Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: yqiqufa
    Bugün: 16
    Dün: 23
    Toplam: 90345

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1752
    Üye: 0
    Toplam: 1752

    FrpWorld.Com :: View topic - Çndeki Taksiyi Takip Et!
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Çndeki Taksiyi Takip Et! View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Bogus
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Nov 29, 2006
    Posts: 864
    Location: Istanbul

    PostPosted: Fri Aug 06, 2010 9:17 pm Reply with quoteBack to top

    Çndeki Taksiyi Takip Et!

    Okumaya başlamadan evvel Muse'un Blackout'unu indirip dinkerken okuyunuz efem. Ve sonrasında canı gönlünüzün dilediği gibi aynı şarkıyı bir kez daha dinleyerek okuyunuz lütfen..


    Her zaman etrafınızda görmeyi umduğunuz ama asla var olmadığına inandırıldığınız kızlardan biriydi. Kendine özgü yaşam gücünü etrafına saçan, yanından geçenleri sadece varlığıyla etkileyen, tam olarak nesine tutulduğunuzu anlayamadan sizi peşinde yürütmeye başlayan kızlardan... Bakmaya çekineceğiniz türden. Bakmaya cesaret edemeyeceğiniz türden. Ve işte o kız, sabahın dördünde, alkolün de etkisiyle; bütün gücüm ve medeniyetim tükendiğinde, bir işkembe çorbacısının dört kişilik masasında, yalnız başına çıktı karşıma.

    Ben de sizin yapacağınız gibi, aslında daha çok kendimden bekleyeceğim şekilde, ilk başta ona yüz vermedim. Aslında ona yüz vermeyerek -karşısında aciz kaldığımı kabul etmeme rağmen- kendimi gerçekleştiriyordum. şehirliyim. Ve biz şehirliler ilk görüşte aşka inanmayız. Bu yüzden ilk görüşte yaşadığım çalkantıyı aşka değil, uzun süredir bir kızla cinsel bir birliktelik yaşamıyor oluşuma verdim, ve kendimce, iyi de ettim. Çünkü diğer türlü sokakta çiftleşen veya daha da kötüsü çiftleşemeyen köpeklerden bir farkım olmayacaktı. İşte bu fark yaratma dürtüsüyle, istemsiz bir şekilde kafamı çorbamdan kaldırdığımda tam karşımda oturan, var oluş amacım, beni bir bütün kılacak yarımı görmeme rağmen, tüm benliğimi kurduğum temellerin bile kökünü sarsacak şekilde, bir aynanın aksi gibi tam da karşımda görmeme rağmen, yılların emektarı şartlanmışlığım kafamı yine çorbama gömecek kadar umutsuz bir şekilde, ruhumun açlığını doyurmadan, otoritesiyle ben diyebileceğim her şeyi bastırdı ve Ortaköy'e yakışmayacak herhangi bir taşkınlıktan sakınmamı sağladı. Tuzlama çorbamı içmeye devam ettim.

    Ama yine de tüm bu uzun şehirli cümleler, zira bunları sizin güzel hatırınıza kuruyorum, özümde hissettiğim, ruh ikizimi bulduğumu düşündürecek hayvani dürtülerden kurtulmamı sağlayamamıştı. Olan biten o kadar basitti ki, bu basitliği size anlatabilmem, aslında beni "hayvan" deyip yok saymamanız için en azından yarım sayfa saçmalamam gerekti ve tek umudum: Tek bir zerresini bile anlamayı başaramadığınız için anladığınızı iddia etmeniz olacak; ve beni bu beyhude zulme daha fazla maruz bırakmak istemiyorsanız, en başta söylemem gereken şeyi şimdi söylememe izin veriniz. Ortaköy'de bir çorbacıda, aslında gayet de sıradan bir kıza, gayet de sıradan bir şekilde aşık oldum.

    Kendi kendinize bu kadar sıradan bir şeyi neden okumak zorundayım diye soruyorsanız şayet, her ne kadar tatmin edici bir açıklamada bulunamayacağımı itiraf etmek zorunda olsam da, sıradan şeylerin sadece sizin ve benim gibi, şu koskoca 7 milyar nüfuslu dünyada, hepimizin başından en az bir kere geçtiğini, ve unutulup gitmesindense kağıda dökülebileceğini umut etmenizi sağlamak olacak.

    Kumraldı. Sağ bileğini bir şekilde incitmiş herhalde, çünkü sargılıydı. Umarım sargılı bilekleri sadece ben seksi bulmuyorumdur, çünkü bu konuda kendi bileğimi bile hayatımın bir döneminde sargılıyken seksi bulabilecek kadar içten pazarlıklı bir iç dünyadan geliyorum, ve bu küçücük ayrıntının bile onun ruh ikizim olma yolunda farkında olmadan atmış olduğu devasa adımlara dikkatinizi çekmek istiyorum. Sadece sargılı bir bilekle kalsa iyi, kusursuz bir burnu da vardı...

    Endişelenmeyin, kusursuz burnun ne demek olduğunu sizin kadar ben de merak ediyorum. Bütün bunları oturup yazmaya başlamadan önce, sırf size kuşku götürmeyecek şekilde anlatabileyim diye, kusursuz burnun nasıl olması gerektiğini araştırdığımı da itiraf etmek isterim. Estetik ve işlevselliğin bu kadar çok ayrışabildiği başka bir organımız olmadığını tahmin edemiyorsanız da ben söylediğimde "hakikaten de" veya "acaba?" bile demeniz benim için yeterli. Ama yine de otuz yıl sonra bile onu yirmibeş yaşında göstermeyi başarabilecek, lokma gibi, hafiften kalkık ve biraz da nasıl anlatayım, çocuksu bir hava veren küçük bir burnu vardı. Ve aşağı yukarı tüm bunlar, o kızda bulduğum, ruh ikizim olduğuna kanaat getirmemde de etkisi olan fiziksel özelliklerin hemen hemen tamamıydı. Ya da şöyle söyleyeyim. Ben de bayağı bir insanım ve senin Â? benim seksi bulabileceğim diğer orantıların hepsi ortalamanın yeterince üstündeydi sanırım.

    Dur tahmin edeyim, az önceki tasvirimi, hele de ruh ikizini bulduğunu iddia eden birisi için son derece yavan buldun değil mi? Eğer öyle bulduysan şimdilik seni benimle aynı yolun yolcusu olarak adlandırabilirim.

    Ve bir sonraki paragrafta aslında tam olarak da her şeyin aslında öyle olmadığını iddia etmemi herhalde mazur karşıların.

    Ruh ikizimle karşılaşmam her ne kadar sıradan olsa da, ve bu sıradanlık ister istemez ruh ikizimin de sıradanlığını var sayamama neden olacak olsa da, Ortaköy'de bir işkembecide yaşanan her olayı sıradan olarak adlandırmak, gerçekten çok zorlarsanız, yedi düvele hükmetmiş koskaca Osmanlı İmparatorluğunu, ondan türemeyi başaran Türkiye Cumhuriyetini ve daha bir sürü ıvır zıvırı da sıradan olarak varsaymanıza neden olacaktır. O halde fazla uzatmadan, sıradanın, olağandışının bir şartı olduğunu kabul etmenizi rica edebilirim sanırım.

    İşte benim olağanüstü aşkım da son derece sıradan bir kızla, sıradan bir şekilde, sıradan bir yerde , mekana bağlı olarak sıradan bir zamanda karşılaşmamdı.

    Hikayemin geri kalanını, ne yalan söyleyeyim, biraz da kendime acıyarak, anlatmaya devam etmek, buraya kadar yaşayamadığı şeyler için bir umut besleyen insanlar adına, devam etmek, boynumun borcu. Ona fark ettirmeden, her üç yudumda bir o güzel kızın yüzüne bir kaç saniyeliğine baktım. Siparişini verirken umrumda bile olmayan Tuzlamayı sanki kaderimi onunla birleştiren bir ilmiğin ucuymuş gibi, senkronize bir şekilde, sonuna kadar, idare etmesi gerektiği kadar, sakladım.

    Ve sonunda çorbalarımız bittiğinde, ikimiz de aynı anda hesabı istediğimizde göz göze geldik. Aynı garsonu çağırmıştık zira.. Birbirimize bakıp gülümsedik. Benim içimde kelebekler uçarken o masaya zaten ne kadar geleceğini bildiği hesabın miktarına denk gelen bir kaç banknotu bırakıp gitti.

    Ben ona yetişmek adına, biraz da onu taklit ederek, taksiye vereceğim parayı masaya bırakıp gittim ve -hemen hemen- aynı anda kendimi onunla birlikte dışarı attım.

    Ve sonsuza kadar birlikte yaşadık...

    ...

    Aslında o bana çorbacının kapısında, bir kez daha gülümsedi, ve "iyi geceler" dedi. Sonra da sıradaki taksiye binip gitti. Ben de bir sonraki taksiye bindim...

    "Çndeki taksiyi takip et" asla söyleyemediğim, bu gün bile söylemeyi başaramadığım, filmlere ya da gerçek olamayacak kadar olağan üstü, ya da gerçek olamayacak kadar sıradan olmayı başaramayan anlara ait bir söz benim için.

    Bin kere söyleseniz de, asla gerçekten bir anlamı olamayacak kadar sıradan ve bir o kadar da muazzam bir söz.

    Bu yüzden benim hatırıma, sırf hiç bir anlamı olmasın diye, en azından bana olduğu kadar derin bir anlamı, siz söylediğinizde olmasın diye, şöyle deyiverin, boş yere, dümdüz duvarlara...

    "Çndeki taksiyi takip et."

    _________________
    <div><strong>ÇıÄ?lıkta henüz umut vardır, çıÄ?lık atmak güç ister. Tehlike, fısıltıdadır. Çünkü fısıltı bir tükeniÅ?in ifadesidir.</strong></div>
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.51 Saniye