Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: SharonMass
    Bugün: 21
    Dün: 23
    Toplam: 90350

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1792
    Üye: 0
    Toplam: 1792

    FrpWorld.Com :: View topic - İlk defa rp yapıcam
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     İlk defa rp yapıcam View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    boransal
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 11, 2004
    Posts: 1
    Location: izmir

    PostPosted: Mon Oct 11, 2004 1:12 pm Reply with quoteBack to top

    Daha yeni yeni konusmaya ve yürümeye başlamıştı ailesini tanıyor ancak kendine bakamayacak kadar da küçük ve çelimsizdi. Babasına hayrandı, güçlü kolarına ve o agır cekiçleri hıç durmadan sallamasına bakardı sureklı ve derdi "ne kadar güçlü bir babam var ve acaba bende babam kadar olunca onun gibi güçlü ve kuvvetli olacakmıyım" diye düşünürdü o çocuk aklıyla. Babasının yanında yanan ocağın ateşinin yanında oynamayı cok severdi sağda solda koştururkan o sesler kulağına müzik gibi geliyordu aslında. Babası çok yetenekli bir demirci idi savaşçılar onun hiçbirzaman paraya önem vermediğini bilir ve en iyi işi cıkardığını bilirlerdi, o insanlara yardım etmenin ne kadar önemli bir meziyet oldugunu ve bunun para ile ölçülemediğini bilir ve ona göre yaşantısına devam ederdi. Hiç bir zaman paraya ve binek hayvanlara ve buna benzer şeylere ihtiyacı olmazdı ve bunlara istediği zaman sahip olabilirdi bir ata ihtiyacı oldugunda mutlaka tanıyan bir hayvan terbiyecisi cıkar ve ona ne isterse bir tanesini hemen ya bulur yada altındaki atı çekinmeden verebilirdi. Yada paraya ihtiyacı olduğunda onu her zaman arayana ve bekleyen zengin savaşcılardan istediği miktarda parayı alabilirdi.

    Bazen eski öğrencilerinden bazıları ile karşılasır ve onların kibirli hallerine üzülür ve bazen de tanımamazlıktan gelirdi. İki kazma darbesi ile cıkartıp erittiği 8 tane demir külçesi harcayarak yaptığı silahlara keseler dolusu altın isteyen o eski öğrencilerini görünce ağlamaklı olur içinden "benim öğrettiğim bu değildi" derdi.

    Babasının yanından ancak annesinin yaptığı güzel keklerin kokusunu duyduğunda ayrılabilirdi ancak, annesi evin islerini bitirdiğinde kasaplar için satır, terziler için makas ve buna benzer şeyler yapardı. Kocasının kıyafetlerini diker tamir ederdi. Çok becerikli, ailesine ve evine müthis bağlı bir kadındı civardaki hayvanları avlar öldürdükten sonra derilerini alıp eve getirir ve savaşcılar için çok önemli olan kıyafetleri yakın köylerin birine gidip satmaya çalışır ve kazandığı para ile un vs alıp evine döner o gece kocasının yaptıgı fırında bırbırınden guzel yemekler yapar hep beraber yerlerdi. Kocası ancak boyle bır gecede bır kadeh karısı ile başbaşa ıçki içebilirdi.

    Babasının elinde gördüğü o ağır çekici her seferinde kaldırmaya çalıssada daha çok küçük olduğundan bir türlü başarılı olamazdı, sonra annesinin topladığı derileri kesmeye calışır ama onda da başarılı olamazdı.

    Savaşçılar kadın ve kocasına hayranlıkla bakar ve ozellıkle onun yaptıgı silahları ve kıyafetleri almak için her gün pazar yerinde onları beklerlerdi. İhtiyacı olanlar ne istediklerini söyler ve alacaklarını aldıktan sonra fiyatlarını sormadan gönüllerinde ne koparsa ellerinde ne kadar varsa vermek isterler ama demirci ve terzi eşi çok fazla para kesinlikle kabul etmezdi. Sadece ihtiyaçları kadar olan parayı alırlar ve malzemesini kendi getiren insanlardan para almazlardı kesinlikle.

    Hele yeni savaşçı olmak isteyen güçlü kuvvetli bir genç gördüklerinde onun parası olmadıgını bılırler ve en ıyı sılahlarını ve en ıyı zırhlarını hıc para almadan karsılık beklemeden ona sunarlardı.

    Belkı bır gun bu ınsan bızı hatırlar ve bızı bır beladan kurtarırlar dıye gecırırlerdı ıclerınden...Belkı bır gun...

    Yıllar geçti ve Çömez biraz daha büyüdü ve babasına annesine artık elinden gelen her şekilde yardımcı olmaya çalışıyor oyundan ayrıdıgı zamanlarda babasından ve annesınden bırseyler ogrenmeye calısıyordu. Daha çok genç olmasına rağmen madencilik bilgisi babası kadar olmasada demirden başka bir metal cıkaramasa ve tanımasada sürekli kazıyor ve babasının yanında kendi cıkardıgı madenlerle dagger yapmaya çalışıyordu ve her seferinde babasına sorup "baba ben ne zaman senın gıbı guclu ve dayanıklı sılahlar ve zırhlar yapabılecegım" dedıgınde babası hıc sıkılmadan "daha cok calısmalısın oğlum" diyordu.

    Demircilikte yoruldugunda annesının yanına gıdıp derılerın uzerınde yuvarlarnıp oyun oynayıp bıraz dınlenıyordu ve sonra annesının dızlerıne basını koyup nasıl dıkıs yaptıgını o agır derılerı nasıl kesıp kıyafet ve zırhlara donusturdugune hayranlıkla bakardı...

    Yıne boyle surup gıden gunlerde gece olmus ve Çömez annesinin dizlerinde uyuyup kalmıştı.

    Annesi oğlunu dıkkatlıce ve uyanmaması ıcın sessızce kucaklayıp yatagına goturdu uzerıne battanıyesını cektı ve alnından kucuk bır opucuk kondurarak isine devam etmek için salona geçti.

    O esnada kocası kapıda belırdı ve hemen kosup kapıyı actı kocasına cok ozlemıstı kocasını butun gun yoruldugunu dusunerek hemen sofrayı kurup kocasının karsısına oturdu. Beraber oturup yemek yerken bır yandan da konusuyorlardı Çömezin geleceğinden her gecen gün büyüdüğünden konustular. Oğulları en önemli şey idi dünyada onlar için.Tam bunları düşünürken...

    Ansızın dısarıdan gelen korkunç sesler ile irkildiler dısarıdaki insan mı hayvan yoksa, savaşcılardan duydukları derin zindanların içerisindeki korkunç yaratıklarmı oldugunu anlamadılar. Karısı kocasını dısarı cıkmaması ıcın uyardıysada demirci çok mert bır adamdı ve ınanılmaz kuvvetlı ıdı ama onca sılah yapmasına ragmen o sılahları kendını savunacak kadar kullanmasını bılmıyordu zaten bırısını oldurmek ona uyan bırsey degıldı...

    Karısına oglunu alıp saklanması ıcın seslendı...

    Çok ozel bır cekıcle ve cok ozel bır madenle mavi renkli bir kılıç yapmıstı kendıne bu kılıcın üzerine ismini kazımış ve bu silahı yapana kadar günlerce terler içinde kalıp çalıştığını hatırlatsın istediğinden evinin duvarına asmıştı.

    Duvardaki kılıcı alıp son bır kez ogluna ve karısına baktı ve hiç düşünmeden canı pahasına oğlunu ve karısını korumak için kapıyı acıp kendını dısarı attı...

    Tam çıktığı anda o kan kırmızı kıyafetleri ile onların katil ve yağmacı oldugu anladı

    Artık öleceğini anlamıştı ama bir dakika bile onları dısarıda tutabilse belkı oğlu ve karısının saklanması için yetecekti kendi canı böyle bir amaç için çok değersiz kalmıstı...

    Gözünün önüne getirdi tüm hayatını ve ölecekse böyle birşey için ölmeliydi...

    Kılıcını havaya kaldırdı ve düşmanlarını bekledi, katiller demirciye gülüyor ve çılgınlar gibi bağırıyorlardı "hepinizi öldüreceğiz evini yakıp yıkacağız" diyorlardı...

    Demirci ise onları bekliyor karısı ve oğlunun bir an önce saklanmış olması için tanrıya dua ediyordu.

    O esnada kadın oğlunu kumaşların arasına saklamış eline aldığı kılıç ile düsmanları bekliyordu ve kocasının ardından ağlamaması gerektıgını oglu ıcın gerekırse onunda olmesı gerektıgını bılıyordu...

    O esnada düşmanları saldırıya geçtiler tam 3 tane kızıl katil peşpeşe kılıcları ile vurmaya başlamıslardı...

    Katiller demircinin gücüne inanamadılarsada en sonunda onu oldurekceklerını bılıyorlardı son darbe ise katillerden birinin kılıcına sürdüğü öldürücü zehir oldu artık zehir kanına karışmıştı.Demircinin bunun için yapacak birşeyi kalmamıştı.

    Dizlerinin üzerine çöktü her yeri kan revan içinde kalmış ölümcül zehirin etkisiyle kendinden geçmisti. Katiler kahkahalar atıyor atlarını demircinin cesedinin üzerinden geçiriyorlardı.

    "Terzi kadın sen ve oğlun için geliyoruz" evin kapısını kırarak içeriye girdiler terzi kadını elinde kılıç ile gören katiller kahkahalar atarak kadının üzerine saldırdılar. Kadın her ne kadar çevik olsada kocası kadar güçlü değildi ve bir kılıç darbesiyle yere yığıldı...

    Son anlarında "umarım oğlumu bulamaz ve çekip giderler" diyordu...

    Katiller doyamamıstı kana ve kana susamıs damaklarını küçük bir çocukla tatlandırmak için kararlıydılar. Evin altını üstüne getirdiler en son malzemelerin oldugu yer kalmıstı Çömez tüm olan biten den habersiz uyuyordu çok yorulmuştu eğer uyansaydı annesiyle birlikle o an ölmesi içten bile değildi...

    Katiller malzemelerin oldugu odanın kapısının onunde durdular ve kapının kılıtlı oldugunu gorunce cılgına donup kapıyı kırmak ıcın yumruklamay basladılar. Gurultuye uyanan Çömez ne oldugunu anlamadan kapı kırıldı ve katiller ile karsı karsıya kaldı oracıkta kalbi duracaktı korkudan...

    Katillerin lideri kahkaha atarak kılıcını son bır kez Çömez için kaldırdı ve tam Çömezin küçücük bedenini paçalamak için kılıcını indirecekken...

    Pencereden giren bir ok kılıç tutan eline saplandı...

    Neye uğradıgını şasıran katiller bir an önce dısarı cıkmak için hareketlendilersede nereden geldiği belli olmayan onlarca ok üzerlerine geliyordu...

    Zar zor dışarı cıktıklarında ise onları kötü bir süpriz bekliyordu...

    Çok eskiden yeni savaşçı olmak isteyen birine karşılksız yardım etmişti demirci ve karısı işte onlardan birisi Lord olmuş ve bir istekleri olup olmadıgını sormak için adamlarını alıp gelmişti onları ziyarete.

    Gördüğü manzara karşısında dehşete düşen Lord Regal adamlarına hepsini öldürmeleri emrini verdi. O esnada vahşetin her türlüsü yaşandı katiller Lord Regal a canlarını bağışlaması için yalvarıyor ama Lord Regal "Onları parçalara ayırın ve kafalarını bana getırın dıye haykırıyordu"

    Herşey bittiğinde Lord Regal atından inerek yerde yatan demircinin yanına koştu ve cansız bedenıne sarılarak ağladı... Daha sonra kucaklayarak kendi atına yerleştirdi. Sonra eve girerek Terzi Kadın'ın bedenini de adamlarından bırının atına yerleştirdi.

    Ardından Çömezin yanına gitti ve ağlayan çoçuğu sakinleştirmek üzere kucağına aldı ve sunları söyledi...

    "Artık sen benim oğlumsun ve ben hayatta olduğum sürece bu böyle olacak ben öldükten sonra herşeyim senindir oğlum"

    Bunun böyle olması için adamlarına and içtirdi...

    Ve hep beraber Lord Regal'in şatosuna doğru yola çıktılar...



    [İmla kuralları konusunda yanlıslarım olmustur turkçe klavye kullanma konusunda da bıraz eksıgım var umarım sıkılmadan okursunuz lakın bu ılk denememdir. Lütfen onerı ve elestırılerınızı yapın kendımı bu konuda bır yere oturtamıyorum ınanın ama yazarken cok keyıf aldım ınanın eger olumlu tepkı alırsam hıkayenın devamını da yazmak ısterım]

    [Buraya kadar okuyan herkese ıyı veya kotu her turlu elestırlere de sımdıden tesekkur ederım saygılar]
    Back to top View user's profileSend private message
    CHANGES
    BaÅ?büyücü





    Joined: Jun 05, 2004
    Posts: 754
    Location: NOWHERE NOW HERE

    PostPosted: Mon Oct 11, 2004 1:25 pm Reply with quoteBack to top

    İlk deneme için gayet iyi olmuş.Eleştirmek benim haddime değil ama yine de bir kaç şey söyliyeyim belki faydası olur.
    İlk olarak çevre ve insan tasvirlerine biraz daha ağırlık vermelisin. Savaşları betimleyebilirsin,kılıcını şöyle savurdu kalkanını böyle kaldırdı kendini sağa attı vs. gibi.Hikayenin kurgusunda demirci terzi yerine onlara da birer isim verseydin bence çok daha iyi olurdu.Adamın daha önce lorda yaptığı iyiliği de anlatabilirdin.

    _________________
    "We were young and unexperienced.We were proud and ready to die for justice.But now it is time to break the chains.Long live Chaos Legion"
    Back to top View user's profileSend private messageMSN MessengerICQ Number
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.51 Saniye