Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: SondraBrun
    Bugün: 12
    Dün: 23
    Toplam: 90341

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1515
    Üye: 0
    Toplam: 1515

    FrpWorld.Com :: View topic - Tanrı'nın göktaşları
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Tanrı'nın göktaşları View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Daeya
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 13, 2004
    Posts: 2183
    Location: KarÅ?ıyaka

    PostPosted: Thu Nov 25, 2004 4:21 pm Reply with quoteBack to top

    Çnceki gece kutsal katında sıkkındı Tanrı...
    Dev aynasının karşısında oturmuş elindeki taşlarla oynuyordu.
    Yine böyle sıkıntılı bir anında yarattığı insanoğlu, başlı başına bir sıkıntı vesilesi haline gelmişti.
    Kulları aşağıda yoksul, yalnız ve mutsuzdu.
    Acı çekiyor, kan döküyor, eziyor, öldürüyorlardı. Sevgiden ziyade nefret kusuyor, sevaba değil günaha sarılıyorlardı.
    şeytan, zulmün bayrağını dikmişti yerküreye...
    "Bıktım" diye mırıldandı Kainatın Efendisi, "...yoruldum asırlardır aynı filmi görmekten! Bilseniz kaç nesilde böyle kaç savaş, kaç yangın izledim ben".
    Kederle avucunda çevirdiği taşları, yerküreye doğru attı.
    Taşlar, karanlıkta alevli ışıklar saçarak süzüldü aşağı...


    Aşağıda umutla pencerelere üşüştü biçare Ademoğulları...
    Kainatın ışıkla dansı başlamıştı.
    Bu ışıltılı "yıldız yağmuru"na türlü çeşit manalar verdiler.
    Toprağa yan yana uzanıp gözlerini gökyüzüne diktiler ve kayan her yıldız için ayrı dilek tuttular:

    Â?Sevdiğime kavuşayımÂ? dedi biri, Â?Yoksulluktan kurulayımÂ? diye yalvardı ötekiÂ?
    Gökyüzünün Â?taş yağmuruÂ?nu, yeryüzü Â?dilek yağmuruÂ? ile yanıtladı sanki:
    Â?Acı çekmeyeyimÂ?. Â?Yalnız kalmayayımÂ?, Â?Mutsuz olmayayımÂ?.

    Acı acı güldü Tanrı yukarıdaÂ?
    Â?Ah kullarımÂ? dedi, Â?Buradan ne kadar da zavallı görünüyorsunuz.
    Göktaşları, gözyaşlarını dindirir mi sanıyorsunuz.
    Bu mu onca asırda yaratabildiğiniz uygarlık?
    Yağanın taş olduğunu biliyor, ama hala o taşlardan medet umuyorsunuz. Derdinizin devasını onlarda arıyorsunuz.
    Oysa attığım taşlardan duvarlar ören sizsiniz. Birbirinin önüne setler çeken sizÂ?
    Alçakgönüllülük istedim sizlerden; gönülsüz davrandınız, geriye kala kala sadece alçaklık kaldıÂ?.
    Â?Ah zavallı ümmetimÂ? diye dertlendi Tanrı,
    Â?Yıldızlara baktığınız kadar, birbirinize baksanız çok daha mutlu olacaksınız.
    Benimle konuştuğunuz kadar birbirlerinizle konuşsanız, hiç de böyle yalnız kalmayacaksınız.
    Gökyüzünde arayıp durduğunuz çareyi kendinizde, birbirinizde bulacaksınızÂ?.


    Sonra efkarla dev aynasına çevirdi yüzünüÂ?Yalnızlığını savmak için onunla dertleşmeye başladı:
    Â?Onca kalabalıkta kendilerini yalnız sanıyorlar. Asıl ebedi yalnızlığa mahkum olan benim, bilmiyorlarÂ? diye iç geçirdi.
    Aynada kendini süzdü uzun uzadıyaÂ?
    Sonra aşağıya baktı.
    Yeryüzünde çaresiz gözbebeklerinden uçsuz bucaksız bir Samanyolu vardı.
    Milyonlarca çift göz, yalnızlığından kurtulmak için umutla kendisine çevrilmiş bakıyordu.
    Aniden aynasını çevirip dünyaya tuttu.
    Milyonlarca ışıltılı gözbebeği yansıdı göğün yüzündenÂ?
    İnsanlar, gökkubbenin aynasında kendi gözbebeklerinin ışığını görüp, takım yıldızı sandılar.
    Â?Tanrım, bu ne mucizevi güzellik, keşke biz de yıldızlar gibi ışıldayabilsekÂ? diyerek hayran hayran dilek tutup duaya daldılar.
    Bulutlandı TanrıÂ?nın yüzüÂ?


    Tuvalindeki resme kızan bir ressam gibi; çevirdi aynasını geriÂ?
    Söndü gökkubbenin ışıklarıÂ?
    Sabah oldu.


    Can Dündar..

    _________________
    Do you know the terror of he falls asleep? To the very tors he is terrified. Because the ground gives way under him, And the dream begins...
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.54 Saniye