"Name-Mother" Raporum

Posted: Mon Sep 20, 2010 7:35 am

Name-Mother Report:

- Bicili cicili gül sulu katılmış içine atılmış muzun tatlıyı meyveli kategorisine soktuğu sanıldığı bir yandan içerken bir yandan buz kristalleriyle bulanmış nişaşta küplerinin yenilmeye çalışıldıüı gayet soğuk, çelimsiz bir tatlı olan bici bici yenildi tarafımdan.

- Name-Mother kebabını yemenin incelikleri bizzat orada yıllarını geçirmiş olan muhterem insanlar tarafından gösterilerek öğrenildi ve acının beğenilmediği midem tarafımdan bu kebab çeşidi de reddedildi.

- Kuru biber ve patlıcan dolması yenildi, midemin çıkarttığı analiz raporu bağırsaklarıma sunuldu ve neticede midemin onayıyla var oldukça yenilmesinde bir sakınca olmayacağına kanaat getirilmiş bir gıda ürünü olduğu belirlendi.

- Lahmacun hem de mini mini bir şekilde, yedikçe yiyesi geliyor insanın midesinin. Birinin Eli'nin değdiği için belki lezzeti bu kadar güzel olmuş olabilir, her şey bir tahmindir benim midemde gerçekler ise acı olduğu müddetçe midem gerçekleri reddeder.

- Yeni Adana seyahatin gayet sinir bozucu ve çişini tutamadığı gerekçesiyle on beş dakikada bir benzin istasyonunda duran ve bu sırada hiç bir yolcunun inmesine izin vermeyen, bu aralıklar sebebiyle de 13 saatlik yolculuğun 16 saati bulmasına vesile olan kaptanına; hiç bir şekilde koşullar ne olursa olsun izlemeyeceğime dair yemin ettiğim filmler olan Abimmm, ay lauv yu ve 17 Yeniden filmlerini sırasıyla yolculara izlettiren kaptan yardımcısına; koca götüyle iki de bir taciz yağmuruna tutulmama sebep olan ve her seferinde servis arabasını dibimde bırakıp bir süre ortalarda görünmeyen, bu süre zarfında da kaynar su tehdidi altında yolculuk etmeme neden olan, bununla da yetinmeyip şoförün dibine oturup onunla dertleşip otobüsün mütamadiyen yalpalamasına sebebiyet veren gerzek kıza ve son olarak gecenin ikisinde bağıra bağıra telefonda konuşan, konuşmanın sonunda da herkes uyuyor kardaş burada, rahatsız etmeyeyim şimdi diye dalga geçercesine bir cümle söyleyen arkamda oturan Afyonlu psikopata saygılar...

- Resident Evil: After Life 3D filmi sinemada izlendi, elimdeki koca mısır patlağı da yerlere düşmesi ve filmin sonunda ekstra sahne olduğu bilinciyle ben otururken milletin sinemadan çıkması, sahnenin başlamasıyla herkesin gözlüklerini takıp yerlerine oturma çabasına tanık olmam sinemasal anılarıma eklendi.

- Kitabını okumadığım ve filmlerini izlemediğim bir seri olan Alacakaranlık'tan şartsız nefret etmemin sonucu "Vampires Sucks" filmini anıra anıra izlememe vesile oldu. Çok pis dalga geçmişler, işte budur dedim sürekli.

- Jack Bauer'a yeni kurbanlar bulundu.

- Çukurova Çniversitesi ve Seyhan Barajı'na keşif yolculuğu yapıldı. Gölü gören İzmirli denizi bilen Adanalıyı kıskandı.

Posted: Mon Sep 20, 2010 12:50 pm

Gayet hoş bir rapor olmuş özellikle de uzun paragraf çok başarılı, tebrikler Wink

Posted: Mon Sep 20, 2010 2:48 pm

Maşallah hepte yemek yemişsin, Adana'da ki lokantaları kurutmuşsun, aynen bizim ortak öyküdeki gibi kıtlık çıkacakmış nerdeysee. Sen barajdaki suları da içmişsindir Razz

Hem o ne biciliyi anlatıp insanın canını istetiyoon Sad

Ondan kızdım ya sana zaten Mad

Otobüs yolculuğun anladığım kadarıyla tam bir felaket geçmiş, keşke sıcak su dolu bardaklardan birisini telefonla konuşan adama atıverseydin neye uğradığını şaşırır kalırdı
Evil or Very Mad

Raporun için teşekkürler, eğer name-mother'a gidersem beni nelerin beklediğini artık biliyorum Smile

Forum YÃ¶neticisi Joined: Mar 12, 2004 Posts: 6496

Güzel şeyler yaşamışsın Catboy... Vallahi otobüs yolculuklarının şu belalı yanlarını bile özledim, iki sene önce uyuyamazdım bile yolculuklarda... Hiç izlemem dediğim Recep İvediklerin ikisini de otobüste izlemiştim.

Kebabı ama Antepte yemek lazım, acısızı da var... Gerçi asıl hayatımda kendi rızamla hiç yemem dediğim halde Antepte ilk defa Ciğer Kebabı yemiştim, ve artık her gittiğimde bazen günde üç defa falan yiyiyorum, hatta ya demek ciğer kötü değilmiş deyip başka yerlerde de yemeğe çalıştım ama diğer hiçbir şehirde ( Türkiye dışında da ) zorlukla bitirmek zorunda kalmadığım ciğerli yemek bulamadım.

Kuru dolma iyidir, ama bir de onun biberi var, korkunç acıdır, ben acı severim, çok severim, ama o kadar acıydı ki, zamanında ODTÇ öğrenci yurdunda annemin gönderdiği kuru dolmayı ekmeğin arasına koyup yemiştim.

Vallahi ne diyeyim, lahmacunu da özlemişim, şimdi sen anlatınca özlediğimi anladım. Çbür tarafta iyi kötü Türk yemeğine yakın yemek buluyordum, burada olmuyor....