-Hitay’a baÄ?lı birkaç köyün isyana kalkıÅ?tıÄ?ını haber verdi. Gür-Han Bey ibret olsun diye köylerden birinde katliam yapılmasını emretmiÃ…?, böylece isyanı bastırabileceÄ?ini düÅ?ünmüÅ?.” Diye durumu açıkladı.
“Emire karÃ…?ı çıkmak bana düÅ?mez beyim, ama bu köylerin geneli tarımla geçimini saÄ?lamaktadır. Ã?oÄ?u kılıç tutmasını bile bilmez. Ä°syan ettiklerine dair duyumun doÄ?ru olduÄ?una eminler mi cidden?” diye sordu Bogus.
“Biz sadece emirlere uyarız. En yakın köye senin bölüÄ?ü yolla, birkaç kiÃ…?iyi Gür-Han Beyi’nin emriyle idam edersiniz!” dedi sert bir sesle Efla.
“En yakın köy OcakbaÃ…?ı Köyü. Bigcat Dede ve Illyra Hanım orada yaÃ…?ıyorlar. Ä°kisi de sizin yakın dostunuzdur. Böyle bir Ã…?ey yapmadan önce bir daha düÅ?ünmenizi sizden rica ediyorum beyim.”
“BaÃ…?ka çare yok, Bogus! Köyde en az sevilen kiÃ…?iyi idam edersiniz siz de.” Diye geçiÃ…?tirdi Efla.
0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-
Alenthas atı Pala’yı koÃ…?turabildiÄ?i kadar zorluyordu. EÃ…?kıyaların köye yaptıÄ?ı baskının haberini Efla Bey’e iletmesi gerekiyordu. Gökyüzüne baktıÄ?ında kara Bulutların toplandıÄ?ını gördü. Az sonra fırtınaya maruz kalacaktı, ama durmaması gerekiyordu.
O sırada eÃ…?kıyaların baÃ…?ı Mark, kestiÄ?i üç baÃ…?ı ipe dizmekle meÃ…?guldü. Adamları herkesi sıraya dizmiÃ…?ti. Kimse bir Ã…?ey yapamıyordu. Birden kalabalıÄ?ın ortasında Clicks belirdi. Elinde tuttuÄ?u kılıcı Mark’a doÄ?ru tehditkâr edayla tutarak: “Yakında ipe dizdiÄ?in baÃ…?ların arasında senin baÃ…?ın da yer alacak seni pislik!” diye haykırdı.
Bigcat, Clicks’in kılıcına bakıp: “Seni velet! O kılıcı ben Starfell’e üç katı fiyatına kakalayacaktım! Ne ara yürüttün o kılıcı, Ã…?algam beyinli!” diye baÄ?ırdı, ama sözlerinin devamını getiremeden Illyra onu susturdu.
Mark Clicks’e bakıp alay etmeye baÃ…?ladı: “Tarla faresi! Patlıcan mı sandın beni de o bit kadar kılıcınla karÃ…?ıma çıktın?”
Clicks, Mark’a doÄ?ru naralar atarak koÃ…?turdu. Mark kendi kılıcıyla saldırıyı engelledi: “Domuz dıÅ?kısı kadar bile beynin yok! Yoksa bana saldırmazdın.”
Clicks kılıcıyla tekrar saldırdı. Mark sol tarafa eÄ?ilerek saldırıdan son anda kurtuldu: “Kafatasını açmak lazım, bakalım orada beyin yerine ne var diye merak ettim açıkçası!”
Clicks alnından akan terlere aldırıÅ? etmeden saldırmaya devam etti. Mark artık oyun oynuyor gibiydi:
“Uykumu getirdin, velet! Artık sıkıldım bu oyundan!”
Illyra ve Bigcat’i baÄ?lı durduÄ?u yerde nöbette duran eÃ…?kıyalardan biri yayını çekti ve Clicks’e doÄ?rulttu. Ama onu kullanamadan bir bıçak bileÄ?ine saplandı ve eÃ…?kıya yere acı içinde yıkıldı. Bigcat, yere düÅ?en eÃ…?kıyaya tükürmeye çalıÅ?ırken bıçaÄ?ı atan kiÃ…?i kalabalıÄ?ın arasından kendini gösterdi:
“Kılıcı düÅ?manın gözüne arının iÄ?nesi gibi batırmaya çalıÅ?mayacaksın. Arada bir düÅ?manının sana saldırmasına müsaade edeceksin ki onun zayıf noktasını bulmak için zaman yaratabilesin!”
“Dwaxer Hoca!” diye inledi Clicks. Mark, uzun saçı rüzgârda sallanan, koca kılıcı ve karizmatik bakıÅ?larıyla düÅ?manına doÄ?ru yavaÃ…?ça adımlar atan Dwaxer’e döndü:
“Sen Ã…?u köyleri gezip duran ve gençlere hocalık yapan ünlü Dwaxer Bey olmalısın! Senin baÃ…?ına oldukça yüklü miktar altın ödeyecek bir sürü Ã…?apÃ…?al tanıyorum.” Dedi. Sonra adamlarına: “Ã?ldürün ve kafasını bana getirin.” Diye baÄ?ırdı.
“Durun!” diye inledi bu sefer kalabalıÄ?ın arkasından.
“Hayda! Ne kalabalıkmıÅ? ya! Teker teker gelmeyin iÃ…?te! Toptan gelin de keyfimi kaçırmayın sırayla.” Diye homurdandı Mark, sonra kalabalıÄ?a dönerek: “Bu sefer kim kılıcıyla bana tehditkâr bakıÅ?lar sergilemek istiyor?” diye sordu.
“Bu köye saldırma sebebin ben deÄ?il miydim? Bırak diÄ?erlerini, derdin benimle.” Diye baÄ?ırdı Starfell. Omzuna taktıÄ?ı koca baltayı uzaktan fark eden Mark: “Ben de tüydün sanmıÅ?tım. Demek akÃ…?ama eÃ…?kıya pekmezi yiyeceÄ?iz, aman ne hoÃ…?! Peki, kimin kafasını ezerek baÃ…?layacaksın pekmezi yapmaya?” diye alay ederek sordu.
“Malzemem bol ne de olsa!” dedi sinsi bir gülümsemeyle Starfell. Sonra Illyra ve Bigcat’e yakın duran üç eÃ…?kıyanın kafasına sırayla baltayı indirdi. Baltanın etkisiyle eÃ…?kıyalar Starfell’e saldıramıyorlardı.
Mark, bu sefer önünde duran Clicks’i yakaladı ve kılıcını onun boynuna doladı: “Yeteri kadar bana ihanet etmedin mi, Starfell? Adamlarımı öldürerek beni korkutamazsın! O balta birkaç adım daha bana yaklaÃ…?ırsan ilk baÃ…?ta bu yeniyetme veledi ardından da Ã…?u bunaÄ?ı öldürürüm!”
Starfell, Bigcat’i gösterip: “Onu mu? Onu öldürür müsün gerçekten de?” dedi heyecanla.
Mark öfkelenerek: “SeçtiÄ?im kurbanlarla dalga geçme!” diye haykırdı ve kılıcını havaya kaldırdı. O sırada köyün üzerine doÄ?ru yol alan kara bulutlar fırtınayı köye getiriyordu. Kılıcı havaya kaldırmasıyla üzerine yıldırım düÅ?ürmesi bir oldu eÃ…?kıya liderinin.
Clicks bunu fırsat bilerek Mark’a sıkı bir tekme attı ve tükürdü: “Seni artık Kara-Hitay Sultanı Gür-Han Bey gelse elimden alamaz!”
Sözlerini bitirmesiyle üzerine düÅ?en bir yıldırımla o da Mark’ın yanına uzandı.
“Gök baÃ…?ımıza yıkılmadan Ã…?u geri kalan eÃ…?kıyaları halledin de çadırlarımıza girelim.” Diye öneride bulundu Illyra. Edmond da destekledi: “Sırayla haÃ…?lanmamıza gerek yok!”
Mark ve adamlarını ahıra kapattıktan sonra nöbetçi olarak baÃ…?larına Starfell ve Edmond’u diktiler. Edmond: “Ã…?ef, eÃ…?kıyalarla olan bilinmeyen geçmiÃ…?in hakkında seni
sorgulayacaktır!” dedi Starfell’e ciddi bir bakıÅ? atarak.
“Bu köye karanlık geçmiÃ…?imi geride bırakmak için gelmiÃ…?tim, ama demek ki geçmiÃ…?im beni daha bırakmak istemiyor.” Diye yanıt verdi Starfell düÅ?ünceli bir ses tonuyla.
Firble ise Dwaxer’in çadırında kalacaktı: “Senin bu kadar ünlü biri olduÄ?unu bilmiyordum. Demek baÃ…?ına ödül bile konmuÃ…?!”
“Aslına bakarsan ben de bilmiyordum.” Dedi Dwaxer. Sonra ikisi güldüler uzun bir müddet.
“Bu kadar güldük, ama pek komik bir espri deÄ?ildi.” Diye ekledi bir süre sonra Dwaxer.
Bigcat Dede ise Firble’nin getirdiÄ?i hediyeler için çadırına uygun bir yer aramaktaydı: “Hey, ipe dizilmiÃ…? incilerimi kim yürüttü? Gece gelirsiniz ama Bigcat Dede bize ninni söyle, uyuyamıyorum, yok kocam horluyor, yok baÃ…?ım aÄ?rıyor diye dertlerinizi anlatırsınız.”
“TeÃ…?ekkür ederim, Clicks. Kılıcı yürütürken kolyeyi de yürütmeyi akıl ettiÄ?in için de teÃ…?ekkür ederim.” Dedi Illyra gülümseyerek.
“Ã?nemli deÄ?il. Alenthas ise boÃ…? yere haber vermek için gitti. Neyse artık Efla Bey, baÃ…?ını kesecek deÄ?il ya yanlıÅ? bilgi verdi diye?” dedi Clicks gülümseyerek.
4. Bölüm “Mavi Sakal Kara Gnom’a KarÃ…?ı!”
Alenthas atı Pala’yı durdurdu. AÄ?acın kenarında oturan kısa boylu bir adamın haykırıÅ?larını fark edince ne yapacaÄ?ını bilemedi ilk önce. Görevi daha mı önemliydi yoksa yardım isteyen birine sırt mı çevirecekti?
Atı Pala onun gözlerine iÃ…?leyen bir bakıÅ? attı. Alenthas attan inerek: “Haklısın, Pala! Yardım isteyene sırt çeviremem. Hem bu Dwaxer Hoca’nın öÄ?retilerine de ters olur.” Diye sesli düÅ?ündü.
AÄ?acın kenarında yaÄ?mur tüm Ã…?iddetiyle yaÄ?masını sürdürürken elindeki çekici sinirle sallayan kısa boylu adama doÄ?ru yürüdü: “Yardıma ihtiyacın var mı?”
“Evet. Bu çekici kafana geçirebilir miyim?” diye baÄ?ırdı kısa boylu adam.
“Ben sadece sesinizi duydum. EÄ?er bir yardımım dokunabilecekse lütfen çekinmeden bana söyleyebilirsiniz.” Dedi Alenthas sakinliÄ?ini koruyarak.
“Basıncın etkisiyle bulutlar arasında gerilimi yükselterek yaÄ?murun Ã…?iidetini artırdıktan sonra demir çubuk sayesinde havaya yaydıÄ?ım elektriksel alandan kaynaklanan yıldırımın boyutu istediÄ?im Ã…?ekilde deÄ?il, hem doÄ?al bir yıldırımın vermesi gereken hasarı bile veremiyor.” Diye anlattı kısa boylu adam.
Alenthas aÄ?aca yaslanılmıÅ? vaziyette bırakılmıÅ? beÅ? adet Å?arap fıçısını fark etti:
“Ã…?araptan saat baÃ…?ı tüketmemizi öneriyorum. Bir takım hasarlara sebep olabilir hem de en doÄ?al halinden olması gerekenden daha yüksek boyutlarda.”
“Ben sarhoÃ…? deÄ?ilim. Hesaplamalarım doÄ?ruydu. Fırtına tam istediÄ?im boyutta ve bulutlar da tam ayarladıÄ?ım Ã…?ekilde ilerlemesini sürdürüyordu. Ama demek ki elektriksel alanın yoÄ?unluÄ?unda bir takım yanılgılara düÅ?müÅ? olmam lazım ki oluÃ…?an enerji normal bir yıldırımın Ã…?iddetinde bile oluÃ…?amıyor.” Diye yanıt verdi kısa boylu adam.
“Neyse efendim. EÄ?er sorularınıza yanıt verecek birini arıyorsanız size bizim köyde yaÃ…?ayan ve bu tür konularda bayaÄ?ı bir bilgiye da sahip olan birinden bahsedebilirim. Biz ona Mavi Sakal deriz köyde, çünkü küçükten içine düÅ?tüÄ?ü Ã…?algam Ã…?urubu yüzünden sakalları doÄ?al rengini kaybetmiÃ…? ve mavi bir renge bürünmüÅ?. Ama gerçek adı Lydronk’tur. Kendisi bizim köyün deli… Yani filozofudur.”
“Mavi Sakal Lydronk mu? O HALA YAÃ…?IYOR MU?” diye kükredi birden kendisinden beklenilmeyecek derecede yüksek bir sesle kısa boylu adam.
“Siz mavi sakalı nereden tanıyorsunuz ki? Yoksa ebesinin oÄ?lu musun? Adın ne senin, bastıbacak kardeÃ…?!” diye sordu Alenthas neÃ…?eyle. Ama yanıt olarak kafasına birkaç boÃ…? fıçı yedi.
“Ben senden bir kere en az elli yaÃ…? büyüÄ?üm, seni sersem! Saygısız! Ben tüm Asya’da tanınan araÃ…?tırmacı, hekim, doÄ?a ve gökbilimci DarkGnome’yim!” diye haykırdı sonra da.
“Kara Gnom mu yani? Mavi Sakal’ın yanlıÅ?lıkla içine girdiÄ?i Ã…?algam Ã…?urubunu köye tanıtırken üzerine yuvarlanan kayanın altından kaldıÄ?ı her gece köyümüzde çocuklara uyumanda önce anlatılan o olayda geçen Kara Gnom mu?” dedi Ã…?aÃ…?kınlıkla Alenthas.
“O Ã…?algam suyu deÄ?ildi, Ã…?ebelek! Kara Ahududu reçelinin sulandırılmıÅ? haliydi. Bel aÄ?rılarına iyi geldiÄ?ini kanıtlamama ramak kalmıÅ?ken son malzememin de içine edildiÄ?i yetmezmiÃ…? üzerime yuvarlanan kayanın altında kalarak beÃ…? yıl boyunca sırt aÄ?rılarıyla mücadele etmek zorunda kalmıÅ?tım.” Dedi Darkgnome homurdanarak.
0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0
Bogus ve bölüÄ?ünde askerler akÃ…?ama doÄ?ru OcakbaÃ…?ı Köyü’ne varmıÅ?lardı. Mark ve ahıra kapatılan diÄ?er eÃ…?kıyalar ise sıraya dizilerek Bogus’un karÃ…?ısına çıkartılmıÅ?tı:
“Ã…?u tesadüfe bakın! Kimleri görüyorum! O beline takmakta bir sakınca görmediÄ?in benden çaldıÄ?ın kılıcı geri alabilir miyim, seni yüzsüz!” diye baÄ?ırdı Bogus ve Mark’ın belinden kılıcını aldı.
“Her tarafını çentiklerle donatmıÅ?sın. Neyse buna da Ã…?ükür! Adımız Kılıçsız Bogus diyenlere artık bir çift cevap verebilirim.” Dedi sonra.
“Bana bildirseydiniz ben size hemen bir kılıç yapıverirdim, beyim.” Dedi Starfell içtenlikle.
“Senin bir kılıcın ne kadardan baÃ…?ladıÄ?ından haberin var mı? Bu kılıç benim on yaÃ…?ında dilencinin birinden on küflü ekmek dilimine satın aldıÄ?ım kılıcımdı. Yıllardır ayrılmamıÅ?tık. Ama bir uykulu anımıza denk gelince eÃ…?kıyalarda bu deÄ?eri altınlarla bile ölçülemeyecek olan kılıcı kapıveriyor?”
“Pek uykulu anınız deÄ?ildi diye hatırlıyorum. Sanki fazla nar suyu içmekten kaynaklanan bir baÄ?ırsak sorunuyla cebelleÃ…?iyor gibiydiniz de.” Diye söze karıÅ?tı Mark.
“Neyse benim buraya geliÃ…? amacım baÃ…?kaydı zaten.” Diye lafı geçiÃ…?tirdi Bogus.
“Ne yani! Siz buraya eÃ…?kıyaları haber alınca gelmediniz mi? O zaman Alenthas Efla Bey’in yanında deÄ?il!” diye atıldı Clicks.
Bogus, Clicks’e dönmeden Firble’ye doÄ?ru yürümeye baÃ…?ladı: “KeÃ…?ke senin o güzelin yolculuklarını anlatan Ã…?iirlerini dinlemeye gelmiÃ…? olsaydım!” dedi hüzünle.
“Peki, buraya ne diye geldiniz?” diye sordu Firble ciddiyetle.
“Gur-Han Bey’in emriyle Kara-Hitay beyliÄ?ine baÄ?lı birkaç köyde çıkan huzursuzluklara karÃ…?ı önlem almak için ibret olması açısından birkaç kiÃ…?iyi idam etmek zorundayım. Efla Bey en yakın köy burası olduÄ?u beni buraya gönderdi. DiÄ?er köyler bundan ders çıkartıp sorun çıkartmayı keserle diye düÅ?ünüyor sanırsam.” Diye açıklama yaptı Bogus.
“Bu ne biçim bir Ã…?ey? Bizim bir Ã…?ey yapmadık ki!” diye baÄ?ırdı Illyra Hanım.
“Efla Bey bu durumda köyde en az hoÃ…?lanan kiÃ…?iyi idam etmemizi emretti.” Diye karÃ…?ılık verdi kısaca Bogus.
Herkes birden birkaç adım atmaya baÃ…?layınca ortada kalan Bigcat Dede aÄ?lamaklı bir vaziyette konuÃ…?maya baÃ…?ladı: “Ayaklarımdaki nasırlar azmaya baÃ…?ladı gene! Ondan aslında benim iki adım attıÄ?ımı kabul edersek oylamanın sonucunda çıkan kiÃ…?i Ã…?u mavi sakalıyla Lydronk Efendi’dir!”
Lydronk Efendi mavi sakalını yavaÃ…?ça kaÃ…?ımaya baÃ…?ladı: “Senin ayaklarındaki her bir nasırın senin atacaÄ?ın bir adım olarak saysak bile ben senden daha geride durmuÃ…? olurdum!”
“Ä°yi bir Ã…?ey demedi sanırsam.” Dedi Bigcat Dede!
“Ya meclis kurun! Halkoyu alın! Bir Ã…?eyler yapın! Ben topraÄ?a bile tükürmedim hayatımda. Bir Ã…?algam kökü bile koparmadım. Bari doÄ?ru dürüst bahaneler üretseydiniz!” diye kendini savunmaya baÃ…?ladı Bigcat Dede.
“Aklıma geleni söyleyiverdim. Sen ona ne bakıyorsun?” dedi Bogus sadece.
Starfell idam tahtasını ve baltayı çoktan hazır ederek Kara-Hitay BeyliÄ?ine olan sadakatini göstermiÅ?ti.
“Nankör demirci!” diye homurdandı Bigcat Dede.
Dwaxer, Edmond ve Firble karara itiraz etmiÃ…?lerdi. Edmond: “YaÃ…?lı bir adama böyle gereksiz yere yapılmıÅ? suçlamalarda cezalandırmak son derece mantıksız! Lütfen Efla Bey tekrar bir kararını gözden geçirsin!”
“AradıÄ?ınız kiÃ…?iye Ã…?u anda ulaÃ…?ılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz!” diye yanıt verdi Bogus.
“Ã…?u anda bulunduÄ?un topraklara büyük bir hizmette bulunduÄ?unu sanıyorsun, Bogus Bey! Ama inanın ki bu yaptıÄ?ınızın vicdani aÄ?ırlıÄ?ını taÃ…?ıyamayacaksınız.” Dedi Firble sakince.
“Lütfen mantıklı düÅ?ünün! Zaten adam bunamıÅ?. En fazla daha ne kadar yaÃ…?ayabilir ki! Bari kalan azıcık ömrünü elinden almayın.” Dedi Dwaxer, ciddi bakıÅ?lar atarak.
Illyra ise çadırına doÄ?ru gitmiÃ…?ti. Clicks ise peÃ…?inden gidiyordu: “Bir Ã…?eyler yapamaz mısın? Bigcat Dede uyuz bunaÄ?ın tekidir, ama onun masalları olmadan köyün tadı tuzu kalmaz!”
“Bu sadece köyümüzü ilgilendiren bir mesele olmaktan çıktı. Olay sadece yaÃ…?lı bir adamın, Bey’in keyfi emriyle öldürülmesinden ibaret deÄ?il. Ayak bastıÄ?ımız bu topraklardan yukarıdan bize göze kırpan güneÃ…?e kadar gidilebilecek tüm yollar seni sadece tek bir yola sürüklüyor. O da savaÃ…? ve acı!” dedi düÅ?ünceli bir sesle Illyra Hanım ve kalkanını sırtına geçirdi. Kılıcını kuÃ…?andı ve Clicks’e döndü: “Bu anı iyice belle! Ã?ünkü bu an sayesinde tekrar umutlar yeÃ…?erecek ve kuÃ…?lar barıÅ? türküleri söylemeye baÃ…?layacak. Ã?ünkü herkes özgürlüÄ?ün aydınlıÄ?ına doÄ?ru uçmaya çalıÅ?ırken umutsuzluÄ?un pençesi tarafından yakalanan kuzgunun o tutku dolu öyküsünü senden dinleyecek.”
Ä°dam sehpasına doÄ?ru ilerlemeye baÅ?ladı Illyra Hanım tüm kararlılıÄ?ıyla. Clicks ise umut dolu gözlerle bu ana Å?ahitlik ediyordu.
Bigcat Dede, Bogus ve Starfell’in arasından idam sehpasından yerini almıÅ? ve baltasıyla gövde gösterisi yapan Starfell’e yalvaran gözlerle bakıyordu.
“O baltayı alır…” diye baÃ…?lamıÅ?tı ki sözlerini tamamlama konusunda tereddüt edip sustu sonra.
Illyra Hanım, Bogus’un karÃ…?ısına dikildi: “Bugün burada kan dökülmeyecek bir daha. Burada huzursuzluk yoktu siz ortaya çıkana kadar. EÄ?er huzur bozan birini arıyorsan etrafındaki adamlarına bakmanı öneririm, ardından da bir aynaya.”
Bogus sakince ilerledi Illyra’ya doÄ?ru: “Beni yanlıÅ? anlamanızı istemem. Ben emirleri gerçekleÃ…?tiriyorum sadece. Emri veren beye karÃ…?ı çıkarsam giden baÃ…? benimki olacaktır.”
“O zaman emri veren beyin baÃ…?ını alırız biz de.” Diye baÄ?ırdı Illyra Hanım.
O sırada köyün ilersinden gelen bir atlı sürüsünü fark ettiler. Atlıların baÃ…?ında Efla Bey vardı. Yalnızca yanına iki adamını alıp köye doÄ?ru atını sürdü. DiÄ?er adamlar köyün dıÅ?ında beklediler. Ã?nce Bogus’a sonra Bigcat Dede’ye baktı. Ardından Illyra Hanım’a döndü: “Ya emri vere kiÃ…?i de birinden emir alıyorsa? Bu sefer giden baÃ…? kime ait olacak?”
“Beni baÄ?ıÅ?layın. Size herhangi bir söz söyleme haddime düÅ?mez. Sadece bir haksızlıÄ?a karÃ…?ı sessiz durmuyorum diÄ?erleri gibi.” Diye yanıt verdi Illyra Hanım.
Efla Bey birden gülümsemeye baÃ…?ladı: “Bu sabah verdiÄ?im kararın sorumluluÄ?u altında daha fazla duramayacaÄ?ımı hissettiÄ?im bir anda çadırıma iki kiÃ…?i girdi. Sizin köyün gençlerinden Alenthas ile kısa boylu bir adam. Kısa boylu dememe bakma biraz çabuk öfkelenebiliyor. Neyse onlardan aldıÄ?ım bilgiyle buralara kadar geldim ve Ã…?unu söylemek istiyorum sadece.”
“Ä°dam cezasını kaldırdıÄ?ını bildirmek olabilir mi?” diye bir tahminde bulundu Bigcat Dede umutla.
“O da iyi fikirmiÃ…? aslında. Ama hayır, demek istediÄ?im Ã…?ey bu köyde daha deÄ?iÃ…?ik bir uygulama getireceÄ?imi bildirmekti.” Diye açıkladı Efla Bey.
“Nasıl bir uygulama? Zaten göçebe yaÃ…?ayan bir toplumuz! Yarın kıÅ? gelecek, gene yollara düÅ?eceÄ?iz.” Diye karÃ…?ı çıktı Edmond.
“Sizin yaÃ…?am tarzınızı etkileyecek bir uygulama deÄ?il zaten.” Diye yanıt verdi Efla Bey.
“Ne ile ilgili peki?” diye sordu Dwaxer merak içinde.
“Bir meclis kuracaÄ?ız bu köyde. Böylece her türlü sorununuzu önce bir arada tartıÅ?arak halletmeye çalıÅ?acaksınız! EÄ?er hala bir çözüme ulaÃ…?amazsınız bu sefer bana sorunuzu ileteceksiniz. Böylece iÃ…?ler daha düzgün bir Ã…?ekilde iÃ…?leyecektir?” diye anlattı Efla Bey.
"Ben meclis kurun derken dalga geçiyordunuz ama!" diye homurdandı Bigcat Dede.
“Bu mecliste kimler olacak?” diye sordu Illyra.
“Ã?ç kiÃ…?i olsa yeterli olur kanaatindeyim. Sanırım bana uygun gelen kiÃ…?iler Dwaxer Bey, Firble Bey ve Illyra Hanım. Ama son karar sizindir.” Diye yanıt verdi.
Meclis ile ilgili tartıÅ?malar birbiri ardına sürerken köyden kaçmayı baÅ?armıÅ? olan Mark ise özgürlüÄ?ünün tadını çıkarıyordu. Ã?adırının birinden yürüttüÄ?ü Å?iÅ?eden yudumlamaya baÅ?ladıÄ?ı Å?arabı tükürdü anında.
“Bu ne ya? Ayak mantarı gibi tadı var. Biraz acı ve ekÃ…?imsi bir tadı var aslında, bir daha tadayım bir.”
Birkaç adım daha atmıÅ?tı ki üzerinde toplanan kara bulutları fark etti: “Yine mi?” dedikten bir saniye sonra üzerine bir yıldırım düÅ?tü.
Arkadaki aÄ?açtan çıkan Darkgnome keyifle Alenthas’a sarıldı: “Koçum Benim! Atın Pala’dan aldıÄ?ımız dıÅ?kıdan elde ettiÄ?im minerallerin kaba koyduÄ?um suya yaptıÄ?ı basınç sayesinde havaya beklenenden daha fazla enerji aktarımı yapabildik. Sonunda istediÄ?im enerjiyi saÄ?layabileceÄ?imiz doÄ?al olmayan bir yıldırım yaratma aletimiz var!”
“Bu ne iÃ…?e yarayacak ki üzerine düÅ?tüÄ?ünde insanları haÃ…?lamasından baÃ…?ka?” diye sordu Alenthas.
“Bilmem ki onu da kullanan düÅ?ünür artık.” Diye yanıt verdi Darkgnome.
Hamdolsun Sonumuz geldi! Mübarek olsun ki artık güneÅ?i aldık arkamıza bitirdik bu maceramızı da!
Efla, Bogus’u OcakbaÃ…?ı Köyü’ne göndereli bir saat olmuÃ…?tu ki içine oturan sıkıntıyı nasıl boÃ…?altacaÄ?ını bilemedi, o da çiçeklerini sulamaya baÃ…?ladı. Ã?adırında kaktüs, devetabanı, kadıntaraÄ?ı ve hanımevladı gibi binbir çeÃ…?it yabani bitki vardı ve bitkileri onun her Ã…?eyiydi.
Ã?adırına gelen misafirleri onun çiçeklerine sevgi kelebeklerini daÄ?ıtmasını beklemek zorundaydı. Nitekim Alenthas ve Darkgnome da Efla Bey’in KadıntaraÄ?ı bitkisinin tek tek taraÄ?a benzer yaprakları arasında girmiÃ…? tozları üflemesini izlemek zorunda kalmıÅ?lardı.
Efla Bey gülümser bir haldeyken misafirlerini görünce yüzü öfkeli bir hale dönüÅ?tü: “Mantıklı bir cümle aÄ?zınızdan çıkmazsa baÃ…?ını gidecek, haberiniz olsun!”
“Mantık mantık diye nicesine sarılanı gördüm de bitkilere sarıldıktan sonra yüzündeki mutluluk dolu ifadeyi anında öfkeli bakıÅ?lara çeviren birinden çıkacak herhangi bir mantıÄ?a dair bir Ã…?ey göremedim!” diye konuÃ…?tu Darkgnome.
Alenthas geri geri kaçmaya baÃ…?lamıÅ?tı ki çoktan Efla Bey: “Ã?ok mantıklı!” dedi kısaca.
“Seni yeni danıÅ?manım yapmaya karar verdim. Ã?ok mantıklı ve aklın her türlü alanına hükmeden cümleler kurabiliyorsun. Ne olursa olsun herhangi bir boka bile hükmetme yeteneÄ?i olan biri iÃ…?ime yarar!” diye açıkladı sonra.
Alenthas uzun ve derin bir nefes aldıktan sonra: “EÃ…?kıyalar OcakbaÃ…?ı Köyü’ne saldırdılar, beyim! Yardımınıza ihtiyacımız var!” diye haykırdı.
“EÃ…?kıyalar gelip geçici sorunlardır, evladım! Siz hiç doÄ?aya saygı gösteriyor musunuz? DoÄ?anın size gazabı çok büyük olacak yakında! Söylemedi demeyin. Ama geçici sorunlara da kalıcı çözümler gerekir deÄ?il mi? Merak etmeyin, Bogus Bey sizin köye yollamıÅ?tım. O halleder!”
“Sizin gibi ileri görüÅ?lü bir beyle tanıÅ?tıÄ?ım için kendimi çok Ã…?anslı hissediyorum, beyim!” diye mutlulukla konuÃ…?tu Alenthas.
“Aslında uzaÄ?ı göremez oldum, ama neyse! Her türlü görüÅ?e saygılı olmak gerekir.” Dedi Efla Bey ve çiçeklerine döndü sonra.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum