Birazdan okuyacaÄ?ınız bölüm 08:00 ile 09:00 arasında geçmektedir.
Olaylar gerçek zamanlı olarak ilerlemektedir.
New York, 08:01:02
YoÄ?un geçen kar yaÄ?ıÅ?ının ardından güneÅ? kendini yeni göstermeye baÅ?lamıÅ?tı. En sonunda kıÅ? yerini bahara bırakmaya karar vermiÅ?ti. Yollarda yürümek iÅ?kenceydi hala ama, dükkanların camları bile soÄ?uktan çatlamıÅ?tı, direklere yanlıÅ?lıkla deÄ?diÄ?inde ise derini kopartacak kadar soÄ?uÄ?un hala etkisini sürdürdüÄ?ünü acı içinde keÅ?fedebiliyordun.
Sarı peruÄ?unu belli edercesine hızlıca yürümesini sürdüren kadın cep telefonunun tuÅ?larına hızla bastı ve karÅ?ı tarafın açmasını bekledi. O esnada saÄ? baÅ? parmaÄ?ını emerek kanı durdurmaya çalıÅ?ıyordu, belli ki soÄ?uÄ?un hala etkisini sürdüÄ?ünü keÅ?fedenlerin grubuna katılmıÅ?tı. Demin dengesini kaybedip tutunduÄ?u direkte hala kanından bir parça buz kristalleri halinde de olsa görülebiliyordu.
KarÅ?ı taraftan hırıltı bir erkek sesi duyuldu: Â?Beni arama dememiÅ? miydim, kadın?Â?
Kadın yüzüne bulaÅ?mıÅ? kanı silerken fısıltı halinde soruya cevap verdi: Â?Ã?ncelikle bana bu Å?ekilde hitap etme diye kaç defa demem gerekiyor? Bana saygı duymazsan bu iÅ?i burada bitiririm.Â?
Fısıltısından bile tehdidi hissedilebiliyordu. KarÅ?ı taraf tehdidi ciddiye almamıÅ? olacaktı ki ses tonunu deÄ?iÅ?tirmeden konuÅ?masını sürdürdü: Â?Hitap Å?eklimden mennun deÄ?ilsen anlarım, ama bana bir daha bu Å?ekilde aptalca tehditlerde bulunma. Yoksa bir Å?ekilde seni bulurum ve karÅ?ılıÄ?ını veririm, kadın.Â?
Â?Ã?yle olsun, sadece planlarda bir deÄ?iÅ?iklik olup olmadıÄ?ını soracaktım.Â?
Artık eskisi kadar kendine güvenerek konuÅ?amıyordu, çünkü en ufak tehdide pabuç bırakmayacak biriydi karÅ?ı taraftaki. Zaten bu bir nevi denemeydi kadın için, patronunu test etmiÅ?ti neye nasıl tepki vereceÄ?ini görmek için.
Â?DeÄ?iÅ?iklik yok. DiÄ?erleri harekete geçtiler bile. Seni bekliyor olmalılar.Â?
Â?Peki, sadece emin olmak istedim.Â?
�Son kez uyarıyorum, benim sabrımı bir daha bu ucuz numaralarla test etmeye kalkma. Bir daha da beni arama.�
Telefon kapanmıÅ?tı çoktan, ama kadın hala telefonu kulaÄ?ına yakın tutuyordu. Buraya kadar gelmiÅ?ti, artık devam etmek zorundaydı. Bu uÄ?urda nelerini feda etmiÅ?ti, artık geri dönüÅ?ü yoktu bu iÅ?in.
BankaÂ?ya giriÅ? yaptıÄ?ında güvenlik görevlisine gülümsemeyi ihmal etmedi ve kendine bir sıra numarası alıp en yakın koltuÄ?a oturdu. Gözleri etrafta tanıdık avına çıkmıÅ?tı. Sıradakilerden biri olan mavi bereli, kahverengi paltolu adamı tanımıÅ?tı. Ä°ki koltuk yanında oturan koyu siyah saçı ve mavi lensleriyle göz alıcı bir güzelliÄ?e sahip genç kızı da görmüÅ?tü. Bunlardan baÅ?ka bir kiÅ?i daha olması lazımdı ve o da içeri girmek üzereydi.
Devon stresini azaltması için aÄ?zına attıÄ?ı sakızını çiÄ?nerken bankaya yaklaÅ?tı, güvenlik görevlisi de onun tedirgin hareketlerini o daha bankaya yaklaÅ?ırken fark etmiÅ?ti. Ama silahına davranmakta geç kalmıÅ?tı ve Devon daha hızlı hareket ederek bankaya girmeden onu vurmayı baÅ?armıÅ?tı.
İçeri girdiÄ?inde ise planın ikinci kısmında rol alması gereken kadını gözleri aradı. Kadın da onu bekliyordu zaten. Sarı peruÄ?unu düzelterek ayaÄ?a kalktı ve Devon ise hemen kadına bir tabanca fırlattı. Koyu saçlı genç kız ve sırada bekleyen mavi bereli adam ise rehine gibi davranıyorlardı.
Â?Sanırım bunun bir soygun olduÄ?unu hatırlatmamıza gerek yok.Â? diye baÄ?ırdı Devon ve sakızını yere tükürdü.
Kadın, DevonÂ?a yaklaÅ?tı ve adamın dudaÄ?ına bir öpücük kondurdu: Â?Senin geleceÄ?ini bilmiyordum, dememiÅ?lerdi bana.Â?
Devon da aynı tepkiyi verdi, o da soygun da yanına verecekleri kiÅ?inin kim olduÄ?unu bilmiyordu.
Â?Bu iÅ?te de beraber olmamıza sevindim, Mandy.Â?
08:06:11... 08:06:12... 08:06:13...
CTU New York 08:18:49
Anti-Terörist Birimi için sıkıcı bir gündü. Bir banka soygunu haberi vardı, ama o NYPD (New York Polis Departmanı)Â?nın iÅ?iydi. Senatör ve hatta Amerikan BaÅ?kanlarıÂ?na yapılan suikast giriÅ?imleri, teröristlerin veya düÅ?man ülkelerin gönderdiÄ?i kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlar, Beyaz Saray gibi ülke için önemli binalara olan saldırılar derken bunca yıl oldukça hareketli dönemler geçirmiÅ?lerdi. Bir sürü müdür, ajan ve analizci gelmiÅ? gelmiÅ?ti buradan. Ama artık eskisi gibi deÄ?ildi her Å?ey, burayı CTU yapan elemanlarının çoÄ?u ya emekli olmuÅ? ya da görevlerinin birinde düÅ?manlar tarafından öldürülmüÅ?tü. Zaten emeklilik en fazla müdürlerin baÅ?ına gelirdi ve bu genelde istifa ya da görevde baÅ?arısızlık bahanesiyle kovulma sonucunda olan bir emeklilik Å?eklinde olurdu.
Casus uçaklar konusunda oldukça deneyimli olan ve sürekli New York semalarında gezintiye çıkan, arada da CTU bilgisayarlarını çıplak kadın resimleri için bir arÅ?iv olarak kullanan Arlo bile artık CTUÂ?nun eskisi kadar keyifli bir yer olmadıÄ?ını düÅ?ünmeye baÅ?lamıÅ?tı. Hatta bazı ajanlar aralarında Å?u banka soygunu olayıyla ilgilensek mi diye bile tartıÅ?ıyorlardı ama tabi ki içinde terörizm ile ilgili bir kavram geçmediÄ?i sürece hiç bir suç onların ilgi alanına girmezdi. Yoksa diÄ?er teÅ?kilatların var olma amacı kalmazdı.
Makineden bir bardak ılık su doldurmak amaçlı ayaÄ?a kalkan Arlo bu süre zarfında etrafta koÅ?uÅ?turan genç bayanların bacaklarını gözetlemeyi de ihmal etmedi. Arada bir yakalandıÄ?ı da olurdu, ama CTUÂ?nun en zeki elemanı unvanını sürdürdüÄ?ü sürece bu davranıÅ?larına katlanmak zorunda kalacaklarını bildiÄ?inden rahattı.
Â?Hey, Elle. Bugün ne yapıyorsun?Â? diye sordu cesaret patlaması yaÅ?adıÄ?ı bir an. YeÅ?il gözleri ve ince hatlı yüzüyle ElleÂ?i kendince elde etmeye çalıÅ?ıyordu, ama Elle arkadaÅ? canlısı bir Å?ekilde karÅ?ılık vermeye çalıÅ?sa da ArloÂ?yu sinir bozucu buluyordu. Hem zaten sevgilisi vardı ve olmasa bile Arlo gibi bir inek sevgilisi olsun istemezdi.
Â?Bitirmem gereken raporlar var, Arlo. BaÅ?ka sorun yoksa, rahat bırak beni lütfen.Â?
Lütfen lafı kullanıldıÄ?ı sürece Arlo bayanların peÅ?ini bırakmazdı ve yine bırakmayacaktı.
Â?Belki de bu haftaiçi bir ara sinemaya gidebiliriz diyecektim, çok kaliteli bir aÅ?k filmi gelmiÅ? de belki hoÅ?una gider diye düÅ?ündüm.Â?
Â?Ne, ben sanatsever insanım ve önyargılı da deÄ?ilim, iki insan seviÅ?iyorsa bunda ne kötülük var. Böyle dar kafalı olduÄ?unuz için insan evrim geçiremedi bir türlü, maymunlarla akraba olmak hoÅ?una mı gidiyor?Â?
Â?AnlaÅ?ılan senin hoÅ?una gidiyor, Arlo. Yoksa bu kadar Å?ebek yüzlü olmanın baÅ?ka bir nedeni mi var?Â?
Å?ebek lafı geri çekilme sinyali demekti Arlo için, daha fazla uzatmadı ve ElleÂ?i yenildiÄ?i savaÅ? alanında yalnız baÅ?ına zaferini kutlaması için bıraktı.
O sırada CTUÂ?nın kocaman ekranlarından birinde bir soygunun görüntüleri gösterilmeye baÅ?landı ve CTU müdürü Kate Hoffman ofisinden çıktı. Emin adımlarla ekranın bulunduÄ?u tarafa yürüyordu. Kumral saçından yayılan mis gibi deniz kokusu ArloÂ?yu kendine getirmeye yetmiÅ?ti, gerçi hep kendine hatırlatması gerekiyordu. CTU müdürü kırk sekiz yaÅ?ındaydı, yani öz annesinden dört yaÅ? küçüktü. Onu koluna takıp gelini olarak tanıtamazdı annesine, ama yine de o saçına sıktıÄ?ı parfümü yüzünden aÅ?ık olmasına ramak kalıyordu her seferinde.
�Lütfen herkes buraya bakabilir mi?� diye söze girdi Kate.
Lütfen diye söze baÅ?larsın da seni dinlemez miyiz, diye içinden düÅ?ünmeyi ihmal etmedi Arlo ama sonra öksürerek ciddi bir pozisyon aldı ve müdürünün anlattıklarını dinlemeye baÅ?ladı.
Â?Å?u anda New YorkÂ?ta bir banka soygunu gerçekleÅ?tiÄ?ini biliyorsunuz, polis olay mahalinde ama bizi asıl ilgilendiren mesele, soygunculardan biri.Â?
Sarı peruÄ?unu her ne kadar kimliÄ?ini saklamak için kullansa da CTUÂ?da geliÅ?miÅ? bir yüz tanıma programı vardı ve kadın soyguncunun kimliÄ?i belirlenmiÅ?ti bile çoktan. Mandy isminde biriydi, gerçek ismi olmadıÄ?ı kesindi ama kendisinin bile artık asıl adını unuttuÄ?u tahmin ediliyordu ve soyadı da bilinmeyenler arasındaydı.
Â?Eski baÅ?kanlara yapılan suikast giriÅ?imleri de dahil olmak üzere bir sürü terör eylemine karıÅ?mıÅ? bir suçlu.Â?
Arlo söze girme gereksinimi duymuÅ?tu, her ne kadar müdür konuÅ?urken kimsenin çıt çıkarmamasını içten içe istese de.
Â?BildiÄ?im kadarıyla Mandy bundan bir kaç yıl önce bizzat Beyaz Saray tarafından affedilmiÅ?ti.Â?
Â?Ã?yleydi ama, bir daha bu ülkeye dönmemesi ve herhangi bir suça karıÅ?maması Å?artıylaydı bu. Bunun dıÅ?ında deneyimli bir suikastçinin böyle basit bir banka soygunu için tutulacaÄ?ını sanmıyorum, bu iÅ?in içinde baÅ?ka Å?eyler çıkabilir.Â?
Â?Belki de paraya ihtiyacı vardır, suikastçilik dönemi geride kaldıÄ?ına göre kimse de ona baÅ?ka iÅ? vermiyordur, iyi bir aÅ?çı olduÄ?unu sanmıyorum doÄ?rusu.Â?
�O halde kadın sezgisi diyelim bu duruma, seni bu cevabım yeterince tatmin eder mi?�
Â?Tabi ki de efendim, sizin gibi bir kadının sezgisine karÅ?ı çıkmak ne haddime!Â?
Â?O halde iÅ?imize dönelim, birazdan polisler bir operasyonla soyguncuları yakalamak için harekete geçecekler. Yakalandıklarında CTUÂ?ya getirilmelerini talep ettim. Sorgu için hazırlık olun kısacası. Å?imdilik bu kadar.Â?
Kate konuÅ?ması bittikten sonra ofisine geçerken Arlo ister istemez müdürünün bacaklarına bakıyordu.
08:23:34... 08:23:35... 08:23:36...
New York Bankası, 08:45:09
Â?Kasayı açtık, gerekenleri de almayı baÅ?ardık. Yapmamız gereken neyse yaptık. Artık tüymemiz gerekiyor.Â? diye belirtti Devon.
�Haklısın, polisler birazdan içeri damlar ve rehineleri tek tek öldürmekten fazla elimizde kozumuz da kalmaz.� dedi acımasızca Mandy.
Â?Hiç deÄ?iÅ?memiÅ?sin, Mandy.Â?
Â?Yufka yürekli olsaydım, zamanında baÅ?kanın elini sıkmazdım.Â?
Amerikan BaÅ?kanıÂ?nı öldürmek için kendi eline sürdüÄ?ü kimyasal maddeyle baÅ?kanın elini sıkmıÅ?tı. Ama artık o günler geride kalmıÅ?tı. Terörist liderleri, çıkarcı iÅ? adamları ve yozlaÅ?mıÅ? siyasetçilerin en popüler tercihlerinden biriydi. Bir sürü kiÅ?iyle çalıÅ?mıÅ? ve hep de iÅ?lerinde baÅ?arılı olmuÅ?tu. Yakalanmamayı baÅ?armıÅ?tı. Ama sonunda geride takip edilebileceÄ?i bir iz bırakmıÅ?tı ve bu yakalanmasına neden olmuÅ?tu. Neyse ki adına çalıÅ?tıÄ?ı terörist liderinin yeri hakkında bilgiye bir tek o sahipti de baÅ?kan tarafından bizzat affedildiÄ?ine dair bir belgeyle özgürlüÄ?ünü geri almıÅ?tı.
Rehinelerin arasında yer alan koyu saçlı kızın sesi duyulduÄ?unda kaçıÅ? planları da devreye sokulmuÅ? oluyordu.
Â?Lütfen yapmak istediÄ?iniz Å?eyi yaptınız, paraları da alın gidin artık. Annem hasta, ilaçlarını bekliyor.Â?
Â?Demek öyle, kalk ayaÄ?a fahiÅ?e. Ben böyle numaraları yemem.Â? diye baÄ?ırdı Mandy ve genç kızı kolundan yakaladı. Devon arkasında bir kaç para dolu torbayla, rehine olarak yanına aldıÄ?ı genç kız bankadan dıÅ?arı çıktılar.
Polisler elbette genç kıza zarar verecekleri korkusuyla geri çekileceklerdi. Her zaman böyle olmuÅ?tu ve bu kural hiç deÄ?iÅ?memiÅ?ti. Rehineler için de iki durum vardı, rehine iÅ?i bitince ya suçlu tarafından infaz edilirdi ya da aslında rehinenin de suçlu ile birlikte olduÄ?u ortaya çıkardı.
Jenny için de durum ikincisiydi. Banka soygununun bir parçasıydı. JennyÂ?nin masum bakıÅ?ları da iÅ?lerini kolaylaÅ?tırıyordu. Bir polis arabası çalıp kaçmaları kolay olmuÅ?tu. Rehine arabada olduÄ?u sürece arabaya saldıramazlardı, en fazla helikopter ile takip edebilirlerdi. Ama altgeçide vardılar mı helikopter de sorun olmaktan çıkacaktı.
DiÄ?er rehineler de bankadan çıkartıyorlardı polis tarafından. Aralarında mavi bereli ve kahverengi paltolu olan cebindeki dosyayı tekrardan kontrol ettikten sonra yoluna devam etti. Polisin onu izlemediÄ?ine emin olduktan sonra da telefonuyla birisini aradı. Hırıltılı sesiyle patronu heyecanla konuÅ?tu: Â?Halledildi mi?Â?
�Evet, efendim. Belge elimde. Soygun amacına hizmet etti.�
�Güzel, çabuk onu bana getir.�
�Yola çıktım bile.�
GüneÅ? sıcaklıÄ?ını iyice gösteriyordu, bu yüzden kel kafasını soÄ?uk tutmasın diye taktıÄ?ı mavi beresini çıkarttı ve bereyi paltosunun ceplerinden birine tıkıÅ?tırdıktan sonra bir taksi çaÄ?ırdı.
08:51:06... 08:51:07... 08:51:08...
New York, Cole OrtizÂ?in Dairesi, 08:58:04
Cole Ortiz�in bugün izin günüydü güya, ama gelen telefon hemen CTU�ya gelmesi yönündeydi.
Â?Cidden uykumun en güzel anını berbat ettiÄ?in için sana nasıl bir harekette bulunmamı isterdin? Ã?ç aydır zaten her gün CTUÂ?dayım, bırak bugün senin o Å?ebek yüzünü görmeyeyim, Arlo.Â?
Â?Müdür tüm izinleri iptal ettirdi ve herkesi CTUÂ?ya çaÄ?ırdı.Â? diye ısrar etti Arlo.
Â?Ã?yle demek, sanırım bana olan gıcıklıÄ?ından.Â?
�Hayır, büyük bir olay var. Gelince açıklarım.�
Â?Tamam, yirmi dakikaya geliyorum.Â?
Ama önce sakal tıraÅ?ı olmama müsaade edin en azından, diye iç geçirdi Cole ve banyoya doÄ?ru yol aldı.
Â?Sadece planlarda bir deÄ?iÅ?iklik olup olmadıÄ?ını soracaktım.Â?
Â?DeÄ?iÅ?iklik yok. DiÄ?erleri harekete geçtiler bile. Seni bekliyor olmalılar.Â?
---
Â?Sanırım bunun bir soygun olduÄ?unu hatırlatmamıza gerek yok.Â?
Â?Senin geleceÄ?ini bilmiyordum, dememiÅ?lerdi bana.Â?
Â?Bu iÅ?te de beraber olmamıza sevindim, Mandy.Â?
CTU NEW YORK
Â?Å?u anda New YorkÂ?ta bir banka soygunu gerçekleÅ?tiÄ?ini biliyorsunuz, polis olay mahalinde ama bizi asıl ilgilendiren mesele, soygunculardan biri. Eski baÅ?kanlara yapılan suikast giriÅ?imleri de dahil olmak üzere bir sürü terör eylemine karıÅ?mıÅ? bir suçlu.Â?
Â?BildiÄ?im kadarıyla Mandy bundan bir kaç yıl önce bizzat Beyaz Saray tarafından affedilmiÅ?ti.Â?
Â?Ã?yleydi ama, bir daha bu ülkeye dönmemesi ve herhangi bir suça karıÅ?maması Å?artıylaydı bu. Bunun dıÅ?ında deneyimli bir suikastçinin böyle basit bir banka soygunu için tutulacaÄ?ını sanmıyorum, bu iÅ?in içinde baÅ?ka Å?eyler çıkabilir.Â?
DAVID PRESS
�Belge elimde. Soygun amacına hizmet etti.�
�Güzel, çabuk onu bana getir.�
�Yola çıktım bile.�
COLE ORTIZ
Â?Ã?ç aydır zaten her gün CTUÂ?dayım, bırak bugün senin o Å?ebek yüzünü görmeyeyim, Arlo.Â?
Â?Müdür tüm izinleri iptal ettirdi ve herkesi CTUÂ?ya çaÄ?ırdı.Â?
Â?Tamam, yirmi dakikaya geliyorum.Â?
---
Birazdan okuyacaÄ?ınız bölüm 09:00 ile 10:00 arasında geçmektedir.
New York, 09:00:01
Altgeçide girdiklerinde polis arabasından inip yayan olarak yollarına devam etmiÅ?lerdi. Köprünün altından dümdüz devam edip ara sokaklarda izlerini kaybettiriyorlardı. Arabaların giremeyeceÄ?i bir Å?ekilde kaçıyorlardı ve helikoperin onları fark etmemesi için de hep üstü kapalı yerlerden geçiyorlardı.
Devon pes etmiÅ? gibiydi, özellikle sırtında taÅ?ıdıÄ?ı para dolu torbalar yüzünden artık daha fazla koÅ?amayacak duruma gelmiÅ?ti. MandyÂ?nin bu tarz geciktirmelere kızdıÄ?ını biliyordu ama en azından iki dakika dinlemeden daha fazla ilerleyemezdi.
Â?Durun hele, dinlenelim azıcık.Â? diye sızlanınca Mandy ise kızgın suratıyla hemen ona döndü. Tahmin ettiÄ?i gibi geciktirmesinden dolayı kızgın deÄ?ildi aslında.
Â?Å?u torbaları sana at demiÅ?tim, gördüÄ?ün en yakın çöp kovasına. AÄ?ırlık taÅ?ımamız gerekiyor.Â?
�O kadar parayı atmaya niyetim yok ama.�
Â?Sırtında taÅ?ıdıklarından daha fazla para seni bekliyor, yapma Å?öyle açgözlülük. Senin yüzünden yakalanacaÄ?ız yoksa.Â?
Devon daha fazla bir Å?ey diyerek MandyÂ?i sinirlendirmemesi gerektiÄ?ini biliyordu, bu yüzden onun dediklerien boyun eÄ?di ve para dolu torbaları yakınlarında olan çöp kovasına atmak için ilerledi. Ama baÅ?ka biri bu karardan mennun deÄ?ildi.
Jenny, rehine numarası yaparak Mandy ve DevonÂ?ın kaçmasına yardım etmiÅ?ti. Soygunun aslında baÅ?ka bir iÅ?i için örtbas olarak kullanıldıÄ?ından haberdardı ama soygun parasının böyle kenara atılacaÄ?ını bilmiyordu. Bu durum hoÅ?una gitmemiÅ?ti. Devon aÄ?ır torbaları atmak için harekete geçtiÄ?inde adamın sırtından tabancasını kaptı ve tabancayı MandyÂ?e doÄ?rulttu.
Â?Ã?abuk tabancanı bana doÄ?ru gönder.Â?
Â?Kızım, aptal olma. Ã?ç torba para için her Å?eyi mahvetme.Â? diye karÅ?ılık verdi Mandy. Tabancasını ise hiç ona göndermeye niyeti yoktu.
Â?Belki siz bu iÅ? için bayaÄ?ı bir para koparacaksınız ama bana soygun parasının üçte biri verilecek Å?eklinde denmiÅ?ti, bu yüzden bu iÅ?e girmiÅ?tim. Å?imdi ise siz hakkım olan kısımla beraber paraları çöpe atıyorsunuz.Â?
Devon: Â?Merak etme, patronla konuÅ?uruz. Sana da payını verir.Â? diye ikna etmeye çalıÅ?sa da Mandy duruma daha duygusuzca yaklaÅ?ıyordu.
Â?Tabancayı kullanacaksan kullan, hadi durma. Ã?ldür bizi de tüm paralar sana kalsın. Sonra da tamamen kendi baÅ?ına kalırsın ve polislerden kaçmayı baÅ?arsan bile, bu iÅ?i mahvettiÄ?in için patron senden öç almaya çalıÅ?acaktır.Â?
�Beni ilgilendirmez, ben sadece payımı istiyorum.�
Â?Payını almak istiyorsan bundan daha ikna edici Å?ekilde davranmalısın.Â?
Jenny aynı anda hem DevonÂ?a hem de MandyÂ?e tabancayı tutmaya çalıÅ?sa da durum gitgide kötüleÅ?iyordu. Polis de etraftayken daha fazla burada oyalanamazdı.
Â?Peki, sadece taÅ?ıyabileceÄ?im kadarını alacaÄ?ım, sonra da sizi bırakacaÄ?ım.Â?
DevonÂ?ın yere bıraktıÄ?ı torbalardan ikisini boÅ?ta kalan eliyle kaldırmaya çalıÅ?tı, ama yalnızca birini kaldırabildi ve onu taÅ?ırken bile zorlanıyordu. YavaÅ?ça geriye doÄ?ru adım attı ve onlardan uzaklaÅ?maya çalıÅ?tı. O sırada da köprünün altından çıkmıÅ?, açık araziye yaklaÅ?mıÅ?tı ve yakınlarda olan polis helikopteri onu görebilmiÅ?ti.
Helikopteri fark eden Jenny ani bir hareketle baÅ?ını yukarı çevirdi ve bu fırsattan yararlanan Mandy hemen tabancasını kaldırıp üç kez ateÅ? etti. Kanlar içinde yatan JennyÂ?e son bir bakıÅ? atan Devon, arkasını bile dönmeden koÅ?maya baÅ?layan MandyÂ?nin peÅ?inden gitti.
09:04:54... 09:04:55... 09:04:56...
CTU New York, 09:20:07
Cole Ortiz, CTU binasına girdiÄ?inde hala yanaÄ?ındaki tıraÅ? olurken kesmiÅ? olduÄ?u yarayla ilgileniyordu, iki de bir eli yarayı kaÅ?ımak için gidiyordu. Bunun sinir bir durum olduÄ?unu düÅ?ünürken Arlo da yanına geliyordu.
Â?Gelmeyeceksin sanmıÅ?tım.Â?
Â?Müdür herkesi çaÄ?ırıyor diyen sendin.Â?
Â?Tabi ya, öyle demiÅ?tim.Â?
ArloÂ?nun alaylarını duymazlıktan gelen Cole müdürün ofisine doÄ?ru ilerledi. Bugünün olayının banka soygunu olduÄ?unu CTUÂ?ya gelirken öÄ?renmiÅ?ti çoktan, yanında taÅ?ınabilir ufak bilgisayarı vardı ve oradan sadece ajanların anında her Å?eyden haberdar olabilmeleri için kurulmuÅ? CTUÂ?nun özel sitesine girebiliyordu. Tabi gizli bilgilerin yer almadıÄ?ı bu siteye sadece on altı haneli Å?ifreleriyle ajanlar girebiliyordu, terörist örgütlerin çoktan bu siteye sızmıÅ? olduklarını tahmin ediyorlardı zaten. Amaç sadece izinde olan ajanların temel durum hakkında bilgi edinmeleri olduÄ?undan fazla dikkate alınmıyordu. Hatta çoÄ?u zaman sahte bilgilerin de eklendiÄ?i oluyordu ve o bilginin sahte olduÄ?unu belirten anahtar sözcükleri bilmek gerekiyordu bunun için de.
Müdür Kate Hoffman, ofisinde telefonla konuÅ?maktaydı. Ofis sade bir Å?ekilde döÅ?enmiÅ?ti. Kapının kenarına konulmuÅ? olan basit vazoyu saymazsak ofis süsten uzak tutulmuÅ?tu. Ofisin içinde de bir masa, iki deri koltuk ve bir dolaptan baÅ?ka mobilya yer almıyordu. Ofis sadece müdürün rahat bir Å?ekilde telefon görüÅ?mesi yapabilmesi için yapılmıÅ?tı sanki.
Müdürünün telefon konuÅ?masını bitirmesini bekliyordu Cole sakince. Uykusunu pek alamamıÅ?tı. Ä°ki saatlik uykuyla duruyordu. O sırada yine farkında olmadan eli yanaÄ?ındaki yaraya gitmiÅ?ti ve kanatana kadar kaÅ?ımıÅ?tı.
Â?Bunun bir numara olduÄ?unun anlamaları gerekiyordu, bu kadar aptal nasıl olabiliyorlar. Bana beÅ? dakikada bir bilgi vereceksiniz, o kadının yakalanmasını istiyorum. Umarım yeterince kendimi ifade edebilmiÅ?imdir.Â?
Sert bir Å?ekilde telefonunu kapattıktan sonra ofisinde onu sakince bekleyen ajanına döndü.
�Bugün izin günün sanıyordum.�
Â?Efendim, tüm ajanların gelmesini istemiÅ?siniz. Arlo bana öyle demiÅ?ti.Â?
�O mu seni aradı?�
Â?Evet?Â?
Â?EÄ?er izindeki ajanları buraya çaÄ?ırmak isteseydim bunu bir analizciye yaptırmazdım, haberleÅ?me bölümü bunun için var, öyle deÄ?il mi?Â?
Bir Å?aka kurbanı olduÄ?unu acı bir Å?ekilde fark eden Cole sinirlerine hakim olma sürecini çabuk geçiÅ?tirdi.
Â?O zaman burada olduÄ?uma göre konu hakkında yardımcı olmak isterim.Â?
Â?Aslında yardımını isterim, sonuçta en iyi ajanlarımdan birisin. Ama bugün izin günün, yüzündeki Å?iÅ?kinlikten uykusuz olduÄ?un anlaÅ?ılıyor, yoksa tıraÅ? olurken bu kadar derin bir yara açacak biri deÄ?ilsin. Bu yüzden gidebilirsin.Â?
Cole hemen müdürün ofisinden çıkıp soluÄ?u ArloÂ?nun yanında aldı ki Arlo zaten yanına geleceÄ?ini bildiÄ?inden hazırlıklıydı.
Â?Kahve? Hem de çift Å?ekerli ve köpüÄ?ü bol. En sevdiÄ?inden.Â?
Â?Bırak Å?ebekliÄ?i, Arlo. Bu hiç hoÅ? deÄ?ildi.Â?
Arlo baÅ?ka bir Å?ey demedi ve Cole için özel olarak hazırlamıÅ? olduÄ?u kahveyi kendisi içmeye baÅ?ladı. Bilgisayar ekranına döndü. Casus uçaklarını soygunun yapıldıÄ?ı yerde gezdiriyordu. Polisler genç bir kızın cesedinin baÅ?ındalardı ve kızın yakınlarında bankadan çalınan para torbaları vardı.
Â?Ã?ok enteresan. Mandy için iÅ?ini iyi bilir derlerdi. Paraları geride bırakacak kadar iÅ?ler kötüye gitmiÅ? olmalı.Â? diye yorumda bulundu Arlo.
Â?EÄ?er amaç sadece soygun deÄ?ilse...Â? diye sesli düÅ?ündü Cole ve yeni bir telefon görüÅ?mesi öncesi bir kaç dakika soluklanan müdürünün yanına koÅ?tu. Arlo da yeni bir heyecan fırtınasının kopmakta olduÄ?u düÅ?üncesiyle ColeÂ?un peÅ?inden gitti.
Â?Soygun asıl yaptıkları iÅ? için bir örtbas olmalı, olayı soygun olarak gösteriyorlar ama iÅ? bu kadar basit olamaz.Â? diye hemen konuya girdi Cole.
Kate içten içe en baÅ?ından böyle düÅ?ünüyordu zaten, para dolu torbaların geride bırakılmıÅ? olması da bu düÅ?üncesini kanıtlar nitelikteydi. ColeÂ?a hak verdi, ama Å?imdi öncelikli olarak soyguncuların yakalanması gerekiyordu ki soygunun ne amaçla yapıldıÄ?ı anlaÅ?ılsın.
Â?Belki banka kasasında paranın dıÅ?ında baÅ?ka bir Å?ey saklıdır.Â?
Â?Nasıl bir Å?ey mesela?Â?
Â?Ã?nemli bir belge olabilir. Bunu öÄ?renmenin tek bir yolu var, bankanın sahibiyle görüÅ?meliyiz. O bize bu konuda yardımcı olabilir.Â?
Arlo hemen cep bilgisayarını çıkarttı ve on beÅ? saniyelik bir klavye tıklatmasının ardından: Â?Henry Reed, adamımız bu.Â? dedi.
Â?Bu iÅ?i cidden yapmak istiyor musun?Â? diye sordu Kate, gerçi cevabı çoktan belliydi.
Â?Bir Å?eyler yaparak oyalanmazsam, ArloÂ?nun midesinde her an bir delikle karÅ?ılaÅ?abilirsiniz, efendim.Â?
Â?Mesaj alınmıÅ?tır. Hadi git, bakalım gerçek neymiÅ? öÄ?ren.Â?
Arlo yüzsüzlüÄ?ünü bozmadan: Â?En iyisi ben kahvem soÄ?umadan bitireyim.Â? dedi ve yanlarından ayrıldı.
09:26:17... 09:26:18... 09:26:19...
New York, Henry ReedÂ?in dairesi, 09:35:48
David Press, diÄ?er elinde mavi beresi belgeyi patronuna uzatırken elinin titremesini engelleyemedi. Patronu hırıltılı bir öksürüÄ?ün ardından belgeye göz attı ve doÄ?ruluÄ?una emin olduktan sonra saklamak için tekerlekli sandalyesiyle kasasına yaklaÅ?tı. Belgeyi koyup kasasını kapattı ve hemen oksijen maskesini takıp uzun uzun nefes aldı. Artık en ufak zorlamada nefesi kesiliyordu.
Kel kafasını kaÅ?ıyan David, korkusunun geçtiÄ?ini düÅ?ünerek konuÅ?maya baÅ?ladı: Â?Belge artık elinizde olduÄ?una göre, ben de paramı alıp gitsem diyordum.Â?
Â?O iÅ? kolay.Â? dedi kısaca patronu ve masasının üstünde duran zarfı alıp DavidÂ?e uzattı.
Zarfın içinde ne kadar para olduÄ?una bile bakmadan paltosunun cebine attı David, ama odadan ayrılmaya niyeti yok gibiydi.
Â?Ä°Å?imiz bitti, çıkabilirsin.Â?
David öncelikle bir konuda güvence istiyordu: �Kızım Jenny�den haber alamadım. Ne zaman gelirler?�
Â?Güvenli eve gitmiÅ? olmaları lazım, adresi biliyorsan kızınla orada buluÅ?abilirsin.Â?
David, odadan çıktı. Yirmi dakikaya buradan güvenli eve anca varırdı. O Mandy denilen kadına güvenmiyordu, bu nedenle kızına hemen kavuÅ?mak istiyordu.
DavidÂ?in odadan çıkmasının ardından masanın üstündeki ufak cihazdan bir kadın sesi duyuldu: Â?Bay Reed, CTUÂ?dan gönderilmiÅ? bir ajan sizinle görüÅ?me talep etmektedir.Â?
Henry, cihazın üstündeki düÄ?meye basarak konuÅ?tu: Â?Ne ile ilgili olduÄ?unu söylediler mi?Â?
Â?Soygunun yapıldıÄ?ı size ait olan banka ile ilgili bilgi almak istiyorlarmıÅ?.Â?
Henry biraz düÅ?ündükten sonra: Â?Peki, odama gönderin.Â? diye belirtti.
Cole OrtizÂ?in zenginlerle ilgili düÅ?ündükleri tartıÅ?ma konusu yaratacak cinstendi. Zenginlerin kendini beÄ?enmiÅ?liÄ?ini ve kendileriyle konuÅ?mak için güvenlik memurlarının bile önemli bir siyasetçilermiÅ? gibi izin beklemelerini sinir bozucu buluyordu.
Soygunun yapıldıÄ?ı banka kendinin, maÄ?dur olan sensin, senin polislere paralarını geri almak için yalvarman gerekirken ne bu rahatlık, biraz insan telaÅ? yapar, endiÅ?elenir yahu, demek istemiÅ? olsa da saygısızlık etmeden konuÅ?maya özen gösterdi Ajan Ortiz.
Â?Polis bana bilgi verdi, paraların tamamı ele geçirirmiÅ?. Bu durumda olayın da kapatılmıÅ? olacaÄ?ını düÅ?ünmüÅ?tüm.Â?
Â?Ã?yle olması gerekirdi, ama soyguncular hala yakalanamadı ve para torbaları geride bırakılıp ortadan kaybolduklarından dolayı soygunun baÅ?ka bir amaç taÅ?ıdıÄ?ını düÅ?ünüyoruz, efendim.Â?
Â?Neden böyle düÅ?ünüyorsunuz?Â?
Â?Ã?ünkü soygunculardan biri tanınmıÅ? bir suçlu ve böyle basit iÅ?lere bulaÅ?acak biri de deÄ?il.Â?
Â?Benden tam olarak nasıl bir bilgi paylaÅ?ımında bulunmamı bekliyorsunuz, Ajan Ortiz? Durumu anladıÄ?ımı söyleyemeyeceÄ?im.Â?
Durumu anladıÄ?ını söylesen Å?aÅ?ardım Å?eklinde baÅ?layan bir cümle kullanmamak için kendini zor tutmuÅ?tu Cole, ama sakince konuÅ?maya devam etti. Ä°kide bir oksijen maskesine sarılan bu zengin iÅ? adamına biraz daha hoÅ?görü gösterebileceÄ?ini düÅ?ünüyordu.
Â?Bankanız sadece para kasası olarak mı kullanılıyordu, yoksa önemli belgelerin de saklandıÄ?ı oluyor muydu?Â?
Â?Bankaların sadece para saklamak amaçlı olmadıÄ?ını hepimiz biliriz, yanılıyor muyum Ajan Ortiz?Â?
Bana edebiyat yapmasana, cahil biri yok karÅ?ında diye öfkelenmemek için bacaÄ?ını Å?iddetle sıkmaya baÅ?lamıÅ?tı Cole, yine saygı çerçevesinde iÅ?lerin yürümesi için sakin olmaya gayret etti.
�Herhangi bir belge kaybı var mı peki, efendim?�
Â?Bilmem, daha bu konuda bir araÅ?tırma yapma Å?ansımız olmadı. Bir kaç saate kaybın ne olduÄ?u ortaya çıkacaktır. Bu iÅ?ler aceleye getirilirse yanlıÅ? hesap ortaya çıkabilir, Ajan Ortiz. Sanıyorum parasal konularla aranız pek yok.Â?
Beni sınamaya kalkma, sakın bunu deneme diye ayaÄ?a kalkmasına ramak kalmıÅ?tı. Gülümseyerek hem karÅ?ı tarafa sinirlendiÄ?ini fark ettirmemeye çalıÅ?tı, hem de kendisini sakinleÅ?tirdi.
Â?Yeterince bilgim var sanıyorum, efendim. Neyse o zaman, herhangi bir belge kaybınız olmuÅ?sa bunun hemen bildirirsiniz. Biz de ona göre sıradaki hareketimizi belirleriz.Â?
AyaÄ?a kalktı ve hemen bu zenginin odasından çıkmak istiyordu. Ama Bay ReedÂ?in son bir alaycı lafı daha vardı.
Â?Bu bir satranç deÄ?il, Ajan Ortiz, oyun da deÄ?il. Lütfen durumu ciddiye alabilecek ajanlarla bir daha muhatap olmak istiyorum. Å?imdi çıkabilirsiniz.Â?
Seni ciddi bir Å?ekilde çeÅ?itli biçimlere sokardım ama zaten yeteri kadar sana ayarı veren vermiÅ?, daha bana gerek kalmamıÅ? demeyi artık cidden çok istiyordu. Yine de bir Å?ey demedi, iyi günler bile dilemeden odadan çıktı.
09:42:33... 09:42:34... 09:42:35...
New York, 09:54:02
Güvenli eve varmıÅ?lardı. Eski bir fabrikaydı burası. Bir oyuncak fabrikası diye tahmin etmiÅ?ti Mandy. Devon hala JennyÂ?nin ölmüÅ? olduÄ?una inanamıyordu.
Â?Sen ne yaptın? Farkında deÄ?il misin, babası da bu iÅ?in içindeydi? Gelecek ve kızını soracak.Â?
�Olan oldu, artık biraz sakin olur musun?�
�Olamıyorum, çünkü eminim ki babası gelince burada bir olay çıkacak ve sonunda sen o adamı da öldürmek zorunda kalacaksın."
"Ä°yi ya, sonu senin de söylediÄ?in Å?ekilde olacaksa sorun yok zaten.Â?
Ã?amur içinde kalmıÅ? ayakkabısını siliyordu sakince ve Devon bu tür bir sakinliÄ?e anlam veremiyordu.
Â?Bay Reed, buraya sıÄ?ınacaÄ?ınızı söylemiÅ?ti.Â? diye bir ses duyuldu giriÅ?in olduÄ?u taraftan.
David buraya varmıÅ? olduklarını görünce rahatlamıÅ?tı, ama onlara yaklaÅ?tıÄ?ında kızı JennyÂ?i göremedi.
Devon MandyÂ?e dönerek: Â?Bırak önce ben halletmeye çalıÅ?ayım.Â? dedi. Mandy ise hiç ilgilenmiyordu, ayakkabısındaki çamurdan kurtulmak onun için daha önemliydi.
Â?David, sakin kalmayı baÅ?arabileceksen sana söyleyeceklerim var.Â?
�Sadece kızım nerede onu söyle, Devon.�
Mandy bakıÅ?larını DavidÂ?e çevirdi, hissiz bir tonda: Â?Kızın öldü.Â?
David sanki biri midesine vurmuÅ? gibi hissetmiÅ?ti, yere yıkıldı ve mavi beresi içeri giren rüzgarın etkisiyle uzak taraflara doÄ?ru sürüklendi. Mavi berenin uzaklaÅ?masını izledi, o bereyi ona iki hafta önceki doÄ?um gününde Jenny hediye etmiÅ?ti.
Â?Kızımı koruyamadım, onu benden aldınız.Â? diye söyleniyordu, gözyaÅ?ları süzüldükçe zihninde JennyÂ?nin mutlu sesi yankılanıyordu: Â?DoÄ?um günün kutlu olsun, babacıÄ?ım. En sevdiÄ?in renge sahip bu bereyi bulana kadar iki saat dolaÅ?tım. Ama umarım buna deÄ?miÅ?tir.Â?
Â?DeÄ?mez olur mu, canım kızım?Â?
Â?Seni seviyorum, babaların en muhteÅ?emi.Â?
�Asıl ben seni seviyorum, tatlım. İyi ki varsın, iyi ki yanımdasın.�
�Her zaman yanındayım, babam benim.�
�Kızım, canım kızım benim...�
Devon ne diyeceÄ?ini bilemiyordu. Mandy ise çoktan çamurlu ayakkabılarına dönmüÅ?tü bile. David gözyaÅ?larını silerek: Â?Nasıl olduÄ?unu anlatın, kızım nasıl öldü bilmek istiyorum.Â? diye haykırdı.
Â?Bir yanlıÅ? anlamaydı her Å?ey sadece. Kızın paraların geride bırakılacaÄ?ını bilmiyormuÅ?, paraları almaya kalktı. Sonra polis helikopteri onu görünce olanlar oldu.Â?
Â?Kızımı polis mi öldürdü, Devon? DoÄ?ruyu söyleyin bana.Â?
Â?Yeter, ben öldürdüm tamam mı?Â? diye baÄ?ırdı Mandy. BaÅ?ı aÄ?rımıÅ?tı, sıkılmıÅ?tı bu durumdan.
Â?Sen... Seni Å?eytan... Kızıma nasıl kıyabildin, seni pislik?Â?
Â?Bize silah tutan senin kızın oldu, David. Gerçekten doÄ?ruyu söylüyorum.Â? diye araya girdi Devon. Ama artık iÅ? iÅ?ten geçmiÅ?ti.
DavidÂ?in yanında tabanca yoktu, sadece koruma amaçlı cebine koymuÅ? olduÄ?u bir çakısı vardı. Onu çıkarttı ve MandyÂ?e öfkeyle koÅ?tu.
�Kızımı benden aldın, ben de seni...�
Güm! Alnına denk gelmiÅ?ti kurÅ?un.
Silah sesi boÅ? binada yankılandıÄ?ında Devon ürpermiÅ?ti. Umarım etrafta duyan olmamıÅ?tır diye umut etmiÅ?ti. Mandy ise tabancasını yerine koydu ve ardından: Â?Artık burası güvenli deÄ?il, gidelim.Â? dedi.
Â?Soygun asıl yaptıkları iÅ? için bir örtbas olmalı, olayı soygun olarak gösteriyorlar ama iÅ? bu kadar basit olamaz.Â?
Â?Bunu öÄ?renmenin tek bir yolu var, bankanın sahibiyle görüÅ?meliyiz. O bize bu konuda yardımcı olabilir.Â?
�Henry Reed, adamımız bu.�
�Adresi benim cep bilgisayarıma gönder.�
HENRY REED
�Kızım Jenny�den haber alamadım. Ne zaman gelirler?�
Â?Güvenli eve gitmiÅ? olmaları lazım, adresi biliyorsan kızınla orada buluÅ?abilirsin.Â?
Â?Evet, adresi hatırlıyorum. TeÅ?ekkür ederim, efendim.Â?
---
Â?Bay Reed, CTUÂ?dan gönderilmiÅ? bir ajan sizinle görüÅ?me talep etmektedir.Â?
Â?Ne ile ilgili olduÄ?unu söylediler mi?Â?
Â?Soygunun yapıldıÄ?ı size ait olan banka ile ilgili bilgi almak istiyorlarmıÅ?.Â?
�Peki, odama gönderin.�
---
�Herhangi bir belge kaybı var mı peki, efendim?�
Â?Bilmem, daha bu konuda bir araÅ?tırma yapma Å?ansımız olmadı. Bir kaç saate kaybın ne olduÄ?u ortaya çıkacaktır. Bu iÅ?ler aceleye getirilirse yanlıÅ? hesap ortaya çıkabilir, Ajan Ortiz. Sanıyorum parasal konularla aranız pek yok.Â?
Â?Yeterince bilgim var sanıyorum, efendim. Neyse o zaman, herhangi bir belge kaybınız olmuÅ?sa bunun hemen bildirirsiniz. Biz de ona göre sıradaki hareketimizi belirleriz.Â?
MANDY
Â?Kızımı polis mi öldürdü, Devon? DoÄ?ruyu söyleyin bana.Â?
�Yeter, ben öldürdüm tamam mı?�
�Kızımı benden aldın, ben de seni...�
Gümmm!
Â?Artık burası güvenli deÄ?il, gidelim.Â?
---
Birazdan okuyacaÄ?ınız bölüm 10:00 ile 11:00 arasında geçmektedir.
CTU New York, 10:00:01
Ajan Ortiz CTU binasına geri döndüÄ?ünde banka sahibi ile ilgili edindiÄ?i izlenimleri paylaÅ?mak için müdürünün yanına gitti hemen.
Â?Ã?ok rahat davranıyor. Garip bir Å?eyler var bu adamda. Kesin bir Å?eyler saklıyor, ama soygunla bir ilgisi var mı emin olamadım.Â?
Yorgunluktan deri koltuÄ?a yıÄ?ıldıÄ?ında müdürünün ofisinde uyumayı bile düÅ?ünmeye baÅ?lamıÅ?tı. Kate, arada bir kafasını yere doÄ?ru eÄ?en ajanının anlattıklarını dinledi ve bir süre durum deÄ?erlendirmesi yaptı.
Â?Bu iÅ?in peÅ?indeyiz, ne de olsa baÅ?ka yapacak iÅ?imiz yok. Ama Mandy yakalanmadan baÅ?ka yapacak bir Å?eyimiz de kalmadı.Â?
Â?Haklısın, efendim. Beklemekten baÅ?ka yapacak bir Å?ey yok, polisler umarım en yakın zamanda yakalarlar.Â?
Gözleri kapanmak istiyordu, zorla gözlerini açık tutuyordu ama yakında göz kapaklarını onu yenecek gibiydi. Göz kapaklarının altına kibrit çöpü koymayı düÅ?ünürken müdürünün sesiyle kendine geldi.
Â?Hadi, git evine dinlen, Cole. Bugünü de iÅ?e gelmiÅ? gibi sayarız, yarın da izin günün olur. Ä°yi bir uykuyu çoktan hak ettin.Â?
Â?TeÅ?ekkür ederim, efendim. Ã?ok iyi olur bu, gerçekten de.Â?
Deti koltuktan kalkmaya niyeti yoktu, en azından bacakları kalkmamak için direniyordu. Yine de son bir gayretle kalktı ve müdürünün ofisinden çıktı.
Arlo son geliÅ?meleri bizzat ColeÂ?dan öÄ?renmek için yanına yaklaÅ?ıyordu ki Cole kendisinden uzak durması için saÄ? avcuyla gerekli iÅ?areti gösterdi. Hemen eve gitmek ve uyumak istiyordu. Arlo da daha fazla ColeÂ?u sinirlendirmek istemediÄ?inden geri çekildi.
O da kendisine istediÄ?i iki Å?ekerli, köpüÄ?ü bol kahvesini getirmekte olan çaylak analizcisine seslendi: Â?Ã?ç dakika geciktin.Â?
Â?Biliyorum, efendim. Ama yakındaki kahve makinesi bozuldu demiÅ?tiniz, ben de uzaktaki kahve makinesine gitmek zorunda kaldım.Â?
Genç analizci eli yandıÄ?ı halde bardaÄ?ı tutmaya devam etti. Arlo da bilerek bardaÄ?ı gencin elinden almadı bir süre daha. Ardından da: Â?Bu kahvede köpük kalmamıÅ?, bana yenisini getir.Â? dedi.
Â?Ama efendim, zaten buraya getirinceye kadar köpüÄ?ü kayboluyor. Ben ne yapabilirim ki?Â?
GözlüÄ?ü yere düÅ?tü düÅ?ecekti, ama elinde tuttuÄ?u sıcak bardaÄ?a odaklandıÄ?ından baÅ?ka bir Å?eyle ilgilenemiyordu. En sonunda merhamet duygusuna yenilen Arlo bardaÄ?ı gençten aldı ve gerçekten de kahvenin sıcak olduÄ?una o da hak verdi. Ama o bardaÄ?ı elinde tutmak yerine masasının üstüne koymayı akıl etmiÅ?ti hemen.
Â?Benim dediÄ?im her söze sorgulamadan hep güvenecek misin, Gürhan?Â?
Â?Tabi ki. Aksini düÅ?ünmem bile.Â?
Â?O zaman bir dahaki sefere yakınımızda duran kahve makinesi bozuk dediÄ?im zaman, uzaktakine gitmeden önce bir de kendin kontrol etmeyi akıl edersin umarım.Â?
Genç ajan Gürhan diyecek bir Å?ey bulamamıÅ?tı. Bir Türk olarak CTUÂ?da çalıÅ?maya hak kazanmıÅ?tı ve bu iÅ?te yükselmek istiyordu. Bu yüzden herkesle iyi geçinmek istiyordu. Herkese hemen inanıyordu, ama Arlo da her seferinde bunun aksini yapması gerektiÄ?ini belirtiyordu, ardından gene onu kandıracak bir Å?ey söylüyordu. Gürhan gene kanıyordu onun dediklerine.
Â?Å?imdi masana geç ve raporlarını bitir.Â? dedi Arlo, birisine emir vermek ne de zevkliymiÅ? diye düÅ?ünmeden edemedi.
Â?Onları zaten bitirmiÅ?tim, efendim.Â?
Â?Ã?yle mi? Aferim, o halde sunucuları bir kontrol et, herhangi bir veri kaybı olup olmadıÄ?ını anlamak için.Â?
Â?Size kahve getirmeden önce kontrol etmiÅ?tim, isterseniz bir daha kontrol ederim.Â?
Â?Gerek yok, o zaman masana geç ve ben senden bir Å?ey isteyene kadar otur.Â?
Gürhan bu emir karÅ?ısında Å?aÅ?kınlıÄ?ını gizleyemese de uymak zorundaydı ve ArloÂ?nun masasının iki saÄ?ında yer alan masasına gitti.
Henry iÅ?lerin halledilmiÅ? olmasından memnundu. CTUÂ?nun olaya hemen el atmasından rahatsız olmuÅ? olsa da iÅ?lerin kendi lehine sonuçlandıÄ?ını düÅ?ünüyordu. Telefonu aniden çalınca ürperdi. BeklediÄ?i bir telefondu aslında, hatta biraz daha erkenden arayacaklarını tahmin etmiÅ?ti.
Â?Belgeler elimde, artık size ulaÅ?malarını saÄ?layacak hiç bir kanıt kalmadı.Â?
Â?Belgeyi hemen yok etmeni istiyorum.Â?
Â?Ben de öyle isteyeceÄ?inizi tahmin etmiÅ?tim, ama ne olur ne olmaz diye kasamda bekletiyordum. EÄ?er arzunuz bu yöndeyse hemen kasadan çıkartıp yok ederim.Â?
��abuk ol. O belge ortadan kalkmalı.�
SoÄ?uk, emreden bir ses, yüzünü kimselere göstermeyen biri diye düÅ?ündü Henry. Belgede adı geçen bu kadar önemli kiÅ?i arasından hangisinin olduÄ?unu tahmin bile edemezdi. Belgede yirmi altı kiÅ?inin adı geçiyordu, çoÄ?u önemli siyasetçi veya iÅ? adamıydı.
Ä°Å?ini Å?ansa bırakamazdı, belgeyi yok edecekti gerçekten de ama önce bir not defterine belgedeki kiÅ?ilerin isimlerini yazacaktı. Sonra da not defterini özel kasasında saklayacaktı. Belge ise arzu edildiÄ?i gibi yok edilmiÅ? olacaktı.
GümüÅ? kaplama çakmaÄ?ını çıkarttı ve belge iki saniyede tutuÅ?tu. Masasının altında duran ufak çöp kovasına attı hemen yanmakta olan belgeyi ve bir süre siyah dumanın havaya karıÅ?masını izledi. Tabi ardından uzun süren bir hırıltı öksürük sürecine girecekti.
10:24:06... 10:24:07... 10:24:08...
New York, 10:46:31
Berbat, diye düÅ?ündü Mandy. Gerçekten de bebat bir oteldi. Ama Å?imdilik en güvenli yerlerden birisi burasıydı. DevonÂ?ın eskiden takıldıÄ?ı uyuÅ?turucu baÄ?ımlısı arkadaÅ?larının buluÅ?ma yerlerinden biriydi. Otelin bodrum katında gizli odalar vardı ve o odalarda uyuÅ?turucu satıÅ?ı gerçekleÅ?iyordu. Polisler kaç defa Å?ikayet üzerine burayı basmıÅ?lardı, ama o odaları bulamamıÅ?lardı. Sadece uyuÅ?turucu kullandıÄ?ı tespit edilen otel müÅ?terileriyle karÅ?ılaÅ?mıÅ?lardı. Gizli odaların bulunmaması için özellikle köpeklerin koku duyularıyla oynayan bir takım kimyasallar kullanıldıÄ?ını tahmin etmiÅ?ti Mandy, ama bu konu hakkında kimseye soru sormadı. UyuÅ?turucu iÅ?i ilgilenmediÄ?i tek suç dalıydı.
KüflenmiÅ? duvarların, paslı demirlerin, örümcek aÄ?larının eksik olmadıÄ?ı bu yerde rahat edememiÅ?ti Mandy. Yine de sessizce Devon ile birlikte odalarında bir süre zaman geçirmeyi kabul etmiÅ?ti. Yatak gıcırdıyordu. Lamba arada bir bozuluyor, ama bir süre sonra kendi kendine tekrar çalıÅ?ıyordu. Arada bir de hamam böcekleri üstlerine çıkmaya çalıÅ?ıyordu. Yine de her Å?eye raÄ?men Mandy, DevonÂ?a istediÄ?i Å?eyi vermiÅ?ti. Ä°kisi de ter içinde iki kiÅ?ilik koca yatakta yatmaktalardı.
Â?Bundan sonra ayrı ayrı gitmemiz daha doÄ?ru olacaktır.Â? diye belirtti Mandy, üstüne giyinirken.
Â?Buna gerek yok bence.Â? dese de Devon, MandyÂ?i ikna etmenin imkansız olduÄ?unu biliyordu.
Giyindikten sonra Mandy: Â?Seninle tekrar karÅ?ılaÅ?tıÄ?ıma memnun oldum, Devon.Â? dedi. İçten bir gülümseme eÅ?lik ediyordu sözlerine. Devon da gülümseyerek karÅ?ılık verdi.
�O zaman bu bir veda mı?�
Â?Bir daha görüÅ?ebileceÄ?imizi sanmıyorum, Dev. Bu çok tehlikeli olur, hatta en iyisi bunun için önlem almamız. Tabi beni seviyorsan...Â?
Â?Biliyorsun, Mandy. Sormaman gerekli zaten.Â?
Â?KeÅ?ke böyle bitmeseydi.Â?
Mandy aÄ?lıyordu, hayatından çıkardıÄ?ı kiÅ?ilerin sayısının iyice arttıÄ?ı bilinciyle. Kimseyi sevemezdi, kimseyle yakın temasta bulunamazdı, yoksa birine baÄ?lanır ve iÅ?ini yapmak zorlaÅ?ırdı.
DevonÂ?a ateÅ? ettiÄ?inde kalbine gelmesine dikkat etti, böylece hemen ölmesini saÄ?lamıÅ?tı acı çekmeden. Son kez DevonÂ?a baktı ve gözyaÅ?larını silip yoluna devam etti.
10:51:09... 10:51:10... 10:51:11...
New York, Cole OrtizÂ?in Dairesi, 10:57:02
Cole kendisine sıcacık bir çikolatalı süt hazırlamıÅ?tı. Sonra yataÄ?ını yastıÄ?a koyacak ve bütün gün, hatta iki bütün gün uyuyacaktı. Evdeki tüm elektronik cihazları kapattı, hatta ileri gidip telefonların da kablolarını söktü, iÅ?ini garantilemek için. Bir daha Arlo gibi kiÅ?iler tarafından uyandırılmak istemiyordu.
En son olarak perdeleri de kapatıp güneÅ?in ve soÄ?uÄ?un içeri sızmasını da engelledi. Sonra mavi çizgili pijamalarını giyip yataÄ?ına uzandı. Gözlerini kapatmıÅ?tı ki alnına dayanmıÅ? bir silahla tekrar göz kapaklarını kaldırmak zorunda kaldı.
Â?Sessizce ayaÄ?a kalk, ajan.Â?
Yüzünde gaz maskesi takılı adamın hırsız olmadıÄ?ı belliydi. Cole bunun bir kabus olmasını diliyordu ki gaz maskeli adam bir sprey çıkarttı ve spreyle ColeÂ?un yüzüne sıktı. Bayıltıcı bir gaz olduÄ?unu daha sıkıldıÄ?ı ilk an anlayan Cole zaten uykusuz olduÄ?u nedeniyle de hiç bir Å?ekilde irade gösteremeden gazın etkisiyle bayıldı.
Â?Bu iÅ?in peÅ?indeyiz, ne de olsa baÅ?ka yapacak iÅ?imiz yok. Ama Mandy yakalanmadan baÅ?ka yapacak bir Å?eyimiz de kalmadı.Â?
Â?Haklısın, efendim. Beklemekten baÅ?ka yapacak bir Å?ey yok, polisler umarım en yakın zamanda yakalarlar.Â?
Â?Hadi, git evine dinlen, Cole. Bugünü de iÅ?e gelmiÅ? gibi sayarız, yarın da izin günün olur. Ä°yi bir uykuyu çoktan hak ettin.Â?
Â?TeÅ?ekkür ederim, efendim. Ã?ok iyi olur bu, gerçekten de.Â?
---
��ç dakika geciktin.�
Â?Biliyorum, efendim. Ama yakındaki kahve makinesi bozuldu demiÅ?tiniz, ben de uzaktaki kahve makinesine gitmek zorunda kaldım.Â?
Â?Benim dediÄ?im her söze sorgulamadan hep güvenecek misin, Gürhan?Â?
Â?Tabi ki. Aksini düÅ?ünmem bile.Â?
Â?O zaman bir dahaki sefere yakınımızda duran kahve makinesi bozuk dediÄ?im zaman, uzaktakine gitmeden önce bir de kendin kontrol etmeyi akıl edersin umarım.Â?
HENRY REED
Â?Belgeler elimde, artık size ulaÅ?malarını saÄ?layacak hiç bir kanıt kalmadı.Â?
Â?Belgeyi hemen yok etmeni istiyorum.Â?
Â?EÄ?er arzunuz bu yöndeyse hemen kasadan çıkartıp yok ederim.Â?
��abuk ol. O belge ortadan kalkmalı.�
MANDY
Â?Bir daha görüÅ?ebileceÄ?imizi sanmıyorum, Dev. Bu çok tehlikeli olur, hatta en iyisi bunun için önlem almamız. Tabi beni seviyorsan...Â?
Â?Biliyorsun, Mandy. Sormaman gerekli zaten.Â?
Â?KeÅ?ke böyle bitmeseydi.Â?
---
Birazdan okuyacaÄ?ınız bölüm 11:00 ile 12:00 arasında geçmektedir.
CTU New York 11:00:01
Cole gittikten sonra ofisinden hiç çıkmamıÅ?tı müdür Kate, olaylar arasında bir baÄ?lantı bulmaya çalıÅ?ıyordu. ColeÂ?un imalarına göre banka sahibi Henry Reed bir Å?eyler saklıyordu, belki de banka soygunuyla bir ilgisi vardı. Sorular üst üste geliyordu, Kate de kendine göre cevaplar bulmaya çalıÅ?ıyordu sorulara.
Soru: Neden bir insan sahibi olduÄ?u bankanın soyulmasına aracılık eder?
Cevap: Bankasında saklanan çok kıymetli bir belgenin o belgeden haberdar olan birilerinin farkına varamayacaÄ?ı bir Å?ekilde bankadan çıkartılması için soygun ayarlanmıÅ? olabilir.
Soru: Bu kıymetli belgede ne olabilir?
Cevap: Bir anlaÅ?ma ile alakalı belgedir, ama asıl önemli olan imzalar ve isimler olmalı, o belgeyi ele geçiren kiÅ?iler belgede adı geçen imza sahiplerinden de haberdar olabilirler.
Soru: Bu kıymetli belgenin tam olarak kıymeti nedir, birinin canını yakacak bir belge mi?
Soru-cevap oyunu cevabını bilemediÄ?i bu sorunun ardından Kate için bitmiÅ?ti. Kırmızı kalemiyle çıkardıÄ?ı sonuçları ajandasına not aldı kısaca. Ä°Å? bitince de odasından çıktı.
�Gür... Güray, neyse adın, bir baksana.� diye seslendi yeni gelen analizciye. Analizci genç biriydi ve genelde heyecandan dili tuturur kekelerdi.
Â?Adım... Gü... Gürah... han...Â? dedi birden müdürüyle karÅ?ılaÅ?an Gürhan.
Â?Pardon, yeni isimleri öÄ?renmem biraz zaman alabiliyor Gürahhan.Â?
Ä°smini yanlıÅ? söylediÄ?inin farkında olsa da bozuntuya vermeden gülümsedi Gürhan ve heyecanını bastırmaya çalıÅ?arak: Â?Ne istemiÅ?tiniz, efendim?Â? diye sordu.
Â?Kahvem bitmiÅ? de odamdan çıkıp yenisini alacaktım ama sen bir koÅ?u getirsen de ben Å?imdi yürümesem.Â?
Â?Peki, efendim. Ben hemen getiriyorum.Â? dedi Gürhan ve yanından geçtiÄ?i masalara çarparak koÅ?turdu. Son aldıÄ?ı darbe çok kötü bir yerine gelmiÅ?ti, Arlo bile bunu göründü acıdı, ama sonra: Â?Sanırım birisinin ikinci defa sünnet olması gerekecek.Â? diye yorumda bulundu, GürhanÂ?ın inancını da hatırlayarak.
11:07:04... 11:07:05... 11:07:06...
New York, 11:18:21
Cole gözlerini açtıÄ?ında hala onun bayılmasına neden olan ilacın kokusunu hatırlayabildiÄ?ini fark etti acı bir Å?ekilde. Karanlık bir odadaydı, ama birisinin odaya girip ıÅ?ıÄ?ı açması fazla sürmemiÅ?ti.
�Sonunda uyandın.�
Adamın sesinden evine hırsız gibi girip onu kaçıranın o olduÄ?unu anladı. Yüzünün bir kısmında yanık izleri vardı, Cole deneyimlerinden bunun kimyasal bir silahtan kaynaklandıÄ?ını anlayabilmiÅ?ti.
Â?Bu biraz tatsız bir baÅ?langıç oldu farkındayım. Ama senin gibi birine ihtiyacımız vardı. Seni ikna etmeye de zamanımız yoktu.Â?
Cole adamın içki kokan aÄ?zından çıkan daha fazla cümle duymamak için konuÅ?ma ihtiyacı hissetti. En azından o zaman mide bulandırıcı içki kokusundan bir süreliÄ?ine kurutlmuÅ? olacaktı.
Â?Birini bir Å?ey yapmaya ikna etmenin daha kolay yollarının olduÄ?unu duymuÅ?tum, kaçırmak bunlardan biri deÄ?il.Â?
Adam baÅ?ka bir Å?ey demedi ve cebinden bir kaÄ?ıt parçası çıkartıp ColeÂ?a fırlattı. Cole hemen üzerine fırlatılan kaÄ?ıt parçasına baktı, sonuçta kaÄ?ıt parçasının ona zarar verecek bir silaha dönüÅ?mesi olasılıÄ?ı düÅ?üktü.
KaÄ?ıt illegal bir anlaÅ?manın belgesiydi, daha doÄ?rusu onun kopyasıydı. Ã?oÄ?unu tanımasa da imza sahiplerinin bir kısmını biliyordu, çoÄ?u siyasetçi ya da iÅ? adamıydı.
�Bu bankadan çalınan belgenin kopyasıdır.� diye açıkladı yaralı yüzlü adam.
�Bunu bana neden gösteriyorsun? Benimle ne ilgisi var?�
Â?Ã?ünkü bir tek sen bu banka soygununun arkasında baÅ?ka bir Å?eyin daha olabileceÄ?ini tahmin ettin.Â?
Aslında önce müdürüm böyle düÅ?ünmüÅ?tü, diye söylemeye yelteniyordu ki son anda vazgeçti. Müdürünün de baÅ?ını yakmanın alemi yoktu durduk yere.
Â?Bu anlaÅ?mada adı geçen kiÅ?iler gizli bir örgütün elemanlarıdır ve ben bu örgütü ortaya çıkarmaya çalıÅ?an bir grubun üyesiyim.Â?
Â?O zaman bu bir davetiye mi?"
Bu karÅ?ılıÄ?ı beklemiyordu, bu yüzden ColeÂ?un aniden böyle demesini gülerek karÅ?ıladı adam.
�Evet, Cole. Bunu bir davetiye olarak görebilirsin.�
Â?Peki, bu grubun bir lideri var mı yoksa hep senin yanık suratın ve içki kokan aÄ?zınla mı muhatap olacaÄ?ım?Â?
Bu karÅ?ılıÄ?ı da beklemiyordu, ama bunu gülerek karÅ?ılayamadı, sinirlenmiÅ? olsa da bir Å?ey demedi ve odadan ayrıldı. Ã?ıkmadan ıÅ?ıÄ?ı kapatmıÅ?tı, arkasından da kapıyı kilitlenmiÅ?ti.
Â?Kahretsin, en azından saat kaç onu söyleseydiniz. Bu karanlık odada gece mi gündüz mü kafam karıÅ?tı.Â?
11:24:44... 11:24:45... 11:24:46...
New York, Henry ReedÂ?in dairesi, 11:43:14
Belge tamamen yok edilmiÅ?ti böylece. Ama isimleri unutmamak için Henry not defterine geçirip kasasına saklamıÅ?tı. Bir nevi sigortaydı bu. BaÅ?ına bir iÅ? gelirse birileri bunu ödeyecekti en azından.
Henry, bir süre tekerlekli sandalyesinde uyuyakalmıÅ?tı ama kafasını kaldırdıÄ?ında daha saatin fazla geçmemiÅ? olduÄ?unu fark etti. Bazı zamanlar on saat sandalyede uyuyakaldıÄ?ı oluyordu, kimse de ilgilenemiyordu çünkü uyandırıldı mı çok ani tepkiler verebiliyordu çalıÅ?anlarına kovmak gibi. Sonra zaten iyice kullanılmaz hale gelen belinin altı aÄ?rıdan bütün gününü zehir ediyordu.
Ne zamandır odada onun uyanmasını beklemiÅ?ti, emin deÄ?ildi. Ama önemli olan Å?imdi odasında olmuÅ? olmasıydı. Polislerin onu yakalayacaÄ?ını ummuÅ?tu, ancak öyle olmadı. Mandy, HenryÂ?nin karÅ?ısındaydı.
Â?Sıra bana geldi demek. Biliyordum, en baÅ?tan seni kullanmasının sebebi buydu. Bu yüzden seni iÅ?e almam için ısrar ettiler.Â?
Mandy sessizdi, hiç konuÅ?madan bekliyordu. HenryÂ?nin ise diyecekleri bitmemiÅ?ti.
Â?Beni öldürünce iÅ? bitecek sanıyorlar, ama deÄ?il isimlerini biliyorum ve ölsem bile o isimleri açıÄ?a çıkartmanın bir yolunu bulurum.Â?
Mandy sakinliÄ?ini bozmadan beklemesini sürdürdü. Bu durum HenryÂ?i çileden çıkartmıÅ?tı. Ã?ksürük krizi de peÅ?isıra gelmiÅ?ti. Ã?ksürüÄ?ünü dindirmek için oksijen maskesini eline aldı hemen.
Â?Beni sınamaya kalkma demiÅ?tim, kadın.Â? diye baÄ?ırdı öksürüÄ?ü kesilince. Bu son lafı oldu.
Mandy o uyurken tekerlekli sandalyesine takılı olan oksijen maskesini çıkartmıÅ? yerine metan gazı içeren baÅ?ka bir tüp yerleÅ?tirmiÅ?ti. Renksiz, kokusuz bir gaz, etrafta nasıl öldüÄ?üne dair bir ipucu barındırmayacaÄ?ı bir ölüm Å?ekli. Pencereyi açıp metan gazının odadaki varlıÄ?ını silmiÅ?ti çoktan.
HenryÂ?nin kasasına yaklaÅ?tı. Cep telefonuna DavidÂ?den gelen son mesajını açtı. Altı haneli 534872 Å?ifreyi girdi hemen. Ä°Å?inin ehliydi, kasanın Å?ifresini öÄ?renemeden HenryÂ?i öldürmemesi gerektiÄ?ini biliyordu. Bu nedenle Henry belgeyi kasasına yerleÅ?tirirken DavidÂ?in yanında olacaÄ?ını ve Å?ifreyi öÄ?renebileceÄ?ini tahmin etmiÅ?, onunla anlaÅ?ma yapmıÅ?tı. David Å?ifreyi gördükten sonra MandyÂ?e mesajla göndermiÅ?ti. Ama anlaÅ?manın sonu gelemeden Mandy, DavidÂ?i öldürmek zorunda kalmıÅ?tı.
Kasadan HenryÂ?nin saklamıÅ? olduÄ?u not defterini buldu ve hemen oradaki isimleri asıl çalıÅ?tıÄ?ı patronuna mesajla gönderdi.
Patronundan biraz sonra gelecek son mesajı bekliyordu artık. Sonra da yine uzun bir süre ortalarda görünmeyecekti.
11:47:32... 11:47:33... 11:47:34...
CTU New York, 11:57:56
Arlo öfkeyle köpürüyordu: �Hey, Gürhan. Sana sesleniyorum, duymuyor musun? Son raporları göndermeni bekliyorum hala.�
Gürhan endiÅ?e dolu sesiyle kendi masasından karÅ?ılık verdi: Â?Merak etmeyin, hemen gönderiyorum, efendim.Â?
Â?On beÅ? dakika önce de aynısını demiÅ?tin.Â?
�Jason Mass.� diye mırıldandı yazarken farkında olmadan Gürhan.
Gürhan son ismi de defterine geçirmekle meÅ?guldü telefonuna gönderilmiÅ? mesajdan. Mesaj MandyÂ?dendi. Yirmi altı isim göndermiÅ?ti mesajında. Ä°simlerin tamamını yazdıktan sonra MandyÂ?e mesaj attı: Â?Tamamdır.Â?
Ardından iÅ?inin baÅ?ına döndü ve son raporları ArloÂ?ya bilgisayarından gönderdi. AyaÄ?a kalktı ve ArloÂ?ya tuvalete gideceÄ?inin haberini verdi. Kimsenin görmediÄ?ine emin olduktan sonra telefonunu çıkardı ve birisini aradı. Kendinden emin bir Å?ekilde: Â?Liste tamamlandı.Â? dedi.
Â?Sıra bana geldi demek. Biliyordum, en baÅ?tan seni kullanmasının sebebi buydu. Bu yüzden seni iÅ?e almam için ısrar ettiler.
Beni öldürünce iÅ? bitecek sanıyorlar, ama deÄ?il isimlerini biliyorum ve ölsem bile o isimleri açıÄ?a çıkartmanın bir yolunu bulurum.
Beni sınamaya kalkma demiÅ?tim, kadın.Â?
Â?Buraya kadar.Â?
COLE ORTIZ
Â?Bu anlaÅ?mada adı geçen kiÅ?iler gizli bir örgütün elemanlarıdır ve ben bu örgütü ortaya çıkarmaya çalıÅ?an bir grubun üyesiyim.Â?
Â?O zaman bu bir davetiye mi?Â?
�Evet, Cole. Bunu bir davetiye olarak görebilirsin.�
Â?Peki, bu grubun bir lideri var mı yoksa hep senin yanık suratın ve içki kokan aÄ?zınla mı muhatap olacaÄ?ım?Â?
GÃ?RHAN Ã?ZTÃ?RK
�Tamamdır.
Liste tamamlandı.�
---
Birazdan okuyacaÄ?ınız bölüm 12:00 ile 13:00 arasında geçmektedir.
New York, 12:00:01
KarÅ?ısında yaÅ?lı bir adam duruyordu. BeklediÄ?i Å?ey bu deÄ?ildi. Cole aÄ?rıyan baÅ?ını tutamanın siniri içindeydi, elleri baÄ?lı bir Å?ekilde hala aynı odada olduÄ?unu fark etti. YaÅ?lı adam elinde piposu ColeÂ?un ayılmasını bekliyor gibiydi. ColeÂ?un ayıldıÄ?ını görünce de konuÅ?maya baÅ?ladı.
Â?Benim adım Michael Whitley. Sana kısaca neler döndüÄ?ünü anlatmaya geldim.Â?
Â?Leon demiÅ?ti arada bir geyik yapma potansiyelin olduÄ?unu.Â?
Â?Leon yanık suratlı arkadaÅ? mı?Â?
Â?Evet, onun da bahsettiÄ?i üzere biz gizli bir örgütün peÅ?indeyiz. Kendileriyle ilgili bir kanıt bulduk, örgütün neredeyse hepsinin isminin geçtiÄ?i bir belge ama belgenin orijinali bir bankada saklıydı. Bankadan biz çalamadan onlar harekete geçtiler, sahte bir banka soygunu düzenlediler ki onlar bu belgeyi bankadan baÅ?ka bir yere götürürken polis bize engel olsun. Bankayı sürekli gözlüyorduk, onlar da bunun farkındaydı yani direk Henry Reed elinde bu belge bankadan çıkamazdı.Â?
Cole en azından neden böyle deÄ?erli bir belgeyi bankadan çıkartmak için sahte bir banka soygunu düzenlendiÄ?ini anlamıÅ?tı, ama hala kafasına soru iÅ?aretleri vardı. En büyüÄ?ü de bu olayın kendisiyle ne ilgisi olduÄ?u sorusuydu.
Â?Tamam, güzel açıkladın. Kısa, öz, en aptal kiÅ?inin bile olayı anlayabileceÄ?i bir Å?ekilde gayet tok sesinle elinde pipo bana dik ve sert bir bakıÅ? atmayı da ihmal etmeyerek yaptın açıklamanı. Belgenin orijinalini ele geçirme fırsatını kaçırdınız kısaca. Bu mu yani?Â?
�Kısaca bu.�
Â?O zaman benim neden hala ellerim baÄ?lı, neden hala bu odada bekletiliyorum ve neden beni en baÅ?tan kaçırdınız? Madem bu örgütün peÅ?indesiniz, peÅ?ini bırakmayın benimle uÄ?raÅ?acaÄ?ınıza. Yahu siz kimin neyisiniz de kendinize böyle kutsal bir amaç edindiniz, güvenlik güçlerine ya da en azından CTUÂ?ya bir mektup gönderseydiniz biz sizin yerinize harekete geçebilirdik.Â?
YaÅ?lı adam güldü, daha çok anırır gibi bir ses çıkarttı. Piposunu da elinden düÅ?ürmüÅ?tü bu eylemi esnasında.
Â?Bu kadar basit deÄ?il, hele ki CTUÂ?da bir casus varken hiç deÄ?il.Â?
Â?CTU içeri sızmayı baÅ?armıÅ? casuslarıyla ünlüdür, ama Å?u anda eminim temiz olduÄ?umuza.Â?
YaÅ?lı adam bu konuda ColeÂ?u ikna etmek için çaba harcamadı bile, baÅ?ka bir konudan bahsetmek istiyor gibiydi daha çok.
Â?Henry Reed, örgütün ona zarar verebileceÄ?i endiÅ?esiyle orijinal belgeyi kendisi alıkoymaya kalktı ama yaklaÅ?ık on beÅ? dakika evvel polis onu kendi evinde ölmüÅ? bir Å?ekilde buldu. Tahminimiz Mandy isimli suikastçi tarafından öldürülüp elinden de belgenin alınmıÅ? olması yönünde. Sahte banka soygununun da baÅ?ında Mandy vardı zaten.Â?
Â?Ben Mandy, Henry için çalıÅ?ıyor diye düÅ?ünüyordum.Â?
Â?Biz de en baÅ?ta böyle bir yanılgıya kapılmıÅ?tık, Bay Ortiz. Ama anlaÅ?ılan Mandy örgütün içinden daha yüksek konumda biri tarafından tutulmuÅ? ya da iÅ?in içinde baÅ?kaları da var.Â?
Bu sefer gülme sırası Cole�daydı.
Â?Bu iÅ? nereye gidiyor Å?imdi anladım. Benden bu yüzden yardım istiyorsunuz. Zaten biliyorsunuz, ama elinizde kanıt yok. Bu örgüte karÅ?ı çalıÅ?an baÅ?ka bir grup daha var ve bu belgeyi Å?imdi onlar ele geçirdiler. Sizler de bu diÄ?er grup kim bulmanın peÅ?indesiniz.Â?
�Peki, yardım edecek misiniz Bay Ortiz?�
Â?Bir Å?artım var, en azından CTUÂ?da güvendiÄ?im kiÅ?ilere haber vereyim ki onlar da yardım edebilsinler.Â?
Â?Mesela kimlerden bahsediyoruz burada?Â?
Â?Her ne kadar arada bir sinir etse de güvendiÄ?im biri olan baÅ? analizcilerden Arlo Glass olabilir, bir de CTU müdürü Kate HoffmanÂ?a güvenebiliriz.Â?
YaÅ?lı adam birden kızar gibi baktı.
Â?Ä°Å?te o olmaz.Â?
Â?Kim, Arlo mu yoksa Kate mi?Â?
Â?Tam olarak hepsini bilmesek de Kate HoffmanÂ?ın casus olduÄ?una eminiz.Â?
12:10:08... 12:10:09... 12:10:10...
CTU New York, 12:18:04
Kate bilgisayarına gelen yeni haberi okuyordu. Henry Reed evinde ölü olarak bulunmuÅ?tu. Ä°lk belirlenen metan zehirlenmesi olduÄ?u Å?üphesiydi.
Â?Henry Reed demek ki en baÅ?taki adam deÄ?il.Â? diye sesli düÅ?ündü Kate.
O sırada odasına elinde bir bardak kahveyle Gürhan geldi.
Â?Bir daha istersiniz diye düÅ?ündüm de, yoÄ?un bir gün sonuçta.Â?
Â?Aaah, iyi düÅ?ünmüÅ?sün, Gürrahan.Â? dedi Kate yine ismi yanlıÅ? hatırlayarak.
Gürhan bardaÄ?ı masaya bıraktıktan sonra tabancasını çıkartarak KateÂ?e doÄ?rulttu.
Â?AnlaÅ?ılan ikimiz de saklanmak konusunda iyi olduÄ?umuzu kanıtladık.Â?
Kate ne olduÄ?unu anlamamıÅ? gibiydi.
Â?Gürayhan, ne yapıyorsun? GüvenliÄ?i çaÄ?ırmadan bu deliliÄ?e bir son ver.Â?
Â?Bir kere adım Gürrahan ya da Gürayhan deÄ?il, adım Gürhan, ortadaki harf r olarak söyleniyor. Ä°kincisi ise benim senden daha fazla baÄ?lantımın olduÄ?unu bilmen gerektiÄ?i. Ben yalnızca içinde bulunduÄ?um grupla baÄ?lantıda olmam, hem görevim gereÄ?i peÅ?inde olduÄ?um örgüt kimse oradan bir baÄ?lantı edinmeye çalıÅ?ırım ama bununla da yetinmem, peÅ?inde olduÄ?um örgüte düÅ?man olan diÄ?er gruplarda da kendime baÄ?lantılar kurarım ki ona düÅ?man olan grup harekete geçmeden benim de haberim olsun.Â?
Kate kafası karıÅ?mıÅ? bir Å?ekilde bakmasını sürdürdü. Belki de cümle uzun ve karıÅ?ık gelmiÅ?ti. Her ne kadar cümle yazılı bir Å?ekilde sunulmuÅ? olsaydı anlaÅ?ılması daha kolay olabilirdi ama söylendiÄ?i zaman ne demeye çalıÅ?ıldıÄ?ı belli olmuyordu.
Â?Sen bir grup için casusluk yapıyorsun, bir örgütün peÅ?indesin ve benim de o örgüte düÅ?man olan baÅ?ka bir grup için casusluk mu yaptıÄ?ımı ima ediyorsun? Anlamam gereken bu mu o cümlenden?Â?
Â?Hemen hemen doÄ?ru sayılır. Hatta daha açıklayıcı ve anlaÅ?ılır da denebilir.Â?
Kate daha fazla ısrar etmedi. Kabul etmiÅ? gibi bir bakıÅ? attı.
Â?O zaman MandyÂ?nin tasması sende mi? HenryÂ?i öldürtüp belgenin aslını elde eden kiÅ?i sen misin?Â?
Â?Bak bu doÄ?ru iÅ?te.Â?
Â?Å?imdi ne olacak, beni öldürecek misin?Â?
Â?Hayır, demem o ki artık bu iÅ?in peÅ?ini bırakabilirsiniz. Belge emin ellerde ve yakında örgüt adalete teslim edilecek. Siz yeter ki bana engel olmayın.Â?
Â?Bunu yapamam, hatta seni içinde bulunduÄ?um grup gelene kadar tutmam istendi.Â?
Gürhan birden tuzaÄ?a düÅ?tüÄ?ünü anladı ama geç kalmıÅ?tı. Kapı aniden açıldı ve içeri Arlo ile birlikte iki güvenlik görevlisi girdi.
Â?Bu zibididen hep Å?üphelenmiÅ?tim zaten. Fazla korkaktı.Â? diye söyledi Arlo.
Gürhan güvenlik görevlileri tarafından götürülürken Kate de birisini arıyordu.
�Tamam, yakaladık onu.�
KarÅ?ı taraftaki Cole idi.
Â?Biz de on dakikaya geliyoruz. Ben gelene kadar sorguya baÅ?lamayın, onunla ilk yumruk temasında ben bulunmak istiyorum.Â?
12:24:20... 12:24:21... 12:24:21...
CTU New York, 12:34:11
Michael Whitley piposunu cebinden tekrar çıkartmamak için zor tutuyordu. AlıÅ?kanlıklar kolay kaybolmuyordu. CTU ajanı Cole Ortiz ve MichaelÂ?ın en güvenilir adamlarından Leon da yanındaydı. CTUÂ?ya ilk girdiÄ?inde tarifi imkansız bir duyguya kapılmıÅ?tı. Kendini pek güvende hissettiÄ?ini söyleyemezdi, ama içinde oluÅ?an güven duygusuna da engel olamıyordu. Sanki evine gelmiÅ?ti.
Kate gelen konuklarını karÅ?ıladı. Babası olarak gördüÄ?ü kiÅ?iyi çalıÅ?tıÄ?ı iÅ? yerinde aÄ?ırlamak gibi bir onura eriÅ?miÅ?ti.
Â?HoÅ?geldiniz...Â?
Â?HoÅ?bulduk, kızım.Â?
ColeÂ?un buraya gelirlerken Michael ile fazla olmasa da konuÅ?ma fırsatı olmuÅ?tu. CTU içersinde casus olarak KateÂ?i kullanıyordu Michael ama bu operasyondan onu gizli tutmaya özen gösteriyordu, bu nedenle Cole, KateÂ?i de yanımıza alalım dediÄ?inde ilk baÅ?ta karÅ?ı çıkmıÅ?tı. Ã?ünkü kızı olarak gördüÄ?ü kiÅ?iyi direk ön saflara getirmek istemiyordu.
Â?Demek CTUÂ?nun ilk müdürü olarak buraya geri dönmek bu zamana kısmetmiÅ?.Â? dedi güleryüzüyle Michael.
Â?Zibidiyi sorgu odasında hazırladık, isterseniz hemen sizi oraya götürebilirim.Â? diye araya girdi Arlo. Gürhan ismini söylerken zorlanıyordu, bu nedenle artık ona herkesin ortasında rahatlıkla çeÅ?itli argo lafları söyleyebiliyordu.
Â?DediÄ?im gibi ilk onunla ben görüÅ?eceÄ?im, öyle anlaÅ?tık.Â? dedi hemen Cole.
Â?Peki, öyle olsun. Buyurun o zaman Cole onu sorgularken bizler de aynanın diÄ?er tarafındaki yerlerimizi alalım.Â? dedi Kate.
Gürhan koluna takılmıÅ? serum Å?iÅ?esine bakıyordu, bir beÅ? dakikadır baÅ?ka bir yöne baÅ?ını çevirmemiÅ?ti. Ardından odada hazır bekleyen iÅ?kence aletleri konusunda uzmanlaÅ?mıÅ? ajana döndü.
Â?Dozu ayarlama konusunda iyisindir umarım, yanlıÅ? bilgi vermek istemem yoksa.Â? diye alay etti Gürhan.
Â?Merak etme, aÄ?zından baklayı almamız için gereken doz neyse onu vereceÄ?im.Â?
Â?Adıma neredeyse hiç yaklaÅ?amadım, hele o kadar r harfini heba etmeni de hesaba katarsak çok utanç verici oldu.Â?
Â?Artık sana istediÄ?im Å?ekilde isim söyleyebilirim, Gönan.Â?
�Bak bu hiç olmadı, en azından r harfini yerinde bıraksaydın.�
Â?Ã?ok mu sinir ediyor seni bu durum?Â?
Â?Hiçte bile, yabancı bir ülkede dilinizi bilmeyen aptalların arasında yaÅ?ayacaksınız alıÅ?manız gereken bir Å?ey bu. Ä°smi Ahmet olan bir arkadaÅ?ım vardı, neden Los Angelas Å?ehrinde nükleer bomba patlatmaya çalıÅ?an teröristlerle takıldı daha iyi anlıyorum.Â?
Â?Buraya senin terörist dostların hakkında konuÅ?maya gelmedim, ama ilgi çekici bir konu olduÄ?u kesin. Ã?nce asıl meseleyi halledelim, anlaÅ?ılan seninle daha çok görüÅ?melerimiz olacak.Â?
Gürhan bu sefer sinirlenmiÅ? gibiydi.
Â?Amaçlarımız aynı deÄ?il mi? Ne fark eder? Ha sizler o örgütü çökertmiÅ?siniz, ha benim içinde bulunduÄ?um grup. Her Å?eyi illa Amerika halledecek, her yıl 4 Temmuz günü dünyayı uzaylılardan kurtaracaksınız diye bir kural yok.Â?
Â?Demek baÅ?ka bir ülkeye baÄ?lı bir grup bu, Türkiye mi yoksa?Â?
Â?Ben TürkÂ?üm diye hemen ülkeme saldırın deÄ?il mi? Ä°Å?te bu kadar beyinsizsiniz, her Å?eyi bu kadar basit görmeyi bırakırsanız ve benim yardımımı kabul ederseniz birlikte kutsal bir amaç uÄ?runa bir araya gelebiliriz.Â?
Â?NeymiÅ? o kutsal amaç?Â?
Â?BarıÅ? tabi, bundan daha kutsal bir Å?ey daha olabilir mi?Â?
Cole geri çekilmiÅ?ti. Bir Å?ey söylemeden odadan çıktı ve KateÂ?in yanına gitti. EtkilenmiÅ?ti sanki. GürhanÂ?ın bakıÅ?ında bir Å?eyler görmüÅ?tü. DoÄ?ruluk payı olabilir miydi söylediklerinde?
Â?Amacımızın GürhanÂ?ın hangi gruba baÄ?lı çalıÅ?tıÄ?ını bulmak, Cole. Å?imdi sulu gözlerinin üzerine biraz kum dök de kendine gel.Â? diye söylendi Kate.
Â?Ama efendim anlamadıÄ?ım bir Å?ey var. Michael da herkesten gizli çalıÅ?arak bu örgütün peÅ?indeydi. Ben bile ilk baÅ?ta kötü tarafın eline düÅ?tüm sandım, belki o da iyi bir amaca hizmet eden bir grubun içindedir. Hiç mi olası deÄ?il?Â?
Cole normalde bu kadar çabuk ikna olmaz ve savunmacı olmazdı. Kate ne diyeceÄ?ini bilememiÅ?ti.
Â?Bir de ben görüÅ?eyim. Buna izin var mı?Â? diye sordu Michael.
�Bilemiyorum ki.� dedi Kate sıkıntıyla.
Â?Merak etme, bana zarar vermeye kalkacak deÄ?il ya.Â? dedi gülümseyerek.
Michael sorgu odasına girdi, piposuna da elina aldı hemen.
�Seni tanıyor muyum?� diye sordu Gürhan.
Â?Numara yapmayı bırak, baÄ?lantıları iyi olan biri olarak casusunun kim olduÄ?unu öÄ?rendiÄ?in grubun baÅ?ındaki kiÅ?iyi de biliyor olman lazım.Â?
Â?Evet, sen Michael WhitleyÂ?sin. Benim gibi sen de o belgenin peÅ?indeydin, ama ben senden daha hızlı davrandım. Henry ReedÂ?i takip ediyordum, ne zaman o MandyÂ?den böyle bir sahte sorgun ayarlamasını istedi ben de MandyÂ?e ulaÅ?ıp onu yanıma çektim. Daha fazla para verdiÄ?in sürece MandyÂ?nin sadakatini satın almak zor olmuyor.Â?
Â?Belge Å?imdi nerede?Â?
Â?Mandy güvenli bir yere bıraktı çoktan ve o gittikten sonra da belgeyi daha güvenli bir yere götürdük, daha sonra da daha daha güvenli bir yere taÅ?ınacak. Bu böyle sürecektir herhalde, ta ki belgedeki kiÅ?iler yakalanıncaya kadar.Â?
Â?Hangi grup adına çalıÅ?ıyorsun?Â?
Â?Kutsal bir amacı olan bir grup adına, sadece barıÅ? isteyen bir grup adına çalıÅ?ıyorum.Â?
�Adı yok mu bu grubun?�
�Senin grubunun adı yok diye biliyorum, illa benimkinin neden ismi olsun?�
Â?Ã?ünkü ben sadece bir kaç kiÅ?iyle beraber sırf bu belgeyi ele geçirmek için uÄ?raÅ?an, amacımız bitince de daÄ?ılacak olan bir grubun baÅ?ındayım. Senin bahsettiÄ?in Å?ey ise daha çok bir kardeÅ?lik gibi hatta bir tarikat gibi duruyor. Ä°smi, hatta bir sembolü olan bir grup olmalı.Â?
Gürhan, MichaelÂ?ın tahminlerinden de sorularından da sıkılmıÅ?tı.
Â?Bu kadar yeter. Daha fazla konuÅ?mayacaÄ?ım.Â?
Â?Hayır, konuÅ?acaksın, konuÅ?malısın da.Â? diye üsteledi Michael.
Â?Kimseye zarar vermeye niyetim yok, ama beni rahat bırak. Yoksa ilk zarar görecek olan kiÅ?i sen olursun.Â?
Ä°Å?kence aletlerinin baÅ?ında bekleyen ajan tetikte bekliyordu. Ã?zellikle böyle bir sözden sonra daha dikkatli olmaya baÅ?ladı.
Â?BarıÅ? mı istiyorsun? O zaman önce barıÅ?tan yana olduÄ?unu göster.Â? dedi Michael.
Â?BarıÅ? için çoÄ?u zaman fedakarlıkta bulunmak gerekir, bu bazen savaÅ? gibi görülebilir ama bazı savaÅ?lar barıÅ?a giden yolu simgelerler.Â? diye baÄ?ırdı Gürhan ayaÄ?a kalkarak. BaÅ?ı dönüyor olsa da bunu belli etmedi.
Â?Otur hemen.Â? dedi odadaki ajan.
Â?Bana daha fazla emir veremeyeceksiniz.Â?
Gürhan serum yüzünden koluna batırılmıÅ? olan iÄ?neyi çıkarttı ve onu kendi boÄ?azına sapladı.
Michael Whitley: Â?...biz gizli bir örgütün peÅ?indeyiz. Kendileriyle ilgili bir kanıt bulduk, örgütün neredeyse hepsinin isminin geçtiÄ?i bir belge ama belgenin orijinali bir bankada saklıydı. Bankadan biz çalamadan onlar harekete geçtiler, sahte bir banka soygunu düzenlediler ki onlar bu belgeyi bankadan baÅ?ka bir yere götürürken polis bize engel olsun. Bankayı sürekli gözlüyorduk, onlar da bunun farkındaydı yani direk Henry Reed elinde bu belge bankadan çıkamazdı.Â?
Cole Ortiz: Â?Bu iÅ? nereye gidiyor Å?imdi anladım. Benden bu yüzden yardım istiyorsunuz. Zaten biliyorsunuz, ama elinizde kanıt yok. Bu örgüte karÅ?ı çalıÅ?an baÅ?ka bir grup daha var ve bu belgeyi Å?imdi onlar ele geçirdiler. Sizler de bu diÄ?er grup kim bulmanın peÅ?indesiniz.Â?
Michael Whitley: �Peki, yardım edecek misiniz Bay Ortiz?�
Cole Ortiz: Â?Bir Å?artım var, en azından CTUÂ?da güvendiÄ?im kiÅ?ilere haber vereyim ki onlar da yardım edebilsinler. CTU müdürü Kate HoffmanÂ?a güvenebiliriz.Â?
Michael Whitley: Â?Tam olarak hepsini bilmesek de Kate HoffmanÂ?ın casus olduÄ?una eminiz.Â?
CTU NEW YORK
Kate Hoffman: Â?HoÅ?geldiniz...Â?
Michael Whitley: Â?HoÅ?bulduk, kızım. Demek CTUÂ?nun ilk müdürü olarak buraya geri dönmek bu zamana kısmetmiÅ?.Â?
GÃ?RHAN Ã?ZTÃ?RK
Gürhan Ã?ztürk: Â?AnlaÅ?ılan ikimiz de saklanmak konusunda iyi olduÄ?umuzu kanıtladık.
Kate Hoffman: Â?Sen bir grup için casusluk yapıyorsun, bir örgütün peÅ?indesin ve benim de o örgüte düÅ?man olan baÅ?ka bir grup için casusluk mu yaptıÄ?ımı ima ediyorsun? Anlamam gereken bu mu o cümlenden? O zaman MandyÂ?nin tasması sende mi? HenryÂ?i öldürtüp belgenin aslını elde eden kiÅ?i sen misin?Â?
Gürhan Ã?ztürk: Â?Bak bu doÄ?ru iÅ?te. Belge emin ellerde ve yakında örgüt adalete teslim edilecek. Siz yeter ki bana engel olmayın.Â?
Kate Hoffman: Â?Bunu yapamam, hatta seni içinde bulunduÄ?um grup gelene kadar tutmam istendi.Â?
---
Michael Whitley: Â?BarıÅ? mı istiyorsun? O zaman önce barıÅ?tan yana olduÄ?unu göster.Â?
Gürhan Ã?ztürk: Â?BarıÅ? için çoÄ?u zaman fedakarlıkta bulunmak gerekir, bu bazen savaÅ? gibi görülebilir ama bazı savaÅ?lar barıÅ?a giden yolu simgelerler. BarıÅ? için...Â?
Birazdan okuyacaÄ?ınız bölüm 13:00 ile 14:00 arasında geçmektedir.
CTU New York, 13:00:01
Sedyenin üzerinde hızla revire doÄ?ru götürülüyordu Gürhan, ama herkes çoktan onu öldü kabul etmiÅ?lerdi. Michael hala Å?oktaydı, onu durdurmak için hiç bir Å?ey yapamamıÅ?tı. Her Å?ey aniden oluvermiÅ?ti.
Kate, yaÅ?lı adamı sakinleÅ?tirmeye çalıÅ?ıyordu: Â?Kimse böyle olsun istememiÅ?ti.Â?
Â?Sanırım onun üzerine çok gittim, daha sakin olmayı baÅ?arsaydım belki de böyle olmazdı.Â? dedi piÅ?manlıkla Cole. MichaelÂ?dan ziyade bu olaydan en çok etkilenen Cole olmuÅ?tu.
Â?Onu günah keçisi yaptık, her Å?eyin sorumlusu olarak onu gördük. Bunda hepimiz hatalıyız, sadece sen deÄ?ilsin Cole.Â? dedi Kate.
Arlo elinde çalan bir telefon yanlarına geliyordu: �Gürhan�ın telefonu çalıyor. Ne yapmalıyız sizce?�
Â?Belki baÄ?lı olduÄ?u gruptan birileridir.Â? diye tahminde bulundu Michael.
Â?En iyisi sen telefonu aç, Arlo. Onun patronusun sonuçta, telefonunu masada unuttuÄ?unu söylersen belki karÅ?ı taraf inanabilir.Â? dedi Cole.
�Bu iyi fikir.� diye onayladı Kate de.
Arlo fikri pek beÄ?enmemiÅ? olsa da ısrar etmedi ve telefonu açtı.
Â?Alo, ben Arlo Glass. Gürhan Ã?ztürkÂ?ün telefonu. Kiminle görüÅ?üyorum acaba?Â?
KarÅ?ı taraftan gelen bir kadın sesi beklenmedik bir Å?eydi Arlo için.
Â?Ben Damla, GürhanÂ?ın kız kardeÅ?iyim. O iyi mi? Telefonunu tuvalete giderken bile yanında taÅ?ır o.Â?
Arlo bahane olarak tuvalete gitmeyi kullanacaktı, ama anlaÅ?ılan pek iÅ?e yaramayacaktı. Ne diyeceÄ?ini bilememiÅ?ti. Kate telefonu ArloÂ?nun elinden aldı.
Â?Damla Hanım, benim adım Kate Hoffman. CTU müdürüyüm. Ã?zgünüm ama kardeÅ?inizle alakalı bir durum söz konusu burada, hemen gelebilir misiniz?Â?
Â?O iyi mi? Yoksa baÅ?ına bir Å?ey mi geldi?Â?
Â?Hanımefendi, kesin bir Å?ey söyleyemem bu konuda. Buraya gelirseniz her Å?eyi daha detaylı bir Å?ekilde size anlatabilirim.Â?
Â?Lütfen, onun iyi olduÄ?unu söyleyin en azından.Â?
Kadının kardeÅ?i için ne kadar endiÅ?elendiÄ?i sesinden anlaÅ?ılıyordu. Ne söylemesi gerektiÄ?ini Kate de bilememiÅ?ti. MichaelÂ?a baktı, ne zaman baÅ?ı sıkıÅ?sa babasından ziyade ona giderdi öÄ?üt almak için. Michael gülümsedi. BaÅ?ka çaresi yoktu, yalan söyleyecekti.
Â?KardeÅ?inizin durumu iyi, yanlıÅ?lıkla kendini boynundan yaraladı. Å?u anda ameliyata alındı. Ama doktorlar her Å?eyin yolunda olacaÄ?ını söylediler.Â?
Bir süre kadının aÄ?lamasını dinledi, konuÅ?amıyordu, sanki sözcükler hıçkırıklarının arasında boÄ?uluyordu. Ardından sakinleÅ?ince Damla: Â?Peki, hemen geliyorum.Â? diyebildi ve telefonu kapattı.
Damla acele ediyordu. KardeÅ?inin durumunu öÄ?renmek için öncelikle iÅ?yerinden ayrılması gerekecekti. Ama haber vermeden çıkamazdı. Kendisi bir avukattı. Ä°ki aydır bu avukatlık bürosunda çalıÅ?ıyordu.
Koridorlarda koÅ?turarak ilerlerken aniden açılan asansörden çıkan kiÅ?i ile çarpıÅ?tı. Ã?arpıÅ?tıÄ?ı kiÅ?i Sandra PalmerÂ?dı. Koyu tenli, uzun boylu ve atletik yapılı bir görünüme sahipti. Disiplinli ve hiç bir Å?ekilde kendinden ödün vermeyen biriydi, ama daha çok eski Amerikan BaÅ?kanlarından ikisinin kız kardeÅ?i olarak tanınıyordu.
Â?Bu deÄ?iÅ?ik bir hoÅ?geldiniz idi.Â? dedi Sandra gülümsemeye çalıÅ?arak.
�Damla, sakin ol lütfen. Hem ikimiz de burada aynı konumdayız, bana efendim demene gerek yok.�
Â?KardeÅ?im CTUÂ?da çalıÅ?an bir analist, onu demin aradım ama müdürü çıktı telefona ve bana kardeÅ?imin yaralandıÄ?ını, Å?imdi de ameliyata alındıÄ?ını söyledi. Å?imdi de oraya gitmem gerekiyor, önce haber vermeliyim yalnız.Â?
�Kimseye haber vermene gerek yok, sen hemen çık, tatlım. Ben seni soran olursa durumu açıklarım.�
Â?TeÅ?ekkür ederim, Sandra. O zaman ben hemen gideyim.Â? dedi Damla ve asansöre bindi.
13:20:19... 13:20:20... 13:20:21...
New York, 13:26:34
Gözleri baÄ?lı bir Å?ekilde sürüklenmek baÅ?ına gelebileceÄ?ini düÅ?ündüÄ?ü bir Å?ey deÄ?ildi. Dizleri kan içinde kalmıÅ?tı. Sol bileÄ?inde ise en az bir kırık kemik olduÄ?una emindi, daha fazla da olabilirdi. KonuÅ?an iki kiÅ?i vardı yakınında, ama odada nefes alma seslerinden tahmin edebildiÄ?i kadarıyla kendisi dıÅ?ında beÅ? kiÅ?i daha vardı.
Â?Her Å?ey hazır mı?Â? diye sordu liderleri olduÄ?u ses tonundan anlaÅ?ılan kiÅ?i.
Â?Evet, her Å?ey hazır, efendim.Â? diye cevap verdi hiç tereddüt etmeden hemen biri.
Â?O zaman sıradaki aÅ?amaya geçebiliriz.Â? dedi ardından lider.
Â?Gerçekten de bunu yapıyoruz.Â? dedi heyecanla gözleri baÄ?lı adamı adamı sürükleyenlerden biri.
�Gevezelik yapmayın. Acele edin.� diye azarladı lider.
Göz baÄ?ı açıldıÄ?ında nerede olduÄ?una dair bir ipucu edinememiÅ?ti. Onu kaçıranların liderleri olan adam yeni tıraÅ? olmuÅ? yüzü ve elinde tuttuÄ?u keskin bıçaÄ?ıyla onun yanına yaklaÅ?tı.
Â?Benden korkmanıza gerek yok. En azından Å?imdilik.Â?
13:27:34... 13:27:35... 12:27:36...
CTU NEW YORK, 13:45:40
Â?Bir internet yayını yakaladık, dünyada tüm televizyon kanallarına aktarılmıÅ? ve tüm dünya naklen bunu yayınlıyor.Â? diye uyardı Arlo heyecanla.
CTUÂ?nun devasa ekranında bir video açılmıÅ?tı. Yayına çıkmadan önce yakın zamanda tıraÅ?ını olmuÅ?, elinde kalaÅ?kinof kırklı yaÅ?larında bir adam bir açıklama yapıyordu.
Â?Bundan neden daha yeni haberimiz oluyor.Â? dedi Å?aÅ?kınlıkla Kate.
Kimse müdürün dediÄ?iyle ilgilenmemiÅ? gibiydi, herkes videodaki adamın dediklerini dinliyordu.
Â?Amerikan Halkı, bu zamana kadar ülkenizin yaptıkları karÅ?ısında sessizliÄ?inizi korumayı tercih ettiniz. Yaptıkları her Å?eyde size de bulaÅ?an suçluluk duygusunu bir kenara ittiniz. Ama artık size kendinizi temizleme fırsatı sunuyorum.Â? diyordu adam.
Gözleri ve elleri baÄ?lı iÅ? adamı kılıklı bir rehine adamın ayaklarının dibine fırlatılmıÅ?tı o anda. Rehineyi göstererek: Â?Jason Mass. Dünyanın en büyük petrol platformlarından ikisinin sahibi. Hayırsever bir iÅ? adamı sözde. Ama AfrikaÂ?da ve Orta DoÄ?uÂ?da teröristlere para yediriyor, karÅ?ılıÄ?ında ise diÄ?er ortaklarının iÅ?lerine yarayacaÄ?ı denekler alıyor, bir sürü köyün katliamının baÅ? suçlularından bir tanesi. Bunun dıÅ?ında illegal yollardan geliÅ?tirilip zenginlere ya da terörist liderlerine satılan kimyasal ve biyolojik silahların ticaretinde de baÅ? rolde.Â? diye açıkladı.
Â?Benim adım Kerem Tekiner. DediÄ?im gibi size bir fırsat sunmaya geldim, kendinizi aklayabileceksiniz. Bu bahsettiÄ?im insanlardan yirmi üç tane var ve birini sizin için halledeceÄ?im. Gerisi ise size kalmıÅ?. Ama bilmeniz gereken bir durum daha var, o da üç saat içinde bu insanların kanlarının kaldırımlara saçılmıÅ? bir biçimde görmezsem önce bir hastaneyi, ardından da geliÅ?güzel bir okulu patlatırım. Ve inanın bunu gerçekten de yaparım.Â?
Jason Mass kıpırdamadan bekliyordu ölümünü. Sözlerini bitiren Kerem Tekiner ise silahını JasonÂ?ın ensesine dayadı ve: Â?BarıÅ? için öncelikle kurban vermek gerekir.Â? dedi ve adamı öldürdü.
Â?Sıra sizde, geri kalanları öldürmeniz için üç saatiniz var. Av baÅ?lasın...Â? diye sözlerini bitirdi Kerem ve kameraya yirmi iki kiÅ?inin adının olduÄ?u bir kaÄ?ıt göstererek yayını bitirdi.
Yayın kesildi ardından. Herkes Å?oktaydı. Ne olduÄ?una anlam verememiÅ?lerdi.
Â?Bu GürhanÂ?ın içinde bulunduÄ?u grup olmalı.Â? dedi düÅ?ünceli bir Å?ekilde Michael.
Â?Bu video canlı mıydı kesin olarak? Belirleyebiliyor muyuz videonun kaynaÄ?ını? Kanallara nasıl ulaÅ?mıÅ?lar aynı anda. Hemen bana biriniz yanıt versin.Â? diye tepinircesine baÄ?ırdı Kate.
Â?Videonun kaynaÄ?ının yeri ulaÅ?abilir olsa da boÅ?una kendimizi yormamız taraftarı deÄ?ilim.Â? dedi Arlo ve ardından devam etti: Â?Bu kadar kolay ulaÅ?mamızın tek bir nedeni olmalı, o da bir yer deÄ?iÅ?tirici cihaz kullanmıÅ? olmaları yani ben A noktasındayım ama bu cihaz sayesinde B noktasındayım gibi görünüyor. Ä°nternetin böyle cilveleri de var maalesef.Â?
Cole araya girdi: Â?Ã?ncelikle bu yirmi iki kiÅ?iyi bulup koruma altına almamız gerekmiyor mu?Â?
Â?Haklısın, Cole. Ä°roniye bak, en baÅ?ında o kiÅ?ileri bulup adalete teslim etmek için bir grup kurmuÅ?tum Å?imdi ise o zengin ukalaları barıÅ? için öldürülmemeleri için korumamız gerekecek.Â? dedi acı bir Å?ekilde Michael.
13:55:05... 13:55:06... 13:55:07...
New York, 13:58:06
Â?Sence bunu yapabilecekler mi?Â?
Soruyu soran adamına baktı Kerem önce sakince, ardından da cevabını verdi: Â?Ã?nce umursamayacaklardır her zaman yaptıkları gibi, ardından tehditler gerçeÄ?e dönüÅ?tüÄ?ünde hepsi birer kaplana dönüÅ?ecekler ve tüm Å?ehir bir avcılar loncası haline gelecek. Bu Å?ehirden canlı kurtulmalarına imkan kalmayacak.Â?
Â?Peki, GürhanÂ?a ne olacak? Onun sayesinde CTUÂ?nun ruhu duymadan oranın geniÅ? internet baÄ?lantısını kullanarak aynı anda tüm kanallara videomuzu gönderebildik ve bu kiÅ?ilerin isimlerini öÄ?rendik.Â?
Â?Onun için dua edeceÄ?iz, evlat. Her Å?ehit olan askerimize yaptıÄ?ımız gibi.Â?
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum