Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: WilliamLin
    Bugün: 20
    Dün: 23
    Toplam: 90349

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1760
    Üye: 1
    Toplam: 1761

    Şu An Bağlı:
    01 : markedgesture29

    FrpWorld.Com :: View topic - Tek bir bakış bile çıldırtabilir!
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Tek bir bakış bile çıldırtabilir! View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Mon Oct 27, 2008 6:47 pm Reply with quoteBack to top

    PKe çok hikaye de karşımıza çıkan "Tek bir bakış bile çıldırtabilir!" repliğini bilirsiniz. Cehenneme tek bir bakış, uzak boyutlara tek bir bakış, ermişlere tek bir bakış, limboya tek bir bakış...

    O kadar FRP oynamış, fantastik düşünce tarzıyla harmanlanmış insanlar olarak bu tek bir bakışla çıldırtan şeyin ne olduğunu bakalım hayal edebilecekmiyiz.

    Sadece tek bir bakış attıktan sonra ne kadar zaman geçtğini bilmiyordu. Etrafında pek çok kendisi farklı işler ile meşguldü. Bazıları ona yaklaşıyor bazıları uzaklaşıyor, bazıları onunla ilgilenmiyor, bazıları ise ona farklı duyguları belirten bakışlar ile bakıyorlardı. Neden o şekilde bakıyor veya neden onunla ilgilenmiyorlar bilmiyordu ama hangi yöne baksa tepesine de, yanlarına da altına da hep kendi vardı. Tepesi yada altı kavramları dahi burada etkinliğini yitiriyordu. Her seferinde kendisine yaklaşanların aslında uzaklaşatığını ve uzaklaşanların aslında yaklaştığnı fark ediyor ve kendisnin de sadece bir görüntü olduğunu düşünmeye, bilincini kaybetmeye başlıyordu. Gittikçe çıldırıyordu, biliyordu ama umursamıyordu.

    Basit bir giriş. Bakalım sizden neler çıkacak tek bakışta ıldırtan sahneler için.

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    SacoKhan
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 10, 2005
    Posts: 2585
    Location: YalnızlıÄ?ın hüküm sürdüÄ?ü yerden

    PostPosted: Mon Oct 27, 2008 7:14 pm Reply with quoteBack to top

    Küreye göz ucuyla attığı o tek bir bakış, bir anda gözlerinden içeri kırmızı huzmeler saldırısına uğramasına sebep olmuştu. Devamlı, devamlı ve hiç hızını yitirmeden saldırıyordu kırmızı mızraklar. Etrafındaki herşey keskinliğini yitiriyordu küreden başka, bakışlarını ayıramıyordu ondan ve küre de bırakmıyordu zaten. Bir anda kasları boşladı ve kendini yerde bulduğunu hissetti ama hiç ağrı duymadı. Çığlıklar başladı kulağında, başının gövdesinden ayrılmasını bile diledi bu çığlıkların bir an önce bitmesi için adam, fakat nafile yüzbin ölümlünün haykırışlarından ve yakarışlarından kurtulmak. Her an yüzbin defa "ÇL!, GEL!, KURTUL!, YAKLAş!" seslerini kulağının zarının hemen yanında duymaktan ve gözlerini kapatamamaktan artık adam kendini bırakmak zorunda kaldı. Bir an sonra tekrar kaçması gerektiğini hatırladı ve çığlıklar ata ata odanın içinde koşturmaya başladı, fakat ne yana baksa ve ne kadar uzaklaşsa da çığlıklar bitmiyor, mızrakların ardı arkası kesilmiyordu...

    Baphomet'in dudaklarında sebepsiz bir tebessüm oluştu ve masadaki herkes ona bakıyordu. Sonra önündeki şarap kadehini ağzına götürüp gülümsemesini sakladı. Yudumu alıp kadehi masaya geri koyduğunda Baphomet eskisi gibiydi. Herkes önüne döndü...

    _________________
    And i still wonder if you ever wonder the same!...
    Back to top View user's profileSend private messageICQ Number
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Mon Oct 27, 2008 7:21 pm Reply with quoteBack to top

    Genç ozan hancının kızı içeri girerken elindeki boş bardağı sallıyordu.İçeride bir büyücünün varlığını seziyor, büyünün kokusunu alırken içtiği içkinin de etkisiyle sarhoşluğun tadını çıkarıyordu.

    Ne de güzeldi o duygu, baş dönmesi, hayatı unutmak.

    Ama hancının kızı içeri girdiğinde bir anda her şey değişmişti, başının dönmesi durmamıştı belki, ama artık sarhoşlukla dönmüyordu, aşk yüzünden dönüyordu.

    Yemyeşil gözleri bir anda kendisine döndüğünde, ozan başı dönmesine rağmen gözlerini hancının kızından ayıramıyor, bir yandan da elinden düşen o bardağın kırılma sesini duymaya çalışıyordu.

    Sonra hancının kızı içeri girdi ve ozana -gözlerini ayırmadan- bağırıp çağırmaya başladı bardağı kırdığı için.

    Bağırırken bile çok güzel gözleri var.

    Ardından içeriden birisinin kalktığını -hayal meyal- duydu ozan, ama gözlerini ayırmadığı gibi, kulakları da kızın üstündeydi.

    Sonra birisi geldi ve basit bir büyüyle bardağı tamir etti.Bardak yerde sapasağlam duruyordu.Kız bakışlarını, genç büyücüye ayırdı ve onu o gece yatağına çağırdı.

    Ve ozanın gözleri kızdan ayrılınca, gözkapaklarına mahkum kaldı, gözleri kaydı ve orada bayıldı.Orada yere düştü.Ve başını yerde sağlam duran bardağa çarparak, orada sonsuza dek gözlerini başka bir güzele bakmamak için kapattı.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Alenthas
    Forum Yöneticisi





    Joined: Oct 04, 2007
    Posts: 2670
    Location: Innsmouth

    PostPosted: Wed Oct 29, 2008 10:57 pm Reply with quoteBack to top

    Yapmaması gerektiğini biliyordu, ama ustası kadar güçlü bir büyücü olmak istiyordu. Ustasının sürekli karıştırdığı kitabı raftan alıp masaya koyduğunda heyecandan kalbi fırlayacakmış gibi atıyordu. 'Tek bir bakış...' demişti ustası '...senin gibi zayıf bir ruhun parçalanmasına neden olabilir. Herşeyin zamanı var sabırsız öğrencim.'

    Ama aynı zamanda demişti ki 'Eğer büyü için hiç birşey feda etmezsen, o da sana hiç birşey vermez.'

    'İşte burada, ben kim olduğu belirsiz herifin tekinin piç oğlu Alter...hayatımı, ruhumu ve akıl sağlığımı büyü için riske atıyorum. Umarım tanrılar ya da her kim beni izliyorsa bu yaptığımı taktir edip hayatımı bağışlar.'

    Kitabı açtığında hiç birşey olmamıştı. Gülümsedi, bütün bu şamata bunun için miydi? Kadim lisanda yazılmış yazılar gayet tanıdık geliyordu, biraz uğraşsa okuyacak gibiydi. Ama okudukça herşey daha çok karışıyordu. Semboller birbirine giriyor kafasında dönmeye başlıyordu. Her seferinde tam çözecek gibi oluyor, bir yerde yanlış yapıp en baştan başlamak zorunda kalıyordu. Semboller ve harfler, kelimeler ve cümleler havada uçuşuyor, yakalaması imkansız hale geliyordu. Kafasını dağıtmak için dışarı çıktı ama semboller hala aklından çıkmıyordu. Sanki herşey sembollerden yapılmış gibiydi. Sokağın ortasında dizlerinin üzerine çöküp bütün düşünceleri kafasından fırlatıp atmak istercesine kafasını tuttu ve ses telleri kopana kadar çığlık attı.

    (Kısa oldu ve fazla tasvir yapmadım, aceleyle yazdım çünkü Smile )

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Mark
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Aug 31, 2006
    Posts: 2004
    Location: Midkemia, portal/istanbul

    PostPosted: Thu Oct 30, 2008 11:32 am Reply with quoteBack to top

    Image

    ...........Büyük Katedral'e kabul edildiğinin ilk günüydü. Herşeyden vazgeçmesi gözlerinin önünden geçiyordu. Annesi, kız kardeşi ve hasta olan babasının başından neler geçmişti kimbilir! Yüce Rahip Duare kasabalarında her yıl kutlanan, Bahar Festivalini onurlandırmaya karar vermişti. şifa ile ilgili herşeyi okumaya dalmış olan çocukla, yerel kütüphanede böyle kesişmişti, Kutsal Nll dininin yolu. Küçük yaşta çıraklık eğitiminde, hertürlü bağdan arınarak başlanmıştı. şimdi, basamakları tek tek çıkarken geçen onbeş yılda aldığı eğitim tüm simasını değiştirmişti. Kendinden emin, suratında en ufak duygunun izi bile yoktu. Gerard, açık kapıdan içeri girdi. Heyecanını belli etmemeye çalışıyordu, koca katedralin içlerine doğru yaklaştıkça, benliğine meydan okuyan bina onu değersiz hissettirmeye başlamıştı. Yüce rahip Duare onu ayin salonunun kapısında karşıladı. Gerard, güneş ışıklarıyla kaplanmıştı. Heryer parlıyordu, ayin odasının. Başrahip, antik dilde kabül duasını okumaya başlamıştı. Rahipler etrafından geçmeye başladı. Biri demir asalet hokkasını vermişti. Diğeri, Nll'in sembolü başak tanesini uzatmıştı. Çtekiler sessizce selamladılar. Lacivert Rahip cüppesin, uzattı Başrahip:
    " Hoşgeldin, Kardeşim. "
    Hayatındaki, en güzel günü yaşıyordu. Arkada bıraktıklarına olan endişeleri zihninin bir bölümünü hala endişeye bırakıyordu. Sanki oraya Nll dokunmuş, onu sakinleştirmişti.
    Gerard: " Bunu sadakatimin kanıtı olarak alıyorum. " dedi, kutsal ayine uyarak.
    " Çyleyse, bugünü kutlayalım. " Başrahip ve diğerleri halka çıkıp, yeni Rahip Gerard'ı takdim ettiler.

    şafağın kızıllığı pencereden oturduğu divana kadar uzandı. Prana-bindu meditasyonunu, şafaktan bir saat önce kalkıp uygulamaya başlamıştı. Gözlerini açıp, cüppesini giydi.

    Yüce Rahip Duare, Gerard'ı kapıda karşıladı. Başak rengi sade bir elbise giyiyordu, masasına oturdu.
    " Başrahip, Nll'in ışığını kasabanda yaymanı arzuluyor. "
    Gerard, sevincini saklayamadı.
    Duare: " Unutmaman gereken şeyler var. Orayı çok değişmiş bulucaksın. Eğitimini yerine getirmeli, acıyı kabullenmelisin. Baban hakkında birşeyler söylemeliyim. Bunu eğitimin nefret ile lekelenmesin diye senden gizledik. Dört yıl önce hastalığı yüzünden kaybettik. "
    Gerard: " Bunu nerden saklamaya hakkınız yoktu. " Soğuk ses tonuyla, o gün içine ilk pençesini atmıştı, iblis.
    Duare: " Bizi bağışlamalısın, her rahibin eğitimi çok önemlidir. Seni koruduk. "
    Gerard: " Onu ziyaret edebilir miyim, Yüce Rahip? "
    Rahibin, bu soğukluğu bekliyordu ve isteği kabul etti.
    " Kasabadaki, Nll tapınağı seni bekliyor. Nll'in ışığıyla orayı aydınlat. "

    Mezarın başında durmuş, babasının isminin yazılı olduğu taş oluğa bakıyordu.
    " Geri dönüp, hastalığı engelleyemedim baba. Bu laneti sona erdiricem. Çzgünüm. "
    Tapınağın arabasıyla, kasabaya giderken annesi ve kardeşi için endişeleniyordu. Annesi tapınağa kadar onunla gitmek istemişti, arada öksürük dalgaları vuruyordu. Kız kardeşi onun içn endilendiğini söylemişti, Gerard'a.

    Gece olmuştu ama hala bir umut bulamamıştı. Kuşaklar boyu taşınan bu hastalığı tedavi etmenin bir yolu yok muydu? Başak resmi olan başka bir kitap daha açtı...

    Sabah ayininden sonra, annesinin evine yeniden gitti. Kız kardeşi açmıştı. Dört hafta olmuştu ve hala bir ümit yoktu.
    Gerard: " Sanırım birşey buldum, sofia. "
    Sofia kapıyı kapattıp, abisinin torbadan çıkardığı baharat kokusu gelen keselere baktı.
    " Bunların faydası olucak mı, abi? " Endişeliydi sesi, içerde annesi ateş içinde kıvranıyordu.
    " Onları getir. " Elinde antik ak bir kitapla, iki keseyi alıp annesinin yanına giden rahibi, kız kardeşi beyaz toz ve buhurdanılıkla takip etti.
    Beyaz tozla alnını sildi, annesinin. " Onu yakıp dışarı çık. Sakın gelme. " Kardeşi denilenleri yaptı. Gerard, en eski dilde duaları birer birer okumaya başlamıştı. Rahiplik güçlerinin hepsini bu işe harcıyordu. Geceye kadar sürdü. Sesler dinince, kardeşi kapıyı açıp annesine baktı. " Daha kötü olmuş, abi. "
    Gerard: " Olmuyor. " Sabah anneleri de, ölmüştü.
    Nll, bunu engellemedi. Bir ay sonra kız kardeşide, aynı hastalığa kapıldığında, Katedralde yasaklanmış sanatları okumaya karar vermişti bile. Hiç kimsenin bunu bilmemesi gerekiyordu. Çağırma sanatı adındaki, kitaptan çok eski bir iblisi çağırmaya karar verdi.
    Zihninde hemen bir ses yankılandı:
    " Kız kardeşini kurtarabilirim. Annen ile babanı geri getirmek istemez misin? "
    Mezardaydılar.
    " Abi, bunu yapmamalıyız. Onlar öldü. "
    " Seni geri getirdi, değil mi? Annemle, babamı kurtarmak için bu tapınağa girdim ama hiç birşey elde etmedim. Onları geri getirebilirim. "
    " Abi? "
    " Yeniden bir aile olucaz. Bu laneti sona erdiricem. "
    Kızın gözleri yaşarır: " Annemi çok özledim. "
    " Ulu Gtes, hizmetkarının sesini duy. Bana gücünü ver. " Mezardaki kardeşlerin oluşturduğu çember, kararmaya başladı. Gölgeler mezar toptağına karışıyordu. Bedenleri yukarı doğru yükselip, canlı ete dönüştüler.
    Sofia:" Anne? Baba? "
    Annesi ağzını açtı içinde karanlık dolaşıyordu. Babası, Gerard seslendi: " Beni geri getirdiğin için sağol, oğlum. " Gözlerinin akı yoktu, kırmızıydı. Abiyle, kardeşi çığlık attılar. Çemberde duyulan tek ses, Gtes'in kahkahalarıydı.

    _________________
    Kendi doÄ?anı öÄ?ren, bütün yanlarını kabul et, egemenlik ancak o zaman baÅ?layabilir. Kendini reddetmek herÅ?eyi reddetmektir.
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.59 Saniye