Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber ArÅŸivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • KiÅŸisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » Ä°statistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    HoÅŸgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Åžifre
    (Kayıt Ol)
    Ãœyelik:
    Son Ãœye: WilliamLin
    Bugün: 20
    Dün: 23
    Toplam: 90349

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1754
    Ãœye: 1
    Toplam: 1755

    Şu An Bağlı:
    01 : markedgesture29

    FrpWorld.Com :: View topic - Panın Flüdü (rp ekranı bilgilendirme)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Panın Flüdü (rp ekranı bilgilendirme) View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Wed Dec 21, 2005 8:58 pm Reply with quoteBack to top

    Daha net olmayan birçok konu var. DM lik konusunu bugün öğrendim. Ama net olacak birkaç noktayı belirteyim.

    Bilgi toplama konusunda zamanım el verdiğince oyun tarihe ve mitolojiye uygun olacak. Uyarlanan bölümlerin de uyumlu olması için çalışacağım.

    Doğal olarak tanrı ve büyücülerde de aynı uygunluğu arayacağım. Antik Yunanda büyücü ve rahipler vardı ama onların öyle muazzam güçleri yoktu kehanet veya bereket arttırma büyüleri gibi basit yine de etkileyici büyülerdi. Sizin büyüleriniz biraz daha fazla yine de asıl oyunlardaki kadar fazla olamayacak.

    Sistem daha oturmadı ama klasik sistem olmayacak. Hem klasik sistemi adam gibi uyarlayacağımı sanmıyorum. Hem de ozanlığın yoğun dövüşün az olduğu bir RP de bu sistem bence vakit kaybı. HP AC gibi olaylar olmayacak muhtemelen ve zar yerine mantığımla karar vereceğim. ( çok gerekli noktalarda kendi yarattığım rakamlarla zar atarım)

    Her tür sınıfa ( klasik rp dışındakiler de) açığım ırklara gelince gnom buçukluk kara elf çok çok zor ama zorlamayı deneyebilirim. Siz de antik yunanı araştırıp bu ırkları bir yere bağlarsanız en azından o dönem Babili Avrupası veya Çinine. Gerekirse ben de bağlarım bir şekilde.

    Mitoloji bilmenize gerek yok. Karakteriniz de bilmez olur biter. Yok karakteriniz bilsin istiyorsanız onun bilgilerini öğrenebileceğiniz bir kaynak bulabilirim.

    Oyun her türlü sınıfa açık demiştim. Ama bu bir ozan oyunu müziği olabildiğince her yere koymaya çalışacağım. Sınıfı ne olursa olsun karakterinizin müzik zevki olursa iyi olur. Her karakterin zaman zaman müzik zevki test edilebilir.

    Dediğim gibi henüz oturmaya çok konu var. Zaman geçtikçe DM arkadaşların da biraz desteği ile oturtacağımı düşünüyorum. Umarım güzel bir oyun olur.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    galadlirim
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Mar 23, 2004
    Posts: 975
    Location: istanbul

    PostPosted: Wed Dec 21, 2005 9:06 pm Reply with quoteBack to top

    Bir Ozan nereye gider diye soruyordum ve iÅŸte cevap geldi : )

    Bende katılıyorum.

    Karakterim Sharwyn,Kadın, Half-Elven kızıl saçlı,tatlı bir gülümsemesi var görünüşünde belirgin olarak sadece uzun canlı kızıl saçları ve düzgün yüzü.Gözleri yeşil.Müzik aleti flüt.

    _________________
    Gözlerimi kapadım ve geçmiÅ?i hatırladım
    Bizi biz yapan yıldızların ve denizlerin parıltısını içimde buldum
    SöylediÄ?imde Å?arkımı unutulmadı sözlerim
    Å?arkılara konu olmuÅ? zaferlerim,hatıralarım
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    chosen
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 07, 2004
    Posts: 1299
    Location: yollar...

    PostPosted: Wed Dec 21, 2005 9:08 pm Reply with quoteBack to top

    tamam o zaman yeni bir sistem ve dünya varsa, ben de varım oyunda, peki başlama zamanı olarak ne zamanı düşünüyorsun, burda aşaı yukarı bir tarih belirsen ii olur.. bide özelden mi atarım sana düşündüümüz karakterleri..
    sen yaz burda dilersen msn adresini falan, ulaÅŸak sana...


    dilek ve saygılarımla...

    _________________
    Ozan gülüyordu olanlara. Kahkahası karanlıÄ?ı deliyordu. Durdu bir an sonra yine kahkahası duyuldu. Bu seferki olacak olanlara atıftı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN Messenger
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Wed Dec 21, 2005 9:23 pm Reply with quoteBack to top

    Arkadaşlar elf ve cüce oynatmak isteyen arkadaşlar var. Bir parça bunun için kuralları oluşturmaya çalışacağım. Kısaca bu ırkları antik Yunana uyarlamaya çalışacağım.

    Elfler hakkında bir parça bilgi vereyim. Elfler antik Yunanda peri halkı olarak da bilinir. Ormanın içinde yaşayan bir çeşit ruh gibi görünen yaratıklardır. Genelde Panı tanıyıp onunla iyi geçinirler. Hatta bir bölümü ona aşıktır.

    Elfler doğal bir müzik aşığıdırlar. Çok güzel ve yakışıklıdırlar dolayısıyla karizmaları yüksektir. Ama güçsüz ve zayıf bir halktır.

    Cüceler Vulkan ın madenlerinde çalıştırdığı ırktır. Yıllarca madenlerde çalışmaları kambur ve kısa olmalarına yol açmıştır. Ama çok dayanıklı ve güçlüdürler.

    Yalnız çirkin olmaları bir dez avantajdır. Bunun dışında eğlenceyi pek sevmezler.

    Bunlar genel giriş niteliğinde oynatmaya karar verirseniz daha ayrıntılı bilgi edinmeye çalışacağım.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 7:45 am Reply with quoteBack to top

    Çağrının Yayılması

    Çağrı Anadolu nun her köşesine yayılmıştı. Sadece Frigya nın taştan şehirleri sık ormanları ve verimli ovalarına değil. Ege kıyılarındaki ufak kasabalara Van daki Urartu isimli ufak krallığa, Klikya denen bölgedeki ufak şehir devletçiklerine, zamanın empeyalist gücü olan Asur krallığının kuzeyindeki bir gün Güneydoğu Anadolu adı verilecek bölgeye.

    Bazı yerlerde ormanda bir ağaçta bir gölge şeklinde duran elf rünleriydi çağrı. Ya da bir köy meydanına asılmış bir yazı. Ya da şehir devletçiğinin sarayının duvarına kazınmış.

    Bazı yerlerde Apollon Tapınaklarının ışıltılı sutunlarında çağrıyı yapan sert köşeli yunan harfleri okunabiliyordu.

    Pan Tapınağı nasıl bulunur çok az kişi biliyordu. Hatta yarışmayı bilmeyenler bunun bir oyun olduğundan şüphelendi. Ama kim böyle bir oyunu tüm Anadolu da oynayabilirdi ki?

    Açık olan tek bir konu vardı. Eğer ciddiye alınacaksa sır çağrıda bahsedilen şehirde çözülecekti. Çok uzun yıllar sonra Eskişehir ismini alacak Dorlaion şehrinde.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 7:52 am Reply with quoteBack to top

    PAN TAPINAKLARI

    Pan kurduğu tapınaklar açısından diğer tanrılardan farklı bir yolu seçmiş bir tanrıydı. şehhirlerin ortasına veya tepelerin en görkemli yerlerine kurulan büyük tanrıların tapınaklarının aksine Pan tapınakları çoğu insan için bir efsaneden ibaretti. Bu tapınakları çoğu insan hayatı boyunca görmezdi. Doğanın ortasında hiç olmadık yerlere gizlenen, üstelik klasik tapınaklara alışık olanlar için tapınak oldukları bile hissedilmeyen yapılardı bunlar.

    Tapınakları yerlerini bilenler çoğunluklar eğlenceli bir doğaya sahip bir bölümü Pan a aşık olan Elfler ve onların doğasına yakın olan ozanlardı. Elfler ve Ozanlar aynı zamada bu tapınakların rahiplerini de oluşturuyorlardı.

    Ancak Pan rahibi şehirlerde çok fazla bir anlamı olmayan bir deyimdi.Pana inananlar özelikle rahipler şehirlerde hatta birçok kasaba ve köyde garip şaka anlayışları ve eğlenceli doğaları yüzünden pek de sevilmezlerdi. Elfler zaten başlı başlına tehlike altında oldukları köylerden uzak dururdu. Az sayıdaki elf olmayan rahip ise olası kazalardan kaçmak için kimliklerini en azından ihtiyaç duymadıkça açıkça belirtmemeyi tercih ederdi.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 8:23 am Reply with quoteBack to top

    MÇ 7. YÇZYIL ANADOLUSU

    Oyun günümüzden 2700 yıl önce geçmektedir. Bu tarihte Anadolu bir kargaşa döneminin ardından gelen geçici bir huzur dönemindedir. 800 yıl boyunca Anadoluda hakim olan bir medeniyet olan Hititler yıkılmıştır. Zamanında muazzam bir şehir olan Hattuşaş kenti Sivas yakınlarında bir harabe halindedir. Anadolunun en büyük krallığı Hititleri malub etmiş olan barbarların uzunca bir zaman sonunda kurdukları Frigyadır. Frigya hiçbir zaman Hititlerinki kadar geniş bir alanda hakimiyet kuramamıştır. Anadolu kıyılarındaki kasaba ve şehirler Doğu Anadolu Klikya hiçbir zaman Firg hakimiyetini kabul etmemiştir. Güneydoğu ise emperyalist bir gücün işgali altındadır.

    Frigya nın başkenti Gordeon Hattuşaş ın ufak bir gölgesi olacak büyüklükte de olsa Anadolu nun en büyük iki kentinden biridir o günlerde. Diğer büyük şehirleri genelde batı Anadoluya yayılmıştır. Dorlion adındaki zamanın Eskişehiri bunlardan biridir. Daha batı da verimli ovaları kurulmuş Sart Termosos gibi kasabalar yüksek vergiler nedeniyle huzursuzdur. Ege kıyılarındaki Efes Milet Symirna kasabaları ise zaten Frig hakimiyetini tanımamaktadır. Ege nin kuzeyinde sadece bir şehir devleti olmasına rağmen son derece güçlü Truva bulunmaktadır. Surlarını geçecek bir ordunun olamayacağı efsanesi ile ünlenen şehir.

    Doğu Anadolu da ise ufak bir krallık olan Urartu Van civarına hakimdir. Onların hakimiyetinde Tuşpa ( Van şehri ) nisbeten büyük bir şehir haline gelmiştir. Doğa ile barışık bir halktır Urartular. Pan a ve elflere en yakın halk olmaları ile bilinirler. Yine de Elfler bu halka karşı da tedbirlidir.

    Bugünkü Adana civarında Klikya da ufak şehir devletçikleri bulunmaktadır. Daha Doğuda Güneydoğu Anadoluda da zamanında Friglerden kaçan Hitilerin son sığınakları olan Edesa ( bugünkü Urfa) Harran gibi şehirler bilinmeyen bir bölgeden gelip Güneydeki başka bir büyük devleti Babil i de işgal eden Asurların hakimiyetindedir. Asurlar güçlü savaşçılardır ve büyük devlerlerini Klikya ya Finike ye ve zamanın bilinen Dünyasındaki son büyük devlete Mısıra genişletmeyi hedeflemektedirler. Ancak Edesa civarı ile artık başkent olmayan Babil şehri isyan etme fırsatı kollamaktadır.

    Anadoluda hakim olan Tanrılar Yunan Tanrılarıdır. Asurun işgal ettiği bölgeye bile Mezopotamya tanrıları girememiştir.

    Bu tanrıların en büyüğü olan Zeus Aynı zamanda göklerin tanrısı olarak bilinir.
    Eşi Hera evli kadınların koruyucusudur.
    Athena Egenin karşı kıyısında ufak bir şehrin koruyucusu olan kadın aynı zamanda Zeus un kızı ve bilgelik tanrısıdır.
    Apollon ise ışığın müziğin ve şiirin tanrısı olarak bilinir.
    Poseidon ise denizlerin ve fırtınaların efendisidir.
    Hades yer altı dünyasının tanrısıdır.
    Vukan cücelerin ve Demircilerin tanrısı
    Hermes hırsızların hbaerci ve elçilerin tanrısıdır.
    Ares savaş tanrısıdır. Zeusun oğludur.
    Bir istiridye kabuğundan doğan Afrodit en güzel tanrıça olarak bilinir.
    Pan tüm bu tanrıların ve daha bir çoğunun gerisindedir. Olimposta bile hoş karşılanmadığı bilinir. Daha çok bir tanrıya yakışmayacak şekilde Anadolu orman ve çayırlarında gezerek geçirir vaktini. Çnü daha çok Apollon la giriştiği ve kazandığı müzik yarışmasından gelir.

    Diğer bölgelerin kendi tanrıları ve inançları vardır. Bu inançlar Anadoluda zayıf rahipleri etkisiz de olsa yine de onlardan birini arasıra Anadoluda görmek mümkündür.

    Büyü ise o günün Anadolusunda en anlaşılmayan konudur. Büyücüler çok korkulan o nedenle çoğunlukla gizli ve bazen şehir ve kasabalardan uzakta çalışan insanlardı.

    Bunun istisnası kahinlerdi. Kahinler çok itibar gören büyücülerdi. Ve birçok güçlü kişi onlardan birinin emrinde bulunması için elinden geleni yapardı.

    Aslında o günün Anadolusu yazıyı unutmuştu. Ama bunu değiştirip Yunan alfebesinin Anadoluda hakim olduğunu var sayıyorum. Bunun dışında elflerin kendilerine ait rünleri de var. Ama bu tam bir alfabe sayılmaz. Yine de bazı mesajların gizlice verilmesine yardımcı oluyor.

    Tanrılar henüz yeryüzüne iniyor krallıkların kurulmasına ve yıkılmasına bizzat müdahale ediyordu. Anadolu savaşlardan yeni çıkmış ve yeni savaşlara hazırlanıyordu. Hüzün ve umutsuzluk bu topraklardan hiç dinmeyecekti. Peki bu kaos döneminde ozanlar ufak da olsa bir umudu yeşertebilecek miydi ?

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 8:52 am Reply with quoteBack to top

    ELFLER CÇCELER GNOMLAR HOBBİTLER

    Bu ırkları seçmek isteyenler için Anadolu ve farklı bölgelerdeki efsanelerden uyarlamaya çalıştım. İlk başta şunu söyleyeyim. Her bir ırkta olumsuzluklar da olumlu yönler de klasik FRP değerlerine göre çok daha güçlü olacak. Daha uç değerlerle sanırım daha zevkli bir RP yapılabilecektir. Bir de her ırk sayıları son derece az ve bir efsaneden doğan bir geçmişi olduğu için kara elf gri cüce gibi ayrıntılar mümkün olmayacak. Bu kadarı bile beni epey zorladı. Ama rp biraz daha renkli olursa sanırım deyecek.

    ELFLER: Bazılarınca peri halkı olarak da adlandırılır. Ormanlar da yaşar. Saf bir güzellik olarak adlandırılmasa da birçok kişinin hayran bulduğu bir güzelliğe sahiptirler. Hem erkekleri hem kadınları bu özelliği paylaşır. şehirlerden hoşlanmazlar ellerinden geldiğince uzak dururlar. Doğayı severler ve onun acılarını ve mutluluğunu hissederler. Her elf doğduğunda Anadolunun bir ormanında bir ağaç yeşerir. Ve elfin ömrü o ağacın ömrü kadardı. Elf ölürse ağaç kurur. Ağaç ölürse de elf yavaş yavaş halsizleşir ve sonunda yok olur. ( Ama ağacın acısını 200 kilometre uzaktan hissetme gibi bir özellik yok.) İnsanlarla çiftleştikleri az da olsa görülmüştür. Asıl büyülü özellikleri olan doğa ile özdeşlik insanlara geçmez. Ama bu çocuklar doğayı daha iyi anlarlar.
    Elflerin klasik özellikleri ( BONUSLAR PENALTILAR)

    str-6 dex+5 cons-6 int+5 wis-4 chr+6

    CÇCELER: aslında insandırlar. Vulkan isiminde tanrının hizmetinde madenlerde çalışırlar. Madenlerde geçen uzun yüzyıllar onları kambur çelimsiz hantal yapmıştır. Ama tanrılarının da verdiği muazzam bir güçleri vardır. Bunun yanında çok dayanıklı bir halktır. Doğal olarak hanımları vardır. Bu hanımlar da kalıtım ve aynı zamanda youn çalışma temposuna zaman zaman katılma sayesinde özellikleri paylaşırlar.

    STR+6 DEX-4 CONS+3 CHR-5

    GNOMLAR Babilde zamanında tanrıların katına ulaşmak için çalışan büyülü halktır başarısız olmuş ve yeraltında sürgüne gönderilmiştir. Çok zeki ve bilge olmalarına rağmen çirkin hantal güzçsüz ve dayanıksızdırlar.

    str-4 dex-4 cons-4 int+7 wis+10 chr-5

    HOBBİTLER: Avrupanın uzak köşelerinde yaşayan ufak bir halktır. Evlerinden ayrılmayı sevmezleri. Gittikçe artan barbar tehtidi sayılarını hızla azaltmaktadır. Gelecek yüzyıla muhtemelen yok olacaklarını düşünmek yanlış olmaz. Klasik buçukluk özelliklerini biraz arttırarak ekleyeceğim bu halka çünkü Tolkien in de sanırım esinlendiği aynı hobbitler. Bu arada son derece eğlenceli ve elflerden sonra doğaya en fazla aşık olan halk oldukları söylenebilir. Ormanları korkutucu bulsalar da özellikle çayırları ufak dere kenarlarını çok severler.

    STR -3 DEX +3


    YARIM KANLILAR:

    Tüm bu ırklar birbirleri ile evlenme ve çocuk doğurma şansına sahiptir. Çzellikle tamamen rastlantısal olarak eşleşecektir. Masa üstünde olsa zarlar kaderi belirler ve kötü olan özellikler de alınabilirdi ya da iyi olanlar da cüce gibi güçlü elf kadar çevik gnom kadar zeki bir ırk ilginç olurdu. ( yakıt reklamı gibi oldu) Ama burada olabildiğince dengelemeye çalışmanızı rica edeceğim. Karakterinize eklediğiniz her ek güç için bir güçsüzlük olsun. Bu nedenle karakterinize + ve - leri lütfen yazın.

    Son olarak sitedeki Point Buy sistemi burada da geçerli karakterlerin sisteme uyumluluğunun bu konudaki DMlerce denetlenmesini isteyeceğim.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu Dec 22, 2005 11:45 am Reply with quoteBack to top

    PARA SÄ°STEMÄ° EKONOMÄ° VE HANLAR

    MÇ 7. Yüzyıl Anadolusunda bilindiği gibi para yok. Paranın Lidyalılarca bulunduğunu hatırlarsınız ama daha Lidya nın kurulması için bir süre geçmesi gerekiyor. O nedenle para yok. Alışveriş yapmak isteyen insanlar değiştokuş yöntemini kullanıyorlar. Bunu yaparken özellikle altın gümüş gibi değerli madenlerin yanında elmas yakut gibi mücevherler ve kitap baharat gibi değerli olabilecek hafif nesneler işinize epey bir yarayabilir. O dönemde kitapların çok az sayıda ve değerli olduğunu hatırlatayım. Henüz Dünyada kütüphane yok. Parşomen denen bir parça deriye benzer bir madde Mısır ve Fenikede bulunmuş ve Anadoluya girmiş. Çivi yazısı ise epeydir unutulmuş durumda. Bu arada ölçü birimleri kilo vesaire yok bunlar Anadoluda zamanında gelişmiş ama sonra unutulmuş birimler. Elinizdeki altının boyutunu belirtirken el kadar bir insan kafası boyutunda.. Dorlion ( eskişehir ) eşeğinin yarısı eder nerdeyse gibi terimler kullanmaya çalışın.

    Paranın olmadığı ekonminin işleyişi büyük ölçüde devlet tarafından sağlanıyor. Devlet her üreticiden yeterli miktarda vergi alıyor. Ve gereken maddeleri veriyor. Fazla ürünler başkent başta olmak üzere şehir kasaba ve köy depolarında saklanıyor. Bunun dışında üreticiden direk değiş tokuş yapılabiliyor. Ama yoğun pazarlıklar gerekiyor. Alternatif ise şehir veya köy yöneticisini depodan bir ürün vermeye bir şekilde ikna etmek.

    Hanlar o bölgede hakim devletin nişanını taşıyanlar için ücretsiz. Bunun dışında rahipseniz ve tanrınızın nişanı varsa yine ücretsiz. Ama tanrınız Anadolu nun isimi fazlaca bilinen tanrılarından olan Ares ( savaş tanrısı) Athena ( Bilgelik Tanrısı ) Artemis ( Güzellik Tanrısı) Apollon ( Işık Tanrısı ) arasındaysa muhtemelen daha konuksever olurlar size. Pan konusunda ise üzgünüm ismini duymayıp onun işaretini bilmeyen hancılar bile çıkabilir.

    Tabii hanlarda mal veya hizmet karşılığında da kalınabiliyor. Ama bu konuda da ciddi pazarlıklar gerekecektir muhtemelen. Zaten o nedenle dönemin Anadolu insanın ciddi bir bölümü hanların rahatlığına sahip olmadan seyahat ediyor.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Fri Dec 23, 2005 8:17 pm Reply with quoteBack to top

    DORLEON KENTÄ°

    Çağrının takipçilerini yönledirdiği Dorleon kenti Anadolu batısının nemli rüzgarlarının estiği yayvan ufak bir parşomen parçasını andıran yapraklarla kaplı ağaçlarının İç bölgelerin iğne gibi yaprakları olan ağaçlarına karıştığı bölgede Porsuk Çayının yakınlarında kurulmuş bir o zamanın Anadolusunun büyük şehirlerindendi. Yine de işgal altındaki bölgenin tüm zenginliklerinin aktığı Gordeon la ve Frigya dışındaki büyük Truva şehri ile boy ölçüşemezdi.

    Kent iğne ve yayvan yapraklı ağaçların birbirine karıştığı ormanlarla kaplı iki tepenin ortasındaki genişce bir düz alana kurulmuştu. Tepeler güneyde ve kuzeydoğuda aralanıyor ve kente girip çıkmak isteyenler için geçebilecekleri bir yol sunuyorlardı.

    Kentin tepelerle kaplı bölümlerinine doğanın sunduğu savunmaya insanınkini ekleme ihtiyacı duyulmamıştı. Kentin kuzeydoğu ve güneyindeki alanlarda ise savunma amacıyla 4.5 5 metre yüksekliğinde bir duvar tepelerin ağaçların iyice geçilmez hale getirdiği bölümlerine kadar yükseliyordu. Güney duvarında üç meter uzunluğunda ve genişliğinde üç kapı duvarın farklı bölümlerine yayılmıştı. Kuzeyde ise dört metreye üç metre uzunluğunda bir kapı vardı. Kapıların hepsi ahşaptı ve üzerlerinde buğdayı andıran büyük bir arma vardı.

    Kentin güney kapısı dümdüz bir araziye açılıyor. Kısa zamanda beliren taş yollar şehrin güneyindeki çoğunlukla buğday üreten köylere varıyordu. Kuzeydeki yolsa zamanla ormanın içinde devam eden bir ticaret yoluna dönüşüyordu. Yolu geçerek kuzeye tepelere akan Porsuk her gün kent askerlerinin gidip su getirdikleri bir kaynaktı. Kentin kuyuları da vardı. Ama bu acil zamanlar içindi. Kent su kaynağını korumak için o bölgede de bir asker bölüğü bulundururdu.

    Kentin güney kapısı Agora denen büyük bir meydana çıkıyordu. Agora gümdüz taşlarla kaplı bir meydandı. Ortasında mermer bir dairesel alan vardı. Alanın hemen arkasında çok göğüslü figürü ile dikkat çeken Artemis heykeli vardı. Agora alanı düzensiz girişin hemen ardındaki tepeler boyunca yayılıyor ve kentin güneyinde önemli bir bölüm kaplıyordu. Burada ozanlar gösterilerini yapar çocuklar oynar tüccarlar henüz para olmasa da değiştokuşla ellerindekileri satmaya çalışırdı. Bunun dışında büyük din törenleri devletçe düzenlenen bazı yarışmalar da burada yapılırdı. Her hasadın sonunda yapılan büyük şenlikler de burada olurdu.

    Kentin tam ortası Artemis tapınağına ayrılmıştı tapınak beyaz taşlardan yapılmış. Çevresi buğdaylarla kaplanmıştı. Sıradan evlerin on onbeş katı büyüklüğünde şehrin kuşkusuz en etkileyici binasıydı.

    Tapınağın güneyinde kentin her türlü ürün ve malzemeyi depoladığı depolar ve su kuyularının bulunduğu bölge yer almaktaydı. İlerideki mahallere yakın ama temkinli bir uzaklıkta oradaki evlerden iki kat büyük bir binada kent valisi oturuyordu.

    Daha güneyde tepelere çok yakın bir yerde ise askeri garnizon vardı. Garnizon üzerinde savaş figürleri olan kerpiçten bir binaydı. Frigya farklı bölge askerlerini değişik yerlere gönderiyordı. Askerlerin garnizonlarda yaşama zorunluluğu vardı.

    Kentin kuzey tepesinin aşağısına Nekropolis ismi ile anılan genişçe bir bölge vardı. Yunanca da bu bölgeye Çlüler şehri deniyordu. Bu bölge mezar bölgesiydi. Burası genelde on santim yüksekliği ile yedi sekiz metre arasında değişen toprak yığınlar ve üstlerinde yazılarla kaplıydı. Yalnız mezarlıkta on beş yirmi metreye kadar çıkan üç büyük mezar mezarlık alanın farklı üç noktasında bulunmaktaydı.

    Doğu çıkışına yaklaştıkça kentin üç büyük mahallesine giriliyordu. Bunlar dokumacılar Çömlekçiler Demirciler Mahalleri idi. Her mahalle başka işleri yapanlar da içlerinde yer alsa da bu isimlerle anılırdı. Mahallerde evler iş yeri aynı bina veya yakın binalarda idi. İş genelde şehir tarafından verilirdi. Ama değiştokuş karşılığı da iş yapılması yaygındı. Evler tahta kerpiç ve taş ağırlıklıydı. Sade renklerdeydiler. Burada demirci bakırcı çömlekçi ekmekçi silah üreticisi nalbant kaşıkçı gibi farklı meslek grupları yer alırdı.

    Kentin üç hanından biri bu mahalle evlerinin duvarla bitiştiği yerde duvarında gülümseyen bir eşek bulunan tahta bir binaydı. Geniş kapısı içerinden gelen şen müzik sesi buranın bir han olduğunu etrafa duyuruyordu. Burası sıradan insanların akşamları eğlenmeye geldiği bir handı. Diğer bir han tapınağın biraz ilerisinde Agoraya bakıyordu. Burası en itibarlı rahiplerin diplomatik konukların valinin gittiği handı. Han beyaz taşlarla yapılmıştı. Taşlarda ilk başta leke gibi görünen dikkatli bakınca ışığa benzeyen garip lekeler vardı. Sonuncu han ise Agora ile Nekropolis ile Nekropolis arasına sıkışmış sade bir binaydı. Tahtadan yapılmış binanın açık ışıkları geniş kapısı onun han olduğunu ele veriyordu. Burası kente giren çok da itibarlı olmayan misafirlerin kaldığı yerdi. Çzellikle halkın çok hoşlanmayacağı insanlar da burayı tercih etmek zorunda kalıyorlardı.

    Hanların isimleri sırayla Çömlekçiler Hanı, Tapınak Hanı ve Nekropolis Hanı idi.

    Çağrı bu kentten yayılırken Dorleon bunu önemsemeden yaşamını sürdürmeye devam etti. Belki de bir efsanenin başladığı yer olacaklarını bilmiyorlardı.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    FrontsideAir
    Gölge Ustası





    Joined: Aug 03, 2004
    Posts: 1245
    Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)

    PostPosted: Sat Jan 14, 2006 2:20 pm Reply with quoteBack to top

    niye rpye ilgi bu kadar azaldı? sürekli bakıyorum cevap gelmiş mi diye, ama soru sorduğum için ve cevap gelmediği için ben de cevap atamıyorum.

    lütfen biraz ilgi gösterelim.

    _________________
    Spoiler:
    Kör sabahın beÅ?inde,
    Sessiz gölge peÅ?inde;
    Her soylunun leÃ…?inde,
    Hançeri saplı Erober'in.

    GeçmiÅ?in sayfalarına gömülü kullanıcı..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    mefistofeles
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 12, 2005
    Posts: 481

    PostPosted: Sun Jan 22, 2006 8:13 pm Reply with quoteBack to top

    Arkadaşlar rp tam gaz devam edicek sacokhan şimdilik sitye giremiyor onun yüzünden tur ilk döndüğünde askıya alınacak herkese özelden rp ye devam için özel mesaj atmaya başladım lütfen canlandıralım..Madem oynamayacaktınız neden başvurdunuz bu tutum devam ederse belirtmeden rp atmayan kişilere uyarı göndereceğim.

    Saygılarımla....
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Efla
    Site Admin
    Site Admin





    Joined: Apr 10, 2004
    Posts: 3916
    Location: Ankara

    PostPosted: Sun Jan 22, 2006 11:25 pm Reply with quoteBack to top

    Belki dm oyunu canlandırmak için bir mesaj daha yazıp durumu tekrar açıklayabilir. SAnrım arkadaşların kafasında durum tam oturmadı ben de tam anlayamamıştım cevap yazmam gerektiğini.

    Saygılar...

    _________________
    Chaos is the law of nature,
    Order is the dream of man.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Mon Jan 23, 2006 4:09 pm Reply with quoteBack to top

    Arkadaşlar RP genel talep üzerine açılmıştı. Benim kendiliğimden açtığım bir oyun değil. Bu RP klasik RPlerden farklı olarak daha çok ortaklaşa yazılan bir hikaye gibi. Temel kuralları ihlal etmediğiniz, karşınızdakilerin karakterlerine saygılı olduğunuz sürece hikayeyi sırtlamanızın her hangi bir sakıncası yok. Ancak bu ortaklaşa yürüyen bir RP olmazsa DM zoru ile yürüyecekse o zaman sanırım devam etmenin anlamı yok. Bunu Pan ın flüdü hakkında başlığına da yazmıştım.

    Eğer benim yazdığım bölümler genel gidişat hakkında soru hatta şikayetiniz olursa hala Pan ın flüdü hakkında başlığına yazabilirsiniz.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Ãœretimi: 0.60 Saniye