Irfan Kulesi

KullanÃ„Â±cÃ„Â± Joined: May 21, 2007 Posts: 6687

.

Ã„Â°rfan Kulesi

MavitaÃ…? OrmanÃ„Â±’nÃ„Â±n kuzeyinde inci gibi parlayan muhteÃ…?em baÃ…?kent Zaphir, ÃƒÂ¼lkenin en bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼k Ã…?ehri olmakla kalmÃ„Â±yor, aynÃ„Â± zamanda eÃ„?itim ve kÃƒÂ¼ltÃƒÂ¼r merkezi gÃƒÂ¶revini de sÃƒÂ¼rdÃƒÂ¼rÃƒÂ¼yordu. Memleketin uzak kÃƒÂ¶Ã…?elerindeki yerleÃ…?imlerinde anlatÃ„Â±lan Zaphir’in fildiÃ…?i kuleleri biraz masalsÃ„Â± olsa da, (ama fazla deÃ„?il) bu kentteki okul sayÃ„Â±sÃ„Â± hakkÃ„Â±nda telaffuz edilen Ã…?aÃ…?Ã„Â±rtÃ„Â±cÃ„Â± rakamlar hiÃƒÂ§ de abartÃ„Â±lÃ„Â± sayÃ„Â±lmazdÃ„Â±. Ãƒ?lkenin geri kalanÃ„Â±ndakinden daha fazla ÃƒÂ¼niversite vardÃ„Â± Zaphir’de. HÃƒÂ¢l bÃƒÂ¶yle olunca, en fazla sayÃ„Â±da yazÃ„Â±lÃ„Â± belge, parÃ…?ÃƒÂ¶men, kitap ve kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phanenin de bu Ã…?ehirde olmasÃ„Â±nda Ã…?aÃ…?Ã„Â±lacak bir taraf yoktur.

Ã„Â°rfan Kulesi, Zaphir’in ve ÃƒÂ¼lkenin en bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼k kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phanesi olmasÃ„Â±nÃ„Â±n yanÃ„Â±sÃ„Â±ra bir efsaneydi. Her yÃ„Â±l, bu binayÃ„Â± ve iÃƒÂ§indeki kitaplarÃ„Â± gÃƒÂ¶rmeye, kaÃ„?Ã„Â±t ve mÃƒÂ¼rekkebin ideal birlikteliÃ„?inin yÃ„Â±llarÃ„Â±n tozlu etkisiyle dinlendirilmesi sonucu ortaya ÃƒÂ§Ã„Â±kan o nefis kokuyu teneffÃƒÂ¼s etmeye binlerce hacÃ„Â± gelirdi.

Neredeyse 100 metre yÃƒÂ¼ksekliÃ„?inde, beyaz taÃ…?tan yapÃ„Â±lma, bol pencereli, devasa bir binaydÃ„Â±. “Beyaz Kule” de deniyordu ve uzak diyarlarda Zaphir KÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phanesi’nden fildiÃ…?inden yapÃ„Â±lma diye bahsedilirdi. Bina on katlÃ„Â±ydÃ„Â±. Silindirik yapÃ„Â±, tabandaki ÃƒÂ§ok geniÃ…? ve yÃƒÂ¼ksek salondan baÃ…?layarak, gÃƒÂ¶klere doÃ„?ru her katta biraz daha daralarak, adeta sivrilerek, Ã…?ehrin ortasÃ„Â±ndaki gÃƒÂ¶rkemli bir daÃ„? gibi yÃƒÂ¼kseliyordu. Kulenin dÃ„Â±Ã…? duvarlarÃ„Â±nda, bir yÃ„Â±lan gibi sarÃ„Â±larak ve kÃ„Â±vrÃ„Â±larak yukarÃ„Â± doÃ„?ru ÃƒÂ§Ã„Â±kan geniÃ…? bir merdivenli yol vardÃ„Â±. Bu yol kulenin en tepesine doÃ„?ru sarmal Ã…?ekilde yÃƒÂ¼kselirken, her biri deÃ„?iÃ…?ik yÃƒÂ¶nlere bakan her katÃ„Â±n kapÃ„Â±larÃ„Â±nÃ„Â±n ÃƒÂ¶nÃƒÂ¼nden geÃƒÂ§iyordu. Her katÃ„Â±n kapÃ„Â±sÃ„Â±nda nÃƒÂ¶betÃƒÂ§iler ve memurlar vardÃ„Â±, okuma salonlarÃ„Â±na giriÃ…? ÃƒÂ§Ã„Â±kÃ„Â±Ã…? yapan kiÃ…?ileri denetleyip, gerekiyorsa ÃƒÂ¼cret tahsil ederlerdi.

Zemindeki birinci kat, kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phanenin tÃƒÂ¼m halka aÃƒÂ§Ã„Â±k bÃƒÂ¶lÃƒÂ¼mÃƒÂ¼ydÃƒÂ¼. Bu devasa salona girmek iÃƒÂ§in bir bakÃ„Â±r para ÃƒÂ¶demek yeterliydi. Ã„Â°ÃƒÂ§eride sayÃ„Â±sÃ„Â±z ÃƒÂ¶ykÃƒÂ¼, Ã…?iir, masal kitaplarÃ„Â±, romanlar, mitolojik ve tarihi kitaplar meraklÃ„Â±larÃ„Â±nÃ„Â± bekliyordu. Ã„Â°yi dizayn edilmiÃ…? Ã„Â±Ã…?Ã„Â±klandÃ„Â±rmasÃ„Â±, sesleri absorbe edip yankÃ„Â±latmayan iÃƒÂ§ mimarisi, rahat okuma masalarÃ„Â± ve kaliteli sandalyeleriyle, okumayÃ„Â± sevenler iÃƒÂ§in burasÃ„Â± cennetten bir kÃƒÂ¶Ã…?eydi adeta.

Ã„Â°kinci kata ÃƒÂ§Ã„Â±ktÃ„Â±Ã„?Ã„Â±nÃ„Â±zda bir gÃƒÂ¼mÃƒÂ¼Ã…? para ÃƒÂ¶demeniz gerekirdi. Bu katta bÃƒÂ¼tÃƒÂ¼n yasal mesleklere ait kaynak bilgileri barÃ„Â±ndÃ„Â±ran kitaplar vardÃ„Â±. Mobilya yapÃ„Â±mÃ„Â±ndan, demirciliÃ„?e, arÃ„Â±cÃ„Â±lÃ„Â±ktan, saat tamirciliÃ„?ine kadar her tÃƒÂ¼rlÃƒÂ¼ zanaat hakkÃ„Â±nda yazÃ„Â±lÃ„Â± ve resimli eseri bu katta bulmak mÃƒÂ¼mkÃƒÂ¼ndÃƒÂ¼. LoncalarÃ„Â±n artÃ„Â±k ÃƒÂ§Ã„Â±raklÃ„Â±k evresini atlatmÃ„Â±Ã…? ÃƒÂ¼yelerine genellikle bu katta rastlanÃ„Â±rdÃ„Â±.

Ãƒ?ÃƒÂ§ÃƒÂ¼ncÃƒÂ¼ kata girmek iÃƒÂ§in ya bir altÃ„Â±n para ÃƒÂ¶demeliydiniz ya da elinizde bir ÃƒÂ¼niversite hocasÃ„Â±ndan, mÃƒÂ¼hÃƒÂ¼rlÃƒÂ¼ tavsiye mektubu olmalÃ„Â±ydÃ„Â±. Bu katta her tÃƒÂ¼rlÃƒÂ¼ bilimsel yayÃ„Â±n faydalanÃ„Â±lmayÃ„Â± bekliyordu. Ekonomi, kimya, mimari, biyoloji, tÃ„Â±p, astronomi, coÃ„?rafya gibi sayÃ„Â±lmasÃ„Â± meÃ…?akkatli daha bir sÃƒÂ¼rÃƒÂ¼ bilim dalÃ„Â±nda, yÃƒÂ¼ksek dÃƒÂ¼zeyli, geliÃ…?miÃ…?, ciddi kitaplarla doluydu bu kat.

DÃƒÂ¶rdÃƒÂ¼ncÃƒÂ¼ kata giriÃ…? iki altÃ„Â±n paraydÃ„Â±. BurasÃ„Â± alternatif bilimler katÃ„Â±ydÃ„Â±. BazÃ„Â±larÃ„Â±nÃ„Â±n “PopÃƒÂ¼ler Bilim” de dediÃ„?i, astronomi yerine astroloji, kimya yerine simya, alternatif tÃ„Â±p, rÃƒÂ¼ya yorumlarÃ„Â± ve kehanet, astral dÃƒÂ¼zlemlerle iliÃ…?ki kurma, beÃ…?inci element, altÃ„Â±ncÃ„Â± his, vesaire gibi binlerce egzotik bilim dalÃ„Â± hakkÃ„Â±nda yararlanÃ„Â±lasÃ„Â± kitaplarla doluydu bu salon.

BeÃ…?inci katÃ„Â±n kapÃ„Â±sÃ„Â±ndaki oymalar, kabartmalar ve sÃƒÂ¼slemeler muhteÃ…?emdi. Her gÃƒÂ¼n deÃ„?iÃ…?en notalarla ÃƒÂ§alan, belli belirsiz bir mÃƒÂ¼zik duyuluyordu. KapÃ„Â±nÃ„Â±n ÃƒÂ¶nÃƒÂ¼nde durup duyduÃ„?u mÃƒÂ¼ziÃ„?i -Ã„Â±slÃ„Â±kla bile olsa- taklit edebilen olursa kapÃ„Â± kendiliÃ„?inden aÃƒÂ§Ã„Â±lÃ„Â±r, mÃƒÂ¼zisyen iÃƒÂ§eri giriÃ…? ÃƒÂ¼creti olan on altÃ„Â±n parayÃ„Â± ÃƒÂ¶demekten kurtulurdu. Bu salon sanatla ilgili bÃƒÂ¶lÃƒÂ¼mdÃƒÂ¼. MÃƒÂ¼zik, resim, vesaire ÃƒÂ§eÃ…?itli sanat dallarÃ„Â±yla ilgili yazÃ„Â± ve ÃƒÂ¶zellikle de gÃƒÂ¶rsel eserlerin bulunabileceÃ„?i mekandÃ„Â± burasÃ„Â±.

AltÃ„Â±ncÃ„Â± katÃ„Â±n kapÃ„Â±sÃ„Â±nda gereÃ„?inin iki katÃ„Â± kadar ve her biri ÃƒÂ§akÃ„Â± gibi disiplin sergileyen nÃƒÂ¶betÃƒÂ§iler bulunurdu. Bu kat savaÃ…? sanatlarÃ„Â± bÃƒÂ¶lÃƒÂ¼mÃƒÂ¼ydÃƒÂ¼. GiriÃ…? yirmi altÃ„Â±n paraydÃ„Â± ama askeri akademilerde ÃƒÂ¶Ã„?renci olanlar ve kralÃ„Â±n resmi subaylarÃ„Â± iÃƒÂ§in ÃƒÂ¼cretsizdi. Teke tek dÃƒÂ¶vÃƒÂ¼Ã…? stillerinin anlatÃ„Â±ldÃ„Â±Ã„?Ã„Â± kitaplardan tutun da ordularÃ„Â±n yÃƒÂ¶netilmesi, savaÃ…? manevralarÃ„Â± ÃƒÂ¼zerine strateji kitaplarÃ„Â± ve ayrÃ„Â±ca tarihteki bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼k generallerin yazdÃ„Â±Ã„?Ã„Â± eserler burada bulunurdu. AltÃ„Â±ncÃ„Â± kata ÃƒÂ§Ã„Â±kanlarÃ„Â±n neyse ki genelde fiziksel kondÃƒÂ¼syonlarÃ„Â± iyiydi. Ãƒ?ÃƒÂ¼nkÃƒÂ¼ -bilgi ve okuma aÃƒÂ§lÃ„Â±Ã„?Ã„Â± ÃƒÂ§ekenler iÃƒÂ§in bile- yÃƒÂ¼zlerce merdiven basamaÃ„?Ã„Â±nÃ„Â± tÃ„Â±rmanmak artÃ„Â±k iyice yorucu olabiliyordu.

Yedinci kat “Semavi Bilimler” bÃƒÂ¶lÃƒÂ¼mÃƒÂ¼ydÃƒÂ¼. Buraya ÃƒÂ§Ã„Â±kanlarÃ„Â±n hemen hepsi de dindardÃ„Â±. Ã„Â°nsanÃ„Â± soluk soluÃ„?a bÃ„Â±rakan bu uzun tÃ„Â±rmanÃ„Â±Ã…?Ã„Â±n ibadet sayÃ„Â±lacaÃ„?Ã„Â±na dair ortak bir inanÃƒÂ§ kabul gÃƒÂ¶rÃƒÂ¼yordu. Yine de bazÃ„Â±, -dÃƒÂ¼nya nimetlerinden nasibini almÃ„Â±Ã…?- Ã…?iÃ…?man ve yaÃ…?lÃ„Â± rahiplerin, on sekizlik delikanlÃ„Â± keÃ…?iÃ…?lere taÃ…? ÃƒÂ§Ã„Â±kartÃ„Â±rcasÃ„Â±na koÃ…?turarak basamaklarÃ„Â± tÃ„Â±rmandÃ„Â±Ã„?Ã„Â±nÃ„Â± gÃƒÂ¶renler, bunun semavi tÃƒÂ¼rÃƒÂ¼ bir bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ iÃ…?i olduÃ„?undan Ã…?ÃƒÂ¼pheleniyorlardÃ„Â±. Bu kutsal bÃƒÂ¶lÃƒÂ¼me giriÃ…? elli altÃ„Â±n para baÃ„?Ã„Â±Ã…? yapmayÃ„Â± gerektirirdi ama eÃ„?er inancÃ„Â±nÃ„Â±zÃ„Â± temsil eden sembolÃƒÂ¼nÃƒÂ¼zden kutsal bir Ã„Â±Ã…?Ã„Â±k patlamasÃ„Â±nÃ„Â± kapÃ„Â±ya yansÃ„Â±tabilirseniz, ÃƒÂ¼cret ÃƒÂ¶demeden geÃƒÂ§ebilmeniz iÃƒÂ§in kapÃ„Â± kendiliÃ„?inden aÃƒÂ§Ã„Â±lÃ„Â±rdÃ„Â±.

TanÃ„Â±nmÃ„Â±Ã…? ya da az bilinen ilahlarÃ„Â±n ve dinlerin ÃƒÂ¶Ã„?retileri, ÃƒÂ§eÃ…?itli tapÃ„Â±nak, ibadethane ve kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phanenin halka aÃƒÂ§Ã„Â±k bÃƒÂ¶lÃƒÂ¼mlerinde zaten fazlasÃ„Â±yla mevcuttu. Beyaz Kule’nin yedinci katÃ„Â±ndaki eserler, inananlardan ÃƒÂ¶te, semavi varlÃ„Â±k ve boyutlarla derinlemesine ilgilenenlere hitap ediyordu. Dinleri ÃƒÂ¶Ã„?retilerinden tarihsel geliÃ…?imine kadar her yÃƒÂ¶nÃƒÂ¼yle ele alan, diÃ„?er alemlere iliÃ…?kin hayret verici bilgiler barÃ„Â±ndÃ„Â±ran, semavi varlÃ„Â±klarÃ„Â± tanÃ„Â±tan tasvir eden, hatta resimli sayÃ„Â±sÃ„Â±z kitap ve el yazmasÃ„Â± belge ile doluydu bu kat. Ãƒ?ok muhterem zatlarÃ„Â±n, bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼klÃƒÂ¼ kÃƒÂ¼ÃƒÂ§ÃƒÂ¼klÃƒÂ¼ dini liderlerin, feylesoflarÃ„Â±n, ermiÃ…?lerin ve derviÃ…?lerin yazdÃ„Â±Ã„?Ã„Â± ÃƒÂ§ok ÃƒÂ¶nem arz eden sayÃ„Â±sÃ„Â±z kitabÃ„Â±n arasÃ„Â±nda, hiÃƒÂ§ Ã…?ÃƒÂ¼phesiz ki en revaÃƒÂ§ta olanlarÃ„Â±, semavi bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼lerin nasÃ„Â±l yapÃ„Â±ldÃ„Â±klarÃ„Â±nÃ„Â± izah eden kitaplardÃ„Â±, ama Ã…?u da bilinen bir gerÃƒÂ§ekti ki insan ne kadar okusa da, ne kadar ilmini tahsil etse de, iÃƒÂ§inde TanrÃ„Â±’dan gelen bir ilham, bir enerji, bir nur hissedemedikten sonra semavi bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ yapmaya ÃƒÂ§alÃ„Â±Ã…?mak beyhude bir ÃƒÂ§abadan ÃƒÂ¶teye gidemezdi. Kitaptan ÃƒÂ¶Ã„?renerek yapÃ„Â±labilen bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼lerle ilgili yayÃ„Â±nlar bir ÃƒÂ¼st kattaydÃ„Â±.

Sekizinci kat “RÃƒÂ¼n” bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ sanatÃ„Â±yla ilgili ÃƒÂ¼lke ÃƒÂ§apÃ„Â±ndaki en geniÃ…? arÃ…?ivin bulunduÃ„?u okuma salonuydu. Zaphir’in yÃƒÂ¼z kilometre batÃ„Â±sÃ„Â±nda, Serin Otlaklar’daki BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ler Lonca Kulesi’nde bile bu kadar ÃƒÂ§ok ve ÃƒÂ§eÃ…?itli yazÃ„Â±lÃ„Â± kaynak yoktu. Bu kata girenler yÃƒÂ¼z altÃ„Â±n para ÃƒÂ¶demek zorundaydÃ„Â±lar. Ancak iÃ…? bununla kalmÃ„Â±yordu. Ãƒ?zerinde altÃ„Â±n ve gÃƒÂ¼mÃƒÂ¼Ã…? kakmalÃ„Â± ÃƒÂ§eÃ…?itli semboller bulunan ÃƒÂ§elik kapÃ„Â±nÃ„Â±n aÃƒÂ§Ã„Â±lmasÃ„Â± iÃƒÂ§in, gelen kiÃ…?inin kapÃ„Â±nÃ„Â±n ÃƒÂ¼zerindeki dakikada bir deÃ„?iÃ…?en rÃƒÂ¼nlerin oluÃ…?turduÃ„?u Ã…?ifreyi doÃ„?ru olarak okuyabilmesi gerekiyordu. KapÃ„Â±nÃ„Â±n ÃƒÂ¼zerinde aynÃ„Â± merkeze yerleÃ…?tirilmiÃ…?, bitiÃ…?ik beÃ…? adet ÃƒÂ§emberden oluÃ…?an bir motif vardÃ„Â±. Her ÃƒÂ§emberin ÃƒÂ¼zerinde saat kadranÃ„Â±ndaki gibi eÃ…?it aralÃ„Â±klarla dizilmiÃ…? on ikiÃ…?er deÃ„?iÃ…?ik bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ sembolÃƒÂ¼ kabartma Ã…?eklinde yazÃ„Â±lÃ„Â±ydÃ„Â±. Bu ÃƒÂ§emberler hepsi farklÃ„Â± hÃ„Â±zlarda ve birbirlerine ters yÃƒÂ¶nde dÃƒÂ¶nÃƒÂ¼yor ve her dakika rÃƒÂ¼nleri yan yana deÃ„?iÃ…?ik bir kombinasyonla diziyorlardÃ„Â±. Her diziliÃ…?in oluÃ…?turduÃ„?u cÃƒÂ¼mle o anki giriÃ…? Ã…?ifresini oluÃ…?turuyordu. AnlayacaÃ„?Ã„Â±nÃ„Â±z iÃƒÂ§eri girebilmek iÃƒÂ§in gerÃƒÂ§ekten de bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ rÃƒÂ¼nlerini okuyabilmek gerekiyordu. Zaten iÃƒÂ§erdeki parÃ…?ÃƒÂ¶men ve kitaplarÃ„Â±n ÃƒÂ§oÃ„?u bu ÃƒÂ¶zel alfabe ile yazÃ„Â±lmÃ„Â±Ã…? olduÃ„?undan ÃƒÂ§ok da iÃ…?gÃƒÂ¼zar bir tedbir sayÃ„Â±lmazdÃ„Â± aslÃ„Â±nda.

BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼lÃƒÂ¼k sanatÃ„Â± salonuna aÃƒÂ§Ã„Â±lan kapÃ„Â±nÃ„Â±n bir baÃ…?ka ÃƒÂ¶zelliÃ„?i de, kapÃ„Â±nÃ„Â±n iki yanÃ„Â±nda 3 metre kadar boyunda, iriyarÃ„Â±, gladyatÃƒÂ¶rleri andÃ„Â±ran iki taÃ…?tan heykel olmasÃ„Â±ydÃ„Â±. Bilmeyenlerin heykel zannedeceÃ„?i bu yaratÃ„Â±klar aslÃ„Â±nda birer “TaÃ…? Golem”di. BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼yle enerji verilmiÃ…? konstrÃƒÂ¼ksiyonlar! Bunlar ancak belli durumlarda harekete geÃƒÂ§ip ÃƒÂ¶Ã„?retilen Ã…?ekilde davranÃ„Â±rlar. En son iki sene ÃƒÂ¶nce, gÃƒÂ¶revli memurlarÃ„Â±n baÃ…? edemediÃ„?i sarhoÃ…? bir turist olay ÃƒÂ§Ã„Â±karÃ„Â±p kapÃ„Â±yÃ„Â± zorladÃ„Â±Ã„?Ã„Â±nda ve bununla da yetinmeyip kapÃ„Â±ya iÃ…?emeye kalkÃ„Â±nca bu golemlerin, sÃƒÂ¶z konusu turisti 80 metre aÃ…?aÃ„?Ã„Â±daki Ã…?ehir meydanÃ„Â±nÃ„Â±n taÃ…? zeminine fÃ„Â±rlatÃ„Â±rken harekete geÃƒÂ§tikleri gÃƒÂ¶rÃƒÂ¼lmÃƒÂ¼Ã…?tÃƒÂ¼. O zamandan beri de yerlerinde kÃ„Â±pÃ„Â±rdamadan duruyorlar. Usta bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ler buraya ya uÃƒÂ§arak ya da boyut kapÃ„Â±sÃ„Â± aÃƒÂ§arak gelirler. O kadar merdiveni tÃ„Â±rmanmayÃ„Â± boÃ…?a yorgunluk olmasa bile zaman kaybÃ„Â± sayarlar.

Dokuzuncu ve onuncu katlara ÃƒÂ§Ã„Â±kan pek gÃƒÂ¶rÃƒÂ¼lmese de yukardan manzaranÃ„Â±n tadÃ„Â±nÃ„Â± ÃƒÂ§Ã„Â±kararak aÃ…?aÃ„?Ã„Â± inenlere arada sÃ„Â±rada rastlanÃ„Â±r. Bunun sÃ„Â±rrÃ„Â±, en tepedeki bu katlarÃ„Â±n ortasÃ„Â±nda, ta aÃ…?aÃ„?Ã„Â±ya kadar uzanan bir asansÃƒÂ¶r sistemi olmasÃ„Â±dÃ„Â±r. Bu katlarÃ„Â±n mÃƒÂ¼davimleri, Ã„Â°rfan Kulesi’nin zemin katÃ„Â±ndaki az kullanÃ„Â±lan ve sÃ„Â±kÃ„Â± korunan arka kapÃ„Â±sÃ„Â±ndan girerler. Gizli bir koridordan geÃƒÂ§erek asansÃƒÂ¶r odasÃ„Â±na varÃ„Â±rlar ve buradan da dokuzuncu ya da onuncu kata ÃƒÂ§Ã„Â±karlar. AsansÃƒÂ¶r makaralÃ„Â± bir sistemle ÃƒÂ§alÃ„Â±Ã…?Ã„Â±yor gibi gÃƒÂ¶zÃƒÂ¼kse de iÃ…?in aslÃ„Â± bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼dÃƒÂ¼r.

Dokuzuncu kattaki kitaplar tÃƒÂ¼r olarak zemin kattaki halka aÃƒÂ§Ã„Â±k salonda bulunanlarla aynÃ„Â±dÃ„Â±r. Ancak sayÃ„Â±larÃ„Â± pek fazla deÃ„?ildir. Burada sadece en tanÃ„Â±nmÃ„Â±Ã…? yazarlarÃ„Â±n kitaplarÃ„Â± bulunur. AyrÃ„Â±ca ÃƒÂ¼lkedeki son moda alÃ„Â±Ã…?kanlÃ„Â±klar hakkÃ„Â±nda haberler iÃƒÂ§eren aylÃ„Â±k parÃ…?ÃƒÂ¶menler de en gÃƒÂ¶zde yayÃ„Â±nlarÃ„Â± arasÃ„Â±ndadÃ„Â±r. KitaplarÃ„Â±n ciltleri en kalitelisindendir. Bu salona girebilmek iÃƒÂ§in, gÃƒÂ¼nlÃƒÂ¼Ã„?ÃƒÂ¼ yÃƒÂ¼z altÃ„Â±n paraya denk gelen yÃƒÂ¼ksek aidatÃ„Â± ÃƒÂ¶deyip ÃƒÂ¼ye olmak gerekir. Yani zenginlerin okuma salonudur burasÃ„Â±.

Onuncu katÃ„Â±n giriÃ…? ÃƒÂ¼creti de, tÃ„Â±pkÃ„Â± dokuzuncu kattaki gibi senelik alÃ„Â±nan ve gÃƒÂ¼nlÃƒÂ¼Ã„?ÃƒÂ¼ yÃƒÂ¼z altÃ„Â±na denk gelen bir ÃƒÂ¼yelik ÃƒÂ¶demesi gerektirmektedir. Ama buraya ÃƒÂ§Ã„Â±kabilmek iÃƒÂ§in zengin olmak yetmez. Bu kat aristokratlarÃ„Â±n okuma salonudur ve ancak kralÃ„Â±n soyuyla bir Ã…?ekilde aile baÃ„?larÃ„Â± olanlar ÃƒÂ§Ã„Â±kabilir onuncu kata. KitaplarÃ„Â± tÃƒÂ¼r olarak dokuzuncu kattakilerle aynÃ„Â±dÃ„Â±r. YanÃ„Â±sÃ„Â±ra asil insanlara ait adabÃ„Â±muaÃ…?eret ve soy aÃ„?aÃƒÂ§larÃ„Â±yla ilgili orijinal el yazmalarÃ„Â±na rastlamak mÃƒÂ¼mkÃƒÂ¼ndÃƒÂ¼r.

............

Ã„Â°rfan Kulesi’ndeki kitap sayÃ„Â±sÃ„Â±yla ilgili pek ÃƒÂ§ok spekÃƒÂ¼lasyon vardÃ„Â±r. Hatta yer altÃ„Â±nda da kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phanenin gizli katlarÃ„Â± olduÃ„?u ve gÃƒÂ¼n yÃƒÂ¼zÃƒÂ¼ gÃƒÂ¶rmemiÃ…? binlerce kitabÃ„Â±n, rutubetten arÃ„Â±ndÃ„Â±rÃ„Â±lmÃ„Â±Ã…? sandÃ„Â±klarda, karanlÃ„Â±kta sessizce bekledikleri konusundaki dedikodular da pek revaÃƒÂ§tadÃ„Â±r. (muhtemelen doÃ„?rudur bu sÃƒÂ¶ylenenler)

Bir gÃƒÂ¼n sÃƒÂ¶zde yasaklanmÃ„Â±Ã…? kÃƒÂ¶tÃƒÂ¼cÃƒÂ¼l Ã…?eytani bir kitap, nasÃ„Â±l olduysa oldu, katiplerin gÃƒÂ¶zÃƒÂ¼nden kaÃƒÂ§arak kendini kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phanenin ÃƒÂ¼st katlarÃ„Â±na kadar taÃ…?Ã„Â±tmayÃ„Â± baÃ…?ardÃ„Â±. Kitap burada raflarda ÃƒÂ§ok da beklemeden kendini okumaya meraklÃ„Â± ama ne okuduÃ„?unu da tam olarak kavrayamayan birinin ÃƒÂ¶nÃƒÂ¼nde buldu. Kadim zamanlardan kalma bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼k kitabÃ„Â±n tozlu sayfalarÃ„Â±nÃ„Â± ÃƒÂ§evirdikÃƒÂ§e, okuduklarÃ„Â±nÃ„Â±n dehÃ…?eti okuyucuyu caydÃ„Â±rmadÃ„Â±Ã„?Ã„Â± gibi aksine daha da meraklandÃ„Â±rmÃ„Â±Ã…?tÃ„Â±. Okuyucu okudukÃƒÂ§a asÃ„Â±rlar kadar uzaktaki bir gÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ uyandÃ„Â±rdÃ„Â±Ã„?Ã„Â±nÃ„Â±n farkÃ„Â±nda deÃ„?ildi.

...........

Ã„Â°rfan Kulesi’nin ana kapÃ„Â±sÃ„Â± bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼k Ã…?ehir meydanÃ„Â±na bakÃ„Â±yordu. BurasÃ„Â± Merkez Meydan, Beyaz Meydan, (kule gibi beyaz taÃ…?tan yapÃ„Â±ldÃ„Â±Ã„?Ã„Â± iÃƒÂ§in) KÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phane MeydanÃ„Â± gibi isimlerle anÃ„Â±lÃ„Â±rdÃ„Â±, ancak asÃ„Â±l ve unutulmak ÃƒÂ¼zere olan ismi, uzak kÃƒÂ¶Ã…?esindeki bir kral heykelinin ÃƒÂ¼zerinde, kÃƒÂ¼ÃƒÂ§ÃƒÂ¼k pirinÃƒÂ§ bir levhada yazdÃ„Â±Ã„?Ã„Â± gibi Kral III. Dementhor MeydanÃ„Â± idi.

Her hafta sonu olduÃ„?u gibi meydana yine Pazar kurulmuÃ…?tu. YarÃ„Â±sÃ„Â± yerli, yarÃ„Â±sÃ„Â± da uzak diyarlardan gelmiÃ…? yabancÃ„Â± tÃƒÂ¼ccarlar tezgahlarÃ„Â±nÃ„Â± kurmuÃ…?lar, ÃƒÂ¼stÃƒÂ¼ne gÃƒÂ¶lge eden tentelerini germiÃ…?lerdi. SatÃ„Â±cÃ„Â±larÃ„Â±n kafiyeli ÃƒÂ§Ã„Â±Ã„?Ã„Â±rtkanlÃ„Â±klarÃ„Â±, hararetli pazarlÃ„Â±klarÃ„Â±n vurgulu sesleriyle birleÃ…?ip akordunu bulmaya ÃƒÂ§alÃ„Â±Ã…?an bir armoni oluÃ…?turuyordu. GÃƒÂ¼ney ÃƒÂ¼lkelerinden gelme egzotik baharatlarÃ„Â±n kokusu hoÃ…? bir Ã…?ekilde etrafa yayÃ„Â±lmÃ„Â±Ã…?tÃ„Â±.

YaÃ…?lÃ„Â± bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ Tiq Otally de her hafta sonu yaptÃ„Â±Ã„?Ã„Â± gibi pazarÃ„Â± dolaÃ…?Ã„Â±yordu. Ãƒ?zellikle uzak diyarlardan gelmiÃ…? tÃƒÂ¼ccarlarÃ„Â±n tezgahlarÃ„Â±na dikkat kesiliyor; iksir yapmak ve bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ ritÃƒÂ¼ellerinde kullanmak ÃƒÂ¼zere karÃ„Â±Ã…?Ã„Â±m malzemesi, baharatlar, otlar, bitki kÃƒÂ¶kleri, canlÃ„Â± cansÃ„Â±z organik maddeler, kurutulmuÃ…? bitki ve hayvancÃ„Â±klar, gÃƒÂ¼bre, salya, ÃƒÂ¶d, mide, baÃ„?Ã„Â±rsak, sÃƒÂ¼lfÃƒÂ¼r, fosfat, karbonat, piramit tozu, minator boynuzu, gargoyle kafatasÃ„Â±, basilisk gÃƒÂ¶zÃƒÂ¼ gibi sayÃ„Â±sÃ„Â±z, az bulunan, daha da az kiÃ…?inin varlÃ„Â±klarÃ„Â±ndan haberdar olduÃ„?u ve pek az kiÃ…?inin ne iÃ…?e yaradÃ„Â±klarÃ„Â±nÃ„Â± bildiÃ„?i bu Ã„Â±vÃ„Â±r zÃ„Â±vÃ„Â±r malzemeleri arÃ„Â±yor, bakÃ„Â±nÃ„Â±yor, tezgahÃ„Â±n altÃ„Â±nda zulada olabilir diye her tÃƒÂ¼ccarÃ„Â±n kendi dilinde sorup soruÃ…?turuyordu. Ãƒ?ok da sÃ„Â±kÃ„Â± pazarlÃ„Â±k ediyordu Otally.

Tiq Otally, klasik insan bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼lerdendi. Bembeyaz saÃƒÂ§Ã„Â± ve sakalÃ„Â± gÃƒÂ¶beÃ„?ine doÃ„?ru uzanÃ„Â±yor, suratÃ„Â± ise kÃ„Â±rÃ„Â±Ã…? kÃ„Â±rÃ„Â±Ã…?tÃ„Â±. GÃƒÂ¶rÃƒÂ¼nÃƒÂ¼Ã…?te ÃƒÂ§ok yaÃ…?lÃ„Â±ydÃ„Â± ama kimbilir hangi kadim sanatlarla ÃƒÂ¶mrÃƒÂ¼nÃƒÂ¼ uzatÃ„Â±yorsa, bir genÃƒÂ§ gibi dinÃƒÂ§ hareket ediyor, keskin zekasÃ„Â± kristal berraklÃ„Â±Ã„?Ã„Â±nda ÃƒÂ§alÃ„Â±Ã…?Ã„Â±yordu. Yerleri sÃƒÂ¼pÃƒÂ¼ren buruÃ…?uk cÃƒÂ¼bbesi, kukuletalÃ„Â± kocaman Ã…?apkasÃ„Â±, deÃ„?iÃ…?mez kÃ„Â±yafetleriydi.

YaÃ…?lÃ„Â± bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ tam bir tezgahtaki kurutulmuÃ…? kertenkele kuyruklarÃ„Â±nÃ„Â± inceliyordu ki, ÃƒÂ¶teden kalabalÃ„Â±Ã„?Ã„Â± yara yara, baÃ„?Ã„Â±ra ÃƒÂ§aÃ„?Ã„Â±ra kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phane gÃƒÂ¶revlisi 3.yardÃ„Â±mcÃ„Â± Sebastian’Ã„Â±n geldiÃ„?ini farketti. “Usta Otally! Usta Otally! YetiÃ…?in, kurtarÃ„Â±n!” diye baÃ„?Ã„Â±rÃ„Â±yordu. Nefes nefese kalmÃ„Â±Ã…? bir hÃƒÂ¢lde bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼nÃƒÂ¼n yanÃ„Â±na vardÃ„Â±. Tiq Otally Sebastian’Ã„Â±n bu hÃƒÂ¢lini gÃƒÂ¶rÃƒÂ¼nce hemen kafasÃ„Â±nÃ„Â± kaldÃ„Â±rÃ„Â±p tepelerinde dikilen kuleye baktÃ„Â±. AdamÃ„Â±n telaÃ…?Ã„Â± kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phanede bir sorun olduÃ„?unu gÃƒÂ¶steriyordu.

Tiq Otally, on beÃ…? sene ÃƒÂ¶nce sekizinci katÃ„Â±n arÃ…?iv danÃ„Â±Ã…?manÃ„Â± olarak kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phane mÃƒÂ¼dÃƒÂ¼rÃƒÂ¼ Tori Tinkiltenk ile sÃƒÂ¶zleÃ…?me yapmÃ„Â±Ã…?tÃ„Â±. KurulduÃ„?undan beri, yani iki asrÃ„Â± aÃ…?kÃ„Â±n bir sÃƒÂ¼redir Beyaz Kule yÃƒÂ¶netim olarak baÃ„?Ã„Â±msÃ„Â±zdÃ„Â±. KÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phaneyi idare etme gÃƒÂ¶revi o zamandan beri, seÃƒÂ§kin bir gnom sÃƒÂ¼lalesi olan Tinkiltenklere verilmiÃ…?ti. Tori Tinkiltenk, tÃ„Â±pkÃ„Â± kendisinden ÃƒÂ¶nceki atalarÃ„Â± gibi her katÃ„Â±n konseptine uygun, alanÃ„Â±nda uzman kiÃ…?ilerden danÃ„Â±Ã…?manlÃ„Â±k alÃ„Â±rdÃ„Â±. Sekizinci kattaki rÃƒÂ¼n bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼leri arÃ…?ivi hakkÃ„Â±nda da usta bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ Tiq Otally’nin deÃ„?erli gÃƒÂ¶rÃƒÂ¼Ã…?lerinden faydalanÃ„Â±yorlardÃ„Â±. BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ye verilen ÃƒÂ¼cret sembolikti; sadece ÃƒÂ¼yelik aidatÃ„Â± almamak. Tiq Otally yaÃ…?adÃ„Â±Ã„?Ã„Â± Ã…?ehirde bÃƒÂ¶yle muazzam bir kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phane olmasÃ„Â±nÃ„Â± zaten eÃ…?siz bir lÃƒÂ¼tuf sayÃ„Â±yor, seve seve hizmette bulunuyordu.

TedirginliÃ„?ini ÃƒÂ¶rtbas etmeye ÃƒÂ§alÃ„Â±Ã…?arak, “ne oldu be adam, ne bu telaÃ…?Ã„Â±n!” diye azarladÃ„Â± Sebastian’Ã„Â±.

“Efendim, sekizinci katta olay ÃƒÂ§Ã„Â±ktÃ„Â±, kitaplar, parÃ…?ÃƒÂ¶menler!..” diye yarÃ„Â± aÃ„?layarak yarÃ„Â± nefesi tÃ„Â±kanarak geveledi Sebastian.

YaÃ…?lÃ„Â± bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ ÃƒÂ§oktan tÃ„Â±lsÃ„Â±mlÃ„Â± sÃƒÂ¶zleri sÃƒÂ¶yleyerek kendi etrafÃ„Â±nda dÃƒÂ¶nmeye baÃ…?lamÃ„Â±Ã…?tÃ„Â±. GittikÃƒÂ§e yÃƒÂ¼kselen bir ezgiyle mÃ„Â±rÃ„Â±ldanÃ„Â±rken, tuhaf Ã…?ekilde dans ediyordu. Birden cÃƒÂ¼bbesini hÃ„Â±Ã…?Ã„Â±rdatarak havalanÃ„Â±verdi. KalabalÃ„Â±k Pazar yerinde bir uÃ„?ultu koptu, Ã…?aÃ…?kÃ„Â±n baÃ„?rÃ„Â±Ã…?malarÃ„Â±n arasÃ„Â±nda tek tÃƒÂ¼k alkÃ„Â±Ã…? sesleri de vardÃ„Â±. Tiq Otally oluÃ…?turduÃ„?u heyecan dalgasÃ„Â±na aldÃ„Â±rmadan Ã„Â°rfan Kulesi’nin sekizinci katÃ„Â±na doÃ„?ru hÃ„Â±zlÃ„Â±ca uÃƒÂ§tu.

BirkaÃƒÂ§ saniye sonra RÃƒÂ¼n salonunun ÃƒÂ¶nÃƒÂ¼ndeki geniÃ…? platforma kondu. KapÃ„Â± aÃƒÂ§Ã„Â±ktÃ„Â± ve iÃƒÂ§erden hayra alamet olmayan sesler geliyordu. Otally bir elini bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ tozu kesesine daldÃ„Â±rÃ„Â±p parmak uÃƒÂ§larÃ„Â±nda bir tutam yarasa pisliÃ„?i hazÃ„Â±r etti. Ã„Â°ÃƒÂ§eri giriyordu. Tam bu sÃ„Â±rada kulenin ÃƒÂ¼st katlarÃ„Â±na giden basamaklarÃ„Â±ndan korkunÃƒÂ§ bir hÃ„Â±rlama geldi. BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ bir an duraklayÃ„Â±p yukarÃ„Â± bakÃ„Â±nca zenginlerin katÃ„Â±ndan aÃ…?aÃ„?Ã„Â±ya inmekte olan iÃ„?renÃƒÂ§ bir iblis gÃƒÂ¶rerek Ã…?ok geÃƒÂ§irdi. Ãƒ?yle bÃƒÂ¶yle deÃ„?il, en azÃ„Â±ndan 3 metre boyundaydÃ„Â±! TunÃƒÂ§ renginde, izbandut gibi doÃ„?a ÃƒÂ¼stÃƒÂ¼ kaslara sahip bir yaratÃ„Â±ktÃ„Â±. AÃƒÂ§Ã„Â±ktaki sivri diÃ…?lerinden salyalar ve kan damlÃ„Â±yor, jilet gibi keskin penÃƒÂ§elerinin arasÃ„Â±nda arada sÃ„Â±rada kemirdiÃ„?i bir insan bacaÃ„?Ã„Â± tutuyordu.

Deli deli bakan gÃƒÂ¶zleri Otally’i farkedince gÃƒÂ¼nah boyutlarÃ„Â±ndan fÃ„Â±rlamÃ„Â±Ã…? yaratÃ„Â±k hÃ„Â±zÃ„Â±nÃ„Â± arttÃ„Â±rarak bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼nÃƒÂ¼n ÃƒÂ¼zerine yÃƒÂ¼rÃƒÂ¼dÃƒÂ¼. “Rean set cak tat!” diye yÃƒÂ¼ksek sesle bir emir veren Tiq Otally derhal sekizinci salona daldÃ„Â± ve ardÃ„Â±ndan kapÃ„Â±yÃ„Â± hÃ„Â±zla kapattÃ„Â±. Bu arada dÃ„Â±Ã…? kapÃ„Â±nÃ„Â±n yanlarÃ„Â±nda heykel gibi hareketsiz duran iki taÃ…? golem iblise saldÃ„Â±rÃ„Â±p tam zamanÃ„Â±nda engel olmuÃ…?lar, korkunÃƒÂ§ bir savaÃ…?a baÃ…?lamÃ„Â±Ã…?lardÃ„Â±.

Okuma salonunun bazÃ„Â± yerlerinde tavandan sarkan, yumruk bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼klÃƒÂ¼Ã„?ÃƒÂ¼nde tek bir gÃƒÂ¶z ve oldukÃƒÂ§a geniÃ…? bir aÃ„?Ã„Â±zdan oluÃ…?an, bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼lerin tuhaflÃ„Â±klarÃ„Â±nÃ„Â±n ÃƒÂ¼rÃƒÂ¼nÃƒÂ¼ birkaÃƒÂ§ eÃ…?ya-yaratÃ„Â±k, (bunlara “ciyaklatan” deniyordu) solucan gibi kÃ„Â±mÃ„Â±l kÃ„Â±mÃ„Â±l sallanarak, ciyak ciyak sesleriyle baÃ„?Ã„Â±rÃ„Â±p duruyorlardÃ„Â±: “Salonda bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ yapmak yasaktÃ„Â±r! AteÃ…? yakmak yasaktÃ„Â±r! ParÃ…?ÃƒÂ¶men ve kitaplarÃ„Â±n yÃ„Â±pranmamasÃ„Â± iÃƒÂ§in gerekli ÃƒÂ¶zenin gÃƒÂ¶sterilmesi ÃƒÂ¶nemle rica olunur!..”

Bunlar bÃƒÂ¶yle baÃ„?Ã„Â±rdÃ„Â±Ã„?Ã„Â±na gÃƒÂ¶re olan olmuÃ…?tu. Nitekim Tiq Otally yerlere saÃƒÂ§Ã„Â±lmÃ„Â±Ã…? parÃ…?ÃƒÂ¶menler ve yana devrilmiÃ…? bir kitap rafÃ„Â± gÃƒÂ¶rdÃƒÂ¼. Ã…?ifreli bir kelime sÃƒÂ¶yleyerek ciyaklatanlarÃ„Â± susturdu. Tedbiri elden bÃ„Â±rakmadan salonun arkalarÃ„Â±na doÃ„?ru ilerlediÃ„?inde, kitap raflarÃ„Â±nÃ„Â±n ardÃ„Â±nda siper alarak birbirine tehditler savuran iki adam gÃƒÂ¶rdÃƒÂ¼. Otally bulunduÃ„?u yerden ikisini de gÃƒÂ¶rebiliyordu, bunlar tanÃ„Â±nmÃ„Â±Ã…? ve yÃƒÂ¼ksek seviyeli bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼lerden, birbirlerinin ezeli rakipleri Zubin ve Toxilius’tu. Bu ikisi Otally’den sadece bir seviye dÃƒÂ¼Ã…?ÃƒÂ¼k bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼lerdi, yani kontrolden ÃƒÂ§Ã„Â±kÃ„Â±nca afet yaratacak kadar gÃƒÂ¼ÃƒÂ§lÃƒÂ¼ydÃƒÂ¼ler. Ve Ã…?u anda da birbirlerine bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ fÃ„Â±rlatmak ÃƒÂ¼zere ÃƒÂ§eÃ…?itli hareketler ve kelimeler kullanarak hazÃ„Â±rlÃ„Â±k yapmaktaydÃ„Â±lar. “Beyler sakin!” diye baÃ„?Ã„Â±rdÃ„Â± Tiq Otally.

“Sen bu iÃ…?e karÃ„Â±Ã…?ma Otally!” diye baÃ„?Ã„Â±rdÃ„Â± Zubin cevap olarak.

Toxilius ise, “evet, sen karÃ„Â±Ã…?ma Otally; birazdan bu bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ bozmasÃ„Â±nÃ„Â± cayÃ„Â±r cayÃ„Â±r yakacaÃ„?Ã„Â±m, arada kalmanÃ„Â± istemem!” dedi.

Tiq Otally’nin ÃƒÂ¶fkeden gÃƒÂ¶zleri bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼dÃƒÂ¼, aÃ„?zÃ„Â±ndan tÃƒÂ¼kÃƒÂ¼rÃƒÂ¼kler saÃƒÂ§arak konuÃ…?tu: “Bu salonda ateÃ…? kullanan karÃ…?Ã„Â±sÃ„Â±nda beni bulur! YazmalarÃ„Â±n kÃ„Â±lÃ„Â±na zarar gelirse, andÃ„Â±m olsun ki piÃ…?man olmanÃ„Â±z iÃƒÂ§in zaman yaratÃ„Â±rÃ„Â±m size!” Ãƒ?stad Otally’nin sÃƒÂ¶zleri ve kararlÃ„Â± ses tonu oldukÃƒÂ§a ikna edici olmalÃ„Â±ydÃ„Â± ki diÃ„?erleri bir an sus pus oldular. Bu arada “ateÃ…?” lafÃ„Â±nÃ„Â± duyan ciyaklatanlar tekrar ciyak ciyak, “salonda ateÃ…? yakmak yasaktÃ„Â±r! BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ yapmak yasaktÃ„Â±r!” diye baÃ„?Ã„Â±rmaya baÃ…?lamÃ„Â±Ã…?lardÃ„Â±. Tiq Otally uyaranlarÃ„Â± susturdu tekrar.

“HaklÃ„Â±sÃ„Â±n bilge Otally!” diye diplomatik bir tonda konuÃ…?tu bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ Toxilius. “Ã…?u beÃ…? para etmez sefil fareyi ÃƒÂ¶ldÃƒÂ¼rmek uÃ„?runa, parÃ…?ÃƒÂ¶menlerin zarar gÃƒÂ¶rmesi yazÃ„Â±k olur!”

Zubin ise sinirli bir kahkaha attÃ„Â±. “Zaten ben buz fÃ„Â±rtÃ„Â±nasÃ„Â± bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼sÃƒÂ¼nÃƒÂ¼ hazÃ„Â±rlamÃ„Â±Ã…?tÃ„Â±m, pabucumu bile yakamaz bu beceriksiz!” dedi.

“Durun! Durun!” diye mÃƒÂ¼dahale etti Otally. “Hangi bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ yaparsanÃ„Â±z yapÃ„Â±n kitaplar zarar gÃƒÂ¶recek. Daha Ã…?imdiden ortalÃ„Â±Ã„?Ã„Â± daÃ„?Ã„Â±tmÃ„Â±Ã…?sÃ„Â±nÃ„Â±z!” CiyaklatanlarÃ„Â± tekrar susturmak iÃƒÂ§in ara veren bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ sÃƒÂ¶zlerine devam etti. “Neden iki cesur adam gibi kapÃ„Â±nÃ„Â±n ÃƒÂ¶nÃƒÂ¼ne ÃƒÂ§Ã„Â±kÃ„Â±p, hanÃƒÂ§erlerinizi ÃƒÂ§ekip kozlarÃ„Â±nÃ„Â±zÃ„Â± paylaÃ…? mÃ„Â±yorsunuz?” dedi.

DiÃ„?er ikisinin bu teklifi pek de heyecanla karÃ…?Ã„Â±lamadÃ„Â±klarÃ„Â± belliydi. “Bu kalleÃ…?e gÃƒÂ¼ven olmaz!” diye endiÃ…?esini dile getirdi Zubin. Toxilius ise, “boÃ…?versene, korktuÃ„?un pek belli, hanÃ„Â±mevladÃ„Â± ÃƒÂ¶dlek seni!” diye cevabÃ„Â± yapÃ„Â±Ã…?tÃ„Â±rdÃ„Â±.

“Merak etmeyin ben aranÃ„Â±zda hakem olacaÃ„?Ã„Â±m, kalleÃ…?lik edene ben de saldÃ„Â±rÃ„Â±rÃ„Â±m!” diye gÃƒÂ¼vence verdi Usta Otally. “Haydi gelin dÃ„Â±Ã…?arÃ„Â± ÃƒÂ§Ã„Â±kalÃ„Â±m; gÃƒÂ¼cÃƒÂ¼mÃƒÂ¼zÃƒÂ¼ borÃƒÂ§lu olduÃ„?umuz bu eserlere daha fazla zarar vermeyelim,” dedi elleriyle etrafÃ„Â±nÃ„Â± gÃƒÂ¶stererek ve sonunda zarif bir hareketle tavanÃ„Â± iÃ…?aret ederek. Hepsinin de bildiÃ„?i gibi sekizinci katÃ„Â±n tavanÃ„Â±nda altÃ„Â±n yaldÃ„Â±zlarla sÃƒÂ¼slenmiÃ…? kocaman bir Ã…?ekilde, o kadim tÃ„Â±lsÃ„Â±mlÃ„Â± dilde Ã…?ÃƒÂ¶yle yazardÃ„Â±: “Bilgi gÃƒÂ¼ÃƒÂ§tÃƒÂ¼r!”

DiÃ„?erleri bu sÃƒÂ¶zlere hak verdiler. Ã„Â°steksizce de olsa siper aldÃ„Â±klarÃ„Â± yerden ÃƒÂ§Ã„Â±karak Otally’nin yanÃ„Â±na yÃƒÂ¼rÃƒÂ¼dÃƒÂ¼ler. Etrafa daÃ„?Ã„Â±lmÃ„Â±Ã…? parÃ…?ÃƒÂ¶meler, saÃƒÂ§Ã„Â±lmÃ„Â±Ã…? kitaplarÃ„Â± sanki ilk defa gÃƒÂ¶rÃƒÂ¼yorlar, sebep olduklarÃ„Â± hasarÃ„Â±n daha yeni farkÃ„Â±na varÃ„Â±yorlardÃ„Â±. Ancak iki dÃƒÂ¼Ã…?man birbirlerine karÃ…?Ã„Â± hÃƒÂ¢lÃƒÂ¢ tetikte duruyordu.

Tiq Otally adamlarÃ„Â± nazikÃƒÂ§e ittirerek ÃƒÂ§Ã„Â±kÃ„Â±Ã…? kapÃ„Â±sÃ„Â±na doÃ„?ru yÃƒÂ¶nlendirirken aralarÃ„Â±nda durmaya ÃƒÂ¶zen gÃƒÂ¶sterdi. “Sorabilir miyim aranÃ„Â±zdaki husumetin sebebi nedir?” dedi.

Zubin aÃƒÂ§Ã„Â±kladÃ„Â±: “Bu haddini bilmez adam, ‘Namevt BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼leri EkolÃƒÂ¼’nÃƒÂ¼n, ‘Ã„Â°llÃƒÂ¼zyon BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼leri EkolÃƒÂ¼’nden daha ÃƒÂ¼stÃƒÂ¼n olduÃ„?unu iddia etti!” dedi.

Toxilius alaycÃ„Â± bir kahkaha attÃ„Â±. “GerÃƒÂ§ekler acÃ„Â±dÃ„Â±r! Ã„Â°llÃƒÂ¼zyon ise... sadece illÃƒÂ¼zyondur!”

“Demek mesele buymuÃ…?!” dedi Usta Otally kafasÃ„Â±nÃ„Â± sallayarak, “gerÃƒÂ§ekten de ÃƒÂ§etrefilli bir konu!” Bu sÃ„Â±rada kapÃ„Â±nÃ„Â±n ÃƒÂ¶nÃƒÂ¼ne gelmiÃ…?lerdi. Tiq Otally iki adamÃ„Â± hafifÃƒÂ§e ÃƒÂ¶ne doÃ„?ru iterken kapÃ„Â± aÃƒÂ§Ã„Â±ldÃ„Â± ve dÃ„Â±Ã…?arÃ„Â±daki platformun ÃƒÂ¼zerindeki bir iblis ile iki taÃ…? golemin akÃ„Â±lalmaz mÃƒÂ¼cadelesi gÃƒÂ¶zler ÃƒÂ¶nÃƒÂ¼ne serildi. Ã„Â°blisin yaralarÃ„Â± kanÃ„Â±yor, golemlerden birinin de bir kolu yoktu. Zubin ve Toxilius manzaranÃ„Â±n dehÃ…?etiyle bir an donakaldÃ„Â±lar.

BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼cÃƒÂ¼ Otally ÃƒÂ§abucak bir Ã…?eyler mÃ„Â±rÃ„Â±ldandÃ„Â±ktan sonra, “siz densizler Ã…?unu iyi bilin: ‘Element BÃƒÂ¼yÃƒÂ¼leri EkolÃƒÂ¼’ en gÃƒÂ¼ÃƒÂ§lÃƒÂ¼sÃƒÂ¼dÃƒÂ¼r!” diyerek, avuÃƒÂ§ iÃƒÂ§lerini adamlara ÃƒÂ§evirdi ve ani bir bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼sel etkiyle iki adamÃ„Â± dÃ„Â±Ã…?arÃ„Â± fÃ„Â±rlattÃ„Â±. KapÃ„Â±yÃ„Â± hÃ„Â±zlÃ„Â±ca kapatÃ„Â±rken, “bu arada kÃƒÂ¼tÃƒÂ¼phane ÃƒÂ¼yelikleriniz de iptal edildi!” diye baÃ„?Ã„Â±rdÃ„Â±ysa da diÃ„?erlerinin onu duyacak hÃƒÂ¢lleri yoktu. Otally kapÃ„Â±yÃ„Â± kilitlediÃ„?inde ciyaklatanlar ciyak ciyak baÃ„?Ã„Â±rÃ„Â±yorlardÃ„Â±: “Salonda bÃƒÂ¼yÃƒÂ¼ yapmak yasaktÃ„Â±r!”

SON

.