Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: CecileAno
    Bugün: 36
    Dün: 35
    Toplam: 90400

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 2086
    Üye: 0
    Toplam: 2086

    FrpWorld.Com :: View topic - ---Yeminer'in Gizli Laboratuvarı(RP Ekranı)---
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     ---Yeminer'in Gizli Laboratuvarı(RP Ekranı)--- View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Eniualis
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 28, 2005
    Posts: 70

    PostPosted: Wed Feb 02, 2005 3:36 pm Reply with quoteBack to top

    Eniualis beyaz cüppeliyi seyrediyordu. Oldukça sakinleşmişti ve satıcı da onlara bir dükkan ayarlayabileceğini söylemişti, sonunda kafasını kaldırıp etrafa bakabildi. Aklı daha yen yeni başına gelebilmişti. Buraya gelirken gördüğü karanlık kişiyi hatırladı, telaşla tekrar etrafına bakındı. Hala aynı yerinden onları izliyordu. Acaba bu olayla bir ilgisi olabilir mi diye düşündü fakat pek olası görünmüyordu. Ama belliki onları izliyordu ve varlığını gizlemeye de çok niyetli değil gibi görünüyordu. İçine girdiği cüppe kişiliği hakkında çok bilgi vermiyordu ve bu onu daha da tehlikeli kılıyordu. Bu adama dikkat etmesi gerektiğine karar verdi ve nazikçe beyaz cüppelinin kolun girdi. Onu hana götürmeleri gerekiyordu. Büyücü kişilerin bu karanlık kişiyi fark ettiklerini umuyordu fakat onlar bunu belli edecek bir harekette bulunmuyorlardı.

    Bu esnada Galadlirim de kendisini biraz toparlamış gibiydi. Irkı arasında nadir olan gümüş rengi saçları ile onu tanımaması imkanszı gibiydi. Corellon tapınağında kalırken onunla tanışma şerefine nail olmuştu. Elf ozanı burada olduğuna göre bu guruba hiç zorlanmadan güvenebilirm diye düşündü.

    Galadlirimle konuşmak istiyordu fakat şu anda çok iyi bir durumda görünmediği için bu kopnuşmayı onun başlatmasının daah uygun olacağını düşündü. Sadece kendisini tanıdığını belli etmek için ona doğru baktı ve gülümseyerek leydim galadlirim, sizinle tekrar görüşebilmek ne büyük bahtiyrlık demekle yetindi.

    _________________
    ArayıÅ?ım kutsal ıÅ?ıÄ?ı bulana kadar sürecek, karÅ?ıma ne çıkarsa çıksın.
    Back to top View user's profileSend private message
    galadlirim
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Mar 23, 2004
    Posts: 975
    Location: istanbul

    PostPosted: Wed Feb 02, 2005 3:43 pm Reply with quoteBack to top

    Corellon Larethian..Elflerin babası,yaratıcısı,kurtarıcısı,iyilik habercisi,en kutsal elf tanrısı..Everaskada evindeki tapınakta küçükken uzun uzun orada dua ettiğini iyi anımsıyordu.Ve ardından dahada uzun bir süre Hanali Calanilin heykelini hayranlıkla kutsallığını içinde hissetmeye çabalayarak oturduğu vakitleri anımsadı.Küçük elf kalbindeki huzuru hiç unutmamıştı fakat daha sonraki vakitler-evinden uzak kaldığı fazlasıyla uzun vakitlerde-bu kutsal hatıralar şarkıları için içsel bir ışık bir dayanak olmuştu.Çünkü ona hem evini ve güzelliklerini anımsatıyor,hemde yıldızlara baktığında ve her elf şarkısını seslendirdiğinde kendisini o kutsallığa daha da yakın hissetmesine sebep oluyordu.Ufak bir parça dahi olsa içinde biyerde bunu hep biliyordu. Ve şimdi bu kadar umutsuzlaşmaya başladığında aslında durumun o kadar umutsuz olmadığı hatırlatıldı ona.Kalbi bir parça olsun hüzünden koparılmış,eski kutsallığı ona hatırlatmıştı.Bir zamanlar birisinin ona söyledikleri doğrulanıyordu sanki."İnancın varoldukça asla kaybolmazsın..." İşte tam o sözleri aklına getirdiğinde başını çevirip yanında elleriyle Eldarini tutan elf rahibe göz attı.Enualis?!Çok uzun zaman önceki çocukluk hatıralarından biri daha karşısındaydı işte!Hatırladığı o dua seaslarında ona eşlik eden mavi saçlı elf..O zamanlar sadece genç bir çıraktı..şimdi karşısında durmuştu işte!Ve yine çok uzun süre önce bir Arpçı toplantısında karşılaştığı ırkdaşı.Enualis Yıldızparıltısı..Bu elfi sadece 2 kere görmüştü,biri Everaskadayken,biride Arpçılar için hem bilgi toplamak hemde inancını yaymak için dolaştığı için pek fazla ortalıklarda görünmeyen fakat nadir bir toplantıda gördüğü kişi.Enualisinde ona baktığı vakit kendisini hatırladığını anladı.Çok garip bir şekilde tekrar karşılaşan iki elf Arpçı birbirlerine biran baktılar ve Linu tekrar dikkatini Eldarine çevirdi.Kendine gelir gibi olmuştu..Fakat hala söylediği sözler ikinci kişiliğinin sözleriydi...İlahem demişti ona!O vakit Eldarinin onun bedeninde başka bir şeyler gördüğünü anladı.Başka birisiyle değil-Linuya-bakarak konuşuyordu.Eldarini uzun vakitir tanıyordu fakat hiç bu kadar değiştiğini görmemişti.Zaman ve mekan uygun değildi belkide..Eldarinin biran fısıldadığı sözlerden sonra bayılır gii olduğunu anlamıştı.Gözündeki yaşları silmeye çabaladı.Yavaş yavaş farkediyorduki Belkide Eldarin artık eski tanıdığı-belkide tanıdığını sandığı-kişi olmayayacaktı.Ruhunun derinliklerinde gözlerin gerisinde yaşayan kişi olacaktı.Ve Linu bunuda kbüllenmeye hazırdı.Ne olursa olsun o yinede dostu Eldarin olacaktı..
    Daha sonra kendileri için hazırlanan odalara gittiklerindede Eldarini yalnız bırakmak istemiyordu.Fakat artık etrafınabiraz bakınmalı böyle kendisini kaybetmemeliydi.En azınan Enualis Yıldızparıltısıyla biriki çift laf etmeliydi.Görünürde nezaketende olsa..

    _________________
    Gözlerimi kapadım ve geçmiÅ?i hatırladım
    Bizi biz yapan yıldızların ve denizlerin parıltısını içimde buldum
    SöylediÄ?imde Å?arkımı unutulmadı sözlerim
    Å?arkılara konu olmuÅ? zaferlerim,hatıralarım
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Ereshin
    BaÅ?büyücü





    Joined: Aug 04, 2004
    Posts: 171
    Location: 35,5 KARÞIYAKA, Ýstanbul

    PostPosted: Wed Feb 02, 2005 4:50 pm Reply with quoteBack to top

    Ereshin başıyla ağabeyini anladığını belirten bir işaret yaptı daha sonra çaktırmadan etrafı gözlemeye başladı "bakalım kimmiş bu bizi izleyen??".........

    _________________
    I break the silence now because I want the facts known. If I am to be judged let me be judged by the truth.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Dareth
    BaÅ?büyücü





    Joined: Nov 19, 2004
    Posts: 165

    PostPosted: Wed Feb 02, 2005 10:08 pm Reply with quoteBack to top

    Ereshin abisinin yanında durup karanlık tipi gözlemeye başladığı esnada Erethan'ın yanıbaşında başka bir gölge belirdi. Havanın kendisinin bile pis gibi göründüğü bu kasabada bütün gölgeler meşumdu. Erethan bir an irkildi , ama yanıbaşınada bitiverenin Dareth olduğunu görünce rahatladı.

    "Karanlık takipçimiz yalnız değil," diye fısıladadı Dareth.

    Erethan buz cini rehberinin Dareth'in yanında olmadığını fark etti. Ne zamandan beri kayıptı acaba? Aslında kasabaya girdiklerinden beri çırağın nerede olduğuna da pek dikkat etmemişlerdi. Bunu bilmemek Erethan'ı rahatsız etmiş gibiydi. Ama çölün kör oğlu bunu görmüyordu. Yine de konuştuğunda sesinin gergin tınısı bir şeyler fark etmiş gibiydi.

    "Ve bilmeniz gereken bir şey daha var Efendi Erethan ," diyerek bir an duraksadı Dareth , "ya da bilip de dile getirmediğiniz. Efendi Eldarin şizofren değil." Bu son cümle boğazından kuru bir hırıltıyla beraber çıkmıştı. Erethan birden çırağın yine her an kendinden geçecekmiş gibi kaba asasına abandığını fark etti. "Onunla gitmeye çalıştım," diye mırıldandı Dareth. "Denedim... ama beni aşan bir mesafeydi." Erethan'a iyice sokulup bir nefes kadar hafif bir fısıltıyla konuştu. "Efendi Eldarin'in Madde Düzlem'deki varlığı bir savaşa tabi. Mahiyetini anlayamıyorum. Ama sorunu her neyse , şizofren olması değil."

    Bu sırada Fryss geri döndü. Dareth cinin düzlem dışı garip görüşünde kendisini gördü. Kırmızı cüppesinin içinde heybetli görünen başbüyücünün yanına birkaç bozukluk dilenmek için yaklaşmış bir dilenci gibiydi. Ama son on dakikadır gördükleri bundan ibaret değildi. Garip boyutlarla bulanmış ve hafifçe çarpık olsa da cinin gözlerinden dünyayı gayet iyi görebiliyordu , rünlerin bu büyülü iletişim yüzünden gösterdiği acı verici tepkiyi umursamamaya bile alışmıştı zamanla. Ama gördükleri tüm bu ayrıntıların yanında hiç kalırdı. Kara Toprak hanının biraz ilerisine yuvalanmış bu uğursuz kasabanın yarısı olnları gözlüyordu sanki. Daha da rahatsız edici olan , bu küçük ve bitik kasabanın sanki bir savaş lordu paralı askerlere çağrı yapmışçasına çeşit çeşit insanla dolu olmasıydı. Çok yaşlı sayılmazdı , ama uzun yıllarını yollarda harcamış biri olarak bunca maceracının bir yere durduk yerde toplanmayacağını biliyordu. Bunu grupla paylaşmayı düşündü. Ama Usta Eldarin'în kendine gelmesini bekleyip beklememek konusunda karasızdı. En sonunda kapalı ve olabildiğince sakin bir yer bulana kadar çenesini tutmaya karar verdi. Bir diğer sorun da Fryss'in komutlarına ve çağrılarına cevap vermesi , ama bunun dışında gerek zihinsel gerekse sözcükler bakımından bir heykel kadar sessiz kalmasıydı. Etrafında endişe duvarları yükselirken içini en çok kavuran dünyadaki tek gerçek dostunun bu durumuydu.

    _________________
    lil'grin'brin'
    Back to top View user's profileSend private message
    Raistlin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: May 26, 2003
    Posts: 5819
    Location: Cehennem

    PostPosted: Thu Feb 03, 2005 4:03 am Reply with quoteBack to top

    Katliamın Cinayetin ve Kaos'un Lordu *madde* sayesinde olanları görüyor ve duyuyordu. Binlerce yeri zamanı ve mekanı aynı anda yaşayan ölümsüz zihninde kurduğu binlerce entrika, yalan ve dolandan bir tanesi de bu insan ve elf grubuna ayırmıştı.

    "Kendine güzel bir *kaynak* bulmuşsun Yeminer, eski *ortak*". Aynı Yeminerin yıllar önce sadece basit ölümsüz bir lich iken ona seslendiği sözleri taklit ederek...

    İnsanların hepsi ilgisini çekmişti...
    Ereshin denen büyücünün yaşamını doğumundan itibaren gözden geçirdi. Zaafı çok hoşuna gitmişti. İradesi güçlüydü ve ölümlülerin kararlılığı hafife alınamazdı. Fakat potansiyel oradaydı...

    Linu isimli elfin karanlığa karşı verdiği basit mücadeleyle duyduğu gurur karşısında ölümsüz zihni kahkahalara bulundu. Kaos'u, yıkımı bu şekilde engelleyebileceklerini düşünmesi gerçekten ne kadar zayıf ve acınacak halde olduğunu kanıtıydı. Fakat kara elflere karşı duyduğu öfke... nefret... intikam... Bu güçlü hisleri oradaydı ve cehennem lorduna müthiş bir haz veriyordu.

    Enualis isimli elf rahip hatasız görünüyordu. Fakat her ruh hata yapardı... Düşmesi için tek ihtiyacı olan bir çelme takan olmasıydı... Bu ayarlanabilirdi...

    Erethan isimli başbüyücüyü izledi... Hırsları ve duyguları yok gibiydi. Ya da zihninin deirnliklerinde saklamayı iyi beceriyordu. Mantığı ve zekası keskin fakat yavaştı. Onda gözleri parlayan içgüdüleri keskin bir ruh yoktu... Fakat hataları ve günahları oradaydı, onu rahatsız edecek çok şey vardı, bu belki ruhundaki alevi yakar ve saklayıp içine attıklarını dışarı çıkarırdı. Kendisiyle barışık olmayan ruhlar karanlığın merdivenlerinde en çok yukarı çıkanlardan olurdu...

    Fakat Eldarin... Onun ruhunu parçalayan gizeme baktı. Grubu görebilmesini sağlayan eşyayı kabul etmesi büyük incelikti. Yanlış anladığı şeyleri gördü ve büyücüye acıdı. Büyücü karanlıktan nasibini almıştı, belki de karanlığı yakından en çok tadanlar ona hem en yakın hem de ondan en uzak olanlardı... Fakat insan kendi hayatına çok değer verirdi. Eldarin de zamanı geldiğinde doğru kişiyle son nefesinde konuşmalıydı. Cehennem lordunun tek ihtiyacı olan.........

    Ve yanan alev gözler Dareth'e baktılar... Onun görmeyen gözlerinden, dinmeyen acısından ve zayıf cininin algısından sakınarak... Benden bu kadar mı korkuyor diye düşündü. O halde aralarında en zeki o olmalıydı. Bu ölümlü bu kişilerin biraraya gelmesine sebebiyet veren kişiydi ve hayatlarının tehlikede olduğu da açıktı. Dareth iyi bir piyondu ve Yeminer oyununu iyi oynamıştı.

    "Hamleni bekliyorum eski *ortak*"

    _________________
    That which doesn't kill you, makes you stronger
    Only God should have this power
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    yeminer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 01, 2003
    Posts: 4320
    Location: istanbul

    PostPosted: Thu Feb 03, 2005 1:16 pm Reply with quoteBack to top

    ------------------------------------DM-------------------------------
    Gurup herhangi bir engelle karşılaşmadan hana varmışlardı. İçlerindeki haklı endişeyi kimse dile getirmemiş olsa dahi hepsi bir şekilde izlenildiklerinin farkındaydı ve kendilerine göre endişeleri vardı.

    Eldarin ve onun koluna girmiş olan Eniualis gurubun ortasında yürüyorlardı ve diğerleri de onlarla birlikte yürüyordu. Gittikleri han iki katlı genişçe bir handı. Etrafını yüksek duvarlar çevrelemiş ve bahçe kapısından içeriyi görmeyi imkansız hale getiriyordu. Daha yeni biçilmiş çimleri ve bahçede serilip kalmış ayyaşların olmaması burasının kaliteli bir han olduğunu açıkça ortaya koyuyordu. Handa onları temiz giyimli bir uşak karşıladı.

    "geleceğinizi haber aldık, sizin için üst katta üç oda hazırladık " dedi nazikçe ve ekledi " eğer isterseniz salon da şu anda sakin, oradaki koltuklarımız rahattır " Bu esnada bir kısmı görülebilen, geniş minderlerle doldurulmuş salonu gösteriyordu. Büyük yer sofralarının etrafına dizilmiş minderlerle etraftaki akswesuarlar uyum içindeydi ve kaliteye işaret ediyordu. Salonun daha uzak köşesinde zengin giyimli bir tüccar ve iki kadın oturmuş içki içiyorlardı ve hemen onların yanında da tüccarın iki koruması ayakta duruyorlardı.

    Çst kata çıkan merdivenlerden görüldüğü kadarı ile yukarıda en azından 7-8 oda vardı ve kapıları geniş hole açılıyordu.


    ---------------------------------------------//---------------------------------

    Yeminer tekrar gittiği kulede karşılaştığı kara cüppeli bir çırakla uğraşıyordu fakat aklının çoğu gurup üzerindeydi. Onları gizlice izleyen gözleri ve kendisine haber ulaştırmakla yükümlü iki adamı vardı o köyde.

    şimdiye kadar aldığı haberlerden hoşnut değildi. Gurup oldukça yavaş ilerliyordu ve şimdi de Eldarin'in hastalığı çıkmıştı.
    " Zaten baştan beri bana zayıf görünüyordu bu adam " diye düşündü Yeminer ve guruba engel olmamasını umdu. Bunun dışında aldığı haberlere göre gurubu izleyen bir kişi daha vardı. Karanlık bir kişi ve onun kimliği hakkında oldukça fazla bilgiye sahip olmayı başarmıştı. "Bir kara elf "diye düşündü Yeminer, onu da oyuna dahil etmeliydi. Bir şekilde ondan da faydalanmanın bir yolu bulunabilmeliydi mutlaka ama nasıl...

    Yeminer bu düşünceler içerisindeyken daha büyük oyuncuları düşündü. Bilincinin anlayışlarının sınırını kavramaya yetmediği varlıklar. bu düşünce ile ilk kez sinirleri bozuldu. Evet bu insanları güdümleyebilirdi, ve işler çok bozulursa kendisi bile işin içine girebilrdi fakat onları güdümlemek çok daha zordu. Ve en önemlisi işleri bozarlarsa yapabileceği tek şey oradan uzaklaşmaktı. Çnceden olsa belki daha farklı davranabilirdi fakat kendi benliğinden oluşmuş, bilgeliğin, kötülüğün ve ölümün tanrısının kudretini bir zamanlar damarlarında hissetmişti ve ihtişamı karşısında yapabilecek hiçbirşey bulamamıştı. Ama daha sonra morali tekrar düzeldi. Tanrılarda budala idiler, güçlerinin büyükllüğü kendi kendilerini hayran bırakmış, bir ozanın şarkısına kapılmış gibi kendi varlıklarına kapılmış budalalar. Evet onlarda kullanılabilir dedi içinden bu kez biraz daha ümitliydi.

    Ve şu rahip diye düşündü, gerçeketen inancı sağlam gibi görünüyordu ama zaten varlıkları yanıltan güven hissi değil miydi. Guruba katılan bu taze güç onu daha da keyiflendirmişti. Ve rahatça çırakla ilgilenmeye devam etti. şimdilik çok önemli bir olay yok gibiydi.

    _________________
    her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
    güç amacın, karanlık aracın olsun.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    Eniualis
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 28, 2005
    Posts: 70

    PostPosted: Thu Feb 03, 2005 2:07 pm Reply with quoteBack to top

    Eniualis hanı beğenmişti. "Güzel bir yere göndermiş bizi tüccarkişi " diye düşündü. Tabiki güzel yerden alacağı komisyonda yüksekti fakat Eniualis'in bu işi düşünmeye hiç niyeti yoktu.

    "Minderler rahat görünüyor büyücü kişiler " dedi daha adlarını sormaya fırat bulamadığı iki büyücüye seslenerek. "Ve sizinde bir itirazınız yoksa leydim, dostumuz orada dinlenebilir " dedi ve ekledi. " Hem bu şekilde tanışma fırsatı buluruz. Ayrıca leydim'e ana vatanım hakkında sormak istediklerim var. Kalbim özlemle dolu, belki onun sözleri bu özlemi bir nebze olsun dindirebilir diye düşünüyorum". Eniualis uzun zamandır vatanından haber alamamıştı. Her ne kadar kalbi özlemle dolu olsa da görevini bırakıp oraya dönemezdi. Bu yüzden ırktaşlarından vatanı ile ilgili haberleri dinlemek ona huzur veriyordu. Ayın parlak ışıklarının yıkadığı o salonlar ve hayatının en güzel yıllarını geçirdiği o tapınak hala sanki birkaç saat önce görmüş gibi gözlerinin önündeydi.

    Daha sonra da ekledi. Bundan bahsetmek istemiyordu çünkü gerçekten kötü haberlerle uğraşmak son istediği şeydi fakat yine de acil gibi görünüyordu. "Ayrıca sanırım takip ediliyorsunuz ve sizi takip eden kişilerinde çok hoşuma gittiğini söyleyemeyeceğim. "

    _________________
    ArayıÅ?ım kutsal ıÅ?ıÄ?ı bulana kadar sürecek, karÅ?ıma ne çıkarsa çıksın.
    Back to top View user's profileSend private message
    galadlirim
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Mar 23, 2004
    Posts: 975
    Location: istanbul

    PostPosted: Thu Feb 03, 2005 4:50 pm Reply with quoteBack to top

    Elfin sözlerine karşılık sadece başını sallamıştı.Dalgındı..fazlasıyla dalgın..Olanlar ve olacak olanlar onu inanılmaz bir endişeye itiyordu...Baştan beri gruptakilerin peşindeki kişi vardı şimdide..Fazla yaklaşmamasını ummak aptalca olurdu diye düşündü çünkü saklanmıyordu.Sadece meraklı biri..Hayır belkide daha fazlası..Karanlığın kokuşmuşluğunun gölgesi fakat o pelerini attığında..Hepinizin kalbini görüyorum ben!dedi kendikendine kadın öfkeyle..Gidecekleri yerdeki drowları düşündü..Tüm karanlığın gizemli yaratıkları!Onlardan nasılda nefret ediyordu!Hatırlamak istemediği hatıraları yavaş yavaş önüne çekilirken inkar edemediği ve yıllarca içinde tuttuğu duyguları ortaya çıkıyordu.Sanırım artık şarkıların ardına sığınamayacağız diye güldü..Acı birr gülüştü bu..Elf şehrinin katliamı duygularını tetikleyen baş şeydi..Yolda yürürlerken,Eldarin ve Enualise yakın yürür ve etrafı gözlemlerken düşünceleri bulanıyor tedirgince arkasındanki şeyi düşünüyordu..Katliam diye fısıldadı..Bunun hesabını sizden alacağım..Silkelenip yeniden şarkılar söyleyecekti,göklerdeki ışığı kalplere taşıyacaktı.Fakat bunla birlikte yapması gerekenler vardı!Birkaç dakika Eldarin için duyduğu endişeyi geçmişle ve karanlıklarlla birleştirip-onu suçlu bularak-sinirle dikeldi.Fakat yinede sakinleşmeyi başardı,ve gülümsedi.Yalnız olmadığını biliyordu.Parlak saçlarını savurarak lirini okşadı.Ve kendini daha iyi hissetti.Erethan,Ereshin birlikte yürürler Dareth ciniyle yürürken şöyle bir gözattı.Umarım Dareth iyidir dedi kendikendine.Ne kadar acıyla dolu olduğunu düşünürken Darethe ve sabırlı yürüyüşüne bakarken içinde dönmüş olan isyandan utandı bir an..Fakat diye hatırlattı kibirle kendine nefretim haklı..Eldarin ve Dareth gibileri bu hale getirenlere lanet olsun diye düşündü.Evet bilmesede fazlasıyla suçlayıcı davranıyordu artık.Elfler,dostları,küller,yangınlar,karanlıklar..bozulmuşluğu engelleyecekler de var ama dedi.Arpçılar gibi mesela..

    Hana vardıklarında içi biraz olsun rahatlamıştı.Eldarinin dinlenmesini herşeyden çok istiyordu.Endişeli bakışlarla etrafa bakınırken elf rahibinin sözlerini işitti.Elfin tatmin edici ve inançlı sözleri herzamanki gibiydi.Yani uzun zaman önce az bir süre duyabildiği sözler.Gülümsedi,artık yanındaydı."Yurdumla ilgili haberler.."dediğinde Enualis,Linu bir an duraksadı..İçinden tekrar yükselen üzüntü ve öfkeydi bu duraksama..Fakat başını sallayarak gülümsedi"Elbette anlatacağım.Seni çok iyi anlıyordum"dedi.
    Bir köşeye geçtiklerinde Enualis beklentili bakışlarla ona bakıyordu.Linu ona güzel şeyler anlatmayıistiyordu oysa!İki elfin nadir karşılaşmalarda yapacağı şey ozanın elf şarkılarını dinleyişi olmalıydı.Ama öyle olmadı."şarkılarımı söylediğim bir geceydi.."diye başladı yavaşça"nasıl olduğunu hiç anlayamadık..Taki ölümün sessiz şarkısını duyana dek!!"ve Linu ıstırap içinde şok halindeki Enualise yokluğunda Everaska şehrinndeki elf şehri katliamını anlattı..Belki kısa bir sürede fakat acısını unutmak çok daha uzun bir süre olacaktı..Belkide hiç..

    _________________
    Gözlerimi kapadım ve geçmiÅ?i hatırladım
    Bizi biz yapan yıldızların ve denizlerin parıltısını içimde buldum
    SöylediÄ?imde Å?arkımı unutulmadı sözlerim
    Å?arkılara konu olmuÅ? zaferlerim,hatıralarım
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    erethan
    BaÅ?büyücü





    Joined: Feb 15, 2004
    Posts: 1000
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Feb 03, 2005 5:05 pm Reply with quoteBack to top

    Dareth'in söyledikleri önce öfkelendirdi büyücüyü...tam ağzını açıp tersliyeceti ki...'heh adamın kötü bir niyeti yok....' diye düşündü
    sonra hafif bir kahkaha koyuverdi,içinde hiçbir küçümseme tınısı yoktu bu kahkahanın samimi veiçtendi...

    "Dareth,ben Eldarin'i çok eskiden tanırım,küçüklüğünden...onun zihninde dolaşamazsın Dareth...Eldarin kesinlikle şizofren bundan emin olabilirsin,ama bir konuda haklısın maddi düzlemdeki varlığı bir savaş veriyor...bir şizofrenin hayallerinin kendisine bu denli hasar verebiliyor olması...bunu ancak Eldarinin zekasıyla açıklıyabilirim...Çylesine hayaller yaratıyor ki zayıf bedeni bunu taşıyamıyor...bedeninin ötesinde bir zekaya sahip...ve bu zeka hayalleri üzerinde ne kadar çalıştırsa,bedeninin bu hayallerin o kadar gerçek algılamasını sağlıyor..."

    Dareth'e düşündüklerini açıklarken gözleri hala çevredeydi büyücünün...
    Hana gittiklerinde rahibin söylediklerini işitti...hımm belki bu rahip ona yeterli bilgiyi verebilirdi...

    "Kutsal kişi bu takipçiyi bana tarif edin...belki bilginiz,yerini bulmamı sağlıyacak bir büyü yapmama yeter..."

    _________________
    Ä°sim:Erethan Aereos
    Irk:insan
    Sınıf:Wizard/Evoker
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Thu Feb 03, 2005 5:16 pm Reply with quoteBack to top

    ELDARİN İN şİZOFRENİ SON NÇBETİ...KONTROL İYİCE KAYBOLUYOR...

    Eldarin kutsal dokunuşu kalbinde hissettikten kısa süre sonra kendinden geçmiş yalanlar aleminden uzaklaşmıştı.
    Evet evet gerçekleri görüyordu...
    Göğün ve yerin birbiriyle bağlantısı olmadığı diyarlara geziyordu.ne yürüyordu,ne uçuyordu.sadece akıyordu...bir yerden başka bir yere...
    Bu ne büyük heyecandı böyle!daha önce hiç tatmadığı bir duygu.

    Fakat fazla da uzun sürmedi bu...

    Birazdan yanında rüyaların ötesinde yaratıklar belirmişti.
    Koca kamçıları ellerinde hilkat garibeleri.
    Eldarin onlardan korkuyordu.Cüppesini öte tarafa çekti.

    Yaratıklar iğrenç böğürtüler çıkarıyorlardı.Ve vücutları ,deforme haldeydi.
    Göbek deliklerinden dışarı püskürmüş iri kamçılar horizontal biçimde hareket ediyorlardı.
    suratı aynı bir mind flayer ı andırıyordu.gözleri insiyatifsiz gibiydi,görmek için beynini kullanıyordu sanki.ince bir omuza oturmuş dev bir surat!

    "Eldar!Nhiyall'men.Resszmill natrull"

    Hiçbirşey anlamıyordu Eldarin.
    Yaratığın korkutucu bedeni Eldarin e doğru süzüldü.Eldarin uzaklaşmak istiyordu.
    Başaramıyordu.Göbek deliğinden sıvılar akmaya başladı.bu nedir?hiç bilemiyordu.
    Çnünde önce yükseldi.onun yüzüne yaklaştı,ve hortumlar başını kavradı.

    "HAYIIIIIIIIIRRRRRRRRR!!!"

    Eldarin in başı hortumlar ve tentacuel larla kaplandı.
    Boğuluyordu.Gerçek olamazdı.olmamalıydı.

    Tozdan hava heryanı sarmıştı.ve zaten bulundukları ortamda toz yığınıydı.nasıl nefes alabildiğini ise kendisi bile çözememişti.
    Tentacuel lar onun nefes almasında bir zorluk yaratmamıştı farketmek istdiğinden öte.
    Düşünme yetisini kaybediyor olduğu fikri zihnini kemirmeye başladı.bildiklerini unutuyordu şimdi.
    Sesler geliyordu,Eldarin hatırlama yetisini yitirmişti.
    Sanki bir borudan nefes alınıyormuş gibi duyacaktı,eğer düşünme yetisini kaybetmeseydi.
    Ve kaçmaya devam edecekti eğer mantık yetilerini şimdi kaybetmeseydi.

    Yüzü solgunlaşmıştı...Hisleri tamamen kaybolmuştu...

    Farkedemediği şey beyninin emildiğiydi...
    Eldarin in yapabileceği hiçbirşey yoktu.toz bulutu nun içinde öylece kalakalmıştı...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Androner
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 07, 2004
    Posts: 808
    Location: istanbul

    PostPosted: Thu Feb 03, 2005 10:13 pm Reply with quoteBack to top

    yavaş yavaş beyni zonklamaya, zaten bulanık olan görüntüsü daha da bulanmaya başlamıştı. DAYANAMIYORUM, şu lanet olası güneşe. Güneş, sanki onu ve ırkdaşlarını
    yer altına gömmek için havadaydı. "şimdiye kadar gördüğüm işkenceler kadar olmasa da yeterince ızdırap verici" diye düşündü. Dayanıklı yapısı olmasaydı, şimdiye kadar hayatta kalmasının
    imkansız olduğunu biliyordu. Ama bu ızdıraba dayanmasının anlamsız olacağını kavramaya, ve izlemeyi bırakmaya karar verene kadar, grup zaten gözünün önünde ayrılmıştı. "Demek hana gidiyorlar, güzel. en azından şu lanet ışıktan kurtulmuş olurum"
    bir an aklında Menzoberanzan'ın ışıklandırması oluştu, bir an daldı ve toparlandı. hayır, yapmam gereken bir iş var.
    birden dustunu düşünmeye başladı, onun kendi arkasından bir şey çeviremeyeceğini biliyordu, çünkü öyle bir düşüncesi yoktu onun, mutlaka güvende bir yerdedir, başına bir şey gelse hissederdim, diye düşündü. en yakın zamanda onunla buluşma sözü verdi kendi kendisine.
    grup beni farkettiğine, ve onları izledimi anladığına göre ister istemez hoş bir tanışma olmayacak, diye düşündü. ayrıca kara elflerin olumsuz ününü de biliyordu tabii ki.
    Ama insanlar tarafından olumlu tanınan kara elflerin de hikayelerini duymamış mıydı? Kendisi de onlardan biri olamaz mıydı? Gruptakileri tabii ki sözleriyle değil yaptıklarıyla kendisine inandıracaktı.
    "başlangıcı geçersek gerisi kolay" diye düşündü. "Tanışmam lazım, böyle devam etmez" diye düşündü. Suikastçiliği de iyi bilirdi ama böyle bir gruba suikast düzenlemek hem gereksiz hem de çok riskliydi.
    Bir kaç saniye bu düşünceleri kafasından geçirdikten sonra. grubun gittiği hana doğru ilerledi. Hanı inceledi, etrafında bir tur attı. "en kötü durumda kaçarım olur biter" diye düşündü. ve handan içeri girdi. grup kendilerine ayrılan yerde oturuyordu.
    Elf müzisyenin, rahibe anlattığı katliam hikayesini duyunca sevindi, ama bir yandan da üzüldü. grubun yanı başındaki masaya oturdu. alkollü bir içecek sipariş etti. sırtında taşıdığı uzun yayını yanına bıraktı.
    elf ozanın hikayesi bitince, bağırmadan ama herkesin duyabileceği bir ses şiddetinde "üzüldüm" dedi. Sesi, ahenkle çıkmasına rağmen biraz çatalsı bir sesi vardı, bu da bütün ahengi bozan yegane unsurdu. Tonundaki alaycı tavır, onun zorlayarak çıkardığı bir tavır değildi, ama saklamaya da çalışmamıştı.
    O anda kalbinden geçenin sesine yansımasıydı, sesindeki tavır. Vücudunun Ağız dışındaki bölümü hala görünmüyordu.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN MessengerICQ Number
    Eniualis
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 28, 2005
    Posts: 70

    PostPosted: Fri Feb 04, 2005 10:51 am Reply with quoteBack to top

    Eniualis heycanla, merakla Linu nun karşısına oturmuştu. Uzun süredir karşılaşmadığı bir dostu ona ülkesini, oradaki insanları anlatacaktı.
    "Anlatın leydim, sizi can kulağı ile dinliyorum " dedi heyecanla. İstemeden de olsa sesi titremişti, adeta sevinçten çocuklaşmıştı fakat bu durumfazla uzun sürmedi. Linu'nun anlattığı trajik hikaye bir anda moralini az öncekinin tam tersine çevirmişti. İlk başlarda heyecanla katıldığı Lİnu'nun konuşlmasından kopmaya başlamıştı. Böyle bir katliam nasıl olabilirdi ? Kim nasıl ?

    Eniualis ne yapabileceğini bilmiyordu, yurdu bir katliam yaşamış, kutsal topraklar kötülükle kirlenmişti. Eniualis'in aklına yapabileceği hiçbirşey gelmiyordu. Sadece kaçmak, bağırmak çağırmak vardı aklında.. Ama kime, neye...

    Eniualis daha sonra kafasını toparladı. Aslında buna ne kadar kafasını toplamak denilebilirdi bilmiyordu fakat hiç değilse istemsiz bir şekilde gözlerinden akan yaşları engellemeyi başarabilmişti. Eniualis ağladığını kimsenin görmesini istemiyordu bu yüzden yüzünü elleri arasına almıştı ve sessizce vatanına, ona yapılan kötülüklere ağlıyordu. Birkaç dakika bu şekilde durduktan sonra, kendisine biraz daha hakim olabildikten sonra Linu dan izin istedi. Bu kaldırabileceğinden fazlasıydı. Linu dan biraz uzaklaştıktan sonra diz çöktü ve Corellon'a dua etmeye başladı. Ondan yardım istiyor, kırık kalbine güç vermesini, bunu yapanları doğru yola getirme gücünü kendine vermesini diliyordu. Bunu yapan her kimse kendisinin onları iyiliğe çağıramayacağını, bunun kendisini çok aştığını biliyordu fakat Corellon güçlüydü. O tüm iyilerin koruyucusu ırkının yaratıcısı ve önderi idi. "Lütfen bize yardım et, kötülüklere karşı sebat edebilme gücü ver bize Corellon, karanlık günlerde yanımızda ol, ruhumuzu kutsal ışığınla aydınlat ki, yolumuzu kaybetmeyelim. Yanlış yollara sapmayalım, karanlığın yalanlarına karşı dimdik dururabilelim. Corellon bize güç ver ki, acılarımızbizleri yanlışa sürüklemesin, bizi öfke ve kinle doldurmasın. " diye bitirdi Eniualis duasını. şimdi ne yapabileceğini bilmiyordu fakat daha rahattı, artık gözyaşlarına engel olabiliyordu. Sadece ne yapabileceğini bilmiyordu.

    _________________
    ArayıÅ?ım kutsal ıÅ?ıÄ?ı bulana kadar sürecek, karÅ?ıma ne çıkarsa çıksın.
    Back to top View user's profileSend private message
    Eldarin_






    Joined: Dec 20, 2006
    Posts: -27
    Location: Yolcu

    PostPosted: Sat Feb 05, 2005 3:48 pm Reply with quoteBack to top

    Uyu bebeğim;
    Ve görmeye başla anlattığım masalları,
    Işığın gücünü hisset,
    Uyandığında güneşi tutuyor olacaksın...

    Genç büyücünün gözleri kapalıydı.nöbetleri sona ermiş gibiydi sanki.önceden beri grubun farkedememezlik edemediği huzursuz baygınlık üzerinden atılmış ve yerine bir annenin kucağındaymışçasına rahat bir uykuya bırakmıştı.
    Elf diyarını görüyordu rüyasında,O gün bir yıldönümüydü elfler için.Büyük bir eğlence düzenlenecekti.Bütün gün ve gece sürecek bir eğlence...

    Eldarin Büyü Akademisinden erken çıkmıştı.elf diyarında olduğu zamanlarda eğlenceyi hiç aksatmazdı.Aslına bakılırsa ustasının verdiği dersler onu kendinden geçirmeye yetiyordu.Çyle bilgili ,öyle bilgeydi ki 'ileride belki bende onun gibi olabilir miyim acaba?' diye düşünürdü hep beyaz cüppeli Eldarin.

    Doğruca dostlarının yanına uğradı.Vallenağaçlarının altına kurulmuş çardaklarda tüm gün ve gece eğlendiler,danslar ettiler,hikayeler dinlediler,Elf şarabının o eşsiz sızıntısını dillerinde hissettiler.Evet Elf diyarı çok güzeldi.Karanlığın asla ulaşamayacağı ışıklarla aydınlatılmıştı orası.

    Linu da arkadaşlarının arasındaydı,genelde hüzünlü bir havası olan ayelfi o gün eğlencenin dibine vurmuştu...Tıpkı Eldarin gibi...Lirini birçoklarının kullanamadığı kadar ustaca kullanıyor neşeli melodileri güzel sesiyle birleştiriyordu.

    Evet Elf diyarı çok güzeldi.Akademinin üst düzey büyücüleri dev Vlanamoch un tepesinde eğlenceye daha düzeyli biçimde eşlik ediyorlardı.aslında sert suratlarının altında yatan saf iyilik ancak onları tanıyanlar tarafından bilinirdi.Eldarin onlar gibi olmaya alışıyordu.

    Gece bittiğinde Eldar tüm elfler gibi sarhoş olmuştu,dostu Sylrador Moonlight ın omzuna başını dayamıştı,bacaklar içiçe geçmişti,hangisinin kime ait olduğu belli değildi.

    "Ah ne komik bir manzara!" diye gülmüştü Linu Eldarin uyanmanın eşiğindeyken.
    Eldarin başını kaldırdı,sersem bir vaziyetteydi.Ve o da ne!
    Sylrador ona sarılmıştı uyurken!elf kolcusunun geniş bilekleri Eldarin in hafif giysisinin hemen üzerindeydi.
    Linu kahkahayı patlatıvermişti.Eldarin hemen kalktı ,beli şiddetle ağrıyordu.Elini beline götürdü,orada uzunca süre gülme krizine tutulan Linu yu öyle kızgınca izledi.
    Lirini alıp kafasına geçirmeliydi!

    Sonra tekrar kaldığı Vallenağacına dödü.Linu yu orda bırakmak en iyisiydi.nasıl olsa akşam dönerken bile gülüyor olacaktı orada.gelip alırdı onu.

    Kitaplarını aldı özenle çantasına yerleştirdi,akaddemiye doğru uçarcasına yol almaya başladı.
    Elf diyarı ne güzeldi,savaşın kanlı ellerinin yetişemeyeceği kadar uzaktı orası...

    ----------------------------------------------

    Eldarin gözlerini hafifçe açtı,yüzünde hafif bir tebessüm vardı.kendine gelmiş gibiydi.Ve evet!!!

    Sanki güneş ellerindeydi.Dark side a karşıyaptığı savaşı kazanmıştı...Hayallerinde yarattığı o felaketler boyutu uzunca bir süre dirilmeyecekti.

    Hafifçe doğruldu,etrafına baktı kim var kim yok diye...
    Oldukça dinç gözüküyordu,Erethan ı Dareth i Linu yu aradı...Ve kutsal dokunuşun sahibini...

    _________________
    Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
    Back to top View user's profileSend private message
    Dareth
    BaÅ?büyücü





    Joined: Nov 19, 2004
    Posts: 165

    PostPosted: Sat Feb 05, 2005 11:47 pm Reply with quoteBack to top

    Henüz kimse Eldarin'in kıpırdandığını fark etmemişti. Linunun anlattıklarının ardından dalgınlaşan ve dua etmeye başlayan rahibin dikkatini kendine vermesi için bekleyen Erethan'ın sabırsızlandığı belli oluyordu. Kardeşi Ereshin de ağabeyinin söyleyeceklerini merakla bekliyor , bu arada etraflarına saldırgan bakışlar atmaktan da geri kalmıyordu. Ozan Linu , kimsenin gözlerine bakmıyor , bir kez daha anmak zorunda kaldığı korkunç acıların yükünü dökülen gözyaşlarıyla dağıtmaya çalışıyordu.

    Bu endişeli , meraklı , üzgün ve gergin grupta en hareketsiz , en duygusuzca oturan Dareth idi galiba. Başlığının yarı yarıya kapattığı yüzünde tek bir kas oynamıyor , hatta vücudu bile bir heykel gibi kıpırtısız , öylece duruyordu. Omzundan kucağına inen Fryss ise efendisinden bile daha kıpırtısız duruyordu. Sanki mat buzdan oyulmuş bir heykel gibiydi. Eldarin gözlerini aralayıp , sesini yakalamak için çabalayana kadar...

    Cin tek bir hareketle havalanıp Dareth'in omzuna kondu , ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Cinin verdiği haber kadar , kendi kendine bir şeyler yapmış olması da rahatlatıcıydı. Dostu içine düştüğü o garip sessizlikten çıkmıştı sonunda. Dikkatini toplayıp Usta Eldarin'in yerini bulmaya çalıştı. Sağda , biraz ileride. Kemikli ellerinden birini uzatıp belirsiz bir hareketle o tarafı işaret etti. "Efendi Eldarin," diye mırıldandı.

    Oluşan ani sessizlik grubun Eldarin'in ayıldığını fark ettiğini gösteriyordu.

    Dareth etrafındakilerin hislerini anlıyordu. Ama etraflarını saran tehlike çemberinin baskısını hepsinden daha çok hissediyor ve bu yerde , ne kadar rahat olursa olsun , daha fazla oyalanmak istemiyordu. Yine de konuşmak için grubun yalnız kalacağı bir anı bekleme kararına sadık kalacaktı. Bu yüzden başını yine önüne eğdi , ve sırasını beklemeye devam etti.

    _________________
    lil'grin'brin'
    Back to top View user's profileSend private message
    erethan
    BaÅ?büyücü





    Joined: Feb 15, 2004
    Posts: 1000
    Location: Ankara

    PostPosted: Sun Feb 06, 2005 12:02 pm Reply with quoteBack to top

    Erethan rahibin gelmiyen cevabını bir süre bekledikten sonra,sessizce bir köşeye oturmuş ve olanları düşünüyordu.Belliki rahip yurduna olan özlemine yenik düşmüştü.Bu mesele onun için çok önemli olmalıydı...Erethan bu duyguyu pek anlıyamasada,diğerlerinde oldukça kuvvetli olduğunu bilecek kadar kişi tanımıştı hayatında...Oda büyüsü için yurdunu terk etmişti,bir daha asla dönmeye fırsat bulamadığı...ama buna hiç pişman olmamıştı...Babasının öldüğünü işittiğinde kalbinde hissettiği sızıyı hatırladı daha sonra...onu son bir kez görmek isterdi...

    Belkide böyle bir histir diye düşündü vatan hasreti,sığındığın zaman seni kucaklıyıp koruyacak iki güçlü kolun eksikliği...

    Sonra Dareth'in konuştuğunu işitti,Eldarin..."Ah nihayet!!!" sesinde öfke yüzünde ise sıkıntıları hafiflemiş bir adamın gülümsemesi ile...

    _________________
    Ä°sim:Erethan Aereos
    Irk:insan
    Sınıf:Wizard/Evoker
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.63 Saniye