Tarantino'nun son filmini seyretme fırsatını buldum. Çok beğendiğim filmleri olan bir yönetmen olduğunu belirteyim öncelikle. Filmi seyrettiğimde ilk başta beğenmedim fakat üzerinde düşününce filmin çarpık bir mizah anlayışı olduğunu ve çoğu kimsenin bunu farketmediğini algıladım. Tarantino kendinden beklenmeyen bir şey yapmış ve bu sayede benim gibi eski izleyicilerini bile şaşırtmayı başarmış.
Aşağıdaki yazı filmdeki sahnelerden de bahsetmektedir, filmi izlemediyseniz okumanız tavsiye edilmez.
İlk bölüm İyi, kötü, çirkin filmini çağrıştıran bir sahneyle başlıyor. Zeki Alman subayı Hans Landa basit çiftçi ailesini ziyaret eder. Bu bölümde Landa'nın zekasını insanlarla oyun oynama zevkine tanık oluruz. Burada görmemize rağmen aklımızın reddettiği bir kaç sahne var. Alman subayın kızı kaçarken vurmaması ve yataklık yapan aileye bir kötülük yapmaması hatta itirafa zorlayarak aftan yararlandırması. Landa klasik bir kötü adam profili çizmiyor hatta babacan bir polis şefi olarak bile düşünebiliriz fakat giydiği kostüm bunu görmemizi engelliyor.
İkinci bölüm savaş filmi klasiklerinden sayılan "12 Kahraman Haydut" (Dirty Dozen) filminden esinlenilmiş. Aldo Raine (Brad Pitt) gerilla taktikleriyle savaşmak için yanına sekiz amerikalı yahudi(?) asker alıyor. Filmden şüphelenmeye başladığınız nokta da burası aslında. Adolf Hitler'e bile korku veren küçük bir topluluk ve hepsi de kahraman Amerikan yahudi askerler. Bu Hollywood filmlerinin bile cesaret edemediği bir fikir, "madem istiyorsunuz en uç noktası olsun o zaman" der gibi filmin içine koyulmuş. Bu Amerikan askerleri aynı zamanda cahil, SS subayı ile sıradan askeri ayırt edemiyorlar, herhangi bir lisan bilmiyorlar ve kültürsüzler tıpkı Amerikanın profili gibi. Burada askerler kısaca tanıtılıyor derinlemesine inilmiyor çünki bir derinlikleri yok aslında. "Jew bear" (Ayı yahudi) karakterinden de bahsedeyim: korku saçan Jew Bear sahneye çıktığında neredeyse dağ fare doğuruyor. Bu bilinçli yapılmış bir seçim yoksa Tarantino gibi görüntü ustası bir yönetmen bu karakteri daha korkutucu bir tip seçebilir ya da çıkışını daha ihtişamlı yapabilirdi.
Ççüncü bölüm Almanlar tarafından çekilen bir propoganda filminin galasının yapılacağı mekan olarak ilk bölümdeki kaçan kızın (Shosanna Dreyfus) salonunun seçilmesi üzerine dayanıyor. Hans Landa'da bu bölümde tekrar ortaya çıkıyor gelişme bölümü diyebileceğimiz en ağır tempolu bölüm bu. Burada kahraman Alman askerinin Shosanna'ya tutulması üzerine umutsuz bir aşk öyküsü de var.
Dördüncü bölüm filmin seyrederken en beğendiğim kısmıydı, Amerikalılara casusluk yapan Alman aktrist Bridget von Hammersmark'la Soysuzlar çetesinin buluşması. Kapalı bir mekanda geçen gerilimli diyaloglar, bilhassa zeki SS subayının olaya dahil olduğu sahneler çekim kalitesi olarak en güzel sahneler. Bu bölüm ayrıca bir süprizle bitiyor bu tip klasik casusluk sahnelerinde olduğu gibi işler sessizce halledilemiyor ve kan gövdeyi götürüyor.
Beşinci ve son bölüm dananın kuyruğunun koptuğu yer. Hammersmark ve soysuzlar çetesi filmin galasında Hitler ve yardımcılarını öldürmeyi tasarlarlar bu sırada sinemanın sahibi Shosanna'dan onlardan habersiz aynı şeyi planlamaktadır. Burada da Amerikalıların beceriksizliklerini Brad Pitt üzerinde vücutlaşmış olarak görürüz. Aldo Raine İtalyanca biliyorum diye gittiği galada iki cümle kuramaz öte yandan öncesinde fransızca ve ingilizce konuştuğuna tanık olduğumuz Alman subay Lando şakır şakır italyanca konuşmaya başlar.
Casus Hammersmark ile özel görüşme talep eder. Burada seyrederken anlam veremediğim bir olay gerçekleşti Lando konuşmanın ortasında birden hücum edip Hammersmark'ı boğarak öldürür. Bu ne karaktere ne hikayeye uygun olmayan bir parça bunun yapılma sebebini ise sonradan anladım. En kötü sinema seyircisi bile "Tarantino filmi ayak fetişi olmadan olmaz! Tarantino'da ayak olması lazım." gibi bir muhabbete girebilir. Tarantino bu olaydan nefret etmiş olacak ki ayak fetişi olarak koyduğu ayakkabı giydirme hadisesinden sonra fetiş objesini boğarak öldürmüş. Çldürmüş derken şunu da belirteyim boğma sahnesindeki eller Tarantino'nun.
Bu arada Alman propoganda filmi oynamakta kahraman Fredrick Zoller konuşlandığı kuleden Amerikan askerlerini bir bir vurmaktadır. Hitler ve salondaki almanlar bu sahnelerde heyecanlanıp eğlenirlerken filmi izleyen ve gerçekte salonda oturan insanlar buna anlam veremezler. Hatta gösterilen filmin "Er Ryan'ı kurtarmak" filmindeki sahnelere benzediğini bile farketmezler. Çte yandan biraz sonra seyircinin beklentisi doğrultusunda Yahudi amerikalılar tarayarak hitleri öldürecek, yahudi sinema sahibi salonu yakma emri verip "Adım Shosanna Dreyfus ve bu gördüğünüz şey Yahudi intikamının yüzü." derken kahkahalar atarak gerçek bir kötü portresi çizecektir. Sıradan seyirci bu sahnelerle tatmin olurken demin alay ettiği Hitler'e benzediğinin farkında değildir. Olsa olsa "Hitler nasıl öldü ya?" diye düşünmektedir.
Sonuç olarak bu film Tarantino'nun sığ seyircisinden ve Yahudi propogandasından nefret ettiğini gösteriyor. En güzel filmi olduğunu söyleyemem ama en politik filmi olduğunu söyleyebilirim.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.