Daeya
Kullanıcı
Joined: Apr 13, 2004
Posts: 2183
Location: KarÅ?ıyaka
|
Posted:
Wed Dec 08, 2004 2:59 pm |
|
Sanıyorduk ki bu yangın bize değmez.
O bıçak kesmez tenimizi; derimize kurşun işlemez.
Biganeydik.
Çaresiz gözbebekleriyle trafik ışıklarında arabamızın ön camına yapışıyorlardı; çıplak ayaklarında sefil yara izleri, soğuktan çatlamış ellerinde buruşuk bez parçalarıÂ?
Çfkeyle kovalıyorduk onlarıÂ?
Kurumuş dudaklarına dayadıkları naylon torbalardan zehir soluyordu, sidik kokulu sokaklarda uyuyordu tinerci çocuklarÂ?
Â?aldırmıyorduk.
Utançla gözümüzü ayak uçlarımıza eğiyordu kimimiz; kimimiz acımadan ziyade tiksinmiş bir ses tonuyla Â?çalış da kazanÂ? diye akıl veriyordu.
Açlardan bir ordu, paçavradan libaslar ve yitirilmiş inançlarla feryat figan büyüyerek üstümüze geliyor, biz teğet geçiyorduk.
Asrımızın iç kanamasıydı onlarÂ? İnsafımızın kuruduğu duraktı. Unuttuğumuz bir hakikatin kederi, resimli bir 3. sayfa haberiydi.
Nihayet, vahşi bir hançer darbesiyle patladı çıban; ve içinden yüzyıllık cerahat aktı.
İnsafsız bir cinayetle, bir günah harabesinin paslı kilidi açıldı ve altın medeniyetimiz, yıllarca kapalı durmaktan şişmiş leş kokulu bir çöp torbası gibi boşaldı üstümüzeÂ?
İçinde debelendiğimiz lağımın keskin kokusu genzimizi yaktı.
Yüzleştik üzerinde oturageldiğimiz mikroplu bataklıkla:
Esrarlı batakhanelerÂ?tecavüz otağı yetimhanelerÂ?
Â?gündüzleri hayır dualarının tükürüğüyle, geceleri sarhoş erkek beliyle ıslatılan mezarlıklarÂ?
...bisiklet için cana kıyan bally tutkunu gençler..
...yoksulluktan dağılmış ailelerÂ? ve onların rüzgarda savrulmuş fahişe evlatlarıÂ?
Â?zehirli bir cehennemin küçük kurbanlarıÂ?
Posterlerimizde ağlayan çocukların sabrı taştı; suskunluklarıyla olmayınca sustalılarıyla hatırlattılar kendileriniÂ?
Yaktı bizi de o yangın, kurşun tenimize değdi.
Etimizi deldi kanlı hançer, bıçak kemiğe dayandı.
Nihayet gördük ki, bir hastalık gibi yayılmış memlekette sefaletÂ?
Bin kocadan arta kalan yaldızlı şehrimiz düşmek üzereÂ?
Â?Okul, iş, aş, ilaçÂ? diye ağlaşan paçavra kostümlü bir açlar ordusuna esiriz.
Yıllar yılı kan emzirdiğimiz çocuklar büyüdü ve sürüler halinde üstümüze yürüdü.
Artık ne sadakanın yararı var, ne öğüdün, ne tokadınÂ?
Evimizin kapısını sürgülemek, arabamızın camını kilitlemek, saklanmak en izbe mahzenlere, yağız korumalar getirtmek nafileÂ?
Onlar artık işimizde, arabamızda, evimizdeÂ?
Â?istikbalimizdelerÂ?
Sanmıyoruz ki tecriti, karantinası olsun bu veba salgınınınÂ?
Beklenen sosyal patlama bir çöp dağı gibi patladı üstümüzeÂ?pislik hepimize bulaştı.
Kenetlendi kaderlerimiz; akıbetimiz müşterekÂ?
şimdi anlıyoruz ki, hepimizin bu çukur, bu leş kokulu lağım yuvasıÂ?bu onulmaz acılar tarlasıÂ?
Çamura saplanan bu kasvetli gemiÂ?bu utançtan çok acı veren pornografiÂ?
Bu bitmek bilmez zifiri gece, bu silinmez lekeÂ?
BizimÂ?hepimizin!..
Ya hep beraber çıkacağız bu bataklıktan,
Ya hep beraber batacağız bu bataklığın ta dibineÂ?
Ya üvey evlatlarımızı da alacağız koynumuza, ya onların koynuna gömüleceğiz hep birlikteÂ?
Can Dündar.. |
_________________ Do you know the terror of he falls asleep? To the very tors he is terrified. Because the ground gives way under him, And the dream begins... |
|