Yarasaya dönüşüp tapınağa gidiyorum etrafta asker vs yoksa buldugum bir delikten içeri giriyorum ve etrafa göz atıyorum.(yarasa halimle)
Tapınağa vardığında bahçesinde bir grup kişinin toplandığını görüyorsun. (kimse senin küçük yarasa haline dikkat etmiyor, zaten gece vakti etrafta yarasaların olmasında garip bir durum yok) Ortada ışıldayan zırhı içinde bir şövalye dikkat çekiyor. Diğerleri hep ona laf anlatmaya çalışıyorlar. Grupta rahip ve keşiş tipli zırhlı zırhsız kişiler var. Bu arada kapıda sizi gören kişi de orada ve gördüğünün yürüyen bir iskelet olduğuna yemin ediyor.
Â?Belki de kılık değiştirmiş şarhoş şakacılardır?Â? der şövalye.
Muhafız komutanı olduğu belli bir asker, şövalyeye şöyle der: Â?aynı gecede mezarlığı talan ettiler ve bir de orman yangını; bunlar şakacıysa bile yakalanınca asıl şakayı göreceklerÂ?
Â?Mezarlığı talan ettiler öyle mi?Â? dedi şovalye, Â?türbelere hasar vermişler mi?Â?
Â?Hayır, mezarcının kulübesine girmişler sadece...Â?
Aegron sen yarasa kılığında bütün pencerelerin önünde dolaşıp içeriyi gözledin ve ardından çatıya giderek kiremitlerin, saçakların altından bir delik bulup içeri girdin. Alt katta dua bölümünde 3 rahip var, konuşmaktalar. Çst katta kimse yok gibi.
Alt kat (bahçede kalabalık var ama kapılar kapalı)
Çst kat (merdivenler alt kat ile bağlantılı, odaların kapıları sanki aceleyle çıkıldığından açık bırakılmış gibi)
.
Hortmal ve Kemiketör
Aegron yarasaya dönüşüp sizden ayrıldıktan sonra, siz de kuzey-doğuya doğru ilerlemeye devam ettiniz. Biraz ilerleyince yağmur durmuştu (ya da siz yağan bölgeden ayrıldınız?) İçinizde tuhaf bir tedirginlikle hızlı hızlı koşmaya başladınız (nedense)
Derken orman bitti ve Büyük nehrin kıyısında buldunuz kendinizi. Taa en kuzeydeki Buz Vadisinden gelen bu nehirler HakmarunÂ?da nehir taşımacılığına imkan verir ve ticaret için oldukça faydalıdır. Nehir güneye (kasabaya) doğru akmaktadır (çok şiddetli değil, yürüme hızında) ve karşı kıyı en az 25-30 metre ötede.
Nehir kıyısında biraz durduğunuzda birden üzerinizde hoş olmayan bir enerji hissettiniz ve hava biraz aydınlandı. Kafanızı kaldırıp yukarı baktığınızda (20 metre kadar yüksekte uçuyor) ışıldayan zırhı içinde bir kadının size baktığını görüyorsunuz. Ve henüz göremediğiniz biri ya da birilerine bağırarak şöyle diyor: Â?Buldum onları! Lanetli namevtlermiş gerçekten de!Â?
Ardından geriye dönüp daha fazla kaçamayacağını anladı.
"Namevtiz de lanetli olduğumuzu nerden çıkardın?"
diye bağırdı kadına.
"Ben aslında çok feci şans getiririm! Kimseye de bir zararım yoktur. Koyun etiyle beslenirim. Hayatımda bir insanı yaraladıysam şuracıkta öliyim! Vallahi bak! "
Ardından durdu. Bir iki adım kadına doğru yaklaştı.Elini ona doğru uzattı. Suçlayan bir ses tonuyla:
"Biz siz bizi iyileştirin diye bekliyoruz ama siz sürekli gelip bizi katlediyorsunuz! Hiç acımadan, sormadan! Evlatlarınız gördükleri her hortlağı "ixpiiiiiiiiii!" diye bağırarak katlediyor. Birçoğu hayatında hiç hortlak görmemiş ama sırf duyduğu masallar yüzünden bizi katlediyor!"
Ardından az önce kasabada yaptıklarını düşündü. Açıklaması gerekiyordu.
"Oradaki Pelor muhafızları (bu kadında kesin Pelor muhafızı var ya ) biz mezarlıkta dirildiğimizde (yalanın kemiği yok ki?) mezarlıkta bizi gördüler ve bizi öldürmeye çalıştılar.Mezarcının evine girdik! Ve o sırada onlar da peşimizden mezarcının evine girip evi dağıttılar! Biz zor kaçtık. Ormana kaçtık! Aralarından biri şöyle dedi:
"Ormanı yakalım! Hayatta kaçamazlar!"
Ve ardından diğerleri ona uydu! Neyse ki Tanrı bizi seviyor! Bir yağmur başladı! Ansızın. Siz de görmüşsünüzdür yağmuru! Tanrı bizi seviyor!
şimdi yine bizi yok etmeye geliyorsunuz! Hâlbuki bizim suçumuz ne? Biz mi seçtik namevt olmayı! Gelmeyin artık! Kaçmaktan bıktık! Siz kendi yolunuza! Biz kendi yolumuza! "
(sinemadaki herkes gözyaşlarına boğulsun lütfen )
(Bu muhabbet nasıl değiştirecek acaba oynun seyrini )
_________________ I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.
The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.
I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.
Yarasa formundayken kendini belli etmeden rahipleri dinlemeye başladı. Mezarlıgın anahtarı ile ilgili birşey duymuayı umuyordu. Görünürde dikkatini çeken (anahtar gibi) birşey var mı diye baktı.
Eğer birşey bulamazsa geri dönecektir.
_________________ Thanks Mario but The princess is in another castle!!
Bir an dostunun yalanlarına inanan kemiketör olanları hatırlamaya çalıştı. Sonra kendine gelerek etrafa baktı. Çzerine atlayıp nehrin akışına kendini bırakabileceği bir salımsı (odun da olabilir) tahta var mı diye. Yine kaçmak zorunda kalacaktı. Lakin tırpanı 20 metre yukarıdaki pelorimsi varlığa uzanamayacak kadar kısaydı.
_________________ Zaman, kayan bir yıldız. Atmosfer ise; ben..
Yarasa formundayken kendini belli etmeden rahipleri dinlemeye başladı. Mezarlıgın anahtarı ile ilgili birşey duymuayı umuyordu. Görünürde dikkatini çeken (anahtar gibi) birşey var mı diye baktı.
Eğer birşey bulamazsa geri dönecektir.
Açıkta anahtar yok ve kimse anahtardan bahsetmiyor. Ancak dolaplar ve çekmeceler var, istersen insanımsı formuna dönerek çekmeceleri kurcalamak isteyebilirsin. Çzellikle üst kattaki yatak odalarında böyle dolap ve çekmeceler var.
.
Last edited by dwaxer on Mon Aug 23, 2010 1:56 pm; edited 1 time in total
"20 metre yüksekte mi o karı bana mı öyle geldi?"
3-4 metre olsaydı belki sıçrayabilirdi üstüne.
"20 metre lan?"
Ardından geriye dönüp daha fazla kaçamayacağını anladı.
"Namevtiz de lanetli olduğumuzu nerden çıkardın?"
diye bağırdı kadına.
"Ben aslında çok feci şans getiririm! Kimseye de bir zararım yoktur. Koyun etiyle beslenirim. Hayatımda bir insanı yaraladıysam şuracıkta öliyim! Vallahi bak! "
Ardından durdu. Bir iki adım kadına doğru yaklaştı.Elini ona doğru uzattı. Suçlayan bir ses tonuyla:
"Biz siz bizi iyileştirin diye bekliyoruz ama siz sürekli gelip bizi katlediyorsunuz! Hiç acımadan, sormadan! Evlatlarınız gördükleri her hortlağı "ixpiiiiiiiiii!" diye bağırarak katlediyor. Birçoğu hayatında hiç hortlak görmemiş ama sırf duyduğu masallar yüzünden bizi katlediyor!"
Ardından az önce kasabada yaptıklarını düşündü. Açıklaması gerekiyordu.
"Oradaki Pelor muhafızları (bu kadında kesin Pelor muhafızı var ya ) biz mezarlıkta dirildiğimizde (yalanın kemiği yok ki?) mezarlıkta bizi gördüler ve bizi öldürmeye çalıştılar.Mezarcının evine girdik! Ve o sırada onlar da peşimizden mezarcının evine girip evi dağıttılar! Biz zor kaçtık. Ormana kaçtık! Aralarından biri şöyle dedi:
"Ormanı yakalım! Hayatta kaçamazlar!"
Ve ardından diğerleri ona uydu! Neyse ki Tanrı bizi seviyor! Bir yağmur başladı! Ansızın. Siz de görmüşsünüzdür yağmuru! Tanrı bizi seviyor!
şimdi yine bizi yok etmeye geliyorsunuz! Hâlbuki bizim suçumuz ne? Biz mi seçtik namevt olmayı! Gelmeyin artık! Kaçmaktan bıktık! Siz kendi yolunuza! Biz kendi yolumuza! "
(sinemadaki herkes gözyaşlarına boğulsun lütfen )
(Bu muhabbet nasıl değiştirecek acaba oynun seyrini )
Hortmal İkna: 2d6-4+2(EB)= 9 başarılı
Havada uçan kadın şaşkındır. "Hayret böyle aklı başında konuşan bir hortlağa hiç rastlamamıştım. Bir başkasına bağırır. Â?Theodor, bak iyileşmeyi dileyen bir namevt var burda! Ne dersin?Â?
Görüntüye uçan bir yaratık üzerine binmiş bir savaşçı girer.
Etrafta daireler çizerek uçan yaratığın üzerindeki, ışıldayan zırhlar içindeki savaşçı şöyle cevap verir: Â?Karar senin sevgili Naome. Bilirsin bana kalsa, en iyi namevt toz halinde olandır!Â?
Naome, HortmalÂ?a, Â?sen niyetinde ciddiysen, kabul seni alıp iyileştirecek büyülerimiz var; tekrar insan olabilirsin. O halde yere yüzüstü yat ve teslim ol. Ne olursa olsun, kıpırdama; söylediklerime uyarsan seni dondurup tapınağa götüreceğim ve orada iyileştireceğim... Diğer arkadaşına gelince (KemiketörÂ?e bakarak) iskelet için yapabileceğimiz tek şey, toza dönüşmesini sağlamak... Theodor, hortlağa bir şans verip sadece iskelet olanı yok ediyoruz!Â?
Ve ikisinin de silahları altın sarısı ışıldamaya başlar.
"Peki neden bu şiddet? İyiliğin tanrısı hiçbir günahı olmayan, tek suçu var olmak olan bir canlının yok edilmesini ister miydi? Ben tedavi edilmeyi kabul ediyorum fakat, eğer arkadaşım ölüp cennete gidecekse -ve evet, cennete gideceğiz çünkü hiçbir günahımız olmayan askerler idik biz yaşıyorken.- ben de onun yanında gitmeyi isterim. Eğer onu öldürecekseniz, beni de öldürmeniz gerekir. Ve biz kötülüğe karşı savaşarak ölmüş oluruz. Masumları, ne olursa olsun masumları öldürmek günah değil midir! "
_________________ I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.
The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.
I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.
Çst kata çıktıntan sonra kısa bir süre yarasa formunda dolaştı. Vampir formuna dönüşüp çekmecelere bakmanın doğru olduğunu düşünsede önce görünürde her hangi bir rahip kıyafeti olup olmadıgına baktı. Eğer görünürde bir rahip kıyafeti bulursa vampir formuna dönüşüp rahip kıyafetlerini giyecek ve anahtarları öylece aramaya başlayacaktı.
_________________ Thanks Mario but The princess is in another castle!!
Çst kata çıktıntan sonra kısa bir süre yarasa formunda dolaştı. Vampir formuna dönüşüp çekmecelere bakmanın doğru olduğunu düşünsede önce görünürde her hangi bir rahip kıyafeti olup olmadıgına baktı. Eğer görünürde bir rahip kıyafeti bulursa vampir formuna dönüşüp rahip kıyafetlerini giyecek ve anahtarları öylece aramaya başlayacaktı.
Elbise dolabından bir rahip cübbesi alıp üzerine geçiriyorsun, bir de kafana rahip şapkası. Odaları çabuk çabuk aradığında sıradan eşyalardan başka bir şey bulamadın. Ancak tek kişilik bir yatak odası var (belli ki baş rahip filan kalıyor burada) bir sürü dolapta kağıtlar kitaplar vs ıvır zıvır. Ancak iki büyük ve kaliteli sandık var (1,5x1x1 metre) birinin içinde özel eşyalar (ama sana yarayacak bir şey yok) diğer sandık ise kilitli. (anahtar deliği var, kilit mekanizması kendinden) Belli ki başrahip önemli eşyaları bu sandıkta saklıyor ama sandığın anahtarını bulamadın bütün aramalara rağmen.
"Ey periliçe. Benim bir tarlada bulduğumbu tırpanım sadece ormanda ilerleyebilmem için otları budamakla bana hizmet etti. Bitkiler hariç canlı veya cansız kimseye zarar vermedi. Ben çok mu memnunum sanıyorsunuz çenem düşe düşe konuşmaktan, kaval kemiğim çıka çıka koşuşturmaktan. Sen mi büyüksün beni toza dönüştürmek isteyen GÇNAHLI PERİ? hayır ben büyüğüm ömründe ve ölümünden sonra kötülüğün yanında olmamış KEMİKETOR... ya bırakın bizi gideim ıssız bir yerde kaderimizi yaşayalım ya da yardım edin. hoş gerçi ben günahsızları öldüren bir insan olmak istemem eğer beni insan formuma geri döndürürseniz kendi kafamı burada koparırım daha iyi."
peri ikna olmazsa dereye atlayıp suyun en dibinden 1 metre dahi olsa yüzerek kaçmayı deneyeceğim. belki bir su altı mağrası bulurum
_________________ Zaman, kayan bir yıldız. Atmosfer ise; ben..
Cübbemin yüzümü görünmeyecek şekilde kapatıyorum ve aşağıya kalabalığın arasına inip. Başrahibe biraz uzaktan içeri gelmesi ve önemli birşey oldugu konusunda sesleniyorum. İçeri gelirse hemençecik indireceğim(tabi arkasından kimse gelmiyorsa)
_________________ Thanks Mario but The princess is in another castle!!
Hortmal onun ettiği dua sayesinde bir çeşit yalan makinesine döndüğünü anladı.O zaman yalan söyleyemezdi. Ama bu doğruyu söylemesini gerektirmiyordu.
"Bizi buraya kötü niyetler ile yolladılar. Fakat bu bizim suçlu olduğumuzu gösterir mi? Sizden güçlü insanlar size bir şey yaptırıyorlar, reddetme şansınız yok. Size sığınamayız. Çünkü siz bizi öldürüyorsunuz. Biz ne yapacağız?
Söylesenize! 2 seçme şansınız var, ya sizi her gördüğü yerde katledenlere karşı savaşacaksınız, ya da yok olacaksınız, hangisini seçerdiniz?
Eğer siz önce hiç olmasa mahkeme kuruyor olsaydınız öldürmeden önce belki bu kadar kötülük olmazdı dünyada.
Namevtlere saygı göstermeyen, insanlara da saygı göstermez, o zaman dünyada iyilik kalmaz.
Asılık iyiliği kötülük çukuruna düşmüş olanlara yapmanız gerekmez mi? Siz huzur içinde yatanların güvenliğini sağlamayı iyilik olarak mı görüyorsunuz?
İyiliğe ihtiyaçları olanlar bizleriz!"
(ooy oy, çok zorluyor ya, cidden hata yapma lüksümüz yok )
_________________ I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.
The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.
I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.