Yeni edindiğiniz büronuzda oturuyorsunuz hepiniz. Tek başına hiçbirinizin parası bir büro tutmaya yetmediği için (ya da fazlasıyla cimri olduğunuz için) yarım yamalak tanıdığınız insanlarla büro tutmuşsunuz. Çyle alakasız, kopuk, ayrı alemlerin insanlarısınız ki ama! Büro da apayrı bir alemde. Bir masa var, sandalyeler, bir de telefon kulübesi. Sırf telefon değil yani, kulübesiyle birlikte! Ha, bir de pencere var, unutmamak lazım.
Mesela Makinist, prize taktığı bir saç kurutma makinesiyle bir şeyler yapıyor. Ne olduğunu kim bilir! Jack o sırada pusulasına bakarak odanın etrafında volta atmakla meşgul. Barney ıslıkla Pembe Panter'i çalmayı deniyor, Sherlock kendi kendine mırıldanarak piposunu içiyor pencerenin kenarında.
Derken, büronun içindeki mavi telefon kulübesinden bir takım sesler duyuyorsunuz. Telefon çalıyor olsa gerek! Can havliyle, telefonu umursayan ve açamak isteyen hereks kulübeye hışımla koşup, hasmını ezip telefonu açmaya uğraşıyor. Bu sırada, ne hikmetse, 1'den 500'e kadar bir sayı bağırıyor! Belki tanrının o sırada aklından geçen sayıyı bağıran onun tarafından kutsanıp telefonu açmak için gerekli olan kuvveti edinecektir!
Amaçsız Karşılaşma: 1-500 arası bir sayı bağır, oyun yöneticisinin aklından tuttuğuna en yakın olan telefonu açar!
Sherlock Holmes, Barney'in burnuna parmağını sokarken öte yandan piposunu ağzında tutmak için ölüm-kalım mücadelesi veriyordu.
"Kardeşim Mayki 275. numaradan arıyor lan kalkın gidin bir ya!"
(Nasıl olsa en düşük söyleyen Makinist idi, ya en yükseğin bir üstünde söyleyecektim. Ya da en düşüğün bir altında. Çünkü tutup 273 demek aptallık. 275 çıkma olasılığı var ve bu durumda makinist kazanır. Arada bir şey ise kaybettik, o kadar da olasılık olsun. Ha sırf olasılık hesabı yaptığımdan 275 dedim, yoksa aklımda 196 vardı )
_________________ I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.
The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.
I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.
Ses cızırdamaya devam ederek şunu söylüyor:
"Alo? şimdiden Kurtulmak İstediğiniz Yaşlı İnsanlar İçin Sonsuza Dek Mutlu Huzurevi değil mi orası? Alo?"
Telefon cevpa beklemeden kapanır, ikinci kez çalar ve gizemli bir şekilde, kendiliğinden açılır:
"Dedektiflik bürosu mu?" der kısık bir ses; "Güzel, şehirde elektrikler kesik, yaklaşık on gündür, belediyenin tek söylediği durumun onlrın kontrolünde olmadığı, ama kendilerine oy verilirse üzerinde düşünüp çalışmaya başlayabilecekleri. Bir sonraki seçimin aylar sonra olduğunu düşünürsek, o zamana kadar elektriksiz yaşamak olmaz. Göreviniz, meleklerim, tüm şehre elektriği geri getirmenin bir yolunu bulmak!"
Bir anlık tereddütten sonra ses devam eder: "Ee, şey, siz melekler değilsiniz di mi? Eh, ben onları aramıştım, ama sanırım siz de idare edersiniz. İş başına, çabuk, çabuk!"
Telefon kapanmıştır.
Sonra tekrar çalar, mucizevi bir şekilde tekrar açılır ve hoparlörden aynı ses konuşur: "Bir radyonuz falan var mı? Varsa sizinle oradan bağlantı kurmak daha kolay olurdu. Telefon kulübesini yanınızda taşıyabilir misiniz bilmiyorum!"
"şehirde elektrikler kesik, ama bizim radyosundan telefonuna, hoparlörüne kadar her şeyimiz çalışıyor. Hem bizim haberimiz olmaması ayrı bir ilginç, nasıl yaşıyoruz biz ya? Herhâlde bizim şehirde değil bu kesik. Eğer öyleyse hangi şehirde? Arayan söylemedi ki? "
Buradan çıkardığı sonuç şuydu:
"Demek ki adam sarı saçlı 1.78 boylarında ama aslında daha uzun boylu fakat hafif kamburu çıkmış birisi, muhtemelen gözlük kullanıyor!"
_________________ I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.
The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.
I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.
"şehirde elektrikler kesik, ama bizim radyosundan telefonuna, hoparlörüne kadar her şeyimiz çalışıyor""
"şehir elektriği ile telefonun elektriği aynı değildir!" diye izah eder Makinist. "şimdi anlarız," diyerek saç kurutma makinesini prize takarak çalıştırmaya çalışır.
Eğilip fişi prize sokmaya çalışan Makinistin örümcek hisleri kendisi Çrümcek Adam olmamasına rağmen davul çalmaya başlayınca, Makinist bir amaçsız karşılaşmayla yüz yüze olduğunu anlar; şimdi, kendisi bir seçim yapmak durumundadır. Maddiyatın, rakamların ve mantığın hükmettiği yazıdan mı taraf olacaktır, yoksa suretlerin ve dostane yüzlerin boy gösterdiği turadan mı?
Makinist:
Tam saç kurutma cihazının fişini prize takacakken, "içinde bulunduğum koşullar altında normal davranmamam gerektiğini hissediyorum ama daima mantığıma güvenen biri oldum, huylu huyundan vaz geçemez; mantıklı yol ile absürt yolu aynı düzlemde kesiştirmeye çalışmaktan başka çare yok gibi... Bak işte yine mantık!..." Sonik tornavidasını çıkararak dikkatli bir biçimde prizi sökmeye başlar, "bu Daleklerin işi olabilir, belki de prize bomba koymuşlardır!" diye sesli düşünür.
"Ahhh! Asla iyi bir korsan olamayacaksın. Planlama ve Zekadan yoksunsun sevgili dostum."
Jack öncelikle saldalyeyi prizin önüne çekti Saç kurutma makinesinin fişini prize girecek şekilde yerleştirdi. Sandalyenin üzerine "Altın kural" yazan tabloyu koydu. böylece tabloyu hafifçe itince fiş prize girebilecekti.
Son olarak masayı da tablonun yanına çekti ve tabancasını çekerek masanın ayağını vurdu. Devrilen masa tabloya çarparak tablonun prize vurmasını sağladı bu şekilde priz fişe girebilecekti. Tabii bu düzeneğin çalışması için oldukça şanslı bir atış kaydetmeliydi.
VUUUU! (saç kurutma makinesinin aniden çalışma sesi)
Jack'in planı işe yaramasına yaramıştır, ama ne pahasına? Söyleyeyim, bir masa bacağı ve yakında kül olacak bir Altın Kural tablosu pahasına. Neyse ki Sherlock tabloda ne yazdığını önceden okuyabilmiştir.
Tabloda yazanlar şunlardır:
"ALTIN KURAL
Alınında 'kötü adam' yazmayan hiç kimseyi, görev adına bile olsa öldürme."
Evet, bu tüm özel dedktiflerin, kendi çapında polislerin uymak zorunda olduğu kanundur!
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.