Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: owiqareqa
    Bugün: 17
    Dün: 23
    Toplam: 90346

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 931
    Üye: 1
    Toplam: 932

    Şu An Bağlı:
    01 : owiqareqa

    FrpWorld.Com :: View topic - SON YAKARIş...
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     SON YAKARIş... View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Ghost_OF_A_Rose
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Oct 08, 2003
    Posts: 338

    PostPosted: Wed Mar 10, 2004 6:23 pm Reply with quoteBack to top

    Tapınağın beyaz mermerden taşlarını ve özenli işlenmiş pencerelerini ilk kez görüyordum. Tanrılarla aram hiç değildi ve olmamaıştı da. Madalyonları taşıyıp, şehir şehir gezinip tapınaklarda dua etmek bana göre hiç olmamaştı. Sorun annemin de babamın da tapınağın başta gelenlerinden olmalarında. Tanrı yolunda adım adım ilerlerken onlar benim ilerlemem için hiç bir şey yapamadılar oda başka. şu an karşımda tüm güzelliğiyle bir ayin var. Bunu kabul etmek zorundayım. Gerçekten huzur veren bir ilahi ve baş döndüren güzelliğiyle annemin simsiyah saçları altında ettiği dua. Bembeyaz teninin babamı etkilemesine şaşırmamalı. Ona benzediğimi söyleseler de ben tamamiyle yüz kızartıcıyım onlar için. Bir hırsız? Annemin bana dönüp bakmak gibi bir eğilimi olacak mıydı onuda çok merak ediyorum.

    Bu tapınağa geldim çünkü onlar kabul etmese de benim için önemli. Annemin bu ayine önderlik etmesi ve onun en yüksek mertebeye ulaşıyor olması. Onu izlemeliydim. Güzeldi...Çstelik baş döndürücü ve buna içten içe isyan etsemde, onun duasına ihtiyacım vardı...İşsizdim, lloncadan kovulmuştum ve ailemin reddettiği bir kızdım...ne yapabilirdim ki..Çare son kez yakarmakta, annemin beni görüp konuşması için yalvarmakta....

    _________________
    YaÅ?am; ölümle onur arasında gidip gelen ince bir çizgiden ibaret..."Toprakla birim" kabul ediyorum bu sözü...
    Back to top View user's profileSend private messageMSN MessengerICQ Number
    fingolfin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 08, 2004
    Posts: 1636
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Thu Mar 11, 2004 10:42 am Reply with quoteBack to top

    Oturduğu sıradan dikkatle annesini izlemeye başladı. Kadının yumuşak, insanı huzurla dolduran sesi odada yayılırken bir anda gözgöze geldiler. Kızını görmek, hem de böyle bir günde burada görmek, onu etkilemişti. Kısa bir an için sesi titredi, sonra gözlerini kızından kaçırarak konuşmasına devam etti...
    Bir gölge geçti genç kızın üzerinden. Yüreğiyle acıyla doldu önce, sonra öfkesi baskın geldi acısına. Buraya gelmesi bir hataydı, onca umut, onca hayal... Hataydı herşey. Vakur bir edayla kalktı ayağa ve hafif adımlarla, kendisni izleyen onca gözün farkında olarak, yavaşça çıktı tapınaktan...
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Ghost_OF_A_Rose
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Oct 08, 2003
    Posts: 338

    PostPosted: Thu Mar 11, 2004 10:55 am Reply with quoteBack to top

    Tapinaa geri dönmek için herseyi verebilirdim o an. Ruhumu ayinde kurban etmesi için anneme emanet edebilirdim mesela. o bir dakikalik göz göze gelis o kadar çok sey hatirlatmis ve o kadar çok yanlisimin farkina vardirmisti ki. hayat oyun oynamaya devam ettikçe benimle, oyuna inatla hile katiyorum her seferinde. inadina daha hirsi, inadina daha kuvvetli oluyorum ama nereye kadar? Bir hana atmak için kendimi yagan yagmura inat yavas yavas yürürken ben, annem beni nasi hatirlam1isti acaba?

    _________________
    YaÅ?am; ölümle onur arasında gidip gelen ince bir çizgiden ibaret..."Toprakla birim" kabul ediyorum bu sözü...
    Back to top View user's profileSend private messageMSN MessengerICQ Number
    Aeron
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 03, 2004
    Posts: 232
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Thu Mar 11, 2004 2:31 pm Reply with quoteBack to top

    Aeron, her şeyin başladığı yere doğru uzun adımlarla yürüyordu. Sincap dostu üç haftalık yol boyunca onu takip etmeyi sürdürmüştü; kırmızımsı kahverengi, kuyruğu kendi boyunda, küçük bir sincap. İsmi yoktu, sincabı sahiplenmeyi hiç düşünmemişti ancak yaklaşık bir yıl kadar önce yaralı ayağının iyileşmesine yardım ettiği günden beri onu takip etmiş, yalnızlığını paylaştığı minik dostu olmuştu.

    Tapınağın biraz ilerisindeki küçük koruluğa yaklaşmaktaydı. Yol boyunca tapınağa doğru ilerleyen kalabalık pek alışık olmadığı bir durumdu. Pelerininin başlığını iyice başına çekti, adımlarını hızlandırarak koruluğa giden ince patikaya saptı. Nesillerdir ayakta duran heybetli meşe ağacı artık gözüküyordu, ilk gri avcının sessiz yeminini haykırdığı yer. Ustasının yüzü gözlerinin önüne geldi, bu dünyadan göçerken yanında olamadığı, herkesten çok sevdiği ustası ve hiç sahip olmadığı babası, ilk gri avcının ve sonrakilerin yaptığı gibi AeronÂ?a kendi adını veren Elias Greyhunter. Geriye son bir mektup ve meşe ağacından yapılmış, üzerinde kendi kuyruğunu ısıran yılan tasviri bulunan bir madalyon bırakmıştı; yaşamın sonsuz döngüsü. Â?Ağaç seni tanıyacakÂ? demişti Â?onunla bir ol ki yolunu aydınlatsınÂ?.
    Image

    Düşüncelerinden sıyrıldığında kendini meşe ağacının önünde buldu. Yaptığı büyük fedakarlık bir hiç için olabilirdi, böyle demişti baş druid usta. Biliyordu bunu, kararını verdiğinde kabullenmişti zaten. Ustası ne demişti: Â?Bizler görevimizi yapmak için daima hazır olacağız. Ben şanslıydım ki aradığımı bulamadım. Bütün merhametli tanrılardan dilerim ki, yaşamın kutsallığı adına sen de aradığın o lanetlenmiş zavallı ruhlarla hiç karşılaşmaÂ?. Sincap, meşe ağacına tırmanmış, tasasızca ağacın dalları arasında gezinmeye başlamıştı. Hafifçe gülümsedi Aeron; gözleriye çevrede rahatsız edecek birinin olup olmadığına baktı ve meşe ağacının kalın gövdesinin önünde diz çöktü. Başlığını geriye attı, madalyonunu sağ eline aldı, gözlerini kapatarak ellerini ağacın yaşlanmış gövdesine dayadı. Ellerinden bütün vücuduna bir sıcaklığın yayıldığını hissetti, kendisini ağacın yüzyıllardır biriken bilgeliğine teslim etti. Ağaçla bütünleşti, meşenin dalları arasında esen rüzgarı ve yaprakların üzerine düşen yağmur damlalarını, köklerinin arasında kendine yol açan küçük solucanları ve toprağın kokusunu duyumsadı. Meşenin köklerinin derinliklerine doğru çekildi, toprağın kalbine doğru. Toprak ananın tüm sevgisi ve nefreti kalbine doldu, genişledi, kollarıyla dünyayı kucakladı. Gözlerini hayata yeni açan tertemiz yaşamları gördü ve ölümleri; kimisi huzurlu, kimisi tırnaklarıyla kalan son damlalara tutunmaya çalışan, çaresiz. Yukarılara doğru yola çıktı, ölümlü gözleri harikalarla yıkandı, evrenle bir oldu. Ustasını ve daha öncekileri gördü, hüzünlerini ve gurularını hissetti. Aşağıya baktı, büyük meşenin önünde diz çökmüş kendisini gördü, elleriye uzandı ve kendi kalbinin atışlarını duydu.

    Aeron gözlerini açtı, ne kadar zaman geçtiğini kestirmeye çalıştı, asırlar gibi süren bir yolculuktan sonra sadece bir saat kadar olduğunu farkederek şaşırdı. Uzun kahverengi saçlarını geriye çekti, elleriyle şakaklarının yanına, eskiden kulaklarının olduğu, şimdi tarikatının sembolünün bulunduğu yerlere dokundu. Kuyruğunu ısıran yılanın kabartılarını hissetti, hala hafifçe sıcaktı. Yavaşça doğruldu, hüzünlü fakat ışıltılı gözleriyle gökyüzüne baktı, yüzü yağan yağmur damlalarıyla yıkandı, madalyonunu boynuna geçirdi ve başlığını çekerek patikaya doğru yürümeye başladı. Sincap dostu, meşe dalları arasından inerek omzuna tırmandı, Aeron Greyhunter gülümseyerek, kalacak bir yer bulmak üzere hızlı adımlarla ilerledi.

    _________________
    BoÅ?una mutluluÄ?u aramayın, ancak acılarınızı azaltabilirsiniz.
    Back to top View user's profileSend private message
    fingolfin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 08, 2004
    Posts: 1636
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Thu Mar 11, 2004 4:05 pm Reply with quoteBack to top

    'Kunik seni küçük sıçan! Çabuk buraya gel ve yerleri temizle...' Köşe Başı adlı hanın sahibi olan Belfas 40larında orta boylu bir adamdı. Bir süre apralı asker olarak çalışmış, bir savaşta sol gözünü ve kulağını kaybedince emekli olarak bu ufak hanı açmıştı. şimdiyse bağırarak hana yamak olarak aldığı Kunik'e yerleri süpürmesini emrediyordu...
    Köşe Başı Han'ı sade ama temiz bir yerdi. Belfas disiplinli bir adamdı ve bu hanın temiz ve güvenilir olması anlamına geliyordu.
    Kunik, Belfas onu yanına almadan önce sokaklarda kalan ve hayatını ufak tefek şeyler çalarak geçiren bir çocuktu. Belfas'ın sert çehresi altında iyi bir insan olduğunu bilen Kunik 'Tamam Belfas, bağırmak zorunda değilsin geliyorum işte...' diyerek hana girdi. 'Sadece etrafı seyrediyordum...'
    Belfas kafasını iki yana sallayarak tezgahın arkasına geçti. Ve bir yandan da garson kızlara emirler vererek gecenin ilk birasını yudumlamaya başladı... Gece yavaş yavaş çökmekteydi şehrin üstüne, hanın açılış vakti gelmişti!
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Ghost_OF_A_Rose
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Oct 08, 2003
    Posts: 338

    PostPosted: Thu Mar 11, 2004 7:53 pm Reply with quoteBack to top

    HAnlar.....hanlar! tüm günlerimin geçemk zorunda olduu yerler. Hanc1lar en yak1n dostlar1m ve annemin bana öretemediklerini öretenler, han kavgalar1m. Basit i_lere girmediim için belki hiç dü_ünmedim burada ki soylular1 soymay1 tabii bunda buraya hiç soylu gelmiyor olmas1da sebep olabilir ama her neyse. unutmadan ya_am laz1m bu tecrübeleri. hayata ayak uydurmadan, onu dize getirmek laz1m... i_in en kötü k1sm1da bunlar1n en ümkünats1z zamanlar1nda tam lanet ederken bir _eylere, birinin ge_lip, hiç tan1mad11n1z birinin gelip sizi teselli etmesi...hanlar1n en iki k1sm1da bu...

    0çeri girdim ve _öminenin hemen önüne oturdum bir bira istedim ve bugün dü_ünmeliydim...

    _________________
    YaÅ?am; ölümle onur arasında gidip gelen ince bir çizgiden ibaret..."Toprakla birim" kabul ediyorum bu sözü...
    Back to top View user's profileSend private messageMSN MessengerICQ Number
    Aeron
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 03, 2004
    Posts: 232
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Fri Mar 12, 2004 12:42 pm Reply with quoteBack to top

    Akşam yavaş yavaş bastırıyordu, yakında gökyüzü alaca karanlığın son kırıntılarından kurtulup üzerine gri-siyah örtüsünü alacaktı. Tapınağın önünden geçerken içeriye bir göz attı, kalabalık dağılmıştı, görevliler avlunun dört bir yanındaki meşaleleri yakmakla meşguldüler. Salona çıkan merdivenlerin kenarında bir rahip ve bir rahibe birbirlerine sarılmış oturuyorlardı; kadının başı, siyah saçlarını hafifçe okşayan adamın omzuna gömülmüştü. Aeron, oyalanmadan yoluna devam etti. Çevredeki birkaç dükkan kapanıyor, insanlar evlerine doğru hızlı hızlı yürüyorlar, sokakları bir sonraki şafağa kadar serserilere terk ediyorlardı. Biraz ileride, sokağın başında bir meşalenin titrek ışığı ile aydınlatılmış bir tabela gördü: Â?Köşe başıÂ?.

    Kapıyı açarak içeri girdi. Yolculuğu boyunca rastladığı pis ve leş gibi kokan hanlardan sonra böyle tertemiz bir yer hoşuna gitti. İçerisi akşamın bu erken saatinde sakindi, solda iki adam sohbet ediyorlardı, şöminenin önündeki masada genç bir kız ısınmaya çalışıyordu, tezgahın arkasında bir gözü deri bir band ile gizlenmiş, han sahibi olduğunu düşündüğü iri yarı adamın sert bakışlarla kendisini süzdüğünü farketti. Elleri ile uzun saçlarının kulaklarını gizlediğinden emin olduktan sonra başlığını geri çekti, yüzünü saklamak isteyen kişilere kuşku ile bakıldığını tecrübelerinden biliyordu.Yılan sembolü ise çoğu kişi için kötü güçleri temsil ederdi ve sakınılırdı, gereksiz gözlerden saklamak daha iyiydi. Tezgaha doğru ilerledi, hancının önünde durarak elleriye kısa bir hareket yaparak işaret dili bilip bilmediğini sordu. Karşıdan Â?BirazÂ? diye cevap geldi. Aeron Â?Yemek ve yatacak yerÂ? diye işaret etti. Sincap, yiyecek bir şeylerin kokusunu almış olacak, tezgaha doğru bir hamle yaptı. Aeron, hızlı bir hareketle onu neredeyse havada yakaladı ve ekledi Â?Sincap için yemekÂ?. Hancı küçük bir gülümseme ile tezgahın yanındaki bir kavanozdan bir kaç tane fıstık aldı: Â?Bu bendenÂ?. Aeron ödemesini yaptı ve teşekkür ederek sağ köşedeki masaya yönelirken, gözü hancının parçalanmış ve büyük bölümü kopmuş olan sol kulağına takıldı. Bir an durakladı, hancı ile göz göze geldi, Â?Eski savaş yarasıÂ? diye geçiştirdi hancı. Başıyla anladığını gösteren hafif bir hareket yaptı ve masaya oturdu. Yer fıstıklarını masaya sincabın önüne koydu, sincap fıstıkları büyük bir iştahla kemirmeye başladı. Yemeğinin gelmesini beklerken, şöminenin önündeki kızın kendisini incelediğini farketti, baktığında kız gözlerini kaçırdı. Simsiyah saçları vardı ve solgun bir yüzü, elindeki bira kupası ile oynuyordu. Garson kız tezgahtan içi dolu bir tepsi aldı, ilerdeki adamların içkilerini tazeledi, kıza küçük bir tabak fıstık bıraktıktan sonra AeronÂ?un masasına biraz ekmek, bir tabak jambonlu fasülye ve bir kupa bira koydu. Aeron kıza tekrar baktı, fıstık ile bira güzel bir ikiliydi, kız gözlerini şöminenin ateşine dikmiş uzaklara dalmıştı. Soğutmadan yemeğini yemeye başladı, basit ve sade olsa da günlerdir bu kadar lezzetli bir yemek yememişti. Yemeğini yerken insanları düşündü, her birinin ayrı bir hikayesi vardı, acıları ve sevgileri, sevinç ve hüzünleri, ve nefretleri. Yaşamın küçük hediyeleri.

    Düşünceleri arasında yemek yemek ile uğraşırken, sincabın bir anda masadan atlamasıyla kendine geldi. Tutmak için hamle yaptı ancak başaramadı. Sincap kaşla göz arasında kızın masasına çıkıp, oradaki fıstıklardan birini dişlemeye başlamıştı bile. Kız, masadaki ani hareketle irkildi ve geriye çekildi. Manzarayı görünce gülmeye başladı ve masasından kalkmak üzere olan AeronÂ?a Â?Çnemli değil, pek aç değildim zatenÂ? diye işaret etti. Aeron, Â?Çzür dilerim, fıstıkların parasını öderimÂ? derken kızın işaret dilini ne kadar iyi kullandığını düşündü. Â?Boşver, aç gözlü dostun istediği kadar kalabilirÂ? karşılığına bir gülümseme ile cevap verdi. Kız, gülümseyerek sincabı seyretmeye başladı, yüzü gülümsüyordu fakat gözlerindeki hüzün AeronÂ?un dikkatinden kaçmadı.

    Yemeğini bitirdikten sonra hancının yanına giderek odasının anahtarını aldı. İyice doymuş olan sincabın tüylerini okşamakta olan kızın yanına giderek, Â?İsterseniz bu akşam sizde kalabilir. İyi bir dosttur.Â? dedi, Â? Sıkılırsanız hancıya bırakırsınızÂ?. Kız memnuniyetle kabul etti, Aeron başı ile hafifçe selamladıktan sonra odasına gitmek üzere merdivenlerden çıkmaya başladı. Çç haftadır yoldaydı, ne zamandır güvenli bir yerde rahatça uyumamış, daha çok kısa meditasyonlarla idare etmişti. Çzerindeki yorgunluğu atmak iyi olacaktı.

    _________________
    BoÅ?una mutluluÄ?u aramayın, ancak acılarınızı azaltabilirsiniz.
    Back to top View user's profileSend private message
    fingolfin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 08, 2004
    Posts: 1636
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Sat Mar 13, 2004 10:47 am Reply with quoteBack to top

    Gece iyice inmiş, biri hariç diğer müşteriler odalarına çekilmişti... Belfas şöminenin başında düşüncelere dalmış genç kadın silüetine baktı. Çzüntüyle kafasını iki yana salladı ve odasına çekildi. Kunik yavaş adımlara Rose'un masasına oturdu... Kendisine kızan sincaba aldırmadan, tabakta kalmış fıstıklardan birini ağzına attı. 'Eee anlat bakalım...' Böyle seslendi sokaklardan tanıdığı eski dostuna!
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Ghost_OF_A_Rose
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Oct 08, 2003
    Posts: 338

    PostPosted: Sun Mar 14, 2004 6:53 am Reply with quoteBack to top

    Eski dost...yıllara karışmış bir arkadaşlık. Derinlerin en derinlerin sakladığı anıları ortaya çıkarmak için iyi bir gün seçiyordu herkes. Biraz önce elime geçen bu sincabın güzelliği ve sevimliliği arasında
    tüm hüzünlerimi unutmaşken ben yeniden hüzünlendiren bir anı. Onun için değil ama ailem için hatırlatılma izleri. Cesetler gibi yakılmış olsaydı diye düşündüğüm zamanlar. Hızla geçip gitsin dediğim ama yaşandığına sevindiğim zamanlar.
    Onun yüzü eski bir anıa kalbi hala dostluğuyla idi. Benim gibi. Onun yüzüne baktım ve öne doğru eğildim, yüzüme acısını silmeyi başaramadığım sıcak bir gülümseme sundum.

    "Uzun yıllardan sonra farklı bir başlangıç dostum. Sen anlat Kunik!"

    _________________
    YaÅ?am; ölümle onur arasında gidip gelen ince bir çizgiden ibaret..."Toprakla birim" kabul ediyorum bu sözü...
    Back to top View user's profileSend private messageMSN MessengerICQ Number
    fingolfin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 08, 2004
    Posts: 1636
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Sun Mar 14, 2004 7:43 pm Reply with quoteBack to top

    'Bu hanın sahibi Belfas'tır. Bakma öyle odun gibi durduğuna - iyi adamdır aslında. Neyse bir gece han'a girmiştim.. Bilirsin ufak tefek birşeyler çalmak için. Tam masalardan birine oturmuş birşeyler atıştırıyordum ki; ensemde bir el hissettim. Biliyor musun o kadar sessiz yürümeyi nasıl başardığını hala bilemiyorum! Neyse beni yakalayıp havaya kaldırdı. Çnce tekme atıp kurtulmaya çalıştım aam bana attığı tokat bunun hiç de akıllıca olmayacağını farketmemi sağladı. Neyse beni biraz patakladıktan sonra...' Derken Kunik Rose'un onu dinlemediğini farketti (ki hikaye anlatmayı sevdiğinden bu oldukça geç olmuştu.); kızın yüzünü kapatan perçemini yavaşça geriye attığındaysa, gözlerinin dolmuş olduğunu gördü. 'şey ben... Hımmmm! En iyisi seni yalnız bırakıyım; zaten yatmadan önce mutfağı temizlemeliyim..'
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Ghost_OF_A_Rose
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Oct 08, 2003
    Posts: 338

    PostPosted: Sun Mar 14, 2004 8:47 pm Reply with quoteBack to top

    Çylesine bir anda inen göz yaşları onu da beni de garip bir ruh haline sokmuştu işte. Bu Gece hem bana uykusuz geçecekti, hem mutsuz. ağlamaklı, avutulmaya ihtiyaç duyarak. Göz yaşlarımı gözlerimden silip ona baktım ve bileğini tuttum.
    "Gitme ya. sonra teöizlesen. bir şeyler anlat keyfim yok zaten birinin yanımda olması lazım."
    bunu okadar içten söyledim ki gözlerinin içine bakarken ben buna gerçöekten ihtiyacım olduğunu anlatabildiğime emindim.

    _________________
    YaÅ?am; ölümle onur arasında gidip gelen ince bir çizgiden ibaret..."Toprakla birim" kabul ediyorum bu sözü...
    Back to top View user's profileSend private messageMSN MessengerICQ Number
    fingolfin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 08, 2004
    Posts: 1636
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Sun Mar 14, 2004 9:21 pm Reply with quoteBack to top

    Sincap, kuyruğuna sarılmış bir halde, fıstık tabağının kenarında uyuya kalmıştı... Kunik hafif doğrulduğu sandalyesine tekrar oturdu. Cebinden temiz bir mendil çıkararak Rose'a uzattı. Pembe renkli, hafif parfüm kokan mendil belli ki garson kızlardan birine aitti...
    'Birşeyler anlatmak mı? Sanırım birşeyler anlatması gerek sensin...'
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Ghost_OF_A_Rose
    Site Yazarı
    Site Yazarı





    Joined: Oct 08, 2003
    Posts: 338

    PostPosted: Sun Mar 14, 2004 9:29 pm Reply with quoteBack to top

    Karşımdaki genç çevikliği kuşku götürmez biriydi ve güvenebileceğime inandığım yegane kişilerdendi. Ona anlatmak? Neler söyleyebilirdim. Hüzünlerimi...geçmişimi...herşeyi anlatmaya bşaldım ne deri...ne diyebilirdi k? reddedilen bir kız olduğum düşünüldüğünde...

    sözümü bitirdim ve tepkisini bekledim...gözlerindeki hala gençliğin masumiyeti...tepkisini bekledim gece gece benimle konuşmayı kabul eden arkadaşımın.

    _________________
    YaÅ?am; ölümle onur arasında gidip gelen ince bir çizgiden ibaret..."Toprakla birim" kabul ediyorum bu sözü...
    Back to top View user's profileSend private messageMSN MessengerICQ Number
    fingolfin
    SeçilmiÅ? SavaÅ?çı





    Joined: Jan 08, 2004
    Posts: 1636
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Sun Mar 14, 2004 9:37 pm Reply with quoteBack to top

    Kunik kendini bildi bileli yalnızdı... Doğar doğmaz terkedilmiş, görevlilerden hızlı koşabilmeyi öğrenene kadar da bakımevinde kalmıştı. Sonra, sonrası sokaklar... Belfas onu yanına alana dek burnu boktan kurtulmamıştı. Tanrı; tanrı Kunik için hiçbirşey ifade etmiyordu. Tanrı ne yemek bulmak için zengin evlerinin çöplerine uğrardı, ne de gece uyuyabilmek için şehir zindanına... Rose'un hüzünlü yüzüne bakarak göz kırptı... 'Kurtulmuşsun ya, daha ne istiyorsun!'
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN MessengerICQ Number
    Aeron
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 03, 2004
    Posts: 232
    Location: Ä°stanbul

    PostPosted: Mon Mar 15, 2004 5:42 pm Reply with quoteBack to top

    Birkaç sarhoş dışında gecenin sessizliği şehrin üstüne yayılmıştı. Baştan aşağıya simsiyah giysili, gözleri hariç yüzleri tamamen kapalı iki suret, gölgelerin arasında hızla ilerliyordu. Hedefi çevreleyen duvarı sessizce aşarak binanın arka tarafına süzüldüler ve saniyeler içinde başlarına ne geldiğini bile anlayamayan iki nöbetçiyi saf dışı bıraktılar. Biri çevik hareketlerle solgun bir ışık gelen pencereye doğru tırmanırken, diğeri binanın koridorlarında nereye gittiğini bilen adımlarla ilerlemeye başlamıştı bile. Aradığı odaya kolaylıkla ulaştı, birkaç saniye içerisini dinledikten sonra yavaşça kapıyı açarak odaya girdi. Kendisine çevrilen şaşkın gözlere aldırmayarak, kısa kılıcını çekerken konuşmaya başladı: Â?Umarım rahatsız etmiyorumdur, sizi bu saatte uyanık bulacağımı beklemiyordum. Bugünkü ziyaretçi ile ilgili konuşmaya geldim, belki bana anlatmak istediğiniz bir şeyler vardırÂ?. Ve beklenmedik bir hızla kurbanlarının üzerine atıldı.

    _________________
    BoÅ?una mutluluÄ?u aramayın, ancak acılarınızı azaltabilirsiniz.
    Back to top View user's profileSend private message
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.62 Saniye