Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: oralujyb
    Bugün: 33
    Dün: 23
    Toplam: 90362

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1628
    Üye: 0
    Toplam: 1628

    FrpWorld.Com :: View topic - Yıkımdan Sonra (Fallout oyun)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Yıkımdan Sonra (Fallout oyun) View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    CLiCKs
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 03, 2007
    Posts: 1392
    Location: Bursa

    PostPosted: Tue Sep 15, 2009 4:00 pm Reply with quoteBack to top

    "Ah, yeter be! Sokarım kuyruğuna..." ve bir kaç uzun küfürden sonra akrep'i minigun'ı ve yeni M60'ıyla kurşun yağmuruna tuttu.

    _________________
    Ben gelecek için hiç endiÅ?e duymadım.O yeterince hızlı geliyor zaten.
    Albert Einstein
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN Messenger
    devrimk
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 03, 2005
    Posts: 2082

    PostPosted: Tue Sep 15, 2009 4:31 pm Reply with quoteBack to top

    2. Tur

    Albert:
    Albert böceğin anası ve sülalesi hakkında bir küfür savurdu ki kendisi bile farkında değildi. İnsanı gözünden vursa yerde kıvaranır beyni deağılırdı. Ama bu böcekler insan gibi değildi.
    Diğer siyah noktaya ateş etttiğinde akrebin kör olacağını ummaktan başka şansı yoktu.

    Billy:
    "Ah, yeter be! Sokarım kuyruğuna..." ve bir kaç uzun küfürden sonra akrep'i minigun'ı ve yeni M60'ıyla kurşun yağmuruna tuttu. Birden minigunun boşaldığını farketti, M60'ıyla saldırmaya devam etti.
    Saldırı Minigun click! boşaldı.
    Saldırı M60 99, savunma 112 =ıska


    Dean:
    "Ahh, zehrin kanıma karıştığını hissediyorum, gidiciyim galiba!" Çifteyi tekrar ateşledi Dean. Zırhı gerçekten kalındı istediği etkiyi alamıyordu Dean.
    Saldırı 125+20=145, savunma 81= 124-50= 74 hasar

    Akrep
    Zehirli iğnesini Dean'e doğru savurur, Dean çevikçe bu saldırıdan kurtulur fakat dev kıskaçlar onu yakalamıştır. Keskin kıskaçlar etine girmiş akan kanları sıcak kumları kızıla boyamaktadır.
    Saldırı 114, Dean savunma 123= ıska
    Saldırı 87, Dean savunma 59= 78-30= 48 hasar


    Cabal:
    "şu Fındıktan aldığın tüfeği kullan Dean!" Yattığı yerden yaratığın karnına doğru nişan alır. Mermileri boşaltır, yaratığın karnından giren mermiler akrebi cansız yere serer, yeşil iğrenç sıvılar akmaktadır yaralardan.
    Saldırı şM 230, savunma 65= 245-50=195 hasar

    Albert Dean'in yanına koşar ve yaralarına bakar, Cabal'da yardım etmektedir. Güzelce bandajlarlar, bir iğne yaparlar Dean kendini toplamıştır. Çte yandan yaratığın soktuğu yer hala kabarıktır ve uyuşma vücuduna doğru yayılmaktadır.
    Albert ilkyardım 134+20= 154-98= 56 hp

    Akrebin çıktığı yer aşağıya inen insan yapısı bir tüneldir, hasarlıda olsa kullanılabilecek metal merdiveni vardır.
    "İğrenç yaratık gizlenecek burayı mı bulmuş?"

    Albert (1 adet 9mm)
    Billy, (100 adet 7.62mm)
    Dean (zehirlendi, 2 fişek)
    Akrep (öldü)
    Cabal (1 stimpak, 10 adet 7.62mm)
    Back to top View user's profileSend private message
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Tue Sep 15, 2009 6:14 pm Reply with quoteBack to top

    "Akrebin zehrini vücudundan temizledik mi yoksa temizleyemedik mi bilmiyorum Dean. Bunu sanırım bize ancak zaman gösterecek ama olabildiğince hareket etmemen ve heyecanlanmaman senn için iyi olur. Kalbinin hızlı atması, kalmış zehirin vücuduna daha hızlı yayılması demektir."

    "Eğer burası hep böyle çürük kalırsa da üzülme. Ben senelerdir bu şekilde yaşıyorum. Eheheheheh ııııhhh!"

    Korkak adımlarla tünele yaklaşırken gece görüş gözlüklerini çıkartır ve elleri ile yüzüne bastırarak tünelin içine bakar. İçeride bundan başka birinin daha olmasıdır korkusu.

    "Cabal sen baksan daha iyi olacak. Benden daha iyi anlarsın vahşi doğadan."

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    devrimk
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 03, 2005
    Posts: 2082

    PostPosted: Tue Sep 15, 2009 7:41 pm Reply with quoteBack to top

    "Her zamanki gibi uyanıksın Albert. Sende bari şu akrebin kuyruğundan biraz zehir al da antidot filan yaparız belki."

    Gece görüş gözlüğünü taktı ve aşağı inmeye başladı. Bir süre sonra seslendi
    "Başka o yaratıktan yok galiba, feneri yakıyorum."
    On metre aşağıda gözüküyordu, hepsi aşağıya indiler tüneli takip ettiler pis bir koku gelmeye başladı burunlarına. İleride yatan bir ceset gördüler mavi bir kostümü vardı.

    Kafalarını biraz kaldırdıklarında ise girişteki dev kapının açık olduğunu gördüler.
    Image

    Cabal yerdeki cesede yaklaştı.
    "En fazla bir hafta olmuş öleli." dedi.

    Dean'in midesi bulanıyor, başı dönüyordu, havasız tünel hiç iyi gelmemişti ona şüphesiz. Omzundaki iğnenin battığı yer daha da şişiyor bastırınca iltihap ve kan karışımlı iğrenç sıvı çıkıyordu.
    Back to top View user's profileSend private message
    dwaxer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 21, 2007
    Posts: 6687

    PostPosted: Wed Sep 16, 2009 11:39 am Reply with quoteBack to top

    .
    Dean:
    "Zamanım kısıtlı gibi hissediyorum!.. Albert, çok zekiyim diye övünürsün şu zehrin bir ilacını bulsana! Ya da ameliyat filan yap, dağla mağla, ne bileyim, geberiyorum burada!.. Hey bu dediğiniz tesisin girişiyse belki içerde ilaç antidot filan da vardır belki." Silahını çekip yalpalaya yalpalaya önden ilerler.

    .
    Back to top View user's profileSend private message
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Wed Sep 16, 2009 12:14 pm Reply with quoteBack to top

    Albert, akrebin kuyruğunun ucunda bir yerde olsa gerek diyerek, Billi'nin de yardımıyla kuyruğu kırmak maiyetiyle bir miktar zehiri almayı başardı. En azından öyle olduğunu umut etti.

    Aşağı indiğinde çölde bulunması zor o serin havayı teneffüs etmenin mutluluğu doldu içine. Biraz gölge ve serinlik. Kendisi kadar yaşamamış olanlar bunun kıymetini bilemezlerdi. İnsanların çalışmaktan kaçarak yer altına ev inşa etmektense sadece barakaları kullanması ne kadar üzücüydü. Kaderin bir cilvesi gibi işlerinde iyi olanlar sığınaklara alınmış, geriye daha çok çapulcular ve serseriler kalmıştı. Yüzeydeki dünyada ne yazıkki en güçlü serseri ayakta kalırken, dünyanın gerçekten ihtiyaç duyduğu kişiler sığınaklarında dünyayı unutuyorlardı.

    Dean'in dişleri arasından tıslayan söyletileri Albert'ı hayal dünyasından geri getirdi. Sadece burası onu bu kadar nostaljikleştiriyorsa, acaba sığınağın içi ne yapabilirdi?

    Çvünmek...?

    "Ne zaman dedim be...."

    Konuşmanın anlamsızdı çünkü Dean pek dinleyecek halde değildi. şu anda hamile kadınlar kadar huysuz olması da normaldi.

    Albert üstün körü ölümün nedenini anlamaya çalıştı. Zehir mi yoksa başka bir şey mi? Cevabına göre bir hazırlık ile içeri girmelerinde yarar vardı.

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    devrimk
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 03, 2005
    Posts: 2082

    PostPosted: Wed Sep 16, 2009 9:32 pm Reply with quoteBack to top

    Albert cesedi inceledi cesette oldukça büyük bir oyuk vardı ve bu yara dağlanmış gibiydi. Büyük ihtimal plasma tüfeği gibi bir silahla vurulmuştu. Çte yandan dev akrep bu cesetle beslendiği için başka bir çıkarım yapamadı.

    "Antidot iyi olabilir, gerçi böyle büyük akrep için sıradan bir antidot yeterli olabilir mi bilmiyorum. Dayan dostum sık dişini, görürsün buradan da sağ salim kurtulacağız." dedi Cabal.
    Sonra Dean'in yanına gelip destek oldu yürümesine.
    Back to top View user's profileSend private message
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Sep 17, 2009 10:19 am Reply with quoteBack to top

    Adamı üstünü arar. Eğer üstünde dişe dokunur bir şey varsa bu adam içerideki bir savunma bilgisayarı tarafından vurulmuş olabilirdi. Eğer üstündekiler alınmışsa adam dışarıdan gelen bir saldırgan tarafından ödürülmüş olabilirdi.

    Lanet olsun. Arabayı çalıdırdığımıza lanet olsun. Geciktiğimize ve o lanet velde de lanet olsun. Hepinize lanet olsun!

    "Lanet olsun sana!"

    Gece görüş gözlüklerini sinirle başına geçirirken,

    "Bu adamın yarası yanıklarla dolu. Yani adamı öldüren, akrep değil bir enerji. Muhtemelen bir enerji silahı. İçeride bizden başkaları da olabilir ki, daha da kötüsü adamlar biz gelmeden çok önce gelmişler."

    Ardından eline tüfeğini alır ve karanlık dehlize doğru girmeye başlar. Hayallerinin yıkılmış olma ihtimali onu deliye döndürmüştür. Belki de buraya ondan önce giren şerefsizler daha ayrılmamıştır. Belki de burada bir süre dinlenmeye karar vermişlerdir.

    Bir yandan da içinde büyük bir korku vardır. Sanki her an yandan birileri çıkacakmış gibi korkmaktadır. Girişite veya herhangi başka bir yerde harita olmasını umuyordur. Korkusu ile hddeti arasında bocalarken yavaş yavaş içerilere doğru ilerler.

    Eğer bir harita yada ona benzer bir şey bulursa çok iyi olacaktır.

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    devrimk
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 03, 2005
    Posts: 2082

    PostPosted: Tue Sep 29, 2009 6:17 am Reply with quoteBack to top

    Albert kapıdan içeri adımını atar atmaz koridorun ışıkları yandı, gece gözlükleri yüzünden kısa bir körlük geçirdi Albert.

    "Sığınak 65'e hoş geldiniz." dedi bir kadın sesi.

    "Sığınak mı? Burasının depo olduğunu söylemişti bilgiyi satan adam sığınak mıymış?" dedi şaşkınlıkla Kabal.

    Kabal Pipboyunu girişteki bilgisayara takıp sığınakla ile ilgili bilgileri yükledi.
    "İkinci kattaymış hastane bölümü."
    İçeri doğru koridorda ilerlediler ve asansörü buldular. Yol üzerinde başka cesetle karşılaşmadılar. Laboratuvar yazan kapının önüne geldiler.
    "Lütfen kafanızı dayayıp retina taraması için bekleyin." dedi kadın sesi.

    Dean'in baş dönmesi hat safhaya gelmişti bulduğu bir sandalyeye çöktü. Kendisini tutmasa kusacaktı neredeyse.
    Back to top View user's profileSend private message
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Tue Sep 29, 2009 11:17 am Reply with quoteBack to top

    "Aşağıdaki cesedin gözlerini bunun için kullanabiliriz sanırım."

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    devrimk
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 03, 2005
    Posts: 2082

    PostPosted: Tue Sep 29, 2009 3:26 pm Reply with quoteBack to top

    Cabal ve Billy aşağıdaki adamın gözünü almak için indiler, Dean'in yürüyecek mecali yoktu. Albert etrafı araştırırken önceden farketmediği metal sürme bir kapı açıldı. İlerideki cam kaplı odada doktor elbiseli bir ceset vardı.
    Back to top View user's profileSend private message
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Wed Sep 30, 2009 6:33 pm Reply with quoteBack to top

    Cesedin gözlerinin durumuna göre söküp kapıda deneyecekti. Çstünde herhangi bir tanımlayıcı kimlik varmı diyede araştırıp resimdekiyle uyuşuyormu test edecekti. Yok yere ölmenin alemi yoktu.

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    devrimk
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Feb 03, 2005
    Posts: 2082

    PostPosted: Thu Oct 01, 2009 5:58 am Reply with quoteBack to top

    Albert cam kaplı odanın içine girdi. Minicik bir odaydı bu adamın yarasına baktığında hafif iyileşme belirtileri gördü, belli ki iyileşmek için bu odaya gelmiş ama başarılı olamamıştır.
    Albet adamın gözüyle uğraşırken arkasındaki kapının hidrolik kapanma sesini duydu.
    "Yeniden yapılandırma işlemi devam ediyor." dedi kadın sesi.
    Odanın içi dumanla doldu Albert şiddetle öksürmeye başladı dumanlar arasında dışarı çıkmaya çalışıyor kapıyı zorluyor fakat başarılı olamıyordu. Sonrasında dumanlar çekildi öksürüğü devam ediyor korkunç bir başağrısı çekiyordu.
    Reaver: Biyolojik olarak zekanız gelişti +5 Zeka

    Dışarı gözle çıktı, gözü diğer kapının girişindeki hazneye tutarak retina taramasından geçti. İçerisi muhteşem aletlerle doluydu. Albert hayranlıkla herbirini saatlerce incelemek istiyordu. Fakat Dean'in inlemeleri onu hemen kendine getirdi ve antidot yapmak için çalışmalara başladı.
    Zehir örneğini örnek haznesine damlatarak zehrin özelliklerini taratmaya koyuldu.
    O sırada Cabal ve Billy geldi.
    "Ben de tek göz işe yarar umarım diyecektim öbür gözü çıkaralım derken patlattık. Neyse sen halletmişsin işini."

    "İşte panzehir hazır bile!" dedi Albert sonrasında Dean''in koluna enjekte etti. Dean toparlanmaya çalışırken orada bulunan yapay organlar kısmındaki kollardan birini aldı Albert.

    "Burada ne olmuş hiç bir şey anlamadım." dedi Cabal. "Çst katta... yani alt katta... anlayın işte canım üçüncü katta kontrol merkezi var oraya gidelim en iyisi."

    Ççüncü kata çıktılar bu kat tamamiyle yönetim kısmına ayrılmıştı bu bölüm, burada savaşın izleri açıkça belliydi. Duvara saplanmış mermiler, lazerin yanık izleri heryerdeydi. Ceset olarak sadece mavi elbiseli sığınak yaşayanları vardı. Beyaz elbiseli yöneticinin katledildiği bilgisayarın başına geçtiler. Albert biraz kurcalayıp son kayıtları buldu. Ekranda yanıbaşlarında yerde yatan adamın görüntüsü belirdi, görüntü kalitesiz ve kayıt kötüydü.

    Image
    Sığınak 65 Yöneticisi

    "İşgal altındayız.. ççzrtttss....den haber aldığımız gibi.... szzzztttt... düşmanlarımız ....zzsssttttçrrrrr....hiç bir umut...ççzrtttss....imha programını....trsssssszzzz....Alfa111-Delta256 ikinci kez söylediğimde....czzzzttt..."

    "Otomatik imha sistemi başlatıldı! Altmış saniye içinde sığınak 65 imha edilecek." sesi tüm odada yankılandı.
    Back to top View user's profileSend private message
    dwaxer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 21, 2007
    Posts: 6687

    PostPosted: Thu Oct 01, 2009 10:21 am Reply with quoteBack to top

    .
    Dean:
    İyileşmeye başladığını hissettiğinde "teşekkür ederim arkadaşlar" demişti. Bu grupla birlikte olmak başına fazladan bela almak olsa da, zor zamanlarında birilerinin yardım etmesi de hoş bir değişiklikti doğrusu.

    Aşağıda ise
    devrimk wrote:
    "Otomatik imha sistemi başlatıldı! Altmış saniye içinde sığınak 65 imha edilecek." sesi tüm odada yankılandı.
    "Hass... umarım bu ses sadece arşiv kaydının tekrarıdır!.. Gerçekten patlamıyoruz değil mi çocuklar!"

    .
    Back to top View user's profileSend private message
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Oct 01, 2009 10:41 am Reply with quoteBack to top

    "O..nun evladı! O kadar kolay bırakmam bu işin peşini."

    diyerek hırsla bilgisayarın başına oturdu. Vurulmuş olan adamın kimlik bilgilerine göre imha sistemini durdurmaya çalışacaktı.

    "Ya burada geberirim ya da burasıda benimle yaşar."

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.69 Saniye