Joined: Mar 25, 2004
Posts: 1262
Location: DoÄ?u Limerik
Posted:
Mon Jun 07, 2004 12:01 pm
Kapının önünde açılmasını beklerken içerden adının söylenmesi biraz tuhafına gitti neyse diyerek kapıyı açtı ve içeri girdi konuşmasında gayet hoç bir ton kullanarak ziyaretimin amacı sizinle konuşmak sadece...
Yanlız öğrenmek istediğim bir kaç şey var.
Diyarda yapılan büyüler çok canımı sıkıyor tapınakta otururken bile bana mesaj gönderenler oradan oraya ilizyon koşturanlar.Bunlar açıkçası canımı sıkıyor.
Bir caresi yokmu bunun...
_________________ Dragonfly ;
Keeper of the Grove, Forest King
<u>Domains</u>:Animal,Earth,Plant,Protection
DoÄ?anın TapınaÄ?ı
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Mon Jun 07, 2004 1:45 pm
tapınağınıza büyülü şeylerin girmesini engelleyen bir büyü yapabilirsiniz sayın rahip ama bu ne kadar akıllıca olur bilemeyeceğim. Siz en iyisi onları reddedin, bu sorununuzu halledecektir.
rp dışı: saving throw tüm ilüzyon ve haberleşme büyülerinde var sanırım. rp de de böyule bir şeyi kabul etmiyorum dersiniz olur biter. Bu arada bir mekanda bu tür iletişim ve ilüzyonların olmasını engelleyen bir büyü var mı?,, hatırlamıyorum. Belki true seeing olabilir ama onda sadece nesnelerin aslını görürsünüz. ilüzyonu aslıyla ayırd edersiniz. Rp açısından sorununuzun çözümü büyüleri reddetmektir. Büyü açısından çözümünü ise şimdi tam olarak bilmiyorum. Belki bunun için özel bir büyü de hazırlana bilir. Ama siz yine de bi hazırcevap bölümüne sorun.
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Büyü vardı...Doğduğundan bu yana yanında sanatında başka kimsesi olmamıştı..İçinde hissettiği zaptedilemeyen kıvılcımdı Gregorian'ı karlı gecelerde ısıtan..Gücün tadı..güç için yaşıyordu ve vakti geldiğinde güce sahip olabileceğini biliyordu..
Sesi duyduğunda defalarca okumuş olduğu,her satırını her harfini ezberlemiş olduğu büyü kitabından kafasını kaldırdı..O gün gelmişti.
Sese,ulaşmak istediği ideale, Lich Yeminer'in kulesine gitti..Lich'lik makamına ulasmak, onun yaşama nedeniydi..ölüm için yaşıyordu sonsuz güce ulaşmak için nefes alıyordu..
Kulenin obsidiyen cinsi taştan yapılmış abanoz renkli kapılarının önünde durdu; " Yaşam için ölümden güç almaya geldim, Usta.."dedi
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Tue Jun 08, 2004 6:46 am
Yeminer yeni gelenin içindeki inanılmaz arzuyu gördü... ve bundan gerçekten memnun oldu.
"Hoşgeldin aday.. içeri gir " dedi Yeminer'in dehşet verici sesi ve kulenin dev kapıları aralandı... karanlık gözünün görebildiği kadar uzuyordu ve kulaklarında cdehennemin çığlıkları dolaşıyordu. Korku evet belki de buydu...
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Çnünde uzanan , hiç bir ışık süzmesinin içinde var olamayacağı kadar karanlık, hole baktı...Ruhunun derinliklerinde için için yanan alev bu görüntüyle birlikte artık harlanmış, tüm vücudunu kaplamıştı..Sesin ve görüntünün etkisi Gregorian, anlayamadığı derecede heyecanlanmıştı.Bunun nedeni korkumuydu?Ancak içinde zaptedilemeyen bir sevinçte vardı..Yoksa delirmişmiydi??
Bu düşünceyle birlikte Gregorian kendine haline güldü ve hemen zihni ve ruhu üzerindeki denetimini geri kazandı..Derin bir nefes çekti ve kadim kulenin kapılarından içeri girdi..Artık dönüş yoktu,kapılar sonsuza kadar açık kalsa bile Gregorian için dönüş yoktu..Başarmak için içeri girmişti,başarmaya mahkumdu...
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Wed Jun 09, 2004 11:31 am
Holün karanlığı Gregorianı kendisine doğru çekiyor ve ruhu ile bedeni sanki birbirinden ayrılıyordu... büyük bir karanlık ve sonunda tekrar bilincine kavuştu... Etrafına bakındı.. gördüğü tek şey toprak hava ve küllerdi. gökyüzü karanlık yeryüzü çürümüş ve karşısında bir kule duruyordu, karanlığın ortasında ve o kadar karanlık ki karanlıkla bile zıt görünüyordu, içindeki tüm ümitleri emiyordu... ve sanki onu kendisine çeküyordu. Kule ondan bir gün uzaklıktaydı ve aralarında aşması gereken bir çöl vardı.... Arkasına baktı ve bir vaha gördü, yeşillikler arasında meyve bahçeleri ile dolu bir vaha... hiçbir yaşam belirtisi cennet gibi bir yer...
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Joined: Mar 25, 2004
Posts: 1262
Location: DoÄ?u Limerik
Posted:
Wed Jun 09, 2004 12:12 pm
Teşekkür edrim ben gideyim artık.Buraya gelirken epey bir yoruldum bilirsiniz koşarak gelmişitim.
Eh şimdi yürüyerek gitsem iyi olucak...İyi kalın tapınakta görüşürüz...
_________________ Dragonfly ;
Keeper of the Grove, Forest King
<u>Domains</u>:Animal,Earth,Plant,Protection
DoÄ?anın TapınaÄ?ı
Gökyüzünün karanlık ve basık havası, yeryüzünün çürüklüğü içerisinde raks ediyor herhangi bir canlının var olmasını imkansız kılıyordu.Ancak Gregorian etrafına göz gezdirdiğinde hayret verici biçimde,en kötü kabuslardan fırlamış bu yerde bir düş gördü;bir vaha?!
Vahayı gören başka birisi olsaydı, büyük ihtimalle şimdiden vahayla kendisi arasındaki mesafeyi yarılamıştı...Ama Gregorian ahmak değildi, bu zamana kadar büyüsü ve tedbirli olması sayesinde hayatta kalmıştı..Gülümsedi ; " Böyle bir tuzak eminim ki diğer adaylar için daha ilgi çekici olacaktır,Usta.. " dedi ve yönünü kuleye çevirdi..Abanoz rengini andıran ancak, ay ışığında parıldayan cübbesiyle Gregorian kuleye doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı..Yürüşünde ona rüzgârın çöl kumları üzerindeki fısıltısı ve cübbesinin hışırtısı yaverlik ediyordu...
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Thu Jun 10, 2004 8:43 am
Grogorian kuleye doğru ilerlediği her saniye sanki üzerine daha fazla yük biniyordu... Ruhu sanki bir mengene ile sıkılıyormuş gibi hissediyordsu ve etrafta acayip sesler dolaşıyordu... Azap çeken ruhların sesleri ve Gregorian anladı ki oraya ulaşana kadar ya ruhu dayanacak ya da ruhu nereye kadar dayandıysa orada sonsuza kadar azap çekecekti... yani ne kadar yaklaşırsa güce o kadar acı vardı...
Ve bu arada karşıdan ona doğru gelmekte olan bir silüet farketti. Bir insandı, belki de bir büyücü ve uçarak yaklaşıyordu.. yüzü mutlulukla aydınlanmıştı ve ona doğru yaklaşıyordu..
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Kuleye giden ağır,azap dolu yolda,Gregorian, iradesi ve ruhu arasında ömrünün savaşını veriyordu..Ortamın ölüm kokan havası,cehennemim derinliklerinden gelen azap çığlıklarının ağırlığıyla Gregorian, kendine hakim olmak için dişlerini birbirine kenetlemiş halde kendini yürümeye zorluyor, koşarak kaçmamak için iradesinin çelik temellerine tutunuyordu..Bırakamazdı ,şimdi olmazdı..Beyninin ayaklarına gönderdiği, sayısız "koş" emrine karşın Gregorian, bir adımını diğerinin önüne atıyordu..Gözleri kendi teriyle yanıyordu,bu yürüyüş dayanılmaz hale gelmişti ama bırakmayacaktı,bırakamazdı...
Bunlar olurken uzaklardan, bir bayrağın rüzgarda dalgalanmasını andıran bir hışırtı işitti..Kafasını kaldırdığında havada ona doğru süzülen bir insan gördü;hemde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle??!
Gregorian'ı şimdiye kadar yaşadıkları onu, bu görüntüden daha fazla şok edememişti;sırıtarak uçan bir insan , muhtemelen bir büyücü ??Gregorian ağır adımlarını durdu, beyni geri gitmesi, kaçması için yalvarıyordu..Bu uğursuz yerde bu büyücü ne yapıyordu?Belkide Ustaydı?Belkide Ustanın çıraklarından biri??Kim olursa olsun işini şansa bırakamazdı..Daha kuleye girmeden önce üzerine yapmış olduğu koruma büyüsünü yeniledi ve dudaklarında bir yıldırım büyüsüyle, misafirinin gelişini bekledi...
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Fri Jun 11, 2004 11:47 am
" Selamlar büyücü" dedi uçan adam daha fazla yaklaştığında Gregorian'a...
" Kendini zorlama büyücü orada acı ızdırap ve ölümden başkasını bulamayacaksın, birazcık güç için bunları çekmeye değer mi... bir düşün. Ne kadar erken dönersen ödülün o kadar büyük olur büyücü, o kadar mutlu ve sade bir hayat yaşarsın. Bu sınava girmek bile senin için bir hataydı ama ne kadar erken dönersen senin için o kadar iyi. Bir kez daha düşün, kaybedeceklerini düşün ve kazanacağın büyü gücü için değer mi, gel benimle geri dön.. sana yardım ediyim. Bunun karşılığını benim yanımda çırağım olarak ödersin" dedi insan sureti... her halinden güçlü birisi olduğu belliydi fakat büyüye önem vermeyen birisi olduğu da her halinden belliydi. Sesinde şefkatin dışında çok az kudret vardı fakat Gregorian'a rahat bir hayat ve bahşediyordu... Bu cehenne azabından kurtulmayı ve bir çırak olarak da olsa hayatını rahat sürdürmeyi öneriyordu...
Adam suratında şefkatli bir ifade ile Gragorian'a bakıyordu...
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Gregorian'ın dudaklarında hazır bekleyen yıldırım büyüsü gözlerinde çaktı, ancak sanata duyduğu aşk ve saygı gereği adam konusurken --sanatta kendinden kıdemli olduğu belliydi-- gözlerini yerden kaldırmadı..Adam ahmaklar ve gün için yaşayanlara cazip gelecek birçok vaadde bulundu,Gregorian saygıyla dinledi..Yaşlı kişinin sözleri bittiğinde kafasını kaldırıp adamın gözlerinin içine baktı ;" Sunduğunuz teklifler çok cazip ve ilgi çekici yaşlı kişi, ancak ben sanatım için yaşarım..Sanatın tutkusudur bana nefes aldıran,bir konağın hoş parfümlerle ve rahat döşeklerle süren bir hayatı, yarasa arguvanası kokan taş duvarlarla çevrili labaratuarlarda geçirmeye binlerce kere tercih ederim..Benim kayıplarımdan bahsettiniz,a evet; kuleye gitmemek eminim ki hayatımın kaybı olacaktır!!(hiddetini kontrol altına alır,buz gibi ses tonuyla; Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim efendim, şimdi müsade ederseniz yoluma devam etmek istiyorum..."der.
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Fri Jun 11, 2004 12:36 pm
Gregorian bu sözlerinin ardından karşısındaki adamın suratının değişmekte olduğunu fark etti... adam insanlık dışı bir hal alıyordu ve o esnada Gregorian bu görüntünğn bir ilüzyon olduğunu fark etti. karşısındaki varlık daha önce görmediği bir varlıktı... cehennemden fırlamış gibi bir görüntüsü vardı, uzun tırnakları orak gibi kıvrılmış ona oldukça kullanışlı bir silah olmuştu. Varlık tamamen çürümüştü. Belki öleli yıllar olmuş bir elf kadınının iğrenç usullerle değiştirilmiş bir haliydi ama gözü alevlerle parlıyor, bir zaman güzel olduğu belli olan teni kurtçuklara sığınak oluşturuyordu. Varlık iğrenç bir çığlık atarak geriye doğru fırladı. Büyük bir nefretle bakıyordu Gregorian'a
"Lanet olası iyilikle yem olsaydın ya bana da düzgünce derini soyabilseydim" dedi varlık. Sesinde ne bir ton ne de cinsiyet belirtecek bir ifdade vardı.
Karşısındakinin güçlü bir varlık olduğunu bilen Gregorian korkmuş bir şekilde geriye baktı. Ve istemeden birkaç adım geri gitti. Bu yaratığın yüznde ümitsizlik benzeri bir ifade oluşturmuştu
"Nereye dede varlık artık o kadar da iğrenç görünmüyordu. Beni yanlız mı bırakacaksın burada " dedi varlık ve o esnada Gregorian eğer geri giderse varlığın takip etmeyeceğni düşündü. Sanki bu şekilde vahaya yaklaşmak onun için büyük bir işkenceymiş gibi görünüyordu.
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Fri Jun 11, 2004 12:47 pm
Bu arada Efla kendisini tekrar büyücülük kulesinin soğuk zemininde buldu... üşüyordu ölesiye. sanki duvarlar onun enerjisini emiyordu ve koca kapının açık bir şekilde durduğunu fark etti. Birkaç denemeden sonra ayağa kalkmayı başardı fakat hala üşüyordu ve o anda fark ettiki bu üşüme normal bir soğukluk değildi. Çünkü YeminerThe Lich salondaydı ve insanın kanını donduracak varlığı onu ölesiye üşütüyordu.
"Yaklaş aday " dedi ölümün sesi... sanki onu yanına değilde ölüme çağırıyordu.
" Bu sınavın benimle olacak aday. Senin yeteneğini sınayacağız. Ve u esnada benimle birlikte çalışacaksın" dedi Yeminer ve ona doğru yaklaşmaya başladı. Soğukluk çok daha fazlalaşmıştı ve içini bir korku doldurmuştu Efla'nın.
Efla eğer sınavı kazanırsa günlerinin böyle bir lich ile çalışarak geçeceğini düşünerek ürperdi. Ve Yeminer olduğu yerde durdu
"Ne o aday şüphelerin mi var" dedi. Gözleri alevlenmişti bir anda .... Efla bunun hiç te hoş birşey olmadığını düşündü. "Evet Aday..." diye geldi Yeminer'in büyülü sesi. Efla Hareket etmekte bile zorlanıyordu ve ona yaklaştığı her milim canını biraz daha yakıyor kanını biraz daha donduruyordu.
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.