Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: ovoxy
    Bugün: 18
    Dün: 23
    Toplam: 90347

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1252
    Üye: 1
    Toplam: 1253

    Şu An Bağlı:
    01 : ovoxy

    FrpWorld.Com :: View topic - Fallout: Utopia [RPG]
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Fallout: Utopia [RPG] View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Mon Nov 13, 2006 8:51 pm Reply with quoteBack to top

    Yıl : 2180 nisan 19


    Uçsuz bucaksız kurak arazi, sessiz sanki hiç bitmeyen bir sonsuzluk gibi. Nerden geldiği belli olmayan çöl esintisi bir anda ikiyüz elli yıllık bir araba hurdasının zaten sallantıda olan ön kaputunu uçurdu, araba zaten yılların verdiği yorgunluk ve kuraklık ile yoğun bir paslanma sürecine girmiş gibiydi, boyalı olan hiç bir yeri bulunmuyordu. Büyük ihtimalle çulsuz bir münzevi araba kendini buraya getirinceye kadar arabayla yolculuk etmiş arabanın yakın bir zamanda kullanılmış olduğu üzerine yama yapılmış metal ve uyduruk tahta parçalarından belli oluyordu.

    Beşyüz metre kadar ileride dört çeker bir humvee hızla külüstür aracın olduğu yöne doğru ilerliyordu, kurumuş toprak zemin arabanın ilerlediği her saniye çatırdıyordu.

    Araç kısa bir süre sonra geniş bir alan kaplıyan kum fırtınasının içerisine girdi.




    - Doktor Edward geri dönmeliyiz ! Fırtına çok kuvvetli devam edemeyiz !!

    - Hayır ulaştırmak üzere olduğum bilgi çok önemli bu geleceğimizi kurtarabilir !!!

    Adam kaygı ile kirli gözlüklerinin camlarını aracın torpidosunda bulunan kirli bez ile acele bir şekilde sildi. Adam 'ın yeşilliği iyice solmuş gömleği kir lekeleri ile doluydu.

    - Gelecek kimin geleceği doktor ?! Bizim geleceğimiz yok !!!

    Doktor öfkeyle Adam' a baktı.

    - Her şey eski kitaplarda yazılanlar gibi olabilir Adam ! O eski hikayeleri sende biliyorsun savaş öncesini eski New York ve Los Angeles resimlerini sende gördün, özgürlük heykelini gördün, dışarıda oyunlar oynayan çocuklar, bebek arabaları ile güvenli bir şekilde radyasyon tehlikesi olmadan dolaşan kadınlar.

    Adam canı sıkılmış bir kafasını doktorun zıttı bir yöne çevirdi.

    Adam : -Bu lanet kum fırtınasının içinden nasıl çıkacağız şu anda onu düşünmeliyiz doktor !

    Edward : -Senle veya sensiz Adam son parçayıda bulduğum zaman bütün insanlığın kaderi değişecek, hatta bütün mutant, ghoul ve kertenkele adamlarıda bu kurtuluşa dahil edebiliriz.

    Adam : Bizim kurtuluşummm..!!!! ahhhh !!!

    Bir anda humvee set bir sarsıntı ile oldu yerde çalıkdı, yoğun kum fırtınasında göz gözü görmüyordu, Adam bu uçsuz bucaksız çölde buna rağmen herhangi bir şeye toslayacaklarını hiç düşünmemişti.


    Edward : Lanet olsun Adam neye çarptık ?!

    Adam : Bilmiyorum şuanda hiç bir bok göremiyorum ! dışarı çıkıp bakayım !


    Adam dışarı çıktığı zaman karşılaştığı manzara yılların verdiği yorgunluk ile külüstür haline gelmiş bir arabaydı, humvee nin burnu az bişey yamulmuştu fakat araba nın sürüklenme yapı yoktu yoğun kum tabakası arabanın kuma saplanmasına sebep oluyordu buda humvee nin ona çarpıp yolundan çıkarmasına engen olmuştu. Dışarıda hala göz gözü görmüyordu Adam çarptığı şeyin ne olduğunu görmek için dibine kadar girmek zorunda kalmıştı.


    Adam : Hay lanet ! Hangi fahişenin çocuğu bu aracı buraya bırakkkk ahhhh !!!

    Doctor hala aracın içindeydi elindeki başlık şeklindeki cihazı hala evire çevire inceliyordu ve eksik olan parçaya bir an önce kavuşmanın hayallerini kuruyordu. İşte o an Adam 'ın acı dolu yakarışını duydu.

    Bir arda kapıyı açtı ve dışarı fırladı

    Edward : Adam neler oluu... Hayır !!!

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Mon Nov 13, 2006 8:52 pm Reply with quoteBack to top

    Ombus New Reno 'dan beri yollardaydı, bu kumarhane kasabasından uzaklaşalı dört gün olmuştu, kendine göre belirlediği bazı sebepler onu yollara düşürmüştü, şimdi yolu New Reno kuzey doğuda bir kasabaya düşmek üzereydi "Broken Hills". Bu kasabaya gitmeden önce New Reno' da kumarmasasında 8 dolar ve New Reno ya en yakın yerler hakkında bir sarhoş bir gezginden bilgi edinmişti. Burdan ayrılmayı planladığından beri nereye gideceğini düşünüyordu, Broken Hills belkide denemeye değer bir yer diye düşünmüştü.

    Yola çıkmadan önce New Reno' dan Broken Hills 'e hareket edecek bir aracın haberini aldı fakan araç Broken Hills madenlerinde çalışmaya giden Ghoul lar ile doluydu. Bu radyasyon içerisinde doğmuş çürümüş etli tiplerin etrafına rayasyon saçtığı söyleniyordu onlarla yolculuk etmek tehlikeli olabilirdi. Neyse ki daha sonra Nuke Cola kapakları toplayan bunak ve bir o kadarda kaçık Alf 'e rastlamıştı. Alf yol boyunca külüstür kamyonetinde kafasını şişirmişti, onu aptal aptal şarkılar söylemeye zorlamıştı sırf bu sebeple bile bu yaşlı bunağın beynini dağıtabilirdi.

    Ombus Alf' e onu getirdiği için anlaştıkları üç doları verdi, normalde bu yaşlı kaçığa para vermesi için bir sebep yoktu, fakat belkide yeni hayatında en iyi başlangıç bu olacaktı.

    İleride Broken Hills tabelası gözüküyordu, paslı tabelada ki yazılı nüfus sürekli değişime uğramış sürekli kırmızı ve mavi renkteki boyalar ile tabelanın üzerinde ekleme ve çıkarmalar yazılmıştı.


    Ombus Alf 'in kamyonetinin arkasından bavulunu alırken gözü bir yazıya takıldı "Broken Hills 'e hoş geldiniz"

    Ombus' un gözü tam bu yazıya takıldığı sırada yaşlı adam elini genç' in omuzuna koydu.

    Alf : Kafasındaki kendi yaptığı Nuke Cola kutularından yaptığı acayip şapkayı çıkardı ve Ombus 'u sanki büyük bir komutan edası ile selamladı.

    - Gidecek olmana üzülüyorum Ombus halbuki benim yanımda iyibir nuke cola kapağı toplayıcısı olabilirdin bu işte iyi para var.

    Alf in son sözleri hüzünlü bir melodi ile çıkmıştı.


    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------


    Not :Çzerinde siyah gangster kıyafetleri (ceket, şapka, kumaş pantolon, siyah ayakkabılar),1 adet 9 mm baretta pistol, x 25 9 mm mermi, x2 nuke cola, 165 dolar dolar.

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]

    Last edited by Yener on Mon Nov 13, 2006 9:22 pm; edited 1 time in total
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Mon Nov 13, 2006 8:53 pm Reply with quoteBack to top

    Bethie 'ye kendi kellesi için 50 dolar ödül konulduğunu en yakın arkadaşı ve mesketdaşı rinda dan öğrenmişti. Bir gece önce kendisini zorla ellemeye çalışan adama jartiyerinin altında sakladığı jilet ile yanağını derin bir şekilde kesmişti ve sonrada adamı yaka paça dışarı atmıştı, fakat adam New Reno da yeni bir güç ve tehlike olarak kabul edilen Brondy lerin adamlarından biriymiş.

    Bethie çetelerle işbirlikçi polislerinde ödülü alabilmek için birbirleri ile yarışacağının farkındaydı.

    Bir süre ortadan kaybolmak hatta kasaba dışına çıkmak sağlıklı bir karar olacak diye düşündü. Fakat kaçış için ayrıntılı bir plan uyduramamıştı çünkü her şey bir anda olmuştu. Bu durumda bir nebze bile güvenebileceğini düşündüğü herkes onu satışa getirebilirdi, bu gibi durumlarda kimseye güvenilemeyeceğini biliyordu.

    Birden aklına sarhoş bir gezginin bir gece önce club da siyah saçlı uzun boylu bir gence kumar masasında kaybettikten sonra bir kaç bilgi vermişti, Bethie tam o sırırada beş adamın bulunduğu kumar masasının yakınında ki bir masaya dans etmesi için çağırılmıştı. Bethie o sırada masada konuşulan herşeye kulak misafiri olmuştu çünkü avı oradaydı. Daha sonra odasında sızan sarhoş gezgini boğarak öldürdü ve club sahibi Vicy den 40 dolarını aldı.

    Sarhoş gezgin nalları dikmeden önce gence bir ghoul kamynunun kasabadan ayrılacağını ama onlarla yolculuk etmenin çok tehlikeli olduğunu hatta giriş ve çıkışlarda hiç kontrol bile edilmediklerini söylemişti.


    Bethie ghoul lar ile yaptığı 3 günlük yolculuğun ardından Broken Hills denilen kasabaya vardı, bu etleri çüriyen tiplerden radyasyon kapmamış olmayı ummaktan başka bir çaresi yoktu. Zaten ya bu adamlarla yolculuk edecekti yada kalıp ölecekti. Ghoul işçiler madenlere doğru yola kuyulduğu sırada Bethie nin gözü Broken Hills 'in nüfus tabelasına takıldı.

    1000 Mutants 500 Ghouls 500 Humans

    ve alt taraftaki yazıya "broken Hills 'e hoş geldiniz".

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------


    Not :Çzerinde Leather jacket, bir knife, boğma teli, colt 6520 10 mm pistol, x 15 10 mm, x1 stimpack, 120 dolar.

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]

    Last edited by Yener on Mon Nov 13, 2006 9:22 pm; edited 2 times in total
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Mon Nov 13, 2006 9:13 pm Reply with quoteBack to top

    İlapia, Morag kasabası halkının çocuklarını kaçıran kertenkele adamların izini sürüyordu üç gündür yanında köyün en iyi beş savaşçısı vardı fakat durum gitgide ümitsiz bir hal almaya başlamıştı, üç gündür yollardaydılar fakat karşılaştıkları bir kaç Gecko leşinden başka hiç bir şey bulamadılar, geckolar yine başka geckolar tarafından öldürülmüş ve bağırsakları deşilmişti. Bu iki ayağının üzerinde yüriyen kertenkele soyundan yaratıkları oldukça tehlikeli zehirleri çok ölümcül ve boyutlarıda bir insan boyutuna kadar ulaşıabiliyordu İlapia bütün bu tehlikelerin farkındaydı fakat bütün köy halkına söz vermişti çocuklarla ilgili alakalı bir iz bulmalıydı en azından, elleri boş dönemezdi köye.

    şimdi İlapia ileride bir yerleşim birimine doğru yaklaştıklarını farketti, kertenkele adamlar kasaba ve köylerde yaşamazlardı onlar vahşiydi onlar avcıydı aynı İlapia' nın kendisi gibi, Vault 15 de geçirdiği çocukluk günleri ona her an şüpheci olmanın önemini farketmişti, ailesini Vault 15 den kaçarken ispiyonlayan öz be öz amcasıydı.

    İlapia' nın kasabanın girişindeki tabelayı çözebilmesi biraz uzun sürdü tabelada Broken Hills yazıyordu...

    --------------------------------------------------------------------------------------------------


    Not :Çzerinde tribal kıyafetler mevcut (altta bir pantolon üstü çıplak) malzemeler : bir adet mızrak, bir adet bıçak, x2 akrep kancası ve x3 healing powder, 200 nuke cola kapağı, 20 dolar.

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    haldor_goraxe
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 26, 2005
    Posts: 275
    Location: Ýstanbul, sen??

    PostPosted: Tue Nov 14, 2006 6:52 pm Reply with quoteBack to top

    İçinden "hoş bulduk..." diye geçirdi Bethie ve bir an öylece kalakaldı... Çok uzun zaman önce gelmişti Broken Hills'e ve şimdi baktığında çok değişmişti her şey... Fakat eskiden gittiği bir bar vardı... "Umarım hala ordadır." dedi kendi kendine... İnsanların kendine baktıklarını hissediyordu. Bu onu bir yandan mutlu ederken diğer yandan bir yandan da korkutuyordu... Ya burada onu tanıyan biri cıkarsa... Tamam karsı karşıya devirebilirdi karşısındakini fakat onun asıl korktuğu arkasından sinsice gelebilecek bir bıcak, yada onun göremediği bir yerden cıkabilecek bir mermiydi...

    Bara doğru ilerlemeye devam etti... Ordaki mutant neden öyle bakmıstı kendisine, peki ya ordaki şişko adam... Hayır bunlar tamamen kendi uydurmasıydı.

    Evet bar hala ordaydı... İçeri girdi ve bir masaya oturdu, barmen hala aynıydı fakat etraf biraz daha değişmişti sanki. Daha, daha bostu sanki. Yeni farketmişti ama tek başınaydı... Barmene selam verdi ve "Bir viski, sağlam bir şey olsun..." dedi...

    _________________
    Rakı ve Balık....Ä°Å?te Bütün Mesele Bu... By ViceRoy Haldor Goraxe Herkesin Å?uursuzluÄ?u kendine... By ViceRoy Haldor Goraxe Don't dream of women; cause they'll only bring you down... by Dio
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    ombuspider
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Aug 27, 2006
    Posts: 347
    Location: New California Republic

    PostPosted: Tue Nov 14, 2006 6:54 pm Reply with quoteBack to top

    Ombus, Alften ayrılmanın verdiği rahatlık ve mutlulukla şehire girdi.. Aklında sadece kalacak bi yer ve, bir kaç içki içebileceği bar gibi bir yer vardı. Yaşlı adamın söyledikleri hoşuna gitmişti aslında .. Böylesine hareketli bi hayatın içinden kaçıp müthiş bir nuke cola kapağı toplayıcısı olmak.. Aslında olabilir diye düşündü kendi kendine, fakat daha çok gençti ve böylesine sakin ve tekdüze bir işi anca yaşlandığığ zaman yapabiliceğini düşünüyordu.
    Ombus düşünceler içindeyken şehirdeki yıkık dökük harap binaların arasından süzülerek ilerledi...Mutantlar.. Onlara pek rastlama şansı bulamamıştı New Renodayken fakat Mutantların öykülerini duymuştu.. Savaş öncesinde insanlara F.E.V adlı virüs enjekte edilmişti etkilenmemeleri beklenmişti..Fakat insanlar Mutantlara dönüştü.. Ombus, hikayelerden birinde bir zamanlar Mutantların liderlerinin olduğunu duymuştu.. İnsanlara bu virüsü kasıtlı olarak verip, insan ırkını Mutantlaştırmaya çalışan lider.. Çok şükür ki uzun zaman önce ortadan kalkmıştı, hikayelerden duyduğu kadarıyla..
    Mutantlardan gözünü alabilen Ombus, Ghoul denilen insanımsı yaratıkları gördü, vücutları adeta radyasyondan erimiş, yeşil, iğrenç bir hal almıştı.Ombus hayatında sadece 2 kere Ghoul'a rastamıştı.. Pis bir işin peşinde koşarken..
    Ombus bir anda aradığının karşısında oldugunu farketti.Bir bar vardı ! İçeri girmek konusunda tereddüt etti, içeris iinsanlarla beraber Mutant ve Ghoul kaynıyordu."Bir içki herşeye değer" dedi ve içeri girdi...

    _________________
    With the ocean above me .. And flames in my eyes !..
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Tue Nov 14, 2006 9:05 pm Reply with quoteBack to top

    Joseph dün üzerinde çalıştığı garip cihaz ile fazla uğraşmıştı, bu uğraşı bütün gece boyunca uyumamasına neden olmuştu cihaz çok garip ve karmaşıktı, bu cihazı çözmesi oldukça uzun sürecekti belliki. Disk şeklindeki bu garip cihazın iki yanında silindirik iki metal duruyordu disk siyah renkli silindirik metaller ise gümişi renkdeydi. Siyah diski köşesinde br--- h-- d -- s-e harfları vardı, diğer harfler silinmişti diskin üzerindeki, diski bu sabah gelen hurdacı Alf den almıştı Alf garip bir adamdı, nuke kola kapağı toplayan bir bunak diye tanımlıyordu Joseph'in ustası Marzek. Joseph 15 nuke kola kapağı karşılığında cihazı adamdan almıştı.

    Joseph tatlı uykusunun derinliklerinde gezdiği sırada Denny 'nin gür sesi tamiranede yankılandı.

    - Joseph seni uyuşuk herif yine uyuya kalmışsın !!

    Denny, Joseph in ortağıydı pek çok zaman beraber iyi değerli elektronik cihazlar toplamışlardı zamanında bu iş birliği onları ortak yapmıştı, ama bu son parça Joseph 'in Alf den aldığı bu son parça oldukça değerli gibiydi. Bu cihazı Denny ile paylaşırsa onu bu parçayı satmaya zorlayacağını biliyordu, fakat parça sırlarla dolu gibiydi.

    - Joseph seni uyuşuk herif yine uyuya kalmışsın !!

    Bu ses Joseph' i prefabrik odada yattığı koltuktan sıçratmaya yetti bir anda kucağında bulunan silindirik çihaz yattığı yerden ayağa doğrulması ile yere Denny nin ayaklarının dibine yuvarlandı.


    Denny eğilerek bu garip cihazı yerden aldı.

    Denny : - Buda neyin nesi ?!


    --------------------------------------------------------------------------------------------------


    Not :x 3 Tool set x 1 knife x1 boot, tamirci kıyafetleri (mavi).

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]

    Last edited by Yener on Sun Nov 19, 2006 7:36 pm; edited 1 time in total
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    mikael
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Apr 07, 2006
    Posts: 692

    PostPosted: Tue Nov 14, 2006 9:09 pm Reply with quoteBack to top

    "İzler burada kayboluyor." dedi arkasındaki avcılar dönerek. "Kasabaya dağılıp kertenkeleler ve çocuklar hakkında bilgi toplayalım. Ay tepeye çıkınca burada buluşuruz."

    İlapia bir bar aramaya karar verdi, orada istediği pek çok bilgiyi ve fazlasını bulabilirdi. Kasabaya girdi ve bara benzeyen bir yer bulma umuduyla sokaklarda gezinmeye başladı.
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Efla
    Site Admin
    Site Admin





    Joined: Apr 10, 2004
    Posts: 3916
    Location: Ankara

    PostPosted: Wed Nov 15, 2006 12:27 am Reply with quoteBack to top

    *Joseph
    Yarısı silinmiş harflere baktığında aklında bi sözcük oluşması pek de vakit almamıştı
    "Brotherhood of steel" Güzel bi oyuncağa benziyordu gerçekten. Epeyce oyalayacak gibiydi. Hem iyi hem kötü diye geçirdi içinden... Biran önce çözmeyi isterdi zira...

    ---

    Bir anda Deny'nin sesiyle uyandı. Kahretsin yine uyuyakalmıştı. Orada uyuyakalmış olması artık alışıldık bir durumdu. Evden bile merak eden olmuyordu pek. Zaten bu yaşta ona çocuk gibi davranılmasına da tahammül edemiyordu. Sırf bazı şeyleri ıspat etmek için bilerek atölyede kadldığı bile olmuştı en sonunda kabul ettirmişti ama...

    Deny'nin ikinci kez sesini duyduğunda düşüncelerinden de uzaklaştı. Uyku mahmurluğuna vererek geçiştirebileceğini umuyordu. Gözlerini ovuşturdu biraz boş bakışlarla Deny'e bakalarak. "Hıı bu mu yeni icadım" dedş hafiften sırıtarak.

    Günlük işlerle ilgili meselerin konuyu değiştirebileceğini umuyordu. Yalan söylemeyi pek sevmezdi. Hiç yapmadığı bişey olduğu söylenemezdi ama. Yalan söylemek yerine herşeyi söylememek daha çok kullandığı bir yöntemdi.

    _________________
    Chaos is the law of nature,
    Order is the dream of man.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Wed Nov 15, 2006 7:51 pm Reply with quoteBack to top

    Bethie yol boyunca pek fazla kişiyle karşılaşmamıştı, sadece bir Ghoul ayaklarını sürüyerek bir ara sokağa girmişti. Broken Hills de yapıların durumu diğer kasabaların bazılarına göre daha iyi denebilirdi. Bazı yapılara sonradan duvar örülmüş bazı yapıların ise bir bölümü yıkıktı, fakat yıkık yapı sayısının çok fazla olduğu söylenemezdi.

    Bar girişinde karşılaştığı tek tük kişiler her ne kadar ona onu izliyormuşlar paranoyasını versede kısa bir süre sonra bunların sadece basitkuruntular olduğuna karar vermişti.

    Daha önce Bethie buraya bir dostunu görmeye gelmişti fakat dostu artık hayatta değildi. Rexa nadir güvendiği dostlarından biriydi, 150 yaşını aşmış kadın bir ghoul du. Bethie ömrünün son günlerinde onun yanında olamayışına çok üzülmüştü, o sıralar bütün sıkıntılar üst üste gelmişti hemde büyük sıkıntılar. Club kapatılmak üzereydi ve kapanmaması içinde yüklü miktardaki borcun ödenmesi gerekiyordu, işte bu durum daha çok çalışmasını gerektirdi ve hiç bir yere kıpırdayamamasına sebep oldu.


    Bethie içeri girdiğinde bar tezgahına doğru baktı ve iki mutant 'ın tezgahın önündeki sandalyelerde yan yana oturduğunu gördü. Mutantların ikiside oldukça iri cüsseliydi, birinin dişlerine garip teller bağlıydı bu konuşmasını biraz güçleştiriyor gibiydi, diğerinin ise sol kolu yoktu. Mutantların sağ çaprazında ise üçlü bir ghoul gurubu vardı onlarda mutantlarla aynı garip yeşil sıvıdan tüketiyordu muhabbetleri ise oldukça sakindi zaten uzun ömürlerinde aceleye getirmeleri gereken hiç bir şeyde yoktu. şu anda barda bulunan tek insan Bethie 'ydi.

    Bethie : "Bir viski, sağlam bir şey olsun..."

    ghoul barmen ağır aksak tezgahın arkasındaki yerinden kımıldandı ve cevap verdi

    barmen : Getiriyorrummm.

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Wed Nov 15, 2006 8:15 pm Reply with quoteBack to top

    İlapia dağılmalarını önermişti Morag köyü avcıları bu öneriyi başlarını sallayarak onayladılar ve dağılmadan önce geleneksel bir selamlaşma yaptılar.

    İlapia veye yerleşim birimlerindeki taş yapılar ile ilgili pek deneyime sahip değildi Vault her şey yer altındaydı ve bunaltıcı sonsuz bir karanlık vardı, dışarı çıktığı zamanki yaşantısında ise westeland ın kurak çöllerinde dolaşmış ve avcılık yapmıştı tek başına, taki Morag halkı onu aralarına kabul edene kadar.

    şimdi de tek başına kasabanın güney doğusuna doğru ilerliyordu etraf oldukça ısssızdı sokaklarda hayat belirtisi yoktu nerdeyse. şimdi biraz ileride küçük bir erkek çocuğu gördü çocuğun üzerinde gri yırtık bir tşört ve yine yıpranmış bir şortu vardı altında. Çocuk az önce çıktığı köşesi yıkık ara sokaktan tam kendini çıkarmıştıki İlapia ile karşı karşıya geldi çocuk bir anda panikledi ve heyecan ve korku karışımı ile az önce çıktığı ara sokağa gerisin geri koşarak geri daldı. İlapia ayrıca insan çocuğunun bir gözünün olmadığını farketmişti ve alnının sol tarafında ise yanık izine benzer bir yara izi vardı bu iz kafasının bir bölümünüde kaplamıştı yanığın bulunduğu bölümde saçı yoktu.

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Wed Nov 15, 2006 8:27 pm Reply with quoteBack to top

    Ombus içeri girdi ve etrafına baktı içeride pek fazla kişi yoktu, önce bar tezgahının önünde oturan iki mutant dikkatini çekti, daha sonrada ghoul lar, ghoul lar mutantların hemen arka çaprazındaki masadaydı. Birde tek başına oturan bir kadın vardı kadın uzaktan bile oldukça çekici ve sexy gözüküyordu. Bir anda Ombus 'un aklına 2 gün öne 10 dolarlık bir fahişe ile seviştiği geldi. "Bu kadın o 10 dolarlık fahişeden daha çekici" diye aklından geçirmeden edemedi.

    Bir anda Ombus "ghoul lar !!!" diye kendi içinde bir hayret nidası atıverdi. Bu yaratıklar etrafına radyasyon saçıyordu çok tehlikeliydiler özelliklede insanlar için, radyasyon hergün pek çok insanın ölümüne sebep oluyordu, radyasyon esasında her yerdeydi ama bu yaratıklara fazla yaklaşmak bunun dozajını arttırabilirdi.

    şimdi bir karar vermeliydi ghoulların bulunduğu bu yere girme riskini göze alacakmıydı yoksa gerimi çıkacaktı buradan.

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Wed Nov 15, 2006 8:33 pm Reply with quoteBack to top

    Denny elleri arasındaki bu garip cihazın evire çevire bir sağına bir solunu bakıyordu, gömleğinin cebindeki kirli bezi çıkartarak cihazın üzerini silmeye başladı. Joseph, Denny' nin silik harfleri farkettiğini anlamıştı, Denny oldukça dikkatli bir insandı.

    Denny cihazı şimdi sağ eli ile tutarken simsiyah olmuş kirli elini kirden siyaha dönmüş gömleğine sildi ve başındaki yine kir içerisindeki şapkasını çıkardı ve kelleşmiş saçı piyasaya çıktı.

    Denny : "Demek senin icadın hımmm"

    Diski biraz daha evirip çevirdi ve sordu,

    Denny : "Bu üzerindeki harflerin anlamı ne peki ?"

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Efla
    Site Admin
    Site Admin





    Joined: Apr 10, 2004
    Posts: 3916
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu Nov 16, 2006 12:27 am Reply with quoteBack to top

    *Joseph

    Sırıtmasını daha da belirginleştirdi.
    "Tamam henüz o kadar iyi olmayabilirim bunu ben de biliyorum."

    Yollarını yuarı kaldırarak cüvudunu esnetti. Yarı esner bir ses tonuyla:
    "Valla bizim hurdacı alfden aldım. Kişisel olarak İnceleyebilirim diye düşündüm. Fazla da bakamadım. Fikrin varsa söyle...

    Yine uyuyakalmışım be... Saat kaç erkencisin galiba bugün?"

    _________________
    Chaos is the law of nature,
    Order is the dream of man.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Yener
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 12, 2005
    Posts: 1742
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Thu Nov 16, 2006 12:39 pm Reply with quoteBack to top

    Joseph wrote:
    Yine uyuyakalmışım be... Saat kaç erkencisin galiba bugün?"



    Konu değiştirme denemesi ; speech = + 70 % gelen zar = + 40 % = 110 % başarılı.

    Denny elindeki cihazı tahtadan kapının hemen yanında bulunan küçük tezgahın üzerine bıraktı ve kel kafasını kaşımaya başladı.

    Denny : "Evet dostum erkenciyim, her zaman ki gibi ve senin bu aptal icatlar için vakitharcamandan bıktım."

    şapkasını tekrar kafasına taktı.

    Denny: "şu cihazı bir an önce sat bu aralar nakite sıkışığız biliyorsun, Nakhen adında ki şu adi herifte hala tamir ettiğimiz arabanın parasınıda ödemedi zaten ! Eğer ödememeye devam ederse şerif Marcus la konuşmayı düşünüyorum, o ilgilensin bu lanet meseleyle."

    Denny : "Birde unutmadan madendeki havalandırmalarda yine problem varmış, onları incelememizi istiyorlar, bugün uğrarsan iyi olur."

    _________________
    [b:bc27a75495]Ignorance is not bliss, merely uninformed misery.[/b:bc27a75495]
    Back to top View user's profileSend private messageMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.61 Saniye