Joined: May 26, 2003
Posts: 5819
Location: Cehennem
Posted:
Thu Feb 24, 2005 8:34 pm
Raxas askerler tarafından arenanın koridorlarında yürürken zincirleri tiz bir sesle yerde sürünüyordu. Adam kendisine şaşkın gözlerle bakan çocuklar ve korkuyla onları uzaklaştıran kadınlar gördü.
Arena'nın içine bakan pencerelerden birinde bir tiyatro gösterisi olduğunu fark etti ister istemez. Bir kaç tane ağır zırhlı nöbetçinin yanından ve kontrol noktasından daha geçtiler. Daha sonra yerin altına inen merdivenlerde uzun bir süre yürüdüler. Arena'nın dışı gibi buraları restore edilmiş görünmüyordu. Koridorlar pas, yosun ve toz içindeydi. Yerin dibinden gelen buz gibi hava küf korkuyordu.
Raxas bir zindana geldiğinde mavi parlak giysiler içerisinde parlak canlı kızıl renkteki sakalı yerlere kadar sarkan fakat parlak kafasında kendi yansımasını bile görebildiği bir cüce ve etrafında 4 tane ağır zıhrlı koruma olduğunu gördü. Cüce elini sakalına götrdü ve Raxas'ı incelerken homurdanırcasına konuştu:
"Hmm demek problem çıkartanlardan biri de sensin..."
Askerlerden biri selam vererek söz istedi ve bir adım ileri çıkarak konuşmaya başladı:
"Tutuklu kayıt masasında önünde duran bir cüceye saldırdı ve daha sonra zincirlerinin çözülmesi için masadaki askerleri tehdit etti efendim. Tehlikeli olduğu için derhal buraya getirdik, bir kaçak ya da hırs......"
"Yeter Çavuş! Adam kendi adına konuşabilir eminim..."
Cüce gür sesiyle adamın sözlerini boğazına tıktı ve sakalının örülmüş kalın bir kısmıyla oynarken Raxas'a bakmaya devam etti.
"Kimsin sen ve neden buradasın savaşçı. Anlat bana..."
Cücenin üzerindeki giysilerden ve ellerindeki değerli yüzük kümesinden zengin olduğu apaçık ortadaydı...
_________________ That which doesn't kill you, makes you stronger
Only God should have this power
Joined: Jan 08, 2004
Posts: 1636
Location: Ä°stanbul
Posted:
Thu Feb 24, 2005 8:50 pm
Remy çavusun yüzündeki ifadeye bakip gülümsedi. 'Birbirimizi anladigimiza sevindim yüzbasim, bu arada bana hala isminizi bahşetmediniz. Isterseniz, sohbetimize kayit islemleri sirasinda devam edelim. Daha sonra da bir handa laflayabilirz.' Konusmasini bitirip, adamin tepkisini beklerken, Remy ufak bir ayak haraketiyle kesesinin hafifçe singirdamasini sagladi...
Joined: Jun 05, 2004
Posts: 754
Location: NOWHERE NOW HERE
Posted:
Mon Mar 14, 2005 6:38 am
Ivor cücenin anlattıklarını dinledi.Cücenin sözlerinden gerçekten huzursuz olmuştu.
-Peki efendi cüce.Biliyorsun ki hepimiz savaşçıyız ve savaş alanında kazananı belirlemek için tek bir yol vardır o da ölüm.Ama sen bize arenada kan akıtılmayacak diyorsun.Bu durumda rakibimi nasıl altetmemi bekliyorsun?Yumruklarla mı sopayla döverek mi? Eğer bu yollarla olacaksa sokak dövüşçüleri senin daha çok işine yarardı,çünkü ben savaşmak için yaşarım ve yaşamak için savaşırım...
Sözlerini tamamlayan Ivor kel kafasını kaşırken cüceye ciddi bir yüz ifadesi ile bakıyordu.Kafasındaki tek düşünce kandırılmış olduğu düşücesiydi.
_________________ "We were young and unexperienced.We were proud and ready to die for justice.But now it is time to break the chains.Long live Chaos Legion"
Joined: May 26, 2003
Posts: 5819
Location: Cehennem
Posted:
Mon Mar 14, 2005 8:20 am
"Aaaaah merak etme elbette savaşacaksınız, ama burada amaç öldürmek değil seyirciyi etkileyecek bir gösteri sunmak..."
"En güçlü ve yetenekli gladyatörler bile tarih boyunca eğer seyirci tarafından sevilmezlerse öldürülmüşlerdir. Yani gladyatörün görevi zaten seyirciyi tatmin edecek bir gösteri yapmaktır. Size vereceğimiz silahlar kan dökülmesini engelleyecek, sizin tek yapmanız gereken rakibinizi safdışı bıraktıktan sonra son vuruşu yapmamak. Sizden çok zor bir şey istemiyorum ve karşılığında önerdiğim şey ise bir hazine ve arenanın ilk şampiyonu olma ünvanı. Buraya cinayet işlemek için geldiyseniz çok yanıldınız çünkü zaten bir arenada katiller ve kurbanlar ancak gerçek köleler olabilir. Çünkü köleler birer eşyadır, köylerde nasıl tavuklar dövüştürülüp birbirini katlettiğinde kanunlar bu konuda bir şey yapamıyorsa, iki köle birbirini efendilerinin izinleriyle öldürürse kanun yine bir şey yapamaz. Ama yine sizler köle değilsiniz... Umarım ne demek istediğimi anladın savaşçı..."
"Burada sizi dilediğiniz gibi adam öldürmenize izin veren ve kanundan koruyan bir cinayet deliği kurmamı beklemiyordunuz umarım. İnsan hayatına ne kadar değer veriyorsun bilmiyorum ama köle olmayan herkesin hayatına ben değer veriyorum..."
"Burada göreceğiniz eğitim, şimdiye kadar yapılmış tüm egzotik silahları kullanma konusunda ve rakibinizi öldürmeden öldürmüş gibi gösterme konusunda sizleri uzmanlaştıracak. Çldürücü son darbeyi vurmamanıza rağmen ve bir insan hayatını harcamadan herkes sizi acımasız müthiş savaşçılar olarak bilecek... Seyirci coşarken siz de umutlarınıza bir adım daha yaklaşacaksınız..."
_________________ That which doesn't kill you, makes you stronger
Only God should have this power
Joined: Jun 05, 2004
Posts: 754
Location: NOWHERE NOW HERE
Posted:
Mon Mar 14, 2005 9:06 am
"Ben yaşamımı silahımla kazandım efendi cüce,buraya da yine silahımla kazanacağımı düşünerek gelmiştim.Ama görüyorum ki sadece insanları kandırmaktan ibaret bir gösteri olacak.Peki öyle olsun eğer ödül buna değecekse buna da katlanırım ve rakiplerimin canını bağışlarım ama söylesene bu uğrunda oyun oynayacağımız ödül ne?"
Ivor artık tamamiyle hayal kırıklığına uğramıştı,kan yoktu,hırs yoktu,kadın yok..Tam bu sırada gözü Sidall'a ilişti."Kadın var" diye düşündü ve suratına küçük bir gülümseme ilişti.
_________________ "We were young and unexperienced.We were proud and ready to die for justice.But now it is time to break the chains.Long live Chaos Legion"
Uzun süre bekledikten sonra nihayet kayıt işlemlerini yaptırmış ve hiç bir aksilik olmadan arenanın içerisine girebilmişti. Arenaya alınan dövüşcüler topu topu 15 kişi aşmıyordu. Bir müddet sonra diğer savaşcılarla birlikte merdivenlerden aşşağı iniyordu, bir kaç korudor geçtikten sonra bir odada toplanmışlardı. Odada onları bekleyen koca göbekli mavi parlak giysiler içinde yere kadar uzun kırmızı sakalları olan adeta ayna gibi parlayan kel kafalı bir cüceydi. Cücenin yanında duran adam ise görünüşünden anladığı kadarıyla zamanında iyi bir dövüşcüydü... Ama adamın onlara bakışını hiç beyenmemişti. Cüce bir müddet beklemiş ve tüm ilgiyi kendi üzerinde toplamak için bir kaç kere öksürürmüş gibi sesler çıkarmıştı. Bir köşede durmuş neler anlatacak diye beklerken sonunda sözlerine balamıştı. Anlatılanlar epey ilginçti üstelik kimsenin ölmek zorunda kalmayacağı bir dövüş nasıl zevkli olabilirdiki. Derken cücenin sözlerinin hemen akabinde arenada dövüşmek için gelen bir savaşcı cücenin anlattıklarını beyenmemiş olacakki kendi düşüncelerini söylüyordu. Bu iş oldukça ilginçleşiyordu. Hem para kazanıp hemde adını duyuracaksa bu dövüşlerde yer alacaktı ama en önemli zevki ellerinden almışlardı.
Joined: May 26, 2003
Posts: 5819
Location: Cehennem
Posted:
Mon Mar 14, 2005 2:45 pm
"Çdül en az 250, en fazla 500 platin olacak ve yalnızca bir kişinin olacak. Gösteriye ne kadar çok insan çekmeyi başarırsanız o kadar zengin olacaksınız. Ayrıca ileriki gösterilerde benimle çalışma ihtimaliniz de olacak. Görünüşe aldanmayın, arena şu anda çok sıkı denetim ve gözetim altında, ama insanlar kana açtırlar. Bir süre sonra daha vahşi gösteriler isteyecektirler ve o zaman onlara gerçek kanı vereceğimiz zamanlar da olacak belki... ama bunları düşünmek için çok erken. şimdilik kendi görevinize ve benim sizden istediklerime yoğunlaşın ve ödülü beğenmiyorsanız ya da kurallar hoşunuza gitmiyorsa burayı terk edin. Kimseyi burada zorla tutmuyorum. Ben size bir oyun sunuyorum ve onu kurallarına göre oynarsanız size bir hazine, şöhret ve bir gelecek sunuyorum. Bu arenada ses getiren kişiler emin olun ileride de çok büyük işlere imza atacaklar. Benim gönüllü ve hırslı savaşçılara ihtiyacım var, gözünü kan bürümüş manyaklara değil... Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir sayın savaşçı..."
Cücenin sert sözleri nöbetçilerinin silahlarını daha bir sıkı kavramasına yol açmıştı. Ağır zırhlı adamlar birilerinin öfkelenme ihtimaline karşı işverenlerini korumak için tetikteydiler.
_________________ That which doesn't kill you, makes you stronger
Only God should have this power
Joined: Jun 05, 2004
Posts: 754
Location: NOWHERE NOW HERE
Posted:
Mon Mar 14, 2005 3:17 pm
-Aslına bakarsan efendi cüce manyak olduğum doğrudur özellikle savaş sırasında ve bunu arenada da göreceksin.Ama azıcık kanın kimseye zararı olmaz değilmi.Sana söz veriyorum oyuncaklarından hiçbirisini öldürmeyeceğim..
Suratında salak bir gülümseme kalmıştı Ivor'un dengesiz bir ruh hali olan adamın ne düşündüğü ya da yaptığı pek kestirilecek gibi değildi.
-Ama 250 platin iyi rakam hele 500 daha iyi...Kurallar senin efendi cüce ama onları koyarken iyi düşün her açığı değerlendireceğim çünkü...
_________________ "We were young and unexperienced.We were proud and ready to die for justice.But now it is time to break the chains.Long live Chaos Legion"
Artık sıkıntıdan patlamıştı, ayağa kalktı ve "Ben varım.Ayrıca yoldan daha yeni geldim, açım ve kirliyim, biran önce bu toplantının sona ermesini istiyorum. Tabii ki yemek ve sıcak bir banyo"dedi, tok ve gür sesiyle.
Dikkatleri üzerine çekmek en son istediği şeydi belkide ama artık sabrı taşmıştı....
_________________ Å?aÅ?ıran Antimodes Å?aka yapıp yapmadıÄ?ını anlamak için çocuÄ?a baktı
Raistlin Å?aka yapmıyordu.
Tanrının Antimodesin omuzundaki eli bir anda titredi.
Joined: May 26, 2003
Posts: 5819
Location: Cehennem
Posted:
Mon Mar 14, 2005 8:25 pm
Cüce sinirli adamın çıkışına bıyık altından bir gülüş atarken ilk konuşan savaşçıyla göz temasını kesmedi.
"Sözlerim size yönelik değildi, alınmanıza üzüldüm sayın savaşçı. Kurallarla ilgili daha ayrıntılı bilgiyi Kelvor Camgöz'den alacaksınız. Kuralların umduğunuz gibi *esnek* olmayacağını da belirteyim."
Axon bu kez sinirli adama bakışlarını çevirdi ve ellerini sırtının arkasında birleştirerek onu yukarıdan aşağıya bir süzdü:
"Gül suyu ile mi banyo yapmak istesiniz yoksa süt ile mi majesteleri? Sırtınızı yıkaması için kaç kadın gönderteyim? Hangi yemekleri arzu edersiniz, hemen yaptırtayım..."
"Manyak mısın ulan sen! Arena'da dövüşmeye mi geldin, güzellik salonuna mı!!! Ben size kendinizi köle psikolojisine hazırlayın diyorum, siz bana sıcak banyoi yemek soruyosunuz. Gerzeklerle mi konuşuyorum burada?"
Cüce öfkeden köpürürken bıyıkları burun deliklerinden dışarı pompalanan havayla uçuşuyordu.
"KELVOR!" diye gürledi cüce tüm gücüyle. "Eğer kurallara uymazlarsa onları buradan at, sana tam yetki veriyorum. Seni tatmin etmeyen herkesi atma hakkın var!"
Cüce çıkışa yönelerek tozlu odayı nöbetçi ordusuyla beraber terk etti.
Kelvor sert bir yüz ifadesiyle tek gözünü kısmış herkesi süzüyordu. Çzellikle Cellat ve garip isteklerde bulunan adam sert ve tiksinen bakışlardan nasibini alıyordu...
_________________ That which doesn't kill you, makes you stronger
Only God should have this power
Bir hafta eğitim ve ufak tefek adam pataklamanın ödülü 500 platin? Kârlı sayılabilirdi. Daha iyilerine ihtiyacı vardı. Cücenin bu işten daha fazla kazandığını ispatlayabilirse belki daha büyük bir ödüle ikna edebilirdi. Bedava da egzotik silah eğitimi... Avantajlı denebilirdi...
Köleymiş gibi düşünmek zor olmayacaktı. Eğitilecek adam, hocasının kölesi olacaktı elbette... Daha güçlü ve yüce bir insan olmanın yolu, gerekirse kölelikten geçecekti. Sonra da başkaları ona köle olacaktı. Ama bunlar için çok erkendi. Beklemeliydi...
Joined: Jan 08, 2004
Posts: 1636
Location: Ä°stanbul
Posted:
Tue Mar 15, 2005 5:44 pm
Raistlin wrote:
''Kurallarla ilgili daha ayrıntılı bilgiyi Kelvor Camgöz'den alacaksınız. Kuralların umduğunuz gibi *esnek* olmayacağını da belirteyim."
Iste bu iyi degil diye düsündü Remy. Esneklikle arasi her zaman iyi olmustu ve bir sekilde burada da bazi sanslari olacagini düsünmüstü. Fakat bir diger açidan yaklasirsa, 250-500 arasi platin ona ileride istedigi esnekligi saglayabilirdi. Aklindan bunlar geçerken cüce'yi son bir kez süzdü. Arkasindan yüzünü yavasça asagi indirdi, köleler konusanlarin yüzüne bakma hakkina sahip degildi. Buna alissam iyi olur diye düsündü...
Gözlerini kapadı Cüce konuşurken o'da içinden tanrısına dua ediyordu, cüce konuştukça duası hızlanıyordu, sabrının sınırları sonuna kadar zorlanıyordu..Ve bir anda gözünün önüne lordu geldi, konuşuyordu o'nunla, öğütlerini tekrarlıyordu.
Değişmez 5 kuralını: Sabır, itaat, dürüstlük, inanç ve kılıcın gücüne olan saygı.
sustu susmaması gerektiğini düşündüğü halde sustu, arenayı beklemeye karar verdi, orada konuşacaktı, hatta konuşmayacak haykıracaktı!.....
_________________ Å?aÅ?ıran Antimodes Å?aka yapıp yapmadıÄ?ını anlamak için çocuÄ?a baktı
Raistlin Å?aka yapmıyordu.
Tanrının Antimodesin omuzundaki eli bir anda titredi.
Kelvor denen adam yaptığı işten sevk alıyordu... Tarzı biraz farklı olsada bu işi iyi bildiği kesindi. Çzerlerine boşaltılan soğuk su onu pek etkilememişti, nede olsa soğuk suda yıkanmaya alışık bir bünyesi vardı. "Beni izleyin pislikler! Çzerinize size layık bir şeyler giyeceksiniz!" diye bağıran Kelvor'un peşinden yürümeye başlamıştı bile. Anlaşılan epey çetin bir sınav vereceklerdi...
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.