Joined: Jun 24, 2004
Posts: 758
Location: Ä°stanbul
Posted:
Wed Feb 16, 2005 4:15 pm
Katliamın eli odasındaki giyotine yerleştirdiği son elfi zevkli gözlerle izliyordu. Elleri ve ayakları bağlı olan elfin elini ve ayağını bağlayan ipler aynı zamanda sırt kısmı boyunca inen başka, gergin bir iple bağlanmıştı. Elfin gözlerinden yaşlar akıyordu. Korkusu, ses tonundan bile belliydi. Umutsuzluğun, uzun yaşamının birazdan sona ereceğini bilmenin verdiği korku... Andero bunu izlemekten vahşice bir zevk alıyordu. Bu zayıf elfin suçu *O*nu sorgulamak olmuştu. Tapınağa gelmiş ve *O*nu sorgulamıştı. Efendiyi sorgulamak ölüm için yeter de artar bir nedendi zaten.
Bir süre daha elfi ve ağlayışını izledi. Sıkılmaya başlamıştı. Giyotinin zincirini çekti ve keskin metal bölme büyük bir hızla inmeye başladı. Zincirin çekilişinin ardından saniye bile geçmeden odadaki iğrenç elf sesinin yarattığı dalgalar son buldu. Elfin kafatası giyotinin yanındaki sepete düştü. Yaradan ise normalde akacağında çok daha fazla kan akmaya başladı. Kan, küçük bir kanala döküldü. Kanal boyunca ilerleyerek ortadaki hafif gölete döküldü. Kanama durunca katliamın eli ilerledi ve yerden ince bedeni kaldırdı. Giyotinin sağındaki ufak beden yığınına götürüp üzerlerine attı. O istemeden bu odada hiçbir şey yaşayamazdı. Bu yüzden cesetlerde herhangi bir bozulma olmuyordu.
Dönüp odasına baktı. Rünlerle ve katliam simgeleriyle kaplı altıgen odada ortada büyük bir taht vardı yüksek bir kaidenin üzerinde. Tahtın bulunduğu kaidenin etrafında bu diyar üzerinde yaşayan çoğu canlının atlayamayacağı kadar geniş bir oyuk vardı. Oyuk, tamamen kanla doluydu. İnsan kanı, elf kanı, cüce kanı ve daha niceleri... şu anda da başka bir elfin kanı bu karmaşaya katılmaktaydı. Altıgen odanın duvarları, mahfazalarında duran katanalar, uzun kılıçlar, çift başlı kılıçlar, wakizashiler; duvara yaslanmış duran her çeşit zırh ile doluydu. Giyotinin karşısında bir masa, masanın üzerinde ise diyarın haritaları bulunmaktaydı. Tahtın bulunduğu kaidenin arkasında duvar boyunca zincirler, duvara asılı kancalar ve daha bunlar gibi birçok şey vardı.
Andero devasa kanatlarını açtı ve sertçe çırparak yerden yükseldi ve tahtına doğru uçtu. Kan dolu oyuğun üzerinden geçerken ayaklarını zırhla beraber kana sürttü. Yükseldi ardından tahtla aynı hizaya gelebilmek için. Yavaşça yere kondu. Bir sonraki hamlesini düşünüyordu. *O*na hizmet için doğru olan yol boş durmak değildi.
Tam tahtına oturacakken odada sıradışı bir güç sezdi. Saniye geçmeden katanası ve wakizashisi elindeydi. Kırmızı gözleriyle odasını süzdü. İçeride bir şey vardı. Devasa kanatlarını her an uçmaya hazır olabilecek şekilde açtı. Silahlarını ellerinde birer kez çevirdi ve hareketsiz ama tetikte kalarak oda içi sessizliği sağladı. *O*na bir kurban daha sunmak için hazırdı.
_________________ Sadness is my reward because I hate, because I am alone, because I exist. It is the thing which reveals my rage, my envy. I neither live nor die. I will always pursue her. I am sad, I am angry and, I am waiting my time, because I am it, revenge itself.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.