Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: LucieBarba
    Bugün: 30
    Dün: 35
    Toplam: 90394

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1796
    Üye: 0
    Toplam: 1796

    FrpWorld.Com :: View topic - OYUNCULARIN RUH HALİ???
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     OYUNCULARIN RUH HALİ??? View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Mon Dec 05, 2005 9:28 am Reply with quoteBack to top

    Sizce oyuncular daha çok, canlandırdıkları karekterleri kendi kişililklerine göremi yönlendiriyor,yoksa olmadıkları bir kişi gibimi yönlendiriyorlar?

    Sizce hangisi daha zor ve hagisi gibi davranılmalı?

    evt dm ve player'lar parmaklarınıza kuvvet Very Happy .

    (kendi oynadığınız ve oynattığınız oyunlardanda örnekler bekliyorum Wink ).

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    SacoKhan
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 10, 2005
    Posts: 2585
    Location: YalnızlıÄ?ın hüküm sürdüÄ?ü yerden

    PostPosted: Mon Dec 05, 2005 11:35 am Reply with quoteBack to top

    Çok belirgin durumlar haricinde playerlarla karakterlerinin mantıkları aynıdır.Yani player duruma hemen kendi mantığını öne sürer.Sadece belirgin durumlarda karakteri gibi davranır.

    _________________
    And i still wonder if you ever wonder the same!...
    Back to top View user's profileSend private messageICQ Number
    Beckett
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Oct 19, 2005
    Posts: 523
    Location: underworld

    PostPosted: Mon Dec 05, 2005 1:36 pm Reply with quoteBack to top

    Ben daima oynadığım ırk yada karakter gibi davranırım,yani ona benzemeye çalışır ona göre oynarım.Bana görede doğrusu budur.

    _________________
    Bu İsaret Kaos Tanrısının
    Bu,Kılıcların Tanrısının
    Bu,hayatın
    Bu da olumun
    ..... Bilmen gereken bunlar.....
    Geliyor zamanı Tanrıların;
    Hayatın ve Olumun...
    Back to top View user's profileSend private message
    Chade_Fallstar
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Aug 30, 2005
    Posts: 133

    PostPosted: Mon Dec 05, 2005 1:56 pm Reply with quoteBack to top

    doğru olanı karektere göre oynamaktır anca öyle doğru bi oyun elde edilebilir bn her çeşid karakterle oynayabilirim mesela, karakterim neyse ona göre davranırım, sonuçta oyun rol yapma oyunu demi Dil ama bn genelikle hırsız karakterler oynatmayı severim bunun sebebi oynarken zevk almamdır peki bu göre bnim mantığıma uyuyomu bu? tabi ki hayır gerçek hayatta hırsızlık yapıyormuyum ? tabii ki hayır yani insanlar her zamn kendi mantığıyla değil karakterinin mantığıyla hareket etmek zorundadır
    Back to top View user's profileSend private message
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Mon Dec 05, 2005 9:32 pm Reply with quoteBack to top

    İlk seviyelerde bir karakteri yaratıldığı gibi oynamak daha kolaydır. Daha basit düşünmek yeterli gelmektedir. Ancak oyun ilerledikçe ve karakterin gözünüzdeki değeri büyüdükçe karakterde gittikçe size benzemeye başlar. Adam savaş çılgını dahi olsa "Dur bakalım bir tuzak olabilir" yada "Saldırmayayın bu adam beni öldürürse..." felan dedirtmeye başlarsınız karakterinize.

    Oyunun başında karakterin çok iyi oturtulması gerekir. Uç noktalardan bir şeyler serpiştirip kişilik kazanılmalı ve bu kişiliğe göre karakter canlandırılmalıdır. Ancak CN bir savaşçı yaptım deyipte oynamaya başlayan kişi ilk başlarda içinden XP. diye bağırarak her gördüğüne saldırırken, bir süre sonra karakterinin ölmesini istemeyen oyuncu tarafından bambaşka bir şekilde oynatılmaya başlanır.

    DMlerde de bazı sorunlar olur bu durumda. Karakterine gerçektende zayıflıklar veren. Karakterinin kişiliğini oturtmak için DMye karakteri hakkında çok fazla bilgi vermiş oyuncuyu DM ister istemez kullanmaya başlar. Bütün grubu yönlendirmek için bu karakteri kullanır ve birde bakarsınızki siz daha iyi rol yağptığınız için hep sizin başınız belaya giriyor bütün savaşlarda hep sizin başınız yanıyor. Olmadık yerlere sürükleniyorsunuz ve diğer karakteri hakıında hiç ayrıntıya girmemiş kişiler gayet rahat oynuyorlar. Sonunda bu sizin karakterinizin özelliklerinide takmamaya başlar.

    Bence en iyi yöntem şu. Karakterin wisdom'ı ne kadar düşük ise oyuncu ile DM arasında anlaşarak ona göre adama zayıflıklar verecek. 18 wisdoma sahip biri 10 wisdom'a sahip birinden daha az takıntıya ve daha basit takıntılara sahip olacak. Seviyenin ilerlemesi ile wisdom'ına veren kişilerde takıntılarının bir kısmından kurtulacaklar.

    Karakterler kişiliklerine göre oynanmalıdır. Ancak DMlerinde bu kişilikleri kullanmamaları gerekir. DMler kişiliğin,i oynamayı bir zayıflık haline getiriyorsa o zaman suç DMnin olur.

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    uwriel
    Süresiz BanlanmıÅ?tır





    Joined: Oct 03, 2005
    Posts: 56

    PostPosted: Mon Dec 05, 2005 9:39 pm Reply with quoteBack to top

    bence dm karakterleri kendi yaratmalı, her yönüyle. takıntısı, beğenisi, beklentileri dm tarafından belirlenmeli. oyuncuya ise sadece ROL YAPMAK kalmalı. senaryonun kusursuzlugu açısından ,ki bu oyunun zewkini direkt olarak etkileyecektir, bu nokta çok önemlidir.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    barabus
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 18, 2005
    Posts: 400
    Location: istanbul

    PostPosted: Mon Dec 05, 2005 10:08 pm Reply with quoteBack to top

    fantastik dünyada yaşıyan hangi karakteri gerçek hayatta yaşatabiliriz kii ;

    ben oynattığım karakterleri normalde gerçekte asla olamıyacağım şeylerden seçiyorum tabii buna göre de karakterlerin davranışları ona göre abartılı oluyor yani ben normal hayatta oldukçA affedici yada alçak gönüllü olmama rağmen (mesela) benimkarakterlerimi kimi zaman çok katı ve oldukça kendini beğenmiş oluyorlar

    ama bununla beraber yaptığım karakterler le aynı yönde düşündüğümüz de olmuyo değil;
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Shevarash
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 15, 2005
    Posts: 1310
    Location: Ä°zmir

    PostPosted: Tue Dec 06, 2005 8:18 am Reply with quoteBack to top

    Türklider ile bu konuda bir araştırmamız var , daha geniş tabana ulaştıktan sonra tamda bu konuya uygun olan sonuçları açıklayacaktık zaten Smile
    Back to top View user's profileSend private message
    Türklider
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Sep 14, 2003
    Posts: 1308
    Location: AFYON! Hehehehe...

    PostPosted: Tue Dec 06, 2005 5:07 pm Reply with quoteBack to top

    yalniz_insan wrote:
    bence dm karakterleri kendi yaratmalı, her yönüyle. takıntısı, beğenisi, beklentileri dm tarafından belirlenmeli. oyuncuya ise sadece ROL YAPMAK kalmalı. senaryonun kusursuzlugu açısından ,ki bu oyunun zewkini direkt olarak etkileyecektir, bu nokta çok önemlidir.


    Bu görüşe tamamen zıt düşünüyorum. Bence oyuncu kendi karakterinin her ayrıntısını belirlemeli ve ona göre rolünü yapmalıdır. DM bence pek bir şeye karışmamalı ki oyuncu, oyuncu olduğunu anlasın Wink DM'in işi oyun oynamak değil, oyunu hazırlamaktır. WinkWink Tek başına oynasın madem her şeyi kendisi belirleyecek Very Happy

    Onun haricinde, araştırmamızdan bahsedecektim fakat fikir babası bi konuşsun da ona göre yazayım diye bekledim...

    Saygılarımla...

    _________________
    Türklider...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN MessengerICQ Number
    mefistofeles
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: May 12, 2005
    Posts: 481

    PostPosted: Tue Dec 06, 2005 8:17 pm Reply with quoteBack to top

    oyun oynarken karakterin bazı zaaflarını dm belirleyince sanki daha iyi oluyor ama ne olursa olsun bu bir roş yapma oyunu profesyonel olan her türlü karakteri oynatır diye düşünüyorum tabi bana sorsanız sen profesyonel misin diye değilim neden çünkü her zaman wizard oynarım Very Happy
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    uwriel
    Süresiz BanlanmıÅ?tır





    Joined: Oct 03, 2005
    Posts: 56

    PostPosted: Thu Dec 08, 2005 10:31 am Reply with quoteBack to top

    Türklider wrote:
    yalniz_insan wrote:
    bence dm karakterleri kendi yaratmalı, her yönüyle. takıntısı, beğenisi, beklentileri dm tarafından belirlenmeli. oyuncuya ise sadece ROL YAPMAK kalmalı. senaryonun kusursuzlugu açısından ,ki bu oyunun zewkini direkt olarak etkileyecektir, bu nokta çok önemlidir.


    Bu görüşe tamamen zıt düşünüyorum. Bence oyuncu kendi karakterinin her ayrıntısını belirlemeli ve ona göre rolünü yapmalıdır. DM bence pek bir şeye karışmamalı ki oyuncu, oyuncu olduğunu anlasın Wink DM'in işi oyun oynamak değil, oyunu hazırlamaktır. WinkWink Tek başına oynasın madem her şeyi kendisi belirleyecek Very Happy

    Onun haricinde, araştırmamızdan bahsedecektim fakat fikir babası bi konuşsun da ona göre yazayım diye bekledim...

    Saygılarımla...


    şimcik şöyle oluyor. ben sadist, megaloman ve aynı zamanda manik depresiflik belirtileri gösteren bir rogue hazırlasam ve bunu oynatmayı düşünsem, aklımdaki karakteri, yaptığım eylemleri, arkasındaki sebepleri teker teker dm'e açıklamak zorunda kalırım. neden yoldan geçen kücük bir cocugu sokak arasına çekip bogazını kestiğimi, ardından sapıkça kahkahalar atarken bir anda cesedine sarılıp ağlamaya başladığımı ancak dm'e basitçe anlatabilirim; benim karakterim sadist, hede hödö diye. karakterdeki tüm detaylarımı, tüm beklentilerimi mümkün değil dm'e yansıtamam. ayrıca player her zaman kötüdür, potansiyel suçludur çünkü hayatta kalmaya çalışır, ne kadar umursamıyorum dese de bunları. bu da karakterin gerçekçiliğini son derece zedeler.
    olayın bir diğer boyutu da şudur. dm'ler ne yazık ki oyun ortamını yaratırken, oyunculara baglı kalırlar. yani bir grupta uzman tankçı yoksa karşınıza tamir edilmesi gereken bir sherman ve bu sherman'ı kullanarak yok edilmesi gereken bir hedef çıkmaz genelde. durum böyle olunca farklı birşey giriyor devreye. birbiriyle ilgi alakası olmayan, kaderin cilvesi olmaktan da öteye geçen gruplar görüyoruz karşımızda. neden ? çünkü seçimler playerların elinde oluyor. bundan sonra da şöyle enstanteneler görüyoruz. soylu bir elf prensesi yanında ayyaş bir hırsızla gezerken karşılaştıkları paladinle hoş bir diyaloga girip geceyi handa geçirmeye karar verdikten sonra, sabaha karşı odalarına eeh eytere bea ! nidasıyla giren barbara da müsamaha gösterirler oyun sürsün diye.
    zaten bu tartıstıgımız olgunun Fantasy Role Playing oldugunu düşünürsek, burada yapılması gereken oyunculugun, gerçekten "oyunculuk" yapmaktan yani rol yapmaktan ibaret oldugunu görürüz. hiç bir sinema, hiç bir tiyatro hazırlanmamıştır ki oyuncular gidip ben şerefsiz olucam, ben kumaş tüccarı olucam desinler... o zaman bırakalım oyunu da senaristler oynasın değil mi ? ehi ehi ehi. kih kih kih. lay lay lay. simili simili simili.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Dec 08, 2005 11:24 am Reply with quoteBack to top

    DMnin yarattığı karakterle oyun olmaz ama. Hiç bir oyuncu DMnin hayalindeki oynayamaz ve oynamak istemez. Tek bir kişinin elinden çıkma karakterler yerine pek çok kişinin elinden ayrı ayrı çıkmış karakterler bence gerçeğe daha yakın olur.

    Senin bahsettiğin sorunu gidermek için çözüm DMnin bazı kısıtlamalara gitmesi olabilir. Sadece savaşçı olabilirsiniz ve orduda yer alacaksınız derse o zaman zaten istediği alana fazlasıyla indirgemiş olur. Ancak bununda daha fazla açılması olasıdır. Mesela hepside bir örgüte bağlı olabilir.

    Elf prensesini korumaya ant içmiş paladin ile barbar eskiden arkadaş olabilir ve eskiden arkadaşları olan bir hırsız kazandıkalrı parayla kendine kurduğu yaşamı kumar derdinden kaybettiğinden ayyaş olmuş olabilir. Mühim olan gruptaki kişilerin o zamana kadar birbirleri ile olan ilişkilerinin nasıl olduğudur. Yani kimin sözü asıl dinlenendir, yada kim kimin hangi yönünü sevmemektedir.

    Ayrı ayrı pek çok karakteri bir araya getirmek kolay olabilir ama başkasının istediği bir karakteri oynamak çok daha zordur. Filmlerde belirli bir senaryo vardır ve ne yapacağın o yüzden belidir. Saatlerce çalışırsın. Ama insan kendine uymayan istemediği bir kişiliği, hemde doğaçlama olarak olarak oynayamaz.

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Türklider
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Sep 14, 2003
    Posts: 1308
    Location: AFYON! Hehehehe...

    PostPosted: Thu Dec 08, 2005 11:05 pm Reply with quoteBack to top

    Zaten bu tarz bir olaya izin veriyor olması DM'in suçu olacaktır. Birbirinden alakasız karakterleri genelde "özgeçmişini oynama" yolu ile bağlarız biz. Tecrübeli bir DM ve oyuncuyu anlayan DM olmakla, oyundan zevk alDIRmayı bilmekle alakalı bir olay. DM'in kurduğu karakterlerin en fazla statları olur, diğerlerini mecbur oyuncu kendine göre yontmak zorundadır. "Abi senin karakterin biraz pinti, yapmamalısın bu hayrı" dediğinde DM, oyuncu "bana ne ben artık pinti değilim hidayete erdim, hem alignmentimde good yazıyo niye pintiyim?" derse hiç yakışık almaz. İki cümle de gayet oyun etiğine aykırı davranışlardır... Smile 1- DM oyuncuyu kısıtlamamalıdır, 2- Oyuncu inatla DM'e karşı gelmemelidir ve bir karakterle başlamışsa çok büyük bir değişim olmadıkça o konsepte devam etmelidir.

    Bizim insan barbar, halfling rogue, elf ranger, elf sorcerer, insan cleric, insan fighter'dan oluşan grubumuzda ben DM olarak "nasıl tanıştınız?" dedim, aldığım cevap şimdiye kadar aldıklarımın en iyilerinden biriydi:

    Quote:
    Barbar: Ya işte bi gün dağda giderken ben, hem kendim biraz yalnız bi insanımdır, bu halfling geldi, "Abi abi," dedi, "dev kovalıyo yardım et" dedi, gittim baktım hakkaten de dev... Biraz benden uzunca bişey... Vurdum baltayı öldürdüm. Sonra ikimiz takıldık.
    Rogue: Derken şehre indik, orada bu fighterı bulduk handa meğer dövüşebiliyomuş filan, iş arıyomuş, biz de arayalım dedik üç kişi olduk.
    Elf Ranger: Biz de tam ormandan çıkmışız böyle "aa şehir" deyip daldık, insanlarla muhabbet ederken filan bunlara rast geldik. Çç beş hoş sohbetten sonra...
    Elf Sorcerer: tanıştık filan. Sonra da tapınakta bi işimiz çıktı, orada da bizim işleri gören ruhban arkadaşımızı da yanımıza aldık...


    ve bunları gayet de oynayarak, istemsiz bir organizasyonla filan anlatıyolar, espiriler bişiler... Madem abuk subuk tiplemeler oynamak istiyolar, nasıl biraraya geldiklerini sorun. Basit ama gayet etkili bir Emine Beder tarifidir. Wink

    Bu arada o karakterlerin hepsini bizzat ben hazırlayıp kağıtları önlerine verdim ama hiç bir şekilde RP'lerine karışmadım. O nedenle de 3 haftadır oynayamadığımız halde hepsi aynen eski gazla devam edebiliyorlar. Kimse karakterine karışılsın istemez, kimse RP'sine karışılsın istemez. Çok yanlış bir yoldur ve şiddetle men ediyorum yeni başlayan arkadaşları bu tarz davranışlardan... Tecrübesiz ve bilgisiz bir adamın yapacağı davranıştır, KESİNLİKLE ve ISRARLA kaçınılması gereken bir davranıştır. DM'in "işte abi gidiyonuz" lafındaki gidiyonuz bile oyuncuya batar...

    Saygılarımla...

    _________________
    Türklider...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN MessengerICQ Number
    uwriel
    Süresiz BanlanmıÅ?tır





    Joined: Oct 03, 2005
    Posts: 56

    PostPosted: Fri Dec 09, 2005 12:53 pm Reply with quoteBack to top

    herşeyi geçtim zarları dahi dm in atması gerekir. senin saldırı zarın, skill checkin ya da her neyse onlar bile bence, dm tarafından atılmalıdır. ben oyunun her yönünü bırakıp sadece rol yapma üzerine odaklanmak istiyorum zaten aradaki fark bu. hem dm'in senaryosunu begenmediysen oynamak zorunda değilsin ya ? ayrıca gerçek bir role playing oyuncusu her türlü karakteri yönetebilmelidir, ya ben elflikten keyif alıyorum, mage olucam, nerede benim tanrım ! gibisinden sözler sizi kısıtlamaktan öteye gidemez. o zaman RP yi değil KARAKTERİ sewmiş olursunuz. çok farklı şeyler. rol yapmaktan keyif alan biri, her dünyada her oyunda konusu ne olursa olsun basarıyla oynayabilir. karakter sewen biriyse anca eline ok yay werirsiniz, takılır..
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Darkgnome
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 31, 2004
    Posts: 3918
    Location: Ankara

    PostPosted: Fri Dec 09, 2005 1:18 pm Reply with quoteBack to top

    Yalnız FRP bir tiyatro oyunu değildir. Sadece bir oyundur. Eğer istersen farklı al ama ben eğlenmek için oynuyorum bu oyunu. Ayrıca Karakteri sevmek bence çok önemlidir. Bu onun gibi hissetmenizi sağlar. Onunla daha fazla bir bütün oluşturursun.

    Zarlar konusunda bencede bzıları gizli atılmalıdır. Hırsızların saklanma zarları, çalma zarları, fark etme zarları, dinleme zarları. Ama saldırı zarları bence oyuncu tarafından atılmalıdır. Oyunun zevkine zevk katan bir durumdur. Oldukça hareketli olan bir sahneyi canlandırıken oyuncuların yerde yada masada iki kolu yanda, "bana verilen açıktan yararlanarak yere dengesini kaybetmiş rakibime kılıcımı yukarıya kaldırıp tüm gücümle vurarak saldırıyorum" demektense birde en azından o anki duygularına göre zarlarını atmasıda önemlidir.

    Biliyormusunuz bilmiyorum çoğunlukla insanlar farklı durumlarda farklı şekilde zarlar atarlar. savunmalı bir savaşta zarları nazikçe atan kişiler deli gibi saldırıken sanki zarlarıda kılıcı savururmuş gibi savururlar. Neyse.

    şurası varki, eğer ıyuncular hareketlerini gösterebilecek kadar geniş bir alana sahiplerse ve bunu yapıyorlarsa o zaman onlar hareketleri gösterirken DMde zarları atabilir. Buda güzel olabilir. Ama oyuncunun eline zar değmelidir.

    Karakter yaratımında ise oyunu karakterini yaratacaksa kendi atmalıdır. Kendi karakteri olduğuna daha çok inanır.

    Sonuç olarak oyuncuların kendi karakterlerini yaratmaları gerekir diyorum. Bu eğlence için yapılan bir oyundur. Sizi her ne kadar pek çok şey katsada eğlencelik bir oyun olduğunun bilincinde olunması gerekir. Bir oyuncu kendine göre bir karakter yaratıldığında her dünyada her kural sisteminde oynamaktan zevk alabilir.

    Kendisi tarafından yaratılmamış ve kabullenemediği bir karakteri oynamaya zorlanmış bir oyuncu ise tam performansını veremeyeceğinden hem kendisi işkence çeker hemde diğer oyyuncuları işkence çekmesine sebep olur.

    Ben bu durumu yaşadığım için biliyorum. Başkasının yarattığı karakterlere sahip 3 oyun oynadım ve 3'ün dede çok sıkıldım. 2'si oyunu hiç bilmediğim zamanlarda olduğu için diğer insanlarada ,inanılmaz sıkıcı zamanlar yaşattığımı biliyorum. Tecrübesiz bir oyuncuya paladin oynatanlar utansın!

    _________________
    Göz alıcı tepenin yerinde artık binalar yükseliyor. Büyük, ulu; ama büyüleyici mi? Sislerin ardından ıÅ?ıÄ?ı daha net görürdüm, Å?imdi, kalabalıÄ?ın içinde, koca bir boÅ?luktayım.
    Eskisi kadar zevk vermese de, son bir kez daha!
    "
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.62 Saniye