Author |
Message |
Firble
Forum Yöneticisi
Joined: Mar 12, 2004
Posts: 6496
|
Posted:
Mon May 07, 2007 5:38 pm |
|
Dokumacılar mahallesinin ortasından geçen caddenin üstünde mahallenin hemen hemen tüm sakinlerinin uğradığı bir handı. Kent dışından gelenlerin bile sevdiği mekanlardan birisi idi Kırmızı şapka Hanı.
RP DIşI: Sisteme doğrudan dahil olmayan arkadaşları da biraz soluklanmaya bu başlığa beklerim. Ama insan olan ve döneme uygun karakterlerle... İsterseniz kendinizi de döneme modifiye edebilirsiniz. Belki ben yaparım. : ) |
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden |
|
Back to top |
|
|
slickblade
Kullanıcı
Joined: Dec 24, 2006
Posts: 182
Location: Eskisehir
|
Posted:
Tue May 08, 2007 1:41 pm |
|
Yün pelerini ile iyice sarınmış Memot uzun süre aradığı mekanı sonunda bulmuştu. Güneyden geldiği bu şehirde onu sahiplenecek tek yer bu han olabilirdi...
Konaklamak için daha tenha yerleri tercih ederdi ama hayatında umduğunu genellikle bulamamış bir insan için bu bile iyidi.
Han kapısını dikkat çekmemeye çalışarak açmasına rağmen o yöne bakan kişiler, pelerinle gizlenmiş vücudun tepesinde bebek yüzü gibi bir yüz göreceklerdi. |
|
|
Back to top |
|
|
Ulothrix
Kullanıcı
Joined: May 03, 2007
Posts: 13
Location: istanbul
|
Posted:
Tue May 08, 2007 6:47 pm |
|
Gordeon şehrinde sisli bir sabahta uyandım.Gece buraya geldiğimi bile hatırlamıyor gibiydim ama az çok birkaçşey canlanıyor gözümde.
Gözlerimi açarken gelen ışık beni biraz rahatsız etmişti hemen yataktan kalkıp perdelere doğru yöneldim ve bir hamlede kapattım.Hala çok uykum vardı.Bir süre daha kestirdikten sonra kalktım.Yüzümü yıkamak için kuyudan biraz su çektim.Su buz gibiydi ve beni uyandırmaya birhayli yetti.
Kirlilerimi koyduğum sepetteki giysilerimde kan lekeleri vardı ve bunlar dünkü avdan kalmış olabilirlerdi.Çstüme bile sıçradıklarını hatırlamıyorum.Ben ve avdaki arkadaşlarım bunu normal karşılayabilirdik ama halktan görenler olsa bunları yanlış anlar ve kulaktan kulağa yayılırdı.
Bir parşömen parçsına bu giysileri yıkayacağıma dair not aldım ve deri tuniğimi giyerek hana inmeye karar verdim.
Merdivenlerden inerken biraz gözlem yaptım ve bu hanın yaklaşık 50 yaşında olduğuna karar verdim çünkü tahtaların bazıları çürümüş ve gıcırdıyordu.Bir zaman sonra bu sinir bozucu bir hal alabilirdi ama bunları kafama takmadan karnımı bir güzel doyurma çabasına girdim.
Handa tam köşede tüm hanı rahat gözlemliyebileceğim bir masaya oturdum.Hancıdan biraz yiyecek ve bir bardakta sıcak o an ne varsa istedim.Hiç seçim yapacak vakit değildi çünkü inanın karnım çok acıkmıştı.
Küçük bir çocuk ellerinde tepsiyle masama yaklaştı ve yiyecekleri dizdi.Tabi hiç dururmuyum hepsi yerleşmeden yemeye başladım.Bu belli bölegelerde belkide buradada kabalık sayılabilirdi ama elimde değildi.
Aslında kilolu sayılmam ama yemeyi çok sevmemi davranışlarımdan herkes sezebilir.
O sırada sahnede taburede şarkı söyleyen bir Bard'a gözüm çarptı gerçekten güzel bir şarkı söylüyordu.Dinlemek ruhumu rahatlatıyor ve yemekten daha çok zevk almama neden oluyordu.
Bir süre sonra kahvaltımı bitirdim ve Bard'ın yanına doğru yaklaştım.Eğilerek selam verdim (bir barda nasıl davranılacağını az çok biliyordum):
-Günaydın.
-Acaba size katılmamda bir mahsur varmı? |
|
|
Back to top |
|
|
Firble
Forum Yöneticisi
Joined: Mar 12, 2004
Posts: 6496
|
Posted:
Tue May 08, 2007 7:20 pm |
|
Açılan kapı ozanın dikkatini çekmişti. İçeri giren oldukça genç olması gerektiğinden de genç gözüken adama bir süre baktı. Sonra hafifçe ıslık çaldı.
Genç bir çocuk Memot a doğru yöneldi. Hafifçe eğilerek bir isteğiniz var mı bayım? diye sordu.
Ozan yanına gelen adama döndü. şarkı söylemek istiyorsanız. Elbette söyleyebilirsiniz. Zaten daha hanın dolması için epey bir süre var. diye cevap verdi. Bu arada isminiz? diye sordu yeni adama.
RP DIşI: Ulothrix İSMİNİ SÇYLEDİKTEN SONRA DURAKLAMADAN SÇYLEYECEğİN şARKIYA GEÇEBİLRİSİN. |
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden |
|
Back to top |
|
|
slickblade
Kullanıcı
Joined: Dec 24, 2006
Posts: 182
Location: Eskisehir
|
Posted:
Thu May 10, 2007 7:52 pm |
|
" Bu geceyi geçirebileceğim bir oda var mı?" diye sordu Memot; bir handa oda sorması ona da garip gelmişti ama hayatında bu kibarlığına çok şey borçluydu.
" Ha bir bardak da şarap alabilir miyim?" diye ekledikten sonra eli beline gitti ister istemez. Eliyle kesesini aradı... |
|
|
Back to top |
|
|
Firble
Forum Yöneticisi
Joined: Mar 12, 2004
Posts: 6496
|
Posted:
Thu May 10, 2007 8:21 pm |
|
şey verebilecek altın ya da değerli bir şeyiniz varsa odamız elbette ki var dedi çocuk. şarabı da hemen getiriyorum dedi. Gürültülü bir masada konuşanlardan büyük şapkalı birisi Memot a bir an sadece bir an ama son derece dikkatle baktı.
Çocuk onbeş yirmi saniye içinde şarabı tahta bir bardağın içinde getirmişti. şarap veya bira isteyen çok fazla müşteri oluyordu. Oda için şimdi mi anlaşmak istersiniz diye sordu çocuk.
RP Dışı: Kardeş şimdilik ihlal eden bir hamlen olmadı. Ancak paranın olmamasına dikkat et. Elbette altın mücevherin olabilir kesede... Sonuçta paranın icadına bu kadar az sene kala insanlar bir şeyler değiştokuş ediyordu muhtemelen. |
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden |
|
Back to top |
|
|
|
|