Arkadaşlar bu başlığa yazılanları yeni gördüm... Yav bir daha bana mesaj atın başvuru yaptık diye... Neyse eğer yine devam etmek isteyen varsa akademiye hem bana hem de buraya yazsın... : ) ) )
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Görünüş: Kahverengi bir pelerin giyiyor, giysileri genelde kahverengi yoğunlukta bu renkte uzun siperlikli bir şapkası var, gizlediği sekiz hançeri vardır ve hançer kullanmakta ustadır.
Fiziksel özellikler: Yüzü traşlı, biçimli yüz hatlarına sahip, yakışıklı
Ruhsal özellikleri: Umursamaz, hiç kimseyi hiçbir şeyi sadece bu dünyada olan bitenleri tamamıyla izlemek ister..
Sevdiği şeyler: Kadınlar, Kadınlar, viski, kadınlar, kadınlar, laf sokmak, gitari
Umursadığı şeyler: pek kalmadı, sadece şiirleri
Geçmişi: Nickoy babasını hiç tanımadı, çünkü babası bir şövalyeydi genç yaşında ölmüştü, annesi ise kız kardeşini doğururken öldü. Yaşlı dedesi onlara baktı, yıkık bir terk edilmiş kasabada sadece kız kardeşiyle büyüdü.
Dedesi ona hikayeler anlatırdı, zamanında güçlü bir savaşçı olan dedesinden savaş hikayelerini dinlerdi, Ozanlık hevesi daha küçükken, dedesi ona on yaşındayken ufak bir gitar amasıyla başladı. Ardından dört yabancı bulundukları yere gelerek dedesiyle konuştular, dedesi oradan ayrılmaya karar verdi giderlerkende aralarından en yaşlı olanı Nickoy'a kahverengi yeni şapkasını verdi.
Batıya gidip Delenor'a yerleştiler ama dedesi kıza zaman içinde öldü., Delenor'da yaşayabilmek için çetelere katıldılar, bu arada nickoy ozanlığına devam ediyordu, gerek ufak para kazanıyor çok altın atan müşterisini takip ederek evini soyuyordu. Kız kardeşi Maria güzelliğini kullanarak, paraları çalmaya başlayınca, Sarışın kardeşleri, muhafızlar her yerde aramaya başlamıştı.
Nickoy aranmaktan kurtulabilmek için Waldemer adını seçti, kız kardeşini de erkek gibi giydirerek bir süreliğine paralı askerlik yaptılar. En sonunda onu da bırakıp kuzeye bir şehire giderken bir soylu büyücü, Maria'ya aşık oldu. Adamdan Nickoy hoşlanmasa da Maria o adamı çok sevmişti. Brave denilen bu adamla kızkardeşi maria evlendiler, Nickoy evliliğin ertesi günü oradan ayrılıp, kendini vurdu yollara, bir sürü yerde gezip bir çok iş yaptı, arada kız kardeşini ziyarete gitti. Sendarlı büyücülerden olan bu adam genelde çok göreve çıkıyor, uzun süre eve gelmiyordu.
Bu adamı araştıran Nickoy onun, bir grup kahramandan biri olduğunu, yüksek casusuluk görevi içinde kötülüklerle savaşan Kara şahin olduğunu öğrendi. Bunu öğrendiği an kardeşine koşması bir oldu eğer kendisi gibi biri bunu öğreniyorsa, bu adamın düşmanları Maria'yı hemen öğrenip öldürtebilirdi.
Maria'ya gidip konuştu ama kızkardeşi bunu red etti. Daha yeni bebeği olmuştu, eşinden ayrılmak düşüneceği son şeydi. Çocuğun adına Helm Aquis koymuşlardı. Nickoy artık dayı olmuştu ama bu umrunda değildi. Geçmişten kalan gitarı, şapkası ve kızkardeşi vardı ve onları korumak istiyordu ama Maria onu dinlemedi, o eşi Brave Falcon'la olacaktı.
Nickoy, Falcon ile konuştu. Falcon ona "Eğer beni biliyorsan benimle çalış, Stihis'de şatomda yaşa Joe'nun hanında çal, geceleri hırsız avla hem Maria'nın yanında olursun hem de benim."
Nickoy bu durumu kabul etti. Düşmanları olan ülkede, Falcon bir Lorddu, Kıllı Joe onun kaçakcısıydı, Ziagull adı verilen adamda onun askeri gücü Nickoy ise hırsızı, düşman şehirde, bu dört kişi grup kurmuşlardı. Çok iyi para kazanıyor düşman ülkeyi dolandırıyorlardı. Fakat bir gün Nickoy şehire mal getirirken Acı haber duyuldu, Maria, öldürülmüştü hemde Falcon'un gözleri önünde ve o koca kahraman denilen falcon buna yapacak bir şey bulamamıştı. Nickoy bunu öğrenince delirdi, yapanları öldürecek güçte değildi ama Falcon'a söverek bastı gitti.
Gezerken, bir tüccarda büyülü bir yüzük, fark etti. Hapishane malları olduğu için ucuza kapattı Nickoy, Bu yüzüğü alarak hemen araştırmaya gitti. Bu yüzüğün iz yüzüğü olduğunu öğrenince sevinçten çılgına döndü. Bu dünyaya ilk ayakbasanların yüzüğüydü. İlkdoğanların dokuz yüzüğünü bulan ölümsüzlüğe açılacak kapıdan geçecektir. yazısını çok duymuştu. Maria'nın üzüntüsü içinde tazeyken bu uğraşla uğraştı. Yüzüğün bir tanesini cücelerin yüce rahibi Rubate Tanrıyumruğu'nun mezarını güç bela açarak içinden çıkartmıştı.
İki iz yüzüğü vardı, elinde dokuz tane yüzüğün ikisi ondaydı. Diğerlerini araştırırken, dört tanesinin, Falcon'da olduğnu öğrendi. Bu büyük bir rakamdı, ona gidip gitmemeyi çok düşündü ama en sonunda gitmeye karar verdi onla ortak olursa, bulacakları sadece iki tane olacaktı.
Falcon'un yanına gittiğinde Falcon ona soğuktu ama iz yüzükleri sayesinde tekrar ortak oldular, Joe'nun hanında toplanan grubuna artık gül tarikatı deniyordu. Diğer ikisini Gece elflerinin kralına büyük bir iyilik yaparak, elde ettiler. En sonunda boyut kapısı açıldığında bu dört adam ölümsüzdü artık Nickoyda öyle, yaşlılığa artık yenilmeyeceklerdi.
Artık Falcon'un başka hedefleri vardı dokuz iz yüzüğünü güçlü adamlara dağıttı, onlarla gül Tarikatını yükseltmeyi hedefliyordu. Nickoy'un en son yaptığı iş yeterince güçsüz gözüken iz yüzüğü sahibi Jedsun Rolwest'i öldürmekti. Ama Jedsun'un ona söyledikleri yüzünden, Jedsunu öldürüken içinde büyük bir pişmanlık duydu, ve ozanlığına tekrardan dönerek, Geçmiş kahramanların hikayelerini anlatmaya ve yazmaya başladı. Anlatmalıydı ki yaşananlardan ders alınabilsin. Nickoy şu sıralar Silvan'ın geçmişini yazmakla uğraşmaktadır....
_________________ BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
Geldiğinde öyle bir yerle karşılaşıyor olacaksın sonra da devam et... İlk şiirinin nasıl olacağı sana kalmış... İlk başta sadece cesaret edip bir şiir yazmak gerekiyor.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Peki karakterimin geçmişi iyi mi sence ? Çok mu abartı olmuş, yoksa ?
_________________ BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
Vakit senindir, üstad. Zamanı gelince söyle yeter....
_________________ BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
Aegron ve Walter biraz acemice bir giriş oldu kusura bakmayın. Bu arada ben de biraz akademi geleneklerini hatırlama fırsatı bulduk. Bir parça sizin RPlerinizin taslağını da oluşturdum sayılır.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.