Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: AldaTrudel
    Bugün: 11
    Dün: 23
    Toplam: 90340

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1633
    Üye: 0
    Toplam: 1633

    FrpWorld.Com :: View topic - HAYAT SINAVI ( RP)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     HAYAT SINAVI ( RP) View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Oren_Dautry
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Sep 23, 2003
    Posts: 2577

    PostPosted: Sun Feb 20, 2005 10:09 pm Reply with quoteBack to top

    Loredon şehrinde güzel bir sonbahar sabahıydı. Taş döşeli sokaklarda yürüyen atların nal sesleri hayatın ritmini oluşturuyordu. Surlarda gezen askerlerin bağrışmaları ve pişen taze ekmeğin kokusu, işte bunlardı Loredon sabahlarının vazgeçilmez öğeleri..

    İki yarıejder şehire yeni varmışlardı, bütün gece yolculuk yormuştu onları birhayli..

    _________________
    Bugün için yaÅ?a , yarın için hayatta kal..
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Andero
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jun 24, 2004
    Posts: 758
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 6:57 am Reply with quoteBack to top

    Günler boyu yolculuk... Canlı olan tek şeyin bitkiler olduğu yerlerde, hayvanların başlarını çıkartıp dostanece yaklaşmak yerine sizi gördükleri anda geri kaçtıkları yerlerde, hırsızların kol gezdiği, yaşamın unutulduğu, yokluğun yaşam olduğu bir çok yerde, medeniyetten uzakta, kıraç topraklarda... Ve son gece yolculuğun bitişinin heyecanıyla gece boyu....

    Uzun süredir yolculuk ediyordu iki kardeş. Geçmişlerindeki dışlanışlarıyla Lenen'in insanlara soğumasının ardından (ki bu soğuma nedense diğer ırkları da içermişti Lenen için) çekildikleri yaban ellerde geçirmişti bir kaç yılını iki kardeş ama Lenan yine dayanamamıştı ve onların arasına dönmeye karar vermişti. E haliyle Lenen'de onu yalnız bırakmamıştı.

    Kardeşinin kararını duyduğunda;

    -Paladinler... demişti Lenen sadece ve hemen eşyalarını toparlamaya başlamıştı bile; zira onun bu kararını asla değiştiremeyeceğini biliyordu.

    Günlerce süren yolculuk zaten aralarında inanılmaz bir bağ olan iki kardeşi birbirine daha da yaklaştırmıştı. Bir bütünün iki parçası....


    Çnceki gün, uzak bir tepeden bu şehrin surlarını gördüklerinde zaten yolculuktan iyice bezmiş olduklarından bütün güne ek olarak gece boyu da yol almışlardı. Bu yüzden yorgunluğunu en uç noktalarına kadar hissediyordu Lenen.

    Sabah, şehrin giriş kapısına yaklaşırken, zırhının üzerine giydiği cüppenin başlığını iyice suratına çekti. Uzun ve sivri yüzü, yüzünün yanından sarkan uzun dokunaçları, aynı dokunaçlardan kafasının arkasında olanlar ve onların arasındaki siyah uzun saçları zaten başlığın yeteri kadar hacimli görünmesini sağlıyordu ama Lenen insanları sevmiyordu işte. Onlara güvenmiyordu. Onlara tam olarak görünmek istememesi de bundan kaynaklıydı. Cübbesinin arkası kesilmişti ve oradan sırtına astığı çift başlı kılıcı görünüyordu.

    şehir kapısına yaklaşırken başını hafifçe eğdi.

    -İşte geldik kardeşim. Sonunda... Kaldığımız yerden devam edelim bakalım, onca yıldan sonra. dedi tok sesiyle.

    Bir an durdu. Ardından, 2,23'lük savaşçı başını kaldırmadan,

    -Ne yapman ve bana neyi yaptırmaman gerektiğini biliyorsun zaten. dedi.

    şehrin kapısına doğru ilerlemeye devam etti.

    _________________
    Sadness is my reward because I hate, because I am alone, because I exist. It is the thing which reveals my rage, my envy. I neither live nor die. I will always pursue her. I am sad, I am angry and, I am waiting my time, because I am it, revenge itself.
    Back to top View user's profileSend private message
    Oren_Dautry
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Sep 23, 2003
    Posts: 2577

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 11:49 am Reply with quoteBack to top

    Lenen ve Lenan, .. Gralis in oğulları.. Gralis Loredon krellığının sembolu ve koruyucusuolan altın ejderdi..Lenin ve Lenan da onun ikiz cocukları....

    Image

    Krallığın kuruluşundan beri Gralis burdaydı ve ilk kraldan son krala kadar hep krallığın yanında olmuştu...

    şİmdi ise kasabadaki insanlar iki yarı ejdere hüzün dolu gözlerle bakıyorlardı, geçtikleri yerde konuşmalar kesiliyordu..

    _________________
    Bugün için yaÅ?a , yarın için hayatta kal..

    Last edited by Oren_Dautry on Mon Feb 21, 2005 12:00 pm; edited 1 time in total
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Oren_Dautry
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Sep 23, 2003
    Posts: 2577

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 11:53 am Reply with quoteBack to top

    İki elf kardeş ise Loredon a sefil bir halde varmışlardı... Büyük kırmızı bir orc grubuyla kuzey ormanlarına göç etmekte olan koca ailelerini katletmişlerdii...Bütün akrabaları kardeşleri yoldaşları hepsi ölmüştü.

    Uyandıklarında etraf et kokuyordu, yanmış et, ve iğrenç orc kanı... önce bu kabustan uyanmayı sonra da asla uyanamamış olmayı dilediler...

    BU olayı bilen ve hatırlayacak tek onlar kalmıştı, bu da ailelerinin intikamını onlara bırakmıştı ama henüz değil.....

    _________________
    Bugün için yaÅ?a , yarın için hayatta kal..
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Oren_Dautry
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Sep 23, 2003
    Posts: 2577

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 12:02 pm Reply with quoteBack to top

    Pyard ın bu şehre gelişi ise bambaşkaydı...ogücün peşindeydi... Kırmızı ejderin altın ejderden aldığı bir taş...ejer bunu alabilirsen dünyanın en güçlü warlock u olacaktı, Kırmızının en son görüldüğü yer ise Loredon du..

    Altın ejderin kalbini sökmüş ve gökyüzünde bulutlara karışmıştı...

    Image

    _________________
    Bugün için yaÅ?a , yarın için hayatta kal..

    Last edited by Oren_Dautry on Mon Feb 21, 2005 4:46 pm; edited 2 times in total
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Oren_Dautry
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Sep 23, 2003
    Posts: 2577

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 12:17 pm Reply with quoteBack to top

    Xar ise herzamanki gibi büyücülük kulesinde deneylerle uğraşıyor büyü alışverişi yapıyor ve acemi büyücülere yardım ediyordu....

    Gelen kırmızı onun dikkatini oldukça çekmişti.. Gerçi şehrin koruyucusu Altın ejderi öldürmüştü ama onun için yeni bir araştırma alanı oluşturmuştu...

    Altın ejderde onun istediği ve aldığı birşey vardı.. kırmızı sırf bunun için gelmişti.. ama ne olduğunu bilmiyordu Xar, günlerdir kütüphaneydi ama hiçbir ipucu bulamamıştı...

    _________________
    Bugün için yaÅ?a , yarın için hayatta kal..
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Oren_Dautry
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Sep 23, 2003
    Posts: 2577

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 12:24 pm Reply with quoteBack to top

    Gyanid aaah zavallı Gyanid..ona gördüğü katliyamdan dolayı izin vermişlerdi...

    Altın ejdere yardım etmeye çalışırken ejderin nefesi yanındakilerin etlerini kemiklerinden söküp almış kalın zırhlarını eritmişti, ama en önemlisi kardeşiydi... o da orada öylece kalakalmıştı.... bir hafta sürdü tekrar konuşabilmesi..

    şimdi de ona izin vermişlerdi düşünmesi için , isterse orduyu terkedebilecekti...o da bir handa birasını yudumlarken buna karar vermeye çalışıyordu

    _________________
    Bugün için yaÅ?a , yarın için hayatta kal..
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Oren_Dautry
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Sep 23, 2003
    Posts: 2577

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 12:30 pm Reply with quoteBack to top

    Vainut o da bunu bekliyordu...İki yarıejder kardeş şehre dönmüşlerdi, ve şimdi onlara söylemek zorundaydı...
    dostlukları uzun zaman öncesine dayanıyordu.


    Babaları bir kırmızı tarafından öldürülmüştü..

    bunu onlara nasıl söyleyebilirdiki, şimdi karşıdan geliyorlardı,

    Vainut kafasında lafları toparlamaya çalışırken, derin bir nefes aldı...

    _________________
    Bugün için yaÅ?a , yarın için hayatta kal..
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Logan
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 29, 2004
    Posts: 1963
    Location: Gölgelerin İçinden,Kan Kusturmaya Geldim

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 2:18 pm Reply with quoteBack to top

    xar büyücülük kulesinde hiç bir şey bulamamış ama, o 2 eşsiz güzelikteki varlığın niye dövüştünü ve altın olanın yenildini anlaya bilmiş değildi,
    altın ejderin ölüsünü görmesi lazımdı,belki orda bir ip ucu bula bilirdi...
    ama sarayda tutuldunu biliyordu oraya girecek yetkisi yoktu nede büyüsü...
    baş büyücünü kapısına kadar gitti xar, arından kapıyı çaldı...

    _________________
    Ã?LÃ?M NEREDEN VE NASÄ°L GELÄ°RSE GELSÄ°N!!! Savas NaÄ?ralarmız kulakdan kulaga yayilacaksa ve silahlarimiz elden ele gececekse ve baskalari silah sesleriyle,savas ve zafer narâlariyla cenazelerimize agit yakacaksa Ã?LÃ?M HOS GELDÄ° SEFFA
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    high_elf
    BaÅ?büyücü





    Joined: Apr 15, 2004
    Posts: 398
    Location: Ýthaca, ABD

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 2:38 pm Reply with quoteBack to top

    Quote:
    İki elf kardeş ise Loredon a sefil bir halde varmışlardı... Büyük kırmızı bir orc grubuyla kuzey ormanlarına göç etmekte olan koca ailelerini katletmişlerdii...Bütün akrabaları kardeşleri yoldaşları hepsi ölmüştü.

    Uyandıklarında etraf et kokuyordu, yanmış et, ve iğrenç orc kanı... önce bu kabustan uyanmayı sonra da asla uyanamamış olmayı dilediler...

    BU olayı bilen ve hatırlayacak tek onlar kalmıştı, bu da ailelerinin intikamını onlara bırakmıştı ama henüz değil.....


    Halenoth şehrin surlarına yaklaşırken yolda karşılaştıkları ork pislikleri aklına geldi.. Aciz varlıklar.. Hiç yaşamayı hak etmiyorlardı, belki de onların da bir amacı vardı.. Belki.. Neyse ölen ölmüştü artık yapabilecekleri birşey yoktu..

    Sırtında duran uzun yayı kontrol etti dikkatle. Valen ağaçlarının sihiriyle şehrin en ünlü oduncusunun maarefetli ellerinin bir senteziydi bu yay.. İçinde ağacın asırlar boyunca gördüğü iyi, kötü bütün anıları tutuyordu.. Odun elflerin ilk savaşlarını da görmüştü, en büyük kahramanları da.. Halenoth tekrar katlettikleri ork ailesini düşündü. Çnlerindeki engebeli yolda aşmaları gereken bir engeldi sonuçta..

    Yavaşça abisine döndü.. Aslında kendisinden 15 dakika büyük olmasına rağmen bu mevzu aralarında hep şaka konusu olacak bir durumdu. Ağzını alayla açarak konuşmaya başladı..

    "Hişş küçük kardeş!! Günlerdir doğru düzgün birşey yemiyoruz... Çldürdüğümüz orkların etleri bile en son ziyaret ettiğimiz handaki yemeklerden daha leziz gözüküyordu.."

    Ardından şehirden dışarı süzülen taze ekmek kokusunu büyük bir özlemle içine çekti..

    "İşte bu aradığımız yer olabilir.. Ne dersin.. Düzgün bir han bulalım.. Hem baba yadigarı kılıcını da ork kanından tamamen temizlersin artık."

    şehrin kapısına doğru yürüyüşünü hızlandırdı, abisinin cevabını beklemeye tenezzül bile etmedi..
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Andero
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jun 24, 2004
    Posts: 758
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 2:43 pm Reply with quoteBack to top

    şehre girişleri son derece sakin olmuştu. Kapıdaki bekçiler onları tanımış olmalı ki hiç bekletmeden içeri almışlardı. Lenen şehre girince mümkün mertebe az kişinin kendisini görebilmesi için bayağı bir çaba sarfetmek zorunda kalacağını anladı. En kısa sürede başlığı daha büyük bir pelerin bulmalıydı. Başlığın iki yanından uçları görünen dokunaçlar aslında bu çabasının gereksiz olduğunu açığa çıkartıyordu ama o yine de kendini böyle daha rahat hissediyordu.

    Kardeşi dışında herhangi bir canlıya güvenmek gibi bir arzu yoktu içinde, tabii ki babası da hariç. Ama şehre, şehirlerine geldiğinde içinde bir şeyler oynamıştı. Kaç yıldır görmemişti burayı. Doksan üç yıllık yaşamının neredeyse yarısını bu şehrin dışında geçirmişti genç yarı ejderha ama şimdi, ama şimdi burayı tekrar görünce... Çzlemin yerini bıraktığı o duygu... Ne denirdi ki buna?

    şehrin kalabalık sokaklarında ilerlerken kendini bir an bu insanlara güvenmesi gerekiyormuş gibi hissetti... Ama hayır. Canlılar onun güvenini kaybetmişti. Bunu sadece tek tek geri kazanabilirlerdi. Duygularla değil.

    Başını kaldırmadan kısık sesle;

    -Babamızı görmek istiyorum Lenan. Çok yorgunum. Onun yanında dinleniriz. Ayrıca neredeyse 40-45 yıldır görmedik onu. Onu gerçekten özledim.

    Etrafı incelemenin ve unuttuğu şeyleri zevkle hatırlarken bunu belli etmemeye çalışan Lenen'in gözleri yolda birine takıldı. Bu, şehrin dışındayken tanıştıkları korucu Vainut'tu. Kardeşini dirseğiyle hafifçe dürttü ve başıyla o yanı gösterdi.

    -Bak... Orada... dedi hafifçe.

    -Konuşmayı çabuk bitirsen iyi olur. Zira babamızı bir an önce görmek ve en kısa zamanda biraz dinlenmek istiyorum.

    _________________
    Sadness is my reward because I hate, because I am alone, because I exist. It is the thing which reveals my rage, my envy. I neither live nor die. I will always pursue her. I am sad, I am angry and, I am waiting my time, because I am it, revenge itself.
    Back to top View user's profileSend private message
    Horcoel_Baator
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Oct 22, 2004
    Posts: 673
    Location: BoÅ? boÅ? gezindigi Ankara sokaklarından..

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 3:42 pm Reply with quoteBack to top

    Maegnar seri bir haraketle kısa kılıçlarını geri kınlarına yerleştirdi..Bir yandanda gözüyle onu beklemeden giden kardeşine baktı..

    ''Hıh dedi..''Küçük kardeşmiş..''

    Ork cesedini tekmeleyerek gerisin geriye dönerek Halenoth un arkasından hızla ilerlemeye başladı..

    ''Günlerdir birşeyler yemediğimiz konusunda seninle hemfikirim''Küçük'' kardeşim..Umarım son gittiğimizden daha kalitelidir..Yoksa dediğin gibi öldürdüğümüz orkların etiyle beslenmek zorunda kalacağız..''dedi gülümseyerek..Elini kardeşinin sırtına götürerek de bir yandan..

    ''Hadi gidelim..''

    Elf rp sini dikkatli yapmalısın .. elfler arasında kan bağı güçlüdür, orclardan tiksinirler.. kibirli ve soyludurlar.

    _________________
    ''No matter what I do, no matter how hard I try,
    the ones I love will always be the ones who pay..''
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Lysana
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 28, 2004
    Posts: 716
    Location: Arborea

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 4:39 pm Reply with quoteBack to top

    İşte yarı ejder kardeşleri görmüştü onları başka yer ve zamanda görse daha mutlu olurdu,zira yarı ejderlerin babası ölmüştü ve bu üzücü haberi vermek ne yazıkki vainut'a kalmıştı.
    Derin bir off çekti kardeşler birazdaha yaklaşınca zoraki gülümsemeye çalıştı "Selamlar dostlarım yeniden karşılaşmak beni sevindirdi" elleri soğuk soğuk terlemeye başladı yumruklarını sıktı ve konuşurken sesinin titrememesi için elinden gelen gayreti gösterdi "daha fazla uzutmanın alemi yok üzücü bir haberim var" bir an duraksayıp başını öne eğdi "Babanız öldü dostlarım bir kırmızı tarafından öldürüldü" işte söylemişti herşey biranda olup bitmişti kardeşlerin yüzüne bakmaya cesaret bile edememişti.

    _________________
    Bir Å?ehir,kalesini asla kaybetmez;
    eÄ?er onu taçlandıran duvarlar tuÄ?ladan
    deÄ?il de insandan ise..
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Efla
    Site Admin
    Site Admin





    Joined: Apr 10, 2004
    Posts: 3916
    Location: Ankara

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 4:58 pm Reply with quoteBack to top

    Uzun yıllar gurbet, ayrılık ve yolculuk. Hepsi sona ermiş gibiydi artık. İnsanların arasında geçirilrn onca yıl geride kalmış, yine insanların arasında geçirilecek onca yıla doğru yelken açılmıştı. Ama burası evdi işte, 43 yıldır görmediği babasını, atasını, göreceklerdi. Garip bir duyguydu onun için. onca yıldan sonra. Fakat güzel bir duygu. İstenebilecek diğer şeylerin ötesinde. Tanrısına hizmet etmek gibi...

    Evet Lenan hayatını tanrısının yoluna adamıştı. Bu ona dışlansa bile kimseyden nefret etmemesini öğretmişti. Kardeşinden farklı kılan bir özellikti bu onu. Sahi kardeşiyle ne kadar da benziyordular. İkiz kardeşler... Ne kadar çok benzer yönleri vardı. Kaderleri aynı çizilmişti bir kere. Farklı yöntemlerle aynı yolda yürüyorlardı...

    Görünüşlerinde de ufak farklılıklar vardı. Saçları da kardeşininki kadar uzun değildi. Yarı ejder yüzünün verdiği hatlara rağmen sukünet okunabiliyordu yüzünde. Kardeşinin ise diğer insanlara karşı bir tepkisi vardı. Çnyrgı denilemezdi aslında. İnsanların onca yardımın karşılığında onlara kovarak teşekkür etmeleri pek kibarca değildi. Lenan'da kin duymasını engelleyecek birşeyler vardı fakat kardeşi bundan kurtulamamıştı. Bu yüzden güvenebileceği pek kişi kalmamıştı kardeşinin. Bir babası bir de kendisi.

    Kılıcı kınına sokulmuş, kalkanı sırtına takılmıştı. şafak vaktiydi. Güneşin yeryüzünü yalayıp geçen ışınları sarı bir renk veriyordu etrafa tıpkı onlar gibi altın rengi... Ve gökyüzü kızıldı henüz kan gibi. Ama sanki şafağın kızıllığı daha bir kızıldı bu günlerde. Kimbilir belki de ona öyle geliyordu. Belki de eve dönmenin heyecanı bütün rekleri daha canlı kılıyordu.

    Yorgunluğuunu bastıran şey heyecanıydı garip bir heyecan. Tamamen mutlu bir heyecan değildi nedense. İçinde sebepsiz bir sıkıntı vardı. Kimbilir belki de sıkıntı değildi. Onca yıldır uzak kalmış olmanın verdiği bir duyguydu belki. Duyguları tasfir edilmekten uzaktı. En azından kendisi anlatamıyordu.

    Ve en sonunda şehrin kapılarına geldiler. burda tanınırlardı. Atalarıydı çünkü buranın kouyucusu. şehrin kapıları tereddütsüz açıldı. Kardeşinin isteği üzerine insanların az olabileceği yerlerden gitmişlerdi. İnsanlardan çekinecek birşeyi yoktu Lenan'ın. Ne kadar dışlasalar da yine yardım ederdi. Kaldı ki buradaki insanlar onlara kötü davranmamıştı atalarından dolayı. Ama bir değişiklik vardı. Yıllar birşeyler mi değiştirmişti. İnsanlarda çekinir gibi bir hava vardı. Bir tedirginlik. Etrafı hafiften süzdü. Dimdik yürüyordu yolda. Utanacak hiçbirşeyi olmadığını gösterircesine...

    Kardeşinden bir işaret gelmişti. Birisini işaret ediyordu. Kardeşi konuşmasını söylemişti. Evet hep öyle olurdu. Belki de insanlar Lenen'in konuşmayı pek sevmediğini düşünürlerdi hep. Belki de gerçek nedenini hiç bilemeyeceklerdi. Ama hal böyleyken konuşmak Lenan'a düşüyordu. Bu gocunduğu birşey olmazdı asla.
    Gördükleri kişi bir korucuydu. şehrin dışındayken tanıştıkları korucu Vainut... Konuşmayı kısa kesmesini istemişti kardeşi. İsteklerini onaylarcasına kafa salladı. Fakat bir konuşmayı kısa kesmek bazen kabalığa yol açabilirdi. Zira konuşmalar sürmesi gerektiği kadar sürerdi. Bu insanlardaki gariplik onun da yüzünden okunuyordu. Yüzünde endişenin çizgileri vardı. Tıpkı diğer insanlar gibi...

    Uzatmanın alemi yok demişti korucu da. Pek iyi görünmüyordu. VE en sonunda sözleri sonsuz bir boşlukta yankılanırcasına çınladı kulaklarında. Lenan'ın nefesi kesildi ilk önce sonra iyice sıklaştı nefes alması. Közleri kararmıştı adeta. ama fal taşı gibi açılmış boşluğa dikilmişti. Ama baktığı hiçbir şeyi görmüyordu. Kısa süre sonra gücü tükendi. Ciğerinden boşalan koca bir nefesle dizlerinin üztüne yığıldı. Sesleri yorumlamıyordu beyni sanki başka bir zamanda başka bir yerde söylenmiş hatırlardı. Dizleri üstünde kalakalmıştı öyle. Bağırmak istese de sesi çıkmadı. Bağırmazdı da zaten.Hüzün hayal kırıklığı acı... Kendinde değildi sanki. Kötü bir rüya mıydı bu. Kabusların en büyüğü...

    _________________
    Chaos is the law of nature,
    Order is the dream of man.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Horcoel_Baator
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Oct 22, 2004
    Posts: 673
    Location: BoÅ? boÅ? gezindigi Ankara sokaklarından..

    PostPosted: Mon Feb 21, 2005 6:04 pm Reply with quoteBack to top

    Maegnar kardeşi ile beraber kapıdan geçerek şehre doğru ilerleyişine devam etti..Elflere özgü narin ve hızlı adımları kötü hatıralarının zihninde yankılanması ile lekeleniyordu sanki..Birkaç adım daha ilerledikten sonra durdu..Başını soylu ve dimdik birşekilde yukarı doğru kaldırarak etrafına doğru bakmaya başladı..

    Yukarıya bakıyordu elf..Dalmıştı..Gökyüzüne her bakışı içinde alevlenen bir arzuyu tetikliyordu sanki..Tüm ailelerinin öldürülüşü..Eğer sağ salim varmayı becerebilselerdi kuzey ormanlarına..O kırmızı ejderhaya içinden bildiği her laneti okudu..Keşke önceden haberi olsaydı bu tehlikenin..Ancak saldırı bir anda olmuştu..Leş kokulu orclar ve o koca kırmızı alev saçan dehşet..Maegnar koşarak atılmıştı orcların üstüne..Kardeşi ise herzamanki gibi yayı ile attığını vuruyordu..Başta herşey iyi gibiydi..Taa ki kırmızı kanatlarını açıp dehşetini elflerin üzerine salana kadar..

    Maegnar birer birer izledi bu korku üzerine akranlarının düşüşünü..Ancak kendisi yetiştiriliş disiplini nedeni ile kendini zorlayarak da olsa yılmadan ilerlemeye devam etmişti orcların arasında..Attığı her bir adım ritmikti...Kılıçlar ise havada bu ritme tempo tutuyordu sanki..Hızla ilerleyerek bir orkun boynuna saplamıştı kısa kılıcını..Kardeşi ise okları ile birçok orku yere sermişti bile..Kılıcını geri çekerken kalbindeki korkunun arttığını hissetti..Ve üzerine düşen o koca gölgeyi..Kafasını korkarak gölgenin sahibine çevirdiğinde ise..

    Yüzünde ise bir alev dalgası hissetmişti..Ve elflerin aklında yankılanan bitmek bilmeyen çığlıklarını..Sonrası karanlıktı..Sonsuz bir karanlık..

    ''Bizi sağ bıraktığına pişman olacaksın Kırmızı..Atalarımın ruhu ve döktüğün akrabalarımın kanları adına yemin ediyorum..''diye fısıldadı elf kılıçüstadı kendi kendisine..Ejderha gibi güçlü bir varlıkta olsa onunda zayıf noktaları olmalıydı..Yoksada Maegnar bulmaya kararlıydı..Ailesinin kanı yerde kalmayacaktı..İntikamlarını alıcaktı o kırmızıdan..Nasıl olacagını kendiside bilmiyordu ama bir şekilde alacaktı..

    Elf savaşçı yüzündeki nefret ve korku dolu ifadesini geride bıraktı ve boşta kalan yumruğunu sıktı..Burnundan garip bir tıslama çıkarttıktan sonra narin bir hamle ile arkasında duran kardeşine döndü..

    ''İnsan şehri..''diye fısıldadı elf asil ve aşağlayıcı bir ses tonu ile..''Yanımdan ayrılma küçük kardeşim..Sende bilirsinki insanlara asla güven olmaz..''

    Maegnar kardeşine bunları fısıldadıktan sonra etrafındaki insanları inceleyici bir bakış attı..Ve ardından tekrar kardeşine doğru yöneldi..

    ''Artık birbirimizden başka hiçbirşeyimiz kalmadı kardeşim..Hiçbirşeyimiz..''
    dedi ve kardeşinin tepkisini beklemeye başladı..

    _________________
    ''No matter what I do, no matter how hard I try,
    the ones I love will always be the ones who pay..''
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.62 Saniye