Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber ArÅŸivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • KiÅŸisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » Ä°statistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    HoÅŸgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Åžifre
    (Kayıt Ol)
    Ãœyelik:
    Son Ãœye: ZeldaHardi
    Bugün: 39
    Dün: 35
    Toplam: 90403

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 2171
    Ãœye: 0
    Toplam: 2171

    FrpWorld.Com :: View topic - Masabaşı_Sohbetleri & Ağaç_Ev
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Masabaşı_Sohbetleri & AÄŸaç_Ev View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Fri Apr 14, 2006 5:48 pm Reply with quoteBack to top

    Sabah güneşinin ışığı dalların ve yaprakların arasından geçip üzerine düşerken Joey, gözlerini kapadı ve kuşların cıvıltısını dinleyerek derin bir nefes alıp ormanın temiz havasını ciğerlerine çekti. En sonunda bahar gelmişti. Joey baharları çok severdi. Ilık bir hava, hafif bahar yağmuru, cıvıldayan kuşlar, kış uykularından uyanan çeşitli güzellikle hayvanlar, ve kesilecek bol bol ağaçlar...

    İri yarı oduncu, pala bıyıklarını sıvazladı ve çevresine bakındı. Buraya geldiği arkadaşlarının hiçbirini bulamıyordu. İki saat önce buraya gelmişlerdi, ama kesilecek uygun ağaçları aramak için ayrılmışlardı. şimdiye kadar çoktan burada buluşmaları gerekiyordu ama hiçbirisi geri dönmemişti.

    Joey omuzlarını silkti ve eşeğinin dizginlerini çekiştirip buluşma yerinden ayrılarak ormanın içinde ilerlemeye başladı. Arkadaşları istedikleri kadar oyalanabilirlerdi, ama Joey buraya gelme amacını gerçekleştirecekti. Gidecek ve ağaçları kesecekti. Bunu tek başına yapabilecek güce de sahipti.

    Buluşma yerinin de bulunduğu, ormanın girişinin eksine, derinliklerdeki ağaçlar gerçekten çok büyüktü. İki bölge arasındaki fark gerçekten fazlaydı. Sanki iki farklı orman gibi.

    Joey ilerlemeye devam etti. Vakit artık öğleye yaklaşıyordu. Yeterince hoÅŸ aÄŸaçların olduÄŸu yere gelmiÅŸti. Joey’in gözüne ilerideki bir aÄŸaç takıldı. Oldukça büyük bir aÄŸaçtı. Belki de bununla baÅŸlayabilirdi.

    Joey, eşeğinin dizginlerini çekiştirerek onu ağacın yanına götürmeye çalıştı, ama sadece öfkeli bir kişneme ile yanıt alabildi. Eşek gelmeyi reddediyordu.

    “Tanrılar aÅŸkına neyin var senin?! Neden gelmiyorsun inatçı yaratık?!” Joey öfkeyle dizginlere bir daha asıldı, ama eÅŸek gelmeyi reddetti. On dakika boyunca Joey eÅŸeÄŸi hareket ettirmeye çalıştı, hatta bu uÄŸurda eÅŸeÄŸin kıçına bir tekme bile yapıştırdı, ama alabildiÄŸi tek karşılık midesine yediÄŸi bir çifte oldu.

    “Pekala, o zaman ben de kendim giderim!” diye öfkeyle bağırarak sırtındaki baltayı çıkarttı Joey ve kararlı adımlarla aÄŸaca doÄŸru ilerlemeye baÅŸladı.

    Ağaca yaklaştıkça, ağacın çevresinde bir açıklığın bulunduğunu fark etti. Çok geniş değildi, ama yine de bir açıklıktı. Bir orman için tuhaf bir yapıydı.

    Ve açıklığın sınırına geldiğinde onu gördü Joey: Hedeflediği ağacın tepesine inşa edilmiş bir ağaç ev. Burada ne arıyordu bu? Böyle bir şeyi hiç duymamıştı. Ormanın ortasında kim yaşadı ki? Hem orman geceleri tehlikeli de olurdu.

    Joey eve yaklaşmak için bir adım attı ve ayağı yere gömüldü. Dengesini kaybeden Joey yere düştü. Çfkeyle yere baktığında bu çukurun doğal değil, el yapımı olduğunu gördü.

    Tıpkı yerden hızla yükselen kazıkları gördüğü gibi...

    Joey, daha neler olduğunu anlayamadan delik deşik olmuştu. Kanı kazıklardan yavaş yavaş süzülerek toprağa karışırken, artık görmeyen gözleri bir bahar gününün öğle güneşine takılmıştı.

    Kuşlar cızıldaşmaya, meltem ile hareketlenen yapraklar hışırdamaya devam etti. Orman, sanki bu olanların hiçbirinin farkında değildi.



    Slach aÄŸaç evden merakla aÅŸağıya doÄŸru baktı. Gördüğü manzara karşında yüzünde alaycı bir ifade belirdi. ‘ Aptal oduncular. Bu ormana girme cesaretini nerden buluyorlar ama en azından tuzağın çalıştığını öğrendik’ diyerek içini çekti.

    Slach cesedi yok ettikten sonra evine geri döndü. Kendisine bir sandalye çekti ve ayaklarını masanın üzerinde üst üste koydu. Elinde rulo halinde tutuğu planları masanın üzerine bıraktı ve sabırsızlıkla hırsız dostlarını bekledi.






    Quote:
    “Demek beni çağıran sensin.” dedi Slach karşısındaki kendini cübbesinin içindeki adamı iyice inceleyerek. “ Kısa kes ve ne istediÄŸini söyle züppe. DeÄŸerli vaktimi senin yanında harcayamam.” Züppe dedikten sonra karşısındakinin yüz ifadesinin deÄŸiÅŸtiÄŸini görebiliyordu. Karşısındaki adam sinirle ayaÄŸa kalktı ve oturması için bir sandalyeyi gösterdi. Slach önce oturmadı ama adam cübbesini belinden sıyırarak keseyi gösterdiÄŸinde oturdu. “ şöyle ÅŸimdi benim dilimi konuÅŸtun.”

    Cübbe içindeki adam Slach’a doÄŸru rulo halinde bir kağıt fırlattı. Göz ucuyla süzdüğü kadarıyla bir büyücü evinin planıydı. “Evet bu büyücünün evi. Eski dostum Barthimorun evi. Onda bana ait bir sandık var. Senden onu almanı istiyorum. Ä°stediÄŸim ÅŸeyin yeri planlardaki X harfinin orada. Slach haritayı tamamen inceledikten sonra X iÅŸaretli yeri gördü. Kolay olmayacak gibiye benziyordu. “Her ÅŸey iyi hoÅŸ peki benim çıkarım…” sormak üzereyken adam 3 kese altını üzerine doÄŸru attı. “ Bu ÅŸimdilik eÄŸer bitirirsen bunun gibi 7 kese daha senin olacak.Yanlız bir ay süren var kabul ediyormusun?.” “ Pekala … gel de sana bir içki ısmarlayayım.”




    EVÄ°N DIÅŸI
    Image

    1. ve 2. KAT
    Image

    SON KAT ve X
    Image


    AÇIKLAMALAR:

    ArkadaÅŸlar baÅŸlamadan ÅŸu noktalara deÄŸineyim.
    -BU KESÄ°NLÄ°KLE SÄ°TEYE BAÄŸLI BÄ°R RP *DEÄŸÄ°LDÄ°R.
    -BURADA SADECE YAPILACAK HIRSIZLIÄŸIN, SUÄ°KASTÄ°N PLANLARI KONUÅŸULACAKTIR VE EN Ä°YÄ° ÅŸEKÄ°LDE NASIL YAPILIRCAÄŸI TARTIÅŸILACAKTIR..
    -RP YAPMAK ÅŸARD DEÄŸÄ°LDÄ°R FAKAT YAPILMASININ EÄŸLENCELÄ° VE DAHA ÅŸIK OLACAÄŸI KANISINDAYIM.
    -"GİRER ÇALARIM" GİBİ MESAJLAR DİREK SİLİNECEKTİR.
    -YAPILACAK ARAşTIRMALARDA İSTENİLEN SONUÇ ELDE ETME SİZİN NE SEVİYEDE BİRşEYLER İSTEDİğİNİZE BAğLIDIR.
    -BULUNMASI GÇÇ MALZEMELER DIşINDA AğAÇ EVDE BULUNMAKTADIR.
    -BAZI ÅŸEYLERÄ° SORMADAN CEVABINI ALAMAZSINIZ.
    -AğAÇ EVİN SAHİBİ SİZE ÇOK OLAYLAR DOLANMADAN YARDIM ETMEZ SADECE SORULARA CEVAP VERİR.


    Diğer Açıklamalar


    Arkadaşlar bu oyun için herkes ortaya istediği planı projeyi koyabilir.Yalnız bana önce bir planı gösterse iyi olur.
    Herhangi bir anlamadığınız nokta olursa bana özel mesajla ulaşabilirsiniz.

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?

    Last edited by Slach on Wed May 17, 2006 10:46 pm; edited 4 times in total
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    paul sernine
    Gölge Ustası





    Joined: Apr 12, 2005
    Posts: 134

    PostPosted: Mon Apr 17, 2006 10:25 pm Reply with quoteBack to top

    "Orman, ilerlemeye devam edince deÄŸiÅŸen bir orman.
    Dikkat çeken büyük bir ağaç, ağacın çevresinde açık alan.
    İşe yaradığı belli olan tuzaklar ama kimin için?
    Çğrenirim muhtemelen ağacın tepesindeki eve ulaştığım zaman"


    Edmont ilerlerken bir yandanda kendi kendine mırıldanıyordu. Bunu sık sık yapardı, kafasını toparlamak için. Ağacın yanında durdu ve etrafı seyretmeye başladı. Acaba orman, ağaçtan bakıldığında nasıl görünüyordu? Ağaçta yaşayan penceresinden dışarı baktığında ne görüyordu? Gördükleri düşüncelerini nasıl etkiliyordu?

    "Yorgunum." dedi kendi kendine ve düşünmeyi bıraktı. "Artık dinlenmek istiyorum." Ağacın gövdesine üç kere vurdu, kapı tıklatır gibi. Sonrada tırmanmaya başladı.

    Eve giren Edmond insan ırkına mensuptu. Göründüğü kadarıyla 1.80 boylarındaydı ve kilosu yetmiş küsür kadardı. Giyimi sadeydi ama üzerindekileri seçerken özen gösterdiği belliydi. Masaya ayaklarını uzatmış olan karakteri tepeden tırnağa süzdü.

    "Selamlar, adım Edmond." kafasını hafifçe önüne eğerek selamladı. "Sizi rahatsız etme sebebimi tam olarak bende bilmiyorum saygıdeğer, ismini dahi bilmediğim ev sahibi. Bildiğim şeyse arayış içerisinde olduğum. Son zamanlarda elde ettiğim nacizane bilgi kırıntılarını toparladığım zaman ayaklarımın beni buraya sürüklemesine engel olamadım. Bilmiyorum yanlış mı yaptım. Lakin sizin gibi bir adam bu şekilde oturuyorsa ve masasının üstünde rulo haline getirilmiş birşeyler varsa yanlış yapmadığımı düşünmeye başlayabilirim."

    Hızlı bir şekilde ama tane tane konuşuyordu. Konuşurken sesindeki vurgu sürekli değişiyordu. Zaman zaman cümlenin son kelimesinin son hecesini uzatıyor ve mimikleriyle konuşmasını daha etkili bir hale getiriyordu. Aslına bakılırsa bu adam hırsızdan çok diplomata benziyordu.

    Boş sandalyelerden birini gösterdi, "Sizin için herhangi bir sakıncası yoksa oturabilir miyim?"
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    FrontsideAir
    Gölge Ustası





    Joined: Aug 03, 2004
    Posts: 1245
    Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)

    PostPosted: Wed Apr 19, 2006 6:01 pm Reply with quoteBack to top

    Rebore önündeki heybetli ağaca baktı. Gözleri istemeden ağacın üstündeki eve ve etraftaki tuzaklara gitti. Tahmin ettiği kadarıyla tuzaklar evi hırsızlar dışındaki kişilerden korumak için konmuştu. Çünkü bu tuzaklar iyi bir hırsızın gözünden kaçmazdı. Yine de işin içinde bir hinlik olup olmadığını anlamak için dikkatle araştırmaya başladı. Belki de dikkati kolay tuzaklara çekip düşmanının kendisini küçümsemesini sağlamaya çalışıyordu. Eğer bir tuzak bulamazsa temkinli adımlarla ağaca yaklaşacaktı. Sonra ise... Sonrasını sonra düşünürdü.

    _________________
    Spoiler:
    Kör sabahın beÅ?inde,
    Sessiz gölge peÅ?inde;
    Her soylunun leÃ…?inde,
    Hançeri saplı Erober'in.

    GeçmiÅ?in sayfalarına gömülü kullanıcı..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Wed Apr 19, 2006 6:21 pm Reply with quoteBack to top

    Slach'ın Kulakları ağacın gövdesinden çıkan tok sessi zar zor işitmişti. Birinin geldiği veya çoktan öldüğü anlaşılıyordu. Kendine biraz çekidüzen verip gelen kişinin kim olduğun anlmak için sessiz adımlarla Ağac evin girişine doğru yöneldi. Dallardan ve yapraklardan görebildiği kadarıyla gelen bir insandı. Heycanlanmasını garip bir davranış olarak görsede heycanlanmıştı; fakat yüzüne soğuk bir ifade takınarak gelen kişiyi karşıladı.

    "Selamlar, adım Edmond." diye eğilerek selam vermesine karşılık olarak aynı şekilde karşılık verdi ve ardından " Benim de adım Slach yani insanlar arasında kullanılan ismim. Tanıştığıma memnun oldum."

    Slach konuşmalardan anladığı kadarıyla bu kişi bilgiye aç ama sözlerine göre yetenekli birine benziyordu. Soygunda fikirleri ve eylemleri ile çok katkısı olabilirdi. Bunları düşünürken büyük bir nezaketsiz örneği yaptığını ve şimdilik müsafir olan kişiye masada yer göstermemişti adamın izin almasıylada biraz kızarmıştı. Sadece " tabi tabi " diyebilmişti.

    Kendisi de tam oturmak için bir sandalye çekmek üzereyken ağaca birisini tırmandığını seslerden anlamıştı. " Bir saniye bana izin verin."

    Yavaşça süzüldü ve ağaç eve tırmanmakta olan adamı izledi. Anlaşılan kendisini fark etmemişti. Çıktıktan sonra da "Merhaba... Benim adım Slach Lütfen içeri buyrun ve bir sandalyeye oturun."

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    FrontsideAir
    Gölge Ustası





    Joined: Aug 03, 2004
    Posts: 1245
    Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)

    PostPosted: Wed Apr 19, 2006 7:16 pm Reply with quoteBack to top

    "Teşekkürler.." diyebildi ancak. Tuzaklara odaklanmışken adamı görememişti. Kendisini toparlayarak adamın ismini söylediğini hatırladı.

    "Ben de Rebore. En sevdiğim ismim budur." Kendisine gösterilen sandalyeye oturarak rahatlamaya çalıştı. "Eee, acaba planları görebilir miyim?" dedi. Buraya neden geldiğini biliyordu ve vaktini boşa harcamaya niyetli değildi. O zamanının değerini bilen bir mühendisti.

    _________________
    Spoiler:
    Kör sabahın beÅ?inde,
    Sessiz gölge peÅ?inde;
    Her soylunun leÃ…?inde,
    Hançeri saplı Erober'in.

    GeçmiÅ?in sayfalarına gömülü kullanıcı..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Thu Apr 20, 2006 3:46 am Reply with quoteBack to top

    Çnüne gelen herkese plan göstermemeliydi fakat tuzakları geçebilcek kadar bilgili herkes bunu hak ediyor demekti. Adamı baştan aşağı bir süzdü ve eliyle yapraklala kapatılmış girişi açarak masaad bir sandalye gösterdi.

    Kendide konuklarına yakın bir sandalye seçti ve oturdu.

    "Çncelikle tanıştırayım." Sağ eliyle ilk gelen adamı gösterdi." Bu arkadaşımız Edmond diğer arkadaşımız ise Rebore. Evet... bu tanışma faslını da geçtikten sonra amacımızı açıklamak istiyorum. " Rulolar halindeki 3 kağıdı açtı ve cebinden çıkardığı küçük çivilerle masaya sabitledi." Gireceğimiz yer burası. Başarılı olursak 7 kese altın alacağız. bu eşit olarak paylaştırılacak bundan emin olabilirsiniz."

    Biraz incelemelerini bekledi ama haritayı görmeden önce birşeyler daha söylemeliydi.

    " Hatırlatmamda sorun yoktur sanırım burdaki herşey aramızda kalıcak." dedi ve pis bir sırıtışla gelenlerin yüzlerine baktı.

    Ne kadar büyük bir kabalık ettiğini fark ederek masadan kalktı. " Ben içecek birşeyler getirmek için içeriye gidiyorum sizde bu arada haritayı iyice inceleyin. Dönüşte de bana aktarılan genel bilgileri sizlere söyleyeceğim."

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    ussiyiness
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 29, 2005
    Posts: 54
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Apr 20, 2006 6:41 am Reply with quoteBack to top

    Slach içecekleri getirmek için içeriye gittiğinde masadaki planları incelemeye koyulan Edmond ve Rebore, kaba ve hırıltılı bir sesle irkildiler:
    - Ben Raght! Patron hanginiz?

    Sesin geldiği yöne baktıklarında girişin yanındaki duvara dayanmış, elinde bir bıçakla tırnağının içini temizleyen, salaş kıyafetli, yüzündeki derin bir yaradan türlü "badireler" atlattığı anlaşılan, vücudunun çoğu yerinde hançerler olan bir elfle karşılaştılar.

    "Bir elf bu kadar kaba olabilir mi?" diye düşündü Edmond, ve içten içe kendilerine yapılmış bu kabalığa sinirlense de, benzer bir kabalığa ortak olmamak için öfkesini içine atmayı uygun gördü.

    Rebore ise tedirgin olmuştu ve elini silahına yakın bir yerde tutmayı uygun görüyordu.

    İkisi de yeni gelen "misafir" hakkında temel bir fikir edinmeye çalışıyorlardı, ama ilk izlenimleri sonucunda, gelen yabancıya çok da fazla güven duymuyorlardı.

    İçerden gelen Slach'ın ayak sesleri gergin sessizliği bozdu. Odaya elinde 3 kadeh şarapla gelen Slach şaşkınlıkla gözlerini yeni gelen yabancıya dikmişti.

    Raght, Slach'ın elindeki tepsiye ve 3 metal kadehe bakarak;
    - "Ben de bir içkiye hayır demem doğrusu!" dedi...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    paul sernine
    Gölge Ustası





    Joined: Apr 12, 2005
    Posts: 134

    PostPosted: Thu Apr 20, 2006 10:51 am Reply with quoteBack to top

    Edmond kapının önündeki elfi göz ucuyla süzdükten sonra kağıtları incelemeye devam etti. Antonidas ismin düşünmeye başladı. Acaba bu ismi daha önce duymuş muydu? Civardaki simyacıları düşünmeye başladı sonra. Kimden alır, kime satarlardı, özel müşterileri var mıydı?

    Hizmetcilerle tanışmak keyifli olabilirdi, ama uygun ve dikkat çekmeyecek bir şekilde. Mutlaka alışveriş yapıyorlardır. Ne aldıkları, nerden aldıkları işe yarayabilir. Malikanenin yeride önemliydi tabiki.

    Kuyu'nun kaynağı, kulübedeki köpek sayısı ve köpeğin yada köpeklerin cinsi, ahırdaki hayvanlar ve hayvanların bakımlarıyla kimin ilgilendiği... ve bunlardan elde edilecek bilgilerin hedef saptırmak için kullanılma ihtimali.

    Cevaplanması gereken çok soru vardı. şüphesiz alınan cevaplar yeni sorulara neden olacaktı.

    Slach "Başarılı olursak 7 kese altın alacağız" demişti. Demekki gerçek patron o değil. Acaba Slach bize gerçek patrondan bahsedecek mi? içimden bir ses bahsetmeyeceğini söylüyor. Smile Belkide en önemli bilgi budur.

    Bunların hepsi kafasının içinden geçiyordu. Sessizce düşünmeye ve kağıtkarı incelemeye devam etti.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Thu Apr 20, 2006 4:00 pm Reply with quoteBack to top

    Slach 3 kadeh şarapla içeriye dönmüştü ki başka birinin daha içeriye girmiş olduğunu gördü. İlk izlenimi biraz kötü olmuştu fakat daha iyisini beklemek biraz hayalciliğin olacağı kanısına varmıştı ; fakat karşıdakinin de kendi gibi elf olması ve bu biçimde görünmesi biraz tiksindirmişti.

    Gelen elf içeriye kabul edilmeden dalmıştı ve bir berhaba yerine içki istemişti. Tam da tipine uygun bir hareket olmuştu.

    "Bana ismini bahşet elf ki bende seni evime buyur edeyim." Ama bunu beklemeden eliyle yakın bir yerdeki sandalyeyi göstermişti bile.

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    ussiyiness
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 29, 2005
    Posts: 54
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Apr 20, 2006 4:09 pm Reply with quoteBack to top

    "İsmin Raght!" dedi kapıdaki elf. Sonra Slach'ın gösterdiği sandalyeye ilerlerken, Slach'e bakarak; "Patron sen olmalısın!" dedi.

    Kendisine gösterilen sandalyeye otururken masadaki diğerlerine:
    - "İş"ten bahsetmeye başlamış mıydınız, yoksa zamanında mı geldim? diye sordu.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Thu Apr 20, 2006 5:22 pm Reply with quoteBack to top

    Slach elfin oturmasını izledi.

    " Tam zamanında geldin bende bildiğim bir kaç ayrıntıyı söyleyecektim"

    Slach Tepsiyi boşalttı ve kendisi dışında herkesin önüne bir bardak şarabı koydu.

    " Evet ... şimdi zor olandan başlayalım. Çncelikle gireceğimiz yer 4 büyücünün ve 3 kadar da Hizmetçi var. Bildiğim kadarıyla hizmetçiler sağlam bir tür büyünün ve ya başka bir şeyin etkisi altındalar. Süre olarak yarından itibaren 29 günümüz kalacak. Almak istediğimiz şey son katta kapısız odada fakat girişin nerede olduğunu bilmiyoruz bunu araştırmamız gerekecek. şimdilik aklıma gelen bu kadar sizin sormak istedikleriniz var mı"

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    FrontsideAir
    Gölge Ustası





    Joined: Aug 03, 2004
    Posts: 1245
    Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)

    PostPosted: Fri Apr 21, 2006 12:56 pm Reply with quoteBack to top

    Slach Rebore'u izlemişti. Rebore'un görünümü ilginçti. Hırsıza pek benzeyen bir tipi yoltu. Çünkü giydiği giysi saklanmaya elverişli değildi ve boldu. Ayrıca bir insana göre kilolu sayılabilecek bir tipti ve bir çanta taşıyordu!

    Slach yanda oturan adamı tanıttı kendisine. İsmi Edmund'du ya da o türden bir şeydi. Adama kısaca elini uzattı. Bu sırada Slach anlatıyordu: "...7 kese altın..."

    7 kese altın! şimdi 3 kişilerdi, yani 7 bölü 3'ten elde 2, elde var 1, o da sıfır virgül 3 ederdi, toplayınca 2 virgül 3 kese altın geliyordu. Bunlarla kendisine birçok araç gereç alabilirdi.

    Birden gelen sesle irkildi: "Hatırlatmamda sorun yoktur sanırım burdaki herşey aramızda kalıcak." Slach'a aynı sırıtışla cevap verdi.

    "Sanırım o zembereklerin tanesi 30 altındı, ya da fena hâlde yanılıyorum. Makaralar da 10 altın olsa..." diye düşünürken içeri bir başka adam girdi. "4 kişi olduysak, 7 bölü 4'ten, 1, elde var 3, 30 olsa 2'ye böl 15..."

    "Ben Raght! Patron hanginiz?" diye böldü kabaca elf. Eğer Rebore yanında silah taşısaydı bile elini üzerine atabileceğinden emin değildi. Tehlikeli bir tipti ve böyle bir planda böyle birinin ne aradığını bilemiyordu Rebore.

    Slach içeri girdi ve içkileri bıraktı. Rebore keinisininkinden küçük bir yudum aldı sadece. İçki düşüncelerini bulandırıyordu. Bir yandan da tüm dikkatiyle dinliyordu Slach'ı. "...gireceğimiz yer 4 büyücünün..."

    "Büyücüler.. Vay büyücüler vay.. Vay yaman büyücüler vay.." diye söylendi kendi kendine. Diğerlerinin bakışlarının farkında bile değildi. Zor bir iş olacaktı ve 1.75 kese altın az bile gelebilirdi. Planlara ilk kez göz gezdirdi.

    "Birkaç sorum var benim. Bu ev neyden yapılmış? Her katın yüksekliği kaç metre? Duvarlar neyden ve onlar kaç metre? Bu eve yakın ev var mı? Varsa onların uzaklıkları ne kadar? Onların planları var mı? Kimler yaşıyor onlarda? Bu X'te ne var? Ağırlığı ve büyüklüğü ne kadar? Tehlikeli ya da hassas bir şey mi?" Daha sorularına devam edecekti ama nefesi yetmemişti.

    _________________
    Spoiler:
    Kör sabahın beÅ?inde,
    Sessiz gölge peÅ?inde;
    Her soylunun leÃ…?inde,
    Hançeri saplı Erober'in.

    GeçmiÅ?in sayfalarına gömülü kullanıcı..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Fri Apr 21, 2006 5:20 pm Reply with quoteBack to top

    rebore wrote:
    "Birkaç sorum var benim. Bu ev neyden yapılmış? Her katın yüksekliği kaç metre? Duvarlar neyden ve onlar kaç metre? Bu eve yakın ev var mı? Varsa onların uzaklıkları ne kadar? Onların planları var mı? Kimler yaşıyor onlarda? Bu X'te ne var? Ağırlığı ve büyüklüğü ne kadar? Tehlikeli ya da hassas bir şey mi?"


    Slach sorunların bazılarına anlam verememişti ama yine de gözlerini kapatıp evi hayalinde canlandırdı.

    "Gördüğüm kadarıyla katlar arası birbuçuk insan buyu. Evin neden yapılmış olduğuna gelince taştan daha çok bir kale görünümünde fakat kale sayılmaz. Evin en yakınındaki ev yarım saatlik yürüme mesafesinde. Bildiğim kadarıyla bir korucunun evi görünümü ufak bir ev fakat içinde ne olduğunu bilmiyorum. X aradığımız sandığın yeri giriş için evin içini araştırmamız gerekecek."

    Tam olarak bu kadar diye düşünürken aklına evin dışını tasvir etmek geldi.

    " Arkadaşlar bu evidı. Başka sorusn arka cephesi bir uçurum ve denize bakıyor. Ev tam olarak uçurumun ucunda değil baya bir mesafe bırakılmış. O evin çevresini saran korkulukta içeri sadece hayvanların kaçmamıs için yapılmış dayanıksız bir şey. Ahır tahminimce 7-8 büyük baş alacak türden ve üstüde kapalı. Botanik bahçesi camekan içeride birçok türlü bitki var ilgilenenlere." Slach kendisi o bitkileri istediği için böyle bir şey söylemişti."Kuyu taştan ve benim dikkatimi çeken bek birşey olmadı ama bilmeyiz tabi. Köpekse benim en çok kortuğumda bu cinsini bilmiyorum ama bu işi veren adamla evin yankınına sokulduğumuzda deli gibi havlamaya başlau olan var mı ama bilin ki bende evi dıştan gördüm ve görevi veren adam bu çizimleri verdi.

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    FrontsideAir
    Gölge Ustası





    Joined: Aug 03, 2004
    Posts: 1245
    Location: Ä°stanbul (Ä°zmir)

    PostPosted: Sat Apr 22, 2006 4:24 am Reply with quoteBack to top

    "Durumumuza bakarsak, dağ başında yalnız duran eve fark ettirmeden gireceğiz, 3. katta bir yerlerde nasıl bulacağımızı bilmediğimiz, envai çeşit büyüyle korunan sandığı alacağız ve canımızı seviyorsak bunu yaparken büyücüleri duruma uyandırmayacağız." Derin bir of çekerek ellerini dizlerine vurdu. "Güzel iş," diyerek gülümsedi.

    "Eğer hizmetçiler bir büyünü etkisindeyseler, güçlü bir büyünün, bu durumda eve çalışan olarak girme ihtimalimiz sıfıra düşüyor. Bu durumda iki şansımız kalıyor: ya eve gizlice dalmak, ya da ziyaretçi olarak gözlerinin önünde çalmak. Belki ikisi birden de olabilir.

    "Eğer ilk planı uygulayacak olursak, hiçbir şey bilmiyoruz. Büyüden pek anlamam ve evde ne tür koruma büyüleri olabileceğini bilmiyorum. Bu yüzden bunu bilen birine ihtiyaç olacak. Ayrıca evi fark edilmeden gözetlememiz gerekecek. Aslında gözetleme her durum için gerekli. Sonra duvarı aşıp 3. kata çıkmak olacak sırada. Bunlar bir şekilde çözülür ama güvenlik önlemlerini bilmeden hiçbir şey yapamayız.

    "İkinci plana gelirsek, eve büyücüleri kandırarak girmemiz gerekecek. Bu yüzden de büyücülerin eve kimleri alabileceğini bilmeliyiz. Eve kimlerin girdiğini, ne zaman girdiğini öğrenmek için de evi gözetleyeceğiz. Sonra bir şekilde sandığı gözlerinin önünde fark ettirmeden alıp kaçacağız ama bu benim uzmanlık alanıma girmiyor.

    "Son plan ise ilk plan ile ikincisinin birleşimi. İçeri birileri bir şekilde girecek -dediğim gibi benim uzmanlığım değil. Onlar büyücülerle uğraşırken diğer ekip de içeri girip sandığı kapacak. Geceleri daha fazla güvenlik olacağı düşünülürse gündüz yapmak daha mantıklı olacaktır. Evin nasıl korunduğunu anlamak için de eve birden fazla ziyaret gerekebilir. Yine de büyüden anlayan biri şart.."

    Nefes almak için durdu Rebore. Uzun konuşmuştu ve diğerlerini de dinlemesi gerekliydi, buraya kadar soruları olabilirdi.

    _________________
    Spoiler:
    Kör sabahın beÅ?inde,
    Sessiz gölge peÅ?inde;
    Her soylunun leÃ…?inde,
    Hançeri saplı Erober'in.

    GeçmiÅ?in sayfalarına gömülü kullanıcı..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Slach
    Gölge Ustası





    Joined: Nov 13, 2004
    Posts: 759
    Location: EskiÃ…?ehir

    PostPosted: Sat Apr 22, 2006 11:37 am Reply with quoteBack to top

    " Hmmm... Aslında Hizmetçiler için bir çare olabilir. Yani bende büyüden pek anlamam ama bir şeyin etkisi altındalarsa ya bir tılsım gibi birşey vardır yada bir zaman yaptıklarını yenilemek zorundalar. Eğer bu plan üzerinde yürüyeceksek bunu araştırma hedefleri arasına koyabiliriz."

    " İkinci plana gelirse aralarında en uygun görünen bana bu gözüktü fakat büyücüleri nasıl kandıracaz. Eve fazla kişinin gelip gittiğini sanmıyorum ama incelemek mantıklı olur."

    "Ççüncü planını pek beyenmedim. Hem maddi men manevi olarak eğer öyle bir baskın yapmaya kalksak maliyetten oldukça fazla kaybederiz ve o kadar insana güvenmekte pek yerinde olmaz"

    "Benim aklıma öncelikle kapısız odaya nasıl gireceğiz sorusu geldi biraz düşünelim..." Slach 3 plana da uzaktan göz attı. Birşeyler ip ucu vermesi gerekiyordu. Ne olabilirdi yanındaki başka odalar mı bahçedeki kuyu mu haritadan gözlerini ayırmasına rağmen hala çizimler gözlerinin önündeydi.

    Not: Bence sizlerde haritayı biraz inceleyin. Smile

    _________________
    Oyunların kralını bozan hep benim, gırgırı Å?amatayı seven hep benim, bilin bakalım ben kimim?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Ãœretimi: 0.63 Saniye