Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: CecileAno
    Bugün: 36
    Dün: 35
    Toplam: 90400

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1949
    Üye: 1
    Toplam: 1950

    Şu An Bağlı:
    01 : arosyf

    FrpWorld.Com :: View topic - ADALETİN,ÇLÇMÇN ve SAVAşIN TAPINAğI(TANRI:OREN BATTLEC
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     ADALETİN,ÇLÇMÇN ve SAVAşIN TAPINAğI(TANRI:OREN BATTLEC View next topic
    View previous topic
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.
    Author Message
    high_elf
    BaÅ?büyücü





    Joined: Apr 15, 2004
    Posts: 398
    Location: Ýthaca, ABD

    PostPosted: Fri Feb 18, 2005 5:11 pm Reply with quoteBack to top

    Heykel Illyra'yı odasına bıraktıktan sonra yavaşça avluya döndü, sessiz tapınakta bir ordu marşı kadar ses çıkarıyordu her adımında..

    Tapınağın içinde bir huzursuzluk havası sezdi Illyra uykuya dalmadan önce.. Tapınağın bütününü oluşturan, sessiz ruh sanki bir savaşı, diyar dışındaki bir kavgayı izliyordu. Sabırsızca sonucu bekliyordu.. Gerilim tapınağın her tarafında hissedilebilirdi.

    Illyra uykusu sırasına rüyasında yüzü örtülü, zırhlı bir adamın ona doğru yaklaştığını gördü.. Biranlığına Illyra gizemli adamla gözgöze geldi. Adamın zırhı üzerinde parlak gümüşü bir tüy sembolü vardı. Sembole odaklandığı sırada rüyasını bölen bir takırtı duydu odada... Uyandığında etrafta hiçbirşey göremedi..

    Sabah tekrar kalktığında odadaki ahşap masanın üzerinde bir not bulacaktı eski bir parşömene yazılmış. Harfler parlak mavi renkte yazılmıştı..



    Bir kardeşten diğerine....

    1-Çlüm bir ceza olduğu kadar bir hediyedirde.
    2-Yaşam size verilmiş birer hediyedir.
    3-Çlüm rastgele dağıtılmamalıdır.
    4-Bir savaşcı onurlu olmalıdır, silahsız birine kılıç çekmez, kılıcı haksız ve boş yere sallanmaz.
    5-Gereksiz savaş yapılmamalıdır.

    Lord Orenin kutsal ışığı üzerinde parıldasın...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Gorath
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 22, 2004
    Posts: 2057
    Location: Meleran

    PostPosted: Sat Feb 19, 2005 6:32 am Reply with quoteBack to top

    İlyamain günlerdir odasından çıkmıyordu. Yası hiç bitmiyor, hep onu acılara boğmaya devam ediyordu. Logan'a olan aşkını asla unutamıyor, ölen sevgilisinin geriye gelemeyeceğini bilmsine rağmen onun ruhunu kendisinden uzak tutamıyordu. Sanki Logan hâla onunlaydı... Sanki Logan hep onun yanındaydı. "Rahat uyu sevgilim!" dedi tapınağın koridorlarında ilerlerken... Rahat uyu ve asla kimsenin uykunu bölmesine izin verme! Sen bunu hak ettin. Aynı zamanda da Logan'ın geriye dönmesini istiyordu. Dönemeyeceğini bilmesine rağmen dönmesini istiyordu. Oysa ölmüş bir canlı nasıl geriye dönebilirdi ki?

    Bir kapının yanından geçerken birden durdu. Görmeyen bakışlarını o tarafa çevirdi. Tapınak içerisinde kör olmasına rağmen sanki görebiliyordu. Ruhunda bir görüye sahipti. Gözleri ile değil ama ruhu ile yolunu rahatça bulabiliyordu. İçeride canlı birisinin olduğunu da hissediyordu. Ama içeriye girmedi... Sadece kapının önünde öylece durdu ve görmeyen gözlerle kapıya bakmaya devam etti...

    _________________
    Hayatın anlamsız oyunlarında anlamlı bir kapı açmak için sadece gözlerini kapat ve... hisset...

    Hisset yaÅ?amak için olan savaÅ?ını, böylece elde edersin o sonsuz anlamı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Sufferly
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 22, 2004
    Posts: 433

    PostPosted: Tue Feb 22, 2005 9:06 pm Reply with quoteBack to top

    Archand Windsoul...Bu ismi kendi seçmişti.Yaylara olan aşinalığı , ona bu ismi getirmişti.

    Babasıyla birlikte , rutin bir av dönüşünde , yanmış olan köyleriyle karşılaştılar.Beraberinde gelen mahlukatlar ile.Çnce anlayamadılar , sonra gözlerinin önünde kızkardeşinin kılıçtan geçirilmesi , gözünü döndürdü.Babası kılıcını çekti , koşarken bağırıyordu ;

    "Git Archand , git oğlum!Burada sevgi kalmadı , burada yaşam kalmadı , burada artık adalet yok!Oren'in tapınağını bul!Adaleti bul!Adaleti dağıt!" dedi. Babasının kararlı sözlerine rağmen kararsız kalan Archand , yayını sırtına koydu ve babasına son bir kez baktı.

    Karanlık çökmüştü.Archand birkaç mil ötede bir yer , büyükce bir yer gördü.şekli hakkında tam karar veremiyordu.Neresi olduğunuda bilmiyordu.Kalan son mesafeyide katetmeye başladı.

    Her adımında huzuru ve düzeni hissediyordu elf.Burası , babasının bahsetmiş olduğu gibi Oren'in tapınağıydı.Adaletin tapınağı.Çlümün haklı dağıtıldığı , içinde saygı ve içtenlik barındıran tapınak.

    Merdivenleri çıkmaya başladı korucu.Gözleri büyümeye başladı.O kadar ihtişamlı , o kadar güzel görünümlü bir yerdiki , arkaya düşmemek için zor hakim olabildi kendine.İçeri girdi.Kadim bir odaya.Yürümeye başladı.

    2 heykel vardı.2 tezat heykel.Eğildi..

    "Lord Oren.Adaletin efendisi , eşitliğin simgesi.Beni kabul et...Beni kabul etki , senin ışığınla yolumu aydınlatayım , başkalarının yolunuda.Senin ışığınla adaletini dağıtayım , senin ışığınla hak edilen ölümü...Hayatımı eşitliğe adayabileyim Lordum..." dedi.

    Gözleri yere bakıyor , gözleri yaşlanıyordu.Hayatını buraya adayacaktı.Varlığın temel simgesi için...

    _________________
    They awake for flesh
    Choose pain as a path
    Refuse a light
    To blind you and me
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Gorath
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 22, 2004
    Posts: 2057
    Location: Meleran

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 8:03 am Reply with quoteBack to top

    İlyamain merdivenleri yavaş yavaş iniyor ve görmeyen gözlerle tapınağa yeni geldiğini hissettiği kişiyi arıyordu. Heykellerin olduğu yere gelince durdu ve bakarak "Hoşgeldiniz efendim!" dedi. "Lordumun eşitliği adına tapınağa hoş geldiniz efendim!" Görmeyen gözlerle adamın olduğunu düşündüğü, adamı hissettiği yere doğru baktı.

    _________________
    Hayatın anlamsız oyunlarında anlamlı bir kapı açmak için sadece gözlerini kapat ve... hisset...

    Hisset yaÅ?amak için olan savaÅ?ını, böylece elde edersin o sonsuz anlamı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Sufferly
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 22, 2004
    Posts: 433

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 8:22 am Reply with quoteBack to top

    Archand giridiği transdan ve düşünceler havuzunda boğulmak üzereydi.
    "Hoşgeldiniz efendim!"...Bu sözler üzerine kafasını kaldırdı ve kadını gördü.Tapınakda bir kadın?İlginç diye düşündü.Daha fazla bekletmeden "Hoşbulduk leydim" sözlerini sarfetti.

    Yanlız kadın konuşurken kendisine bakmıyordu..Bir an öyle hissetti.Ayağa kalktığında kadın gerçektende ona bakmıyordu.Bİraz şaşırdı.Acaba kendisimi yanlış görüyordu?Başını biraz salladı ve emin oldu.

    "Adaletimi , bağlılığımı ve hayatımı sunmaya geldim leydim.Kabul edilme üzere burada bekliyorum"dedi ve heykellerin önünde bir kez daha eğildi.Adaletin önünde...

    _________________
    They awake for flesh
    Choose pain as a path
    Refuse a light
    To blind you and me
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Gorath
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 22, 2004
    Posts: 2057
    Location: Meleran

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 9:42 am Reply with quoteBack to top

    "Kabul edilmek için beklemek..." İlyamain'in görmeyen bakışları sesin geldiği yöne döndü. "Siz zaten Lord Oren'e inanmıyor musunuz?" diye sordu İlyamain. "Ruhunuzda onu hissediyorsanız zaten ona inanıyorsunuz, hayatınız boyunca onun yolunu izlemişsiniz demektir!"

    Görmeyen gözlerdeki hüzün gözüktü Sufferly'e ve İlyamain bakışlarını, görmeyen bakışlarını adamdan ayırmadan onun olduğunu bildiği yere doğru yaklaştı. "Onu ruhunuzda hissediyor musunuz?" diye sordu. Kendi ellerini kalbine götürdü ve "Eğer ona inanıyorsanız efendim!" dedi. "Onu kalbinizde hissedebilirsiniz!" Derin bir nefes aldı ve cevabı bekledi.

    _________________
    Hayatın anlamsız oyunlarında anlamlı bir kapı açmak için sadece gözlerini kapat ve... hisset...

    Hisset yaÅ?amak için olan savaÅ?ını, böylece elde edersin o sonsuz anlamı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Sufferly
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 22, 2004
    Posts: 433

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 1:56 pm Reply with quoteBack to top

    "Onu ruhunuzda hissediyor musunuz?" diye sordu. Kendi ellerini kalbine götürdü ve "Eğer ona inanıyorsanız efendim!" dedi. "Onu kalbinizde hissedebilirsiniz!"

    "Evet , kabul edilmek...Ruhum , kendimi tanıdığımdan beri adaleti simgelemiştir.Onu hissedemem , zaten onun için yaratılmıştır , leydim."

    Archand kadının hala kendisine bakmadığı hissetti.Tekrardan ayağa kalktı ve kadının kendine doğru yaklaşmakta olduğunu gördü.Lakin bu kadında bir acı vardı.Sabit bir bakışı olmayan gözlerdeki acı.Böylesine bir acı , nasıl böylesine bir kadına verilebilirdi?

    "Leydim.."dedi.Ellerini ona doğru uzatarak , "bir yabancıyım , ancak gözlerinizdeki acıyı anlayabilecek kadar uzun yaşadım.Eğer bana acınızı anlatırsanız , yükünüz hafifler.Zira benimde büyük acılarım vardır.Acılar paylaştıkça azalır , leydim...".Bir an ellerini uzaktmakda hata etiğini düşündü.Kadının göremediğini hissetti...

    _________________
    They awake for flesh
    Choose pain as a path
    Refuse a light
    To blind you and me
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Illyra
    Forum Yöneticisi





    Joined: Jan 25, 2005
    Posts: 2113
    Location: Duskwood

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 2:10 pm Reply with quoteBack to top

    Mavi parlak hafler sanki Illyra'nın kalbine kaznımıştı. yatağa oturdu, bir anlığına kendisini kötü hissetti. sonra eski mutluluğu ve huzuru tekrardan içine doldu. ama garip bir hisle hiç yerinden kalkmak istemedi, oarada ölene kadar zırhı bir kenarda, saçları dağınık ve yapayanlız bir şekilde oturabilirdi. sonra yaşamının özünü kavradı; o bir şövalye idi ve Lord Oren'nin ışığıyla bundan sonra adaleti dağıtacalktı, bu güne kadar hep iyilerin yanında savaştığı gibi.

    Sonra aniden içine gelen bir istekle kalkıp yine ses çıkartmadan zırhını giydi. tapınağın içinde biraz dolaştı ve bahçeye çıktı. "Burası ne kadar sessiz" diye düşündü. Bahçede iki karaltı seçti. yaklaştığında bunulardan birisinin bir kız diğerinin bir elf olduğunu gördü "Merhaba ben tapınağa yeni geldim, adım Illyra bir şövayeyim" diye konuştu. Sonra sordu "Neden tapınak bu kadar sessiz?"

    _________________
    Image
    Back to top View user's profileSend private message
    Gorath
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 22, 2004
    Posts: 2057
    Location: Meleran

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 2:31 pm Reply with quoteBack to top

    İlyamain adamın sözlerini dinledi ve "Acılar!" dedi. "Asla hafiflemeyecek acılar vardır efendim! O acılar sizinle yaşar ve sizinle son bulur." Adamın uzattığı elini göremiyordu İlyamain ve aynı şekilde onun yerini sadece konuşmalarından çıkartabiliyordu. "Umarım hâla lordunuzdan işaret beklemiyorsunuzdur efendim!" dedi. "Çünkü o size işaretlerini hep gösteriyor. Sürekli sizin yanınızda olarak size en büyük işaretlerini gösteriyor. Tek yapmanız gereken... Tek yapmanız gereken ruhunuzun derinliklerine inmek ve orada yatanı hissetmek!"

    Yavaşça arkasını döndü ve adam ona öylece elini uzatmışken o görmeden yeniden merdivenleri çıkmak için bir adım attı. Tam o anda bir kadının sesini duydu tapınakta ve görmeyen bakışları sesin geldiği yöne baktı.

    Sesin sahibi olan kadın ona doğru bakıyor ve ismini onlara bahşediyordu. "Merhaba efendim!" dedi İlyamain sesin sahibini sesten tanımlamaya çalışarak. Zira daha yeni kör olmuştu ve buna rağmen körlüğünün götürdüklerinin yerini getirdikleri ile almaya çabalıyordu. Duyusunun gücünü kullanıyordu ve duyu gücünün ne kadar da iyi olduğunu kavramaya başlamıştı.

    "Tapınak şövalyeleri kısa süre önce bir savaşa gittiler efendim!" dedi İlyamain saygı ile. "On kasaba halkını korumak için gittiklerini belirttiler." Peki ya ben o zaman ne yapıyordum? Ben o zaman neredeydim?

    Ah Logan! Kollarında ki Logan'ı hatırladı. Onun kokusunu son aldığı zamanı! Göremiyordu ama onun yüzünde ki her kıvrımı bedeninde ki kaybolmaya yüz tutmuş sıcaklığı hissediyordu. Çlüyordu Sevdiği Logan! Çlmüştü!

    Görmeyen gözlerden bir iki yaş damladı ama hızla kendisini topladı ve kadına bakarak. "Adım İlyamain!" dedi. "Oren'in kutsaması yanınızda olsun efendim!"

    _________________
    Hayatın anlamsız oyunlarında anlamlı bir kapı açmak için sadece gözlerini kapat ve... hisset...

    Hisset yaÅ?amak için olan savaÅ?ını, böylece elde edersin o sonsuz anlamı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Sufferly
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 22, 2004
    Posts: 433

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 2:42 pm Reply with quoteBack to top

    "Dediklerinizi anlayabiliyorum leydim , fakat ben bunu kendimce farklı yorumluyorum"dedi ve kadın uzattığı eline hiç dikkat bile etmeden arkasını döndü ve gitmeye başladı.Artk kadının göremediğinden emin olmuştu.Yada belki numara yapıyordu.Ama böyle bir yer , neden numara yapan birini barındırsınki?

    Ardından bir başka ses duydu. Kadının konuşmasından sonra laflarını sarfetti ;

    "Bende Archand Windsoul , Aglaranna , yani Parıldayan Ay ormanından geliyorum.Bir zamanlar yurdum olan yerden..Buraya , yurdumdan gelen bir elf daha vardı..Adı Calin..Benim yakın bir arkadaşımdı.Onurlu fakat bir o kadarda gururlu birisiydi.Onun hakkında bir şey biliyormusunuz?Leydim siz?"

    Calin aklına gelince , eski bir arkadaş , biraz hüzünlendi Archand.Bir o kadarda üzülüyordu.Acısı hala geçmemişdi.Calin'in onu yüzüstü bırakması , yeminini tutması onu hala üzüyordu.

    _________________
    They awake for flesh
    Choose pain as a path
    Refuse a light
    To blind you and me
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Gorath
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 22, 2004
    Posts: 2057
    Location: Meleran

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 2:55 pm Reply with quoteBack to top

    "Calin!" İlyamain kadının cevabını bekliyordu ki kendisini Archand olarak tanıtan adamın sarf ettiği isim ile birlikte yeniden adama baktı ve "Calini tanırdım efendim!" dedi. "Kısa süre önce burada tanışmıştım. O da Logan..." Derin bir iş çekti ve acısını yeniden hatırladı ama hızla bu duyguyu bastırarak konuşmaya devam etti. "Sör Logan ve şövalyeleri ile birlikte gitti oda! On kasaba halkına yardım eli uzatmak için gitmişti. Savaş ne durumda bilmiyorum ama her an dönebilirler diye düşünüyorum!"

    O anda gökyüzünde bir ses duydular hepsi. İlyamain'in içi bir anda huzurla doldu. Bu sesi tanıyordu. Bu sesin sahibini... "Albentun!" dedi göremediği halde bakışlarını gökyüzüne kaldırarak." Griffini geriye dönmüştü. Albentuna aşağıya doğru süzülürken İlyamain ona yeniden sarılmak ve tüylerine yüzünü gömüp ağlamak için beklemeye başladı.

    _________________
    Hayatın anlamsız oyunlarında anlamlı bir kapı açmak için sadece gözlerini kapat ve... hisset...

    Hisset yaÅ?amak için olan savaÅ?ını, böylece elde edersin o sonsuz anlamı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Sufferly
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 22, 2004
    Posts: 433

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 6:05 pm Reply with quoteBack to top

    "Cevaplarınız için çok teşekkür ederim leydim." dedi Archand.Sonra bir ses duyuldu.Bir griffon.Bir şaşırdı Archand.Bu tür şeylerin buradaki işini kavrayamamıştı.

    "Demekki Calin oralara kadar gitmiş..." diye fısıltı halinde konuştu.Geri döndüğünde onla konuşması gereken uzun konular vardı.Hele bir gelsin , ona gösteririm ben diye düşündü..

    Ayakta duruyor , iki hanımefendiyi izliyordu.Biri griffona doğru gidiyordu , -herne kadar düzgün bir yürüyüşle olamsada- kendisi ise boş boş ayakta duruyordu.Beklemekten hiç hoşlanmazdı.Bir şeyler yapmalıydı.Ancak isteklerini bastırarak beklemeye başladı.Leydiyide rahatsız etmek istemiyordu...

    _________________
    They awake for flesh
    Choose pain as a path
    Refuse a light
    To blind you and me
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Gorath
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 22, 2004
    Posts: 2057
    Location: Meleran

    PostPosted: Wed Feb 23, 2005 7:05 pm Reply with quoteBack to top

    İlyamain yere inen Griffon'a yerini bulmak için dokundu ve sevgi ile sarılarak "Nerelerdeydin Albentuna?" dedi. Onun geriye dönüşü çok uzun sürmüştü ve İlyamain onun da Logan gibi öldüğünü düşünmeye başlamıştı ama işte Griffon burada, yanındaydı. Griffon tüylerini kabartı ve bakışlarını ona çevirdi. Belli ki kızdaki değişikliğin farkına varmıştı ama her ne olursa olsun sahibinin yanındaydı işte!

    _________________
    Hayatın anlamsız oyunlarında anlamlı bir kapı açmak için sadece gözlerini kapat ve... hisset...

    Hisset yaÅ?amak için olan savaÅ?ını, böylece elde edersin o sonsuz anlamı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Sufferly
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 22, 2004
    Posts: 433

    PostPosted: Sat Mar 12, 2005 9:35 pm Reply with quoteBack to top

    Archand yatağında biraz uzandıktan sonra düşüncelerine daldı.Babasını düşünüyordu.Ona tüm bildiği yetenekleri öğreten kişiyi.En önemlisi hayatı , yaşamı öğreteni.Derince iç çekti.Çektiği en acılı iç çekişti bu.Daha öncesinde kendi kendine başbaşa kalamamıştı.Düşünceleriyle.şimdi ise hayatını gözden geçiriyordu.Hernekadar bunu ertelemek istesede...

    Kapattı gözlerini.Düşünceleri eski günlerine gitti.Çok eskilere.Biraz bulanıktı.Ama iyi hatırlıyordu.Babasının ona verdiği ilk dersi.İlk hayat dersini.Ona demiştiki , "yanlız kaldığın zaman , tek bir canlının bile değerini anlarsın".Ve oda çok iyi anlıyordu.Hayattaki en büyük dayanağının yokoluşu , düşüncelerini ve duygularını derinden etkilemişti.Hayattaki her canlının değerini daha iyi anlıyordu.Ama bunun bu şekilde olması , acılarını bir kat daha arttırdı.Yıllardır olmayan birşey oluyordu.Gözlerinden yanağına doğru akan yaşlar.Her bir yaşta unutulan bir acı daha.

    "Yanlızlık , hayattaki en büyük cezadır.Bu ceza öyledirki , en kudretli canlıyı bile yerden yere vurur , onu sonusz bir boşlukta hapseder."

    Bu sözler geçti aklından.şu anda içindeki doğruluğu anlayabildiği bu sözler.

    Bir süre düşünceler zinciri içinde kayboldu.Biraz daha aydınlanan düşünceler içinde.Ardından sesinin güzelliği odada yankılandı.Camdan gelen ışığın yaptığı yansımalar şarkısıyla dans ediyordu.Gözleri dalıp gitti...

    "Yıllar soldu , çöl gibi düşünceler
    Yıllar geçti , buz gibi seneler
    Çlümle son bulan soğuk nefesler
    Dolucasına inanmak , yanlız olmadığına
    Yanlız olduğunda , boşcasına solmak"

    _________________
    They awake for flesh
    Choose pain as a path
    Refuse a light
    To blind you and me
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    high_elf
    BaÅ?büyücü





    Joined: Apr 15, 2004
    Posts: 398
    Location: Ýthaca, ABD

    PostPosted: Sun Mar 13, 2005 11:06 am Reply with quoteBack to top

    ..Eskiden on kasaba olarak bilinen düzlüğün ortasındaydı, etrafına bakındı ama etrafta kimsecikler yoktu. Herkes nereye gitti diye düşündü endişeyle. Yalnızlık, ne zaman peşimi bırakacaksın. Ah baba şimdi seni çok iyi anlıyorum.

    Kafasını sola çevirdi, demin oraya baktığında kimseyi görmediğine yemin edebilirdi, ama şimdi orda çok yoğun bir parlaklık vardı.. Işık o kadar parlaktı ki, gözlerini dolduran acıya dayanamayarak bir anlığına çevirdi kafasını ve gözlerini yumdu, tekrar baktığında parlaklıkğın bir nebze olsun azaldığını gördü.. Göz kamaştırıcı ışığın kaynağı ise bir şövalyeydi.. Etrafını kaplayan mavi-beyaz ışık hüzmesi ile adeta büyülemişti Archand'ı. O kadar muhteşemdi ki.. Yoksa öldüm mü diye düşündü içinde beliren korku hissiyle.. Hafif bir meltem esti ve Archand'a yavaşça çarptı.. Bu ölmediğini kanıtlıyordu adeta.

    Peki o zaman bu şövalye kimdi??

    Archand bakışlarını şövalyeye dikmişken, şövalye Archand'a döndü ve onu selamladı, ardından tekrar önüne döndü ve yüzündeki kararlı ifade ile kılıcını kaldırdı, ileri doğrulttu..

    Archand onun kimle dövüştüğünü görmek için bakışlarını şövalyenin kılıcını doğrulttuğu yöne çevirdiği zaman, içini korkuyla karışık bir panik kapladı.. şövalyenin karşısındaki yaratıklar sürekli değişiyordu. Bir an minator, bir sonraki an bir ogre, ve en sonunda kara şövalyelere dönüşmüşlerdi.. Ama bu dönüşümler hiç bitmiyordu, yaratıklar Archandın daha önce hiç görmediği şeylere dönüşmüşlerdi, Archand sonunda bu yaratıkların asla sabit kalmayacaklarına ikna oldu..

    Sonra omzunda bir el hissetti, arkasını döndüğünde dizlerinin bağının çözülmesine engel olamadı, bu babasıydı, ve görünüşe bakılırsa da sanki da gerçekti, canlıydı.. Ama bu nasıl olabilir ki diye geçirdi içinden ama babası ona susması gerektiğini hatırlatan bir bakış attı, ve ağzını açmadan şu sözleri sarfetti..

    "Hep yalnızlıktan şikayet etmişindir, ve şimdiye kadar yalnızlığını yokedecek hiçbir adım atmadın Archand.. Hep başka birinin gelip seni yalnızlıktan çekmesini bekledin. Oğlum, ne yazık ki hayat böyle değildir.. Keşke hayat bu kadar olabilseydi.. Git kendi kaderini kendin çiz oğlum.. On kasaba sizi bekl........."

    Archand babasının sözünü bitiremeden yokolduğunu gördü, şövalyeyi görmek için arkasına döndüğünde onların da yok olmuş olduklarını büyük bir hayal kırıklığıyla gördü.. Yine o boş düzlükteydi.. Belki de bu büyük bir hayaldi.. Emin olamıyordu Archand.. Sonra tekrar o parlak ışığı gördü ve............

    ---------------------------

    Archand yatağından soluk soluk fırladı, bütün vücudu kan ter içindeydi.. Işık tam gözüne vuruyordu, ve dışarıda birkaç kuş cıvıltısı dışında hiçbir ses yoktu.. Rüyası, yoksa babası, onlar gerçek miydi.. Ve babasının sözleri..
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicThis topic is locked: you cannot edit posts or make replies.


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 1.01 Saniye