Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: yqiqufa
    Bugün: 16
    Dün: 23
    Toplam: 90345

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1733
    Üye: 0
    Toplam: 1733

    FrpWorld.Com :: View topic - PUT
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     PUT View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Rhalazarn
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 05, 2007
    Posts: 148
    Location: Nordmar

    PostPosted: Fri Jul 06, 2007 11:31 am Reply with quoteBack to top

    Xardas önce elindeki mektuba, ardından önünde dikili duran kara kuleye baktı. Kule, onu terk ettiğinden beri hiç değişmemiş görünüyordu, içindeki namevt yaratıklar orayı ele geçirmişti o oradan ayrılırken, şimdiyse onlarla ilgili bir bilgisi yoktu…. Belki bu kule hala yaşayan ölülere yuvalık yapıyordu, belki de hırçın bir baba olup kovmuştu yavrularını evinden. Ak cüppeli hangisinin doğru olduğunu bilemezdi, artık umursamıyordu da…

    Buraya dönüşünün sebebi namevtlerle ilgili değildi, kendilerini ilgilendirmeyen işlere bulaşmalarını da hiç istemiyordu. Bulaşırlarsa da önemli değildi, kara cüppeli buradan ayrılırken şimdiki kadar güçlü değildi.

    Bir dahaki ayrılışındaysa şimdikinden de güçlü olacaktı…

    Elindeki mektubu açıp son bir kez daha okudu:

    Sonunda… Bu mektubu bulacağını biliyordum Xardas, sana ölmeden çok önce bıraktığım, her ihtimale karşı almış olduğum bazı önlemler olan şifreleri çözecek kadar zeki olduğunu biliyordum… Beni yanıltmadın. Çncelikle kulenin Çağrı Odası’nda bulunan Gargoyle heykelinin sol gözbebeğinin parıltısını yakaladığın için seni tebrik ediyorum. Bir büyücü dikkatli olmalıdır ve sen bu dikkati gösterdin, üstelik peşinde onca namevt varken-her ne kadar telaşlıyken delice hareketler yaptığını bilsem de oğlum, telaşının dikkatini dağıtmadığına sevindiğimi, hatta şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Odaya ilk girişindi, orada yaptığım deneyleri bilmeni-yaşarken-istememiştim. Ama ölüydüm ve anahtarı bulmakta zorlanmadın yanılmıyorsam, çünkü hiçbir zaman gizli değildi.

    Artık anlamıştın, kapının önüne geldin ve sana en başta öğrettiğim emir sözcüklerini sarf ettin, şimdiye kadar denemediğin için pişman olmuştun değil mi? Ve cüppemin sağ cebinde kek bulana kadar da denemeyecektin. Kek, basit bir yiyecek, basit bir sözcük… Ama K.E.K hiç de öyle değil.

    Daha kolay olamazdı kesinlikle… “Khadash Emem Kadar, Açıl!” ve açıldı değil mi oğlum? Hayatın bazen bizim gibi küçük mahlûklara karşı oynadığı oyunlardan birine maruz kalmıştın. Yine de sana acımıyorum, güce olan açlığın seni yiyip bitirse de acımıyorum, bir gün hırs seni öldürecek olsa, yine acımazdım. Hatta üzüntünün en ufak bir kırıntısını bile hissetmezdim, çünkü acıyanlar güçsüzdür, çırak. Oysa bir büyücü her zaman güçlü olmalıdır. Dürüst olmalıdır da, hem kendine karşı, hem doğaya… Oysa acıma duygusu, yalancılığın temelinde yer alır. Asla acıma oğlum!

    Rahatsızlıkla, merakın verdiği heyecan ve zevkin yanında rahatsızlıkla Çağrı Odası’na girdiğinde yerdeki dev pentagramı fark etmiştin. Bunu Çte-Dünya’dan yaratık çağırmak için kullanıyordum, büyünün yapılışıyla ilgili ayrıntılı bilgileri sana veremeden öldüğüm için üzgünüm, ama bir gün bunların hepsini algılayabilecek kapasiteye geleceğinden adım gibi eminim.

    Ardından odadaki Gargoyle heykelinin sol gözünü çıkardın, onun taş olmadığını anlamıştın. Çn yüzü ovaldi ve parlıyordu, arka yüzüyse düzdü ve üzerinde bir şey yazılıydı… Bir isim-nefret ettiklerinden birinin ismi, bir tanrının ismi: Corellon Larethian.

    Xardas… Gideceğin yer belliydi çırak. Bu mektubu bulduktan sonra gideceğin yer yine belli olacak. Ve gittiğinde, içindeki güç hiçbir zaman olmadığı kadar yükseğe çıkacak.”


    Xardas, mektubu kapadı gülümseyerek ve üzerindeki beyaz cüppenin ceplerinden birine soktu. Ustası hiç değişmeyecekti, muhtemelen şu an öbür dünyada yine şifreler yaratarak diğer ölüleri ve tabii ki tanrıları kızdırıyordu. Mektuba yine kurnazca bir şifre yerleştirilmişti. Paragrafların baş harfleri SADRAX oluyordu. Xardas’ın eski adı, ancak daha da önemlisi ustasıyla aralarındaki bir oyun.

    Ustasının gizli putu vardı, bu puta tapardı ustası. Xardas da bu tapınmayı uygun bulmuş, onunla beraber senelerce o puta tapınmıştı. Putun adı Meg’uruk tu, yani Çstün Irk. Bu bir tür amaç haline gelmişti usta ve çırak için, böyle bir ırk yaratmak, onlar da böyle bir puta tapınarak normal yaşantılarını da bu amaca endekslemişlerdi. Putun önünde ikisi de beyaz cüppe giyiyordu, bu sebeple oradayken ustası Xardas’a Sadrax diyordu, mektup açıkça Xardas’ın oraya gitmesi gerektiğini söylüyordu. Xardas da vakit kaybetmeden gelmişti, insanların ömrü kısaydı…

    Wizard Ustalık Sınavı

    _________________
    <div> Wir sind nicht gestorben. Wir haben nie gelebt.<br>                   <br> -Ragnar Lodbrok</div>
    Back to top View user's profileSend private message
    Lord Necros
    BaÅ?büyücü





    Joined: Apr 29, 2005
    Posts: 1916
    Location: Necropolis

    PostPosted: Fri Jul 06, 2007 5:42 pm Reply with quoteBack to top

    Alevler koridor boyunca dalga dalga ilerleyip zombilerin kurumuş, gri tenlerini kavururken Xardas kendisine hakim olamayarak bir kahkaha patlattı. İşte bu da sonuncuydu. Kulenin bu yanına gelmesi onu biraz zorlamıştı. Buraya gelene kadar zombilerin arasına dalmak zorunda kalmıştı ve onları aşmak zorunda kalması onu oldukça yıpratmıştı. Bir tane kentrip dışındaki bütün büyülerini kaybetmişti bile-ki o kentrip de minik bir asit topu atmaktan başka bir şeye yaramıyordu.

    Ama bunlar sonunculardı işte. Koridorun sonunda Put Odası vardı. En sonunda hedefine varmıştı. Aradığı güç sonunda onun olacaktı.

    Xardas koşa koşa koridorun sonuna vardı ve o kapıyla yüzleşti. Kapı, tamamen kemiklerden örülü bir duvar gibiydi. Herhangi bir kilidi yoktu. Kapı, parçalanarak açılması dışında ancak Xardas ve ustasının varlığı ile açılabilirdi. Eh, tabi ki ustası da kapının parçalanmasını çok zor kılacak önlemleri almıştı zaten.

    Ama kapı Xardas'ı tanıyordu. Xardas da kapıya bir an hayran hayran baktı. Çünkü biliyordu ki bu sefer bu kapı onun kapısıydı.

    "Açıl!"

    En tepedeki kemikler, diğerlerinin üzerinde takla ata ata duvara doğru gitti. Sonra altındaki, sonra altındaki... İlk kat kemikleri ikincileri izledi. Sonra üçüncü, dördüncü ve nihayet beşinci kat kemikler de yolundan çekildi.

    Artık Put Odası ile Xardas'ın arasında hiçbir engel kalmamıştı.

    Xardas bir an içeriye hayran hayran bakakaldı. Aslında zifiri karanlık olan odada hiçbir şey göremiyordu, ama tıpkı kapı gibi oda da artık onundu. İşte bu yüzden, sırıta sırıta içeri girdi.

    İçeri girdiği anda Xardas'ın arkasındaki kemikler, kapıyı tekrar kapatmaya başladılar. Xardas daha bir şey yapamadan ilk sıra kapanmıştı bile. Xardas çok kısa süre sonra zifiri karanlığın içinde kalmıştı.

    Xardas birkaç saniye telaşlı bir şekilde derin derin soludu. Sonra anıları geldi aklına. İçeri birkaç adım atınca tepede alevleniveren bir avizeyi hatırladı. Odanın içine doğru adım attı ve...

    Tam tepesinde iki metre çapında duvarlak bir avize alev aldı.

    İşte! İşte put oradaydı!

    ...ve Xardas'ın zombileşmiş ustası da.

    Artık görmeyen gözleriyle ustasının yürüyen cesedi Xardas'a baktı. Elinde bir levye tutuyordu. Dudaklarından dökülen bir iniltiyle Xardas'a doğru ilerlemeye başladı.

    _________________
    All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.

    Power demands sacrifice.
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.55 Saniye