Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: mitinaef0iy
    Bugün: 17
    Dün: 35
    Toplam: 90381

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 855
    Üye: 1
    Toplam: 856

    Şu An Bağlı:
    01 : mitinaef0iy

    FrpWorld.Com :: View topic - Ne yapardınız?
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Ne yapardınız? View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Rhonin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Dec 27, 2004
    Posts: 478
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Jan 19, 2006 3:10 am Reply with quoteBack to top

    Yaw yok alakası yok onunla bu benim görüşüm ben sizin ne düşündüğünüzü öğrenmek için açtım bu topiği zaten anlatabiliyomuyum evet yazılarımdan biraz öle anlaşılmış ama değil Very Happy

    Belki bende öldürücektim nerden biliceksin sinirli bi anıma gelir adamımı öldürdün huleyn der karşımdaki orduyu acımadan yokederdim o aslında biraz durumuma da bağlı Very Happy

    _________________
     Beni mutlu et tatlı kız..<br> Bana sarıl bu gece.<br> Öp beni yaÄ?murun altında.<br> Sev beni sonsuza dek..<br>
    Back to top View user's profileSend private messageMSN MessengerICQ Number
    butti
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 18, 2006
    Posts: 86
    Location: Ankara

    PostPosted: Sat Jan 21, 2006 12:29 pm Reply with quoteBack to top

    Bu olayda baktığımızda insiyatif kullanma hakkının bize tanındığı nokta artık çok geç noktası. Zaten bu haksız savaş uzun süredir sürüyor, bir şehrin veya ülkenin bütün orduları ülkenin haksız işgali ve sömürüsü için yok edilmiş. Adamlar zaten kala kala köylülere ve çocuklara düşmüşler. Artık son noktada son savaşa gelinmiş hatta bunun diplomasisi de bitmiş ordular savaş meydanında burun buruna gelmiş, gelmeklede kalmamış birbirine girmiş. Bize insiyatifi ele alma hakkı bu noktada tanınıyor ki, senaryonun, mantığın ve hayatın akışı gereği bu noktaya kadar olaylara müdahele etmemiş yada edememiş bir generalin artık bu noktadan sonra çok anormal sapmalar göstermesi beklenmez. Bu denli kuvvetli bir ülkenin ve ordunun bu kadar bel bağlanan bir generali, bu saate kadar süren ve bugün bu noktaya gelmiş bir savaşa eğer farklı bir bakış açısı var olsa çoktan müdahele etmiş akışı değiştirmiş yada değiştiremiyorsa ailesini pılısını pırtısını alıp çoktan o güçlü ama adaletsiz ülkeyi terk etmiş generalliği filanda çoktan bırakmış olurdu. Eğer bunu bu saate kadar yapmamışsa artık köylü garibanlarla düzenli ordu birbirine kılıç sallamaya başladıysa, Bu general de işini yapar başka bişey yapmaz normal olarak. İş artık o noktadayken, birden bire adaleti ve insanlığı hatırlayıp saf değiştirmesinin örneğini sadece hollywood filimlerinde görebiliyoruz. Gerçek tarihte genel olarak rastladığımız bir davranış biçimi değil.

    Ama, senaryo bu ya, o noktaya kadar bişey yapmamışız veya yapamamışız (çeşitli sebeplerden yada baskılardan. aile vs.). Savaş meydanında savaşmayı bilmeyen hayatı süresince orak tırpan ve saman balyalarıyla uğraşmış yaşlılar ve korku içinde gözlerle etraflarında ölen arkadaşlarının başına çökmüş ağlayan çocukların gözlerine bakınca kendi paladin ruhuyla burun buruna gelip dehşet içinde bir terazinin orta noktası olma muhasebesiyle baş başa kalan bir generalisem; Ne canımdan çok sevdiğim ailem için ne de kendi canım için buna seyirci kalamam. hele ki yanlış tarafta hiç olamam. O ülkeyi işgal edip kendi ülkeme, orduma, kralıma böyle bir hediye veremem ve kendi kariyer haneme bir yıldız daha atamam. Atarsam ömrümün geri kalanında geceleri uyuyamam. O savaş meydanında benim emrim kanunsa derhal ordumu durdurur geri çekerim. Asla böyle bir savaşı yönetmem hatta bunu yapamıyorsam, durduramıyorsam karşı tarafa geçerim. Bu da çok amerikan vari bir görüntü olur heralde (abartı anlamında). Ama gücüm yettiğince çocukların ve köylülerin ölmemesini, sadece ve sadece özgürlükleri ve ekip biçecekleri bir avuç toprakları için ve aileleri için karşıma dikilerek canını ortaya koymuş böyle onurlu ve cesur bir topluluğun ölmemesi için ne gerekiyorsa gücüm neye yetiyorsa kendi canım ve ailemin hayatı pahasına doğru tarafta dururum. Aileminde, ben bunu yaptığım için beni anlayacağını ve hak vereceğini düşünerek ölüme giderim. Ancak dediğim gibi bu muhasebeyi yapacak bir adam işler bu noktaya gelmeden çoktan yapmış ve önlemlerini almış olur. O savaş meydanında karşısına kimin çıkacağını bilen adam zaten kendini de, orada savaşıp savaşamayacağını da bilir ve önlemlerini baştan alır. Ha zaten oraya tehditle, çeşitli baskılarla mecbur bırakılarak geldiysem, o ordunun orada olma nedeninin haklılığına inanmayarak geldiysem; iyi savaşmam yada savaştırmam mümkün olmaz. Zaten ölen ilk çocuğu yada yaşlıyı görünce otomatik olarak öldürene saldırırım. Bu durumda tarafım zaten kayar kendiliğinden. Bu nedenle zaten benim yapımda bir insandan ne general olur, ne yüzbaşı, ne onbaşı. Ben inanmadığm bir amacın savaşını yürütemem. Ben zaten kendi yapımla otomatik olarak diğer tarafta yer alıyorum. Diğer ordunun generali olabilirim mesela. Hatta o umutsuz savaşı kazandırabileceğime bile inanıyorum zayıf tarafa.

    Yapı işte naparsın. Akıllıca değil ama dürüst.

    _________________
    IÅ?ıÄ?a uçan pervaneyim. Sonumu bilir, yine de ıÅ?ıÄ?a giderim.
    Back to top View user's profileSend private message
    seraphima
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 12, 2006
    Posts: 120
    Location: Maraspulla

    PostPosted: Thu May 04, 2006 4:39 am Reply with quoteBack to top

    Ben büyük ve güçlü bir ordunun komutanı isem,köylüye, kadına, çocuğa, yaşlıya kılıç çekmem.. Anlaşma yolunu ararım..Eğer savaşmaya devam edeceklerini, özgürlük ve bağımsızlık adına, toprakları adına ölceklerini beyan ediyorlarsa (Ki bu güçten korkulur)o zaman tüm emrimdeki askerleri sokmam, küçük bir bölük ile fazla kan dökmeden, fazla can acıtmadan o bölgeyi elime alırım..
    Eğer bağlı bulunduğum kral adaletsiz ve haksız yere benim aileme zarar vermeyi planlıyorsa, benim onun haksız emirlerine uymamı bekliyorsa, bu durumun yanlışlığını önce çok güvendiğim kadim dostlarımla tartışır, onların fikirlerini alır, sonra da ince bir plan ile ailemi o ülkeden mutlaka çıkarırıdım..Sonra da ordu komutanı olarak yönetime el koyar, adaletsizlikleri düzeltmek için kendi kuvvetime denk kişilerle uğraşırım..
    Kılıç güçlü olmalı, iki yanı da kesmeli....

    _________________
    Vox populi vox dei....
    Back to top View user's profileSend private message
    Zoka
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2006
    Posts: 14
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Thu Jun 15, 2006 12:27 am Reply with quoteBack to top

    Ya savaşmışım okadar o orduyu ben o hale getirmişim zaten. zenginmiş eskiden savaş masrafları yüzünden fakirlemiş. Başta iyi savaşsalardı ozaman. Son noktayı koyarım yarım bırakmak olmaz. Ayrıca o son fakir orduyu toplamasalardı kimseyi öldürmezdim şehirde. Ama madem toplanmışlar savaşmak için gelmişler ayıp olmasın öldürelm bari.

    _________________
    White?.. Or Black?..
    Zoka will born soon...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.55 Saniye