Bir Kurbağa adam (ki kendisi special characterdir ve oynatan kişi abimdir:)),bir cleric(Erythnul),bir Black Paladin(Nerul,ki o da benim) ve hizmetimdeki bir drow rangerdan oluşan partimiz yeni ulaştığı şehirde milleti kıllandırmadan şehirde hangi tanrıların tapınağı olduğu hakkında bir araştırma yapmak istedik.Benim oynattığım paladin yalan söyleyemediği için clerice şu tavsiyede bulundum:'bir dilenciye git,tüccar gibi davran ve manastırlara tüüsü sattığını söyleyerek manastırlar hakkında birşeyler öğren.'Bunun üzerine cleric ilk bulduğu dilenciye yanaşır ama dilencinin daha muhabbetin başında amuletini çıkarıp bir Erythnulcu olduğunu göstermesi üzerine clericin kanı ısınır ve tütsü yalanından vazgeçerek gerçekleri olduğu gibi anlatır.Dilenci clerici Erythnulcuların takıldığı saygın bir hana götürür.Dilenci clarici içeridekilere tanıştırır,barmen gülüser ve clerice:hoşgeldiniz sayın cleric,nasıl yardımcı olabilirim?
cleric:manastırlara tütsü satıyorum:D
bunun üzerine grup gülmekten yarım saat kendine gelemez...
Yine bizim şu kurbağa adam,paladin,cleric ve rangerdan oluşan meşhur dörtlümüzüni de sorcerer eklenmişti),bir önceki gün geçtikleri şehirde 5 guardı ezip geçmeleri üzerine arkalarından yollanan 8 fighterla ormanda,geceleyin kapışma sahnesi:
dm:adamlar size 3turn mesafedeler,cleric,sana doığru 2 adam geliyor
cleric:abi,ben axemi çıkarıp fırlattım
dm:oğlum dexin düşük bak bulduramazsın
cleric:olsun,bende time stop amuleti var,en güçlünüz benim
dm:e hadi at bakalım
(cleric bir atar sorcererın kafasına saplar axeı)
dm:şimdi ne yapacaksın,adamlar 2 turn mesafede
cleric:great swordumu çıkarıp atıyorum.
(great swordu partinin diğer elemanlarının şaşkın bakışları arasında fırlatır ancak az bir hasar verir
Dm iyice eğlenmiştir,bizim turnleri s.ktir edip clerikle diyaloga başlar
dm:adam yıkılmadı hala geliyor sana doğru mesafe bir turn ,şimdi ne yapacaksın?
cleric:son kozum,şşş beyler herkes buraya baksın,heavy flail'ımı fırlatıyorum!!!
herkes aynı anda:ohaaa!!!!
Lakin dexi düşük olan clericimiz yine bulduramaz ve g.tü sıkışınca her zaman yaptığı gibi time stop büyüsünü okur ve bu güzelim büyüyü dağıttığı silahları toplamak için mındar eder.
meşhur ekibimizde clerici oynatan son derece yaratıcı fakat strateji fakiri arkadaşımız başka bir oyunda,asimar bir paladin,dm aynı:
asimar paladin,asimar sorcerer,drow rogue ve human wizarddan oluşan 4 arkadaş bir handa pişpirik oynarken içeri devasa boyutlarda bir human monk girer ve hancıyı boğazından tutarak ona aradığı bir kişinin ismini sorar.Bizimn esas oğlan paladin bunu farkeder ve monk'a:şşşş benim mekanımda artistik mi yapıyon diye sorar
monk:sen de kimsin
paladin:ben Hirenous'un paladiniyim,ne arıyorsun burda,sor belki ben bilirim
monk:..... diye birini arıyorum
paladin:biliyorum onu ama sana neden söyleyeyim
monk:söylemezsen hancıyı öldürürüm
paladin:sıkıysa öldür de görelim
monk hancının boynunu kırar
paladin:bunu sakın ama sakın yapmıycaktın der kılıcını ceker ve monku duelloya davet eder.
parti o sırada paladine bu hayvani boyutlardaki monka saldırmaması için yalvarmaktadır ancak dinlemez
monk cok güçlü cıkar , tam yere düşmüş,deli gibi darbe yediği sırada paladinle dm in şu diyalogu olaya son noktayı koyar
dm:şimdi ne yapıyorsun,hamlen nedir,adam üstünde oturuyor,duelloyu bırakıcakmısın?
paladin:hayır:altından kurtulup atımı çağırıcam
dm:ohaaa,abi atı niye çağırıyon?
paladin:ata binip lanceimle charge attack'a kalkıcam!!!!
herşeye ragmen duellodan çekilmeyen paladin,monk tarafından feci şekilde öldürülür,Hirenous'un yanına yükselir ancak asıl trajikomik kısmı sonra başlar.
Hirenousla askerlik arkadaşı gibi konuşan ve iyilik tanrılarının en babasına intikam almak için diriltilmeyi öneren paladinimiz,Hirenous tarafından cehennemde cayır cayır yanmaya terkedilir.
drow ranger,gay drow ve Erythnulcu clericin çevirdikleri üçlü seks skandalının ardından her nasılsa human clericimiz,durumdan kıllanan black paladinin şüphelerini geçiştirmeyi başarmıştır
ama ertesi gün gözü açılan drow ranger,clericin yanına gelir
Ranger:aga o üçlüde ben de vardım,,neden time stopu sen alıyosun??benim olmalı o
Cleric:oğlum sen adamı memnun edemedin ki bana verdi
Ranger:nasıl edemedim?zar attık ya oğlum,ilk önce ben bağırttım..
Cleric:o zaman seninle bi anlaşma yapalım
Ranger:nası bi anlaşma?
Cleric:soyun,ikili çeviricez seninle..zar 20 atıcaz..önce ben bağırırsam time stop senindir,ama sen bağırırsan kaplanını alırım
Yuuuhhhhhhhhh!!!!
Cleric ve gay drowla işi pişiren drow ranger,tünellerden sonra dağların içinde bulduğumuz bir labirentte,gnomların sordukları bilmeceleri bilmemiz üzerine kazandığı long swordu ladysine(bana) verir.Sonra labirentten cıkmak için bir iron golemle karşılaşırız,bana verilen long swordun içinden charizması,siz deyin 25 ben diyeyim 30 olan bir bard çıkar ve söylediği şarkıyla hplerimizi fuller.savaştan sonra drow ranger yanıma gelir ,dertli dertli sigara içerken bana şu soruyu sorar:Ladyim,eğer o kılıcı size vermeseydim o yakışıklı bard bana mı gelecekti?
ve parti yine yarılır...
Benimkisi çok komik sayılmaz ama oyunda yaptığım salaklığı unutamıyorum.
Daha yeni yeni öğreniyorum FRPÂ?yi, basit olsun diye fighter başladım. Biraz kaşarlanınca da artık tek düze savaşçı olmaktansa büyü yapan bir karakter oynamak istedim ve yeni bir oyuna başlarken wizard karakter yarattım. Ancak artık ne düşündüysem, wizardın Int değerini abartmak için ability değerlerini saçma sapan hale getirdim. Wizardın her değeri 10 (karizma:9) ama Int:20 ve tılsımlı eşya ile Int:24. Yani güya süper zeki bir adam oynuyorum.
İlk sıralar bir fireball atıp 10 goblin birden öldürüyorum filan her şey yolunda, havamdan geçilmiyor. Derken bir zindanda mutant undeadlerle filan karşılaşmaya başladık. Ben, karakterim çok cılız olduğundan hep arka planda kalmaya çalışıyorum ama nasıl olduysa oldu, bir kapının aniden açılması sonucunda bir yaratıkla burun buruna geldim. (kapıyı açan ben değilim, yaratığın kendisi) DM, macera kitabından oynattığı için monsterin resmini gösterdi. Uzun boylu ceset bir kadın. İğne iplikle birbirine dikilmiş göz kapakları ve dudaklarıyla kırış kırış yüzü korkunç gözükmektedir. Ve kadın elinde bir kuş kafesi taşıyor, kafesin içinde de bir cüce kellesi durmakta. Yaratığın her halinden bir Â?bossÂ? olduğu belli oluyordu.
Ben donakaldım. Uzaklaşmak istesem Â?attack of opportinityÂ? yiyeceğim, zaten yaralıyım, bir iki darbeye daha dayanmama imkan yok. Herkes beni bekliyor ne yapacağım diye.
DM: Hadi abi, ne yapıyorsun?
En iyisi dedim kendimi garantiye alıp uzaklaşayım ve defansif casting ile Â?InvisibilityÂ? yaparak uzaklaşmaya yeltendim... Yaratık bana bir patlattı, derhal kendimden geçtim.
Ben: Â?Hade ya, görünmez olmuştum!Â?
DM, yaratığın resmini tekrar göstererek, Â?abi yaratığın gözleri dikilmiş zaten!Â?
Ben: Hass!..
Bir daha da wizard oynamaya tövbe ettim. Aynı salaklığı... ya da dalgınlığı diyelim, wizard ile değil de fighter veya başka bir karakterle yapsaydım bu kadar koymazdı ama güya gruptaki herkesten iki buçuk kat zeki olması gereken biri olarak oldukça utanç verici oldu.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.