Ailinora
Bu kez düşleriniz sizi ilkçağa, Anadolu topraklarına götürsün. KafkaslarÂ?dan AnadoluÂ?ya gelmiş, zamanında pek çok devleti saldırılarıyla sindirmiş, geniş topraklara yayılıp en son kuzey karadeniz kıyılarına yerleşmiş İskitlerÂ?in, cesur kumandanlarından birisiniz. Vahşi atları, kızgın denizi ve benzersiz ormanlarıyla Karadeniz insanlarınızı beslemiş, size madenlerini vermiş ve artık İskitler için yurt olmuş. Bir gün, bilmediğiniz dilleri ve farklı kıyafetleriyle, eğersiz atları üzerinde güçlü ve cesur savaşçılar, ellerinde okları ve mızraklarıyla topraklarınızı yağmalamaya başlıyor. Başınıza geleni anlamıyor, bunların kim olduklarını bilemiyorsunuz. Bu genç ve zorlu erkekler sizi sürekli şaşırtıyor. Oysa esas şaşkınlık savaş alanındaki ölüleri görünce geliyor. Bu genç erkekler, aslında sizin sandığınızdan çok farklı. Bunlar kadın...
Karanlık Tarihin Gizemli Söylenceleri:
AMAZONLAR
Eski Yunan efsanelerinin cesur kadın savaşçıları. Erkek egemen toplumların en büyük kabusları olmuş, tarihin bugün bile yaşayışlarına gıptayla bakılan tek kadın topluluğu. Peki Amazonlar sadece hayal ürünü mü? Değilse, bu büyüleyici topluluğun izleri nerede?
Kimdi Amazonlar? Haklarındaki bilgileri sadece zamanımıza dek ulaşmış mitlerden, Hitit belgeleri, Herakles ve Truva Savaşı efsanelerinden, tapınak frizlerinden ve vazolardan biliyoruz. Kimi zaman savaşçı rahibeler olarak çıkıyorlar karşımıza, kimi zaman da Â?erkek öldürenÂ? vahşi savaşçılar. Bazense eşsiz eşitlik ve özgürlük anlayışlarıyla bize ders veriyorlar gizemli hikayelerinde.
Kültürleri hakkında hiç bir kanıt olmadığı için, yaşayışları ve gelenekleri hakkında bilinen her şey, yüzyıllarca süre gelmiş bir dedikodudan başka bir şey değil. Amazon'un Ermeni dilindeki manası "Ay Kadın"dır ama Heredot isimlerini "Erkek Çldüren" olarak tercüme eder. İsimlerinin Yunanca karşılığı ise Â?mazosÂ? yani Â?göğüsÂ? ve Â?AÂ? olumsuzluk önekiyle Â?memesizÂ? anlamındadır. Bu sebeple haklarında yayılan en genel söylence, eski bir inanışa göre sağ göğüslerini daha iyi ok kullanabilmek ve tüm kas gücünü sağ kollarına aktarabilmek için kestikleri, sol göğüslerine dokunmadıklarıdır. Çünkü erkek çocuğun sağ, kız çacuğunsa sol yumurtalıktan geldiğine inanıyor, sol tarafı dişiliğin sembolü olarak kabul ediyorlardı.
Anadolu mitolojisinin Amazonları, kahramanlarına denk savaşcı kadınlardır. Savaş aletleri olarak ok, yay, kargı ve "labrys" ya da Â?bigennisÂ? denilen, Anadolu'da özellikle Hititler'de, Karya'da ve Girit'de rastlanan iki ağızlı balta kullanırlar. Halikarnas Balıkçısı, iki ağızlı baltanın Anadolu'nun simgesi olduğunu yazar. Anadolu ve Mora Yarımadasında bulunan kabartma taş ve resimlerin çoğunda Amazonların elinde hep bu balta bulunur. Çte yandan özellikle ok ve mızrak Amazonlarla daha çok bağdaştırılır.
Amazon savaşçıları barışta bile kendilerini avlanmaya ve savaş talimlerine verirdi. Bunun yanısıra Anadolu AmazonlarıÂ?nın yerleşik hayat sürdüğü, ve kendilerine ülkeler kurdukları için tarımla da uğraştıkları düşünülüyor. Savaşçıların, her yıl iki ayları çocuk sahibi olmak için ayrılırdı. Yalnızca savaşta bir erkek öldürmüş olanların çocuk sahibi olmasına izin verilirdi. Hak kazanmış savaşçılar kamptan ayrılır, bekarlıklarının özgürlüğünü simgeleyen kemerlerini çıkarırlardı. Bir Amazon hamile kaldığında ise eve dönerdi. Doğan çocuklar kız ise Amazonlarla kalır, küçük yaşlarından itibaren yay kullanıp, ata binebilen savaşçılar olarak yetiştirilirlerdi. Oğlan çocukları ise ya babalarına geri verilir, ya da öldürülürdü.
Amazon ülkeleri ordu devletleriydi. Ekonomik, politik ve sosyal yapılanmaları olası savaşlara göreydi. En seçkin gençleri, savaşa gidecek orduyu meydana getirirdi. Amazon savaşçılarının özellikle at binmedeki yetenekleri efsanelerin temellerini oluşturur. Ata eğersiz biner, çoğunlukla da sadece yular kullanırlardı. Amazonlar küçük yaşta, erkek-egemen toplumlarla alay etmeyi öğrenirlerdi. Küçük yaşlardan itibaren, sadece savaşçı olarak yetiştirildikleri için savaş yetenekleri çok gelişmişti. Anadolu Amazonlarının kıyafetleri boyunlarını kapatacak şekildedir, kimi zamanda yüzlerini tamamen örtecek maskeler takarlardı. Savunma amaçlı kullandıkları ay şeklinde kalkanları olduğu söylenir ki Amazonların inandıkları ana tanrıçanın sembolü de ay şeklindedir.
Yunan mitolojisinde ise Artemis kültüyle bağdaştırılırlar ve onları savaşan rahibeler olarak tanırız. Bu kez kez kıyafetleri, Eski YunanÂ?a ait omuzdan dökülen tuniktir ve miğfer kullanırlar. Anadolu Amazonları devletler kurarken, Yunan mitlerinde Amazonlar, çok güçlü olmalarına rağmen, girdikleri her savaşı kaybederler. Herakles, KraliçeleriÂ?nin altın kemerini çalmaya gittiğinde, bütün Amazonları tek başına yener, ya da Truva SavaşıÂ?nda Achilleus, meydana çıktıkları anda hepsini öldürür. Yunanlılar için, Amazonların hikayeleri örnek alınması içindi. Toplumdaki kadınların isyan etmemeleri, erkekleri tek başlarına asla yenemeyeceklerini kabul etmeleri için anlatılırdı.
Oysa, AmazonlarÂ?ın yok oluşu hep aşk hikayeleriyle anlatılır. Herodotus, sonunda onların yaşadıkları yerdeki erkeklerin aşklarını kabul edip, o toprakları beraber tekkettiklerini ve o günden sonra AmazonlarÂ?ın kocalarının yanında savaştıklarını anlatır. Pek çok tarihçi de bugünkü İzmir yöresinde yaşamış Elektdi isimli bir kavmin, Amazonlarla savaştıklarını ve Kralları TheseÂ?nin, Amazon Kraliçesi SmyrnaÂ?ya aşık olduğunu ve kente onun adını verdiğini yazar.
Gerçekten var olup olmadıklarını bilmiyoruz ama bu cesur savaşçıların hikayeleri eğer bir masalsa, bu masalı tüm dünya seviyor.
Gerçekten var olup olmadıklarını bilmiyoruz ama bu cesur savaşçıların hikayeleri eğer bir masalsa, bu masalı tüm dünya seviyor.
Copyright © FRP World © Fantezi Edebiyat ve FRP sitesi Tüm haklarý saklýdýr.