Joined: Aug 31, 2006
Posts: 2004
Location: Midkemia, portal/istanbul
Posted:
Wed Apr 04, 2007 8:10 am
"Tabii ki, çok teşekkürler." yere oturmuşlardı. Kathranis'in, iyileştirme teklifi hoşuna gitmişti.
Yaklaşan kız ile bir az önceki çarpışmada yanyana durmuşlardı. Güvenilecek biri olarak gördüğü açıkça, onu. Susy de, kıza güven verici bir şekilde gülümsedi.
"Ne olursa, olsun birlikte olucaz. Burdan çıkmanın bir yolunu bulacağız."
Ilyra nın omzuna elini koydu. Sonra Kathranis'in hayvan postlu kıyafeti üzerindeki elini tuttu.
"şu adam" Khedan ı gösterdi.
"Bizi götürücek olan, o. Dikkatli olmalıyız. Onun bizi buraya getirdiğini unutmayın."
Uzanıp Piijek i, yanağından öptü. "Senin için endişelendim"
Kiliclarini savasdan zaferle cikmalarinin verdigi memnuniyetle yerlerine geri koyarken bir yandanda yuzunde koca gulumsemesiyle Alestralis `i dinlemisdi,
adam magarada kaybolurken,arkasindan `Merak etme Al.Gelmessen yardimla gelirim,Dikkatli ol!` diye seslendi. ve kendini tanitan Ranger`a dondu, `Ah selam Cle, savasmaya baslamadan once tanismisdik, bize katilmandan onur duyarim.`
dedi ve adama elini uzatti.yuzunu garip bi ifade kaplamisdi, aklindan`sanirim buda benim kadar kacik`diye gecirdi,ama dusuncesinde hic kotuluk yokdu.
Etrafina bakindi ve yakininda duran Xyra`yi gordu, `Hey Xyra ,bak yeni bir deli,aaa bir dost daha bulduk.`dedi ve adami Xyra`ya tanitti. `Ayrica su yarali savasciya(ELdaril) baksak iyi olur, sanirim cani fazlasiyla yaniyodur, hadi oraya gidelim. ayrica durum hakkinda konussakda cok iyi olur, ben su adamin bisiler karistirdigini dusunuyorum,`diye Xyra ve Cle`ye soyledi Khedan`i isaret ederken. Ve Savasci kadinin(Eldaril) yaninda dogru giderken Ales`in girdigi karanlik magara dogru bakmakdaydi.
Kendisine uzatılan eli büyük bir memnuniyetle sıktı.Kendisi az da olsa güvende hissetmişti.Bu kişilerinde onun için bir tehlike oluşturmadığını düşündü.Geri kalan kararları başkalarına bırakarak Elonara yı izlemeye karar verdi....
Çevrede başka cüce kalmamıştı ama ortamın gerginliği sanki iki katına çıkmıştı.çevresindekiler büyücünün etrafında toplanmaya başlamış söz verdiği şeyi yapmasını bekliyorlardı.büyücü insanları gerksiz bir yere sürüklemişti,şimdiyse kim bilir nereye götürecekti.keşke savaştığı cücelerden biri tarafından öldürülmüş olsaydı Argay,böyle kafa yormazdı o zaman.kafasındaki düşüncelerden kurtulup diğerleri gibi büyücünün yanına yürüdü.
Etraflarında savaşacak başka cüce kalmadığına emin olduktan sonra bile Xyra hâlâ tetikte bekliyordu. Buradaki herkes onun potansiyel düşmanıydı; her ne kadar birlikte savaşsalar da herkese karşı dikkatli olacaktı.
O sırada kendine seslenen Elanora'ya döndü. Heyecanlı bir şekilde kendisine birini tanıtıyordu; başka bir kolcuyu. O anda aklında bir şeyler şekillenmeye başladı. Onu bu insan kadın kadar benimseyen başka birisi daha olmamıştı hayatı boyunca. Bu ana kadar bunun eksikliğini hissetmemişti ama bundan sonra kaybetmek istemiyordu.
Kendisine tanıtılan adamı nazik bir şekilde selamladı ve Elanora ile birlikte Alegria ve onunla ilgilenen Elf Rahip'e doğru yürümeye başladı.
_________________ "�n yargıları yıkmak, atomu parçalamaktan daha zordur..." Einstein
Joined: Oct 08, 2004
Posts: 1861
Location: aksaray-izmir
Posted:
Sat Apr 07, 2007 10:41 pm
Alegria'nın teşekkürünü sessizce karşıladı. Ne de olsa bu onun yaşama amacıydı. Duasını bitirdikten sonra kadına baktı.
"çok yorulmuş olmalısın. Dinlen bence, bana savaş hala bitmedi gibi geliyor" dedi fısıldayarak. Sonra sırt çantasını karıştırmaya başladı. "hmm burada bi yerde olmalı" dedi ve en sonunda bulduğu şeyi çıkararak su matarasını savaşçı kadına uzattı. En azından boğazın ıslansın. Her yer toz toprak dedi gülümseyerek. Kadının su içmesini bitirmesini sessizce bekledi sonra ayağa kalkarak kadına elini uzatarak kalkmasına yardımcı oldu.
_________________ Bir tek seni bana çok gördü dünya
Ä°yiler bu savaÅ?ı kaybetmiÅ?
Peki ben nası büyük adam olucam
Kötü olmak seni geri getirir mi acaba...
Elfin yardım etmesi ve sakin hali hoşuna gitmişti. Uzattığı mataradan minnetle birkaç yudum içtikten sonra geri verdi.
Ardından ayağa kalkan Saelnir'in yardım için uzattığı elini yakaladı ve onu kaldırmasına izin verdi. Sonra drow kızı ve birkaç kişinin daha onlara doğru geldiğini farketti. Ama anlaşılan elf bunu henüz farketmemişti. Onun bu hali karşısında gülümsemesini saklayamadı. Hala elini tutuyor olması gülümsemesini daha da belirginleştirdi.
Tekrar gelenlere bir göz attı. Bir daha buna fırsat bulamayacağının ve farklı bir dünyada son saatlerini yaşıyor olabilileceğinin verdiği umursamazlıkla hemen elfin yanağına bir öpücük kondurdu.
Gülümseyerek geri çekildi ve gelenler olduğunu işaret etti elfe.
_________________ Do you really want to see something from your worst dreams? I'll take you into the land of the dead, where you should never go alone and where the past has a frightening habit of repeating itself-for ever!
Joined: Jan 25, 2005
Posts: 2113
Location: Duskwood
Posted:
Mon Apr 09, 2007 5:16 pm
Mark wrote:
"Tabii ki, çok teşekkürler." yere oturmuşlardı. Kathranis'in, iyileştirme teklifi hoşuna gitmişti.
Yaklaşan kız ile bir az önceki çarpışmada yanyana durmuşlardı. Güvenilecek biri olarak gördüğü açıkça, onu. Susy de, kıza güven verici bir şekilde gülümsedi.
"Ne olursa, olsun birlikte olucaz. Burdan çıkmanın bir yolunu bulacağız."
Ilyra nın omzuna elini koydu. Sonra Kathranis'in hayvan postlu kıyafeti üzerindeki elini tuttu.
"şu adam" Khedan ı gösterdi.
"Bizi götürücek olan, o. Dikkatli olmalıyız. Onun bizi buraya getirdiğini unutmayın."
Uzanıp Piijek i, yanağından öptü. "Senin için endişelendim"
lienas kıza baktı. bir büyücü tarafından korunmak veya hiç değilse onu kendisinin yanında olduğunu bilmek güzeldi. sonra kız eğilip arkadşın öptü. lienas içini çekti. buradan artık kurtulmak istiyordu.
Edmond kadını görünce hafiften hızlandı.*Of, sonunda bitti bu savaş, şimdi ne yapacaksınız., yapacağınız herhangi bir şey var mı?Yoksa sizin de benim gibi yapacak bir işiniz yok mu?* dedi.Merak ediyordu, tek yanlız o muydu?
_________________ I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.
The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.
I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.
Amora yaşlı büyücüyle karşılaştığında adamın daha sakin ve rahatlamış olduğunu görerek sevinmişti, daha sonra "Of, sonunda bitti bu savaş, şimdi ne yapacaksınız., yapacağınız herhangi bir şey var mı? Yoksa sizin de benim gibi yapacak bir işiniz yok mu?" sözleriyle biraz şaşırdı. Bir çarpışmayı kazanmışlardı ama bu savaş sayılmazdı, üstelik tehlike daha geçmemişti. Olduğu yerden etrafına bakındı, garip şeyler oluyordu insanlar sanki her şey sona ermiş gibi mutluydu üstelik bir rahatlık vardı üzerlerinde. Amora yeni bir görü görmüyordu hatta öylesine bittin ve yorgunduki hiç bir şeyle ilgilenmek istemiyordu. Biraz olsun rahatlamak ve yaşadığının farkına varmak için yaşlı adama bakarak " Sizden başka kimseyi tanımıyorum ayrıca şimdilik bir şeylerle meşgulde değilim. Eğer sakıncası yoksa sizinle bir süre daha kalmak isterim. Kafasıyla, ilerdeki bir grup insanı göstererek yeni kişilerle tanışmak isterim , bana eşlik ederseniz çok sevinirim. Bu Lanet yere geldiğinden beri ilk defa gülümsüyordu.
Joined: Oct 26, 2005
Posts: 275
Location: Ýstanbul, sen??
Posted:
Sat Apr 14, 2007 9:11 am
Piijek öpücük karşısında şaşırmıştı, mutlu olmuş, morali, yukselmişti. Susy'nin gözlerine baktı. "Emm? Nerde kalmıştık? Daha cüce yok mu?" Savaşmaya hazırdı. Ayağa kalktı ve büyücüye doğru ilerledi.
"Khedan şimdi ne yapıyoruz? Bizi şurdan çıkar."
_________________ Rakı ve Balık....Ä°Å?te Bütün Mesele Bu... By ViceRoy Haldor Goraxe Herkesin Å?uursuzluÄ?u kendine... By ViceRoy Haldor Goraxe Don't dream of women; cause they'll only bring you down... by Dio
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Thu Apr 19, 2007 8:03 am
Yaşlı adam büyüsünü bitirmiş sakin bir şekilde etrafa bakıyordu, ya da sadece öyle duruyordu. Evet artık büyüsü sayesinde buradan uzakta değildi ama hala ruhu burada değildi. Kafasında dolaşan binbir tilkinin birinin kuyruğu ötekine dokunmuyordu adeta.
Köle taciri ne demek istemişti ? Neden son anda üslubu yumuşamıştı. Ne anlatmak istemişti ?
Kafasını patlattığı hale bir türlü neler olacağını çözemiyordu. Belki yüzlerce yıldır bu işi yapan tacir pazarlık yapmakta ustalaşmış, karşısındakine hiç şans vermez bir uzman olmuştu. Ama Khedan da az sayılmazdı, kıvrak zekası şimdiye kadar onu yüzlerce kötü durumdan kurtarmıştı ve bu tacirden daha zeki olduğuna güveniyordu. Ama nedense bir türlü bir çözüm bulamamıştı.
"Lanet olsun, işimizi yapacağız ! " dedi kendi kendine, ama galiba bu kendi kendine olmamıştı. İstemeden sesli düşünmüştü. Daha sonra çevresinde toplanıp kendine bakanları görünce.
"Afedersiniz, size dememiştim." dedi özür diler gibi ve çevresindekileri incelemeye başladı. İşi oldukça iyi yapmışlardı. Tamamen acemi köylülerden oluştuğunu düşündüğü gurup içerisinde iyi savaşçılar, büyücüler de vardı demek. Eh bu iyiye işaret sayılırdı.
Daha sonra başını kaldırıp mağaranın ilerisine baktı, hala cehennemin oğulları, toprağın oğulları ile savaşıyordu ama Khedan için bu savaşın sonucu çoktan belliydi. Cehennemin oğulları toprak anaya köle olacaktı, bu işin tek çıkar yolu buydu. Khedan sadece onlardan herhangi birinin kaçamamasını ümit ediyordu. Çünkü kaçarlarsa onun başına bela olacakları kesindi. Nitekim onlarca cehennem yaratığını, hem de en güçlülerinden onlarcasını tek kalemde satan ilk kişi kendisi olmalıydı.
"Deli olmalıyım " dedi kendi kendine ve bu kez sesli düşünmemişti.
"şimdi geçiş için kullanacağımız ikinci yere geçeceğiz " dedi otoriter bir sesle. Orası yüce bir efendinin kabul salonu ve bizi orada bekliyor olacak. Toprağa hükmedenlerle yaptığımız anlaşma sonucu yeni dünyamıza geçebileceğiz. Bunu bilerek davranın, sakin olmaya çalışın " dedi büyücü, çevredekilerin soruları olabilirdi ama bunları cevaplamak için çok uzun süre bekleyemezdi büyücü. O yüzden büyüsünü yapmaya başladı. Varsız zaman insanların cevaplarını bulsundu.
Khedan birkaç adım geri çekildi ve büyüsünü yapmaya başladı. Direk olarak köle efendisinin kabul salonuna açılan kapıdan başka çıkış yoktu. "Ne kadar ironik" diye düşündü büyücü. Bir köle taciri insanlara özgürlüklerini verecekti. Ama en azından insanlar ve buradaki varlıkların ona uygun nitelikte köleler olmadıkları için sevindi büyücü. Köle taciri çok daha güçlü köleler alır satardı. İnsanlarla ilgilenmesi kasapların karıncalarla ilgilenmesine benzerdi. O yüzden cehennemin oğullarının yeterli olacağını düşünüyordu Khedan ve hatta köle efendisi için sadece iki kapı açarak tüm bunlara sahip olmak fazlası ile karşıydı.
"Peki son dediği de ne halttı ? " diye soruyordu kendi kendine ama bunun üzerinde çok durmadı. Bir insanın geçebileceği kadar geniş bir kapı Khedan'ın iki adım önünde açılmış bekliyordu.
"Buradan geçeceksiniz " dedi buyurgan bir sesle kızıl cüppeli, kapıyı birkaç dakika rahatlıkla açık tutabileceğini biliyordu. Büyüyü bu kadar dengeli kullanmak moralinin düzelmesine neden olmuştu. "şu cehennemin oğullarından birkaç tanesi kaçmayı başarsa da pek sorun olmaz hani, eğlenirim ara ara " dedi içten içe ve yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. Khedan biliyordu, kendisi güçlüydü.Ne yazıkki ömrünün son demlerini yaşayan bir güçlü. "Umarım iyi hatırlanırım!"
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Xardas, kızıl cüppelinin kara meslektaşının uzattığı elini sıkmayışına, hatta onunla hiç ilgilenmeden kafasına göre devam ettiği konuşmasına ve kendini beğenmişçesine otoriter olan ses tonuna oldukça sinirlenmişti.
Kukuletasını zarif parmaklarıyla yeniden başına geçirdi ve yüzünü gölgeler içinde bıraktı. Daha sonra kızıl cüppelinin yarattığı kapıya baktı ve bir anda sorularının o kadar da cevapsız kalmadığını, uzattığı elinin görünmez bir el tarafından kavrandığını fark etti. Çnünde açıkça yeni bir yol uzanıyordu. Orada kara cüppeliyi neyin beklediğini kim bilebilirdi? Yeni büyüler, yeni güçler ve kesinlikle yeni gizemler, açıklanmak için onu bekleyen yeni olaylar. Hatta belki de, belki de...
"Hayır. Kesinlikle yeni dostlar değil."diye mırıldandı kendi kendine büyücü. Yüzüne aniden bir gülümseme yayıldı, "yeni dostlar" da neyin nesiydi? Hiç dostu olmamıştı büyüden başka, olmayacaktı da.
Bu açılan yeni kapıyı ilgiyle izlemeye devam etti, birazdan onun içinden birileri geçecekti, Yeni Dünya'ya doğru aksamadan ilerleyen adımlarla ya da yaptığının doğruluğundan emin olamayan birinin sakar adımlarıyla... Ne fark ederdi ki? Belki de o dünya sadece başlarda farklı gelecekti, bir süre sonra orası da sıradan gelmeye başlayacaktı. Belki daha kolay bir dünyaydı, belki daha zor; belki daha merhametli, belki de daha acımasız...
Yeni Dünya'yla ilgili kesin olan tek bir şey vardı: Kara cüppelinin hayatı orada belkilere veda edecekti.
En azından Xardas öyle olacağını umuyordu.
Ustasının yüzünü bir kez daha önünde gördü; Kararlı ve açıklanamayacak gizemlerle süslü olan oyunlara sahip bir yüz... Eski bir arkadaşı, bir Druid'den öğrendiği sözleri Xardas'a aktarmıştı bir kez, bu söz Xardas'ı oldukça etkilemişti. Ne demişti o Druid? Ah, evet, hala hatırlıyordu...
"Hareketlerini düşünmeden yap. Düşünerek hareket ettiğimizde hayvanlardan ayrıldığımızı söylüyoruz, ama bu yanlış bir kanı. Kesinlikle hayvanız ve hareketlerimizi düşünerek yaptığımızda, kendimizi kandırmaktan başka hiçbir şey yapmamış oluyoruz. Düşünerek yapılan herşey büyüdür, büyü, düşünerek yapılan şeye denir zira. Onun doğaüstü bir olgu olduğunu düşünen bizler, yine büyük bir yanılgıya düşmüş oluyoruz. O, doğaüstü değil, tersine, Doğa'nın bize verdiği en büyük armağan. Ama dikkatli kullanmalıyız, sadece gerekli yer ve gerekli zamanda. Aksi takdirde, Doğa'nın dengesini bozar ve O'nun bize verdiği emanete ihanet etmiş oluruz. Yanlış amaçlarla kullanmış oluruz. Doğaüstü hiçbir şey yoktur çünkü herşey O'nun bir parçasıdır. Düşünerek yaptığın her hareket O'nu bozma riski taşır ve zaten sen düşünmesen de O, seni olman gereken yere getirecektir."
Xardas gediğe son bir bakış attı ve ardından gözlerini kapatarak ona doğru ilerledi. Son adımı atıp kendini kapının çekiciliğine bırakırken tek bir şeye odaklanmıştı, o da, O'nun ta kendisiydi...
_________________ <div> Wir sind nicht gestorben. Wir haben nie gelebt.<br> <br> -Ragnar Lodbrok</div>
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.