Grischnak
Kullanıcı
Joined: Feb 04, 2008
Posts: 2
|
Posted:
Sun Feb 17, 2008 5:26 am |
|
Herşey klasik frp oyun düzenine göre başlamıştı, sigara ve kola stokları kontrol edildi, DM den tüolar alındı, zarlar çıkarıldı, lap top geldi, müzikler açıldı, playerlar şakalaşırken DM bir bakış çaktı hafiften müziği yolculuk müziğine dönüştürüp(müzikler sağlamdır) biraz kıstı ve fona çekti, oyuna başladık
Uzuun uzuun oynadık, akşam 8 de başlamıştık, artık saat sabah 7 yi gösteriyor, kafalar bulanıklaşıyordu.
Ççüncü bir ağızdan devam edip tarafsızlığı sağlayacağım.
DM aniden bağırmaya başlar, "dağları aştım, yolları geçtim, ben castile den Ozzman canınızı almaya geldim, canınızı alacağım, Burdo'ya son dualarınızı edin."
(senaryoyla alakası yoktur, hiç yoktur bu lafların, DM kaşınmaktadır, azgın playerlara hazırmıdır acaba)
Playerlar şaşırır, ancak birisi hiç bozuntuya vermez. "Sen miydin, daha doğrusu gene mi sen?"
(Senaryoyla daha da alakası yoktur.)
DM, şaşırır. Gözlerini büyütür kafasını geriye doğru çeker ve gıdığını şişirir. "Ne diyon lan sen, "gene mi" felan alırım sırtından yayını."
bu sırada yaptığı hareketleri anlatmaya çalışırsam saçma olur, kelimeler kifayet etmeyecektir. Gözler uykusuzluktan resmen morarmış, uzun sarı saçları dağılmış, o section için oyun tamamlanmış, (anlayacağınız hazırladığını tüketmişiz ancak) sekiz yirmi tireniyle (tiren suahsu) istanbula dönecektir. Uyumamamılıyım çabalarıdır. Uykusuzluktan beli ağrımakta, yeşil gözleri piyasayı hiçbir şey söylemesede gülderecek kadar kırmızıya gömülmüştü (Bilirsiniz uğraştırmayın lütfen.)
Necromancer School öğrencisi ve daha iyisi necromancer olan oyuncu konuşan daha doğrusu saçmalayan oyuncu ve DM e bakar ve "s.çarım lan orda noluyosa bende ondan olucam" diyip olaya dalar.
(he bu arada başka bir arkadaşımızda az önce yellenip daha sonra koklayıp, kokunun kıvamını tarttıktan sonra kakam var diyip tuvalete gitmiştir.) (Toplamda üç pıleyır, bir tane diyem) (carpe diyem)(bu arada evil oynamaktayız)(iivıl)
Sonradan dahil olan oyuncumuz yani ben hiç kastırmadan devam eder.
"Ohohoohoo sen miydin yahu daha önceden açsana kapüşonunu, eh madem sensin, gel hazır tapınağa da yakınız biz seni bir kurban edelim." bu sırada dayet gülmemekte, hatta somurtmaktadır.
İlk pıleyır ve diyem, diğer pıleyıra döner. "Höeee, nasol yanööö" dercesine bakarlar.
Ama Necromancer arsızdır ve devam eder, "Gelin biz sizi şöyle Altar'a doğru alalım." babacan bir tavrı vardır ama bakışları hala bir necromancer gibidir, ölü.
DM kısa bir aradan ve şaşkınlıktan sonra dile gelir. "Sende kimsin bre gafil"
Necromancer gülmeye başlar. "Altarın oğlu Tarkan"
DM afallar. Daha önce duyduklarından yararlanıp, "lan yürüyün sineyamaya gidelim" dedikten sonra gülmeye başlar.
Gayet güzel yarılırız, diyem tirene biner ve hızla uzaklaşır. Biz uyuruz.
Komik midir? değil midir? anlatınca nasıl göründü? inanın bana bilmiyorum. ama yazarken bile o kadar çok güldüm ki, yazıyı postladığım saate hiç bakmayın ben yazıya iki saat önce başladım.
Anlatmak istediğimde laflarımızın komedisi değil, tavırların komedisidir. Sıkça düştüğümüz bu haller beni çok güldürmekte.
Bu arada az çok abartı ve hikayeleştirme çabası bulunmaktadır. Aslında biraz daha dağanık olduğunu söylemeliyim, ama genel hatlar bunlardır.
İtiraf: 3. pıleyır da tuvalete gitmemişti aslında gidebilirdi, gitmek için bu yöntemi kullanabilirdi, keşke gitseydi. Herşey daha güzel olurdu belki. Neyse o da yanımızda gülmekle, ortadan üçe yarılmakla meşguldü.
Saygılarımla |
|
|