Karanlık bulutlar dalgalar halinde gizli kapının önüne kadar yayıldı. Bulutların arasından ince soluk tenli sarışın bir gölge çıktı. Kapıya şifreli vuruşla vurdu ama birşey olmadı. İnce gölge huzursuzca boynunu dikleştirdi. Vücuduna sıra sıra dizlimiş gizli hançerleri ne bir ışık yansıtmadan nede bir ses çıkarmadan kontrol etti. En değerli varlığı kadar destesini sonsuz derinlikteki kesesinde olduğunu bildiği halde hissedemedi. Huzursuz bir şekilde ancak kendisinin duyabileceği bir şekilde fısıldadı; "Ben Quicksilver hakkım olanı almaya geldim. Açıl lanet olasıca kapı!".
Quicksilver uzun yılların ardından gölgelerin içinden yansıyıp gölgeler vadisindeki tahtını almaya hazırdı!
*Gölgealtı için sınvaımı verin bana *
_________________ "What is locked can be opened; What is hidden can be found; What is yours will be mine."
Kapı usulca açıldı. Quicksilver bunun bu kadar kolay olacağını belki de hiç düşünmemişti. Buna karşın tetikte bekleyerek içeri doğru adım attı.
Karanlıktı, sadece karanlık. İsmi Gölgealtı olan bir yerden daha fazlası beklenemezdi zaten.
Quicksilver içeriye girdikten sonra arkasındaki kapı tekrar aynı şekilde kapanmıştı. Etrafı incelediğinde buranın karanlıklara gömülmüş bir kale, ya da labirentimsi zindanlardan ibaret olduğunu düşünmeye başlamıştı. Ama tam olarak nereye geldiğini hiçbir zaman kestiremeyecekti.
Quicksilver bu düşüncelerle ilerlerken labirent gitgide dallanıp budaklanmaya, karşısına çeşitli tuzaklar, bilmeceler, düşmanar çıkmaya başlamıştı. Quicksilver daha ne olduğunu anlayamadan büyülü labirentin içinde ölüm kalım savaşı vermeye başladı.
Ve labirentin sonuna vardığında gücünün son damlasını da tüketmişti. Quicksilver dizleri üzerine düştü. Tam bu esnada ileride bir tahtın durduğunu gördü. Çzerinde gölgelerden cüppesiyle şekilsiz bir siluet beklemekteydi.
"Quicksilver" dedi tıslayan sesiyle. Sözler Quicksilver'ın kalbine adeta birer diken gibi batıyordu.
"Gölgealtının bir ustasısın artık. Fakat sana fazla bir ömür biçmiyorum. Çünkü görüyorum. Senin zamanın geçti geçiyor. Eskisi kadar kudretli değilsin.
Labirentin sonuna ulaşmayı başardın, artık Gölgealtının fatihlerinden birisisin."
Bir anda Quicksilver'ın etrafını kapkara gölgeler kapladı, etrafındaki herşey yokoldu.
Yeniden görüşü kendine geldiğinde Gölgealtının kadim ormanında bulmuştu kendisini. Gölge Efendisinin sözleri hala aklındaydı.
Fakat hatırladığı birşey vardı. Demin görmüş olduğu gölge efendisi onun hizmetkarlarından biriydi. şimdi ise Gölgealtının kadim güçlerinden biri olmuştu. O halde Quicksilver hakkında söylediklerinde gerçeklik payı var mıydı yoksa?
Bunu zaman gösterecekti...
NOT: Dragonfire +4Rogue levelı almıştır...
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.