Barbar Hordan yürüyordu; vahÅ?i ve çamurlu topraklarda bata çıka, bataklıklarla dolu patikalarda zorlanarak olsa da.
Siyah uzun saçlı dev bir adamdı, sert ve kararlı ifadesine raÄ?men, daha gençti barbar. Sırtında taÅ?ıdıÄ?ı dev kılıcı, vücuduna sarılı deri ipe baÄ?lanmıÅ?tı.
Kuzeye doÄ?ru çevirdi baÅ?ını...
"Güçlü olun kardeÅ?lerim..."
Güneye doÄ?ru dönerek devam etti yoluna; savaÅ? baÅ?layacaktı, bundan emindi.
Zor günlerinde kabilesini savunamayacak olacaÄ?ına lanet etti; fakat görevi belliydi. Å?aman son sözü söylemiÅ?ti; ruhlarla konuÅ?urdu o; topraÄ?ı dinlerdi. Barbar karara saygısızlık edemezdi.
Ä°lerlediÄ?i yöndeki can çekiÅ?en güneÅ? ıÅ?ıÄ?ını; çıplak topraÄ?ı, artan sisi ve acı rüzgarı hissetti.
Evinden bu kadar uzaÄ?a çok nadir gelirdi; ve ne yazıkki yolculuk için uÄ?ursuz bir zaman seçilmiÅ?ti.
Bataklıklara basmamaya dikkat ederek, ritmini bozmadan yürüdü barbar.
Biraz ileride, artık kurumaya baÅ?lamıÅ? aÄ?açların ötesinde tüten dumanı gördü.
"Hyaldar."
YaÅ?lı rahibi görmeyeli uzun bir zaman olmuÅ?tu. Barbar anılarını gözleri önüne getirirek, eski günlere duyduÄ?u özlemi arttırdı. Neredeyse bir asırdır bu topraklarda olan kutsal adam, barbarı gördüÄ?üne memnun olacaktı.
Hordan, aÄ?açların arasından beliren patikayı takip ederek, eski bir kulübe ve çadırlardan oluÅ?an sıÄ?ınaÄ?a ulaÅ?tı.
Kulübenin ahÅ?ap kapısı gıcırtıyla aralandı; aksakallı, gri bir cüppe içinde, yaÅ?lı ve bilge ifadeli bir adam çıktı karanlıktan.
"Selam olsun GümüÅ?ayı'nın cesur savaÅ?çısı!" Dedi gülerek.
Barbar iltifatı kabül ederek selam verdi. Uzun yılların geçmiÅ?ini konuÅ?tuktan sonra konuya girildi.
Barbar baÅ?ını 'evet' anlamında sertçe sallayarak; bu konudaki kararlılıÄ?ını belirtti rahibe.
Hyaldar'ın ifadesinde bir kasvet belirdi; adam belli ki bir nedenden rahatsız olmuÅ?tu; barbardan saklamaya çalıÅ?tıÄ?ı yüz ifadesini deÄ?iÅ?tirerek; tekrar güleryüzlü tavrını takındı.
"Bilmen gereken birÅ?ey var Hordan..." Dedi rahip; barbar ona merakla bakmaya baÅ?larken. "KarÅ?ılaÅ?tıÄ?ın güç; henüz gerçek yüzünü göstermedi bile... Evet bu diyar deÄ?iÅ?iyor ve yıkım ve öfke her yeri sardı... Ama bunun baÅ?ka yararlı getirileri de olabilir"
"Ne demek istiyorsun rahip?" Dedi barbar onun yüzüne doÄ?rudan bakarak.
"Diyorum ki... Bu diyarın bize vereceÄ?i bir miras kalmadı... Artık miladını tamamlamıÅ? durumda ve... Yeni bir baÅ?langıca ihtiyacı olabilir..."
"Fakat rahip... Bunu nasıl söylersin? Lanetin kendisi bir deÄ?iÅ?imi deÄ?il; mutlak yıkımı amaçlıyor!"
"Yıkım, ah evet..." Dedi Hyaldar gizmelice gülerek. "Unutma ki her yıkım yeni baÅ?langıçlar doÄ?urur evlat."
Barbar o andan sonra konuÅ?mayı kesti. Geri çekilerek bir zamanlar tanıdıÄ?ına inandıÄ?ı bilge adama dikkatlice baktı. KonuÅ?masındaki yabancı mizacı anlamlandıramamıÅ?tı; tecrübeli ve yaÅ?lı bir adamdı; ama neden bu kadar uzak ve soÄ?uktu?
Bir an sonra barbar afallamıÅ? bir Å?ekilde rahibi süzüÅ?ünü bitirerek haykırdı.
"Sen Hyaldar deÄ?ilsin!"
"Nankörlük ediyorsun evladım. Ã?ocukluÄ?undan bu yana beni tanıyorsun. Benden nasıl Å?üphe edersin?" Dedi rahip; buruk ve üzücü bir ses tonuyla konuÅ?masına raÄ?men sesindeki o soÄ?ukluÄ?u gizleyememiÅ?ti.
"Hyaldar nerede?" Dedi barbar tehditkar bir sesle.
Rahip barbara bakmayı keserek konuÅ?mayı sürdürdü. "Bana bir daha bak barbar. Gerçekten o deÄ?il miyim?"
Hordan, rahibe baktıkça onu çevreleyen, yeni yapılanmaya baÅ?lamıÅ? bir güç farketti; gözleri bulanmaya; bilinci zaıflamaya baÅ?lamıÅ?tı. Kasları gevÅ?emeye; iradesini yitirmeye baÅ?ladı.
Henüz, baygınlıÄ?a yenik düÅ?memiÅ?ken, kılıcını sırtından çektiÄ?ini hissetti; son kalan irade gücüyle rahibe ilerledi.
Rahip, Å?imdiye kadar bayılmıÅ? olması gereken dev adama hayretle bakarak geri çekildi. Bu arada mırıldandıÄ?ı sessiz sözcüklerle büyüye devam ediyordu.
Hordan hamle yaptı; iri kılıcını yaÅ?lı adama dikey bir manevrayla savurdu. Barbar ıskalamıÅ? olsa bile, adamın geri çekilmesi konsantrasyonunun bozulmasına neden olmuÅ?tu.
Barbar, bilinç kaybını saÄ?layan kuvvetin zayıfladıÄ?ını hissetti; fakat henüz gözlerindeki buÄ?u silinmemiÅ?ti.
Cüppeli adam, giysisinin gölgelerinden çıkardıÄ?ı kavisli bir Å?ekli olan hançeri tehditkarca salladı. Gülerek; artık gizlemediÄ?i Å?eytani sesiyle konuÅ?tu.
"Evine dön sersem! Ona karÅ?ı çıkamazsın; evine dön ve ölümünü bekle!"
Hordan, tüm iradesini toplayarak, çift el kılıcının kabzasını kavradı. Haykırarak; henüz geri gelmemiÅ? görüÅ? yeteneÄ?ine raÄ?men; ileri doÄ?ru savurdu kılıcını.
HerÅ?ey bir anda oldu. Hordan, aclı bir feryat; kırılan kemikler, ve en sonunda yere devrilen bedeni duydu...
Hordan, Hyaldar'ın vücudunu çalmıÅ? bu adamın kim olduÄ?unu asla öÄ?renemedi.
Fakat, Å?urası kesindi ki, düÅ?man ilerlemiÅ?ti. Belki de kabile topraklarında bile mevcuttu casuslar; Hordan daha fazla düÅ?ünmedi.
"Kaybedecek vaktim yok."
Gitmeden önce kampın kulübesine girdi barbar. Ä°Å?e yarar birÅ?ey bulma umuduyla, yerdeki deri çantayı karıÅ?tırdı. Kızıl, büyük ve parlak bir yakut çarptı gözüne. Ä°Å?e yarar teek Å?ey olan bu mücevheri kemerine sıkıÅ?tırarak yoluna devam etti.
"Dur barbar! Ne istiyorsun?"Dedi muhafız.
Deri zırhlar kuÅ?anmıÅ?tı. Kısa bir kılıcı sıkıca kavramıÅ?tı; diÄ?er elinde üzerinde bir sembol olan bir kalkan tutuyordu. Barbar, sembole dikkatlice baktı; yeÅ?il bir ejderha tüm ihtiÅ?amıyla kükrerken resmedlmiÅ?ti.
"Kasabanıza girmem gerek muhafız." Diye kestirip attı Hordan.
Muhafız, barbara Å?üpheyle baktı : "Kuzeyli bir barbarın burada ne iÅ?i olur ki?"
"Hanınızda konaklamayı talep ediyorum." Dedi barbar sertçe.
Deri zırhlı muhafız, devam ettirdiÄ?i Å?üpheli tavrıyla konuÅ?tu : "Son zamanlarda çok yaÄ?ma ve soygun yaÅ?adık. Sorun çıkartmayacaÄ?ını nereden bileyim?"
"Bilemezsin." Dedi Hordan sinirlice sırıtarak. "Sana Å?unu söyleyebilirim; eÄ?er bir yaÄ?macı olsaydım, tek baÅ?ına dikilmiÅ? muhafızla konuÅ?maya zahmet etmezdim."
Koca kapı gıcırtıyla açıldıÄ?ında yaÄ?mur çiselemeye baÅ?lamıÅ?tı.
Hordan hana girdiÄ?inde, tüm gözler üzerindeydi; gri ve siyah giyimli adamlar, ona kapÅ?onlarının ardından tekinsizce baktılar. Aralarında dev savaÅ?çıyı gördüÄ?ünde Å?aÅ?ıranlar da olmuÅ?tu; kuzeyli barbarın bu kadar güneyde görülmesi onlar için iyiye alamet deÄ?ildi.
"Hancı bira getir!"
Kısa boylu ve Å?iÅ?man adam koÅ?arak köpüklü birasını koydu masasına. Barbar, diÄ?er müÅ?terileri tek tek süzdü; bazılarının rahatsız olarak gözlerini kaçırmasına neden oldu.
En arkada, gri pelerinli, karanlıklar içiçnde oturmuÅ? bir adam ona dik dik bakmayı sürdürmüÅ?tü.
Hordan ona dönerek, ifadesinde karÅ?ılık verdi.
Adamın sessizce sırıttÄ?ı görüldü.
YavaÅ? bir hamleyle sandalyesinden kalkarak barbarın masasına doÄ?ru yürüdü.
Hordan ona aldırmadan birasını yudumladı; sert ifadesini korudu.
"Selam yabancı." Dedi adam, dost canlısı görünmeye çalıÅ?arak.
Barbar cevap vermedi.
Sandalye çekerek Hordan'ın yanına oturdu adam.
"Adım Tolas. Kovar'dan geliyorum."
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum