Arkadaslar oncelikle sunu yazmak istedim hepimizin dini inanclarimiz geregi inandigimiz bir seytan fikri olabilir.
Bu baslikta bunlari tartismayalim. Bunun yerine Amerikan filmlerinde romanlarinda sik sik gordugumuz seytan fikrini ve temasini tartisalim.
Genel olarak bati edebiyatindaki seytanin benim hissettigim en acik karakteristigi insanlari karsisinda biraktigi caresizlik seytan bir sekilde bir seyleri ele gecirmeye basladigi zaman tum insani yollar ve yontemler ise yaramaz hale geliyor birer birer yenilgiye ugruyor.
Ancak yine de bu temanin vurguladigi baska bir sey var... Siradan insani yontemlere karsi bu derece guclu olan seytan, dini ogeler devreye girdiginde adim adim geri cekiliyor ve yenilgiye ugruyor. Bu acidan bakildiginda seytan bir yandan tanri ile savasan zaman zaman bazi oykulerde neredeyse denk gozuken bir varlik olsa da aslinda bu filmlerin icerisinde tanrinin tamamen kontrolunde ve belki de onun tarafindan once ozgur birakilip sonra yola getirilen bir varlik gibi...
Bu acidan sunu soyleybilir miyiz? Aslinda seytanin bati edebiyatindaki halinde tanriya inanan insanlar icin hicbir korkutuculugu yok. Onun korkutuculugu sadece inancsiz insanlara yonelik...
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Bence inanan insan korkar inanmayan korkmaz ya da tam tersi şeklinde bir genelleme yapmak yanlış.Neticesinde neredeyse bütün inançlarda şeytan kovma denen olay var (her ne kadar inancın içinde yer alsa da, almasa da).
Fakat batı edebiyatında klasik olarak bir durum var ki, şeytan güçlüdür! Yani gerektiğinde cehennemden tüyüp insanlara zarar verebilmesinden tutun da, sürekli olarak insanların içine girip, onları etkisi altına alabilir ve kutsal su tarafından kovulur.
Bir de şeytan, tanrıya inancı tam olan kişilerin içine giremez! Bir rahibin içine girmesi zordur.Çyle işte
Ama bir yerde şey demişsin.şeytan din devreye girdiğinde yenilgiye uğrayıp firar ediyor gibisinden bir şey.Aslında hayır, din devreye girdiği zaman, şeytan somutlaşıyor gibi geldi bana.İnsanlar üzerinde etki kurabilen, hatta doğrudan onları yönetebilen bir şey hâline geliyor batıda.Kaç tane şeytan ile ilgili film izlediysem veya kitap okuduysam öyle
Bu konuda beni en cok etkileyen ve o nedenle aklimda kalan Omen serisi... Serideki ilk iki filme bakilirsa seytan cok gucludur. Bircok kisiyi dogrudan kontrol ediyordur zaten ama bunun yaninda doga olaylari hatta zaman zaman karsisindaki insanlarin iradesini bile kontrol altina alabilir. Ancak ucuncu filmde soz konusu seytanin gucunun giderek azaldigini izleriz.
Elbette bu filmin baska noktalari da var. Mesela bir cocugun bu kadar acik bir sekilde kullanilmasi beni cok rahatsiz etti. Aslinda seytanin oglu olmanin cocugun kendisi icin de cok hos bir durum olmadigini ikinci filmde vurgulayan bir sahne vardi ki bu beni cok etkileyen bir sahneydi ancak bu durumun uzerinde daha cok durulmasini ve sonuc olarak cocugun bir cocuk oldugunun vurgulanmasini isterdim.
Ancak zaten ilk iki filmde seytan birkac ozel durum disinda neredeyse tum olaylari, hava durumunu, hayvanlari, ya da bir asansorun elektirik sistemini kontrol edebiliyor. Baska bir degisle her sey kontrolu altinda...
Ucuncu filmde onunu kesmek isteyen insanlari dusurdugu duruma bu defa kendisi dusuyor, dogmus olan yeni kutsal bebegi bulmak icin her seyi yapiyor ama bu defa artik etraftaki evren dogrudan Tanrinin kontrolune gectigi icin attigi hicbir adim ise yaramiyor.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Thu Nov 06, 2008 6:29 pm
Aslında benim izlediğim filmlerde genellikle herşey şeytanın kontrolünde oluyor (pek öyle filmler izlemeyi sevmem gerçi ama). Ve bunun yok edilmesinde tanrının değilde insanların rolü büyük oluyor. İnsan olarak biraz megolomanız galiba.
Tabii bunun gibi filmlerde din unsurunun ön planda olması filmin mantık çerçevesinden çıkmasına sebep oluyor. Anlamadığım şey şu: şeytana inanan birisi tanrıya da inanır. Ki tanrıyı bu insanlar sadist bir varlık olarak mı görmekte ki şeytanı serbest bırakıp, insanların acı çekmesine seyirci kaldıktan sonra durumun kontrol altına alındığı saçma sapan bir senaryo hazırlanıyor.
Böyle birşey yapıldığında bence iki şeye önem verilmelidir.
Birincisi tanrının dünya olaylarına fazla karışmadığını hissettirilmelidir izleyicilere. Yani eğer bu dünya bir test ise bu da geçmemiz gereken farklı bir testtir. Tanrı iyi ve kötü arasındaki savaşa karışmaz.
İkinci olarak tanrı olaya karışır ama bunu elçilerinin yoluyla yapar. Mesela: İsa ölmemiştir ve kıyamete yaklaşırken dünyada iyiyle kötü arasında bir savaş çıkar. şeytan avatar olarak dünyaya iner. Hz. İsa ile son bir savaş yaparlar -gibi. Yani tanrı bu savaşa direkt olarak karışmasa bile Hz. İsa yoluyla savaşta bir yeri olur.
Haklısın kardeş de illa Tanrının kendi oğlunu yollamasına gerek yok. Aslında Tanrının oğlunun da tanrıdan pek farkı yok. Bunun yerine Tanrıya inanan insanlar da rahatlıkla Tanrının desteği ile şeytanla başa çıkabilirler.
İkincisi bu filmlerin hemen hemen hepsinde en sonunda Tanrı işin içine girdiğinde şeytanın neredeyse çaresiz kaldığını görürüz. Elbette Tanrı bunu ortaya çıkıp dağları devirerek ya da fırtınalar çıkararak yapmıyor.
Bunun yerine Tanrı adına hareket edenlerin mucizevi bir şekilde bir noktadan sonra hep doğru zamanda doğru yerlerde olduklarını ve doğru işleri yapmaya başladıklarını görüyoruz.
Bu açıdan farklı bir film şeytanın Avukatıydı. Bir defa şeytan ya da onu temsil eden adam kendi oğlu tarafından durduruluyordu. Ancak yok edilemiyordu aynı zamanda... Bir bakıma ne yaparsan yap şeytandan kurtulmak mümkün değil izlenimi edindiriyordu hikaye....
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.