Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: usotuvy
    Bugün: 2
    Dün: 35
    Toplam: 90366

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1777
    Üye: 1
    Toplam: 1778

    Şu An Bağlı:
    01 : usotuvy

    FrpWorld.Com :: View topic - Çapulcular Çetesi
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Çapulcular Çetesi View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Alenthas
    Forum Yöneticisi





    Joined: Oct 04, 2007
    Posts: 2670
    Location: Innsmouth

    PostPosted: Mon Dec 14, 2009 9:27 am Reply with quoteBack to top

    "İçeri giriyoruz. Belki bir şeyler bulabiliriz." JB'nin bayılttığı muhafızın "koruduğu" kapıdan gireceklerdi. Yalnız bayılan muhafızın başında etrafı devriye gezen diğer muhafız duruyordu. Baygın muhafızı muhtemelen uyuyor sanıp uyandırmaya çalıştı. İşe yaramayınca yaşayıp yaşamadığını kontrol etti ve kafasına şaplak geçirip sinirli bir şeyler söyleyip gitti. Muhafız gözden kaybolunca JB baygın olanın yanına gidip onu kenara çekti ve uyku pozisyonu vermeye çalıştı. O sırada Yaki kapıyı denedi ama kilitliydi. Franky ve Gümüş kapının kilidini zorlayadursun Jacques muhafızın üzerinde bir kilit bulup kapıyı açmıştı bile.

    Gizlice üst kattaki kontrol odasına girmeyi başarmışlardı. Zaten mekan neredeyse bomboştu, ilerlemek çok zor olmamıştı. Kontrol odasına girdiklerinde arkası dönük olarak bilgisayarları karıştıran bir insanla karşılaştılar. JB sessiz olmalarını işaretle söyledikten sonra bıçağını çıkartıp sessizce arkasından yaklaştı, bir eliyle ağzını tutarken diğer elindeki bıçağı adamın boynuna getirdi. "Geminin kapıları nasıl açılıyor, söyle!"
    Back to top View user's profileSend private message
    WeS_DeX
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 03, 2007
    Posts: 736
    Location: Grand Line

    PostPosted: Mon Dec 14, 2009 11:23 am Reply with quoteBack to top

    Franky ne yapacaklarını düsünürken, az önce bayılttıkları muhafızın korudugu kapıdan iceri girecek olmaları gayet mantıklıydı. JB'nin uyarısını dinledi ve bir diger köpek balıgının, baygın muhafıza attıgı saplagı görene kadar soguk kanlı bir sekilde bekledi fakat "o şaplak" gercekten o kadar sesliydi ve komikti ki Franky bir anda kahkaha atmamak icin kendini zor tuttu. Kıs kıs gülmeye basladı dakikalarca, muhafız gittikten sonra nefesini zor toplayıp (hala gülüyordu) "Neden aptalca güldügümü sormayın! Zehahaha. Kargha pisliklerinin de tavırları biz insanlardan farklı olmayabiliyormus anlasılan" dedi ve kapıyı acmaya calıstılar Gümüş'le fakat akıllılık ederek JB anahtarı muhafızdan almıstı. Sırıtarak, iceriye girdi takım arkadaslarıyla birlikte. Hmm. Güzel bir mekan ve bu mekanın güvenliği ise yeterince kuvvetlidir heralde. Etrafı kesti fakat tehlikeli bir sey bulamadı taa ki kontrol odası yazan kapıya gelene kadar. Haa bu da ne? Binanın tavanından gecen iki kalın borunun arasına yerlestirilmiş mini kamerayı farketti. Bu farkındalıgın gelismesinin sebebi, ordudan kacarken bu gibi seylere olan hassasiyetinin artmasıydı. Kameralar tehlikeliydi, orduda sadece bunu ögrenmişti.

    Kapıyı tam acacaklardı ki konusmaya basladı. Oldukca ciddiydi. "Hey siz iceriye girin ne de olsa iceride 4 kişi kalabalık etmemizin bir anlamı yok. Hem birilerinin şu kamerayı halletmesi ve etrafı olası bir tehlikeye karşı kolaçan etmesi lazım" dedi parmagıyla kamerayı işaret ederek. "Bu görevi üstlenirim tehlike anında tetikte olabiliriz böylelikle." Herkezle göz göze geldikten sonra kafasını olumsuzca iki yana salladı "Hadi" dedi sadece. Simdi tavana nasıl ulasacagını düsünmeliydi ve tabi ki fırsattan istifade bir sigara yakmalıydı. Çnceligi sigarasını yakmaya verdi ve derin bir nefes cekti. Koridor boyunca gelen giden olmadıgından emin olunca sırtından SVD'yi cıkardı. Boyu artık silahıyla beraber kameraya yetiyordu ve kamerayı dürtmeye basladı amacı kameranın yönünü degistirmekti. Bir kac nefes daha cektikten sonra sigaradan, kamerayı daha sert bir tavırla dürttü fakat sonuc degismemisti. Eeeehhhh! Lanet kamera simdi sinirlendim işte. Namluyla sertce kameraya geçirmişti. Basarı oranı artmıstı ve bir kac darbeden sonra kamera artık boruların cazibesine kapılmıs, tavana dogru bakıyordu. Hehehe sorun ortadan kalkmıstır Yaki! Zehahahaha icten ice mutlulugunu yasıyordu. Simdi ise sadece etrafı kesmeye vermişti kendisini.Cabuk olsalar iyi olur bu binanın içi dışarıdan daha tehlikeli olabilir.Ya da cok da cabuk olmasınlar, en azından su sigara bitene kadar. düsüncleriyle ve sigarasıyla basbasaydı artık. Bir kac nefes sonra sigarası bitecekti zaten.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    catboy
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jan 19, 2007
    Posts: 3268
    Location: Izmir

    PostPosted: Mon Dec 14, 2009 7:09 pm Reply with quoteBack to top

    Ozan sakin olmaya çalışsa da bunu bile beceremeyeceğini biliyordu. Titremesinin geçmesini bekledi bir kaç saniye. Adamın neden bahsettiğini anlamaya çalıştı. Gemilerle arası pek iyi değildi. O uzay biyolojisi üzerine eğitim almıştı. Başını büyük bir derde soktuğunun bilincindeydi, bu yüzden de boğazına tutulmuş bıçaktan uzak durabilmek için başını salladı olumlu manada.

    "Bi.. Bi.. Bir bilim adamına daha sa... saygılı olunması gerek. Çnce sakin o.. olalım. Burada bulunmanız yasak bir kere." dedi kuralcı bir kişiki sergileyerek. Konuştukça kekemesi de azalıyordu. Aslında dili bir açılsa uzun uzun konuşurdu da.

    "Size yardım etmek isterim. İnsanın insana yardım etmesi gerekir şu zamanda." diye ekledi ardından. Kekelemeden bir cümlenin sonuna varabildiği için kendinle gurur duyuyordu.

    Yalnızca bu binanın etrafında bulunduğuna inanılan bir böcek türünün peşindeydi. Tabi bu sadece bir bilimsel efsaneden ibaretti ya da daha da kötüsü birisi kendisiyle dalga geçmişti. Kesin o William denilen haylaz genetikçinin işiydi. Ona doğumgününde muz ikram ettiğinden beri intikamı peşindeydi, o muzu William'ın maymun kafesinde deney yaparken başına gelen talihsiz bir olayı hatırlatmak için göndermemişti. O aslında ona bir saat almıştı ucuzluktan, ama yanlışlıkla saati değil de muzu hediye paketine sarmıştı. Eh, o sırada stresli bir gün geçiriyordu. "İnsanın evrim sürecinde sıradaki basamak aslında daha inşa edilmedi mi?" konulu bir konferansa katılmak için davetiye çalmak için plan yapıyordu.

    Not: Daha yazmıştım ama sildim o kısımları...
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Possessed
    Site Ã?izeri





    Joined: Mar 13, 2006
    Posts: 958
    Location: Tanrilarin Unuttugu Yerden...

    PostPosted: Tue Dec 15, 2009 11:47 am Reply with quoteBack to top

    Franky tüfeğiyle kamerayı dürtüklerken Barbaros da koridorun karşı ucuna bakıyordu. Planlarının dışına taşmışlardı ve artık her tür beklenmedik olay yaşayabilirlerdi. Bu nedenle belindeki tabancayı çekti. Susturucusunu kontrol etti eliyle kavrayarak, sağlamca takılıydı. Yavaş adımlarla biraz koridorda ilerledi. Acaba odaya girip neler olduğuna baksa mıydı? JB'nin içeride neler yaptığını merak ediyordu. Bu düşüncelerle ilerlerken koridorun dönen bölümünde asma tavana gömülü lambalardan birinin aralıklarla yanıp söndüğünü fark etti. Koskoca uzaylı konsolosluğuna bak! Lambası bozuk... Biraz garip gelmişti bu durum ona, kafasında komplo teorileri kurmaya başladı. Ya burası konsolosluk değilse? Ama olur mu yau, ne peki?

    Böyle düşünürken tam dikkati uçup gitmişti ki bir "çrak - tak" diye bir ses duydu. Sanki bir kapı açılmış ardından kapanmıştı. Kafası dağınık olan Barbaros bir anda irkildi. Acaba doğru mu duymuştu? Elindeki tabancayı koridorun dönen ucuna doğrulttu ve sessizce beklemeye başladı. Birine seslenmek aklına geldi ama diğerlerinden biraz uzaklaştığını fark etti. Göz ucuyla arkasına baktığında Franky'yi hala kamerayla oynarken gördü. Sanki kapı sesini duymamıştı, sırtı dönük kamerayla ilgileniyordu. Belki de böyle bir ses olmamıştı, Barbaros öyle sanmıştı. Belki de kapı değil başka bir şeydi.

    O anda koridorun ucunda beliren bir karaltı tüm düşüncelerini susturdu. Parmağı refleksle tetiği çekiverdi ve elindeki tabanca ateşlendi. Kurşun gitti omzunu deldi uzaylının. Vurulan uzaylı dönerek yere yuvarlandı. Susturucu olsa da tabanca bir "ciuv" sesi çıkarmıştı, yakında olan biri bunu duyabilirdi.

    Arkasına döndüğünde Franky fark etmişti durumu.

    _________________
    I am Lord Amean, The King of North, Leader of Zederus..

    Last edited by Possessed on Thu Dec 17, 2009 4:16 pm; edited 1 time in total
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Alenthas
    Forum Yöneticisi





    Joined: Oct 04, 2007
    Posts: 2670
    Location: Innsmouth

    PostPosted: Tue Dec 15, 2009 1:04 pm Reply with quoteBack to top

    "Yardım et o halde! Karghan (Kargha dili) biliyor musun mesela? Yazılanları okuyup gemiyi nasıl çalıştıracağımızla ilgili bilgileri indirebilir misin?" JB bıçağını botunun arasına sıkıştırmıştı şimdi. Karşısındaki adamın ona yapabileceği hiç bir şey olduğuna inanmıyordu, ama belki hazırda sakladığı bir iki numarası vardır diye bir adım ötede duruyordu.
    Back to top View user's profileSend private message
    Aegron Linwelin
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 18, 2007
    Posts: 2614
    Location: Bursa

    PostPosted: Tue Dec 15, 2009 7:21 pm Reply with quoteBack to top

    Gümüş bu adama pek güvenir gibi görünmüyordu. Silahları adama doğrultmuş JB nin arkasında neler olacagını bekliyordu. Sanki zaman durmuştu. şu anda tek düşündüğü rahat huzur gibi kavramlara ulaşma gayesiydi.

    Hey hadi acele etsek fena olmayacak çok vakit kaybediyoruz diyebildi en sonunda.

    _________________
    Thanks Mario but The princess is in another castle!!
    Mr.Green Razz
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN Messenger
    WeS_DeX
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 03, 2007
    Posts: 736
    Location: Grand Line

    PostPosted: Wed Dec 16, 2009 4:14 am Reply with quoteBack to top

    Franky irkildi. Bir silah sesiydi bu Yaki!... Kafasını hemen sesin geldigi yöne cevirdi. Koridorun ilerisindeki Barbaros degil mi? Bir sey olmus olmalı Yaki. Barbaros'a dogru baktı ve yanına dogru yürüdü. Kapının oradan uzaklasmak pek de iyi fikir degildi. Silahını eline almıstı cünkü tedirgindi. Barbaros'un yanına yaklastıgında "iyi misin? ne oldu?" dedi, bir yandan da koridora göz gezdiriyordu pek de birsey göremedi. Bir süre... Bir süre birşey göremedigini sanmıştı fakat yerde ki karaltıyı farkedince onun bir uzaylı oldugunu anladı. "Kapının oraya geri dönsek iyi olur..." dedi ve ekledi "Umarım JB işi halledebilmiştir."
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Alenthas
    Forum Yöneticisi





    Joined: Oct 04, 2007
    Posts: 2670
    Location: Innsmouth

    PostPosted: Thu Dec 17, 2009 5:17 pm Reply with quoteBack to top

    "E-evet biraz bi-bi-biliyorum. P-peki, bakalım neler yapabilirim." diyerek bilgisayarı kurcalamaya başladı Ozan. Dünyadakilerden çok daha farklı bilgisayarları vardı, bilene düzenliydi. Bilmeyene işkence.
    "Bi-bilgisayarda spyware var. Eğer SRT olsaydı aleti takıp bütün şifreleri alete yönlendirebilirdim."
    Jac "Ne olduğunu bilip bilmeden bir sürü alet edevat aldım, bakayım çantamın içinde mi..." diyerek çantasını karıştırmaya başladı. Çzerinde SRT olan bir kutuyu çıkartıp "Aradığın bu mu?" dedi.
    "Bu modelin nasıl çalıştığını pek bilmiyorum ama, bakalım." Daha kutusundan bile çıkartılmamış aleti çıkartıp bilgisayara takmıştı.
    "Güzeel. Bakalım n-neler varmış. Heh, bak burada diyor ki: Ka-kapı hazırla bütün... ımm, bu kelime neydi..? Ah, evet savaş gemisi atlayış ya-yapar ve onları beklemedikleri yakala ... bir anda yakalar. Hımmm. Kapı hazırlandığında b-b-bü-bütün savaş gemileri atlayış yapar ve onları hiç beklemedikleri bir anda yakalamış oluruz? Bu da ne demek? Bu kapı da neyin nesi, ben geminin kapısını arıyordum!"

    JB düşünceli bir şekilde "Vay şerefsizler, demek birilerinin arkasından işler çeviriyorlar. Yalnız bütün bunları delinin teki bilgisayara mı yazmış?"
    "H-hayır, sanırım bu Ka-karghalardan birine gelen m-m-mail. Maillere bakıyorum çünkü bazen bazı konulandırmada birbirlerini bilgilendirmek için mailleşiyorlar. Onlara bakarak ... ah işte sanırım bir şey buldum.
    Bunu sana ... ne kadar daha söylemem gerekiyor bilmiyorum. ımmm Bu maili bir ... yere kaydet de sürekli sorup durma. Çalıştıra girip <kapıkontrolleri> yaz ve şifreyi açılan ... sayfaya gir.

    şifre: Z15*VE+A33Q78J
    "

    Ozan hiç vakit kaybetmeden mailde denilenin aynısını yaptı. Ekranda "Açıldı" anlamına gelen garip semboller çıkmıştı.

    "Sağ ol." dedi JB adama, sonra sırtına silahı dayayarak. "şimdi bizimle geliyorsun."
    "A-a-ama ben bu-bu-burada iyiydim, cidden."
    Tam o sırada alarm sesi duyuldu. Ozan "Sanırım sizinle gelsem daha iyi olur." diye düzeltti. "Hadi, hadi, hadi! Hemen buradan çıkalım!"
    JB koşarken telefonunu çıkarttı. Hem koşuyor hem telefonla konuşuyordu. "Beş, dört, üç, iki, bir, KES!" Tam kes dediği anda dışarı çıkmışlardı ve uzay gemisinin olduğu bahçeye giriyorlardı. Bütün şehrin ışıkları teker teker kapanırken konsolosluğa sıra gelmemişti ne yazık ki. Ve elemanlar kendilerini spot ışıkları altında buluverdiler. JB arkasına baktı ama Ozan denilen adamı göremedi. "Grrr, o herifi öldürmeliydim."

    Tam o sırada konsolosluğun ışıkları gitti ve her yer karanlığa gömüldü.
    Back to top View user's profileSend private message
    WeS_DeX
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 03, 2007
    Posts: 736
    Location: Grand Line

    PostPosted: Fri Dec 18, 2009 11:19 am Reply with quoteBack to top

    Bahceye henüz cıkmıslardı ve konusacak fırsat bile bulamamıslardı. Bir anda bütün ısıkların kendilendirendi oldugunu hissettiginde bir sürü duygu karmasası yasadı beyninde Franky. Sonrasında ısıklar birden kapanmıstı ve sessizlik olusmustu. JB ne düsünüyorsun lanet olası... hala geminin kapısının nasıl acılacagını bulamıs mı? "Cabuk olun gemiye gitmemiz gerekmiyor mu?" diyerek tabancaları eline aldı ve kosmaya basladı. "JB kapıdan ne haber?" dedi bir yandan gemiye dogru karanlıkta kosarken. Gözleri yeni yeni alısmaya baslamıstı karanlıga.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Alenthas
    Forum Yöneticisi





    Joined: Oct 04, 2007
    Posts: 2670
    Location: Innsmouth

    PostPosted: Sun Dec 20, 2009 5:47 pm Reply with quoteBack to top

    JB dişlerini sıktı. Sinirli bir halde "Hadi, hadi!" diye fısıldayarak koşmaya başladı. Jacques'ın bunu iki kere söylemesine gerek yoktu. Herkes canını kurtarmak için yapması gereken şeyi yapıyor, yani gemiye koşuyorlardı. O sırada bir ses işitti, motor gibiydi ama daha yumuşaktı. Ardından küçük bir fanın dönme sesine benzeyen bir şey duyuldu ve konsolosluğun bütün ışıkları geri geldi.

    Aslında koşmaya devam edecekti ama bütün bunlar o kadar hızlı oldu ki geminin kapısına yaklaşamamışlardı bile. Herkes olduğu yerde donup ellerini havaya kaldırmıştı. Ardından gelen emirle birlikte yavaşça üzerlerindeki bütün alet-edevat, silah ne varsa yere bıraktılar. JB burnundan soludu. "Lanet olsun."

    Çalmaya çalıştıkları gemide esir olarak buldular kendilerini. Suç konsoloslukta işlendiğinden dolayı Pliar mahkemesinde yargılanacaklardı. JB suratını ekşiterek "En azından gemideyiz." dedi. Beyaz duvarları ve beyaz ışıklandırmasıyla pek aydınlık bir yerdi. Dışarıya bakacakları bir pencere bile yoktu mekanda. Yere bir kaç minder dizilmişti o kadar.

    Kaderin bir cilvesiyle Ozan denilen, sabahları bilim adamı, akşamları ninja takılan, sinir bozucu kekeme arkadaş da yanlarındaydı.

    "Bamyayı tuttuk."
    Back to top View user's profileSend private message
    WeS_DeX
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jan 03, 2007
    Posts: 736
    Location: Grand Line

    PostPosted: Sun Dec 20, 2009 7:09 pm Reply with quoteBack to top

    En önde gemiye dogru koşarken, ışıkların gelmesiyle tökezledi Yaki. Ve dizlerinin üzerine çöktü önce gemiye baktı şaşkın şaşkın, gemi nasıl bu kadar uzakta olabilirdi. Uzun süre kostuğunu düşünüyordu fakat anlaşılan çok uzun bir koşu değildi bu. Döndü ve diğerlerine baktı. Herkezin yavaşca ellerini kaldırdığını gördü. Teslim mi oluyoruz? Neler oluyor Yaki?... Macera başlamadan bitti mi yoksa? Bu nasıl olabilir Yaki? düsünceler beyninde sıra sıra ilerliyordu. Bir süre sonra oda herkez gibi silahlarını bıraktı ve kendisini Kargha pisliklerinin emrinde buldu.

    Çzgürlüğünün elinden alınması Yaki'nin kaldırabileceği bir şey değildi. Sinirliydi ve tek kelime etmek istemiyordu. Sigarasını bile almışlardı. Bu kafesten nasıl çıkacağız simdi... düsüncesi yarıda kesildi ve ayağa kalktı. Sinirinden konusmak istemesede konusmalıydı. "şu anda bu gemide olduğumuzu kimse bilmiyor Kargha pisliklerinden baska! Bizi burada istedikleri anda öldürebilirler ve kimsenin ruhu duymaz bile. Kimsenin!. Bizi Pliar'a mı götürüyorlar JB? orada bizi infaz mı edecekler?" dedi sinirli olduğunu herkez anlamıstı bu ses tonuyla. "En azından başından beri olmak istediğimiz yerde gemideyiz!" dedi ve botuna bağlı ufak bir cakmak çıkardı. Durmadan onu çakıp durmaya başladı.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Possessed
    Site Ã?izeri





    Joined: Mar 13, 2006
    Posts: 958
    Location: Tanrilarin Unuttugu Yerden...

    PostPosted: Mon Dec 21, 2009 11:40 pm Reply with quoteBack to top

    Alarm sesiyle JB ve diğerlerinin odadan fırlaması bir oldu. Yerdeki vurulmuş yaratığı bırakıp Franky'yle beraber takım arkadaşlarını takibe koştular. JB ve Gümüş'ün yanındaki adam da kimdi diye düşünüyordu bu arada Barbaros. Keşke içeri girseydi o da, merakından aklını toparlayamıyordu.

    Bahçede düştükleri panik ve ardından tuzak her şeyi bitirmiş görünüyordu. Eli otomatik silahına giden Barbaros son anda vazgeçti. Bu kadar kalabalık adama yapılan saldırı çok açık aptallık olurdu. Keşke daha sakin ve emin ilerleselerdi. Bir anda fırlamışlardı bahçeye. Zoraki bir teslim sahnesi yaşandı. Herkes zor da olsa birbirine bakarak yavaşça üzerlerindeki silah ve aletleri yere bıraktılar. Artık esirlerdi.

    İşte ironi! Çalmaya çalıştıkları gemiye uzaylılar tarafından bindirildiler. Franky kendisinden daha atar adamdı, hemen kafalardaki temel soruları sordu JB'ye. Gerçekten de nolacaktı şimdi? Ayrıca daha da önemlisi odadan beraber fırladıkları yanlarındaki adam da kimdi?

    Barbaros da daha fazla ağzını kapalı tutamadı, suratını biraz ekşiterek "Bu da kim yau?!" dedi ortaya.

    _________________
    I am Lord Amean, The King of North, Leader of Zederus..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    catboy
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Jan 19, 2007
    Posts: 3268
    Location: Izmir

    PostPosted: Tue Dec 22, 2009 2:12 pm Reply with quoteBack to top

    "Lütfen bu diye bahsettiğiniz kişi yani ben bir bilim adamıyım. Saygıyı hak ediyorum." diye belirtti Ozan. Kendisine bu diye hitap edilmesinden hoşlanmazdı.

    Daha sonra bulunduğu durumun farkına vardı ve: "Be... Benden artık bi.. bir şey beklemeyin. Ama kı... kıçımı kurtarmalısın, sizin yüzünüzden şu anda burada tıkılı kaldım." dedi.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's website
    Aegron Linwelin
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 18, 2007
    Posts: 2614
    Location: Bursa

    PostPosted: Sat Dec 26, 2009 9:56 pm Reply with quoteBack to top

    Alarm sesiyle JB nin arkasından telaşlı bir şekilde fırladı Gümüş. Ardından tüm ışıkların gitnmesi onu iyice panikletsede bozuntuya vermemeye çalışmıyordu. Kendi kendine İyi oalcak, geçecek, iyi düşün Bu kelimeler zihninde yıllardır hep vardı ve her sıkıştığı anda ona yardımcı olmuştu ama bu sefer pek bir şansı var gibi gözükmüyordu.

    Gelen emirle birden teni buz kesildi ve silah ve aletlerini yere bırakmak zorunda kaldı. Evet yine bir hücreye tıkılmıştı. Hem de daha gemiye bile giremeden. Ama olsun artık gemideydiler bir şekilde. Arkadaşlarının hepsi kendi gibi düşünceliydi. Tam bir sessizlik anına kavuşmuştu ki bilim adamı olduğunu her fırsatta söyleyen adamın sesi ile bu bozuldu. Kendini bilmiş bilmiş konusurken Gümüş kendini tutamadı ve:

    Kapa çeneni diyebildi..

    _________________
    Thanks Mario but The princess is in another castle!!
    Mr.Green Razz
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteMSN Messenger
    Alenthas
    Forum Yöneticisi





    Joined: Oct 04, 2007
    Posts: 2670
    Location: Innsmouth

    PostPosted: Sun Dec 27, 2009 9:15 am Reply with quoteBack to top

    JB tedirgindi. Hayat boyu hapis yatabilir, daha kötüsü idam edilebilirdi. Lanet Karghaların yasalarını bilmiyordu ama başlarına her şey gelebilirdi. Bu işten bir çıkış yolu düşünüyor, artık ne kadar tanrı varsa hepsine yalvarıyordu. Bir kere daha hapishaneye gitmek istemiyordu.

    Sinir bozucu bilim adamı kılıklı herif iki kere "saygı"dan bahsetmişti. "Pöh." diye çıkıştı JB "bilim adamı olsan ne olacak, eğer bizim gibi hapsedilirsen bütün o saygınlığını yitireceksin zaten. Fazla kasma."

    JB diğerleri gibi bu işten yakayı nasıl kurtaracaklarını düşünüyordu ki bir alarm sesi duyuldu. Tiz, sinir bozucu bir ses. Hemen ardından kapının önünden geçen ayak sesleri duyuldu. Birisi telaşlı bir şekilde Karghan dilinde bir ananons yaptı. Ozan dışında kimse anlamamıştı. şöyle diyordu anons: "Herkes savaş istasyonlarına, herkes savaş istasyonlarına."

    Sert ve kısa bir sarsıntı oldu. Ve ardı geldi. Bu sarsıntılar yaklaşık on dakika boyunca sürdü. Alarm sesi ve arada sırada gelen küçük patlama sesleri dışında bir şey yoktu. Sonunda ortalık sessizliğe büründü.

    "şimdi ne olacak..." diye mırıldandı Jacques. Ona cevap verircesine bir anons daha geldi, JB anlayamamıştı gerçi ama anons şöyleydi: "Kenetlendik, tüm savaşçılar iskele tarafındaki havakilidine. Düşman güvertede!"

    JB, Ozan'a döndü. "Ne diyor? Anlayabildin mi?"
    "Ss-sanırım bir problemimiz var. Ahh, diyor k-ki onlar artık her kim iseler güverteye ç-çı-çı-çıkmışlar."
    JB kaşlarını çatıp düşünmeye başladı "Yani bir kurtuluş yolu açıldı?"
    "Tabii gemiyi e-ele geçirecek olanlar b-bizi öldürmezse."
    Jac sıkkın bir tavır takındı "şom ağızlı pislik."

    Savaşın sesleri artık bulundukları bu ... enteresan odaya kadar geliyordu. Yarım saat içerisinde gemiye bir kez daha sessizlik gelmişti. Ne olmuştu, ne olacaktı? Beş kişilik minik ayak sesleri duyuldu. Birisi bir şeyler söyledi, emir niteliğindeydi. Karghan değildi, genizden geliyordu ses.

    Kapı tekleyerek açıldı. Varalar karşılarında birilerini gördüklerine şaşırmış gibiydiler. Tipsiz yaratıklar kendilerinden emin bir halde küçük tabancalarını doğrulttular.

    "Harika, baştan başlıyoruz." diye mırıldandı JB, Varalar tarafından bağlanırken.
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.63 Saniye