Author |
Message |
Lord Necros
BaÅ?büyücü

Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Sat May 20, 2006 5:11 pm |
  |
Yanındaki iki bina da üçer katlıydı, ama bulunduÄŸu taraftaki duvarlar dümdüzdü. Erober’in buradan tırmanması gerçekten de zordu.
Dışarıda bir hareketlilik sezinledi Erober. Mültecilerde ciddi bir hareketlilik vardı. Nedenini az sonra gördü. Tapınak şövalyelerinden beş tanesi oradaydı. Ççü mültecilerle konuşup kağıtlara bir şeyler karalamaya başlamışken, ikisinin gözü sürekli çevreyi kolaçan ediyordu. Erober bu ikisinin kendisinin peşinde olanlar olduğunu fark etti. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
  |
 |
Lord Necros
BaÅ?büyücü

Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Sat May 20, 2006 5:13 pm |
  |
Adamın tek kaşı kalktı. “Siz kimsiniz mi? Buraya kadar geliyorsun ama kimin kim olduÄŸu konusunda hiçbir fikrin yok, öyle mi?” dedi adam şüpheyle. Sonra kağıda eÄŸildi ve elindeki kalemle kağıda bir ÅŸeyler yazdı. “Ben tapınak şövalyesi Earl Wiccinthash. ÅŸimdi lütfen yaşını, geldiÄŸin yeri, doÄŸduÄŸun yeri ve mesleÄŸini rica edeyim. EÄŸer annen, baban, karın veya çocukların varsa lütfen onları buraya çağır.”
Sorgulama herkes için seri bir şekilde devam ediyordu. Kağıtlar hızla doluyordu. Gecenin körü olmasına rağmen cadde yoğun bir uğultuyla kaplanmıştı. Çyle ki çevredeki evlerin bazılarının pencerelerinde uykularından uyanmış şehir ahalisi görülebiliyordu. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
  |
 |
AZaZ3L
Kullanıcı


Joined: Mar 20, 2006
Posts: 117
|
Posted:
Sat May 20, 2006 5:38 pm |
  |
Aradığı hanı bulamayınca içinden bu tiksindirici şehre bir küfür etti..Küfürü bittiği anda ise sanki şehir onun bu küfürüne alınmışçasına bir inilti duydu..İnilti nin geldiği yöne bakarken gözleri Çeşmenin yanında duran şekilde kenetlendi..
Jui yavaşça adam doğru yaklaştı..Yürüyüş tarzı hernekadar rahat görünsede aslında bir okadar dikkatliydi.
Adamın 2 metre kadar yanında durdu..Hafifçe boğazını temizleyip adamın dikkatini çekmek istedi..Ama büyük ihtimalle adam zaten onun çoktan farkındaydı;
''Sanırım şimdi istediğim şeyi söyliyeceksin...Bana ayrıntılı bilgi ver..Bilgi herzaman işimi kolaylaştırır....''
Adamın vereceği cevabı sabırsızlıkla beklemeye koyuldu...Bu son işi olacaktı ve bunun temiz bir şekilde bitmesini istiyordu... |
_________________ http://www.travian.com.tr/?uc=tr2_22747 |
|
Back to top |
  |
 |
FrontsideAir
Gölge Ustası

Joined: Aug 03, 2004
Posts: 1245
Location: İstanbul (İzmir)
|
Posted:
Sat May 20, 2006 8:47 pm |
  |
|
Back to top |
    |
 |
demarch
Kullanıcı


Joined: Oct 07, 2005
Posts: 63
Location: kimsenin bulamayacaÄ?ı cennetimden
|
Posted:
Sat May 20, 2006 9:21 pm |
  |
Necros_Spellweaver wrote: |
Dakikalar birbirini kovalarken Celdar sessizce izledi. Atlılar, Celdar’ın görüş sınırına kadar ilerlyor, sonra tekrar geri dönüyorlardı. Bu da Celdar’ın içeri girmesi için ona oldukça az bir vakit veriyordu ve bu durumda bile giriÅŸteki beÅŸli kendisini yol dışından ÅŸehre girerken görebilirdi.
şehrin çevresinde bir surun varolmaması Celdar için büyük avantajdı; ama eğer şehrin tüm sınırları bu atlılar gibi kontrol ediliyorsa o zaman durumu oldukça zordu.
Atlılar ve girişteki bekçiler hiç de sıradan şehir muhafızlarına benzemiyorlardı. şehir muhafızları muhtemelen uykulu olurlar ve zorlukla ayakta dururlardı. Ama bu adamlar bırakın ayakta duramamayı, dimdik, mağrur bir edayla duruyorlardı. Dolayısıyla bunları atlatmak, uyku sersemi şehir muhafızlarını atlatmaktan daha da zor olacaktı. |
"Bu muhafızları atlatmak çok zor olacak" diye mırıldandı Celdar kendi kendine. "Burdan girmek de öyle..."
Başka bir yerden şehre girmek daha kolay gibi görünüyordu. Atlıların gidişini gözledi Celdar ve onların aksi istikametine doğru ilerledi. Diğer muhafızların onu görmemesi için dikkatli ,atlılara yakalanmayacak kadar da hızlı hareket etmeye çalışıyordu. Sağda solda herhangi bir muhafız görmediği herhangi bir yerden şehre girmeyi deneyecekti. Acele etmesi gerekiyordu çünkü çok oyalanmıştı ama yine de dikkatli olmalıydı. Birilerine kıyafetini ve dövmelerini açıklaması çok uzun sürebilirdi... |
_________________ quidquid latine dictum sit, altum videtur
(anything said in latin sounds profound.) |
|
Back to top |
  |
 |
esen
Kullanıcı


Joined: Sep 10, 2004
Posts: 809
|
Posted:
Mon May 22, 2006 5:42 am |
  |
"Arkadaşıma gelince..." diye devam etti George "O aslına bakarsan benim çocukluk arkadaşım. Onu baban da tanırdı. Ama maalesef ki onunla yıllardır hiç görüşemedik. Birbirimizin izini kaybetmiştik. Bu yüzden ondan haber alınca çok şaşırmıştım."
Babasını tanıyan biriyle tanışmak için sabırsızlandığını fark etti ve hiç düşünmeden cevap verdi -" Seninle geliyorum amca." George bu cevabı bekliyor gibiydi ve başını sallamakla yetindi. Bir süre sessizlik içinde yola devam ettiler, Essonya amcasındaki bu ruh halini pek beyenmemişti tam olarak neler olduğunu bilmediğinden şimdilik sessiz kalıp gözlemlemeyi tercih etti... -"Amca yeni görev hakkında hala pek bir şey bilmiyorum, ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Bana ne zaman anlatacaksın?" Essonya bu soruyu sormayı daha fazla erteleyemeyeceğini fark ettiği anda kelimeler ağzından kendiliğinden dökülüvermişti... |
|
|
Back to top |
  |
 |
celebnor
Kullanıcı


Joined: Dec 11, 2004
Posts: 173
|
Posted:
Mon May 22, 2006 1:46 pm |
  |
Mahtan şehri gördüğünde hayalkırıklığını gizleyemedi...Ustasının övdüğü şehir bu olamazdı ama tabelaya baktığında doğru yere geldiğini üzülerek kabul etti...yavaşça şehre doğru ilerlerken zırhların sesini duydu..ona doğru ilerliyorlardı...
ork olma ihtimaline karsı kendini savunmak için birkaç büyüyü zihninde canlandırdı...ama yakına geldiklerinde bunların şehir muhafızları olduklarını farketti
“Lord Oren adına sana emrediyorum, dur!”
Atını durduran Mahtan yavaşça başını eğerek selam verdi...
"İyi akşsamlar beyler,nasıl yardımcı olabilirim umarım bir sorun yoktur" |
_________________ Auré Entuluva...Outa i lomé |
|
Back to top |
   |
 |
calis
Kullanıcı


Joined: Apr 21, 2004
Posts: 738
Location: İzmir
|
Posted:
Mon May 22, 2006 4:19 pm |
  |
Hala konaklıycak bir yer bulamamıştı.Bir han yerine çeşit çeşit dükkan vardı.Ama acilen bir han bulması gerekiyordu.şu ana kadar başına herhangi bir bela gelmemişti fakat bu gelmiyceği anlamına gelmiyordu.
Garip bir şekilde yeni çıktığı yolun sokak lambaları yanmıyordu.Yolunu aydınlatan sadece ay ışığıydı.Fakat bu yolun sonunda bir adet sokak lambası etrafındaki karanlığı aydınlatmaya çalışıyordu.Işığın hemen önünde ise elinde kase tutan yırtık elbiselere sahip bir dilenci vardı.
Estalus oraya doğru yürümeye başladı.Kim bilir belki birkaç bakır paraya han ın yerini söylerdi.Tabi akıl sağlığı yerinde ise. |
_________________ No one hears him cry so he turns to evil... |
|
Back to top |
   |
 |
Rhonin
SeçilmiÅ? SavaÅ?çı

Joined: Dec 27, 2004
Posts: 478
Location: Ankara
|
Posted:
Mon May 22, 2006 6:22 pm |
  |
Gredix soğuk kanlılığını koruyarak olduğu yerde bekledi.."Kimsin.." dedi sesi sokakta gür bir şekilde yankılanırken..Gredix olacak herşey için kendini hazırlıyordu ve karanlık sokağa girmeden bekledi.Gözleri hareket eden veya edecek herşeyi tarıyordu dikkatle etrafı izledi..
En başından bu tür bir yere gelmesi bile belki bir hataydı ama hatalara yenik düşmek..İşte o daha da kötüydü.Aklından binbir türlü şey geçiyordu ve cüppesinin başlığını kafasından çıkarmadan dikkatle etrafı süzdü...Başına gelebilecek türlü türlü şeylerin hepsi burada kesinlikle cezasını bulmazdı ta ki onlardan güçlü çıkana dek..
Sokak 5-6 metre kadar uzanıyordu.Ama zifiri karanlık onun buradan geçmesi için büyük bir engeldi.Göremiyordu ve herhangi bir şey olabilirdi orada.Boğazına şu an bile kılıç dayanması olasıydı..
Dikkatinin dağılmasını istemiyordu Gredix ve her yeri kontrol ederek bir kez daha tonlu sesi sokakta yankılandı..
"Kimsin.." |
_________________ Beni mutlu et tatlı kız..<br> Bana sarıl bu gece.<br> Öp beni yaÄ?murun altında.<br> Sev beni sonsuza dek..<br> |
|
Back to top |
    |
 |
Yılmax
BaÅ?büyücü

Joined: Apr 05, 2005
Posts: 686
Location: İstanbul
|
Posted:
Mon May 22, 2006 6:56 pm |
  |
"Saol hancı, şimdilik yeterli. Bir dostumu bekliyorum, eğer zamanında gelirse burada konaklamayı düşünebiliriz." Tok bir sesle konuştuktan sonra tehditkar olmayacak şekilde sorun çıkarması muhtemel olan adamları süzdü. Bu adamlara karşı temkinli olması gerektiği gibi bir fikir yürütmüştü. Ah şu Estebin'de bir gelebilseydi! |
_________________ İnsan labirentte, içgüdülerini ince, keskin bir uç gibi bilemelidir, neredeyse bir hançerin, bir kılıcın aÄ?zı kadar keskin, çünkü içgüdüler de hayatta kalmak için kullanılan silahlardır ve sık sık en az çelik kadar faydalı olduklar |
|
Back to top |
  |
 |
Lord Necros
BaÅ?büyücü

Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Mon May 22, 2006 9:25 pm |
  |
Tuhaftır ama adam hiç yanıt vermedi. Hatta kılını bile kıpırdatmamıştı. Yarı gölgelerin içinde, yarı sokak lambasının ışığı altında duruyordu.
Birkaç dakika böyle geçti. Adam hâlâ ses vermemiş ve kıpırdamamıştı. Ortalığı kaplayan sessizliğe uyum gösteriyordu.
Fazlasıyla uyum gösteriyordu.
Juiblex işte tam o anda adamdan soluk sesinin bile gelmediğini fark etti. Lanet adam nefes almıyordu. İleri uzanıp adamı sarstı ve adam yüz hatlarını ışığın altına sererek kütük gibi öne devrildi. Juiblex adamı kesinlikle tanımıyordu. Ama daha önemlisi, adamın sırtına saplı bir hançer vardı. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
  |
 |
Lord Necros
BaÅ?büyücü

Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Mon May 22, 2006 9:26 pm |
  |
İki şövalye bir süre kalabalığı tarayarak ilerlediler. Bakışları, kalabalıktaki her yüzü resmen delip geçiyor, ardında yatanın kimliğini bulmaya çalışıyordu. Ama olumsuz sonuçlar aldıklarında bir diğerine geçiyorlardı.
Bu ÅŸekilde on beÅŸ dakika kadar sürdü, en sonunda ikili, kalabalığı incelemeyi bitirmiÅŸti. İkisi bir süre birbirlerine dönüp konuÅŸtular. Sonra birisi caddeden aÅŸağı doÄŸru ilerlemeye baÅŸlarken, diÄŸeri Erober’in olduÄŸu sokaÄŸa doÄŸru ilerlemeye baÅŸladı. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
  |
 |
Lord Necros
BaÅ?büyücü

Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Mon May 22, 2006 9:28 pm |
  |
Çalıların ardından ilerleyip yolun karşısına hızla ve görünmeden ilerledikten sonra, Celdar hayalkırıklığı ile atlı birliğinin bir başkasının da öbür yanda nöbet tuttuğunu gördü. Görünen o ki duvarları olmayan bu şehrin çevresinde bu şekilde dolanarak şehre kaçak girişleri önlemeye çalışıyorlardı. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
  |
 |
Lord Necros
BaÅ?büyücü

Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Mon May 22, 2006 9:30 pm |
  |
George atını saÄŸa çevirip ilerideki bir sokaÄŸa bu sefer daha hızlı bir tempoyla girerken gülümsedi. Gözleri dalgındı. Sanki gittikleri yeri deÄŸil de, uzak bir yeri ve zamanı görüyor gibiydi. “Korkarım ki bunu ben de bilmiyorum. Tek bildiÄŸim ÅŸey, bunca yıldan sonra benimle bu kadar acil görüşmek istediÄŸine göre çok ciddi bir durum olduÄŸu. Ama neler olduÄŸunu ancak tapınaÄŸa varınca anlayabileceÄŸiz.”
George dizginlere asıldı ve atın hızını arttırdı. Atın sokakların sert zeminine çarpan nallarının sesleri, ıssız sokaklarda yankılanıyordu. Görünen o ki George sabrını kaybetmiş, bir an önce tapınağa varmak istiyordu.
Bir baÅŸka sokaktan çıkıp yeni bir caddeye girdiÄŸi anda George ani bir ÅŸekilde dizginlere asıldı ve atı durdurdu. Essonya birkaç metre ötelerinde yerde yatan, yaralı veya ölmüş bir adamla onun başında aÄŸlayan genç bir kadının varlığını fark etti. Kadın onları görünce yaÅŸlı gözleriyle onlara bakarak “Yardım edin! Tanrılar aÅŸkına kocama yardım edin!” diye haykırdı. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
  |
 |
Lord Necros
BaÅ?büyücü

Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Mon May 22, 2006 9:32 pm |
  |
şövalyeler ona doÄŸru ilerlerken yandaki ikisi Mathan’ın iki yanına geçerek kılıçlarını hazırda tuttular. Ççüncüsü ise Mathan’ın önünde birkaç adım ilerisinde durdu.
“İsmin, mesleÄŸin ve bu saatte dışarı olma sebebin?!” dedi önündeki şövalye emreden bir tonda. Görünen o ki insanların bu saatte dışarıda olması pek de hoÅŸ karşılanmayan bir ÅŸeydi. şövalyeler de kısa bir sorgu yapacaklardı anlaşılan. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
  |
 |
|
|